Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 EYLÜL 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ortaöğretimde zorunlu olan din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin kaldınlması için imza kampanyası başlatıldı
Zoruıılu din dersine protestoİZMfR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-
Alevi- Bektaşi Temsilcileri Meclisi, or-
taöğretimde zorunlu olan din kültürü ve
anlak bilgisi dersinin kaldınlması için
imza kampanyası başlattı. Eğitim-Sen
Genel Başkanı Kemal BaL din kültürü ve
ahlak bilgisi dersinin seçmeli olmasını
istedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Bor-
nova Şube Başkanı Kanm Ceylan. 15
ağustosta Hacıbektaş ilçesinde Genel
Başkan AH Rıza Gûlçiçek'in başkanh-
ğmda toplanan 40 kişilik Alevi-Bektaşi
Temsilciler Meclisi'nin, TBMM'ye su-
nulmak üzere bir imza kampanyası açtı-
ğmı açıkladı. İmza kampanyasının tüm
demokrasi ve insan haklanndan yana
olan kişi, kurum ve kuruluşlar tarafindan
• Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Bornova Şube Başkanı Kazım Ceylan, 15 ağustosta
Hacıbektaş ilçesinde Genel Başkan Ali Rıza Gûlçiçek'in başkanlığında toplanan 40 kişilik Alevi-
Bektaşi Temsilciler Meclisi'nin, TBMM'ye sunulmak üzere bir imza kampanyası açtığını açıkladı.
destekleneceğini ve milyonlan bulacağı-
nı beiirten Ceylan, şunlan söyledi:
"Türkiye düzeyinde başlatılan imza
kampanyası İzmir'de bulunan Alevi-
Bektaşi Temsilciler Meclisi'nin üyesi olan
Pir Sultan Abdahe Hacı Bektaş Yeli kül-
tür derneklerince de yürütülınektedir.
Laik. biiimsel ve çağdaş eğitimden yana
olan herkesi bu kampany avı destekleme-
ye ve imza atmak için demek şubelerine
çağuıyoruz. 1 eylülde başlartığımı/ kam-
panyaya büyük ilgi var. Şu ana kadar sa-
dece Izmir genelinde kampanvamıza on-
binlerce kişi imza atarak destek \erdL
Toplanan imzalan TBM.M Başkanh-
ğı'na göndereceğiz.'*
TBMM"ye sunulmak üzere imzaya
açılan metin şöyle:
"Laik ve demokratik bir sistemle yö-
nerilen bir Türkiye'nin yaratılmasını is-
teyen bi/ler. demokrasi ile idare edikliği
iddia edilen Türkiye"de inanç gruplan
arasındaki eşitliğin ortadan kaldırılma-
sına yol açan, resmi din anlayışının yer-
leştiıilmesine hizmet etmekten başka hiç-
bir amacı olmavan okullardazorunlu din
dersleri uygulamasımn kaldırılmasını.
çağdışı eğitime verilen devlet desteğinin
kesilmesini, eğitim ve öğretimdeki gerici
veşeriatçı kadrolaşmanın ayıklanmasını
talep ediyoruz."
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal
Bal, anayasada zorunlu hale getirilen din
kültürü ve ahlak bilgisi dersinin. çocuk-
tan birinci derecede sorumlu olan ailesi-
nin seçimine bırakılması gerektiğini söy-
ledi. Bal. bu konudaki görüşlerini şöyle
açıkjadr
" Ülkemizde çokdeğişik insanlar yaşa-
maktadır. Okullarımızda okutulmakta
olan din kültürü ve ahlak bilgisi dersin-
de, daha çok bir dinin ve özellikle de o-
nun bir mezhebi yorumıınun bilgilendi-
rilmesi öneçıkarümaktadır. Bugün ken-
di inançlannı açıkça ifade edebilme du-
rumuna gelmiş olan Alevilerin bu talep-
lerini ve buna benzer inanışlardaki in-
sanlann istemlerini olumlu bir adım ola-
rak değertendiriyorum. Anayasada zo-
runlu hale getirilmiş olan bu dersin, ço-
cuktan birinci derecede sorumlu ailenin
seçimine bırakılması doğru olacaktır.
Böylece inanç özgürlüğüne de müdaha-
le edilmemiş olacaktır. Çocuğun özgürce
gelişerek aklı erdiği yaşta inanma terci-
hini kendisine bırakmış oluruz. Bizce
doğru yöntem de budur."
İstanbul Milli Eğitim Müdüru
Saraçoğlu'ndan
okullara
'bağış' baskını
İstanbul Haber Servisi -
îstanbul Milli Egıtim Müdü-
riı Metin Saraçoğlu, "zorun-
lu bağış"a suçüstü yaptı. Sa-
raçoğlu. Bakırköy Ticaret
Meslek Lisesi'nde, istenılen
bağışı zamanında getireme-
diği için çocugunu kaydetti-
remeyen Yusuf Kılıç adlı ve-
liyle okul mudüninü ve kayıt
görevlilennı yüzleştirdi.
Çapa Ortaokulu'nda
" kendi istekleriyle" bağış ya-
pan veliler, çocuklarına, ya-
pılan bağış miktarına göre
seçmeli ders verildigini söy-
ledıler.
Süreklı "önce kayıt sonra
istenirse bağış" diyen, bu ko-
nuda okul yönetimlerini sık
sık uyaran Milli Eğitim Mü-
dürü. dün "zorla bağış ahndı-
ğtna" ilişkın ıhbarlann alın-
dığı Çapa Ortaokulu ve Ba-
kırköy Ticaret Meslek Lise-
sı'ne gazetecilerle birhkte
baskın yaptı.
llk durak, Çapa Ortaokulu
idi. Bu okulda velilerden,
"zorla bağış" alındığına iliş-
kin bir kanıt yoktu. Veliler.
"kendi isteğiyle'' yazılı bağış
makbuzlan gösteriyor ve bu
konudan pek yakınmıyorlar-
dı.
Yakındıklan. seçmeli
derslenn bağış miktarlanna
endekslenmişolmasıydı. Ve-
lilerin anlattıklanna göre, üç
milyonun altında bağış ya-
panlar, "resim, karton işJeri".
üç-beş milyon arasında ba-
ğış yapanlar tngilizce. beş
milyonun üstünde bağış ya-
panlar ise bilgisayar dersi
alacaklardı. Okul yöneticile-
ri bu iddialan reddettiler
Sonrakı durak. Bakırköy
Ticaret Meslek Lisesi oldu.
Kayıt ve demek odalan yan
yana olan okulda, kayıt gö-
revlisi öğretmenler velileri
önce, "zarf almak" için der-
nek odasına gönderiyordu.
Dernek odası önünde kuynık
olan velilerin, 50 bin liralık
Emlak Bankası
Eğitime
banka
desteği
İstanbul Haber Ser-
visi - Türkıye Emlak
Bankası AŞ tarafindan
yaptınlan Bahçeşehir
Atatürk Lisesi ile Mi-
maroba Ahmet Sadık ve
Sinanoba Yalçın Çiftçi-
oğlu ilköğretim okulla-
n törenle Milli Eğitim
Bakanlığı'na devredil-
di.
Okullann Milli Eği-
tim Bakanlığı'na devre-
dilmesi ile ilgili proto-
kol İstanbul Milli Eği-
tim Müdürü Metin Sa-
raçoğlu ile T. Emlak
Bankası AŞ Yönetim
Kurulu Başkanı ve Ge-
nel Müdürü Prof. Dr.
Ayduı Ayaydın arasında
imzalandı.
İmza törerinde konu-
şan Emlak Bankası Ge-
nel Müdürü Prof. Dr.
Aydın Ayaydın. "Bugü-
ne kadar Milli Eğitim
Bakanlığı'na 19u ilköğ-
retim okulu olmak üze-
re 23 okul binasını ta-
mamlayarak devrettik-
lerini" söyledi. 15 okul
binasının yapımının de-
vam ettigiru de açıkla-
yan Ayaydın, "Aynca
çeşitli projelerde ilköğ-
retim, lise, kreş olarak
35 okulun yapunmı da
planlayarak Türk eği-
tim sistemine 73 okui
kazandıracağız" dedi.
zarf almalan epeyce uzun sü-
rüyordu. Bu odada zarf al-
manın yanı sıra bağış pazar-
lığı yapıldığını, durumu biz-
lere ve Milli Eğitim Müdü-
rü'ne anlatan velilerden öğ-
rendik. Bu velileTden Yusuf
Kılıç anlatıyor:
"Çocuğumun diploma or-
talaması 3.72. Yani kesin ka-
yıta hak kazandı. 28 ağustos
tarihinde kayıt için geldim.
kayıt odasından demek oda-
sına gönderdüer. Burada üç
milyon lira bağış yapmam is-
tendi. Paramın ıılmadıgını.
aybaşından sonra getirebile-
ceğimi söyledim. Kayıt yap-
madılar. Müdüre çıktım.
Müdür. 'Kaydını yapın" ya-
zısıyla beni kayıt odasına gön-
derdi. Yine y apılmadı. Para-
yı sağladım. kayıt için bugün
geldim. Kayıt bitti" dediler."
Müdür Mehmet Kulak,
Saraçoğlu'nun. "Kayıttan
önce bağış istiyor musunuz"
sorusuna "hayır" yanıtını
verdi. Ancak, Yusuf Kılıç'ın
yüksek ortalamaya sahip ço-
cuğunun kaydı, okul müdü-
rünün "Kaydını yapm" yazı-
sına karşın yapılmamıştı.
Saraçoğlu, Müdür Meh-
met Kulak'ı da kayıt görev-
lisi öğretmenlen de sert dil-
le eleştırerek "Kapıcı 'Be-
nım param yok' diyor.Çocu-
ğunun kaydını yapmıyorsu-
nuz. Müdür." Kaydını yapın'
dhor, \apılmıyor. Bu çok
yanhş. Devletten aldığımız
parayı hak etmemiz lazım.
Veliden yardım alınacak. a-
ma bunu eğitime katkı payin-
dan ayırmak gerek. Eğitime
katkı pavının nasıl alınacağu
yönerge>le beliıiendi. Bağış
ise velinin isteğine bağhdır"
dedi.
Milli Eğitim Müdürü Sa-
raçoğlu. Yusuf Kılıç'a yapı-
lan haksızlığın giderileceği-
ni söyledi ve bu okuldaki
sorunlann çözümü için Meh-
met Kulak ile görüştü.
Işporta, dar gelirlinin kurtarıasıYeni öğretim vıünın heyecanı öğrencileri sararken, veliler kâbus dolu
günler vaşıyor. Okul ka>ıt parasının ardından, bu kez de kırtasi>e
giderleri gündeme geli>or. Bu soruna da her zaman olduğu gibi işporta
yetişiyor. Kırtashe dükkânlannın yanına yanaşama>an ögrenci \elileri.
işporta tezgâhlanndan kak'm. silgi, çanta, önlük ihti\açlannı karşıbyor.
Caddcler. sokaklar, bayram ha>asına bürünmüş. fşportacılar, yüksek
sesle müşteri çagınrken, öğrenciler, sokak ortasında önlükierinin,
avakkabdarınm prmasını yapryor. Veni okula başlayacaklann yüzünde ilk
heyecanuı kı\ıkımlan çakârken, palazlanmış öğrencilerin biraz sıkınülı
olduğu göriilüvor. \eiiler ise yasadıklan ekonomik sıkıntm çocuklanna
yansıtmamak için çe\reyezoraki gülücükler dağıtıyor. Bazı öğrenciler de,
rengârenk işporta tezgâhlannın karşısında, seçün yapmakta zorlanıyor.
Mahmutpaşa'da, işportacılann sesierine, yeni bir yıhn hevecanını vaşayan
öğrencilerin sesi kanşıyor. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTÜL)
PROF. DR. SÜLEYMAN ÇETİN ÖZOĞLU, YENİ EĞİTİM StSTEMİNİ DEĞERLENDİRDİ
4
Eğitiıne yeni bir yama eldendi'
EMtNE KAPLAN
ANKARA-Milli Eğitim Bakan-
lığı'nın (MEB) ders geçme ve kre-
dili sistemin kaldınlmasının ardın-
dan iki ay gibi kısa bir sürede yeni
bir sisteme geçmesi, 'eğitimin gele
ceği' tanışmalannı da beraberinde
getirdı.
Uzmanlar. son yıllarda siyasi ka-
rarlarla eğitımin geleceğinin belir-
lendiğini, yeni sistemle de eğitime
yeni bir yama eklendiğini savunur-
ken bakanlık yeni sistemle ilgili ça-
lışmalanna hız verdi.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bi-
limleri Fakültesı öğretim üyesi
Prof. Dr. Süleyman Çetin Ozoğlu
yeni sınıfgeçme sistemini Cumhu-
riyet e değerlendirdi.
Ders geçme ve kredili sistemin
derslik yetersizliği. öğretmen dağı-
lımındaki dengesizlik ve danışman-
lık hızmetlerinin verilememesı ne-
deniyle uygulanamadığına dikkat
çeken Özoğlu. altyapı sorunlan çö-
zülmeden yeni bir sisteme geçildi-
ğine işaret etti.
Özoğlu, yeni sıstemde de benzer
sorunlann yaşanacağmı savunarak.
şu göriişleri dile getirdi:
"Kredili sistemde öğrencilerin
boş zamanının şiddete neden oldu-
ğu ileri sürüldü. Oysa ki. eskiden
dersyükündenwöğrencininkendi-
ne ayıracak zamanının bulunma-
masından yakınüıyordu. Kredili sis-
tem, çağdaş eğitim anlaynşına uy-
gun, yenilikleri gündeme getiren.
öğrencinin kendi yaşamına ilişkin
kararlanıu kendisinin verebilmesi-
ni öngören bir modeldi."
Yeni modelın eğitimi basit bir ya-
pıya indirgediğinı savunan Özoğ-
lu. sistemin getireceğı olumsuzluk-
lan şöyle sıraladı:
- Lise l'de bfltün öğrenciler ayTiı
kalıp içine sokuluyorlar. Ağırlıklı
Sınıf tekrarına 1 yıl koşulu getiriliyor
Devamsızlık sınıfta kalma nedeni
ANKARA-Milli Eğitim Bakanhğı'nca
uygulamaya konulan yeni sınıf geçme sistemine
göre, öğrenciler 3 yıilık okullan 4 yılda, 4 yıllık
okullan da en fazla 5 yılda tamamlayabilecekler.
Ögrencilere yalnızca bir kez sınıf tekran hakkı
%'erilirken. sımf tekrannda da başansız olan
öğrenci hangi smıfta olduğuna bakılmaksızın
örgün öğretimin dışma çıkantacak. Ara sınıflarda
"devamsıZHk* sınıfta kalma nedeni sayıîırken,
yazılı kâğıdım vermeyen, kopya çeken ya da
sınava özürsûz olarak girmeyen ögrencilere
**sıfirw
notu verilecek. Milli Eğitim Bakanhğı'nca
1995-1996 öğretim yılmdan başlayarak
uygulamaya koyulan yeni sınıf geçme sistemi,
başansız olunan ders sayısına bakılmaksızın
ögrencilere ağırlıklı not ortalamasıyla doğrudan
sınıf geçme ya da sorumlu sınıf geçme olanağı
verirken. ögrencilere yalnızca bir yû smıf tekran
hakkı taruyor. Öğrenciler. 3 yıllık okullan 4 yılda,
4 yılhk okullan da en fazla 5 yılda
tamamlayabilecekjer. Öğrenciler, yalnızca bir yıl
sınıf tekran yapabilecek. Buna göre, birinci smıfı
tekrar sonucunda başaran bir öğrencinin, ileriki
sınıflarda "okula de\
r
am" ilkesine dikkat etmesi
gerekecek. 20 günden fazla herhangi bir gerekçe
göstermeden okula devam etmeyen öğrenci
sınıfta kalırken, smıf tekrarlama hakkını birinci
smıfta kullandığı içm, örgün öğretimin dışma
çıkanlacak. Bakanlık, sınav kâğıdım vermeyetı.
boş kâğıt veren ya da özürsüz olarak sınava
gırmeyen öğrencilere (1) notu verilmesi
uygulamasından vazgeçerek, bu durumdaki
ögrencilere (0) verilmesini kararlaştırdı. Sınav
kâğıdım n değerlendirmesinde 0-24 arasında puan
alan bir öğrenciye de sıfir verilecek.
Yönetmelikte sıfir notu "etkisiz'' olarak
adlandınlırken, birinci dönem notu sıfır olan bir
öğrencinin smıf geçebilmesi için ikinci dönem
notunun en az 3 olması koşuiu aranacak.
Öğretmenler, yazılı sınav sonuçlanna göre
öğrencilerin hangi konularda \ e ne derecede
başanlı olduklannı belirleyerek, ilgili konulan
yeniden işleme ve alıştırma yapılması yönünde
bazı önlemler alacak. Yazılı sınav sonunda.
öğrencilerin çoğunluğunun başansız olması
durumunda, başansız öğrenciler için bir sınav
daha yapılabilecek. Bu sınava, isteyen başanlı
öğrenciler de katılabilecek.
not ortalaması uygulamasına göre,
sınıfgeçmek çok kolay laştınldı. An-
cak, çok başansız olan öğrencileri
sistemin dışma irmek hedefleniyor.
Burada bütün yük öğrencinin
omuzlanna yıkılarak, öğrenciden
verilen eğitim ne olursa olsun başa-
nlı olması bekleniyDr.
- Lise 2 ve 3'teki sorumlu geçme
ılkesiyle, bütün derslerinden başa-
nsız olan bir öğrenciye bile sınıf
geçme olanağı verilecek. Matema-
tik 2'den başansız olan bir öğrenci.
matematik 3'ten başanlı olursa so-
rumluluğu kalkacak. Bu mantığı
anlamak mümkün değil.
- Yeni sistemin 1995-1996 öğre-
tim yılında bütün ortaöğretim ku-
rumlannda uygulanması da eğiti-
min geleceğJ açısından sakıncalıdır.
Kredili sistem birden ülke genelin-
de yay gınlaştınklığı için eleştirildi \e
altyapı yetersiz kaldığı için uygula-
namadL Bu sistem de ilk asamada
pilot olarak uy gulanmazsa, ay nı so-
runlar yaşanacaktır.
Özoğlu, ders geçme ve kredili
sistemi getirip, ardından kaidıran
ve yeni sistemi hazırlayan Talım \e
Terbıye Kurulu'nun yapısının de-
ğiştirilmesi gerektiğini savunarak,
"Kredili sistemi getirenler de onlar,
kaldıranlar da. Kurula iş güvencesi
olan insanlar getirilmelidir. Bakan
sistemin değişririlmesini istiyor, on-
lar da hiç itiraz ermeden kabul edi-
yor. Direnseler bile iş kaygısı nede-
niyle emirleri uygulamak zorunda
kalıyorlar" diye konuştu.
MEB yetkılılennın 'sistemin her
keshndetartısıkbğr'yolundaki açık-
lamalannın da gerçeğı yansıtmadı-
ğını savunan Özoğlu. "Yeni sistem,
yalnızca milli eğitim müdürierinin
bulunduğu bir toplantıda tartışıkü.
Orada da karşı çıkan bir müdür bi-
le çıkmadı. L nhersitelere bile görüş
sorulmadı" dedi
Sınav zorunluluğu
MEB okullann açılmasına kısa
bir süre kala yeni sistemle ilgili ça-
hşmalannı hızlandırdı. Yeni siste-
me ılışkın ders dağıtım çizelgeleri-
nin hazırlanarak illere gönderildiği-
nı de açıklayan bakanlık. iddıa edıl-
diğı gibi herhangi bir gecıkme ve-
ya aksamanın olmayacağını belirt-
ti. Konuyla ilgili olarak yapılan
açıklamada yeni öğretim yılında 9.
sınıftan başlayarak yeni sisteme aıt
ders dağıtım çizelgelerinin okul tür-
lerine göre ayn ayn hazırlandığına
dikkat çekılerek şöyle denildi:
"MEB. ders dağıtım çizelgeleri ile
birlikte yeni sınıf geçme yönetmeli-
ğinden de ilk etapta İ 0 bin adet bas-
tırarak illere göndermiştir.
Yeni sınıf geçme modeli, ders ki-
taplanna herhangi bir değişiklikge-
tirmeyecektir. Halen satışına de>-am
edilen ve okullarca seçilmiş olan
ders kitaplan yeni sistemde de oku-
tulmaya devam edflecektir."
Ortaöğretim kurumlan sınıf geç-
me sisteminde yapılan değişiklikle
"Bir okulda aynı programlan oku-
tan öğretmenierin ortak değerlen-
dirme yapabilmelerine olanak ver-
mek üzere, yazıb sınav lann en az bi-
ri birlikte düzeıuenir'" hükmü geti-
rildi. Ortak sınavlar. o dersı okutan
öğretmenler tarafindan ortak soru-
lar v e cevap anahtarlan hazırlanarak
yapılacak Karşılaştırmalı sınav ay-
nı çevredeki ayn okullar arasında da
gerçekleştırilebılecek. tl veılçe Mıl-
lı Eğitim müdürlükleri tarafindan
düzenlenecek sınavla okullar ara-
sındaki eğitim sevıyelen farklılıkla-
n belirlenecek. Sınavlarda alınacak
puanlarortalamayakatılacak ve eşit
şekılde değerlendırilecek.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Ecevit'te Değişen ve
Değişmeyen...
Ecevrt değişti mi?
Bana en çok sorulan sorulardan birisi de bu... So-
ranların çoğunluğu, Altıok'lu bayraklar altında düş kı-
rıklığına uğrayanlar. Kimisınin, partisine bağladığı umu-
du azaldıkça, Ecevit'e kızgınlığı artıyor. Kimisi ise, yıl-
lar sonra "yeniden" Ecevit'e dönmek istiyor, ama içi ra-
hat değil!..
Ecevit'te değişen de var, değişmeyen de.
• • •
Ecevit'ın ideolojik çızgisi değışmedi.
1930'lann ilkelerini "ortanın solu'na ve giderek "de-
mokratik sol"a taşıyan Ecevıt, bugün de 21. yüzyılın ko-
şullarına taşımaya çalışıyor.
"Ecevit sağa kaydı" diyenler haksız!
1970'lerde "halklara özgürlük" diye bağıranlan CHP
binalanndan atan, alanlarda kovalayan Ecevit ile bu-
gunkü Ecevrt farklı mı? O zaman. bu topraklar üzerin-
de yaşayan herkesi -"ırk" ve "inanç" aynmı yapmak-
sızın- "aynı ulusun bıreyi" sayarken Atatürkün ulusçu-
luk aniayışını savunuyordu da. şimdı farklı bir şey mi
yapıyor?
1970'lerde "din"\e ilgili sozleri köy kahvelerinin du-
varlarını susleyen; ezan okunurken konuşmalannı ke-
sen; Dr. Lütfü Doğan gibi, Gani Aşık gibi aydın din
adamlannı partisine kazandırmaya çalışan; TBMM'de-
kı odasında Islam Enstıtülu ger.çlerle söyleşi toplantı-
lan düzenleyen; toplumsal konumlan sola gelmelerini
gerektiren bazı kesimlerdeki, CHP'ye yönelik önyargı-
lan yok edebilmek için, Erbakan ile ortak hükümeti bir
fırsat sayan; "dindar" ile "dinci" aynmını yapmaya özen
gösteren Ecevit ile bugünkü Ecevit farklı mı?
Ecevit haşhaş tarlasında, Ege kıta sahanlığında, Kıb-
rıs'ta solcuydu da; bugün "ulusal ve ulusalcı sof'u sa-
vununca sağcı mı oldu?
"Yurt" bir topraktır, onu da daha çok sağcılar kutsal-
laştınrlar. "Ulus" ıse, o topraklar üzerinde yaşayan in-
sanlardır. Ve sol için, ınsan topraktan önce gelır.
Atatürkün ulusçuluk ilkesini atıp, yerine "yurtsever-
lik" koymak isteyen Livaneli solcudur da; "Ulusu sev-
meden yurdu sevmenin bir anlamı yoktur" diyen Ece-
vit mi sağcıdır?..
Yeri geldikçe hep söylüyorum:
Din herkes için bir gereksınmedir; ama düzenden -
yani bu dünyadan- umudunu kesmiş kitleler için daha
büyük bir gereksinmedır... Ulusçuluk, aynı topraklar
üzerinde ortak. koşulları paylaşan herkes için, bir "da-
yanışma" gereksinmesıdir; ama kendini toplumda güç-
süz ve yalnız hıssedenler için, daha büyük bir gerek-
sinmedır.
Peki, çoğu emekçi, ışsiz ya da yan işsız olan ve so-
lun doğal tabanını oluşturması gereken bu kitlelerı sa-
ğa terk etmek midır solculuk? Ulusçuluk bayrağını
MHP'ye, dine saygı bayrağını RP'ye terk etmek midir
solculuk?
Solculuk toplum için mıdir, yoksa "entel" doyum için
midir?
• • •
Ertuğrul Günay, geçenlerde şöyle diyordu:
- Soluyeniden kıtlelerle banştırabitecek tek ısim Ece-
vit'tir!
Evet, Ecevit'in ideolojik doğrultusu değişmedi. Ve
doğrultusu da, söylemi de "doğru", tutarlı... Ama Ece-
vit'te değişen bir şey var. Parti içi tutumu değişti ve
"yanlış", tutarsız!
Sadece eşine ve eşinın güvendiklerıne güveniyor.
CHP'de partı içi demokrasiyı işletirdi, şimdi işletmi-
yor... Kurullara saygısı vardı, şimdi yok... Her görevliye
yetki ve sorumluluk alanı tanırdı, şimdi tanımıyor...
Yetenekli, dürüst insanlara destek olur, onlan öne çı-
karmaya çalışırdı; şimdi yapmıyor...
SHP aşın çokseslilikten battı. DSP aşın teksesliliğin
tehlikelerini geleceğe ertelemiş durumda.
Ecevit Van'a gıdiyor, yanında tek bir milletvekili yok.
Cevdet Selvi, Uluç Gürkan, Ertuğrul Günay, iste-
mihan Talay, Nami Çağan gıbı tanıdığımız isımler ve
Ecevit'in sözünü ettiği "tanımadığımız" değerier, nıçin
vitrıne çıkanlmazlar? Bir genel sekreter, TV'de elinde-
ki metni okumak zorundaki bir müsamere öğrencisi
konumuna niçin zorlanır?
"DSP'nin de, Ecevit'in temsil ettiği doğrultuyu tu-
tarlı bir bıçimde savunacak yeterii ve yetenekli kadro-
lan var" mesajının verilmesinden niçin kaçınılır?
Bosna'ya giden aydınların başında, "DSP'Iİ Ertuğrul
Günay"\r\ olduğunun söylenmesinin bile, partiyekamu-
oyunda puan kazandırdığı niçin görülmek istenmez?
CHP'den umutlannı kesenler, bu görünümdeki bir D-
SP'ye kolaylıkla gelebilırler mi?
• • •
Dost acı söyler!
Acı eleştirileri, ŞHP ve CHP için yaptım ve yapıyo-
rum... Ama DŞP için daha da özenle yapmak gereki-
yor. Çünkü birinci parti ve iktıdar olma şansı var.
Hemen her kesimde, "Gönûl rahatlığı ile olmasa da,
oyumu mecburen DSP'ye vereceğim" diyenlerin sa-
yısı hızla artıyor...
Peki DSP bugünkü yapısı ile iktidara gelirse ne olur?
Her yönetim hata yapar, ama mutlak yonetım mut-
laka hâta yapar!.. Tutariılık iyidir, ama tekseslilik kötü-
dür!
Seçkinciliğe karşı olmak iyidir, ama birikimlerden ya-
rarlanmamak kötüdür!
Güçlü önder iyidir, ama "te/c adam"lık kötüdür!..
GENEL KURUL İLANI
GENEL MADEN İŞÇİLERİ
SENDİKASI
GENEL BAŞKANLIĞI'NDAN
Sendıkamızır 5. Donem Olağan Genel Kurulu, 29 Eylül 1995 Cu-
ma günü saat 14'ten 1 Ekim 1995 Pazarsaat 17ye kadarZongul-
dakll Merkezı'ndekı sendikamız Konferans Salonu'nda. aşağıdaki
gündeme gore yapılacaktır.
llk toplantıda yeterlı sayı sağlanamaması halınde, ikinci toplantı
6-7-8 Ekım 1995 Cuma, Cumartesı ve Pazar gunu aynı yer ve saat-
te. ayjıı gündeme göre yapılacaktır.
GUNDEM:
I - Yoklama ve açılış,
2- Dıvan seçimi,
3- Saygı duruşu,
4- Konuklann takdımı ve konuşmalan,
5- Yönetim ve Denetleme Kurulu raporlannın okunması, müza-
keresı, dilek ve temennller,
6- Tuzük değışıkliğı teklifinın karara bağlanması,
7- Şube ve Sendıka Genel Kurullan Yönetmeliğı ile Delege Se-
çtm Yönetmeliğı değişiklik teklıftennin karara bağlanması,
8- Tahmını Bütçenın okunması, müzakeresi ve oylanması,
9- Yönetim Kurulunun eleştinlere yartıt veımesı, Yönetim ve De-
netleme Kurullan ile raporlannın aklanması,
10-Seçimler
A- Sendıka Yönetım Kurulu Asıl Üyeteri:
a) Bir Genel Başkan.
b) Bir Genel Başkan Yardımcısı (Basın-Yayın-Araştırma ve Mev-
zuat)
c) Bir Genel Başkan Yardımcısı (Organizasyon-ldari)
d| Bir Genel Sekreter.
e) Bir Genel Mali Sekreter,
fı Bir Genel Teşkılatlandırma Sekreteri,
g) Bir Genel Eğitim Sekreten,
B- Sendıka yonetım Kurulu Yedek Üyeien (Yedı yedek üye)
C- Sendika Denetleme Kurulu Uyelen (Uç asıl, üç yedek)
D- Sendika Disiplın Kurulu Üyelerı (Beş asıl. beş yedek)
E- Ust Kurul Delegelerı.
I1 - Kapanış
2821 Sayılı Sendıkalar Kanunu uyannca ilan olunur
Şemsi DENİZER Erdem ERCAN
Genel Başkan Genel Sekreter
GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI
GENEL BAŞKANLIĞI