26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 TEMMUZ 1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Temmuzda 91da enflasyonu % 2.7 • ANKARA (AA)- Türk-İş Arasürma Merkezi'nin yaptığı belirlemelere göre dört kişilik biraılenin dengeli beslenebilmesi için yapması gereken harcama tutan 1 milyon 370 bin liraya ulaştı. Böylece gıda harcamasındaki aylık arüş oranı yüzde 2.7, yıllık artış oranı ise yûzde 69.3 oldu. Türk-lş'ten yapılan açıklamada, 1992yıh başında 1 milyon 73 bin 30 lira olan gıda harcaması tutannın, temmuz 1992'de 1 milyon 370 bin 500 liraya yûkseldiği kaydedilerek ocak ayı baz alındığında, temmuz ayında aynı gıda miktan için 297 bin liralık ek harcama yapılması gerektiği bildirildi. Şeker fabpikasına ek ödenek • KARS (AA) - Kars Valisi Sıtkı Aslan, Kars Şeker Fabrikası'nı önümüzdeki yıl hİ2mete sokacaklanru belireterek bu amaçla 50 milyar lira ek ödenek temin edildiğini bildirdi. Vali Aslan yaptığı açıklamada, Şeker Fabrikası'run yanı sıra ya/ım kalan diğer yatınmlann da tamamlanacağını ifade ederek "Tuz Fabrikası ile Organize Sanayı Bölgesi de kısa sürede bitirilecektir" dedi. . Yıllık ihracat 14 milyar dolar • ANKARA (ANKA)- Türkiye'nin yılltk ihracatı mayıssonunda 14 milyar 127 milyon dolara, yılük ithalaü da 21 milyar 532 milyon dolara ulaşırken yıllık dış ticaret açığı 7 milyar 405 milyon dolara geriledi. Geçen yılın mayıs ayında yıllık ihracat 13 milyar 494 milyon, ithalat 22 milyar 325 milyon ve dış ticaret açığı da 8 milyar 831 milyon dolar olmuştu. Buna göre yıllık ihracat 1991 mayısına göre yüzde 4.7 artarken ithalat yûzde 3.6, açık da yüzde 16.1 oranında geriledi. Türkiye-Kuveyt işbirliği • ANKARA (ANKA) - Türkiye ile Kuveyt, gıda işteme, turizm ve ilaç üretimi alanında ortak yatınm yapacak. Türkiye-Kuveyt Ekonomik, Sınai veTeknik işbirliği Karma Komitesi lkinci Dönem Mutabakat Zaptı, Bakanlar Kurulu'nca onaylandı. Buna göre taraflar, Körfez krizinden sonra azalan ticaret hacminin yeniden eski düzeyine getirilecek şekilde genişletilmesi ve iki ülkenin potansiyellerini tam olarak yansıtacak biçimdedahada artünlması için gerekli önlemleri alacak. Birlik Tütün Sigorta Acentesî • ANKAjRA (ANKA) - Birlik Tütün Pamuk Gıda Maddeleri Ticaret ve Sanayi AŞ, Güven • Sigorta'nın acenteliğine '. alındı. ANKA'nın edindiği l bilgiye göre merkezi } Izmir'de bulunan Birlik l Tütün AŞ, yangm, kaza, \ nakliyat, makine montaj, î hayat ve sağlık sigortası | branşlannda faaliyet '. gösterecek, şirketin bu | dallarda teklif almaya, i sigorta primlerini tahsile, ! makbuz vermeye, bu • işlemleri iptal ya da i feshetmeye, hasar Ş durumunda gerekli {önlemleri alarak zarann artmasını engellemeye yetkili olacağı bildirildi. 11 PiriReis"e kardeş geliyor , •tZMİR(AA)- J Türkiye'nin ilk büimsel ] araşürma gemisi "Piri . ı Reis"in yoğun denizcilik i araşürmalannın tümüne ; yetişemediği, yeni ve j modern bir Okyanus • Araşürma Gemisi alınması j için TÜBİTAKve Devlet Planlama Teşkilatı'nca I çalışmalaryapıldığı ' bildirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri veTeknolojisi Araştırma Enstitüsü Prof. Dr. Orhan Uslu, son yıllarda denizlerdeki araşürmalara verilen önemin arttığını söyledi. Üç yanı demzlerle çevrili Türkiye'nin, bu şansını iyi kullanması için modern okyanus araştırma gemilerine gereksinim olduğubelirtildi. 