22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EYLÜL 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çetin: hönü görevde kalmalı • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetın. Dışişleri Bakanı Erdal tnönü'nün yeni kabinede görev kabul etmeyeceğmı açıklamasının ardından. "Görevde kalması için her türlü çabayı göstereceğim" dedi. Yılmaz, yurtdışı gezisine çıkıyor • ANKARA (Cumhuri\et Bürosu) - ANAP liden Mesut Yılmaz'ın. 9-13 Eylül 1995 tarihlen arasında Almanya ve Avusturya aezilerine çıkacağı bildırildi. ANAP Başkan Yardımcısı Uğur Aksöz tarafindan yapılan açıklamada. Yılmaz'ın gezisine Mustafa Taşar başkanlığında 10 kışılık bir uzman ekibm katılacağı belırtildı. HiPistiyan RP'li, sahtekâK • Haber Merkezi - Geçen günlerde RP yanlısı yayın organlannda RP'ye üye edilişine geniş yer venlen ve 'Hıristiyan cemaat lıderi" olarak tanıtılan Hataylı George Kar"ın, "yalancı, ayyas. köy halkını birbinne düşüren' bir kişilıginin olduğu ve 'cemaat lıderliği" ile ilgisinin olmadığı öne sürüldü. Yeni Parti (YP) kuruculanndan. YP lstanbul daimı delegesi, işadamı Ibrahım Dik. George Kar'ın "cemaat lıderi'olarak lanse edilmesinin Tokaçlı Köyü halkını çok üzdüğünü, açıklamasını onlar adına yaptığını belirtti. Ersavcı'dan açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Ersavcı, anayasa değişiklikleriyle ilgılt aynntılann bürün hedefİcitleye duyurulduğunu belirtti. Gazetemizın 1 eylül tarihli sayısında yer alan "Zirvede Davet Bunalımı" başlıklı haberin "Ersavcı da devrede" alt başlıklı bölümüyle ilgili bir açıklama yapan Ersavcı, "'Anayasa değişıkJikleri gıbı dış kamuoyunun dikkatle izledıği ve ülkemiz açısından hayatı önem taşıyan bir gelışmeyi aynı gün kısa bir basın açıklaması, ertesi gün ıse aynntılanyla tüm hedef kıtleye duyurduk" dedi. SHP'nin eski lideri, SHP kökenlilerin adayı olmadığını açıkladı Ilk adayKarayalçm• Karayalçın, "Ben istersem Murat aday olmayacak" sözleri için Deniz Baykal'a •'teessüflerini" iletirken, Başbakan Tansu Çiller'in kurultay sonucuyla ilgili teşhisini doğru bulmadığını söyledi. Baykal adaylığını cuma günü açıklayacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP kurultayı öncesinde ilk olarak, kendını feshederek CHP'ye katılan SHP'nin son Genel Başkanı Murat Ka- rayalçuı adaylığını açıkladı. Karayalçın "SHP'lilerin adayı" olmadığını vurgu- larken, seçilmesi ve parti kurullannın hükümete devam karan alması duru- munda "hükümette kendisinin görev al- mayacağmr bildırdı. Karayalçın, "Ben istersem Murat ada> olmayacak" sözle- ri için Deniz Baykal a "teessüflerini" iletirken, Başbakan Tansu Çiller'in ku- rultay sonucuyla ilgili teşhisini doğru bulmadığını söyledi. CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin adaylığını açıklamak için genel merke- ze gelen Murat Karayalçın'ı parti bina- sı önünde bir buket kırmızı gülle karşı- ladı. Karayalçın'a destek veren bazı milletvekilleri ile parti yöneticileri de karşılayanlar arasında yer aldı. Karayal- çın. ortak yönetim önerisinin kabul gör- medığinı belirterek, adaylığını açıkladı. Karayalçın, "Partininyoğunbakımage- reksinmesi var. Kolektif yönetim öne- rim, bu gereksinime yanrt verecekti"de- di. Karayalçın, SHP kökenlı parti yöne- ticileri ve belediye başkanlanyla "bir- Kkte çalıştiğı arkâdaşlannın görüşlerini almak için" bir araya geldiğini vurgu- larken "Ben SHP'lilerin adayı değilim. Bu parfinin adayıyım" dıye konuşru. 'Görev almayacağım' Karayalçın. CHP-SHP-SODEP-HP çızgisinde görev yapmış herkesi yanın- da yeralmaya çağırdı. Karayalçın , se- çilmesi ve yetkili kurullarda "hüküme- te devam" karan alınması durumunda, kendisinin hükümette görev almayaca- ğını açıkladı. Karayalçın, "Enerjimi parti üzerinde yogunlaştıracağım" der- ken, "Kolektifyönetim olmadı, partiyo- ğun bakımdan çıkabilecek mi" sorusu- na, "Yoğun bakınıın gerekli kıkhğıçalış- malan yapacağıma inanıyorum" yanı- tını verdi. Karayalçın, "Ben istersem Murat a- da\ olmayacak" sözleri için Baykal'a "teessüflerini" iletirken. "Bu nasd bir yönetim anlayışını, nasd bir ruh vapısı- nı göstermektedir? Yannlarda Sayın Baykarateşekküretmekisthonım" de- di. Hükümette görev almama karannın bir özeleştin olarak değerlendirilip de- ğerlendinlemeyeceği sorusuna, "18 ay- lık deneyimin bir bulgusu olarak değer- lendirin" karşılığını veren Karayalçın, Çiller'in "Baykalkazanacak" değerlen- dirmesi konusunda da "Bu teşhisini doğ- ru buhnuyorum. 'En çok Karayalçın ile iş yaptım' diyor. Onu doğru buluyo- rum" değerlendirmesinı yaptı. Karayal- çın, "Kişiler arasında uzlaşma arayışı içinde olmadun. Kitlelerie ittifak vapıİ- ması anlayışı içinde oldum" karşılığını verdi. Bazı U başkanlan CHP İstanbul il merkezinde düzenledikleri toplantıda destek kararlannı açıkladüar. 29 il başkanı, BaykaFı destekleyeceklerini açıkladı İl başkanlarındançağnHaber Merkezi - CHP il baş- kanlannın Deniz Baykal'a "gö- rev çağn"ları devam ederken Baykal adaylığını. kurultaydan bir gün önce cuma günü açıkla- yacak. CHP olağan kurultayına üç gün kala 29 il başkanı daha Bay- kal'ı göreve çağırdı. İl başkanlannın art arda açık- ladığı "göreve çağn" bildırileri- nın ardından. Deniz Baykal'ın cuma günü basın toplantısı dü- zenleyerek "göreve çağn"lara karşılık vereceğı bıldirildi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı il başkanlan- nın kurultayda Deniz Baykal'ı destekleyeceklerini açıklaması- nın ardından son ıkı gün içinde 29 il başkanı da Baykal'ı göreve çağırdı. CHP lstanbul tl Başkanı Ah- met Güryüz Ketenci. Sakarya İl Başkanı Selçuk Gedikli. Kocaeli İl Başkanı Ömer Türkçakal. Bursa İl Başkanı Hakan Aşlar. Tekirdağ İl BaşkanıEkrem Eşki- nat. Çanakkale tl Başkanı Erhan Tez, Zonguldak Merkez llçe Baş- kanı Mahmut Altıntaş ve Bartın Merkez llçe Başkanı