Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22EYLÜL1995CUMA
14 KULTUR
8.Ankara Uluslararası Film Festivali 15-24 mart günleri arasında yapılacak
Nesm ve Kutlar için ödül verilecekANKARA (Cumhurivet Bfirosu) - Dünya
Kitle Iletişimi Araştırma \'akfı tarafından
düzenlenen Ankara Uluslararası Film
Festivali'nin seldzincisi 15-24 mart
tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Asya
ve Avrupa sinemalannın buluşacağı
testıvalde bu yıl. "Aziz Nesin Emek
Ödülü" ve "Önat Kutlar Senaryo Ödülü"
devenlecek.
Vakif Başkanı Mahmut Taü Öngören
festivalin ön çalışmalan hakkında dün bir
basın toplantısı düzenledı. Sinemanın 20.
yüzy ılda taşıdığı önemi 21. yüzyılda
teknolojinin gelişmesiyle, şekılde bir
değişıklik yapmasına karşın
yitirmeyeceğine işaret eden Öngören,
festivalin asıl amacının Türk sinemasına
katkıda bulunmak olduğunu kaydetti.
Gelenekselleştirilen Ankara Uluslararası
Film Festivali'nın. başta kısa film ve
•canlandırma film dallanna bir ıvme
kazandırdığına dıkkat çeken Öngören. bu
yıl bazı dallarda ısım değışıklıği
yaptıklarını \urgufadı:
"Yürütme Kurulu, her yıl verilen Emek
Ödülü'nün adını 'Aziz Nesin Emek
Ödülü' olarak degisrirmis ve bu ödülü.
Türk sinemasına uzun yıllardır yapmış
olduklan katkılardan doiayı değerli
sinema tarihçisi Nijat Özön ve yinc sinetna
tarihçisi Gıovanni Scognamıllo'va vermeyi
kararlaştırınıştır. Festivalin yanşmalı dört
bötümünden biri olan Ulusal Uzun
Metrajlı Film Yanşması'nın
ödüllendirilmesinde bazı değişiklikler
yapılmıştır. Kn İyi Yönetmen Ödülü
çıkanlarak En İyi Film Ödülü, \ önetmen
ve Yapımcı olmak üzere iki ay n kişi ya da
D,
kuruma verilecektir. En iyi Senaryo Ödülü
ise bundan böyle "Onat Kutlar Senaryo
Ödülü' olarak adlandınlacaktır."
Festivalin başlangıcından bu yana ulusal
sinemaya katkıda bulunan \e yeni
sinemacılan desteklemek amacıyla
düzenlenen Ulusal Kısa Film Yanşması.
dramatik. deneysel \e canlandırma olmak
üzere üç dalda yapılacak. 1 Ocak 1995 ile
10 Ocak 1996 tarihleri arasında \apılmış
filmlerin katılacağı Ulusal Kısa Film
Yanşmasfnın son başvuru tanhı 10 ücak
1996. Kültürel, siyasal, toplumsal
olgulann sinema yoluyla belgelenmesinı
özendırmek \e beleesel sinemanın
ünya Kitle Iletişimi
Araştırma Vakfı tarafından dü
zenlenen Ankara Uluslara
rarası Film Festivali Yöne tim
Kurulu, her yıl verilen Emek
Ödülü'nün adını 'Aziz Nesin
Emek Ödülü' nün adını
değiştirdi ve bu ödülü bu yıl
Nijat Özön ve Giovanni
Scognamillo'ya vermeyi
kararlaştırdı. En 1yi Senaryo
Ödülü de bundan böyle 'Onat
Kutlar Senaryo Ödülü' olarak
verilecek.
sanatsal gelişimıne katkıda bulunmak
amacıyla düzenlenen Ulusal Belgesel
Film Yanşması'nın son başvuru tarihı de
10 Ocak 1996 Uluslararası Canlandırma
Fılmleri Yanşması ise, bu yıl dört yaşına
basacak. Ulusal Kısa Film Yanşması
Canlandırma Dalı binncisi, uluslararası
yanşmada Türkiye'yi temsil edecek.