92 vergüeri hayat standardından• Gerçek USllIde vergilendirilen ticaret Ve ser- koşuluyla düşülmesine ilişkin yasada 1993 başından itibaren çok altında beyanda bulun- - - - - L,l ı n ii,;.m .m -i™j.ı,n vapüğımız bu düzenleme meydana çıkacak boşluğun duklan bilinmektedir. Hayat , DU yıikı vergııen ae na- Xnavasa ~ SERTUĞ ÇİÇEK yat standardı esasına göre belirlenecek. kaldınlmasını öngören karan, hayat standardının tamamen ANKARA - Bazı gelirlerin iptal edilebilmesinin yolunu hayat standardından düşül- açtı. Anayasa Mahkemesi'nin mesini öngören maddenin 1988 yılında "vergilendirilmiş Anayasa Mahkemesi tarafın- gelirleri izah nedeni saymaya- dan iptal edilmesi, hayat rak mükerrer vergilendirmeye standardı uygulamasının ta- yol açtığı" gerekçesiyle hayat mamen kaldınlması yolunu standardmı iptal ettiğini ha- da açü. Anayasa Mahkemesi'- tırlatan Maliye yetkilileri. nin iptal karanna rağmen Mahkeme'nin bu karanndan 1992 yılı kazançlannın vergi- sonra emekli aylıklannın ha- lendirilmesinde aynı esaslar yat standardından düşülebil- geçerli olacak. mesine ilişkin bir maddeyi Anayasa Mahkemesi'nin Gelir Vergisi Yasasına koy- önceki gün yayımlanan ve duklannı belirterek, şöyle emekli aylığı gelirlerinin hayat konuştular: standardından düşülebilmesi- "Hayat standardından bazı ne olanak veren fıkranın gelirlerin belgelendirilmesi Anayasa Mahkemesi'nin ön- nasıl doldurulacağı konusun- ceki gün yayımlanan karany- daki çalışmalann başladığını bildirdiler. g y la iptal edilmiş oldu. Böylece hayat standardı uygulamasın- da 1988'deki duruma geri dönmüş olduk. Yani Mahke- me karan yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hiç bir gelir şğ r Maliye yetkilileri. "İptal edilen hükmün yerine, benzer sonuçlar doğuran baş- ka bir hüküm koyulmak zorunda. Aksi halde, gelir ver- gisi tahsilatı toplamında hayat standardından düşüle- gözardı edilemeyecek bir dü- meyecek. Bu durumda da şüş olacaktır" dediller. Anayasa Mahkemesi'ne yeni- den bir dava açılırsa hayat Mahkemenin iptal gerekçesi- nin Anayasadaki 'mali güce standardı tamamen iptal edi- göre vergi ödeme ilkesi' oldu- lebilir." ğunu anımsatan yetkililer, Mahkeme karannın 6 ay şöyle konuştular: sonra yürürlüğe girmesi nede- "Anayasa Mahkemesi, bu niyle serbest meslek ve ticari gerekçeyle yasayı iptal eder- kazanç sahiplerinin 1992 yılı ken, beyan edilen gelirin, gelirlerinin vergilendirilme- gerçek kazancı yansıttığını sinde hiç bir değişiklik olma- varsaymıştır. Oysa, vergi yü- yacağmı belirten yetkililer, kümlülerinin kazançlannın standardı uygulamasının or- taya çıkmasının nedeni de budur." Türkiye'de vergi denetiminin yetersiz olduğuna dikkat çeken yetkililer, "Beyan ettiği ka- zanan doğru olup olmadığını denetleyebildigimiz yükümlü- ler, bütün yükümlülerin yüzde 10'u kadar" dediler. Gelir Vergisi Yasası'nın ge- çici 35. maddesinin 3. fıkrasının, Anayasa Mahke- mesi'nce iptalini sevinçje kar- şıladıklannı belirten ISMM- MO Başkanı Yahya Ankan, "Gerekçeli kararda; vergi öde- menin, kişiyi çahşmaktan vaz- geçiren bir yakınma olmaması gerektiğine işaret edilmesi, gö- rüşlerimizle çakışü" dedi. Cindoruk'tan TUSIAD'a destek geldiİş-Ekooomi Senisi - TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk TÜSİAD'a destek verdi. "Su- san Türkiye'den daha çok çeki- nilir" diyen Cindoruk, TÜ- SİAD'ın yapuğı eleştiri ve önerilerin dikkate ahnmasını is- tedi... TÜSİAD'a dün "iade-i ziya- rette" bulunan Cindoruk, de- mokrasilerde hükümeti eleştir- menin sadece muhalefetteki partilere düşmedigini, dürüst vatandaşlann bu görevi TÜSİ- AD gibi dernek ve kuruluşlann çatısı altında da yapabileceğini belirterek "Hükümette bizler her gün siyasal eleştirilere açık olduğumuz kadar kamuoyu eleştirilerine de açık olmalıyız. Çok sesli konuşan ortamda si- yaset yapmak hükümet olanla- nn avantajınadır. Yanlış yap- malannj önler" dedi. nüllüdür" dedi. önümüzdeki günlerde ekonomik ve sosyal konseyin kurulacağını haurla- tan Cindoruk, devletin tarafsız kalarak emek ve sermaye ara- sında banşın sağlanacağını söy- ledi. Cindoruk, Eczacıbaşı ile yaptıklan görüşmede Türkiye meseleleri hakkında bilgi alış- verişi yaptıklannı kaydederek, "Ben fıkir alıyorum. Meclis Başkanı olarak aktif bir görev- de değilim. Tarafsızım." dedi. Cindoruk ile yaptıklan gö- rüşmeyi değerlendiren TÜSİ- AD Başkanı Bülent Eczaabaşı, Cindoruk'un TÜSİAD'ı eko- nomiye katkı sağlayacak bir kuruluş olarak nitelemesinden memnunluk duyduğunu vur- Türkiye'den daha çok çekinilir" diyenTBMM Başkanı Cindoruk,TÜSİAD'ın \aptığı guladı. Eczacıbaşı, bir soru üze- iri »e önerilerin dikkate alınmasını istedi. (Fotoğraf: SUAT KOZLUK Ll 1 ) rine ekonomik ve sosyal konse- yin içeriğinin Başbakan Süley- nin hedefınin hep birlikte zen- şı çıkması susturmak için değil- anlatarak, TÜSIAD'da bueği- man Demirel tarafından belir-alanru önlerdedi. p ş ç ç ğ , ğ man Demirel tarafından belir "Susan değil konuşan Tür- ginliğe ve refaha ulaşmak dir. Kendisi 'konuşan Türkiye' limin çok güzel vurgulandığını lendiğini, çalışma esaslan kiye'yi hedefliyoruz" diyen olduğunu, bunun için de herke- kavgasını veren, değer bilir bir söyledi. Gönüllü kuruluşlar konusunda da Başljakan'ın ta- Hüsamettin Cindoruk, demok- sin katkısının gerekügini vur- siyaset adamıdır. Her şeyden içinde TÜSİAD'ın en kalıcı ve limatlannın olacağını söyledi. rasilerde ülkenin bir bütün ola- guladı. Başbakan Süleyman önce demokrattır." organize kuruluş olduğunu be- Konseyle ilgili olarak TOBB. rak düşünülerek, kesimlerin Demirerin TÜSİAD'ın eleştiri- Kendi siyaset hayatındaTU- lirten Cindoruk, TOBB'nin TİSK gibi bütün kuruluşlann zaman zaman hükümete karşı- lerine sert yanıtlar vermesinin SİAD'ın yayınlanndan çok ya- ekonomideki yerini değerlen- rapor hazırladığını belirten Ec- lik vermesini normal karşıla- yanlış yorumlanmamasını iste- rarlandığını da belirten Cindo- dirmesini isteyen bir soru üzeri- zaabaşı, bu raporlann Başba- mak gerekügini söyledi. "Susan yen Cindoruk, sözlerini şöyle ruk, işadamlannın kendi kişisel n e , "Ben ağırlıklan. tartmıyo- kan'a sunularak onun bir sente- Türkiye'den daha çok çekini- sürdürdü: çıkarlannı kamudan önce dü- rum. Odalar Birliği resmi bir ze varmasının beklenecegini lir" diyen Cindoruk, Türkiye'- "Başbakan'ın eleştirilerekar- şünenkışılerolmaktançıküğını kuruluştur. TÜSİAD ise gö- bildirdi. Yateıııı olıııazsa elektrik yetmeyecek TUNCAY ÖZKAN ANKARA - Türkiye, elektrik üretiminde yeni yaünmlara gi- rişmez ve mevcut elektrik üre- tim tesisleriyle dağıtım şebeke- lerini yenilemezse 1996 yılından sonra ortaya çıkacak açığı ka- patmak için elektrik kesintileri- ne başlamak zorunda kalacak. TEK tarafından yapılan he- saplamalara göre Türkiye, sü- ratle elektrik enerjisi üretimi ve dağıtım ağlan konusunda önemli adımlar atmak zorunda bulunuyor. TEK elektrik dağı- ümı ve üretiminde, özel sektör ve yabancı sermayeye sağladığı kolaylıklardan da olumlu so- nuçlar sağlayamadı. Bu konu- da yapılan tüm teşvik uygula- malanna karşın özel sektör, dağıtım ağlannda gerekli yeni- iikleri yapmadığı gibi sağlanan kolayüklan da sadece mevcut yapı içinde kâr amacıyla kul- landı. Elektrik üretimi konusunda Elektrik üretiminde bazı aksaklıklar • Dağıtım tesislerinin projeleri ile kullanılan malzemenin yetersizliği • Üretim tesislerindeki dizayn hatalan ve bakım yetersizlikleri • Tesislerin tam kapasite kullanımını engelleyen teknik hatalar • Üretim tesislerinin tamamını kullanamama • Şebekenin yetersizliği ve yanlış malzemeyle elektrik dağıtmak. bütün yük büyük ölçüde devle- ün sırtında bulunuyor. TEK tarafından yapılan hesaplama- lara göre gerekli yatınmlar ger- çekleştirilrnezse, 1996 sonrası Türkiye için ışığın kesildiği yıl- lar olacak. TEK uzmanlannın, mevcut ve yapımı devam eden elektrik üretim santrallannın kapasitelerini göz önüne alarak yaptıklan hesaplara göre Tür- kiye'nin elektrik üretiminde 1996'dan sonra karşı karşıya kalacağı durum şöyle: " 1997 >ıhnda genel elektrik üretimi 105 bin 94 gwh (cigavat saat) olacak. Buna karşın talep 109 bin 265 evvh've vükselecek. Aradaki açık 3 bin 445 gwh ola- cak. 1998 yılında üretim 107 bin 253 gwh, talep 118 bin 455 gwh, açık ise 11 bin 203 gvvh'ye yük- selecek. 2000 yılında üretim 107 bin 699 gwh, talep 139 bin 286 gvvh. açık miktan ise 39 bin 582 gwh olacak. 2010 yılının elekt- rik üretimi açığı ise 261 bin gwh'ye yükselecek." TEK'in bugüne kadar ger- çekleştirdiği yatınmlarda yapı- lan hatalar nedeniyle üretim kapasiteleri tam olarak kullanı- lamıyor. TEK ürettiği elektiriği dağı- tamıyor. Türkiye'nin büvük kentleri dahil pekçok ilinde da- ğıtım şebekelerinin çok eski ol- duğu bildiriliyor. Şebekenin yenileşürilmesi ve dağıtım hat- lanndaki elektrik kayıplannı asgariye indirerek tasarruf sağ- lamak da önemli bir kaynak kazanımı olarak görülüyor. Batılı ülkelerde. üzerinde en çok durulan konulardan biri olan dağıtım şebekelerinin ye- niliği ve uygun malzeme kulla- nımı konusunda Türkiye gere- ken düzenlemeleri bir türlü yapamıyor. Halen kurulu elekt- rik gücü olan 17 bin 400 mega- wattlık kapasitenin ancak 11 bin 500 mw'si "emre amade" niteliğinde bulunuyor. Aradaki üretim kapasitesi ise kullanıla- mıyor. TEK tarafından hazır- lanan raporlarda, elektrik üre- timimizdeki hatalar ile neden olduklan kayıplar konusunda şu noktalara dikkat çekiliyor: Iletim ve dağıtım tesislerinin projeleri ile kullanılan malze- menin yetersizliği: üretim tesis- lerindeki dizayn hatalan ve bakım yetersizlikleri; tesislerin tam kapasite kullanımını engel- leyen teknik hatalar; üretim te- sislerinin tamamanı kullana- mama; dağıtım şebekesinin yetersizliği, eksikliği, eskiliği ve yanlış malzemeyle elektiriği da- ğıtmak. TEK bünyesinde halen sürdürülen yenileştirme çalış- malan sonrasında atıl durumda bulunan 11 bin 500 mvv'lık bir güç kazanılarak şebekeye bağ- landı. Bu örnek, TEK yetkilileri tarafından dağıumdaki kayıp- lann ve yapım hatalannın han- gi noktalarda olduğunun gös- tergesi olarak nitelendiriliyor. Çukobirlik 9 te yeni bir dönem• Çukobirlik Genel Müdürü Sedat Doğan üre- timi arttırmak amacıyla projeler geliştirdikleri- ni söyledi. Doğan, tasarruf ettiklerini belirtti. ADANA (Cumhuriyet Güney ulaşmak" diye konuştu. İlleri Bürosu) - Çukobirlik Ge- nel Müdürü Sedat Doğan, 1980 sonrası izlenen politikalar so- nucu birliğin kuruluş amacın- dan uzaklaştınldıgını sap- tayarak "Üretimi arttırmak amacıyla projeler geliştirdik. Ürün alım ve satımlannda basi- retli tüccar gibi davranacağız ve ürün bedellerini de gecikmeden ödeyeceğiz" dedi. Doğan, alı- nan önlemler sonucu birlik gi- derlerinden aylık beş milyar li- ralık tasarruf sağladıklannı söyledi. Mafya tarafından yapıldığı söylenen yaralamalar, adam kaçırmalar ve koalisyon parti- leri arasındaki kavgalarla uzun süredir kamuoyunun dikkatle- rini üzerine çeken Çukobirlik'te nihayet icraat başlıyor. Daha önce siyasi nıtelikteki basın toplantılannın ardından dün yardıması Vahap Çirkin ve fabrika müdürleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen Çu- kobirlik Genel Müdürü Sedat Doğan, Çukobirlik'in hedefle- rini açıkladı. Kendilerinden ön- ceki yöneticilerin uygulamalan sonucu birlikte üreticilere hiz- metin ikincı planda kaldığını ve üretimle ilgili sorunlar ya- şandığını savlayan Doğan. üre- tici ve ortaklara daha yakm ola- caklannı aktardı ve "Amacımız yüzde 100 kapasiteli üretime Daha önceki kampanya dö- nemlerinde yaşanan sıkıntılan asgariye indirmek için yoğun bir hazırlık içine girdiklerini an- latan Doğan. ürün alım ve satı- mlannda "basiretli tüccar" gibi davranacaklannı, ürün bedelle- rini geciktirmeyeceklerini ve alım merkezleri önündeki yığı- lmalan önleyeceklerini kaydet- ti. Üreticilerin fınans sorununu çözmek için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na bağlı kooperatif birlikleriyie ortaklaşa bir banka kurmayı istediklerini ve böylece üreticiye hizmet vermeyi sağ- layacaklannı vurgulayan Sedat Doğan, 1991-1992 kampanya döneminde üreticilerde "devlet destekleme" kapsamında 237 bin 345 ton kütlü pamuk, 10 bin 257 ton soya fasulyesi ve 10 bin 708 ton yerfıstığı alımının gerçekleştirildiğini duyurdu. Bu ürünlerin toplam tutan olan 858 milyar 198 milyon liranın da ödendiğini açıkladı. Çukobirlik Genel Müdür Yardımcısı Vahap Çirkin de, üretimde gözle görülür bir artış sağladıklannı belirterek, iplik fabrikasında günlük 26 tonluk üretimi 42 tona çıkarttıklannı, kendilerinden önce haftada bir gün çahşabilen basma fabri- kasını yıl sonuna kadar ful çalı- şabilecek duruma getirdiklerini sövledi. Asgari ücretdoyurmuyor • Y i ri ü i 4 kiilik bi i l i• Yeni net asgari ücretin, 4 kişilik bir ailenin gıda harcamasının ancak üçte ikisini karşılaya- bileceği belirlendi. cuğun aylık gıda harcaması da liradan 232 bin 700 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yeni asgari ücret, 4 kişi- lik bir ailenin aylık gıda harca- masının ancak üçte ikisini karşılayabiliyor. Türk-İş Araştırma Merkezi'- nin aylık gıda harcaması çalış- masında, yeni asgari ücretin netı olan 907 bin 839 liranın, aylık gıda harcamasının ancak yüzde 66'sını karşılayabildiği belirtildi. Araştırmada. 