24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6EYLÜL1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 'TMO ordunun buğdayını sattı' iddiası • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - ANAP Genel Başkan Yardımcısı llker Tuncay, Milli Savunma Bakanlığı'mn her yıl parasını peşin ödediği bir milyon 365 bin ton "milli buğday stokıT'nun bu yıl Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından satıldığinı öne sürdü. Gıda fiyatlanndaki artışın vatandaşı "canından bezdirdiği "görûşünü savunan Tuncay. en yüksek fıyat artışınm tanm ürünlerinde olduğunu söyledı. Tuncay. bu yıl daha az miktarda ve kalitesi düşük ürün elde edildiğini ifade etti. Özelleştipmeye işsizlik tazminatı • ANKARA (Cumhuriyet Bümsu) - Özelleştirme nedeniyle işsız kalan 233 kişiye, 5 milyar 119 milyon lira rutannda ış kaybı tazminatı ödendiği açıklandı. Ûzelleştirme nedeniyle işten çıkanlanlann yeniden istihdamı için kollan sıvayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. Iş ve lşçi Bulma K.urumu aracılığıyla. "tşgücü Uyum Projesi" çalışmalanna hız verdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ziya Halis, özelleştınlen işyerlerinde işsiz kalanlann. iş pıyasalanndan uzaklaştınlmadan venıden üretime katılmasını hedeflediklenni belirtti. İzmir Fuarı kan kaybedîyop • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- 64. Uluslararası Izmır Fuan'nın "uluslararası" bölümünde beklentiler gerçekleşmedi. Gümrük birliği aşamasmda Avrupalı ülkelerin katılımının gerçekleşmediğı fuarda. diğer ülkelerin de az sayıda firmayla fuara gelmeleri dikkat çekti. Katılımcı birçok ülkenin bulunduğu standı '"ışportacı dükkânına" çevirmeleri de eleştiri konusu oldu. Egeli sanayicı ve işadamlan fuann uluslararası bölümünün "ciddiyetle bağdaşmayan" bır görünüme büründüğünü dile getırdiler. Fuar açılmadan önce açıklama yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura, "Fuar, Türk ekonomisine 50 trilyonluk katkı sağlayacak. 3 trilyonluk harcama \e alışveriş. 1 milyar dolar civannda dış ticaret bağlantısı yapılması bekleniyor" demişti. Döviz rezervi enflasyonu, kur-faiz farkı sıcak parayı, kurlara baskı Batı'nın ihracatını besliyor Ekonomi uzaktan kumandalı HACERGEMİCÎ Başbakan Tansıı Çiller 'in ekonomide söyiedikleri ile yaptıklan birbirini tutmuyor. 5 Nisan paketini açıklarken "Saadet zincirini ya kımcağız, ya hracağız" diyen Çiller, bu zincireyeni halkalar ekliyor. Çiller'in, "2 yıl içinde enflasyonu yüzde 5 'in altına çekeceğim " sözleri üzerine hayrete düşen ekonomistler, bunıın teknik olarak imkânsız olduğunu dile getirerek "ancak ekonomiyi dondummk böyle bir şeyin mümkün olacağını" ifade ediyorlar. Eski Merkez Bankası başkanlanndan Rüşdü Saracoğlu ile TL'yi ^ aşırı değerli tuttuğu gerekçesi ile •^ «. çatışan Çiller, döviz hizinin " ardından aynı politikının sıkı takipçisi oldu. Döviz rezervlerindeki her artış adeta birzafer havası ile kamuyouna duyundurken, bu sırada yaratdan TLfazlası ile enflasyonun beslendiği unutuluyor. \ Bu arada baskı altında tutulan dövizin Türfüye 'yi ithalaî cenneîi haline dönüştürmesi de olayın bir başka boyutunu oluştunıyor. REZERV, ENFLASYONU KORUKLUYOR B aşbakan Tansu Çiller. enflasyonu yüzde 5'in altına çekeceği iddiasıyla yeni bir tartışma başlatırken, Merkez Bankası "yüksek rezerv" politikası ile enflasyonu körüklüyor. Lzmanlar uygulanan para politikalan ile enflasyonun düşme trendine girmesinin mümkün olmadığını dile getirirken Çiller'i 'ekonomiyi unutmak ve gerçekleri göz ardı etmekle' suçluyorlar. tki yıl içinde yüzde 5 enflasyona sadece "ekonomiyi dondururak" ulaşılabileceğini ifade eden uzmanlar. "ÇiDer bu süre içinde enflasyonu yüzde SO'ye düşürse büe bâşandır" diyorlar. Uygulanan ekonomi politikalannın enflasyon yaratıcı olduğunu ifade eden istanbul Lniversitesi Iktisat Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Esfender Korkmaz, Tansu Çiller'in enflasyonu iki vılda yüzde 5'in altına düşürecegi demecinın maddi anlamda mümkün olamayacağını belırterek "Avncaşimdiye kadar ekonomik hedeflerie ilgili sövlediklerine bakarak enflasyonun iki \ıl daha aynı şiddetle devam edeceğini sö>lemek mümkün" dedı. İÜ Iktisat Fakültesı lngilizce Iktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mükerrem Hiç de ekonominin kötü bir doktorun elinde olduğuna dikkat çekiyor. Yıl sonu itiban ile enflasyonun yüzde 95'ler düzeyinde gerçekleşeceğini ifade eden Prof. Hiç, 5 Nisan istikrar paketini "geçistirme operasyonu olarak" adlandınyor. "Kötü bir doktorun elindeviz. Doğru dürüst tedas i etmediği gibi bir de yanlış ilaç, \eriyor. Ancak ekonomi yine de kendi dinamizmi ile kendini toparlamaya çahşıyor" diyen Prof. Hiç. şöyle konuşuyor: "Ekonomiyi zorla sağlıkMZ tedbirlerie idare etmeye çalışıyorlar. Enflasyon vükselirken Başbakanımız çıkıp 'Yüzde 5'in altına çekeceğim" diyor. Olmaz böyle şey. Maaaşlan. yatınmlan dondurup özel sektörü tüm teşvikleri keserseniz yapabiUrsiniz. İabii bunun ardından geİecek sosyal patlamalan düşünmek bile istemiyorum. Zaten önümüzdeki \ıl seçim olacağını düşünürsek seçim ekonomisi döneminde kemerierin gevşe>eceğini tahmin etmek dahilik olmaz." BATTYA PAZAR YARATIUYOR E konomıst olarak "TL'nin değerli tutulmasım" eleştıren ve bu nedenle eskı Merkez Bankası başkanlanndan Rüşdü Saracoğlu ile göre\e geldıği andan ıtıbaren kavga eden Başbakan Tansu Çiller, çıkış yolu bulamayınca "saadet zincirine sığındı" 24 Ocak Kararları sırasında dö\ ızin baskı altında tutulmaması gerektıgı yönünde Türkiye've tavsiye kararı \eren Dünva Bankası ve IMF'de saadet zincirine Batı yaranna destek venvor. TL'nin degerlı tutulma politikası "işsizlik kıskacında" olan Batı'nın "ihracatını destekJerken" Türkiye de ıthalatı körükleyıp ıhracatı bastıran bır zemın oluşturuyor. Türkiye. ABD'nin seçtiği gelişen 10 büyük pazar ülke arasmda da yer alıyor. 1987 yılından bu yana uygulanan TL'nin degerlı tutulması politikasının dışandan empoze edıldıgini ifade eden İstanbul Üniversıtesı Iktisat Fakültesı ögretım üyesı Prof. Dr. Lzzetin Önder, "Özal döneminde bu para programına Saracoğlu, TL'yi güçlü tutup Çiller'i kızdırmıştı. kasıth olarak geçildiğini" belirtiyor. Türkiye döviz sorununu yıllarca çözemedi. Ülkeye para girişini sağlamak ıçın dövizin tutulması gerektıgıni belırten Önder. "Bu kısa vadede avantaj olabilir. ancak uzun vadede önemli sorunlara gebe olan bir politika. Dövizin düşük tutulması ithalatımızı patlatırken ihracata da köstek oluyor. Avrupa'da işsizliğin yüzde 10 olduğu göz önünde bhındurulursa bizim ithalatımızın paüamasının. onlann ihracat patlamasına neden olacağı ortada. Yani Türkive yine Baü'nuı en kârh pazan olacak" dıyor. 5 Nisan Kararlan'nı "Saadet zincirinj kıracağız" dıyerek açıklayan Çiller'in buna ekledığı halkalan rakamlarla da görmek mümkün. Yılın ilk yansında bankalann rezerv ve diger varlıklan da net olarak 1 milyar 637 milyon dolar azaldı. Ilk yanda kısa vedelı sermaye hareketleri yoluyla sisteme toplam 4 milyar 67 milyon dolarlık bır ginş yaşandı. Mahkemenin durdurma karanna karşın inşaatlann sürdüğünü kanıtlayacak merci bulunamıyor Beylikdüzü'nde yargı dıırdu, inşaat yüriiyor AHMETÇELtK Mahkemenin karanna karşın inşaat yapımı devam ediyor. Beylikdüzü'nde görünen köye kıla- \ uz bulunamıyor. İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin Gürpınar Belediyesi Ninırlan içinde bulunan 6 parseldeki in- şaatlann durdurulması konusunda ver- diği yürütmeyi durdurma karanna rağ- men inşaatlann devam ettigi kanıtlana- mıyor. Mahkeme karannın uygulanma- dıgını göstermek amacıyla harekete ge- çen Gürpınar Belediye Meclisi üyeleri Hurşit Şahin ve ZaferŞenol noterlerden sonra Büyükçekmece Asliye Mahke- mesi'ne yaptıklan başvurudan da so- nuç alamadılar. İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin Gürpınar Belediyesi tarafından imar planlannda şehircilik ilkeleri ve plan- İama esaslanna aykın olarak değiklık yapıldığı gerekçesiyle açılan dava so- nuçlanana kadar yürütmeyi durdurma karan aldığı 240, 2441, 2843, 2844. 2871 ve 2880 no'lu parsellerde, inşaat- lar devam ettiği gibi bunu kanıtlayacak merci bulunamıyor. Davacı Hurşit Şa- hin ve Zafer Şenol tarafından konuyla ilgili olarak yapılan başvurulardan her- hangi bir sonuç çıkmadı. İlk olarak in- şaatlann sürdüğü konusunda tespit ya- • İstanbul 4. îdare Mahkemesi'nin Gürpınar Belediyesi sınırlan içinde bulunan 6 parseldeki inşaatlann durdurulması konusunda verdiği yürütmeyi durdurma karanna rağmen inşaatlann devam ettiği kanıtlanamıyor. Davacılar noterden sonra Büyükçekmece Asliye Mahkemesi'ne yaptıklan başvurudan da sonuç alamadılar. pılması için Büyükçekmece noterine başvurduklannı ve inşaatların devam ettiğine dair tespit yapmasını istedikle- rini belirten Hurşit Şahin, "Bizbuişle- re bakmıyoruz. O yüzden tespit yapa- ma>Tz" yanıtını aldıklannı söyledı. Bu- nun üzerine Büyükçekmece Asliye Hu- kuk Mahkemesi'ne başv urduklannı be- lirten Şahin. "Hâkim dilekçemizi oku- du ve kabul etti. Tespit yapılmak ü/ere bize 31 Ağustos 1995 tarihinde saat iki için güo veriklL Fakattespit günü hâkim dosyayı yeniden inceleyerek yürütme- nin durdurulması karan idare mahke- mesi tarafindan verildigi için tespit yö- nünden mahkemelerinin görev sizligine karar verdi'" dedi. Mahkemenin kara- nnı anlayamadıklarını belirten Şahin, dün 4. İdare Mahkemesi'ne başvura- rak tespiti onlardan istediklerinı kay- detti. Konuyu değerlendiren ticaret hu- kuku uzmanı Prof. Dr. Hayri Domaniç, ise Medeni Usul Kanunu'nun 368-372. maddelerine göre acil durumlarda de- lil tespitinin her mahkeme tarafından yapılması gerektigini belirtti. Beylikdüzü'nde mahkemenin verdi- ği yürütmeyi durdurma karanna uyul- madığını belirten Domaniç. "Bu dava- da idare mahkemesi davayı başka yön- den incelivor. Ortada mahkeme karan- na uv manıakgibi bir suç var. Dolayısıy- la aslive mahkemesinin bu tespiti vap- ması gerekirdi. Ancak bundan sonra idare mahkemeye başvunılarak yeni- den tespit istenebilir. Tespit sonucunda inşaatlann devam ettiği ortava çıkarsa, mahkeme savcılığa suç duvurusunda bulunur. Savcılık da olaya müdahale ederek inşaatlan durdunır ve mühür- ler. Sorumlular da Medeni L sul Kanu- nu'nun 113 maddesinin a bendine göre cezalandırüır" dedi. Hangi suça, hangiceza? Y asa ile ayıplı mal üreten ve satan fırmalara 5 milyon lira He 2 mityar lira arasında ceza verilecek. Suçun aynı yi! içinde tekrarlanması haiiride ceza ikiye katlanacak. Satışa sunulan malın ayıplı olması halinde bakanlık veya tOketici örgütleri malın üretiminin ve satıştnın durdurulması ve ürünterin toplatılması için dava açılabilecek. Yasayia. ayıplı malları satın alan tüketfciterin uğradıklan zararlar nedeniyle tek tek dava açma hakkı da bulunacak. Yasanın getirdiği yükümlülüktere uyulmaması hafinde imalatçı. ithalatçı ve satıcılan bekleyen para cezalan şöyle: Teşhir ediien ürünlere etiket konulmaması halinde saîıcıya verilecek ceza 5 milyon lira olacak. Taksitli satışiar sırasında mat ve hizmetlerin ön ödeme tutan ve ödeme planının bulunduğu sözleşrnenin bir nüshasının tüketiciye verilmemesi halinde de satıcıya aynı ceza uygulanacak. 5 miiyon lıralık cezayı gerektiren diğer durumlardan bazıian ise şöyte: Üzerinde "numunedir" veya "satıltk değiidir" ibaresi butunmayan ürünferin satılmak istenmemesi; kapıdan sattşlarda tüketiciye malı 7 gün içtnde gerekçesiz tade edebileceğine ılişkin yazıh belge verilmeyişi, banka veya benzeri finans kurumJan tarafından verilen tüketici kredisi sözleşmesinin, sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine değiştirilmesi. Ayrıca TüketiciYasası, sanayi mallannın bakım, onanm. servis ve yedek parça hızmeti sunutacak birimlerin kuruimaması halinde ise 10 milyon üra cezayı öngörüyor. Ithal sanayi ürünlerinde Türkce kulianma kılavuzunun bulunmaytş», yerit ve ithal ürünterie biriikte garanti bekjesi verilmeyişi, garanti süresi dolmamış ürünlerin imalat hatasından kaynaklanan anzalannın giderilmesi strasında para tatep edilmesi de aynı cezayı gerektirecek. Tüketicinin kullanımına sunulan mal ve hizmetlerin kişi ve çevre sağhğına zararlı otması, bunun açıklanmaması 100 milyontuk cezayı da beraberinde getirecek. Para cezaian her yılbaşında Türk Ceza Kanunu'nun ek 2'nci madde hükümleri uyannca arttınlacak. • ' Hakkını arayanın yasası da var T ürk tüketicisi de artık yasasına kavuşuyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun" 8 eylül cuma günü yürürlüğe girıyor. Çerçeve yasa niteliğinde olan, birçok yasal boşluk ve eksikle yürürlüğe girecek Tüketici Yasası'nın başansı, tüketicinin bılinçlenmesıne bağlı. Tüketici hakkını aramaya başladığında, bu zamana kadar yalnızca sözde kalan "koşulsuz müşteri memnunıyeti", gerçek anlamda uygulanmaya fırsat bulacak, Işte o zaman satıcı ve üretici saltanatı, yerıni tüketici memnuniyetıne bırakacak. Yasadakı boşluklann giderilmesi ve eksiklıklerin saptanmasında da Tüketici Konseyi'ne büyük sorumluluk düşecek. Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdur Yardımcısı Ayhan Özer.Tüketici Yasası'nın esas amacının tüketicılerin kendi kendilenni koruma olgusunun yerleştırilmesi olduğunu, devletin tek tek tüketicılerin sorunlannı çözmekle uğraşamayacağını ifade ederek "Yasanın başansı, tüketicinin haklanna sahıp çıkmasına, haklannın bilincinde olmasına ve bu haklannt gerektiği zaman kuilanabilmesine bağlıdır" dedı. Tüketici Yasası'nın Ayıplı mal ve hizmetler Yasayia "ürün sonımluğu" hükmü geliyor. Buna göre ayıplı maldan veya neden olduğu her türlü zarardan dolayı tüketiciye karşı, satıcı, bayi. acente, üretici, ithalatçı ve imalatçı sorumlu olacak. Satılan malın ayıplı olduğunun saptanması halinde ürün, 15 gün ıçerısinde iade edilebilecek. Satıştan kaçınma: Üzerinde "numunedir" veya "satılık değiidir" ibaresi bulunmayan bir malın mağazanın herhangı bir yerinde teşhir edilmesi, onun stokta bulunduğu anlamına gelecek. Teşhir ediien ürünler uyarı yazısı bulunmuyorsa, mağaza sahıbi satıştan kaçınamayacak. Bankalann tüketici kredileri:Banka ve tüketici arasında imzalanan kredi sözleşmesinin bır nüshası da tüketiciye verilecek. Sözleşmede öngörülen kredi koşulları, sözleşme süresi içinde tüketici aleyhine değiştırilemeyecek. Tüketici. banka veya finans kurumlarına borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceğı gibi aynı zamanda vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksıt ödemesinde bulunabilecek. Her iki durumda da banka veya finans kurumları ödenen Tüketici nasıl bilinclenecek? Kamuoyunda tüketici hakian bilinci oluşturabilmek için üç ayn çalışma yürütülüyor. Bunlardan birincisi okullarda tüketici haklannın ders olarak okutulması. Bu öğretım yılına yetiştirilmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı'mn organize ettiği ders krtatn yazım çalışmalan devam ediyor. Ikinci olarak odalar, birlikler. meslek örgütleri aracılığıyla esnafın ve üreticinin yükümlülükleri konusunda bilgilendirilmesi sağlanacak. Üçüncü olarak ise Sanayi Bakanlığı kendi olanaklarıyla broşürler yayımlayarak, tanıtım programlan düzenleyerek ülke çapında biiinç oluşturmaya çalışacak. duyurulması için genel müdürlükçe broşür hazırlatıldığını belirten Özer, tanıtıma yönelik çalışmalara il bazında esnaf odaları ve ticaret odaları yardımıyla devam edildiğini bıldirdi. Özer, şu ana kadar çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle Türkiye'nin tüketici hakları konusunda çağdaş bir mevzuata kavuştuğunu söyledi. Tüketici Yasası'nın hazırlayıcıları arasında yer alan Marmara Ünıversitesi iktisadi ve Idarı ilimler Fakültesı ingilızce Iktisat Bölümü'nden Doç. Dr. Hurşit Güneş, "Bu yasayı hazırlarkep tüketici bıiincı ve duyarlılığını yaratmak istiyorduk'' dedi. Yasanın çerçeve yasa niteliğinde olduğuna dikkat çeken Güneş, Tüketici Yasası'nda bulunan birçok düzenlemenin yeni olmadığını. ticaret kanunlarında yer alan birçoğunun bır araya toplandığını belirtti. 65 milyon kışınin bu yasadan haberdar olması gerektığinı soyleyen Güneş, Sanayi Bakanlığı'nın yasanın tanıtılması görevinı yeterınce yerine getiremediğinı vurguladı. Tüketici Yasası'nın kullanıldığı sürece ışlerlik kazanacağını soyleyen Tüketicıyi Koruma Derneğı Başkanı Ayşe Akman. tüketicinin bilinçlenerek, hakkını sonuna kadar savunmasının önemli olduğunu soyledi. Tüketici yasasının uzun vadede sosyal ve toplumsal yapıyı değıştıreceğinı vurgulayan Akman, yasanın kurulmasını öngördüğü tum kurum ve kuruluşlara işlerlik kazandırılması gerektiğini söyledi. Sanayi. ticari ve finans kesımınin yasaya gösterdıği tepkilerin "Yasaya olan güveni perçinlediğını" soyleyen Akman, "Bu durum, yasanın ıçinın boşaltılmasının mümkün olmadığını, bazı noktaların belirli çıkar çevrelerinı rahatsız ettiğini göstenyor" dedı. • Hak nerede aranacak? T üketiciler, artık problemlerini her il ve ilçede kurulacak Tüketici Sorunlan Hakem Heyeti'ne iletebilecekler. Hakem heyetleri, 5 milyon liraya kadar olan alışverışlere yöneük şikâyetlerı 1 ay içinde çözümleyecek. Yasanın uygulanması sırasında çıkabilecek her türlü uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla "Tüketici ihtısas Mahkemeleri"nin kurulması öngörülüyor. • BENCE Yasa neleri kapsıyor? miktara göre gerekli faız indirimi yapmakla yükümlü olacaklar. Taksitli satışiar: Taksitli satışlarda tüketici borçlandığı toplam miktarı önceden ödeme hakkına sahip olacak. Tüketici aynı zamanda bir taksit mıktarından az olmamak şartıyla bir veya birden fazla ödemede bulunabilecek. Her iki durumda da satıcı ödenen miktara göre gerekli faiz indıriminı yapmakla yükümlü olacak. Kampanyalı satışiar: Basın aracılığıyla duyurulan tüm kampanyalarda. satıcı gerçekleştirmeyi vaat ettiği tüm yükümlülükleri yerine getirmek zorunda kalacak. Şartlara uyulmaması halinde, satıcı, bayı, acente temsilcisi, üretici ve ithalatçı, sorumluluğu ortak olarak paylaşacak. Kapıdan satışiar: Kapıdan satışlarda tüketici 7 günlük tecrübe ve muayene süresi sonuna kadar malı, kabul veya hiçbir gerekçe göstermeden, reddetmekte serbest olacak. Satıcı. tüketicıyi sorumluluk altında tutan tüm belgeyi, cayma bildiriminın noter aracılığıyla kendısine ulaştırılmasından itibaren 10 günlük süre içinde iade etmekle ve 20 gün ıçerisinde de malı geri almakla yükümlü olacak. Ürünün tüketicinin sorumluluğunda kalmış olması, değerinin azalmasına neden olmayacak. Süreli yayınlar: Süreli yayınlara abone olan tüketiciler abonelık sözleşmesinde yer alan fiyat ve niteliğe ilişkın koşullara aykın davranılması halinde. abone işlemlerini yapan sorumlu kışıye ya da yayın kurumuna isteklerinı yazılı olarak bildirip, aboneliklerine tek taraflı son verebilecekler. Yayıncı, abone ücretinden kesinti yapmaksızın 15 gün içinde iade etmekle yükümlü olacak. Etiket: Satışa sunulan bütün malların üzerine, okunabilır şekilde, malın cinsi, fıyatı, imalat ve son kullanım tarihi yazılması gerekecek. Etiket konulması mümkün olmayan durumlarda aynı bılgileri içeren listelerın görülebilecek şekilde asılması zoruniu olacak. Garanti Belgesi: Yasayia biriikte firmalara garanti belgesi düzenleme zorunluluğu getirilecek. Garanti süresi içerisinde malzeme. işçılik ve üretım hatalarından kaynaklanan anzalarda tüketicıden para talep edilemeyecek. Tüketici, garanti süresi içinde sık sık arızalanan ürünün değiştirilmesıni ısteyebılecek. Kulianma kılavuzu: Tüm sanayi mallarında kulianma kılavuzu bulunacak. Ithal ürünlerle biriikte verilen kulianma kılavuzunun Türkçeye tercüme edilmiş olması gerekecek. Servis hizmetleri: Firmaların, sattıkları sanayi malları için o malın bakım, onarım ve servis hizmetlerıni yürütecek istasyonları kurmak ve yeterli teknısyen kadrosu ile yedek parça stoku bulundurmak zorunluluğu olacak. Reklam: Reklamlar, tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklannı istısmar edici, tüketicinin can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, şiddet hareketlerini ve suç işlemeyı özendirici, kamu sağlığını bozucu, hastalan, yaşlıları, çocuklan ve özürlüleri istismar edıci reklamlar yayımlanmayacak. • İZZETTİNONDER Ekonomi lyiye Gidiyor mu? Ekonominin 1995 yılı ikinci çeyreği ile ilgili veriler, yüzde 12.4 gibi gerçekten yüksek büyüme oranı ile kuşkusuz, herkesin gönlüne, geçici de olsa, biraz su serpti. Bu mutluluğu bozabilecek kuşkular, herprofes- yonel tarafından çok iyi bilınmekte ve buna göre yo- rumlar da yapılmaktadır. Her aklı başında profesyonel iktisatçı, Türk ekonomisinin. dalga boyu oldukça kü- çük, dönemsel çevrimlerle ilerlediğıni bilmekte ve bu dalgaların nedenlerini de açıklayabilmektedir. Yine bu profesyoneller bu tür dalgalanmalann, hatta daha doğ- ru ifade ile yalpalamalann nasıl sonuçlanabileceğini de, belirli sınıriar içinde öngörebilmektedir. Yalpalama ya- pan her ekonomi ters ve düz U-dönüşler yapar. Ülser- le kanseri birbirine kanştıran bir amatör gibi. istikrarlı büyüme ile yalpalamayı ayırt edemeyenler de bu ol- guya alkış tutmaktadır. Ne olurdu, şu iktisat da hukuk gibi tıp gibi sadece profesyonellerin konuştuğu bir alan olsa idi! O zaman hiç kimse halkı kandıramazdı! O zaman halkın bilgi- lenmesi ve neticede oluşacak siyasal yargılan da da- ha sağlıklı olurdu! O zaman herkes ekonomide doğal olarak bir şeylerin yapıldığını, hatta bunlann bazı olum- suzluklara rağmen yapıldığını, fakat bunun kesin bir U- dönüşü olmadığını, zaten böyle birdönüşün de bu ka- dar kısa sürede sağlanamayacağını çok daha iyi an- layabilirdi! Böylesine birtoplumsal bilınçlenme, sabun köpüğü gibi kabaran toplumsal sevinci ve coşkuyu alt ederek ve onun önüne geçerek, gerçek U-dönüşüne katkı yapabilirdi! Şimdi şu U-dönüşünün bir yıllık mazisine bir göz ata- lım. DPT verilerine göre. üçer aylık aralıklar itibanyla, tüketim, yatırım. ihracat ve bunlann bıleşkesi olan GSYİH şöyle değişmiştir (yüzde olarak, büyüme): 1994/1 Tüketim Yatınm İhracat GSYİH 4.3 0.9 -0.9 4.3 1994/11 -7.5 -14.1 12.0 -9.6 1994/111 -5.0 -13.0 11.8 -6.2 1994/1V -6.0 -8.9 9.5 -5.5 1995/1 -3.0 -3.2 4.7 -1.5 Bu tabloya bakarak, ekonomideki dalgalanmalarda tüketim ve yatınmın çok önemli olduğunu. ancak bun- lan kısmen telafi edebilecek faktörün net ihracat oldu- ğunu görebiliyoruz. Yatınm yetersızliği, sadece talep yönü ile değil, fakat kapasite yönü ile de ekonomiyi tehdit etmektedir. Öyle ki, iç tüketim bastınldığında kaynaklar ihracata yöneliyor, tüketim arttığmda ise, net ihracat geriliyor. Döviz fiyatının da etkili olduğu ih- racat seyri, ıç taleple birbirini dışlar bir ilışki içinde sey- retmektedir. Kısa dönemde kapasite kullanım oranı- nın zorlanması ile aşılmaya çalışılan -ki, gerçekte de yapılan kısmen budur- bu durum, uzun dönemde an- cak yatınm yapılarak ve teknoloji geliştirılerek aşılabi- lir. Yatınmların durumu ise, ortadaclır. Yönetıciler. yatı- rımlarda yapılan kısıntıyı, halka, gelecekten tüketme olarak değil de, tasarruf olarak yansıtma gafletini gös- termıştır. Oysa Türkiye, bu yatırımlannı kısmayıp, ger- çekten tüketimini kısarak tasarruf yapabilse idi, o za- man hem ihracatı hem de artan refahla genışleyecek olan iç talebi daha rahat karşılayabileceği. gerçek bir U-dönüş yapmış olurdu. Detaylardan uzaklaşıp, biraz daha uzun dönemli bir görüntü almaya çalışırsak, Hazine ve Dış Ticaret Müs- teşarlığı verilerine dayanarak, GSMH'nin 1990-1993 arasındaki büyüme oranlannın, sırası ile 9.2 - 0.5 - 5.9 - 5.8 olduğunu ve nihayet 1994'te ise negatife döndü-ı ğünü görürüz. ı Bir ekonomi canlı bir organizma gibidir. Bazen ina- nılmaz gayretlerin bile bir düzeni çökertmesi yıllar ala- bilir. Sisteme fazla bir emek sarf edilmese dahi, iç di- namikler bazı sonuçları kendiliğinden oluşturabilir. Dünya düzeninde yüzen bir ekonomide bazı şeyler dış yarar sağlayanlar tarafından da empoze edilebilir. Ne var ki, bir ekonomide sadece şu iki nokta yaşam- sal önem taşımaktadır. Bunlardan birincisi, gerçek- leştirilen iyileştirmelerin mutlak olmanın ötesinde, gö- reli olduğunun saptanması, ikincisi ise böyle bır duru- mun sürdürülebilir olmasıdır. Bir dizi bastınma ve ön- lemlerle geçici bir görüntü elde etmek her zaman ola- sıdır. Kamu kesiminde bastırılan harcamalar, ödeme- ler bilançosunun gelişme görüntüsü, işsizlik, vb. gibi tabloyu tamamlayan öğeleri dikkate aldığımızda, bu- gün elde ediien sonucun niteliği ve kalıcılık derecesi daha iyi anlaşılabilir. Ekonominin U-dönüşlerinden geçmesi değil. fakat mutlak kazanımlar aynı zamanda göreli kazanım an- lamıdataşıyorvebukazanımlann sürdürülebilir olma- sı herkesi mutlu eder. Umalım ki, bu iki güzel oluşumu yakınlarda yaşarız! DÜN\ADA 40. SIRAYA ÎNDİ Türkiye'nin rekabet gücü geriliyor • Dünya Ekonomik Forumu'nun değerlendirmesine göre, dünyanın rekabet gücü en yüksek ülkesi ABD olurken, Japonya 4.'lüğe düştü. Geçen yıl 37. olan Türkiye 3 sıra aşağıya indi. CENEVRE (AA) - ABD'nın, geçen yıl oldu- ğu gibi. yine "dünvanın rekabet gücü en yüksek ülkesi" olduğu belırlendı. Dünya Ekonomik Forumu tarafindan hazırlanan rapo- ra göre, rekabet gücü sıra- lamasında Singapur ikinci olurken, geçen yıla kadar dokuz yıldan bu \ ana reka- bet gücü sıralamasında bi- rinciliği kaptırmayan Ja- ponya. Hong Kong'un ar- dından dördüncülüğe indi. Rapora göre. geçen vıl dünya rekabet sıralamasın- da 37. sırada bulunan Tür- kiye. bu yıl 40. sıraya indi. Geçen yıl Türkiye'nin önünde 29. sırada bulunan Yunanistan ise, büvük bır düşüşle43. sırayageriledi. Japonya'nın rekabet gü- cünün, son zamanlarda ya- şadığı ekonomik sıkıntı, za- yıf altvapı ve iş dünyasın- idakigüveninsarsılması ne- deniyle düştüğü kaydedil- di. Âvrupa'nın en yüksek rekabet gücüne sahip ülke- sı olan tsviçre ise. dünya sı- ralamasında Japonya'nın ardından beşinci, Almanya altıncı, Hollanda ise yedin- ci sırada bulunuyor. Dünyadaki 48 ülkenin, iç ekonomik yapılar. teknolo- jik altyapılan. yaşam kali- teleri, işsizlik oranlan, ça- lışanlann eğıtımi ve yete- neği ile ekonomisinin ulus- lararası piyasalardan daha çok gelir elde etme esasla- n gibi vaklaşık 120 kriter esas alınarak değerlendi- rildiği rapor. "96 sayfadan oluşuyor. ABDnin rekabet gücün- de dünya lideri olması ise. özelleştirme ve serbest pi- yasa ekonomisine azami oranda önem vennesi, yeni teknoloji üretiminde üstün olması, işçi malıv etlerini sı- kı kontrol etmesi gibi un- surlara bağlanıyor. Rapor- da. ABD'de ücretlerin son zamanlarda düşüş gösterdi- ği. bu durumun orta sınıfi baskı altına soktuğu. bunun sonucu ABD'de bir sosyal patlamaçıkabileceği uyan- sı yapıldı. ABD'deki ücret- lerin. 9 yıl önce Alman- ya'daki ücretlerden yüzde 35 daha yüksek olmasına^. rağmen. 1994yılında, saat başına A\ rupa ortalamasın- dan 2.2 dolar daha az oldu- ğu vurgulanıyor. Dünya Ekonomik Foru- mu'nun raporuna göre, ABD'de. belirli bir kesimin eğitimli ve daha zengin. di- ğer kesimin ise çok daha fa- kir hale geldiği. bu açığın devam ettiği. bunun da sos- yal huzursuzluklara sebep olabileceğı kaydedili>or.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle