Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6EYLÜL1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
'TMO ordunun
buğdayını sattı'
iddiası
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - ANAP Genel
Başkan Yardımcısı llker
Tuncay, Milli Savunma
Bakanlığı'mn her yıl
parasını peşin ödediği bir
milyon 365 bin ton "milli
buğday stokıT'nun bu yıl
Toprak Mahsulleri Ofisi
(TMO) tarafından
satıldığinı öne sürdü. Gıda
fiyatlanndaki artışın
vatandaşı "canından
bezdirdiği "görûşünü
savunan Tuncay. en yüksek
fıyat artışınm tanm
ürünlerinde olduğunu
söyledı. Tuncay. bu yıl
daha az miktarda ve
kalitesi düşük ürün elde
edildiğini ifade etti.
Özelleştipmeye
işsizlik tazminatı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bümsu) - Özelleştirme
nedeniyle işsız kalan 233
kişiye, 5 milyar 119 milyon
lira rutannda ış kaybı
tazminatı ödendiği
açıklandı. Ûzelleştirme
nedeniyle işten
çıkanlanlann yeniden
istihdamı için kollan
sıvayan Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı. Iş ve
lşçi Bulma K.urumu
aracılığıyla. "tşgücü Uyum
Projesi" çalışmalanna hız
verdi. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ziya
Halis, özelleştınlen
işyerlerinde işsiz
kalanlann. iş
pıyasalanndan
uzaklaştınlmadan venıden
üretime katılmasını
hedeflediklenni belirtti.
İzmir Fuarı kan
kaybedîyop
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)- 64.
Uluslararası Izmır
Fuan'nın "uluslararası"
bölümünde beklentiler
gerçekleşmedi. Gümrük
birliği aşamasmda Avrupalı
ülkelerin katılımının
gerçekleşmediğı fuarda.
diğer ülkelerin de az sayıda
firmayla fuara gelmeleri
dikkat çekti. Katılımcı
birçok ülkenin bulunduğu
standı '"ışportacı
dükkânına" çevirmeleri de
eleştiri konusu oldu. Egeli
sanayicı ve işadamlan
fuann uluslararası
bölümünün "ciddiyetle
bağdaşmayan" bır
görünüme büründüğünü
dile getırdiler. Fuar
açılmadan önce açıklama
yapan Büyükşehir Belediye
Başkanı Burhan Özfatura,
"Fuar, Türk ekonomisine
50 trilyonluk katkı
sağlayacak. 3 trilyonluk
harcama \e alışveriş. 1
milyar dolar civannda dış
ticaret bağlantısı yapılması
bekleniyor" demişti.
Döviz rezervi enflasyonu, kur-faiz farkı sıcak parayı, kurlara baskı Batı'nın ihracatını besliyor
Ekonomi uzaktan kumandalı
HACERGEMİCÎ
Başbakan Tansıı Çiller 'in ekonomide
söyiedikleri ile yaptıklan birbirini
tutmuyor. 5 Nisan paketini açıklarken
"Saadet zincirini ya kımcağız, ya
hracağız" diyen Çiller, bu zincireyeni
halkalar ekliyor. Çiller'in, "2 yıl içinde
enflasyonu yüzde 5 'in altına çekeceğim "
sözleri üzerine hayrete düşen
ekonomistler, bunıın teknik olarak
imkânsız olduğunu dile getirerek "ancak
ekonomiyi dondummk böyle bir şeyin
mümkün olacağını" ifade ediyorlar.
Eski Merkez Bankası başkanlanndan Rüşdü Saracoğlu ile TL'yi
^ aşırı değerli tuttuğu gerekçesi ile
•^ «. çatışan Çiller, döviz hizinin
" ardından aynı politikının
sıkı takipçisi oldu.
Döviz rezervlerindeki her artış
adeta birzafer havası ile
kamuyouna duyundurken, bu sırada
yaratdan TLfazlası ile enflasyonun
beslendiği unutuluyor.
\ Bu arada baskı altında tutulan dövizin Türfüye 'yi ithalaî
cenneîi haline dönüştürmesi de olayın bir başka boyutunu
oluştunıyor.
REZERV, ENFLASYONU KORUKLUYOR
B
aşbakan Tansu Çiller. enflasyonu
yüzde 5'in altına çekeceği
iddiasıyla yeni bir tartışma
başlatırken, Merkez Bankası "yüksek
rezerv" politikası ile enflasyonu
körüklüyor. Lzmanlar uygulanan para
politikalan ile enflasyonun düşme trendine
girmesinin mümkün olmadığını
dile getirirken Çiller'i 'ekonomiyi
unutmak ve gerçekleri göz ardı
etmekle' suçluyorlar.
tki yıl içinde yüzde 5 enflasyona
sadece "ekonomiyi dondururak"
ulaşılabileceğini ifade eden
uzmanlar. "ÇiDer bu süre içinde
enflasyonu yüzde SO'ye düşürse
büe bâşandır" diyorlar.