Avrupa ile Asya buluşacak
Festivalin yanşmasız gösterim
bölümlerinden "Düma Sinemasından
Örnekler" bölümündeki fılmler "Asya
Avrupa Buluşması" başlığı altında
göstenlecek. Programda, Asya ve Avrupa
sınemabinın yenilikçi yönetmenlerinin
tanıtılmasına ağırlık verilecek. Gazetemiz
sinema yazan ve festival program
sorumlusu V'ecdi Sayar, festivalin bu yıl
Avrasya ülkelenne özel birönem verdiğini
söyledi. İki ülke sınemalan için çok
dinamik bir ortam bulunduğunu
anımsatan Sayar, Avrupa'da sanat
sinemasının ayakta durdugunu, Asya
ülkelennde de çok iyi ustalann örünlerinın
bulunduğunu dıle getırdı. Sayar, bu
çerçevede Macaristan'ın konuk ülke
seçilerek. Macar sinemasının önemli 10
yapıtınının sanatseverlere sunulacağını
söyledi. "Belgesetin UstalarT adlı
bölümde belgesel sinemanın çarpıcı
örnekleri yer alacak, "Ustalann Kısalan"
başlığını taşıyan bölümde ise usta
yönetmenlerin kısa film çalışmalan
göstenlecek. Asya ve Avrupa sinemasının
yenilikçi yönetmenlerinin tanıtılmasına
ağırlık verilecek programda, "Avrasya"
ülkelerinin sinemalannın yer aldığı bu
özel bölümde "Avnıpa'nın Genç
Yarancılan". "Doğunun Gizemi", "Bir
l stanın Anısına" gibi bölümler
bulunacak.
Festıvalin T ü r k Sineması Tarihinden"
bölümünde ana tema olarak "Türk Kısa
Film Tarihr belirlendi. Bu kapsamda.
aralannda Altan Yalçın'ın yönettiği
"Haliç", AhmetSoner'in yönettiği
"Asayiş BerkemaT ve Türk belgeseline ilk
uluslararası ödülü kazandıran Aziz Albek,
Mazhar Şevket tpşiroğlu ve Sabahattin
Eyuboğlu'nun imzalannı taşıyan "Hitit
Güneşi" filmleri gösterilecek.
Öte yandan. Dünya Kitle lletişim
Vakfı'nın 3 haziranda yaptığı Olağan
Genel Kurul'da vakfın yeni yöneticileri
belirlendi. Buna göre, gazetemiz
yazarlanndan Mahmut TaH Öngören
Vakıf Başkanı. İbrahim Demirel ile Ömer
Tiıncer de Yönetim Kurulu üyeliklerine
getirildi. Sinema alanındaki çalışmalanyla
da tanınan Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden
Prof. Dr. OğuzOnaran Festival Yürütme
Kurulu Başkanı olurken. Aysan Sümercan,
Füiz Akar, Musa Aydoğan, Hacer Koç,
Be> han Büyükyıldiz. Hasan Gören, Faruk
BUdirici v e Zeynep Atakan festival
yönetiminde görev aldılar.
Aziz Nesin
ilk kez
İsveççede
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - .Aziz Nesin'i lsveçliler
ad olarak biliyorlar ama. henüz hiç
okumamışlardı. Şimdi artık bu şans
ellerine geçti. Usta yazanmızın
Isveççedeki ilk yapıtı. "Satiriska
Sagor"(Taşlamalı Masallar) adıyla
Lindelövv Yayınevi tarafından yayımlandı.
Masallan Türkçeden Claire Kaustell
çevirdi. Kaustell'e Anne-Marie Özkök
yardımcı oldu. Kitapta özenle seçılmiş
20 masal yer alıyor. Yazar ve eleştirmen
Gabi Gleichmann. E\pressen gazetesınde
"Soytarının Akşam Duası" başlığı altında
kıtabı tanıtan biryazı yayımladı.
Gleıchmann. Nesin'in. ölene dek
"Türkiye'nin cntelektüel ve ahlaki bilinci
olarak yaşadığını" belirtıyor. geçen yıl
Hiroşima Banş Ödülü'yle "hoşgörü ve
hümanizm için verdigi uğraştan ötürü"
ödüllendırildiğını anımsatarak şöyle
yazıyor:
"Ne var ki bir yazar olarak kendisinin
bizim gözümüzden kaçmış olması, çok
garip bir gerçek. Bu bakımdan kendisini
nihayet İsveççede görebilmek, sevinç
verici bir dunım. (...)
Nesin'in ilginç yönü. yalınlığının birçok
yönde mey>e vermesi. Sanatçı olarak
çizgisi şu: Anlattığım gerçek mi değil mi.