Sefa Coş- kun da dün CHP İl Merkezi'nde düzenledikleri toplantıda Bay- kal'ı destekleyeceklennı açıkla- dı lar. Toplantıda konuşan Ahmet Güryüz Ketenci, Bursa İl Başka- nı ile Zonguldak Merkez llçe başkanlarının toplantıya rahat- sızlıklan nedenıyle katılamadık- lannı. ancak gönderdikleri yazı- lar ile Deniz Baykal'a destek ve- receklerini açıkladıklannı belirt- ti. Daha sonra hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan Ke- tenci, CHP'nin ıdeolojık bir so- runu olmadığını. problemın programda yazılı düşüncelerle uygulama arasındaki karşıtlıktan çıktığını savundu. Adana-Eskişehir CHP Adana il binasında dü- zenlenen toplantıya katılan Kah- ramanmaraş tl Başkanı Necati Kazancu Hatay tl Başkanı Hüse- yin Ata Kaşgöz, Içel tl Başkanı Hüseyin Toksoy ve Adana İl Baş- kanı SedatDoğan, Baykal'ı göre- ve davet ettiklerinı açıkladılar. Adana İl Başkanı Doğan. "Bizler. bu kadar önemli olan genel baş- kanlık konusundaki tarnşmala- nn, görüşmelerin. daha çok An- kara'da belirli kişiler arasında ya- pıldığinı görmekteyiz. Oysa bu konunun asıl konuşulması gere- ken verlerin parti örgüderi, ko- nuşması gereken kişilerin deseçil- miş örgüt başkanlan olduğu gö- rüşündeyiz" dedi. Eskışehır İl Başkanı Zeki L- nal Afyon II Başkanı Halil Ün- lütepe, Bursa İl BaşkanıHakan Aşlar. Balıkesir İl Başkanı Or- han Sür. Çanakkale İl Başkanı Erhan Tez. Kütahya tl Başkanı Fevzi Esendemir ve Manisa 11 Başkanı Ali Ağarda Eskışehir'de yaptıkları ortak açıklamada. Baykal'ıdestekledıklenni belirt- tiler. Karadeniz-Antalya Karadenız'ın CHP'lı 6 ıl baş- kanı yaptıkları ortak açıklamada. kurultayda Deniz Baykal'ı des- tekleyeceklerını bıldirdiler. Trab- zon 11 Başkanı Ata) Aktuğ. Rıze II Başkan ıTurgut Karafazlı. Samsun İl Başkanı Cemil Deve- ci, Gümüşhane 11 Başkanı Mus- tafa Akyüz. Bayburt tl Başkanı İbrahim Kaldınmoğlu \ e Kasta- monu tl Başkanı Mehmet Yıku- nm. Trabzon'da düzenledikleri basın toplantısında, CHP'nin ku- rultaydan bütünleşme sürecıni ta- mamlayarak çıkacağına inandık- lannı ıfade ettiler. CHP'nin 9 Evlül Kurultayı ön- cesı, Antal>a fl BaşkanıTuncav Ercenk, Denizli tl Başkanı Kâ- zım Arslan. Manisa İl Başkanı Ali Ağar. Aydın tl Başkanı Fatih Ata>, Burdur tl Başkanı Selami Akbulut ve Isparta 11 Başkanı MustafaTürende Baykal'ı göre- ve çağırdılar. Yapılan açıklama- da Türkıye'dekı sorunlann CHP'nin tek başına iktidar ol- masıyla çözüleceği v urgulandı. Sol kanat SoysaPı sıkıştırıyor TLT^EY KÖSE ANK.AR.A - CHPde sol kanat. günlerdir Ankara Mil- let\ekili Mümtaz Soysal'ın peşinde. Soysal'ın gazete ve ev telefonlan susmuyor. "Hoca" kendı deyışleriyle, yandaşlannı "süründürü- yor." Ne "evet"diyor ne de "havır".. Önceki gün akşam, Izmır tl Başkanı Osman Ozgüven ile Ankara Milletvekili Meh- met Kerimoğlu ve bazı par- tıliler, So>sal"a baskın yapı- vor. Soysal. Baykal'ın kaza- nacağı havasına dikkat çeke- rek aday olup olmamayı tar- tışıyor. Yandaşlan, "Seçilip seçilmemek önemli değil. Havlu atamayız" görüşünde Soysal "Eğer ben aday olma- \ a karar vermezsem. aranız- dan birini sembolik olarak a- dav çıkarabilirsiniz" diyor Partilıler ısrarlı. "Zorunlu- sunuz, bu örgütlülüğü. daha sonrası için ayakta tutmalı- yız" diyorlar. Kerimoğlu. "Kararsızhğınız nedeniyle arkadaşlar da kararsız kaldı. Bir an önce karar vermekzo- rundasınız" dıye yakınıyor. Soysal da kararlı, "Zaman- lamaya ben karar veririm" diyor, başka bir şey demıyor. Sovsal'ın kapısını önceki gün akşam Murat Karayal- çın da çalıyor. Karayalçın, adaylığını açıklayacagını be- lirterek Soysal'a görüşlerini anlatıyor. "Siz ne düşünü- yorsunuz" dediğinde. Soy- sal'ın yanıtı değişmiyor: "Değerlendirmeye devam edivorum".. "Robin Hood" ve "Don Kişot" gıbı "hizmet verme- ye hazır olduğunu" açıkla- yan Zülfü Lhaneli de So>- sal'ı bekliyor. CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Hik- met Çetin cephesinde. Bay- kal'ın tavn bekleniyor. Çe- tin'in yakın çevresı. Baykal ile uzlaşmaya hazır, haber bekliyor. ErolÇevikçearacı- lığıyla Baykal'ın. Çetin'e mesaj gönderdiğine dikkat çekilerek başta Devlet Baka- nı Onur Kumbaracıbaşı ol- mak üzere Çetin'ın yakın çevTesinin Baykal ile uzlaşa- cağı, kulıslerde dile getirili- yor. Çetın'ın de "mecbu- ren"bugün adaylığını açık- layabileceği, ittifaklann ise daha sonra aranacağı söyle- niyor... ATAOL BEHRAMOT - y ^ ^ ı/ konuşmalardan sonra bı- m } zım grup adına konuşmalar M"^T y apan Ertuğrul Günay, Bos- m M na'nın "Avrupa'nın ve dün- * •* vanın yapması gereken şeyi yapmaya çalıştıgını": Türkkay^ Ataöv, Türkiye'nın "İslam, Avrupalılık. Akde- ni/Jilik. Balkanlılık. Orta Doğululuk. Or- ta ,\s>alılık" gıbı pek çok kültürel değe- re sahıp olduğunu ve bunlann hiçbirini reddedemeyeceğimizi; Niğde Oniversi- tesi Dekanı Prof. Ramazan Taşdurmaz "Avnıpah değerleri pa> lasüğınıız İngilte- re. Almanya gibi de\ letleri protesto etti- ğimizi" ve çoğulcu bir yapıy ı korumanın Türkiye'nın de geleneklerine uygun ol- duğunu söylediler... Zenitsalı romancı \e şaır Haydar Hu- lislija, kültür alanında etkinlik gösteren bir sürü İslami örgütten yüzde doksanı- nın İslami yayınlar yapmasından, son beş yılda sanat alanında yayın yapılma- yışından yakmıyordu... Hulıslija, önce- ki dönemde dt tanınmış sanatçılann ba- şanlı olabilmek için Sırp kadınlanyla ev- lenmek zorunluluğunu duyduİclarını sö> ledi: Emir Kustarica, tskender Kule- noviç, Osman Cikiç vb. adlan örnek ola- rak saydı... Gece Boşnak Kültür Topluluğu'nun (preporot) konserini izledik. Başörtülü genç kızlardan "Yemen EUerinde \'eysel Karani"yi, ya da komando gıysilı bir de- likanlılar topluluğundan tef ve darbuka eşliğinde "Allah yadı tekdir tek/ Lailahe illallah"vb. ilahilerızlemekilginçti.. Fa- kat bu genç kızlardan birinin dinleti bi- timinde başörtüsünü çıkanp sevgilisiy- le el ele tutuşarak gittiğini. ya da sahne- de tefli darbukalı ılahıler söylenirken az sonra sahneye çıkmak üzere koridorda bekleyen bir grubun içindeki yine aske- ri giysili orta yaşlı bir bayanın bu ezgi- 'Do koneçne pobjede': Bosna'nın karan, nihai zafere kadar direnişler eşliğinde kıvırtmakta olduğunu gör- mek aynı derecede ilginçti... Zenica'da dağıtılan tanıtma broşüründe "Müslü- manlann gelenek ve kimliklerini koru- mak istemelerinin \"anı sıra modem dün- yada kendilerine bir yer bulmak istedik- leri" de belirtiliyordu.. tzlence sürerken bir ara T. Ataöv ve Zahit Cürdal'la he- men yakındaki bir cafe-bar'da herhangi bir Batı kentindeki gibi modern giysili genç kızlar ve delikanlılar arasında bırer kadeh içki ve söyleşi molası verdik... Bosna Sancak Derneği kuruculanndan Zahit. Bosna'yı dize getirmenin artık ko- lay olmadığını. çünkü her şeyin kurum- laşmakta olduğunu söylüyordu. Fakat "laik bir Bosna" konusunda aynı ıyım- serliği taşımıyor, "aydınlarmgiderekdış- landığını" düşünüyordu... 60'lı yıllann başlannda Bursa'yı uzak- tan ilk kez gördüğümde büyülenmiştim. O yıllarda Anadolu'da doğası ve mima- risiyle hâlâ büyüleyici kentler vardı... Bosna yolculuğumuzun beşinci günün- de, öğleye doğru. otobüsümüzün pence- resinden görünüveren Travnik benı bir anda çocukluğuma. ilk gençliğime gö- türdü. Herkes aynı duygular içinde olmalıy- dı ki otobüsü durdurarak dışan fırladık. kameralar, fotoğraf makineleri çalışma- ya başladı. Kentin dışındaki mütevazı mezarlığı. beyaz minareleri ve kubbele- riyle, bir tepenin yamacına kurulmuş, yeşillikler içinde bir Anadolu kentiydı bu... Belediye konutundaki sıcak karşıla- madan sonra toplantı salonunda bir ara- ya geldik. Başkan Muhammed Çuriç'in söylediklerinden not edebıldıklerim: "Osmanh Devleti'nin Bosna-Hersek'te- ki ilk başkenti olan Travnik nüfusunun yüzde 70'i Müslümandır. Çok az Sırp var, geri kaianı ise Hırvat ahalidir. Kentimiz var olma savaşında 4. yılı aşmak üzere. Sırp-Karadağ çetelerinin ve Hınatlann şoven kanadının saldınlan arasında kal- dık. Fakat son dönemde işler tersine dön- dü. Bugün 5 tugav \c 1rtimenesahip or- dumuzla gururluvu2. Ordumuz başan- mızın güvencesidir. Savunma >e devlet düzeninin kurulması çok zor ve pahalı. Şu an kentimizde 35.000 mülteci yaşıyor. Baruıdırma ve jijecek bü> ük sorun. \ı- kılmış kurum ve evlerin onanlması çetin bir iş. Kültür ve spor alanında savaş ko- şullanna rağnıen parlak bir dönemde- yiz. Bu bir mevdan okumadır. Türki- ye'den her alanda yardım ve destek bek- livoruz. Travnik'te bir Türk konsoloslu- ğu açılmasını istiyoruz. Türkiye Balkan- lar'da ve bölgesinde önemli bir güçtür. Bosna'yla tarihi bağlan vardır..." Köken sorunu Toplantıda. Bosna-Hersek ordusunun. karargâhı Travnik'te bulunan ünlü "7. Korpus"unun komutanlanndan albay Nezim-Salko altmış yaşlannda, yumu- şak görünüşlü, aksaçlı. iri-yanbiradam. Declicle'de tanıştık... Daha sonra kolor- du karargâhında. "7. Korpus"un kısa bir süre içinde oluşumunun belgesel filmi- ni izledik... Bosna-Hersek ordusu içinde özerk ni- teliği olan, başka İslam ülkelerinden gö- nüllülerin de yer aldığı askeri bir birlik bu... Sahne gerisinde iki slogan yazılıy- dr "Do koneçne pobjede" "nihai zafere kadar" ve "Lâilaheillallah"~ Kolordu- nun oluşumunu gösteren belgesel filmin görünrülerine ise. rock'umsu birfon mü- ziği eşlikediyordu... Tito döneminde Müslüman kökenli bir Yugoslavın general olması pek mümkün değilmiş. Zaten Boşnaklar da Yugoslav ordusunda görev al- mayı ıticı buluyorlar- mış.. Hırvat kökenlı Tito. Hırvat kökenlı yüksek rütbeli subay- ları çevresınde topla- mış. Buna karşılık da- ha alt düzeydeki dene- tim mekanizmalan Sırp subayların elin- deymiş. Bugün. eski ordunun tüm silah ve gereçlerinin. bu ne- denlerie. 8.000.000 nüfuslu Sırbistan ve 500.000 nüfusluKara- dağ'ın elınde olduğu bıliniyor. 1882'de Avıısturya- Macaristan yöneti- mince kurulan, akıl al- maz çeşitlilikte kuş ve hayvan türlerinin ser- gilendiğı kent müzesi- ni gezdik. Birçok eşya ve resimler, Müslüman Bosnalılann ilk ve en ünlü ressamı Muhammed Kuleno- viç'inkiler de aralannda olmak üzere, sergilenecek uygun bir yer bulunamadı- ğı için sandıklarda muhafaza edilıyor. ("Boşnak Kültür DemeğTnin 'Prepo- rod' Travnik'teki lokali Kulub Divan'da Kulenoviç'in tablolanndan ömeklergö- rebilmeimkânımızoldu. Kulenoviç-ün- lü yazar İskender Kulenoviç'in kardeşi- 19Ö2'de doğmuş. 1942'de Yugoslav fa- şistlerce öldürülmüş. Resim eğitimini Krakov'da görmüş. Benim görebildikle- rim. portre türünde ürünlerdi.) Travnik'te. üstündeki ışlemeler (gru- bumuzdan Cem Behar'ın sözlenyle "folk İslam", "Yerel İslam") tatlan taşı- yan güzelım Alaca Cami'yi, ve gerçek- Cephedeki, Radkoviç köyünde. silahlı köv delikanlılan. ten görkemlı bir yapı olan (şu anda hâlâ restorasyonu süren) Elçi İbrahim Paşa Medresesi'ni gezdik... Lise düzeyinde öğrenci yetıştiren medrese iki yıldır ça- lışmaya başlamış... 1. sınıfinda 90.2. sı- nıfında 36 öğrenci varmış... Giriş salo- nundaki camlı sergilerde, en eskisi 1573 tanhli, Arapça ve Farsça elyazma man- tık. retorik, şiir. sözlük vb. kitaplan ser- gileniyordu... Zenicalı yaşlı yazar Haydar Hulisli- ja'nın sözlerini anımsadım: "Bizler Ha- nefi mezhebindeniz. 500 yddır kendi ge- leneğimize göre namaz kılıyoruz. Düne kadar koyun güdenler, bugün bize dini öğretme>e kalkıyor..." Bosna. sanıyorum ki, banş dönemin- de de bambaska çatışmalara sahne ola- cak... POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA İkitelli'nin Zurnacısı... Yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf duruyor masanın üzerinde. Yırtmaçlı biretek giymiş ve kırrtarak bakıyor. Birkaç yıl önce Amerika'dan döndüğünde karşıma dikilmişti: "Ağabey, ben haber merkezi müdürü olmak