Uygulanan ekonomi politikalannın
enflasyon yaratıcı olduğunu ifade eden
istanbul Lniversitesi Iktisat Fakültesı
Dekanı Prof. Dr. Esfender Korkmaz,
Tansu Çiller'in enflasyonu iki vılda yüzde
5'in altına düşürecegi demecinın maddi
anlamda mümkün olamayacağını
belırterek "Avncaşimdiye kadar ekonomik
hedeflerie ilgili sövlediklerine bakarak
enflasyonun iki \ıl daha aynı şiddetle
devam edeceğini sö>lemek mümkün" dedı.
İÜ Iktisat Fakültesı lngilizce Iktisat Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Mükerrem Hiç de
ekonominin kötü bir doktorun elinde
olduğuna dikkat çekiyor. Yıl sonu itiban
ile enflasyonun yüzde 95'ler düzeyinde
gerçekleşeceğini ifade eden Prof. Hiç, 5
Nisan istikrar paketini "geçistirme
operasyonu olarak" adlandınyor.
"Kötü bir doktorun elindeviz. Doğru
dürüst tedas i etmediği gibi bir de
yanlış ilaç, \eriyor. Ancak ekonomi
yine de kendi dinamizmi ile kendini
toparlamaya çahşıyor" diyen Prof.
Hiç. şöyle konuşuyor: "Ekonomiyi
zorla sağlıkMZ tedbirlerie idare
etmeye çalışıyorlar. Enflasyon vükselirken
Başbakanımız çıkıp 'Yüzde 5'in altına
çekeceğim" diyor. Olmaz böyle şey.
Maaaşlan. yatınmlan dondurup özel
sektörü tüm teşvikleri keserseniz
yapabiUrsiniz. İabii bunun ardından
geİecek sosyal patlamalan düşünmek bile
istemiyorum. Zaten önümüzdeki \ıl seçim
olacağını düşünürsek seçim ekonomisi
döneminde kemerierin gevşe>eceğini
tahmin etmek dahilik olmaz."
BATTYA PAZAR YARATIUYOR
E
konomıst olarak "TL'nin değerli
tutulmasım" eleştıren ve bu nedenle
eskı Merkez Bankası başkanlanndan
Rüşdü Saracoğlu ile göre\e geldıği andan
ıtıbaren kavga eden Başbakan Tansu Çiller,
çıkış yolu bulamayınca "saadet zincirine
sığındı" 24 Ocak Kararları
sırasında dö\ ızin baskı altında
tutulmaması gerektıgı yönünde
Türkiye've tavsiye kararı \eren
Dünva Bankası ve IMF'de saadet
zincirine Batı yaranna destek
venvor. TL'nin degerlı tutulma
politikası "işsizlik kıskacında"
olan Batı'nın "ihracatını
destekJerken" Türkiye de ıthalatı
körükleyıp ıhracatı bastıran bır
zemın oluşturuyor. Türkiye.
ABD'nin seçtiği gelişen 10
büyük pazar ülke arasmda da yer
alıyor. 1987 yılından bu yana
uygulanan TL'nin degerlı
tutulması politikasının dışandan empoze
edıldıgini ifade eden İstanbul Üniversıtesı
Iktisat Fakültesı ögretım üyesı Prof. Dr.
Lzzetin Önder,
"Özal döneminde bu para programına
Saracoğlu, TL'yi
güçlü tutup Çiller'i
kızdırmıştı.
kasıth olarak geçildiğini" belirtiyor. Türkiye
döviz sorununu yıllarca çözemedi. Ülkeye
para girişini sağlamak ıçın dövizin
tutulması gerektıgıni belırten Önder. "Bu
kısa vadede avantaj olabilir. ancak uzun
vadede önemli sorunlara gebe olan bir
politika. Dövizin düşük
tutulması ithalatımızı
patlatırken ihracata da köstek
oluyor. Avrupa'da işsizliğin
yüzde 10 olduğu göz önünde
bhındurulursa bizim
ithalatımızın paüamasının.
onlann ihracat patlamasına
neden olacağı ortada. Yani
Türkive yine Baü'nuı en kârh
pazan olacak" dıyor. 5 Nisan
Kararlan'nı "Saadet zincirinj
kıracağız" dıyerek açıklayan
Çiller'in buna ekledığı
halkalan rakamlarla da görmek
mümkün. Yılın ilk yansında
bankalann rezerv ve diger varlıklan da net
olarak 1 milyar 637 milyon dolar azaldı. Ilk
yanda kısa vedelı sermaye hareketleri
yoluyla sisteme toplam 4 milyar 67 milyon
dolarlık bır ginş yaşandı.
Mahkemenin durdurma karanna karşın inşaatlann sürdüğünü kanıtlayacak merci bulunamıyor
Beylikdüzü'nde yargı dıırdu, inşaat yüriiyor
AHMETÇELtK
Mahkemenin karanna karşın inşaat yapımı devam ediyor.
Beylikdüzü'nde görünen köye kıla-
\ uz bulunamıyor. İstanbul 4. İdare
Mahkemesi'nin Gürpınar Belediyesi
Ninırlan içinde bulunan 6 parseldeki in-
şaatlann durdurulması konusunda ver-
diği yürütmeyi durdurma karanna rağ-
men inşaatlann devam ettigi kanıtlana-
mıyor. Mahkeme karannın uygulanma-
dıgını göstermek amacıyla harekete ge-
çen Gürpınar Belediye Meclisi üyeleri
Hurşit Şahin ve ZaferŞenol noterlerden
sonra Büyükçekmece Asliye Mahke-
mesi'ne yaptıklan başvurudan da so-
nuç alamadılar.
İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin
Gürpınar Belediyesi tarafından imar
planlannda şehircilik ilkeleri ve plan-
İama esaslanna aykın olarak değiklık
yapıldığı gerekçesiyle açılan dava so-
nuçlanana kadar yürütmeyi durdurma
karan aldığı 240, 2441, 2843, 2844.
2871 ve 2880 no'lu parsellerde, inşaat-
lar devam ettiği gibi bunu kanıtlayacak
merci bulunamıyor. Davacı Hurşit Şa-
hin ve Zafer Şenol tarafından konuyla
ilgili olarak yapılan başvurulardan her-
hangi bir sonuç çıkmadı. İlk olarak in-
şaatlann sürdüğü konusunda tespit ya-
• İstanbul 4. îdare
Mahkemesi'nin Gürpınar
Belediyesi sınırlan içinde
bulunan 6 parseldeki
inşaatlann durdurulması
konusunda verdiği yürütmeyi
durdurma karanna rağmen
inşaatlann devam ettiği
kanıtlanamıyor. Davacılar
noterden sonra Büyükçekmece
Asliye Mahkemesi'ne
yaptıklan başvurudan da sonuç
alamadılar.
pılması için Büyükçekmece noterine
başvurduklannı ve inşaatların devam
ettiğine dair tespit yapmasını istedikle-
rini belirten Hurşit Şahin, "Bizbuişle-
re bakmıyoruz. O yüzden tespit yapa-
ma>Tz" yanıtını aldıklannı söyledı. Bu-
nun üzerine Büyükçekmece Asliye Hu-
kuk Mahkemesi'ne başv urduklannı be-
lirten Şahin. "Hâkim dilekçemizi oku-
du ve kabul etti. Tespit yapılmak ü/ere
bize 31 Ağustos 1995 tarihinde saat iki
için güo veriklL Fakattespit günü hâkim
dosyayı yeniden inceleyerek yürütme-
nin durdurulması karan idare mahke-
mesi tarafindan verildigi için tespit yö-
nünden mahkemelerinin görev sizligine
karar verdi'" dedi. Mahkemenin kara-
nnı anlayamadıklarını belirten Şahin,
dün 4. İdare Mahkemesi'ne başvura-
rak tespiti onlardan istediklerinı kay-
detti. Konuyu değerlendiren ticaret hu-
kuku uzmanı Prof. Dr. Hayri Domaniç,
ise Medeni Usul Kanunu'nun 368-372.
maddelerine göre acil durumlarda de-
lil tespitinin her mahkeme tarafından
yapılması gerektigini belirtti.
Beylikdüzü'nde mahkemenin verdi-
ği yürütmeyi durdurma karanna uyul-
madığını belirten Domaniç. "Bu dava-
da idare mahkemesi davayı başka yön-
den incelivor. Ortada mahkeme karan-
na uv manıakgibi bir suç var. Dolayısıy-
la aslive mahkemesinin bu tespiti vap-
ması gerekirdi. Ancak bundan sonra
idare mahkemeye başvunılarak yeni-
den tespit istenebilir. Tespit sonucunda
inşaatlann devam ettiği ortava çıkarsa,
mahkeme savcılığa suç duvurusunda
bulunur. Savcılık da olaya müdahale
ederek inşaatlan durdunır ve mühür-
ler. Sorumlular da Medeni L sul Kanu-
nu'nun 113 maddesinin a bendine göre
cezalandırüır" dedi.
