Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 TEMMUZ 1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Temmuzda 91da
enflasyonu % 2.7
• ANKARA (AA)-
Türk-İş Arasürma
Merkezi'nin yaptığı
belirlemelere göre dört
kişilik biraılenin dengeli
beslenebilmesi için yapması
gereken harcama tutan 1
milyon 370 bin liraya ulaştı.
Böylece gıda
harcamasındaki aylık arüş
oranı yüzde 2.7, yıllık artış
oranı ise yûzde 69.3 oldu.
Türk-lş'ten yapılan
açıklamada, 1992yıh
başında 1 milyon 73 bin 30
lira olan gıda harcaması
tutannın, temmuz 1992'de 1
milyon 370 bin 500 liraya
yûkseldiği kaydedilerek
ocak ayı baz alındığında,
temmuz ayında aynı gıda
miktan için 297 bin liralık
ek harcama yapılması
gerektiği bildirildi.
Şeker fabpikasına
ek ödenek
• KARS (AA) - Kars Valisi
Sıtkı Aslan, Kars Şeker
Fabrikası'nı önümüzdeki
yıl hİ2mete sokacaklanru
belireterek bu amaçla 50
milyar lira ek ödenek temin
edildiğini bildirdi. Vali
Aslan yaptığı açıklamada,
Şeker Fabrikası'run yanı
sıra ya/ım kalan diğer
yatınmlann da
tamamlanacağını ifade
ederek "Tuz Fabrikası ile
Organize Sanayı Bölgesi de
kısa sürede bitirilecektir"
dedi. .
Yıllık ihracat 14
milyar dolar
• ANKARA (ANKA)-
Türkiye'nin yılltk ihracatı
mayıssonunda 14 milyar
127 milyon dolara, yılük
ithalaü da 21 milyar 532
milyon dolara ulaşırken
yıllık dış ticaret açığı 7
milyar 405 milyon dolara
geriledi. Geçen yılın mayıs
ayında yıllık ihracat 13
milyar 494 milyon, ithalat
22 milyar 325 milyon ve dış
ticaret açığı da 8 milyar 831
milyon dolar olmuştu.
Buna göre yıllık ihracat
1991 mayısına göre yüzde
4.7 artarken ithalat yûzde
3.6, açık da yüzde 16.1
oranında geriledi.
Türkiye-Kuveyt
işbirliği
• ANKARA (ANKA) -
Türkiye ile Kuveyt, gıda
işteme, turizm ve ilaç
üretimi alanında ortak
yatınm yapacak.
Türkiye-Kuveyt
Ekonomik, Sınai veTeknik
işbirliği Karma Komitesi
lkinci Dönem Mutabakat
Zaptı, Bakanlar
Kurulu'nca onaylandı.
Buna göre taraflar, Körfez
krizinden sonra azalan
ticaret hacminin yeniden
eski düzeyine getirilecek
şekilde genişletilmesi ve iki
ülkenin potansiyellerini
tam olarak yansıtacak
biçimdedahada
artünlması için gerekli
önlemleri alacak.
Birlik Tütün
Sigorta Acentesî
• ANKAjRA (ANKA) -
Birlik Tütün Pamuk Gıda
Maddeleri Ticaret ve
Sanayi AŞ, Güven
• Sigorta'nın acenteliğine
'. alındı. ANKA'nın edindiği
l bilgiye göre merkezi
} Izmir'de bulunan Birlik
l Tütün AŞ, yangm, kaza,
\ nakliyat, makine montaj,
î hayat ve sağlık sigortası
| branşlannda faaliyet
'. gösterecek, şirketin bu
| dallarda teklif almaya,
i sigorta primlerini tahsile,
! makbuz vermeye, bu
• işlemleri iptal ya da
i feshetmeye, hasar
Ş durumunda gerekli
{önlemleri alarak zarann
artmasını engellemeye
yetkili olacağı bildirildi.
11
PiriReis"e
kardeş geliyor
, •tZMİR(AA)-
J Türkiye'nin ilk büimsel
] araşürma gemisi "Piri .
ı Reis"in yoğun denizcilik
i araşürmalannın tümüne
; yetişemediği, yeni ve
j modern bir Okyanus
• Araşürma Gemisi alınması
j için TÜBİTAKve Devlet
Planlama Teşkilatı'nca
I çalışmalaryapıldığı
' bildirildi. Dokuz Eylül
Üniversitesi Deniz Bilimleri
veTeknolojisi Araştırma
Enstitüsü Prof. Dr. Orhan
Uslu, son yıllarda
denizlerdeki araşürmalara
verilen önemin arttığını
söyledi. Üç yanı demzlerle
çevrili Türkiye'nin, bu
şansını iyi kullanması için
modern okyanus araştırma
gemilerine gereksinim
olduğubelirtildi.
92 vergüeri hayat standardından• Gerçek USllIde vergilendirilen ticaret Ve ser- koşuluyla düşülmesine ilişkin yasada 1993 başından itibaren çok altında beyanda bulun-
- - - - L,l ı n
ii,;.m
.m
-i™j.ı,n
vapüğımız bu düzenleme meydana çıkacak boşluğun duklan bilinmektedir. Hayat
, DU yıikı vergııen ae na- Xnavasa ~
SERTUĞ ÇİÇEK
yat standardı esasına göre belirlenecek.
kaldınlmasını öngören karan,
hayat standardının tamamen
ANKARA - Bazı gelirlerin iptal edilebilmesinin yolunu
hayat standardından düşül- açtı. Anayasa Mahkemesi'nin
mesini öngören maddenin 1988 yılında "vergilendirilmiş
Anayasa Mahkemesi tarafın- gelirleri izah nedeni saymaya-
dan iptal edilmesi, hayat rak mükerrer vergilendirmeye
standardı uygulamasının ta- yol açtığı" gerekçesiyle hayat
mamen kaldınlması yolunu standardmı iptal ettiğini ha-
da açü. Anayasa Mahkemesi'- tırlatan Maliye yetkilileri.
nin iptal karanna rağmen Mahkeme'nin bu karanndan
1992 yılı kazançlannın vergi- sonra emekli aylıklannın ha-
lendirilmesinde aynı esaslar yat standardından düşülebil-
geçerli olacak. mesine ilişkin bir maddeyi
Anayasa Mahkemesi'nin Gelir Vergisi Yasasına koy-
önceki gün yayımlanan ve duklannı belirterek, şöyle
emekli aylığı gelirlerinin hayat konuştular:
standardından düşülebilmesi- "Hayat standardından bazı
ne olanak veren fıkranın gelirlerin belgelendirilmesi
Anayasa Mahkemesi'nin ön- nasıl doldurulacağı konusun-
ceki gün yayımlanan karany- daki çalışmalann başladığını
bildirdiler.
g y
la iptal edilmiş oldu. Böylece
hayat standardı uygulamasın-
da 1988'deki duruma geri
dönmüş olduk. Yani Mahke-
me karan yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren hiç bir gelir
şğ
r Maliye yetkilileri.
"İptal edilen hükmün yerine,
benzer sonuçlar doğuran baş-
ka bir hüküm koyulmak
zorunda. Aksi halde, gelir ver-
gisi tahsilatı toplamında
hayat standardından düşüle- gözardı edilemeyecek bir dü-
meyecek. Bu durumda da şüş olacaktır" dediller.
Anayasa Mahkemesi'ne yeni-
den bir dava açılırsa hayat
Mahkemenin iptal gerekçesi-
nin Anayasadaki 'mali güce
standardı tamamen iptal edi- göre vergi ödeme ilkesi' oldu-
lebilir." ğunu anımsatan yetkililer,
Mahkeme karannın 6 ay şöyle konuştular:
sonra yürürlüğe girmesi nede- "Anayasa Mahkemesi, bu
niyle serbest meslek ve ticari gerekçeyle yasayı iptal eder-
kazanç sahiplerinin 1992 yılı ken, beyan edilen gelirin,
gelirlerinin vergilendirilme- gerçek kazancı yansıttığını
sinde hiç bir değişiklik olma- varsaymıştır. Oysa, vergi yü-
yacağmı belirten yetkililer, kümlülerinin kazançlannın
standardı uygulamasının or-
taya çıkmasının nedeni de
budur."
Türkiye'de vergi denetiminin
yetersiz olduğuna dikkat çeken
yetkililer, "Beyan ettiği ka-
zanan doğru olup olmadığını
denetleyebildigimiz yükümlü-
ler, bütün yükümlülerin yüzde
10'u kadar" dediler.
Gelir Vergisi Yasası'nın ge-
çici 35. maddesinin 3.
fıkrasının, Anayasa Mahke-
mesi'nce iptalini sevinçje kar-
şıladıklannı belirten ISMM-
MO Başkanı Yahya Ankan,
"Gerekçeli kararda; vergi öde-
menin, kişiyi çahşmaktan vaz-
geçiren bir yakınma olmaması
gerektiğine işaret edilmesi, gö-
rüşlerimizle çakışü" dedi.
Cindoruk'tan TUSIAD'a destek geldiİş-Ekooomi Senisi - TBMM
Başkanı Hüsamettin Cindoruk
TÜSİAD'a destek verdi. "Su-
san Türkiye'den daha çok çeki-
nilir" diyen Cindoruk, TÜ-
SİAD'ın yapuğı eleştiri ve
önerilerin dikkate ahnmasını is-
tedi...
TÜSİAD'a dün "iade-i ziya-
rette" bulunan Cindoruk, de-
mokrasilerde hükümeti eleştir-
menin sadece muhalefetteki
partilere düşmedigini, dürüst
vatandaşlann bu görevi TÜSİ-
AD gibi dernek ve kuruluşlann
çatısı altında da yapabileceğini
belirterek "Hükümette bizler
her gün siyasal eleştirilere açık
olduğumuz kadar kamuoyu
eleştirilerine de açık olmalıyız.
Çok sesli konuşan ortamda si-
yaset yapmak hükümet olanla-
nn avantajınadır. Yanlış yap-
malannj önler" dedi.
nüllüdür" dedi. önümüzdeki
günlerde ekonomik ve sosyal
konseyin kurulacağını haurla-
tan Cindoruk, devletin tarafsız
kalarak emek ve sermaye ara-
sında banşın sağlanacağını söy-
ledi. Cindoruk, Eczacıbaşı ile
yaptıklan görüşmede Türkiye
meseleleri hakkında bilgi alış-
verişi yaptıklannı kaydederek,
"Ben fıkir alıyorum. Meclis
Başkanı olarak aktif bir görev-
de değilim. Tarafsızım." dedi.
Cindoruk ile yaptıklan gö-
rüşmeyi değerlendiren TÜSİ-
AD Başkanı Bülent Eczaabaşı,
Cindoruk'un TÜSİAD'ı eko-
nomiye katkı sağlayacak bir
kuruluş olarak nitelemesinden
memnunluk duyduğunu vur-
Türkiye'den daha çok çekinilir" diyenTBMM Başkanı Cindoruk,TÜSİAD'ın \aptığı guladı. Eczacıbaşı, bir soru üze-
iri »e önerilerin dikkate alınmasını istedi. (Fotoğraf: SUAT KOZLUK Ll
1
) rine ekonomik ve sosyal konse-
yin içeriğinin Başbakan Süley-
nin hedefınin hep birlikte zen- şı çıkması susturmak için değil- anlatarak, TÜSIAD'da bueği- man Demirel tarafından belir-alanru önlerdedi. p ş ç ç ğ , ğ man Demirel tarafından belir
"Susan değil konuşan Tür- ginliğe ve refaha ulaşmak dir. Kendisi 'konuşan Türkiye' limin çok güzel vurgulandığını lendiğini, çalışma esaslan
kiye'yi hedefliyoruz" diyen olduğunu, bunun için de herke- kavgasını veren, değer bilir bir söyledi. Gönüllü kuruluşlar konusunda da Başljakan'ın ta-
Hüsamettin Cindoruk, demok- sin katkısının gerekügini vur- siyaset adamıdır. Her şeyden içinde TÜSİAD'ın en kalıcı ve limatlannın olacağını söyledi.
rasilerde ülkenin bir bütün ola- guladı. Başbakan Süleyman önce demokrattır." organize kuruluş olduğunu be- Konseyle ilgili olarak TOBB.
rak düşünülerek, kesimlerin Demirerin TÜSİAD'ın eleştiri- Kendi siyaset hayatındaTU- lirten Cindoruk, TOBB'nin TİSK gibi bütün kuruluşlann
zaman zaman hükümete karşı- lerine sert yanıtlar vermesinin SİAD'ın yayınlanndan çok ya- ekonomideki yerini değerlen- rapor hazırladığını belirten Ec-
lik vermesini normal karşıla- yanlış yorumlanmamasını iste- rarlandığını da belirten Cindo- dirmesini isteyen bir soru üzeri- zaabaşı, bu raporlann Başba-
mak gerekügini söyledi. "Susan yen Cindoruk, sözlerini şöyle ruk, işadamlannın kendi kişisel n e , "Ben ağırlıklan. tartmıyo- kan'a sunularak onun bir sente-
Türkiye'den daha çok çekini- sürdürdü: çıkarlannı kamudan önce dü- rum. Odalar Birliği resmi bir ze varmasının beklenecegini
lir" diyen Cindoruk, Türkiye'- "Başbakan'ın eleştirilerekar- şünenkışılerolmaktançıküğını kuruluştur. TÜSİAD ise gö- bildirdi.
Yateıııı olıııazsa elektrik yetmeyecek
TUNCAY ÖZKAN
ANKARA - Türkiye, elektrik
üretiminde yeni yaünmlara gi-
rişmez ve mevcut elektrik üre-
tim tesisleriyle dağıtım şebeke-
lerini yenilemezse 1996 yılından
sonra ortaya çıkacak açığı ka-
patmak için elektrik kesintileri-
ne başlamak zorunda kalacak.
TEK tarafından yapılan he-
saplamalara göre Türkiye, sü-
ratle elektrik enerjisi üretimi ve
dağıtım ağlan konusunda
önemli adımlar atmak zorunda
bulunuyor. TEK elektrik dağı-
ümı ve üretiminde, özel sektör
ve yabancı sermayeye sağladığı
kolaylıklardan da olumlu so-
nuçlar sağlayamadı. Bu konu-
da yapılan tüm teşvik uygula-
malanna karşın özel sektör,
dağıtım ağlannda gerekli yeni-
iikleri yapmadığı gibi sağlanan
kolayüklan da sadece mevcut
yapı içinde kâr amacıyla kul-
landı.
Elektrik üretimi konusunda
Elektrik üretiminde bazı aksaklıklar
• Dağıtım tesislerinin projeleri ile kullanılan malzemenin yetersizliği
• Üretim tesislerindeki dizayn hatalan ve bakım yetersizlikleri
• Tesislerin tam kapasite kullanımını engelleyen teknik hatalar
• Üretim tesislerinin tamamını kullanamama
• Şebekenin yetersizliği ve yanlış malzemeyle elektrik dağıtmak.
bütün yük büyük ölçüde devle-
ün sırtında bulunuyor. TEK
tarafından yapılan hesaplama-
lara göre gerekli yatınmlar ger-
çekleştirilrnezse, 1996 sonrası
Türkiye için ışığın kesildiği yıl-
lar olacak. TEK uzmanlannın,
mevcut ve yapımı devam eden
elektrik üretim santrallannın
kapasitelerini göz önüne alarak
yaptıklan hesaplara göre Tür-
kiye'nin elektrik üretiminde
1996'dan sonra karşı karşıya
kalacağı durum şöyle: " 1997
>ıhnda genel elektrik üretimi
105 bin 94 gwh (cigavat saat)
olacak. Buna karşın talep 109
bin 265 evvh've vükselecek.
Aradaki açık 3 bin 445 gwh ola-
cak. 1998 yılında üretim 107 bin
253 gwh, talep 118 bin 455 gwh,
açık ise 11 bin 203 gvvh'ye yük-
selecek. 2000 yılında üretim 107
bin 699 gwh, talep 139 bin 286
gvvh. açık miktan ise 39 bin 582
gwh olacak. 2010 yılının elekt-
rik üretimi açığı ise 261 bin
gwh'ye yükselecek."
TEK'in bugüne kadar ger-
çekleştirdiği yatınmlarda yapı-
lan hatalar nedeniyle üretim
kapasiteleri tam olarak kullanı-
lamıyor.
TEK ürettiği elektiriği dağı-
tamıyor. Türkiye'nin büvük
kentleri dahil pekçok ilinde da-
ğıtım şebekelerinin çok eski ol-
duğu bildiriliyor. Şebekenin
yenileşürilmesi ve dağıtım hat-
lanndaki elektrik kayıplannı
asgariye indirerek tasarruf sağ-
lamak da önemli bir kaynak
kazanımı olarak görülüyor.
Batılı ülkelerde. üzerinde en
çok durulan konulardan biri
olan dağıtım şebekelerinin ye-
niliği ve uygun malzeme kulla-
nımı konusunda Türkiye gere-
ken düzenlemeleri bir türlü
yapamıyor. Halen kurulu elekt-
rik gücü olan 17 bin 400 mega-
wattlık kapasitenin ancak 11
bin 500 mw'si "emre amade"
niteliğinde bulunuyor. Aradaki
üretim kapasitesi ise kullanıla-
mıyor. TEK tarafından hazır-
lanan raporlarda, elektrik üre-
timimizdeki hatalar ile neden
olduklan kayıplar konusunda
şu noktalara dikkat çekiliyor:
Iletim ve dağıtım tesislerinin
projeleri ile kullanılan malze-
menin yetersizliği: üretim tesis-
lerindeki dizayn hatalan ve
bakım yetersizlikleri; tesislerin
tam kapasite kullanımını engel-
leyen teknik hatalar; üretim te-
sislerinin tamamanı kullana-
mama; dağıtım şebekesinin
yetersizliği, eksikliği, eskiliği ve
yanlış malzemeyle elektiriği da-
ğıtmak. TEK bünyesinde halen
sürdürülen yenileştirme çalış-
malan sonrasında atıl durumda
bulunan 11 bin 500 mvv'lık bir
güç kazanılarak şebekeye bağ-
landı. Bu örnek, TEK yetkilileri
tarafından dağıumdaki kayıp-
lann ve yapım hatalannın han-
gi noktalarda olduğunun gös-
tergesi olarak nitelendiriliyor.
Çukobirlik
9
te
yeni bir dönem• Çukobirlik Genel Müdürü Sedat Doğan üre-
timi arttırmak amacıyla projeler geliştirdikleri-
ni söyledi. Doğan, tasarruf ettiklerini belirtti.
ADANA (Cumhuriyet Güney ulaşmak" diye konuştu.
İlleri Bürosu) - Çukobirlik Ge-
nel Müdürü Sedat Doğan, 1980
sonrası izlenen politikalar so-
nucu birliğin kuruluş amacın-
dan uzaklaştınldıgını sap-
tayarak "Üretimi arttırmak
amacıyla projeler geliştirdik.
Ürün alım ve satımlannda basi-
retli tüccar gibi davranacağız ve
ürün bedellerini de gecikmeden
ödeyeceğiz" dedi. Doğan, alı-
nan önlemler sonucu birlik gi-
derlerinden aylık beş milyar li-
ralık tasarruf sağladıklannı
söyledi.
Mafya tarafından yapıldığı
söylenen yaralamalar, adam
kaçırmalar ve koalisyon parti-
leri arasındaki kavgalarla uzun
süredir kamuoyunun dikkatle-
rini üzerine çeken Çukobirlik'te
nihayet icraat başlıyor. Daha
önce siyasi nıtelikteki basın
toplantılannın ardından dün
yardıması Vahap Çirkin ve
fabrika müdürleriyle birlikte
basın toplantısı düzenleyen Çu-
kobirlik Genel Müdürü Sedat
Doğan, Çukobirlik'in hedefle-
rini açıkladı. Kendilerinden ön-
ceki yöneticilerin uygulamalan
sonucu birlikte üreticilere hiz-
metin ikincı planda kaldığını ve
üretimle ilgili sorunlar ya-
şandığını savlayan Doğan. üre-
tici ve ortaklara daha yakm ola-
caklannı aktardı ve "Amacımız
yüzde 100 kapasiteli üretime
Daha önceki kampanya dö-
nemlerinde yaşanan sıkıntılan
asgariye indirmek için yoğun
bir hazırlık içine girdiklerini an-
latan Doğan. ürün alım ve satı-
mlannda "basiretli tüccar" gibi
davranacaklannı, ürün bedelle-
rini geciktirmeyeceklerini ve
alım merkezleri önündeki yığı-
lmalan önleyeceklerini kaydet-
ti. Üreticilerin fınans sorununu
çözmek için Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı'na bağlı kooperatif
birlikleriyie ortaklaşa bir banka
kurmayı istediklerini ve böylece
üreticiye hizmet vermeyi sağ-
layacaklannı vurgulayan Sedat
Doğan, 1991-1992 kampanya
döneminde üreticilerde "devlet
destekleme" kapsamında 237
bin 345 ton kütlü pamuk, 10
bin 257 ton soya fasulyesi ve 10
bin 708 ton yerfıstığı alımının
gerçekleştirildiğini duyurdu.
Bu ürünlerin toplam tutan olan
858 milyar 198 milyon liranın
da ödendiğini açıkladı.
Çukobirlik Genel Müdür
Yardımcısı Vahap Çirkin de,
üretimde gözle görülür bir artış
sağladıklannı belirterek, iplik
fabrikasında günlük 26 tonluk
üretimi 42 tona çıkarttıklannı,
kendilerinden önce haftada bir
gün çahşabilen basma fabri-
kasını yıl sonuna kadar ful çalı-
şabilecek duruma getirdiklerini
sövledi.
Asgari ücretdoyurmuyor
• Y i ri ü i 4 kiilik bi i l i• Yeni net asgari ücretin, 4 kişilik bir ailenin
gıda harcamasının ancak üçte ikisini karşılaya-
bileceği belirlendi.
cuğun aylık gıda harcaması da
liradan 232 bin 700
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yeni asgari ücret, 4 kişi-
lik bir ailenin aylık gıda harca-
masının ancak üçte ikisini
karşılayabiliyor.
Türk-İş Araştırma Merkezi'-
nin aylık gıda harcaması çalış-
masında, yeni asgari ücretin
netı olan 907 bin 839 liranın,
aylık gıda harcamasının ancak
yüzde 66'sını karşılayabildiği
belirtildi. Araştırmada. 4 kişilik
bir ailenin sağlıklı ve dengeli
beslenebilmesi için yapması ge-
reken harcama tutannın tem-
muz ayında 1 milyon 370 bin li-
raya ulaştığı belirtildi. 1992 yılı
başında 1 milyon 73 bin 30 lira
olan gıda harcaması tutan,
temmuz ayında 1 milyon 370
bin 500 liraya yükseldi. Bu
artışın. aile bütçesine 18 bin 480
liralık yük getirdiğinin kayde-
dildiği araştırmada. yılın ilk 7
ayında gıda harcaması tutan-
nda meydana gelen artış
hızında mayıs ve haziran aylan-
nda düşüş görüldüğü ifade edi-
lerek. bu düşüşün meyve ve seb-
ze fıyatlanndaki azalmadan ile-
ri geldiğı vurgulandı. Araştır-
mada, devletin yaşama stan-
dardını yükseltme görevini ye-
rine getirmesinin, bu ücret poli-
tikası ve ücret artışlanyla müm-
kün olmadığına da dikkat çe-
kildi. Araştırmaya göre. bir ye-
tişkin işçinin geçen yıl temmuz
ayında 275 bin 946 lira olan
aylık gıda harcaması, bu yıl
aynı ayda 469 bin lira oldu. Ye-
tişkin bir kadının gıda harca-
ması da geçen yıl 172 bin İ6I
lira, bu yıl 293 bin lira olarak
gerçekleşü. 15-19yaşgrubuço-
cuğun gıda harcaması 220 bin
638 liradan 375 bin 800 liraya
yükselirken. 4-6 yaş grubu ço-
Araşürma sonuçlanna göre
bu ay ekmek fıyatlannda mey-
dana gelen artış, aile bütçesinde
18 bin 480 liralık ek bir yük ya-
rattı. Bu ay ette yüzde 6.3. zey-
tinyağında yüzde 6.9. şekerde
yüzde 6. çayda yüzde 25, çiçek-
yağında* yüzde 7.5. meyvede
yüzde 8.7 oranında fiyat artışı
başgösterdi. Sebze fiyatlannda
da ortalama yüzde 10 oranında
bir gerileme oldu. Petrol ürün-
lerine yapılan zamlann ve nak-
liye giderlerindeki artışlann. te-
mel gıda maddelerinc önümüz-
deki ay vansıyacağm.ı dikkai
çekilen araştırmada"Vılın ilk 7
ayı itibanyla gıda harcaması tu-
tanndaki artış hızında geçen
yıla göre nispi bir düşüş görül-
mektedir. Ancak bu düşüşün
özellikle mayıs ve haziran ay-
lanndaki meyve ve sebze fiyat-
lanndan ileri geldiği de gö/ö-
nünde tutulmalıdır" denildi.
IŞÇEMN E VRENEVDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Sendikalar Nerede?
Başbakan Süleyman Demirel TOBB'nin organizasyonu ile
istanbul'da işadamları ile bir araya geldi. Kamuya çok gör-
kemlı yansıyan toplantının tartışmalarının ardı arkaşı kesilmi-
yor. İş dünyasında hükümetin ekonomik politikasına yak-
laşımdan temsile, bir anlamda patronluğa kadar uzanan
bir dizi tartışma var.
Serbest pıyasanın erdemlerınden durmadan soz edıldı-
ğine hiç bakmayın. Büyük çoğunluk devlet korumacılığında
var olmaya, çok kolay kazanmaya alışkın. Aralarından bazı-
ları gerçekten serbest piyasa kurallarını anımsattığında şıd-
detli tepki duyuyorlar. Asıl kavga nedeni devletin özel sektörü
koruma ve kollamasının boyutları üzerinde. Koruma ve kolla-
mayı çakışan çıkarlar nedeni ile kendilerineyönlendirmeçer-
çevesinde.
Neyse bizım bugünkü konumuz işverenler arasındaki çıkar
çatışmasından doğan tartışmalar değil. Biz hâlâ şaşırma yete-
neğini yitirmemişler arasında kalmış olarak, bu tartışmaların
içinde olması gereken, olmayan bırilerini arıyoruz. Hükümet,
işadamları sürekli ekonomik ve sosyal politikaları tartışıyor,
birtakım çok önemli kararlar almıyor. Sonuçları herkes ve en
büyük kitleler, milyonlar olarak ücretleri ilegeçinenler, işçiler
için olacak. Ancak onların çıkarlarının temsilcileri bu tartış-
maların içinde, adeta da ortalıkta yok. Izmir Iktisat Kongre-
si'nde çalışanların temsilcilerinın olmaması, çıkarlarının sa-
vunulmaması yetmiyormuş gibi. Şimdi de işadamları ve hü-
kümet bir araya geliyor. Zorunlu olarak, ısçı sendikalarının ve
tümçalışanlarınmeslekörgütlerınindeiçindeolacakları "eko-
nomik ve sosyal konsey"in oluşturulmasına karar veriliyor.
Konseyin işverenler karşısırtdaki grubunu oluşturacak işçi
sendikaları, meslek örgütlerinin görüşünü alan yok. Onların
da sesi soluğunun çıkttğı yok.
Günahına girmeyelim, Türk-İş Başkanı Şevket Yılmaz, hü-
kümet-işverenler zirvesi üzerine yakınan demeçler verdi.
Kendisinin çok uzun bir zamandan beri Başbakan ile görüş-
meye çalıştığından, bir türlü randevu alamadığından yakındı.
Başbakan'ın işadamları ile yakın ışbirliğini, sendikaları mu-
hatap almamasını eleştirdi. Bu eleştirinin ardından, ayıp ol-
masınanlamında, hemen bir görüşmedüzenlenirsandık. Hâlâ
bir görüntü görüşme bile gerçekleşemedi. Anlaşılan muhale-
fette iken işçi sendikalarına ve hele de Türk-lş'e öncelik veren
Başbakan'ın yaklaşımlarında önemli değişiklik var. Tabii ki
hiç telaffuz edilmeyecek, ancak olaya "Daha ne istiyorsunuz,
bu yılki sözleşmelerinizde %86 zam verdim. Bir yıllık sözleş-
me yaptım. Siz bunu rüyanızda göremez, hayatta alamazdı-
nız. Oturun aşağıya." diye bakıyor. Dahası sendikaların için-
de bulundukları çöküşü, zafiyetleri çok çok iyi biliyor. İşçi sen-
dikalarını şu anda gündemindekı bir sorun olarak görmüyor.
Şüphesiz bu Başbakan ve hükümet adına bir eksiklik, bir
eksi puan olabılir. Ancak asıl ayıbı işçi sendikalarına ve başta
Türk-iş'e ait oluyor. Ne acı ki Türk-İş şu günlerde kuruluşunun
40. yıldönümünü kutlayacak. Belki de Başbakan'la bir türlü
görüşmeyi başaramayan Şevket Yılmaz, 31 temmuz günü
verecekleri 40. yıldönümü kokteylinde görüşme, bir şeyler
söyleyebilme şansını elde edebilir. Bakanlık istatistiklerine
göre 1.5 milyonu aşan işçiyi örgütlemiş görünen koca Türk-İş,
kuruluşunun 4O.yıldönümüne bu halde mi gırecekti? Kurulu-
şu kendilerine sorulmadan gerçekleştirilen "ekonomik ve
sosyal konsey" üzerinde ne düşünüyorlar?' Başbakan a, ku-
ruluşunu bize sormadın. Böyle bir oluşumda işçinin çıkar-
larının sağlıklı korunabilmesi söz konusu değil. Baştan den-
ge bozuk. Hükümet ağırlığını işverenden yana koydu. Katıl-
mıyoruz" türünden bir şeyler söyleme cesaretleri olabılecek
mi? Hiç sanmıyoruz. Olsa olsa "ekonomik ve sosyal konseye
Hak-iş ve DlSK'in katılmaması için çaba göstereceklerini,
hükümetin böyle bir ödünle Türk-lş'e "garantı ve sorun çıkar-
mayacak" gözü ile baktığına nerede ise eminiz.
Ekonomik ve Sosyal Konsey olmalı mı? Olursa i$çi çıkar-
ları, çahşanların çıkarları doğru dürüst savunulabl+ir mi?
Daha bunları tartışabilecek konumda değiliz. Çünkü bu tartış-
malar işçiler ve tüm çalışanların örgütlerini güçlü çıkar-
ların savunmasını yapabilecek ağırlık ve kimlikte oldukların-
da ancak tartışılabilir. Ülkemizde bızce çok daha ciddi ve
önemli sorun, çalışanların ve işçilerin çıkarlannı temsil eden
örgütlerin, onların çıkarlarını savunabilme örgütlülüğü, mo-
ral gücünü çok çok tehlikeli bir biçimde yitirmiş olmalarıdır.
Bundan sadece işçiler veçalışanlar, çıkarları temsil edileme-
diği için kaygı duymamalılar. Bundan sosyal terazinin, den-
genin bozulmuş olması nedeni ile hükümet ve sermayenin de
cıddi kaygı duyması gerekir. Çünkü bu koşullarda eninde so-
nunda sosyal barışı bozan bir şeyler olur. Ülkemizde asıl bu
sorunu tartışmamız, "Sendikalar nerede" sorusuna yanıt
aramamız gerekmiyor mu?
Komili, uçak şirketi kurdu
'Zeytinyağcı'
yiiksekten ııçacak
ANKARA (ANKA) - İşada-
mı Halis Komili, zeytinyağı ve
sabun sektöründen sonra ha-
vacılığa da el attı. Komili,
hava taşımacılığı yapmak
amacıyla Air Taksi Ulaşım
A.Ş. adlı bir şirket kurdu.
Merkezi İstanbul'da bulu-
nan Air Taksi Ulaşım A.Ş.
yurtiçi ve dışında çeşitli şube-
ler açarak her türlü hava taşı-
macılığı yapacak. Turistik ve
sportif amaçh yolcu taşımacı-
lığı da yapacak olan şirket.
hava taşıtlannın alım saumı
ile de uğraşacak.
Şirketin ortaklan, Halis
Komili'nin yanı sıra Ayşe
Alev ve Arzu Emine Komili ile
Melih Murat. Meliha Serra ve
Melis Dural'dan oluşuyor.
Başlangıç sermayesi 20 milyar
lira olan şirkete Komili ve Du-
rallar yüzde 50'şer oranında
hissedar oldu. Şirketin yönetim
kurulu da Halis ve Ayşe Alev
Komili ile Melih Murat ve Me-
liha Serra Dural'dan oluştu.
Havacılık alanında faaliyet
gösteren özel sektör kuruluş-
lannın sayısında son aylarda
büyük artış görülüyor. 1991
sonu itibanyla sayılan 41 olan
özel sektör havacılık şirketleri
bu yıl kurulanlarla birlikte 49'a
ulaştı.
İLAN
MERSİN 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
Esas No: 1992/70
Oavacı Sefine Yıldırım ile davalı MusUfa Yıldınm arasındaki bo-
şanma davasmın yapılan yargilamasında davalı Mustafa Yıldınm'ın
yapılan zabıta tahkikatı sonucu adresi tespit edilemediğinden adı ge-
çene dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği ile tebligatın ilanen ya-
pılmasına karar verilmiş olup karar gereğince:
Davacı vekili 20.1.1992 havale tarihli dava dilekçesinde ve duruş-
mada müvekkili ile davalının uzun sureden beri evli olduklarım, bu
evliliklerinden müşterek 2 çocuklarının olduğunu, davalının müvek-
kilini surekii dovdüğunü, ona ve çocuklarına bakmadığını, müvek-
kilinin ev temizJiği yaparak evini ve çocuklarını geçindirdiğini, da-
valının kumar oynayıp içki içtiğini, son olarak da müvekkilimi dö-
vüp evden attığmı, davalının bu olumsuz tutumları yüzünden taraf-
lar arasındaki evliliğin çekilmez bir hal aldığını beyanla boşanmala-
rına, müşterek çocuklarının velayetlerinin müvekkiline verilmesine
ve her ikisi için 250.000.— TL nafaka hükmedilmesine karar veril-
mesini istemiş olmakla davalının HUMK.nun 213. maddesi uyarın-
ca bu dava ile ilgili ibraz etmek istediği belgeleri duruşma günü olan
8.10.1992 gününe kadar göndermesi veya duruşmaya getirmesi, du-
ruşmaya gelmediği veya bir vekil tarafından temsil ettirmediği tak-
tirde yargılamayı yokluğunda devam edıleceği ve karar verileceği hu-
susu ilanen lebliğ olunur.
Basın: 33208
CUMHURİYET
YOLUM)A
Yunus Nadi
10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınları Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğla-tstanbul
Ödemeli gönderilme?.
EVSANSICAĞI
Erdal Atabek
5. bası 10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınları Turkocağı
Cad. $9-41 Cağaloğlu-İstanbul
Ödemeli gönderilmez.