4 kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması ge- reken harcama tutannın tem- muz ayında 1 milyon 370 bin li- raya ulaştığı belirtildi. 1992 yılı başında 1 milyon 73 bin 30 lira olan gıda harcaması tutan, temmuz ayında 1 milyon 370 bin 500 liraya yükseldi. Bu artışın. aile bütçesine 18 bin 480 liralık yük getirdiğinin kayde- dildiği araştırmada. yılın ilk 7 ayında gıda harcaması tutan- nda meydana gelen artış hızında mayıs ve haziran aylan- nda düşüş görüldüğü ifade edi- lerek. bu düşüşün meyve ve seb- ze fıyatlanndaki azalmadan ile- ri geldiğı vurgulandı. Araştır- mada, devletin yaşama stan- dardını yükseltme görevini ye- rine getirmesinin, bu ücret poli- tikası ve ücret artışlanyla müm- kün olmadığına da dikkat çe- kildi. Araştırmaya göre. bir ye- tişkin işçinin geçen yıl temmuz ayında 275 bin 946 lira olan aylık gıda harcaması, bu yıl aynı ayda 469 bin lira oldu. Ye- tişkin bir kadının gıda harca- ması da geçen yıl 172 bin İ6I lira, bu yıl 293 bin lira olarak gerçekleşü. 15-19yaşgrubuço- cuğun gıda harcaması 220 bin 638 liradan 375 bin 800 liraya yükselirken. 4-6 yaş grubu ço- Araşürma sonuçlanna göre bu ay ekmek fıyatlannda mey- dana gelen artış, aile bütçesinde 18 bin 480 liralık ek bir yük ya- rattı. Bu ay ette yüzde 6.3. zey- tinyağında yüzde 6.9. şekerde yüzde 6. çayda yüzde 25, çiçek- yağında* yüzde 7.5. meyvede yüzde 8.7 oranında fiyat artışı başgösterdi. Sebze fiyatlannda da ortalama yüzde 10 oranında bir gerileme oldu. Petrol ürün- lerine yapılan zamlann ve nak- liye giderlerindeki artışlann. te- mel gıda maddelerinc önümüz- deki ay vansıyacağm.ı dikkai çekilen araştırmada"Vılın ilk 7 ayı itibanyla gıda harcaması tu- tanndaki artış hızında geçen yıla göre nispi bir düşüş görül- mektedir. Ancak bu düşüşün özellikle mayıs ve haziran ay- lanndaki meyve ve sebze fiyat- lanndan ileri geldiği de gö/ö- nünde tutulmalıdır" denildi. IŞÇEMN E VRENEVDEN ŞÜKRAN KETENCİ Sendikalar Nerede? Başbakan Süleyman Demirel TOBB'nin organizasyonu ile istanbul'da işadamları ile bir araya geldi. Kamuya çok gör- kemlı yansıyan toplantının tartışmalarının ardı arkaşı kesilmi- yor. İş dünyasında hükümetin ekonomik politikasına yak- laşımdan temsile, bir anlamda patronluğa kadar uzanan bir dizi tartışma var. Serbest pıyasanın erdemlerınden durmadan soz edıldı- ğine hiç bakmayın. Büyük çoğunluk devlet korumacılığında var olmaya, çok kolay kazanmaya alışkın. Aralarından bazı- ları gerçekten serbest piyasa kurallarını anımsattığında şıd- detli tepki duyuyorlar. Asıl kavga nedeni devletin özel sektörü koruma ve kollamasının boyutları üzerinde. Koruma ve kolla- mayı çakışan çıkarlar nedeni ile kendilerineyönlendirmeçer- çevesinde. Neyse bizım bugünkü konumuz işverenler arasındaki çıkar çatışmasından doğan tartışmalar değil. Biz hâlâ şaşırma yete- neğini yitirmemişler arasında kalmış olarak, bu tartışmaların içinde olması gereken, olmayan bırilerini arıyoruz. Hükümet, işadamları sürekli ekonomik ve sosyal politikaları tartışıyor, birtakım çok önemli kararlar almıyor. Sonuçları herkes ve en büyük kitleler, milyonlar olarak ücretleri ilegeçinenler, işçiler için olacak. Ancak onların çıkarlarının temsilcileri bu tartış- maların içinde, adeta da ortalıkta yok. Izmir Iktisat Kongre- si'nde çalışanların temsilcilerinın olmaması, çıkarlarının sa- vunulmaması yetmiyormuş gibi. Şimdi de işadamları ve hü- kümet bir araya geliyor. Zorunlu olarak, ısçı sendikalarının ve tümçalışanlarınmeslekörgütlerınindeiçindeolacakları "eko- nomik ve sosyal konsey"in oluşturulmasına karar veriliyor. Konseyin işverenler karşısırtdaki grubunu oluşturacak işçi sendikaları, meslek örgütlerinin görüşünü alan yok. Onların da sesi soluğunun çıkttğı yok. Günahına girmeyelim, Türk-İş Başkanı Şevket Yılmaz, hü- kümet-işverenler zirvesi üzerine yakınan demeçler verdi. Kendisinin çok uzun bir zamandan beri Başbakan ile görüş- meye çalıştığından, bir türlü randevu alamadığından yakındı. Başbakan'ın işadamları ile yakın ışbirliğini, sendikaları mu- hatap almamasını eleştirdi. Bu eleştirinin ardından, ayıp ol- masınanlamında, hemen bir görüşmedüzenlenirsandık. Hâlâ bir görüntü görüşme bile gerçekleşemedi. Anlaşılan muhale- fette iken işçi sendikalarına ve hele de Türk-lş'e öncelik veren Başbakan'ın yaklaşımlarında önemli değişiklik var. Tabii ki hiç telaffuz edilmeyecek, ancak olaya "Daha ne istiyorsunuz, bu yılki sözleşmelerinizde %86 zam verdim. Bir yıllık sözleş- me yaptım. Siz bunu rüyanızda göremez, hayatta alamazdı- nız. Oturun aşağıya." diye bakıyor. Dahası sendikaların için- de bulundukları çöküşü, zafiyetleri çok çok iyi biliyor. İşçi sen- dikalarını şu anda gündemindekı bir sorun olarak görmüyor. Şüphesiz bu Başbakan ve hükümet adına bir eksiklik, bir eksi puan olabılir. Ancak asıl ayıbı işçi sendikalarına ve başta Türk-iş'e ait oluyor. Ne acı ki Türk-İş şu günlerde kuruluşunun 40. yıldönümünü kutlayacak. Belki de Başbakan'la bir türlü görüşmeyi başaramayan Şevket Yılmaz, 31 temmuz günü verecekleri 40. yıldönümü kokteylinde görüşme, bir şeyler söyleyebilme şansını elde edebilir. Bakanlık istatistiklerine göre 1.5 milyonu aşan işçiyi örgütlemiş görünen koca Türk-İş, kuruluşunun 4O.yıldönümüne bu halde mi gırecekti? Kurulu- şu kendilerine sorulmadan gerçekleştirilen "ekonomik ve sosyal konsey" üzerinde ne düşünüyorlar?' Başbakan a, ku- ruluşunu bize sormadın. Böyle bir oluşumda işçinin çıkar- larının sağlıklı korunabilmesi söz konusu değil. Baştan den- ge bozuk. Hükümet ağırlığını işverenden yana koydu. Katıl- mıyoruz" türünden bir şeyler söyleme cesaretleri olabılecek mi? Hiç sanmıyoruz. Olsa olsa "ekonomik ve sosyal konseye Hak-iş ve DlSK'in katılmaması için çaba göstereceklerini, hükümetin böyle bir ödünle Türk-lş'e "garantı ve sorun çıkar- mayacak" gözü ile baktığına nerede ise eminiz. Ekonomik ve Sosyal Konsey olmalı mı? Olursa i$çi çıkar- ları, çahşanların çıkarları doğru dürüst savunulabl+ir mi? Daha bunları tartışabilecek konumda değiliz. Çünkü bu tartış- malar işçiler ve tüm çalışanların örgütlerini güçlü çıkar- ların savunmasını yapabilecek ağırlık ve kimlikte oldukların- da ancak tartışılabilir. Ülkemizde bızce çok daha ciddi ve önemli sorun, çalışanların ve işçilerin çıkarlannı temsil eden örgütlerin, onların çıkarlarını savunabilme örgütlülüğü, mo- ral gücünü çok çok tehlikeli bir biçimde yitirmiş olmalarıdır. Bundan sadece işçiler veçalışanlar, çıkarları temsil edileme- diği için kaygı duymamalılar. Bundan sosyal terazinin, den- genin bozulmuş olması nedeni ile hükümet ve sermayenin de cıddi kaygı duyması gerekir. Çünkü bu koşullarda eninde so- nunda sosyal barışı bozan bir şeyler olur. Ülkemizde asıl bu sorunu tartışmamız, "Sendikalar nerede" sorusuna yanıt aramamız gerekmiyor mu? Komili, uçak şirketi kurdu 'Zeytinyağcı' yiiksekten ııçacak ANKARA (ANKA) - İşada- mı Halis Komili, zeytinyağı ve sabun sektöründen sonra ha- vacılığa da el attı. Komili, hava taşımacılığı yapmak amacıyla Air Taksi Ulaşım A.Ş. adlı bir şirket kurdu. Merkezi İstanbul'da bulu- nan Air Taksi Ulaşım A.Ş. yurtiçi ve dışında çeşitli şube- ler açarak her türlü hava taşı- macılığı yapacak. Turistik ve sportif amaçh yolcu taşımacı- lığı da yapacak olan şirket. hava taşıtlannın alım saumı ile de uğraşacak. Şirketin ortaklan, Halis Komili'nin yanı sıra Ayşe Alev ve Arzu Emine Komili ile Melih Murat. Meliha Serra ve Melis Dural'dan oluşuyor. Başlangıç sermayesi 20 milyar lira olan şirkete Komili ve Du- rallar yüzde 50'şer oranında hissedar oldu. Şirketin yönetim kurulu da Halis ve Ayşe Alev Komili ile Melih Murat ve Me- liha Serra Dural'dan oluştu. Havacılık alanında faaliyet gösteren özel sektör kuruluş- lannın sayısında son aylarda büyük artış görülüyor. 1991 sonu itibanyla sayılan 41 olan özel sektör havacılık şirketleri bu yıl kurulanlarla birlikte 49'a ulaştı. İLAN MERSİN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1992/70 Oavacı Sefine Yıldırım ile davalı MusUfa Yıldınm arasındaki bo- şanma davasmın yapılan yargilamasında davalı Mustafa Yıldınm'ın yapılan zabıta tahkikatı sonucu adresi tespit edilemediğinden adı ge- çene dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği ile tebligatın ilanen ya- pılmasına karar verilmiş olup karar gereğince: Davacı vekili 20.1.1992 havale tarihli dava dilekçesinde ve duruş- mada müvekkili ile davalının uzun sureden beri evli olduklarım, bu evliliklerinden müşterek 2 çocuklarının olduğunu, davalının müvek- kilini surekii dovdüğunü, ona ve çocuklarına bakmadığını, müvek- kilinin ev temizJiği yaparak evini ve çocuklarını geçindirdiğini, da- valının kumar oynayıp içki içtiğini, son olarak da müvekkilimi dö- vüp evden attığmı, davalının bu olumsuz tutumları yüzünden taraf- lar arasındaki evliliğin çekilmez bir hal aldığını beyanla boşanmala- rına, müşterek çocuklarının velayetlerinin müvekkiline verilmesine ve her ikisi için 250.000.— TL nafaka hükmedilmesine karar veril- mesini istemiş olmakla davalının HUMK.nun 213. maddesi uyarın- ca bu dava ile ilgili ibraz etmek istediği belgeleri duruşma günü olan 8.10.1992 gününe kadar göndermesi veya duruşmaya getirmesi, du- ruşmaya gelmediği veya bir vekil tarafından temsil ettirmediği tak- tirde yargılamayı yokluğunda devam edıleceği ve karar verileceği hu- susu ilanen lebliğ olunur. Basın: 33208 CUMHURİYET YOLUM)A Yunus Nadi 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğla-tstanbul Ödemeli gönderilme?. EVSANSICAĞI Erdal Atabek 5. bası 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. $9-41 Cağaloğlu-İstanbul Ödemeli gönderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle