Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibı: Cumhuriyeı Matbaacılık \e Gazetecılık Turk Anonim Şirketi adına Beria Nadi lstanbul Haberleri: Şeaay Kalkan, Dtş Haberler: Ergun Bakı, lş-Ekonomi: Şıikrao Kclenri, Yurt
• Genel Yayın Yönetmenr. özgea Acar • Genel Yayın Koordinaıörü: Hikmet Çetlnkav» Haberleri: Mehmei Sanç, Kültur CeUl Üsler, Makaleler: Saroi Karaoren, Spor: AbdMkadir
• Yazı Işleri Müdürlen: Fösan Özbilgen (Sonımlu), Celal Başlangıç (Haber) • Görsel YuceJman, Duzeltme: Abdullab Yaacı • Müessese Mudur V.- Erol Erkut • Koordmatör:
Yöneımen: Ali Acu # Duzenleme: Mustafa Saglamer • Ankara Temsılcısı: Cuneyt Ahmel KoraUan • Muhasebe: Bulmı Yfcncr # Idare: Huscyin Gıirer # Işleıme: Önder Çelik 9
Arcaynrek, Haber Mudurlerı. Musufa Balbay, Işık Kansu, lzmır Temsılcı V.: Scrdar Kızık, Bılgı-lşlem: Nail Inal Bılgısayar Sıstem: Moniveı Çilef • Personel. Sevgi Bostancıoglu
Adana Temsücısı: Çttin Yiftenofclu • Reklam: Reba Işıtmu • Dış tlişkiler: Hulya Akyol
Basan ve Yaygn: Cumhuriyet Matbaacılık ve Cazetecilik T.A.Ş. TDrkocağı Cad.
39/41 Cagaloğlu 34334 tst. PK: 246 lstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Teka:
22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar Aakaıa: Z. Gökalp Blv. lnkılap S. No:
19/4, Tel: 433 il 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • tzmlr H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telec: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adanı: înönü
Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hkt), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAK.VİM. 13TEMMUZ1992 Imsak 3.41 Güneş: 5.36 öğle: 13.14 Ikindi: 17.13 Akşam: 20.43 Yatsı: 22.29
Pamukkale ve
• ANKARA (AA) - Kültür
Bakanı Danıştnanı ve Milli
Saraylar Başkanı Prof. Dr.
Metin Sözen,
Patnukkale'nin bugünkü
durumunu eleştirerek,
"Bugünkü durum, orta
yerinden gecirilen yol,
üstündeki oteller, tüm
gezenlcnn dünyanın buçok
özel doğal güzelliğini
unutup açık hava
hamamına çevirmeleri,
ulusumuzun olduğu kadar,
dünyanın da ayıbı olarak
nitelendirilebilir.
Pamukkale veçevresini
sağhkh duruma getirmek
gerekir" dedi.
Charles ve Diana
Ege'de
• ATtNA (AA) - Ingiltere
Vetiahtı Prensi Charles ile
eşi Lady Diana'nın 6
ağustosta Ege'de on gün
sürecekbirtatile
çıkacaklan öne sürüldü.
Yunan basınında verilen
haberlere göre evlilikleri
büyük bir kriz geçiren
Charles-Diana çifti
Ege'deki tatillenni, kraliyet
aiîesine yakınhgı ile bilinen
Yunanlı armatör Yanis
Laçıs'in " Aleksandros"
isimli "yüzer saray"
görünümündeki teknesiyle
gerçekleştirecekler.
Arjantinli gözel
Rafael birincl
• GİRNE(AA)-KKTCde
ilk kez yapılan "5'inci
Uluslararası Miss Globe
Güzelhk Yanşrnası"nda
Arjantin Güzelı Laura
Rafael birinci seçildi.
Şiffa Kaynağısu
• DENtZLİ (Cumhuriyet)
- Pamukkale'de traverteni
beyazlaştıran, Karahayıt'ta
ise kırmızılaştıran termal
su; bağırsak, mide, safra
kesesivekaraciğer
hastalannın şifa kaynağı
oldu. Karahayıtçok değil
bundan 15 yıl önce küçük
bir köydü. Bihm adamlan,
termal suyun ikinci bir kolu
olan 'kırmızı su'yun
içindeki minareller
itibanyla birçok hastahğa
iyi geldiğini saptayınca köy
kısa sürede 'termal kaplıca
merkezi'nedönüştü. Evler,
hemen pansiyona çevrildi.
Yöreyi keşfeden turizmciler
de S büyük otel dikti.
Postacının
kurnazlığı
• Dtş HaberlerServisi-
Fransa'da Saint-Nazaire'de
bir postacmın kendisine
emanet edilen mektuplan
evine istiflediği bildirildi.
Suddeutsche Zeitung
gazetesinde yer alan bir
habere göre uzun bir süredir
sahiplerine ulaşmayan
mektuplar 800 kiloyu geçti.
Postacının evıne getirdiğr
mektuplardan broşür,
reklam ve önemsiz bulduğu
birçok yazıyı sahiplerine
ulaşürmaya gerek
duymadan evinde sakladığı
belirtildi.
Ağzımız höyöyop
• ANKARA (ANKA) - Diş
fırçası standardı
değiştirildi. Yeni standarda
göre fırçalar daha büyük
yapılabilecek. Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı'nın
tebliğine göre fırça
uzunluğu yetişkinler için üç,
7-17 yaş grubu çocuklar için
yedi, okul öncesi çocuklar
için on milimetre uzauldı.
Buna görediş fırçalannın
uzunluğu yetişkinler için
20-38 milimetre, 7-17 yaş
grubu çocuklar için 19-27
milimetre, okul çağı öncesi
çocuklar için 15-25
milimetre arasında olacak.
Penang Adası villalan, sömürge zenginliğinin doğal bir uzantısı
Eski kolonide villa tutkıısu• 19. yüzyüda îngi-
lizlerce inşa ettirilen
villalar son derece
renkli tropik bir at-
mosfer içinde sıra-
lanıyor.
MÜMTAZARIKAN
PENANG (Malezya) - Bi-
zûn yabancısı olduğumuz kolo-
ni yönetimleri, birçok Güney
Asya ülkesi için tarihi bir olgu
sayıldığj gibi, dönerninin yaşam
biçimiyle de silinmez ızler
bırakmıştı...
Işte, Malezya'nın kuzeybaü-
sındaki Penang Adası villalan,
bir asırdan fazla sürmüş Ingjliz
koloni düzeninin kanıtlan ola-
rak ayakta duruyor. Saronglu
uşaklann yelpazelediği hamak-
larda brandy yudumlayarak
kazarulrruş karşıhksız servetle-
rin bir kısmı bu villalara har-
canmıştı.
Sömürgeci olarak aamasızlı-
klan bir yana; aristokratlara
has ince ve pahalı zevklere düş-
kündüler.
Ingiliz Doğu Hint Kumpan-
yası, Penang Adası'nda George
Town kentini kurarak, önernli
bir ticaret merkezi durumuna
getırmişti. Dev plantasyonlar-
dan toplanan doğal İcauçuk
başta olmak üzere birçok tro-
pik ürün Batı'ya buradan gön-
derilmekteydi.
Çoğu 19. yüzyılda Ingilizler
tarafından inşa ettirilen viüalar,
kulüpler ve okullar, sömürge
zenginliğinin doğal uzantısı
olarak ortaya çıkmıştı. Son de-
rece renkli ve gümrah bir tropik
atmosfer içinde sıralanan villa-
lar, şimdi bile göz kamaştınyor.
Penang'ın turizm broşürlerinde
sözü edilmeyen bu villalar ma-
hallesi, görûlmesı gereksn yer-
lerden biri.
I II I• I H II I
MOyonerler Dizisi denüen villalar, Çin-Makzya-Palladian adı verflen ekJektik bir mimari tarzda inşa edilmiş.
Penanghlann "Ang Mo Lor"
(AvTupalüar Yolu) diye ad-
landırdıklan Jalan Sultan Ah-
met Caddesi, George Town
kentinin denize bakan kuzey
sahılıne paralel ilerliyor.
"Milyonerler Dizisi" denen
sıra sıra villalar, "Sino-Malay-
Palladian" adı verilen eklektik
bir mimari tarzda inşa edilmiş.
"Çin-Malezya-Palladian" an-
larruna gelen bu taran Palladi-
an bölümü, ttalyan geç Röne-
sans devri miman Andrea Pal-
ladio'dan (1518-1580) kaynak-
lanıyor. Bu mimar, Avrupa'da
ve özellikle tngiltere'de büyük
etkiler yaratmış. Milyonerler
Dmsi'ndekı villalarda da Palla-
dio tarzı sütunlu portaller (gı-
rişler), Çin pagodalannı ve Ma-
lezya yapılarmı anımsatan çatı-
lar, Fransız stili pencere ve
kapılar hemen dikkati çekiyor.
Evlerin önündeki geniş bahçe-
lerde dairesel yollar ve süslü
bahçe kapılan bulunuyor. Taş
malzemeyle inşa edilerek beyaz
veya krem rengine boyanmış
villalann bir kısmı bala çok
bakımlı.
lngjliz koloni devrinde bu
mahalleye adımını bile atama-
yan yerü halk, daha sonralan
yavaş yavaş zenginleştikçe vil-
lalan satın almaya başlamış.
Bunda da öncülüğü Çinliler
yapmış. özellikle 20. yüzyıl
başlannda kauçuk işinden pa-
lazlanan Çinli patronlar sosye-
teye girmeye koyulmuş. Bazı
Penanglılar, bu yükselişte, Çin-
lilerin ünlü cimriliğinin büyük
rolü olduğu kanısında. Bir Çin
atasözünü örnek gösteriyorlar:
"En küçük metal para bile öküz
arabasının tekerleğı kadar bü-
yük tür!"
Söz konusu yeni zenginler-
den bazüan kendi çaplannda
efsaneler bile yaratmış. örne-
ğin, Heah Swee Lee onlardan
biriymiş. "Notrham Lodge"
villasını satın alarak Milyoner-
ler Dizisi'ne gjrcn Lee, lngjliz-
lerin polo kulübüne kabul edi-
len ilk yerli olmuş. Daha sonra
da oğullan, Penang'da radyo
istasyonunu kurmuş, amatör
havacıbğı geüştirmeye çahş-
mışlar. Kapılannın önünde şık
spor arabalann sıralandığı, Av-
rupai parüler verildiğj hala an-
latıhyor. Filipinli özel caz or-
kestralannın kiralarup sabahla-
ra değin çarliston yapıldığı
1920'li yıllardan sözediyorum..
Ancak koloni devrinin sonun-
da, İngilizler çekildikçe bu gü-
zel villalara yerleşen yeni zengjn
Çinlilerin parlak yıllan pek
uzun sürmemiş.
1930'larda, yapay kauçuğun
geniş bir üretimle ortaya
çıkması, doğal kauçuğun değe-
rini birdenbire düşiirünce, piya-
sa allak bullak oluvermiş. Geçi-
mi doğal kauçuğa bağlı olan
birçok Çinli aıle, alıştığı ihti-
şamlı yaşantıyı ve villalannı
terk etmek zorunda kalmış.
Arük Penang'm ünlü milyo-
nerler mahaüesi eskisi gibi hare-
ketli değil. Büyük bölümünde
sessizlik hüküm sürüyor. Ya-
kınlara değin sokulan zamane
apartmanlan sanki araziye göz
dıkmiş gibi görünüyor.
4 kaseti 5 milyon satan Fatih Kısaparmak, yeni kaseti için stüdyoya girdi
6
Zîrvede rüzgârlar sert
MUHARREM AYDIN
"Insan psikolojisi bir ka-
nadı bireysel; diğer kanadı
toplumsal olan iki kanath
bir kuştur. Bunlardan biri-
si eksık olursa ucamaz.
Ben bireysel anlamda Türk
insarunın yüzyıllardır
basünlmış duygulannı,
yine asırlardır susturulmuş
ve kuşatılmış beklentilerini
bir hüzün atmosferi içinde
dile getirmeye çabşıyorum.
tnsanlara, olaylara, kısa-
cası her şeye kanatlan so-
nuna kadar acılan pencere-
lerden, olabildiğince
aydınlık bir beyinle bak-
mak gerekiyor."
Bu sözlerin sahibi; sanat
yaşamında "kendi kabu-
ğunda" bir sanatçı profılı
cizen ve ilk kasetine adını
verdiği hit parçası "Kilim"-
den dolayı herkesin "Bay
Kilim" olarak tanıdığı Fa-
tih Kısaparmak...
Bugüne kadar "Kiîim",
"Yanna Kaç Var/Bekle
Küçüğüm", "Cemre Düşünce" ve "Gü-
neşi Biz Uyandırdık" adıyla 4 kaset ça-
Uşması bulunan sanatçı tüm çabalara
rağmen önlenemeyen korsan satışlar
dışında, 4 milyonluk satış rakamına
ulaşmış. Adını henüz koymadığı son
kaseti ise henüz miksaj aşamasında...
Sanatçıyla yeni kasetini doldurduğu
stüdyoda müzik, sevgi, hümanizm,
starhk, romantizm ve yeni kaseti üzeri-
ne konuştuk...
Şözlerine "Yannlara sancılı bir akım
geliştirme peşindeyim" diyerek başla-
yan sanatçı, "bir ayağı Anadolu'da, di-
ğer ayağı da Batı'da olan bir 'Fatih
K.öprüsü' ohfna çabasında" olduğunu
söylüyor.
Türkiye'de starhk kunımunun yanhş
anlaşıldıği kanısında olan Kısaparmak,
Kısapannak, yereJ enstrümanlardan oluşan Anadolu Orkestrası ile konçerto yapacak.
"Bizim ülkede rezil olmak da, vezir ol-
mak da çok kolaydır. Bizdeki starhk
mantığı çağdaş düşünce sistemiyle bağ-
daşmıyor. Insanlar çok çabuk tûketih-
yor. Bunun başlıca sorumlulan ise ken-
dini star zanneden kişiler. Adına zirve
denilen yere çıkmak kolay değil ama
orada kalmak çok zor ve bilinen bir ger-
çek: Zirvelerde rüzgârlar daha sert
eser!"
Sevgi, hümanizm ve duygu yoğunlu-
ğu temalannı işleyen parçalannıh bu
denli benimsenmesini, "Ben de bu ülke-
nin yıırttaşıyım. Belki sizinle de aynı
fınndan ekmek yiyor; aynı yağmurla
ıslanıyor, aynı sokaklarda yürüyorum.
Bugün de Beşiktaş Pazan'nda bahk ye-
meye, Kadıköy vapurunun güvertesin-
de çay içmeye devam ediyorum. Deği-
şen tek şey telefon numaram oldu. Top-
lumun acılanyla acılanmak, sevinçleriy-
le neşelenmek, bağlama ile bütûnleşti-
ğim yalnız anlanmda beste olarak orta-
ya çıkıyor."
"Felaket tellalhğı yapmak çok ko-
laydır. Her şeyi örtüveren tek renk si-
yahtır. Siyahı bireysel anlamda yadsı-
mıyorum ama toplusal anlamda prag-
matik düşünüyorum. Bunun topluma
bir faydası olduğjına da inanmıyorum.
Tam tersine kendimi topluma umut
aşısı enjekte etmekle görevli sayı-
yonım" sözleriyle sanat anlayışını ve sa-
natçı sonımluluğunu dile getiren Fatih
Kısaparmak, sanatçının toplumun söz-
cüsü ve çağının tanığı olması gerektiğini
savunuyor. "Rock'tan, pop caza, rap ve
flamenkoya kadar, biz de bağlamamız-
la vanz" sloganını benimsi-
yor.
"Dünden yola çıkıp,
bugûnü yaşayarak, yann-
lan düşünen" Fatih Kısa-
parmak, kendisine rakip
olarak yine kendisini görii-
yor ve sürekli onu aşmaya
çalışvyor. Cebindeki son pa-
rayla bile kaset alan hedef
kitlenin kaliteli müzik
aradığına ve gün geçtikçe
bilinçlendiğine dikkat çeken
sanatçının son kaseti deği-
şik bir tarzda. Yeni kasetin-
de Nazım Hikmet, Saba-
hattin Ali, Mustafa Holoğ-
lu ve Aşkın Tuna'nın şiirle-
rini besteleyen Kısapar-
mak'a Osman İşmen, Ke-
mal Başkaya, Fırat Baydar
ve Muzaffer Karakuş des-
tek veriyor. Yeni kaset eski
Fatih Kısaparmak çizgisi-
nin 2000'li yıllara nasıl taşı-
nabileceğinin sondaj çahş-
ması niteliğinde. Söz yine
Fatih Kısaparmak'ta:
"Bir ikı kaset sonra
amacıma ulaşacağım. Ciddi
bir büyük projemiz var. Ulusal ve yerel
enstrümanlardan oluşan büyük bir or-
kestra ile curadan divan sazına, bağla-
madan, kudüm ve ramazan davuluna,
zurna ve neye kadar uzanan geniş yelpa-
zade bir 'Anadolu Orkestrası' ile kon-
çerto yapacağız! Senaryolu uzun par-
çalar olacak."
Fatih Kısparmak'm yeni kasetinde
kullandığı bazı parçalar oldukca
çarpıa! Sanatçı söyleşimizin fınaünde
bu parçalan şöyle aktardı:
"Yeni kasetteki 'Ekmek Kavgası' adh
parcanın sözlerini Kemal Safi ile birlik-
te yazdık, ben besteledim. 'Ekmek Kav-
gası' 1992 Türkiyesi'nde Edime'den
Erzurum'a, Adana'dan Trabzon'a ka-
dar milyonlarca insanı kucaklayacak.
Bu şarkıda önce Istanbul'a seslendim."
Kayaköyü'ııcle "akadeıııik tatil9
OKTAY EKtNCİ
Yıllardır 'banş ve dostluk
köyü' olarak yaşatılması isteni-
len Fethiye'nin Kayaköyü, ba-
kanbkça 'Kültür köyü' yapıla-
cağının açıklanmasının ardın-
dan ilginç bir özel turizm prog-
ramına sahne oluyor.
Köyün 'pitoresk' görüntüsü-
nü değerlendiren bir fırma, kul-
lanılır durumdaki bırkaç eski
evi kiralayarak 'sanata merakb'
turistler için atölye çabşmalan
düzenlemiş. 'Yaz Akademisi'
adıyla duyurulan programda,
çoğunluğu yabancı olan hoca-
lar çeşith kültür ve sanat dalla-
nnda kurslar veriyorlar. Daha
çok Avusturya'dan gelen tu-
ristler, haftada 900 bin lira
karşıhğında hem bu evlerde ko-
naklıyorlar hem de resim, hey-
kel, fotoğraf, astroloji vb. gibi
• Bugünlerde Kayaköylûler sanatçı turistler bekli-
yorlar. Kayaköyü'nün 'kültür köyü' yapılacağının
bildirilmesinden sonra bir firma birkaç evi kiralaya-
rak sanata meraklı turistleri haftada 900 bin lira
karşıhğında bu evlerde ağırhyor.
sağlam olarak duran 2000 ka-
dar eski ev, çok sayıda şapel, iki
kilise, özgün taş döşeb sokak-
lar, basamakb yollar ve mey-
dancıklar 'terk edildiği gün gi-
bi' duruyorlar. Bu görünüm ve
doku, eski adı Levissi olan Ka-
yaköyü'ne, aynı anda eşi bu-
lunmaz bir kentsel StT özelüği
kazandınyor. Yunanistan'a
göç etükten sonra Atina yakm-
lannda 'Neo Levissi' (Yeni Le-
vissi) adh bir yerleşme kuran
FethiyeU Rumlann çocuklan
ve torunlan ise iki üç yılda bir
kafıleler halinde Kayaköyü'ne
konularda dersler alarak
'akademik tatil' yapıyorlar.
Kurs şaatleri dışında ise yakın-
daki Ölüdeniz'e ya da tarihi
Gemiler Koyu'na inerek deniz-
den yararlanıyorlar...
1922'deki mübadelede 'terk
edilen Kayaköyü, Anadolu
Rumlannın 18. ve 19. yüzyıllar-
daki en önemli yerleşim mer-
kezlerinden biri. Türk ve Rum
toplumlannın bir arada ve
dostluk bağlan içerisinde yaşa-
malanna dayanan zengin bir
tarihsel kültüre sahip.
Köyde halen taş kısımlan
gebp, eski dostluklan anıyor-
lar, dedelerinin yaşadıklan ev-
leri geziyorlar...
1988'de, bu gizemh' yerleşme-
nin 'turizm alanı' içine ahnarak
tatil köyü yapılmak üzere 49
yılbğına kiraya verilmesi giri-
şimlerine karşı çıkan Türk-
Yunan Dostluk Derneği, Mi-
marlar Odaa ve Muğla Beledi-
yesi aynı yıbn ekim ayında bir
sempozyum düzenleyerek Ka-
yaköyü'nün 'Türk-Yunan Banş
ve Dostluk Köyü' olmasını
önerdiler.
Atina, Selanik ve Girit üni-
versitelerinden bilim adamlan-
nın da katıldığı sempozyumun
sonucunda bu öneri, Ege ve
Akdeniz uygarlıklannı araşür-
mayı hedefleyen uluslararası
akademik programlarla da zen-
ginleştirildi ve Bayındırbk Ba-
kanbğı'nca da uygun görüldü.
Antalya Turizm Gelişim Projesi
Büyükyaünmın
cenazetöreni
BÜLENTECEVtT miş cenaze töreniydi. Şehir
plancısı ve yüksek mimar
Sefa Gürman, Sadi Kan,
Burhan Kızüöz, Ertuğrul Er-
ANTALYA - Büyük umut-
larla 1977 yılmda başlatılan , .ö
Antalya Turizm Gelişim Proje- tan, Vecdi Zihin, özden Yön-
si, geçen 15 yıbn ardından fıilen ter, Feridun Uyar, Mücella
ortadan kalktı. Proje ile 25 bin Uyar ile ekonomist Avni
obnası öngörülen yatak kapa- Aker bir araya geldi.
sitesi 66 bine ulaşırken, ihmal "Bu proje turizmin labora-
edilen içmesuyu ve kanalizas- tuvanydı" diyen Sadi Kan,
yon sonınlan da gittikçe büyü- diğer turizm alanlan için böy-
dü. Projede öngörûlen halka le bir projeden örnek alınıp
açık 13 plaj alanından ikisi iş- çalışma yapılmamasını eleş-
letmeye acılabilirken, ikisi de tirdi. Turizmci Sefa Gûrman,
otel yapımına tahsis edildi. hükümetin ele aldığı projenin
Türkiye'nin ilk büyük turizm ashru yitirdiğini, bölgede çok
yatınm olan
Antalya Tu-
rizm Gelişim
Projesi, 7 Tem-
muz 1977 tari-
hinde onayla-
narak yûrürlü-
ğe girdi. Bu
amaçla Dünya
Bankası Türki-
ye'ye ilk etapta
26 milyon dolar
kredi verdi.
Proje, o yıllarda
Turizm Ba-
kanlığı'na bağlı
•Türkiye'nin ilk
turİ2in yatınmı
olan Antalya Tu-
rizm Gelişim Pro-
jes^ en büyük
yaünmdı. 1977'-
de yürürlüğe girdi.
1985 yıhndan son-
ra da projeyeciddi
tecavüzler oldu.
kötü bir turizm
gelişmesi ya-
şandığını an-
lattı. Gürman,
"1983 yılında
projeye eUe
sarkıntıhk edil-
meye başlandı.
1985 yıhndan
sonra da ciddi
tecavüz vaka-
lanna rast-
landı. Tecavüz
sürüyor" dedi.
Proje hedef-
lerinin rafa kal-
olarak Antalya'da kurulan bir dınlması ve hızh yapüaşma
müdürlük tarafından yürütül- ile özellikle Kemer, Beldibi vç
meye başlandı. 1989 yılında
ANAP iktidan tarafından pro-
Tekorav bölgelerinde ıç»
mesuyu ve kanalizasyon so-
runu da başedilmez boyut-je müdürlüğü lağvedilerek, hü-
kümete bağlandı. Bu karann lara vardı. 1977'da başlatılan
ardından da büyük turistik te- projede, halk plajı ve günü-
sisler için birer ikişer izin veril- birUk alan olarak 13 yer belir-
meye başlandı. "Turizm sefer- lendiği, ancak bunlann faali-
berliği" sloganı ile kıyüar beton yete geçmediği de belirtildi.
yığınlan ile dolmaya başladı. Yüksek mimar özden Yön-
70'li yıllarda bu alanda görev ter, proje müdürlüğü 1989
alan kişiler, Beldibi'nde bir ara- yıbn«îa İağvedildikten sonra,
ya gelerek, projenin kabul edib- bakanhgın yetkisi dahibnde
şinin 15. yıbnı kutladılar. Bir projenin yürütüldüğünü be-
anlamda, bu beraberlik kutla- lirterek,"Projeyiyürüteneki-
madan çok, ölen Antalya Tu- bin dağıtıbnası hataydı. Proje
rizm Gelişim Projesi'nin gecik- de yok, uygulayan da" dedi.
Çevreyi kurtaracak kampanya t
Turizminumudu;
'mavibayrak'
HAKANKARA
tZMtR - Ege ve Akdeniz kı-
yılan "mavi bayrak"a hazır-
lanıyor. Turizm Bakanbğı,
Sağlık Bakanbğı ve Çevre Ba-
kanlığı ışbirbğiyle kıyı şeridin-
de 100'ü aşkın noktada deniz
suyu örnekleri abnıp anaüz et-
tiriliyor. Elde edilecek sonuç-
lara göre temiz alanlar için
mavi bayrak başvurusunda
bulunulacak. Türkiye kıyıla-
nndaki ilk mavi bayrak,
1993'te dalgalanacak. Bu uy-
gulamayla, kıyılan diğer Ak-
deniz üjkelerine göre daha te-
miz olan Tür-
kiye'nin tu-
rizmde önemli
bir avantaj
sağlayacağı be-
lirtibyor.
1993'te başla-
yacak uygula-
mayla isteyen
turistik tesis
"mavi bayrak"
için başvuruda
bulunabilecek.
Temiz bir deni-
zin garantisi
nitebğindeki
bayrağı ahnayı
hak eden tesislerin yurtiçinde
diğer teâslere göre daha avan-
tajh olacaklan bebrtiüyor.
Boylece 1993, turizmde "çevre
rekabeti"nin yoğunlaşüğı bir
yıl olacak. Mavi bayrak uygu-
lamasına turizmciler ve çevre-
cilerden de destek geldi.
Turizm Bakanbğı Müsteşa-
n Korel Göymen, Avrupa
Çevre Eğnim Vakfi'nca yürü-
tûlen "mavi bayrak" kampan-
yasına Türkiye'nin katıbmına
ilişkrn hazırhklann hızla sür-
• Temiz bir deni-
zin garantisi nite-
liğindeki mavi
bayrak uygula-
masına 1993'te
başlanacak. Bu
uygulamayla Tür-
kiye'nin turizmde
önemli bir avantaj
sağlayacağı belir-
tiliyor.
dürüldüğünü açıkladı. 1993
yıbnda resmen başvuruda bu-
lunulabilmesi için Ege ve Ak-
deniz kıyılanndaki deniz suyu
anaüzlerinin bu yıl tamam-
lanıp vakfa gönderilmesi ge-
rektiğini beürten Göymen,
çahşmalann Turizm Bakan-
lığı'nın koordinatörlüğünde
Çevre ve Sagbk Bakanbğı'y-la
ortaklaşa gerçekleştirildiğini
açıkladı. Korel Göymen, şun-
lan söyledi:
"Sağbkb ve temiz bir çevre,
turizmin gehşimi açısından bir
önkoşuldur. Türkiye, Akde-
niz'e kıyısı bulunan Avnıpa
ûlkelerine göre
önemli bir avan-
taja sahiptir.
Çünkü kıyılan
bu ülkelerle
karşılaşunldı-
ğmda daha te-
miz. Şu ana ka-
dar gelen ölçüm
sonuçlan da bu
görüşümüzü
doğruluyor.
Çevre du-
yarlüığının gide-
rek arttığı günü-
müzde de turisti
etkileyen bir
olay. İnsanlar temiz ve sağbkh
bir denizde yüzmek isterler.
Mavi bayrak onlara bu gü-
venceyi veriyor. Bu uygulama
Türkiye'ye uluslararası plat-
formda rekabet açısından
önemli bir üstünlük sağlaya-
caktır. Tek başına mavi bay-
rak almak yeterli değil."
Başlatılan cabşmalar çerçe-
vesinde Ege ve Akdeniz kıyı-
lannda 100'ü aşkın noktada
15 günde bir deniz suyu ör-
nekleri abnıp analiz ettirüiyor.
Önemlli bir karann
arifesinde misiniz?
Huzurlu bir geceye mi
ihtiyacınız var?
Güne taze bir enerjiyle mi başlamak
istiyorsunuz. Ata Ninın sizi,
meditasyonun benzersiz dünyasıyla
tanıştırsın. Yaşam gücünüz ve
ruhsal enerjiniz baştan aşağı
yenilensin.
DİNLEYİN...
YAŞAM ENERJİNİZİ
YENİLEYİN
900 900 099
ALO
BiLGi
Türkiye nin her yerinde servislerimizin 1
dakikası 5833TLdtr. Ortalama servis siıresi
3-4 dakikarjır. Alo Bilgi P.K. 16 Tarabya İst.