önemi yok. Önemli olan. inandıncı bir
şekilde anlatılması. Bu amaca ulaşmak
için çok çeşitli anlatım tekniği kullanıyor,
halk masallarından esinleniyor.
Yine de anlatım biçemi değil
beni en çok etkileyen: fantezinin
yardımıyla gerçeği akla gelmeyen
boyutlara ulaştırması. Israrla. defalarca
yaratıcı görüntüler çizerek Müslümanlığa
özgü değerlerle belirli bir yaşam
biçirninin yeniden kazandırdığı ve
yapıtlarına damgasını vıırduğu
özgürlüğün çatışmasını sergiliyor. Yerel
renkleri hiçbir zaman y itirmeden.
basitleştirilmiş genellemelerin ufkunun
ardında yatanlan yazıyor. Öykülerinde
hemen her şey var: Sevinç ve çaresizlik,
sakinlik ve öfke, aşk ve nefret, akıl ve
gizem. Ama belki de en çok. mizah.
Ezilenierin yanında yer aldığı uzun ve
uğraş dolu yaşamında anarşist güldürücü
Nesin, zayıfin en önemli silahının mizah
olduğunun bilincinde."
Önümüzdeki günlerde İsveççede Aziz
Nesin'in öyküleri de yayımlanacak.
"Sizin Memlekerte Eşek Yar mı?"adı
altında Leander ve Malmsten
Yayınevi'nce yayımlanacak olan kıtabın
redaktörü ve çevirmeni UUa Lundström.
Öyküler, Nesin'in isteği doğrultusunda,
araya üçüncü bir dıl sokmadan
Türkçeden çevrildi.
Otuz ülkeden, bilim adamlannın katıldığı' lO.Türk Sanatlan Kongresi' Cenevre'de sürüyor
saııadaıi tiiııı nLsanhsa aittir9
Kültür Servisi- Otuz dolayında ülkeden
ıkı yüzden fazla bılım adamının yüz kadar
tebliğ ile katıldığı -lO.TürkSanatlan Kong-
resi"pazartesi günü çalışmalanna isviç-
re'nin Cenevre kentınde başladı. Altı gün
süren kongrenin açıhş konuşmasını yapan
Kültür Bakanı tsmail Cem. "Osmanlı Dev-
leti'nin 700.yıldönümünün Kültür Bakanlı-
ğı tarafından bir Bati Avrupa başkentinin
evsahibi olacağı büyük bir Tarihsel ve Çağ-
daş Türkiye sergisiyle ve çeşitli etkinlik-
lerle kutlanacağını" açıkladı. Kültür Ba-
kanlığfnın. Osmanlı Devleti'nın 1299'da-
ki kuruluşunun 700.yıldönümünü, hem geç-
mişe hem de çağdaş Cumhuriyet Türkiye-
si'ne birsaygıtıın ıfadesi olarak. uluslarara-
sı etkinliklerledeğerlendireceğinı söyleyen
Cem. "1999, bizim ülkemizinr700 yıîlık ta-
rihiyle ve çağdaş Cumhurivetiyle evrensel
kühiire ve sanata bir katkısı olacakhr"dedı.
Cem. kongrenin büyük bir ılgiyle karşı-
landığını ve yaptığı temaslarda kongreye
katılan yabancı temsilcilerle görüşmelen-
nin sonucunda. temsilcilerin ortak bir görii-
şü olarak, 1999 yılı için düşünülen sergi
için geç kalındığını bıran önce harekete ge-
çılmesi gerektiğini söyledi ve Kongreye ka-
tılan yabancı temsılcilenn de kendı ülkele-
nnde butür etkinliklerdüzenlemekistedık-
lerini belırtti.
Bakan Cem. kongrenin açış konuşmasın-
da Türk sanatlannın büyük özelliğine. hat-
ta büyük ayncalığına değinerek. "Hem öz-
gün olmak, bizim cıtğrafyamı/a özgü olmak,
hem de Orta Asya'dan. Ege kıv ılanna. Bal-
kanlara. Orta Av rupa 'ya uzanmış daha bii-
y ük bir coğrafyanın kültürel ifadesi, diyalog
ve etkileşim köprüsü. bazen sentezi olabil-
mek...(ıünümüzün Cumhuriyet Türkivesi.
kendicoğrafiasındayeşermiştüm küttüıie-
rin tarih bovutundaki taşıyıcısı ve femsilci-
sidir"dedi. İsviçre gibi Türkiye'nin hukuk
vedemokrasi tarihinde önemli yeri olan bir
ülkede bu kongrenin toplanmasının anlam-
lı olduğunu v urgulayan Cem. Türk sanatla-
nnın bir özelliğınin de, sadece Türkiye'ye
değil, tümüyle insanlığa ait olan, tümüyle
ınsanlığın gelişimini. güzellığini etkileyen
bir kültür boyutu taşıdığını belirtti:
"Öncelikle bizim coğrafyamızın iirünü
olan sanatlar. bir yandan kendi çe\ remizde-
ki ve geçmişimizdekt kültürierden etkilen-
miştir. Bir yandan da. kendi çevresindeki
kültürleri etkilemiştir. Gerçekten, Cumhu-
riyet Türkiyesi'nin özelliği, bir büyük kül-
türiin. hem evrensel hem de ulusal nitelikte-
ki bir kültürün taşıyıcısı olmasıdır."
Kendi coğrafyamızda yaşamış bütün kül-
türlerin; Iyonya'dan, Roma'dan, Bizans'tan,
Orta Asya'dan ve Anadolu'dan. Selçuklu-
lardan, Osmanlılardan yola çıkıp, nihayet.
cumhuriyette son ifadesini bulmuş büyük
bir kültürün bir Mfadesi'oldugumuzu söyle-
yen Cem. Türkiye'nin insanlan, tarih süre-
cinde bütün bu kültürleri etkiiediğini, bi-
çimlediğini ve böylelikle günümüz Cumhu-
riyet Türkiyesi 'nin kendi coğrafyasında ye-
^ermiş tüm kültürlerin tarih bovutundaki ta-
-ıyıcısı ve temsilcisi olduğunu yineledı.
Tarihin incelenmesinin, sözgelimı sosyal
tanhin, sanat tarihinin irdelenmesinin tek
başına geçmişin araştınlması olmadığını sa-
vunan Cem, bunun aynı zamanda, gelece-
ğin biçimlenmesi olduğunu da sözlerine ek-
leyerek, kongrenin güzel birdünyaya, mut-
lu birgeleceğe ve çocuklann yannlanna bir
katkı olduğunu da vurguladı.Cenevre'den
sonra Türk-Amerikan Dernekleri yıllık
kongresine katılmak üzere Amerika'ya gi-
decek olan Kültür Bakanı Ismail Cem, cu-
martesi günü kongreye konuşması olarak
katılaçak. Kongrenin bu yılki teması "Hoş-
görii Clkesi Türidye". Konuşmasında bu te-
manın kültürel boyutuna değinecek olan ls-
mail Cem. kongreden önce cuma günü
Amerikan Kongresi"nden temsilcilerle ça-
lışma yemeğı çerçevesinde Türk-Amerika
ilişkileri hakkında konuşacak.
Milan Kundera'nın yeni kitabı, Batı kültürüne ilişkin gözlemlerini içeriyor
6
Yazar, modern çağm en önemli figürii'
Kültür Servisi-ÜnlüÇekoslovak yazar Mi-
lan Kundera. önümüzdeki günlerde "Testa-
ments Bertrayed" adını taşıyan yeni bir kıtap-
ia okurîannın karşısına çıkacak. 9 ay rı dene-
meden oluşan kıtap. yazann Batı kültürüne
yönelık gözlemlennı içeriyor. Roman sana-
tının Batı kültürünün aynlmaz birparçası ve
"yazar-ın. modern çağın en önemh fıgürü
oİduğunu sav unan Kundera. romanın tanhce-
sinı ıkı ayrı dönemde ıncelıy or. 19. yüzy ıl on-
cesı romanını "cesur ve deneyci" olarak ta-
nımlayan yazar. Balzac ve Scottgıbi tsımler-
le doruğa çıkan "nanıralizm"i yatınyor ma-
saya... Modern roman ise etik kaygılann ra-
fa kaldınlıp, düş gücünün ön plana çıktığı
"tam bir görecelik karnavalı". Yapıtlanyîa
köktendıncılenn şımşeklenni üzerine çeken
Salman Rüşdi'yı bu aianda bir öncü olarak
görüyor Kundera. "Teokrasi. modern çağ ile
olan savaşında. silahlannı modemizmin en
önemli kalelerinden birine. yani romana çe-
virmişdurumda". Kundera'nm. kımı Müslü-
man ülkelerde yazarlara uygulanan baskılar
ve sürgünde yaşayan yazarları da konu alan
kitabını ilk olarak Ingiltere'de Faberand Fa-
ber Yayınevi yayımlayacak. Yazann. bu kitap-
ta yer alan bir yazısı geçen hafta The Guar-
dian'da yayımlandı. Salman Rüşdi'yı konu
alan bu yazıdan bazı bölümler sunuyoruz:
"*Rüşdı, 1980'lerde, ilk romanı "YİkJnights
Children'(Karanlığın Çocukları) ile Avrupa
edebıyatına başarılı bir gırış yaptı. Yazann.
1988'de yayımlanan Şeytan Ayetleri de müt-
hış ılgi topladı Humeynı'nın yazar hakkında
verdiğı ölümemrı Rüşdıyeolan ilgıyı azalt-
madı. aksıne çoğalttı Hatta kıtap pek çok ül-
kede daha yayımlanmadan müthış skandalla-
ra yol açtı. Fransa'da Rüşdi için verilen ölüm
fetvasının hangı nedenlere dayandığını göb-
termek amacıy la gazeteler, kitaptan kımı bö-
lümiereyer verdılersayfalannda... Ancak bu
taraflı bir tutumdu. Henüz yazann kendısı
hiçbir açıklama yapmamışken kitap üzenne
çok şey yazılıp. söylenmış oldu. Bu tip krı-
tiklerin edebıy atın önemli birparçası olduğu-
nu yadsımıyorum. Ama gözden kaçınlan bir
şey var, o da bir yazann kendısi ile ilgılı tar-
tışmalann dışında kalmasının ne denli haksız
bırtutum olduğu. Bu konu. eleştiri mekanız-
masının artık gerçek amacından sapmış oldu-
ğunu göstenyor bızlere. Toplumun ıçinde bu-
lunduğu değişım rüzgârlannı da işin ıçine ka-
tarsak. edebiyat eleştırmenlıgınin yazın dün-
yasından haberler veren bir kuruma dönüştü-
ğünü söylemek yanlış olmaz. Peki, işin sanat
yonü nerede kalıyor? Yapıtın bir sanat değe-
n taşıyıp taşımadığı neden kapsamlı bir şe-
kılde ıncelenmıyor? Kıtap çıktıgtndan bu ya-
na herkes "diişünceyi ifade etme özgürlü-
ğü'nden söz edıyor. Entelektüeller. yazın
adamlan, düşünürler Rüşdi adına. hersavun-
manın altına imza koyarken ne gülünçtür ki
kıtabı okuyup okumadıklannı soranla-
ra'Okumak??? Ne yazık ki henüzvakit bula-
nıadım" yanıtını venyorlar. Neyin savunucu-
luğunu yapıyoruz? Sanatın mı yoksa insan
haklarınm mı? Aklıma ister istemez 16. yüz-
yıl Sorbonne teologiannm. yaşamını zında-
na çevırdıklen düşünür Rabelaisgeliyor. Bu
yobaz dın adamlarından kaçmak zorunda
olan Rabelaıs'eyardımelimuzatandönemın
güçlü ısımleri. Kardinal du Bellay, Kardinal
OdetveFransaKralıl.Françoisolmuştu. Bu
adamlan düşünüre yardım etmeye yönelten
neydı? İfade özgürlüğünü savunmalan mı?..
Hiç sanmıyorum. Bu insanlar edebiyatın. sa-
natın geleceğinı düşünüyorlardı. Günümüz-
de ne yazık ki bu amaçla hareket eden kımse
kalmadı. Bu gıdişle bir zamanlar 'romanın
beşiğT olan Avrupa'da artık roman sanatından
söz edılemevecek bile*'.
Milan Kundera
YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR... YENt BAŞLAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR...
Cesur Yürek-Braveheart
Yönetmenliğini Mel Gibson'un
yaptığı filmin başrollerini Mel
Gıbson. Sophie Marceau, Patrick
McGoohan ve Ian Bannen
paylaşıyorlar. Filmde.
Iskoçya'nın bağımsızlık
mücadelesi. iskoç tarihinin en
büyük kahramanlanndan bin
olan YVilliam VV'allace'ın (Mel
Gibson) yaşamı ele alınıyor.
Ingıltere kralı I. Edvvard (Patrick
McGoohan), Jskoç kralının
ölümünden yararlanarak. İskoç
tahtını ele geçinr. Böylelikle
Iskoçya. Ingıltere'nin denetimi
altına alınmış olur. Wallace
önderliğınde birleşen fskoçlar.
ülkelerinin bağımsızlığı için.
Ingiliz ordusu ile karşı karşıya
aelır Stırling Savaşı'nda İskoçlar.
Ingilizleri bozguna uğratırlar. Bu
beklenmedik olay karşısında 1.
Edvvard oğlu Prens Edvvard'a
güvenmediğinden, gelini Prenses
fsabelle'i (Sophie Marceau).
VV'allace'la anlaşma yapması için
göndenr. Filmin senaryosunu
yazan Randall \Vallace. William
VVallace hakkındaki efsanelerden
yola çıkarak filmin senaryosunu
oluşturdu. İskoç milli kahramanı
hakkında yeterli bilgı
bulunmadığından, filmin
senaryosunu yazmaya. 1740
yılında Iskoçca yazılmış
efsaneleri okuduktan sonra.
koyulmuş. "Cesur Yürek",
tskoçya'nın bağımsızlık
mücadelesi tarihinı yansıtmasının
yanı sıra, 13. yüzyıldan kesitler
sunan. ustalıklı görsel düzeyi ve
kalabalık savaş sahnelerinin
etkiliciliğiyle ilgıyle izlenen,
uzun ama başanlı bir destansı
film.
Tehlikeli Tür - Species
Başrollerinı Ben Kingsley, Michael Madsen,
Alfred Molina ve Forest VVhitaker'in paylaştığı
filmin yönetmeni Roger Donaldson. 1974
yılında dünya ve ınsanlık hakkında bilgiler
içeren bir mesaj dünyanın en büyük radyo
teleskobundan galaksinin her yerine geçilir.
Tam yirmi yıl sonra mesaja cevap gelir.
Dostça yazılmış bu cevapla bırlikte bir DNA
hücresi de bizimkiyle
birleştirilmesi isteğiyle
gönderilmiştir. Bu DNA hücresi,
yüzyıllardır süren merakımızı
giderebilirdi. DNA'nın
incelenmesi görevi bilim adamı
XavierFinch'e (Ben Kingsley)
verilmiştir. Kendi kendine
büyümeye başlayan DNA hücresi
haftalar geçtikçe normal
görünümlü bir kız çocuğu gelişimi
gösterir ve çocuğa "Sıl" adı
venlir. Gözlemler, çocukta
anormal bir büyüme göstermeye
başlayınca yaratığın yok
edılmesine karar venlir ancak Sil.
önce çöle kaçar. oradan da Los
Angeles'ageçer...
Hendrix hayranına
para cezası
OXFORD(REUTER)-Efsanevi
gitarist Jimi Hendrix'in ölümünün
25. yılına rastlayan içinde
bulunduğumuz hafta içerisinde
İngiltere'nin Oxford şehrinde ilginç
bir olay yaşandı. Hendrix
hayranlanndan Robert Horrex adlı
bir genç. ünlü gitarist için kendi
çapında bir anma günü düzenledi.
Gitanyla Jimi Hendrix parçalan
çalan Horrex. komşulannın şikayeti
üzerine gözaltına alındı. Polıs
gerekçe olarak. genç adamın yüksek
dozda gürültüye yol açarak çevre
sakinlerinin huzunınu tehdit etmesini
gösterdi. Horrex. 75 poundluk kefalet
ücretini ödedikten sonra serbest
bırakıldı.
TÜRSAKtan gala
geceleri
Kültür Servisi- TÜRSAK(Türkiye
Sinema ve Audiovisuel Kültür
Vakfı), sinemanın 100. yıl etkinlikleri
çerçevesinde ve 1995-96 sinema
sezonu süresınce "Dünya
Sinemasının Seçkin Örnekleri" dizisi
adı altında Gala Geceleri düzenliyor.
TÜRSAK'ın bu projesi kapsamında
Teo Angelopoulos'un "Ulis'in
Bakışı", Emir Kusturica'nın
"Yeraltı" ve Christopher Hampton'ın
"Carnngton" filmleri bulunuyor.
Gala gecelennın programındaki ilk
film, 26 eylül akşamı gösterilecek
olan Ken Loach'un "Ulke ve
Özgürlük" (Land and Freedom) adlı
filmi.
Piyanoda Türk
ANKAR4 (AA) - Italya'nın Milano
kentinde yapılan piyano
yanşmasında, Türk piyanist
Kamerhan Turan üçüncü oldu. 4-11
eylül tarihleri arasında 16 ülkeden 40
yanşmacının katılımıyla
gerçekleştirilen "19. Ettore Pozzoli
Uluslararası Piyano KonkunT'na
Türkiye'den Kamerhan Turan katıldı.
Birincilik ödülünün verilmediği
yanşmada. Ukraynalı Dmitry
Knvonos ikinci, Turan üçüncü,
Italyan Maria Clementı ise dördüncü
oldu. 1965 yılında Ankara'da dogan
Kamerhan Turan'ın 1990 Moncalieri
5. Avrupa Müzik Yanşması, 1992
Senegallia 21. Uluslararası Piyano
Yanşması ve 1993 Ibla Granda Pnze
UluslararasıPiyano Yanşmasında
dereceleri bulunuyor.
Türk bale sanatlan
Japonya'da
ANKARA (ANKA) - Ankara Devlet
Opera ve Balesi'nin solist dansçılan
Arzu Dirin, Ayşe Fidanlık. Vblkan
Ersoy ve Özden Aktürk "7. Masako
Ohya Bale Yanşması "na katılmak
üzere Japonya'ya gidiyor. Beş, yılda
bir düzenlenen ve tüm dünya
ülkelennin davetlisi olduğvi
yanşmanın galası 3 ekimde Tokyo'da
yapılacak. Arzu Dirin ile Volkan
Ersoy'un. Ayşe Fidanlık ile Özden
Aktürk'ün çift olarak katılacağı
yanşmada sanatçılar. Don Kişot. La
Corsaire, Coppelia. Uyuyan Güzel,
Paris Alevler ıçinde balelerinde dans
edecekler.
Young Tunks, Bursa'da
büro açıyor
BURSA (AA) - Merkezı ABD'nin
Nevv York eyaletinde bulunan Genç
Türkler Kültürel Yardımlaşma
Derneğı (Young Turks), Türkiye'deki
ilk bürosunu Bursa'da açacak. Bursa
temsilcisi Nejdet Şengül. ABD'deki
Yunan, Rum, Ermeni ve Yahudı
lobilerinin Türkiye aleyhine
başlattıklan lobicilik hareketine
karşı, 1992 yılında kurulan
derneklerinin, Türkiye'nin sesinin
dünyaya daha fazla duyurulması için
Atatürk ilkeleri doğrultusunda
faaliyet gösterdiğıni bıldirdi.
"Sessiz Ev"
Hollandacaya çevrildi
AMSTERDAM(AA) - Orhan
Pamuk'um Sessiz Ev adlı romanı
Hollandacaya çevrildi. Kıtabın
tanıtım toplantısı nedeniyle
Hollanda'ya giden Pamuk, pazar
günü Hollandah okuyuculanyla
sohbet edecek. Pamuk'un "Beyaz
Kale" adlı romanı da daha önce
Hollandacaya çevrilmişti. Öte
yandan. Nâzım Hikmet'in aynı adlı
yapıtından sahneye uyarlanan "Şeyh
Bedrettin Destanı", Tuncel Turtiz
tarafından Hollanda'nın çeşitli
kentlerinde sergilenecek.
Rotterdam'daki Türk sanat kurumu
"Sahne"nin çağnsı üzerine
Hollanda'ya gelen Kurtiz ve ekibi. bu
hafta sonu, Enschede, Utrecht ve
Rotterdam'da izleyici karşısına
çıkacak.
Belediye sanatçı
yetiştirecek
ANKARA (AA) - Çankaya
Belediyesi Türk Sanat Müziği
Amatör Korosu'na. yetiştirilmek
üzere smavla eleman alınacak.
Koroda yer almak isteyenlerin 1 adet
vesikalık fotoğrafla, 30 eylül
tarihinde, sınavın yapılacağı Çankaya
Belediyesi Konferans Salonu'nda
hazır bulunması gerekiyor. Öte
yandan. Çankaya Belediyesi Halk
Danslan Topluluğu Hoy-Tur da halk
oyunlan kursu açıyor. Türkiye ve
dünya birinciliği bulunan Hoy-tur
bünyesnde halk danslan eğitimi
almak isteyen gençler, başvurulannı,
425 53 00 numaralı telefona
yapabılirler.