istiyo- rum..." Lafını kestim: "Olmaz..." Arsızdı. Gazeteye yatağı yorganı sermişti. Kapı ka- pı dolaşmaya başlamıştı... Aradan iki gün geçtı. Yıne karşımdaydı: "Ağabey, ver elini öpeyim..." "Nedenmiş o?" "Ağabey, beni Ankara'ya gönder, muhabiriikyapa- yım..." Yanıtım açıktı: "Ankara 'da adama ihtiyacımız yok..." O denli arsızdı ki aldınş etmıyordu... Gazete yönetimi karannı vermişti: "Cumhuriyet'fe çalışmayacak..." Ama o hiç aldınş etmiyordu. işte yine karşımdaydı:' "Ağabey, dış haberier servisinde çalışayım..." Yanıtım bu kez sert oldu: "Sen bir başka gazetede şansını ara..." iki-üç ay gidip geldi... Sonunda Cumhuriyet dışında bir yere kapağı attı... Tipik bir haber üçkâğıtçısıydı. Hiç unutmuyorum, o dönem günde üç-dört kez ki- mi yazariarı arayıp şoyle derdı: "Ağabey, bugün harika yazmışsın..." Ideolojisi yoktu. Çıkan neyse o yöne yelken açardı... • • • İkitelli'nin zurnacısı önceki gün Cumhuriyet'e sal- dıımış yıne. Karşısına bir politikacıyı almış ve söz ara- sında Cumhuriyet'e olan nefretını kusmuş. Polıtıkacı bey gözlerinin içı gülerek izlemiş İkitelli'nin zurnacı- sını... İkitelli'nin zurnacısı Amerika'dayken en yakın ar- kadaşının yazılarını ve haberlerini aşınp bir de kitap yazmıştır. Uçkâğrtçılıkta, dalavere yapmakta üzerine yoktur. Bu işi yaparken de yüzü kızarmamıştır. Amerika'ya gıttiğinın bırincı ayında VVashington'da bir gece dayak yemiştir bir zenciden. Sol kolu kınlmış- tır. Neden dövülduğüne dair 'rivayet muhteliftir'. Amerika maceralan yazmakla bitmez... işte bu kışi 'eiıne geçırdiğı' bir televızyonda ikide bir Cumhuriyet'e saldırmayı görev edinmiştir. Amacı nedir? Aileden kaynaklanan bir Cumhuriyet düşmanlığı vardır ikitelli zurnacısının. Aile, 'cumhuriyet'} kuran Mustafa Kemal ve arkadaşlarına düşmandır. Tıpkı, ırkçılar, şerıatçılar, takkeli ve takkesiz liboşlar gibi. İkitelli zurnacısı 'habercilik'te yalancıdır, düzen- bazdır, üçkâğıtçıdır... Sahte fatura düzenlemeden tutun da en yakın arka- daşının yazı ve haberlenni araklayıp kitap yazacak ka- dar cesurdur... İkitelli zurnacısı 'kadınsı duygulannı' yırtmaçlı etek giyerekgıderır... Akşamlan da 'Cumhuriyet'e kin kusar... Yaşamında tek amacı vardı. Yıllarca hep o düşle ya- tıp kalktı: Cumhuriyet'e yönetici olmak... Olamadı, olamazdı da... Kuyrukacısı bundan... Acaba son günlerde koltuğuna otururken 'acı- yor'deyıp aniden ayağa kalkması neden?.. > • • • İkitelli'nin zurnacısına Cumhuriyet okuıian önce- 1 ki gece büyük tepkı gösterdiler... Telefonlanmız kilitlendi... Okurlanmıza şoyle dedim: "Kızmayın, öfkelenmeyin, ben o zurnacıya anladı- ğı dilden sızlerin adınayanıt veririm..." Şımdı beni iyi dınle ikitelli'nin zurnacısı!.. 