Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya\ ın Yonetmenı Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatdnı Hikmet Çetin-
kava 0 Yazıışlen Mudurlerı İbrahim
Yıldız (Sonınılu), DinçTajanç • Ha-
ber Merkezı Mudurir Hakan Kara # Gor-
iel Yonetmen Fikret Eser
Dı$ Haberler Şinasi Damşoğlu # Utıhbarat
Cengiz \ ıldırım 0 Ekonomı Şülent Kızanlrk
0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir \ ücelman 0 Makaleler Sami
Karaören 0 Duzekme Abdullah Y azıcı
0 Fotoârjf Erdoğan Köseoğlu 0 Bıigj-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehniet Faraç
Yasınkunılu İUıanSelçıık|Ri>kaııı.
Orhan Erinç. Okta> kurtboke.
Hikmet Çelinka\a. Şükran Soner.
Ergun Bakı, Dinç Ta\ anç, İbrahim
^ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba\. Hakan Kara.
AnkdraTemMİciM Mustafa Balba\ • Haber Muduru Doğan
Akın Atarurk Bulv an No 125, K.at 4. Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020 C
1
hat). Faks 4195027 0 lzmır Temsılcısı
Serdar Kızık, H Zıva Bl\ 1352 S 2 3 Tel 4411220.
Faks 4419117 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu.
tnönuCd 119S No 1 Kat l.Tel 3522550. Faks 3522570
Muesse^e Muduru Erol Erkut 0
Koordmatör Ahmet Korulsan 0
Muhasebe Bülent Y ener 0 Idare
Hûseyin Gûrer 0 l^letme Önder
Çelik 0 Bılgı-tşlem Nail İnal 0
BılgısayarSıstenr Mürihet ÇUer
M E D \ A C: • Yonetını Kurulu
Başkanı - Genel Mudur GülbiR
Erduran 9 Koordınator Reha
Işıtman 0 Genel MudLir Yardımcısı
Mine JVkdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5118466
\aMmla\an \e Basan: Yenı Gun Haber AjanM. Basın \e > 3>mcıhk ^ $
TurkocafıCad '941 O&Jİoâlu 34334 Ut PK 246 Istanbul f el (0 2i:ı 5 \2 05 05 |2() ha'ı Falo (0 2I2ı M3 S5
13EK.İM 1996 tmsak:5 42 Güneş:7.06 Ögle-12.58 Ikindı: 16.02 Akşam. 18 35 Yatsı: 19.54
Hilal güneş'
• Haber Merkezi -
Dünyanın Kuzey
Yanküresı'nin gündüzü
yaşavan bölgelerinde
gözlenebilen güneş
tutulması dün gerçekleşti.
Yaklaşık yanm saat süren
tutulma sırasında havanın
bulutsuz olduğu şanslı
yerlerden biri de
Polonya'nın başkenti
Varşo\a'ydı. Avrupa'dan
son 35 \ ıldır gerçekleşen
en büyük kısmı güneş
tutulmasına tanıklık eden
kentın üzerinde güneş.
aya bakarken görmeye
alıştıgımız "hılal"
şeklinde ınsanların
karşısına çıktı
ÇYDD, çocuk
korosu kuruyop
• İstanbul Haber Servisi
- Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği
(ÇYDD) Çocuk \e
Gençlik Korosu kuruyor.
Çocuklardakı müzik
kültürünü geliştirmeyi
hedefledıklerini belırten
dernek vetkılıleri.
koronun Ankara De\ lel
Konser\atu\an mezunu
Evlın Bahçevan
tarafından yönetileceğıni
kaydettiler.'ÇYDDFatih
Şubesi de yetışkinlere ikı
aşamalı okuma-yazma
kursu açıyor. 14ekimde
başlayacak olan kurslara
katılmak ısteyenlerın "0
212 521 08 0V" numaralı
telefona
başvurabilecekleri
belinildı.
Yelken Dünyası
dergisi
• Haber Merkezi -
Yelken Dünyası dergisi.
ekim ayında 150. sayısına
ulaştı. Avlık yayımlanan
dergı yeken sporları.
yatçılık. yat turizmi gibi
konulardaki haber ve
değerlendirmelerin yanı
sıra Osmanlı deniz
tarihıne ılişkın
araştırmalara da yer
\erı\'or.
Pazarın
fıkrası
Temel bir hemşerisinı
yaralamış. Mahkemede
yargıcın huzurunda:
Yargıç "Arkadaşını
yaralamışsın, ikı tane de
görgü tanığı var" deyince,
Temel, "Ama atmış beş
mılyon da görmeyen var
haçim bey, iki kişiye mi
inanacaksın yoksa atmış
beş milyona mı?" demiş.
Yabancı
sözcükler
üzerine...
Nüzhet Konyalı adlı
okurum "Yabancı
Kelimelere Karşılıklar" adlı
bir kıtapla 6 eylül tarihli
Cumhuriyet'i işaretleyerek
göndermiş ve "Bu DERBİ
nefesleri kesecek"
başlığını ayraç içine almış.
Diyor ki: "Yazılannızda
dilimizin kullanımıyla ilgili
bölümler beni çok
sevindiriyor. Ancak
gazetemiz Cumhuriyet'te
zaman zaman günün
moda akımına uyarak
kullanılan yabancı
sözcükler (üstelik bir de
manşette geçmişse)
sinirlerimi tepeme
çıkartıyor."
Hiçbir yorum yapmadan
bu okurumun satırlarını
buradan aktarıyorum.
Kendimizi eleştirmeyi
biliyoruz. Bu da hoşuma
gidiyor.
Neyzen Tevfik
iki gözü görmeyen bir
arkadaşı Neyzen'e
sormuş:
- Memleketin durumunu
nasıl görüyorsun ?
Neyzen "karanlık"
diyememiş. arkadaşına
bakmış bakmış ve:
- Valla, senin gördüğün
gibi, demiş.
Londra'da düzenlenen 'Sultan' kod adlı Türk müzayedesinde 40 kadar resimden sadece 8'i yine Türklere satıldı
Türk resmi Avnıpa'da ilgi görmediÖZGEN ACAR
ANKARA - Sothebv s Müzayedeevfnin 250
yıllık tanhınde ılk kez cuma günü Londra'da
düzenlenen 'Sultan' kod adlı 'Türk Müzayede-
si'nde Türkler. Türk eserlerini alabilmek ıçin
kendı aralannda kıran kırana kapıştılar. En önem-
li birkaç eserı kapan Batılılar, çağdaş Türk res-
mıne değil ügı duymak, bu eserlenn satıldıgı ıkin-
ci oturuma katılmadılar bıle Müzayede katalo-
ğunda 1500-15 bin sterlın arasında değişık de-
ğerler bıçılen 40 kadar çağdaş Türk resminden
sadece 8 tanesının 420 ıle 2 bın sterlın arasında
yine Türklere satılması 'skandal'olarak tanım-
İandı.
Önceden düzenlenen tanıtım kokteyline ka-
tılanların çoğunluğunu Türklerin oluşturması.
müzay edenın yine Türkler arasında geceçeğinin
bir göstergesı olarak kabul edılmıştı. Nıtekım öy-
le de oldu.
Kokteyl ve müzayedeye katılan Türkler ara-
sında Çiğdem Simavi ressam Mehmet Güleryüz,
Ahmet Çuhadaroğlu, Semiramis Pekkan, Dr.
Cengiz Aslan. Ali Çingillioğlu, Tanju Köseoğlu,
Cem l zan. Alinur Yelidedeoğlu gibi adlar dik-
katı çekıyordu.
İstanbul müzayedelenndealicılan kapıştıran
Antik AŞ'nın furgay-Nurcan Artam'lan ve
Maçka Mezat'ın 'Sakallf Ahmet Ltku'sudabu
kez kıran kırana yanşan alıcılar arasında yerle-
nnı almışlardı. Londra müzayedelennin alışıl-
mış ısimlennden A>şegül Nadirortalıkta görün-
mezken adı bir ara Lady Di ıle çıkan ve Ayşe-
gül Nadır'ın sevgılısı olarak tanımlanan Oİiver
Hoare'un kokteyle katıldığı. arttırmava ıse te-
lefonla girdığı b'elırlendı.
Batı müze ve galerılerinden British Muse-
um'dan bir iki uzmanın yanı sıra Türk halı ve
Osmanlı eserleri konusunda uzman, yazar. ga-
len sahıbı Yannis Petsepoulos da önemlı ahcı-
lardan bın olarak yennı almıştı. Günün ilk sürp-
rızini. 19. vüzyılda yapılmış elmas. altın ve al-
tın simlı birvazı takımı yaptı. 7-9 bin sterlin ön-
görülen bu vazı ta-
kıma Ahmet Ut-
ku'nun. (yüzde 10
komisvon \e yüzde
15"likkDVdışında)
33 bin sterlin (yakla-
şık 4.7 mılyar lira)
verdiği anlaşıldı.
'Koç Kardeşler'in
müzayede salonun-
da bulunmamasına
karşın. telefonla ve temsilcılen aracıhğı ile özel-
lıkle Iznık tabaklara ilgı gösterdiklerı haberi sa-
londa dolaştı. Bu çerçeve ıçinde 1575"te vapıl-
mış bir Iznık tabak 25-35 bın sterlın yenne 66
bin sterline (yaklaşık 9.4 milyar lira). 30-35 bin
öngörülenbırbaşkası ise52 bin sterline (7.3 mil-
yar lira) satılarak Iznik eserlerine ilginin sürdü-
günü kanıtladılar. Hıç kuşkusuz günün en il-
gınç satışı Sunye'den gelmış ve 1800'lerde ya-
pılmış çok renkli ve yaldızlı bir Osmanlı ahşap
odası idi. 60-80 bın sterlın beklenen bu odaya
bir İtalyan çıftınin 180 bın sterlın (yaklaşık 25.4
mılyar lira) ödediklerı belirlendi.
Öngörülen değerler üzenne çıkma başansını
bazı Osmanlı tekstıl parçalan gösterdı. Bunlar-
dan 17. vüzyılda keten kumaş üzenne ıpek ış-
lenmişbirbohça 112-15binsterlinbeklenirken
17 bin sterline (yaklaşık 2.4 milyara) satıldı.
Yine ay nı yüzy ılda keten üzenne ipek işleme-
li bir yorgan yüzüne beklenen 18-22 bıne kar-
şıiık alıcısı 30 bin sterlın (4.3 milyar) ve ekle-
Ootheby's Mûzayedeevi'nde ilk kez düzenlenen 'Türk
Müzayedesi'nde Batılı alıcılar en önemli birkaç eseri aldılar.
Çağdaş Türk resimlerinin müzayedesine ise hiçbir Batılı
koleksiyoncu ya da Batılı galeri sahibi katılmadı. Böylece çağdaş
Türk resminin Avrupa kapılannı açacağı iddiası boşa çıktı.
nnı ödemeyı kabul edınce tokmak ındı. Müza-
yede öncesınde Refahlı Külrür Bakanlığı'nın
dikkatini çekerek Islamıyetın üç kutsal türbesin-
den biri olan Eyüp Sultan'da 1900"lerde kaçı-
rılmış sekizparçalık 1680yapımı Iznik çini pa-
nonun satışa çıkacağını duyurmuştuk.
Öngörülen 50-70 bin sterline alınan bu pano-
nun satışını Londra daki Türk Büyükelçilıgı dıp-
lomatlan izlemekle yetindiler. Çünkü kendile-
rine bu parçanın müzayededen çekilmesinin
saglanması ya da el altından satın alınması yo-
lunda bir talımat venlmemişti. Müzayedenın
öğleden sonraki oturumu resme aynlmıştı. Bu
oturumun da kendı ıçinde ikı bölümü vardı. Bi-
rincısı Batılı 'Orientalist-DoğusakrressamJa-
nn tablolan. ıkincısı ise çağdaş Türk ressamla-
nnın eserlen ıdi. 1761'de fsvıçreli Jean Etien-
neliotard'ınyaptıgı 'ÇubuklaS^araİçenTürk
Ciysili Centilmen' tablosuna 200-300 bin ster-
lin bekleniyordu. Alıcılar. fıyatı 170 bın sterlın-
den yukan çıkmadıklan için tokmak. tablonun
satıştan düştüğünü
ilanetti.Butablodan
önce Fransız Atoine
de Farray'a atfedılen
yabancı büyükelçile-
rin sarayda kabulüne
ifişkın ikı tabloya 60-
80 bin sterlin veren
çıkmayınca satış 52
bın steriinde iken dur-
duruldu.
Fransız Adolphe Yvon'un 18. yüzyılda yap-
rıgı 'İstanbuJ'da Bir Sokak' tablosu öngörülen
yüzde 50 fazlasına 90 bine ve Pasdarofça An-
laşması'nın imza töreni ıle ilgili üç parçalık İtal-
yan sanatçılann yaptığı tablolar ise 80 bin ster-
line satıldı. Bu üç parçaya 80-100 bin sterlin bek-
leniyordu.
Belçıkalı Julius-Josephus-CaspardStarck'ın
'Türk Kahvesi' ıse öngörülen değerin dört bın
fazlasına 34 bin sterline alıcı buldu. Bu tür mü-
zayedelerin başa güreşenlerinden olan Ayva-
novski'nın bir tablosu satıştan çekılırken. 'Bo-
ğazda Mehtap' adlı ıkinci tablosu öngörülen de-
gennı 29 bın sterlınden buldu.
150 bın steriin beklenen Leon Cogniet'ın bir
tablosu ancak 68 bıne kadar çıkınca satıştan dü-
şürüldü. Leon Adolphe Auguste Belh/nınk
Cey-
lan A\ı'na beklenen 80-120 bın sterlını kimse-
nın vermeyeceğı anlaşılınca başlangıçta satış-
tan çekildı.
Erol Aksoy'ın 14 bıne aldığı söylenen Os-
man Hamdi'nin 'ÇöMe'adlı tablosuna 20-30 bın
sterlin öngörülmüştü. Şeker Ahmet Paşa'nın
yaptığı kesın olmayan bir tabloya 30-50 bın bek-
lenirken alıcısı ancak 27 bın sterlin ödedı. 80-
100 bın sterlinle rekor kıracağı umulan İbrahim
ÇaüVnın 'MahmutPaşaTürbesi'tablosuna ön-
görülen değenn verilmeyeceği anlaşılınca satış-
tan cekıldi. Fahr'ul Nissa Zeyd'in tablosu 10
binden alıcı buldu.
Çağdaş Türk ressamlanndan Fikret Mual-
la'nın bir resmı alıcı bulmazken, birdiğeri 1.400
sterline. Selma Gürbüz'ün 2 bin sterlın bekle-
nen 'Kedili Kadını' 1.400'e. 5 binlik Elvan Al-
pay'ın 'Çiçek Gücii' 1 500"e. Bubi olarak ta-
nımlanan David Ha\"on'un 'Adsız' esen 1.500 ye-
nne 420 sterline, 2 binlik TtırkanÖzgüçPirinç-
çioğlu'nun 'Pahaço'su 1.300'e. Serdar Arat'ın
3 binlik resmı 2 bıne. Benice Gümrükçüoğ-
lu'nun bın sterlinhk 'Adsız'ı 650'ye. buna kar-
şılık Jak Ihmal>an'ın 'Bir Köylüsü' öngörülen
1.500"ün üzerine çıkarak 2.400'e satıldı.
Modacılar şaşırdı
Modacılann 1997 yılı ilkbahar->az se/onu kreasvonİarinı
tanıtmak amacıyla düzenlenen defileler sürüyor. Önceki gün
sıra Fransız modacı Jean- Paul Caulrier'devdi. Önü kapalı
olarak hazıriadığı gelinlik. izleyenleri şaşırtîtı. Çünkü bu
gelinliğin arkası tamamen açıktı. Caultier'nin öteki iki gece
elbisesi de çok alkış aldı. Bunlardan biri (iistte, solda) çok
renkli suryen ve balık ağından yapılan kırmı/ı tayttı. İngiliz
manken Stella lennant'ın sunduğu san-siyah çizgili ceket-
pantolonu ise kırmı/j, bevaz. siyah çizgili velek ve ince bir
kravat tamamhvordu. (Fotoğratlar: REUTERS)
HILL Mİ, MLLENEUVE Mİ KAZANACAK?
Formula-1 kralını anyor
ALPGUNYARAN
Dünya'nın en pahalı sporu olma özellı-
ğini açık ara ile sürdüren Formula-1 ara-
ba yanşlannda, 1996 sezonu bu sabah ya-
pılacak JaponyaGrandPri\'sı ıle sonaen-
yor.
Formula-1 Şampiyonasfnın 16'ncıveson
ayağı olan Suzuka Pisti'nde koşulacak Ja-
ponya Grand Prix'sinde V\illiams Rena-
uh'nun ikı pılotu Ingılız Damon HiU ve
Kanadalı JacquesViIleneuveşampiyonluk
mücadelesi venyor. Damon Hill, 15 ayak-
ta topladığı 87 puan ıle sıralamada binnci
sırada bulunuyor. V'illeneuve'ün ıse 78 pu-
anı var.
Formula-1 yanşlannda birinci olan pi-
lot 10, ıkinci 6, üçüncü 4, dördüncü 3. be-
şinci 2 ve altıncı 1 puan kazanıyor. 16 ayak
sonunda pilotlann topladığı puanlar eşit
olursa daha fazla yanş kazanan pılot şam-
piyonluğa ulaşıyor. Bu durumda rakibinin
9 puan önünde olan Hill'e altıncılık ya da
V'illeneuve'ün birinci olamaması yetiyor.
Eğer Villeneuve birinci ve Hıll altıncı olur-
sa ikı pilotun puanlan eşıtlenecek ve 15
ayakta 7 birinciligi bulunan Hıll, 4 birin-
ciliği bulunan Villeneuve'ün önünde ha-
yatının ilk Formula-1 şampiyonluğuna ula-
şacak.
Pilotlann son yanşlarda gösterdikleri
performanslan değerlendirdığimizde Da-
mon Hill'ın son 4 yanşta birinciliğe ula-
şamadığını görüyoruz. son olarak Porte-
kız'de yapılan Gran Pnx"de Villeneuve,
Damon Hıll'in önünde binnci oldu ve
umutlannı Japonya'ya taşıdı.
Japonya'da dün vapılan sıralama turla-
nnda da Villeneuve yapabıleceğinın en
ıyisini yaptı ve l:38.909"luk derecesı ve
213.432 km saat'lik hız ortalaması ıle ya-
rışmaya "pole position" konumunda başla-
mayı başardı Damon Hıll ise 1:39.370'lik
derecesi ile Kanadalı takım arkadaşının
hemen ardında start alacak ve kendısı ıçın
çok yakın gibi gözüken şampiyonluğa ulaş-
mak ıçin yanşı ılk 6 arasında tamamlama-
ya çalışacak.
Takım sıralamasında ıse 15 yanş sonun-
da 165 puan toplayanVVillıamsRenault'nun
ardında 65 puanlı Benetton Renault ve 64
puanlı Ferrari bulunuyor.
Babalanndan miras
25 yaşındaki Jacques V'illeneuve'ün hem
de 36yaşındaki Damon Hill'ın babalanda
Formula-1 pilotuydu. Kanadalı pılot, ba-
basını 1982 Monaca Grand Pnx'sınde ge-
çirdiği kazada kaybederken Damon Hill'in
babası Graham Hill. yanş hayatına son
verdikten bir hafta sonra geçırdiğı uçak
kazasında yaşamını yitirdi.
SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN
Türk tiyatrosu
Akıl kurnazlığı bozar. Bizi yıllarca Batı
tiyatrosunun üçüncü sınıf işleriyle
uyutup durdular ve Türk tiyatrosunun
gelişmesini engellediler. Düşünün,
kısa bir süre öncesine kadar Türk
yazarlarının oyunlarıyla konservatuvar
sınavlarına girilemezdi. Geçen
yazılanmdan birinde, bundan böyle
Türk tiyatrosunun geleceği
konusunda yazacaklarım olduğunu
söylemiştim. Batı hayranı
tiyatrocularımız bu işten pek
hoşlanmayacaklar, bunu biliyorum,
ama biz, Haldun Taner'in sürekli
vurguladığı gibi "Bizım Tıyatromuz"ü
var etmek istiyoruz. Hedefimiz budur.
Ötekıler kötü taklitlerden başka bir
şey değil. Tüm dünyayı dolaştım. Her
gittiğim ülkede, o ülke tiyatrosunun
örneklerini izledim. Onlar kendi
oyunlarını bizden çok daha başanlı
sahneliyorlar. Zaten bundan doğal ne
olabilir ki?.. Yabancı tiyatro taklitçiliği
amigoluktan başka bir şey değildir.
Tamam, kültür bir alışveriştir, ama biz
sadece alış-alış üzerine yürüyoruz.
Gelecek hafta tiyatromuz nereye,
nasıl varabilir konusunu tartışalım.
Düşüncelerinizi KADIKÖY-İSTANBUL
adresine yazabilirsiniz.
Soyadımızın hakkını vermek
At binmek
Bir ara sinirlerim iyice
bozulmuştu. Seksenli
yıllar. Doktora gittim.
Ata binmemin iyi bir
rehabilitasyon olacağını
söyledi. Sıpahi
Ocağı'na giderek at
binmeye başladım.
Gerçekten sinirlerime
iyi geliyordu bu iş. Atın
üzerindeyken başkaca
bir şey
düşünmüyorsunuz.
Aynı doktor bana balık
tutmamı da salık
vermişti, ama ben, o
işin bana göre
olmadığını
söylediğimden atta
karar kılmıştık. iki
değişik canlı arasında
yapılan tek spor bu at
binmek. Sait'ti atımın
adı. Yaşlıca bir
hayvandı ve uysaldı...
Gerçekten hayvanlar,
insanları çok
rahatlatıyor. Bir
köpeğim, bir
papağanım, birçok
güvercinim var. Onlarla
mutlu oluyorum. Çünkü
onlar gözümün içine
baka baka yalan
söylemiyorlar.
Sahtekârlık etmiyorlar.
Politikayla
uğraşmıyorlar.
Amcam çok gezdiği için, soyadı
kanunu çıktığında, Almanlar
amcama, "Sen Gezen soyadını al,
çok geziyorsun, bak şu anda bile
Almanya'dasın" demişler. Amcam
soyadını Gezen olarak almış. Babam
da onun küçüğü olarak aynı soyadını
benimsemiş. Ben de babamın oğlu
olduğum için soyadım Gezen olmuş.
ilk gezişim 6O'lı yıllarda tiyatro
turneleri ile başladı. Hiç durmadan
1996 yılına kadar geldi. Ağustos ayı
ortalanndaTrabzon'a, oradan
İstanbul'a, oradan Bursa'ya, oradan
tekrar Trabzon'a ve oradan İstanbul
üzerinden tekrar Bursa'ya.. Bursa'da
22 ekimde "Hamlet Efendi"
prömiyerini yapıp istanbul'a kesin
dönüş... Eskiden bireski model
otobüs tepesinde aylarca Anadolu'yu
dolaşır, günde iki oyun oynar, gene
de bana mısın demezdik. Şimdi
yoruluyorurn. Yaşlandık mı ne?.. Yok
canım. Daha 29 Ekim'e var. O gün 53
yıl geride kalacak. Benim doğum
günüm 29 Ekim. Gericiler bu tarihte
doğmuş olmama bozulsalar da
benim doğum günüm bu tarih...
Soyadımın hakkını vererek dolaşıp
duruyorum işte. Bu gezilerin sonunda
Türk tiyatrosu ıçin bir şeyler
yapabilmiş isem, kendimi mutlu
hissedeceğim. Kararı önce Bursa ve
Trabzon seyircisi, turneye
çıktıklarında ise diğer yöre izleyicileri
verecekler. Ama iyi bir iş yaptıgıma
inanıyorum ve mutluyum. Bu da
bana yeter. Parayı daha sonra
kazanırız. Ya da kazanmayız. Boş
ver..
Okur mektupları
'Pazarlık ve duvarlık sözler:
Laik olmaya layık değilsiniz. imza: FAİK...
Hiç olmazsa Cumhuriyet okuyanlar daha
fazla yaşasın (Sigaraya son)
OKUYUN: Atasözlerimiz / Özgül Yayınevi.
İZLEYİN: TRT 2 (Sanat Programları).
SEVİN: Öğretmenler.
ZONGULDAK'tan öğretmen
Muhittin Ünlü / Bursa Devlet
Tiyatrosu'na postaladığınız
mektubunuz elime geçti. AVP
Tiyatrosu'nun oynadığı "Hamlet
Efendi"aû\\ oyunun kitabı var. Mitos
Yayınları'ndan. Onun içinde bir de
"İstanbul Müzıkali" adlı bir oyun var,
onu oynayabilirsiniz.
Sevgiler.
MERSİN'den Kübra Karaer/
Mektubunuz elime geçti. Keşke tüm
işlemlerinizi tamamlayıp MSM'ye
gırebilseydiniz. Seneye bekleriz. Ama
tüm evrakınız tamam olarak. Sonra
yol olur... Yol olur fıkrası Nasrettin
Hocamızındır.
Hoca, bahçesını ekmış evıne gırecek.
Bir küçük çocuk ektiği yerlere basa
basa bahçeden geçmiş, evine kısa
yoldan ulaşacak. Hoca yakalamış
çocuğu ve başlamış dövmeye. "Yahu
Hoca küçücük çocuğu ne dıye
dövüyorsun. sana yakışırmı?" diye
sitem etmiş komşulan. Hoca,
"Bahçemden geçti" demiş. "E, ne
olur bahçenden geçtiyse?" "Yol
olur" diye yanıtlamış Hoca.
Şarkılarımız
türkülerimiz
Bu hafta Türk sanat
musikisınin ünlü
bestekârlarından ismail
Hakkı Bey'in devr-i
hindi makamındaki bir
şarkısının sözlerıni
irdeleyeceğiz. Değil
ismail Hakkı, telif hakkı
bile söz konusu olsa
ben bu şarkıyı gene tiye
alınm. Çünkü artık
demode. Çağdışı
kalmış hiçbir şeye
tahammülüm yok. Türk
müziğini ne kadar
seversem seveyim
şunları anlayamıyorum:
Şûle endâzı zemin oldu
bu şeb mehtabımız
Sahâ-i gülzar-ı tenvir
etti hep mehtabımız
Vuslat dildâre oldu çün
sebep mehtabımız
Böylece emsali olmuş
mu acep mehtabımız.
Bunda anlaşılmayacak
bir şey yok. Güftekâr
burada Şule'nin endazı
zemin olduğundan
mehtabın da bu arada
şeb olduğunu anlatmak
istiyor. Ve haliyle bu
durumda elde olmadan,
vuslat tabii ki dildare
olmuş oluyor mehtapta.
Böylece de mehtabın
emsali olmuş mudur
acep diye haklı olarak
soruyor. Bu hafta bu
şarkıyı size açıklamış
olmanın gönül rahatlığı
ile iyi bir pazar
diliyorum. Tabii siz de
haklı olarak bu
şarkıların yerine "Onun
arabası var güzel mi
güzel"\ dinliyorsunuz
genç okurlarım. Suç
bizdeanlargibiyim...
Zaman zaman iyi,
zaman zaman
kötüye dayanabilirim.
Ama sadece kötüye
asla.
Türkiye'nin şansı
Erbakan'ın Afrika gezisi; Mısır'da bayrak fiyaskosu,
Libya'da da Albay Kaddafi'nin Türkiye'ye
hakaretleriyle noktalanmıştı. Muhalefet kanadı
veryansın etti. Erbakan'ın masaya yumruğunu vurup
orayı terk etmesinden tutun, Kaddafi'nin suratına
tükürmeye kadar işi götürdüler. Oysa Erbakan
bunların hiçbirini yapmamıştı. Allah Türkiye'ye acıdı
valla. Düşünün; Erbakan gerçekten masaya
yumruğu atıp kalksaydı veya Kaddafi'nin yüzüne
tükürseydi, bugün bütün Türk halkının sempatisini
kazanacak ve ilk seçimlerde tek başına iktidar
olacaktı... Oysa Hoca'nın, değil dış politikadan,
diplomasiden de hiç nasibi yok. Bu görüldü.
Hoca'nın Kaddafi'den azar işitmesi Türkiye'nin
şansıdır. Hoca gidicidir. Ama Çiller onu kolay kolay
bırakmaz. Çünkü çamaşırlar meydana dökülecek o
zaman. Düşünüyorum: Gerçekten bunlara layık
mıyız acaba?..
! Bir sürü oyunuz otsa birini de Refah'a verir
misiniz?.. (İyi düşünün)