Hangi suça,
hangiceza?
Y
asa ile ayıplı mal üreten ve
satan fırmalara 5 milyon lira He
2 mityar lira arasında ceza
verilecek. Suçun aynı yi! içinde
tekrarlanması haiiride ceza ikiye
katlanacak. Satışa sunulan malın
ayıplı olması halinde bakanlık veya
tOketici örgütleri malın üretiminin ve
satıştnın durdurulması ve ürünterin
toplatılması için dava açılabilecek.
Yasayia. ayıplı malları satın alan
tüketfciterin uğradıklan zararlar
nedeniyle tek tek dava açma hakkı
da bulunacak. Yasanın getirdiği
yükümlülüktere uyulmaması hafinde
imalatçı. ithalatçı ve satıcılan
bekleyen para cezalan şöyle:
Teşhir ediien ürünlere etiket
konulmaması halinde saîıcıya
verilecek ceza 5 milyon lira olacak.
Taksitli satışiar sırasında mat ve
hizmetlerin ön ödeme tutan ve
ödeme planının bulunduğu
sözleşrnenin bir nüshasının
tüketiciye verilmemesi halinde de
satıcıya aynı ceza uygulanacak. 5
miiyon lıralık cezayı gerektiren diğer
durumlardan bazıian ise şöyte:
Üzerinde "numunedir" veya "satıltk
değiidir" ibaresi butunmayan
ürünferin satılmak istenmemesi;
kapıdan sattşlarda tüketiciye malı 7
gün içtnde gerekçesiz tade
edebileceğine ılişkin yazıh belge
verilmeyişi, banka veya benzeri
finans kurumJan tarafından verilen
tüketici kredisi sözleşmesinin,
sözleşme süresi içinde tüketici
aleyhine değiştirilmesi. Ayrıca
TüketiciYasası, sanayi mallannın
bakım, onanm. servis ve yedek
parça hızmeti sunutacak birimlerin
kuruimaması halinde ise 10 milyon
üra cezayı öngörüyor. Ithal sanayi
ürünlerinde Türkce kulianma
kılavuzunun bulunmaytş», yerit ve
ithal ürünterie biriikte garanti bekjesi
verilmeyişi, garanti süresi dolmamış
ürünlerin imalat hatasından
kaynaklanan anzalannın giderilmesi
strasında para tatep edilmesi de
aynı cezayı gerektirecek. Tüketicinin
kullanımına sunulan mal ve
hizmetlerin kişi ve çevre sağhğına
zararlı otması, bunun
açıklanmaması 100 milyontuk
cezayı da beraberinde getirecek.
Para cezaian her yılbaşında Türk
Ceza Kanunu'nun ek 2'nci madde
hükümleri uyannca arttınlacak. • '
Hakkını arayanın yasası da var
T
ürk tüketicisi de artık yasasına
kavuşuyor. Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı tarafından hazırlanan
"Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun" 8 eylül cuma günü yürürlüğe
girıyor. Çerçeve yasa niteliğinde olan,
birçok yasal boşluk ve eksikle yürürlüğe
girecek Tüketici Yasası'nın başansı,
tüketicinin bılinçlenmesıne bağlı.
Tüketici hakkını aramaya başladığında,
bu zamana kadar yalnızca sözde kalan
"koşulsuz müşteri memnunıyeti",
gerçek anlamda uygulanmaya fırsat
bulacak, Işte o zaman satıcı ve üretici
saltanatı, yerıni tüketici memnuniyetıne
bırakacak. Yasadakı boşluklann
giderilmesi ve eksiklıklerin
saptanmasında da Tüketici Konseyi'ne
büyük sorumluluk düşecek.
Tüketicinin ve Rekabetin Korunması
Genel Müdur Yardımcısı Ayhan
Özer.Tüketici Yasası'nın esas amacının
tüketicılerin kendi kendilenni koruma
olgusunun yerleştırilmesi olduğunu,
devletin tek tek tüketicılerin sorunlannı
çözmekle uğraşamayacağını ifade
ederek "Yasanın başansı, tüketicinin
haklanna sahıp çıkmasına, haklannın
bilincinde olmasına ve bu haklannt
gerektiği zaman kuilanabilmesine
bağlıdır" dedı. Tüketici Yasası'nın
Ayıplı mal ve hizmetler Yasayia
"ürün sonımluğu" hükmü geliyor.
Buna göre ayıplı maldan veya neden
olduğu her türlü zarardan dolayı
tüketiciye karşı, satıcı, bayi. acente,
üretici, ithalatçı ve imalatçı sorumlu
olacak. Satılan malın ayıplı olduğunun
saptanması halinde ürün, 15 gün
ıçerısinde iade edilebilecek.
Satıştan kaçınma: Üzerinde
"numunedir" veya "satılık değiidir"
ibaresi bulunmayan bir malın
mağazanın herhangı bir yerinde teşhir
edilmesi, onun stokta bulunduğu
anlamına gelecek. Teşhir ediien ürünler
uyarı yazısı bulunmuyorsa, mağaza
sahıbi satıştan kaçınamayacak.
Bankalann tüketici kredileri:Banka
ve tüketici arasında imzalanan kredi
sözleşmesinin bır nüshası da tüketiciye
verilecek. Sözleşmede öngörülen kredi
koşulları, sözleşme süresi içinde
tüketici aleyhine değiştırilemeyecek.
Tüketici. banka veya finans
kurumlarına borçlandığı toplam miktarı
önceden ödeyebileceğı gibi aynı
zamanda vadesi gelmemiş bir ya da
birden çok taksıt ödemesinde
bulunabilecek. Her iki durumda da
banka veya finans kurumları ödenen
Tüketici nasıl bilinclenecek?
Kamuoyunda tüketici hakian bilinci
oluşturabilmek için üç ayn çalışma
yürütülüyor. Bunlardan birincisi
okullarda tüketici haklannın ders
olarak okutulması. Bu öğretım yılına
yetiştirilmek üzere Milli Eğitim
Bakanlığı'mn organize ettiği ders krtatn
yazım çalışmalan devam ediyor. Ikinci
olarak odalar, birlikler. meslek
örgütleri aracılığıyla esnafın ve
üreticinin yükümlülükleri konusunda
bilgilendirilmesi sağlanacak. Üçüncü
olarak ise Sanayi Bakanlığı kendi
olanaklarıyla broşürler yayımlayarak,
tanıtım programlan düzenleyerek ülke
çapında biiinç oluşturmaya çalışacak.
duyurulması için genel müdürlükçe
broşür hazırlatıldığını belirten Özer,
tanıtıma yönelik çalışmalara il bazında
esnaf odaları ve ticaret odaları
yardımıyla devam edildiğini bıldirdi.
Özer, şu ana kadar çıkarılan yasa ve
yönetmeliklerle Türkiye'nin tüketici
hakları konusunda çağdaş bir mevzuata
kavuştuğunu söyledi.
Tüketici Yasası'nın hazırlayıcıları
arasında yer alan Marmara Ünıversitesi
iktisadi ve Idarı ilimler Fakültesı ingilızce
Iktisat Bölümü'nden Doç. Dr. Hurşit
Güneş, "Bu yasayı hazırlarkep tüketici
bıiincı ve duyarlılığını yaratmak
istiyorduk'' dedi. Yasanın çerçeve yasa
niteliğinde olduğuna dikkat çeken
Güneş, Tüketici Yasası'nda bulunan
birçok düzenlemenin yeni olmadığını.
ticaret kanunlarında yer alan birçoğunun
bır araya toplandığını belirtti.
65 milyon kışınin bu yasadan haberdar
olması gerektığinı soyleyen Güneş,
Sanayi Bakanlığı'nın yasanın tanıtılması
görevinı yeterınce yerine getiremediğinı
vurguladı. Tüketici Yasası'nın kullanıldığı
sürece ışlerlik kazanacağını soyleyen
Tüketicıyi Koruma Derneğı Başkanı
Ayşe Akman. tüketicinin bilinçlenerek,
hakkını sonuna kadar savunmasının
önemli olduğunu soyledi. Tüketici
yasasının uzun vadede sosyal ve
toplumsal yapıyı değıştıreceğinı
vurgulayan Akman, yasanın kurulmasını
öngördüğü tum kurum ve kuruluşlara
işlerlik kazandırılması gerektiğini söyledi.
Sanayi. ticari ve finans kesımınin yasaya
gösterdıği tepkilerin "Yasaya olan
güveni perçinlediğını" soyleyen Akman,
"Bu durum, yasanın ıçinın
boşaltılmasının mümkün olmadığını, bazı
noktaların belirli çıkar çevrelerinı rahatsız
ettiğini göstenyor" dedı. •
Hak nerede aranacak?
T
üketiciler, artık
problemlerini her il ve
ilçede kurulacak Tüketici
Sorunlan Hakem Heyeti'ne
iletebilecekler. Hakem heyetleri,
5 milyon liraya kadar olan
alışverışlere yöneük şikâyetlerı 1
ay içinde çözümleyecek.
Yasanın uygulanması sırasında
çıkabilecek her türlü
uyuşmazlığın çözümlenmesi
amacıyla "Tüketici ihtısas
Mahkemeleri"nin kurulması
öngörülüyor. •
BENCE
Yasa neleri kapsıyor?
miktara göre gerekli faız indirimi
yapmakla yükümlü olacaklar.
Taksitli satışiar:
Taksitli satışlarda tüketici borçlandığı
toplam miktarı önceden ödeme
hakkına sahip olacak. Tüketici aynı
zamanda bir taksit mıktarından az
olmamak şartıyla bir veya birden fazla
ödemede bulunabilecek. Her iki
durumda da satıcı ödenen miktara
göre gerekli faiz indıriminı yapmakla
yükümlü olacak.
Kampanyalı satışiar: Basın aracılığıyla
duyurulan tüm kampanyalarda. satıcı
gerçekleştirmeyi vaat ettiği tüm
yükümlülükleri yerine getirmek
zorunda kalacak. Şartlara uyulmaması
halinde, satıcı, bayı, acente temsilcisi,
üretici ve ithalatçı, sorumluluğu ortak
olarak paylaşacak.
Kapıdan satışiar: Kapıdan satışlarda
tüketici 7 günlük tecrübe ve muayene
süresi sonuna kadar malı, kabul veya
hiçbir gerekçe göstermeden,
reddetmekte serbest olacak. Satıcı.
tüketicıyi sorumluluk altında tutan tüm
belgeyi, cayma bildiriminın noter
aracılığıyla kendısine ulaştırılmasından
itibaren 10 günlük süre içinde iade
etmekle ve 20 gün ıçerisinde de malı
geri almakla yükümlü olacak. Ürünün
tüketicinin sorumluluğunda kalmış
olması, değerinin azalmasına neden
olmayacak.
Süreli yayınlar: Süreli yayınlara abone
olan tüketiciler abonelık
sözleşmesinde yer alan fiyat ve niteliğe
ilişkın koşullara aykın davranılması
halinde. abone işlemlerini yapan
sorumlu kışıye ya da yayın kurumuna
isteklerinı yazılı olarak bildirip,
aboneliklerine tek taraflı son
verebilecekler. Yayıncı, abone
ücretinden kesinti yapmaksızın 15 gün
içinde iade etmekle yükümlü olacak.
Etiket: Satışa sunulan bütün malların
üzerine, okunabilır şekilde, malın cinsi,
fıyatı, imalat ve son kullanım tarihi
yazılması gerekecek. Etiket konulması
mümkün olmayan durumlarda aynı
bılgileri içeren listelerın görülebilecek
şekilde asılması zoruniu olacak.
Garanti Belgesi: Yasayia biriikte
firmalara garanti belgesi düzenleme
zorunluluğu getirilecek. Garanti süresi
içerisinde malzeme. işçılik ve üretım
hatalarından kaynaklanan anzalarda
tüketicıden para talep edilemeyecek.
Tüketici, garanti süresi içinde sık sık
arızalanan ürünün değiştirilmesıni
ısteyebılecek.
Kulianma kılavuzu: Tüm sanayi
mallarında kulianma kılavuzu
bulunacak. Ithal ürünlerle biriikte
verilen kulianma kılavuzunun Türkçeye
tercüme edilmiş olması gerekecek.
Servis hizmetleri: Firmaların, sattıkları
sanayi malları için o malın bakım,
onarım ve servis hizmetlerıni yürütecek
istasyonları kurmak ve yeterli
teknısyen kadrosu ile yedek parça
stoku bulundurmak zorunluluğu
olacak.
Reklam: Reklamlar, tüketiciyi aldatıcı,
yanıltıcı veya onun tecrübe ve bilgi
noksanlıklannı istısmar edici,
tüketicinin can ve mal güvenliğini
tehlikeye düşürücü, şiddet
hareketlerini ve suç işlemeyı özendirici,
kamu sağlığını bozucu, hastalan,
yaşlıları, çocuklan ve özürlüleri istismar
edıci reklamlar yayımlanmayacak. •
İZZETTİNONDER
Ekonomi lyiye
Gidiyor mu?
Ekonominin 1995 yılı ikinci çeyreği ile ilgili veriler,
yüzde 12.4 gibi gerçekten yüksek büyüme oranı ile
kuşkusuz, herkesin gönlüne, geçici de olsa, biraz su
serpti. Bu mutluluğu bozabilecek kuşkular, herprofes-
yonel tarafından çok iyi bilınmekte ve buna göre yo-
rumlar da yapılmaktadır. Her aklı başında profesyonel
iktisatçı, Türk ekonomisinin. dalga boyu oldukça kü-
çük, dönemsel çevrimlerle ilerlediğıni bilmekte ve bu
dalgaların nedenlerini de açıklayabilmektedir. Yine bu
profesyoneller bu tür dalgalanmalann, hatta daha doğ-
ru ifade ile yalpalamalann nasıl sonuçlanabileceğini de,
belirli sınıriar içinde öngörebilmektedir. Yalpalama ya-
pan her ekonomi ters ve düz U-dönüşler yapar. Ülser-
le kanseri birbirine kanştıran bir amatör gibi. istikrarlı
büyüme ile yalpalamayı ayırt edemeyenler de bu ol-
guya alkış tutmaktadır.
Ne olurdu, şu iktisat da hukuk gibi tıp gibi sadece
profesyonellerin konuştuğu bir alan olsa idi! O zaman
hiç kimse halkı kandıramazdı! O zaman halkın bilgi-
lenmesi ve neticede oluşacak siyasal yargılan da da-
ha sağlıklı olurdu! O zaman herkes ekonomide doğal
olarak bir şeylerin yapıldığını, hatta bunlann bazı olum-
suzluklara rağmen yapıldığını, fakat bunun kesin bir U-
dönüşü olmadığını, zaten böyle birdönüşün de bu ka-
dar kısa sürede sağlanamayacağını çok daha iyi an-
layabilirdi! Böylesine birtoplumsal bilınçlenme, sabun
köpüğü gibi kabaran toplumsal sevinci ve coşkuyu alt
ederek ve onun önüne geçerek, gerçek U-dönüşüne
katkı yapabilirdi!
Şimdi şu U-dönüşünün bir yıllık mazisine bir göz ata-
lım. DPT verilerine göre. üçer aylık aralıklar itibanyla,
tüketim, yatırım. ihracat ve bunlann bıleşkesi olan
GSYİH şöyle değişmiştir (yüzde olarak, büyüme):
1994/1
Tüketim
Yatınm
İhracat
GSYİH
4.3
0.9
-0.9
4.3
1994/11
-7.5
-14.1
12.0
-9.6
1994/111
-5.0
-13.0
11.8
-6.2
1994/1V
-6.0
-8.9
9.5
-5.5
1995/1
-3.0
-3.2
4.7
-1.5
Bu tabloya bakarak, ekonomideki dalgalanmalarda
tüketim ve yatınmın çok önemli olduğunu. ancak bun-
lan kısmen telafi edebilecek faktörün net ihracat oldu-
ğunu görebiliyoruz. Yatınm yetersızliği, sadece talep
yönü ile değil, fakat kapasite yönü ile de ekonomiyi
tehdit etmektedir. Öyle ki, iç tüketim bastınldığında
kaynaklar ihracata yöneliyor, tüketim arttığmda ise,
net ihracat geriliyor. Döviz fiyatının da etkili olduğu ih-
racat seyri, ıç taleple birbirini dışlar bir ilışki içinde sey-
retmektedir. Kısa dönemde kapasite kullanım oranı-
nın zorlanması ile aşılmaya çalışılan -ki, gerçekte de
yapılan kısmen budur- bu durum, uzun dönemde an-
cak yatınm yapılarak ve teknoloji geliştirılerek aşılabi-
lir. Yatınmların durumu ise, ortadaclır. Yönetıciler. yatı-
rımlarda yapılan kısıntıyı, halka, gelecekten tüketme
olarak değil de, tasarruf olarak yansıtma gafletini gös-
termıştır. Oysa Türkiye, bu yatırımlannı kısmayıp, ger-
çekten tüketimini kısarak tasarruf yapabilse idi, o za-
man hem ihracatı hem de artan refahla genışleyecek
olan iç talebi daha rahat karşılayabileceği. gerçek bir
U-dönüş yapmış olurdu.
Detaylardan uzaklaşıp, biraz daha uzun dönemli bir
görüntü almaya çalışırsak, Hazine ve Dış Ticaret Müs-
teşarlığı verilerine dayanarak, GSMH'nin 1990-1993
arasındaki büyüme oranlannın, sırası ile 9.2 - 0.5 - 5.9
- 5.8 olduğunu ve nihayet 1994'te ise negatife döndü-ı
ğünü görürüz. ı
Bir ekonomi canlı bir organizma gibidir. Bazen ina-
nılmaz gayretlerin bile bir düzeni çökertmesi yıllar ala-
bilir. Sisteme fazla bir emek sarf edilmese dahi, iç di-
namikler bazı sonuçları kendiliğinden oluşturabilir.
Dünya düzeninde yüzen bir ekonomide bazı şeyler
dış yarar sağlayanlar tarafından da empoze edilebilir.
Ne var ki, bir ekonomide sadece şu iki nokta yaşam-
sal önem taşımaktadır. Bunlardan birincisi, gerçek-
leştirilen iyileştirmelerin mutlak olmanın ötesinde, gö-
reli olduğunun saptanması, ikincisi ise böyle bır duru-
mun sürdürülebilir olmasıdır. Bir dizi bastınma ve ön-
lemlerle geçici bir görüntü elde etmek her zaman ola-
sıdır. Kamu kesiminde bastırılan harcamalar, ödeme-
ler bilançosunun gelişme görüntüsü, işsizlik, vb. gibi
tabloyu tamamlayan öğeleri dikkate aldığımızda, bu-
gün elde ediien sonucun niteliği ve kalıcılık derecesi
daha iyi anlaşılabilir.
Ekonominin U-dönüşlerinden geçmesi değil. fakat
mutlak kazanımlar aynı zamanda göreli kazanım an-
lamıdataşıyorvebukazanımlann sürdürülebilir olma-
sı herkesi mutlu eder. Umalım ki, bu iki güzel oluşumu
yakınlarda yaşarız!
DÜN\ADA 40. SIRAYA ÎNDİ
Türkiye'nin rekabet
gücü geriliyor
• Dünya Ekonomik Forumu'nun
değerlendirmesine göre, dünyanın rekabet
gücü en yüksek ülkesi ABD olurken,
Japonya 4.'lüğe düştü. Geçen yıl 37. olan
Türkiye 3 sıra aşağıya indi.
CENEVRE (AA) -
ABD'nın, geçen yıl oldu-
ğu gibi. yine "dünvanın
rekabet gücü en yüksek
ülkesi" olduğu belırlendı.
Dünya Ekonomik Forumu
tarafindan hazırlanan rapo-
ra göre, rekabet gücü sıra-
lamasında Singapur ikinci
olurken, geçen yıla kadar
dokuz yıldan bu \ ana reka-
bet gücü sıralamasında bi-
rinciliği kaptırmayan Ja-
ponya. Hong Kong'un ar-
dından dördüncülüğe indi.
Rapora göre. geçen vıl
dünya rekabet sıralamasın-
da 37. sırada bulunan Tür-
kiye. bu yıl 40. sıraya indi.
Geçen yıl Türkiye'nin
önünde 29. sırada bulunan
Yunanistan ise, büvük bır
düşüşle43. sırayageriledi.
Japonya'nın rekabet gü-
cünün, son zamanlarda ya-
şadığı ekonomik sıkıntı, za-
yıf altvapı ve iş dünyasın-
idakigüveninsarsılması ne-
deniyle düştüğü kaydedil-
di. Âvrupa'nın en yüksek
rekabet gücüne sahip ülke-
sı olan tsviçre ise. dünya sı-
ralamasında Japonya'nın
ardından beşinci, Almanya
altıncı, Hollanda ise yedin-
ci sırada bulunuyor.
Dünyadaki 48 ülkenin, iç
ekonomik yapılar. teknolo-
jik altyapılan. yaşam kali-
teleri, işsizlik oranlan, ça-
lışanlann eğıtımi ve yete-
neği ile ekonomisinin ulus-
lararası piyasalardan daha
çok gelir elde etme esasla-
n gibi vaklaşık 120 kriter
esas alınarak değerlendi-
rildiği rapor. "96 sayfadan
oluşuyor.
ABDnin rekabet gücün-
de dünya lideri olması ise.
özelleştirme ve serbest pi-
yasa ekonomisine azami
oranda önem vennesi, yeni
teknoloji üretiminde üstün
olması, işçi malıv etlerini sı-
kı kontrol etmesi gibi un-
surlara bağlanıyor. Rapor-
da. ABD'de ücretlerin son
zamanlarda düşüş gösterdi-
ği. bu durumun orta sınıfi
baskı altına soktuğu. bunun
sonucu ABD'de bir sosyal
patlamaçıkabileceği uyan-
sı yapıldı. ABD'deki ücret-
lerin. 9 yıl önce Alman-
ya'daki ücretlerden yüzde
35 daha yüksek olmasına^.
rağmen. 1994yılında, saat
başına A\ rupa ortalamasın-
dan 2.2 dolar daha az oldu-
ğu vurgulanıyor.
Dünya Ekonomik Foru-
mu'nun raporuna göre,
ABD'de. belirli bir kesimin
eğitimli ve daha zengin. di-
ğer kesimin ise çok daha fa-
kir hale geldiği. bu açığın
devam ettiği. bunun da sos-
yal huzursuzluklara sebep
olabileceğı kaydedili>or.