'Otur oturduğun yerde' diyecegim, ama 'oturamam' diye havaya zıplıyorsun... Senin gibi zibidiler, avantacılar, demokrasi düşman- ları, CIA ve Ingiliz ajanları bu gazeteyi batırmak için çok uğraştılar, ama başaramadılar... Eğer bir daha ağzına 'Cumhuriyet'i alırsan başka konulara da gireriz. Amerika'daki iltşkilerinı, açıklama- ya başlanz ki, kaçacak delik ararsın sonra... Sen zurnanı Ikitelli'ye doğru ufle, aradıklannı oralar- da bulursun!.. Onlar da seni en az bizim kadar tanıyorlar artık. Sen en iyisi mı 'zurnanın son deliği'nöe kendi düşlerini tüm ahlaksızlığınla çalmaya çalış... Cumhuriyet yoluna devam edecektir... Biz çok zurnacılar gordük!.. Seni gidi Elazığlı 'toprak ağası'mn torunu seni!.. Livaneli üe sol kanat yakınlaşıııası MİYASE İLKNUR Sanatçı Zülfü Livaneli. son ıkı yıl içinde önce Bay- kal. sonra Karayalçın. şım- di de sol kanadın adayı ol- du. CHP ıçindeki sol kanat ise 27 Mart seçimlennde ls- tanbul Büyükşehır Beledi- yesı başkan adayı olmasına karşı çıkarak oy vermediği Livanelınin, şımdi partıye genel başkan olmasını ısti- yor. Baykal'ın İnönü ile ya- nştığı kurultaylarda, Sabah gazetesınde çalışan Ömer Zülfü Livaneli. gazetenin genel politıkası gereği Bay- kal "a daha yakın oldu. Bay- kal'ın, arkadaşlarıyla bır- likte SHP'den kopar'ak CHP yönetimine gelmesınden sonra da bu sıcak ilişkiler sürdü. Ö\ le ki. yerel seçim- lere bir yıl kala Baykal ve Livaneli, lstanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanlığı'na adaylık konusunu aralann- da konuşup el bile sıkışmış- lardı. Bu arada SHP'de Inö- nü'nün çekilmesiyle genel başkanhk yanşı başlamış. sol kanadın adayı Aydın Güven Gürkan ile Inö- nü'nün destekledığı Murat Karayalçın. liderlik müca- delesıne gırişmişti. Aday- larla ilk açık oturumu. Lıva- leni. atv "de yaparak medya- daki rakiplerine çalım atar- ken adaylardan Karayal- çın'a, sorduğu sorularla tor- pıl geçmiştı. Livaneli, Ka- rayalçın'a olan desteğini Sabah taki köşesinde yaz- dığı yazılarla kurultay gü- nüne kadar sürdürmüştü. Sonuçta genel başkan seçi- len Murat Karayalçın, 27 Mart yerel seçimler önce- sinde Ömer Zülfü Lıvane- li'yi lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na a- day göstererek vefa borcu- nu ödemek istemişti. .Seçımlerden sonra Ka- rayalçın ve grubuyla köp- rülen atan Livaneli. bır da- ha partiye uğramayarak bir anlamda partiyle ilışkıleri- nı dondurdu. Ancak genel başkan adaylıklan üzerinde tartış- malar sürerken aday olmak isteyen Livaneli, sol kanat- tan Ercan Karakaş ve Çan- kaya Belediye Başkanı Do- ğan Taşdelen'le temasa ge- çerek aday adayiarı arasına ismıni sokmayı başardı. Sol kanadın önünde iki açmazvarşimdi. Biryanda, birçok konuda farklı düşün- düklerı Livaneli'yi kendi tabanlanna nasıl kabul etti- receklerini düşünürken, öte yanda, Livaneli ile özelleş- tırme ve ulusal sol konu- sunda birbinne zıt tezleri savunan Mümtaz Soysal arasından nasıl bır seçim yapacaklannın hesabi ıçin- deler. Aslında sol kanadın bugüne kadar savunduğu tezlere. ne Livaneli ne de Soysal uyuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle