Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>3 OCAK 1992 HABERLER CUMHURİYET/3
"^feldçğirmeni Çocuk Misafirhanesi, EmniyetMüdürlüğü'ne devrediliyor
Çocuk misafirhanesi polîseBERATGÜNCIKAN
Türkiye'nin ilk ve tek çocuk
misafirhanesi projesi. Yelde-
ğirmeni örneğinin uygulama-
y a konuluşunun ikinci yılında
başansızlığa uğradı.
Evlerinden kaçan ya da so-
kağa terk edilen 7-18 yaş gru-
bundaki çocuklara sahip
çıkmak, bakım ve rehabilitas-
yonlannı sağlayarak topluma
kazandırmak amacıyla açılan
Yeldeğirmeni Çocuk Misafir-
hanesi, çocuklann büyük bö-
lûmünün tıbbi ve psikolojik
tedavi görmesi gereken uyuş-
turucu bağımlısı olmalan ne-
deniyle amacına ulaşamadı.
Halen 17 çocuğun banndığı
misafırhane için alınan kapat-
ma karanndan vazgeçilerek
Türkiye'nin ilk ve tek çocuk misafirhanesi projesi, çocuklann büyük bir bölümünün uyuşturucu
bağımlısı olması nedeniyle başansızlığa uğradı. İstanbul Barosu Çocuk Hakları Komisyonu,
rnisafirhanenin Emniyet Müdürlüğü'ne devredilmesine karşı çıktı.
Emniyet Müdürlüğü'ne dev-
redilmesi yolunda çalışmalara
b*aşlandı. istanbul Barosu Ço-
cuk Haklan Komisyonu ile
k urum içinde görev yapan pe-
dagoglar devir karannı eleş-
tirdiler. Hukukçular ve peda-
goglar yönetmelikte ve uygu-
lamada yapılacak düzenleme-
lerle misafirhaneye işlerlik
lcazandınlmasını ve Çocuk
Esirgeme Kurumu (ÇEK)
bünyesi içinde kalmasını iste-
diler.
Devlet, Adalet ve Içişleri
Bakanlığı'nın ortak protoko-
lüyle faaliyete geçen Yeldeğir-
meni Çocuk Misafirhanesi iki
yıl içinde olaylı iki yönetici de-
ğiştirmesiyle dikkatleri üzeri-
ne çekmişti. Çocuklara kötü
davrandığı gerekçesiyle ilk
müdür AU YıMınm'ın görev-
den uzaklaştınlmasından son-
ra yerine atanan Musa Eker
de yılbaşında misafırhanede
kalan kız çocuklannı içkili lo-
kantaya götürdüğü için açığa
alınmıştı.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu Genel Mü-
dürü Süleyman Yançatoral,
misafirhaneye bugüne kadar
başvuran 276 çocuktan 255'-
inin uyuşturucu bağımlısı ol-
duğun vurgulayarak Yelde-
ğirmenı misafirhanesinin ka-
patılmasını gündeme getir-
mişti. Ancak misafırhanede
kalan 17 çocuğun durumu ve
suça eğilimli çocuklann varlı-
ğı göz önüne alınarak kapat-
ma karanndan vazgeçilir.
Misafırhanenin Emniyet Mü-
dürlüğü'ne devredilmesi gün-
deme getirilmişti.
İstanbul Barosu Çocuk
Haklan Komisyonu'nda bağ-
lı avukatlar ve kurumda gö-
revli pedagoglar, Çocuk Mi-
safirhanesi yonetmeliğini eleş-
tirmeleri ve yeni düzenle-
meye giderek bu yönetmeliğin
kaldınlmasını istediler.
Misafirhanenin kuruluşun-
da yeterli araştırma yapılma-
dığını, altyapıya özen gösteril-
medığini belirten komisyon
üyesi Avukat Seda Akço, mi-
safirhanenin bina, araç, gereç
ve personel bakımından da ye-
tersiz olduğunu söyledi. Ka-
patılma karannın kişilerin
hatasının müesseselere yük-
lenmesinden kaynaklandığını
vurgulayan Akço, misafirha-
nenin mevcut aksamalar gide-
rilerek amacına uygun duru-
ma getirilmesini istedi. Akço,
misafirhanenin Emniyet Mü-
dürlüğü'ne devri düşüncesine
de karşı çıkarak "Böyle bir du-
rum karşısında ne çocuklar
misafirhaneye gelir ne de po-
lisler onları bulmaya çalışır.
Uyuşturucu bağımlısı çocukla-
nn tıbbi ve psikolojik tedavikri
yapıldıktan sonra resosyaüzas-
yonu sağlanmalı. Bu da ancak
misafirhanenin varlığı ve işler-
liğiyle gerçekleşir" dedi.
Şosyal Hizmetler ve ÇEK ll
Müdürlüğü bünyesinde yer
alan pedagoglar da misafirha-
nenin, kapatılma ya da Emni-
yet Müdürlüğü'ne devirle
değil, işlerlik kazandınlmış
bir duruma getirilmesiyle ço-
cuklara yardımcı olunabilece-
ğini savundular.
SERT REKABET
Ingiliz
basınında
karikatür
savaşı
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — "Indepen-
dent" gazetesi, duşmekte olan
tirajı ile birlikte en önemli sim-
gelerinden birini de kaybetti:
Alex...
Bir çizgi-kahraman Alex ve
1980'lerin sadece "Parra...
Parra... Parra" diyen tipi.
Bundan böyle rakip Daily
Tdegraph" sütunlannda.
Bir çizgj-kahramanın bir ga-
zeteden diğerine geçişi doğal-
mış gibi gelse bile, değil. Çok
önemli: Basının içinde bulun-
duğu ağır bunalım döneminde
bir gazetenin, yöneldiği hedef
kitledeki değişimi yakalaya-
madığının ve captan düşmeye
başladığının bir göstergesi
çünkü. Alex'i kapan Daily Te-
legraph, üstelik Independent'i
kuçultücü, aiaycı, küstah ve
müthiş bir de rekJam kampan-
yası da açtı.
Magazin basınının birbirin-
den tiraj kapmaya çaJışırken
bayağılığa kaçmasında şaşıla-
cak bir sey yoksa da ciddi ga-
zeteler arasında böylesine bir
itişme Ingiltere'de alışılmış bir
şey değil.
Charies Pattie ile RusseD
Taylor'ın yarattığı Alex
1980'lerde para-iş dünyasına
damgasını vuran bir tip. Tek
düşturu para kazanmak, ama
hangi katakulli ile hangi çetre-
fil dolapla olursa olsun.
JM4T TH#OW ıT AVJAY. )/,
"Independenf'in iinlü çizgi
kahramanı Alex "Dailv Teleg-
raph"a transfer olduğunda, es-
ki gazetesine ciddi biçimde
"hakaretamiz" gelebilecek iiç
karelik bir karikatür yayımlan-
dı. Birinci karede Alex'in kan-
sı aglamaklı bir yuzle "Ama beş
yıilık bir beraberliği bir anda
atamazsın" di>or. Alex'in yanı-
tı, "Bak, şimdi" oluyor.
İkinci karede Alex elindeki In-
dependent'i çöpe atıyor.
Uçüncü karede de Alex koltu-
ğunda büyük bir keyifle Daily
ı Telegraph'ı okuyor. İşte bu ka-
! vikatür iki gazete arasında kıya-
net kopmasına yol açtı.
ÇOCUKLARLN SEVGtLtSİ— Madrid Hayvanat Bahçesi'ndeki iki ayı, ciiveleşmeyle kanşık güreşleriyie tüm çocuklann ilgisini çekiyor. Ünlii 'Ayı' filminden
sonra çocuklann gönlunde taht kuran bu sevimli hayvanlann, hayvanat bahçesine yogun ziyaretçi çektigini bilen bakıcıları, onlann bir dediğini iki etmiyor.
Show TV geri sayıma başladıTV Servisi - Show TV, ya-
yına geçmek için gün sayıyor.
Test yayınlanna başlayan
Show TV'nin önümüzdeki ay
normal yayına geçmesı bekle-
niyor.
Eski TRT'ci Nuri Çola-
koğlu'nun Progvam Direktör-
lüğü görevini üstlendiği Show
TV'nin yayın çalışmalan şu
aşamalardan geçti:
Çolakoğlu ilk aşamada,
TRT ve Ulusal Radyo Tele-
vizyon'da (URT) çalışmış
olan Faruk Bayhan ile TV2-
nin üst düzey sorumlulann-
dan Namık Kasapbaşoğlu'nu
transfer etti.
Bu aşamadan sonra Shovv
TV dizi ve film anlaşmalanna
girdi. Şhow TV özellikle ek-
randa izlenme oranlan olduk-
ça yüksek olan yerli fiunlere
Nuri Çolakoğlu
yöneldi. Yabancı filmlerde ise
özellikle yeni vizyona giren
fılmlere yatınm yaptı. Bunla-
nn arasında "Kuzulann Ses-
sizliği", "Terminator", gibi
hem kaliteli hem de iyi iş ya-
pan filmler bulunuyor. Film
listelerinde aynca Orion Pic-
tures ve Carolco film şirketle-
rinin hemen hemen bütün
filmleri yer alıyor.
Shovv TV, TRT'den tlker
Yasin'i transfer ederek sporda
da söz sahibi olmak istedi. Ni-
Nuri Çolakoğlu'nun program direktörlüğü
görevini üstlendiği Shovv TV, film, dizi,
haber ve shovv ağırhklı yayın yapacak. Faruk
Bayhan, Namık Kasapbaşoğlu, Can Okanar,
İlker Yasin, Zeki Alasya-Metin Akpınar'ı
transfer eden Shovv TV'de Güneri Cıvaoğlu,
yönetim kurulu daşımanlığı yapacak.
tekim özel kanal naklen maç
yayın haklan halen Starl'de
bulunan büyük kulüpler ile
görüşmelere başlayan Show
TV'nin ileriye dönük olarak
bu yayınlara gireceği anlaşıh-
yor.
Müzikte en önemli anlaş-
mayı da Shovv TV yaptı. Dün-
yanın en büyük müzik kanalı
MTV ile bir anlaşma yapan
Shovv TV, bu yayınlardan
özellikle gece kuşağındau son-
raki bölümde yararlanmayı
düşünüyor. Shovv TV'nin ha-
len izlenen test yayınlannda
MTV'nin programlan da ek-
rana geliyor.
Shovv TV'ye geçen en önem-
li isim ise Güneri Cıvaoğlu ol-
du. Cıvaoğlu, Shovv TV Yöne-
tim Kurulu Damşmanlığf nın
yanı sıra program da yapacak.
Herhangi bir transfer ücreti
almadığı öğrenilen Cıvaoğlu'-
nun altı aydan az olmamak
üzere danışmanhk süresinden
sonra anlaşma olursa TV'nin
yayından sorumlu Yönetim
Kurulu Başkan Vekili ve ya-
yın yönetmenliği görevini ala-
bileceği bildirildi.
Show TV, 'Televizyon Der-
gisP programı ile hayli beğeni
toplayan Can Okanar'ı da
Güneri Cıvaoğlu kadrosuna dahil etti. Mehmet
Ali Birand ve ekibinin hazırla-
dığı 32. Gün'ün de yakında bu
kanalda yer alması bekleni-
yor.
Shovv TV'nin güldürü ve
kabare türü yapımlarda Te-
leon'a göre daha seçme bir yol
izlediği görülüyor. Show TV'-
nin bu konuda en önemli
transferi Zeki Alasya-Metin
Akpınar çifti oldu. Aynca
Uğur Yücel ve Ferfaan Şensoy'-
un da bu kanalda yer alabile-
ceği öğrenildi.
Kitabın yazan Rafet Ballı'nın 5 yıl hapsi isteniyor
Kürt Dosyası kitabı yargılandıİ S T A N B U L (AA) - Gaze-
teci-yazar Rafet Ballı, "Kürt
Dosyası" adh kitabmda
Kürtçülük propagandası
yaptığı iddiasıyla dün İstan-
bul 2. Devlet Güvenlik Mah-
kemesi'nde (DGM) yargıç
önüne çıktı 2 nolu DGM'de
yapılan duruşmaya, suç ışlen-
diği ıleri sürülen söyleşinin
yapıldığı eski bakanlardan
Şerafettin Elçi ve kitabı ya-
yımlayan Cem Yayınevi sahi-
bi Mehmet Ali Oğuz da katıl-
dı. Sanıklar hakkında 3713
sayılı Terörle Mücadele Ya-
sası uyannca beş yıla kadar
hapis cezası isteniyor.
Iddianamenin okunmasın-
dan sonra sorgusunu veren
Rafet Ballı, gazetesinin verdi-
ği görevleri yerine getinnek
için Irak'tan Türkiye'ye gö-
çen Kürtleri ve Avrupa'da
yapılan konferanslan izledi-
ğini anlattı. Ballı, buralarda
derlediği bilgileri, kamuoyu-
nun gerçekleri öğrenmesi için
kitap hah'ne getirdiğini, suç-
lamadaki gibi Kürtçülük
propagandası yapmayı
amaçlamadığını söyledi. Ra-
fet Ballı, "Kürtleri anlatan
bütün kitaplar Avrupa'da ser-
bestçe satılıyor. Orada suç
değil, biz yazınca, Türkiye'de
çıkınca suç oluyor" dedi.
Kitapta yapıJan röportaj
nedeniyle hakkında dava açı-
lan eski bakanlardan Şerafet-
tin Elçi de suçlamanın kayna-
ğanı oluşturan söyleşinin
kendi görüşleri, düşünceleri
olmadığını. tarihsel gerçek-
likler olduğunu bildirdi. Elçi,
Kürt sorununun artık rahat-
ça tartışılabildiğini, hüküme-
tin de bu konunun tartışılma-
sından yana olduğunu defa-
larca açıkladığını ifade
ederek davanın açılmasını
anlayamadığını kaydetti.
Cem Yayınevi sahibi Meh-
met Ali Oğuz da sorgusunda,
kitabı içinde suç unsuru gör-
mediği için yayımladığını sa-
vundu. Mahkeme, kitabın
suç unsuru içerip içermediği-
ni incelenmesi için duruşmayı
ileri bir tarihe erteledi.
Ödüller 16 Türk ile 24 Yunarüı arasında paylaştınlacak
Abdi Ipekçi Ödülleri dağıtılıyor
STEL.YO BERBERAKÎS
ATİNA - Türk ye Yunan halklarının
yakınlaşması ve birbirlerini tanımaları
amacıyla iki yılda bir verilen "Abdi
İpekçi Banş ve Dostluk Ödülleri" bu yıl
Atina'da düzenlenen törenlerle sahiple-
rine verilecek.
Törenler için dün Türkiye'den 45 kişi-
ük bir kafile geldi. Kafijeye eşlik edenler
arasında Aıiz Nesin, İstanbul Barosu
Başkanı Turgut Kazan, eski Atitıa büyü-
kelçilen Nazmi Akunan ile Gündüz Ak-
tan, Yunanistan'ın Ankara Büvükelçisi
Dimitri Makris, eski büyükelçi Yeorgios
Papulias gibi Türk-Yunan ilişkilerine
katkıda bulunmuş kişıler var.
Ödüller bugün Atina'nın Caravel
Oteli'nde düzenlenecek törenden sonra
sahiplerine venlecek. Bu yılki ödüller 16
Türk ve 24 Yunanlı arasında paylaşıla-
Her iki yılda bir verilen bu ödüller
"Türk-Yunan ilişkilcrinin yakınlaşması
ve iki halk arasındaki dostluğun gelişriril-
mesi" ağırhklı konularda yazı, haber.
yorum, şiir, roman, resim, müzik gibi
dallarda veriliyor. Aynı ödüller iki yıl
önce İstanbul'da düzenlenen törenlerle
Türk ve Yunanlı sahiplerine verilmişti.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Bııt-
ros Gali'nin Türk-Yunan dostluğu için
ılettiği özel mesajının okunacağı bu yılki
törenlere Yunanıstan Başbakanı Mitso-
takis ile hükümet sözcüsü Viron Polido-
ras'ın da katılması bekleniyor.
Bu yıl Abdi İpekçi Ödülünü alacakla-
nn arasında Aziz Nesin. Milliyet Gaze-
tesi Genel Yavın Yönetmeni Doğan
Heper, İstanbul Barosu Başkanı Turgut
Kazan'dan başka Midilli ve Dikili bele-
dıye başkanlan, Leros adasmdakı Aghia
Marina İlkokulu ile karşısındaki Türk
sahilınde bulunan Güllük İlkokulu. Bo-
ğaziçı Orkestrası ve Atina'daki Yabancı
Gazeteciler Derneği var. Ancak Elefthe-
rotypia gazetesinin Gümülcine muhabıri
Simeon Soltarides bu yıl kendisine veri-
lecek olan Abdi İpekçi Ödülü'nü almayı
.reddettiğıni açıkladı. Soltarides, Abdi
İpekçi ödülü sekreteryasına ilettiği mek-
tubunda Türkiye'ye girişinin yasaklan-
dığını, ancak Türk-Yunan dostluğunun
ilerlemesi yolundaki uğraşlannı aynı şe-
kilde sürdüreceğini belirtti.
DGM
Cumhuriyet
beraat etti
İstanbul Haber Servisi -
Bir ölüm ilanıyla ilgili olarak
İstanbul 2 Numarab Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde
(DGM) yargılanan Yazı İşleri
Müdürümüz Okay Gönensin
dün beraat etti. Aynı ılanla il-
gili olarak Nadir Nadi hakkın-
da açılan dava da Nadi'nin
vefatı nedeniyle ortadan kalk-
tı.
12 Temmuz 1991 'de, polisin
Istanbul'un çeşitli yerlerinde
yaptığı operasyonlarda ölü
olarak ele geçirilen 12 kişiyle
ilgili olarak Cumhuriyet'te yer
alan ölüm ilanının Terörle
Mücadele Yasası'nın 3713.
maddesinin 6/2. fıkrasına ay-
kın olduğu savıyla Nadir
Nadi ve Okay Gönensin hak-
kında açılan dava dün DGM'-
de görüldü.
"Terör örgütlerinin bildiri
veya açıklamalarını basmak ve
yayımlamak" suçunun işlen-
diğı savıyla açılan davanın
duruşmasında, savcının esas
hakkındaki mütalaasında, ila-
nın suç oluşturmadığı, Nadir
Nadi hakkındaki davanın da
ölümü nedeniyle ortadan
kalkması gerektiği belirtildi.
Mahkeme heyeti de oybirli-
ğiyle Okay Gönensin'in be-
raatine, Nadir Nadi hakkın-
daki davanın da ortadan
kalkmasına karar verdi.
GUNUN
NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Çahşma Yaşamında
Zor Bir Yıl...
Işçi-işveren ilişkileri, iicret tartışmaları, çahşma yaşa-
mıyla ilgili yasal düzenleme önerileri bu yılın gündeminde
önemli yer alacak. önceki gün yapılan TUSİAD Genel Ku-
rulu'nda daha çok ekonomik paketin değil, bu konunun
üzerinde durulması da bunu gösteriyor. Sanırım bu konu,
DYP-SHP koalisyonunu en fazla zorlayacak konulardan
biri olmaya da aday görünüyor.
Konunun soruna dönuşme olasılığının yüksek olması
çeşitli nedenlerden kaynaklanıyor.
• Bir kere, 12 Eylül döneminin hâlâ tam olarak unutula-
mayan ve silinemeyen tatsız mirası var. 12 Eylül dönemin-
de ve sonrasında, 1980'lerin büyük bir bölümünde, ücret
ve maaş arbşları enflasyonun gerisinde kaldı, sendikal
haklar büyük ölçüde geriletildi, memurlarm sendikalaş-
ması önlendi. Sendikaların siyasi partilerle bağları kopar-
tıldı. Ücretli ve maaşlı kesimde bu dönemden kalma olum-
suz bir tepki birikimi var Son yıllarda aldıkları göreceli
olarak yüksek sayılabilecek ücret ve maaş artışları bile
onlarda kaybertiklerini geri aldıkları inancını yaratabilmiş
değil. Aynca 12 Eylül rejiminin getirdiği yasal sınırlamala-
rın hemen tümü de yerli yerinde duruyor.
• Ikincisi, enflasyonun kronikleştiği birortamda, hele ile-
riye doğru gerçek ücret hesabı yapmak son derece zor.
Hükümetler yıllar yılı daha düşük enflasyon vaat edip daha
yüksek enflasyon yaratmışlar, dolayısıyla inandırıcılıkları
kalmamış. Şimdi görevde olan yeni hükümet de enflasyo-
nu mutlaka aşağı çekeceğını söylüyor ama, bu ücretli-
maaşlı kesim için kendi başına bir güvence oluşturmuyor.
Bu ortamda sendikalar üyelerinin reel ücretlerini güven-
ceye almak ve taleplerini karşılamak için beklenen enflas-
yon oranının da üzerinde ücret artışları talep ediyorlar.
• Üçüncüsü, Türkiye ekonomisi ve özellikle Türk sanayii
artık dış rekabet kaygısı olmayan, salt iç pazara dönük bir
yapıda değil. Her konuda maliyetlerini hesap etmek zo-
runda. Işveren kesimindeki iddia birçok sanayi kolunda
Türkiye'de halen geçerli olan işçılik maliyetlerinin Tür-
kiye'nin rakibi olan ülkelerdeki düzeye geldiğı ya da çok
yaklaştığı yolunda. Bu sektörlerde yenıden aşırı ücret ar-
tışları, enflasyonun çok üzerinde reel ücret artışları verildi-
ği takdirde rekabet gücü kalmayacağı belirtiliyor.
• Dördüncüsü, son birkaç yılın uygulamalarının da gös-
terdiği gibi yüksek ücret artışları sağlamak kendi başına
çok fazla bir şey ifade etimiyor. Belli bir ücret düzeyine eri-
şildiğinde isçiyi makineyle ikame etmek, işveren açısın-
dan daha kârlı hale geliyor ve pıyasa ekonomisinin işleyişi
içinde bu pahalı işçi işini kaybediyor. Teknolojideki geliş-
meler de bu eğilimi güçlendiriyor.
• Beşincisi, Türkiye gene 12 Eylül mirasının da etkisiyle,
çahşma yaşamı mevzuatı bakımından Avrupa normlannın
çok gerisinde bulunuyor ve halen iktidarda bulunan parti-
ler bu uyumsuzluğun giderileceği yolunda seçmene taah-
hütte bulunmuş durumdalar. Aynca SHP sosyal-demokrat
olma iddiasındaki bir parti olarak bu konulara özel önem
veriyor, örgütlü işçi kesimindeki desteğini artıracak adım-
lar atmak istiyor.
• Altıncısı, hükümet KlT'leri rehabilite etmek ve verimli
çalışır hale getirmek, özelleştirmek ya da kapatmak seçe-
nekleriyle karşı karşıya bulunuyor. Bu seçeneklerin he-
men hepsi, bu kuruluşlarda yüksek ücret artışları sağlan-
masını zoriaştrırken birçoğunda önemli miktarda çalışa-
nın işini kaybetmesi olasıhğını da gündeme getiriyor.
• Yedincisi, DlSK'in de yeniden faaliyete geçmesiyle
sendikal rekabetki yeniden artacağı bir döneme girmiş
bulunuyoruz. Aynca bu yıl Türk-lş'in de genel kurul yılı. Bu
ortamda sendikacıların kendi tabanlarını tatmin etmek ve
sağiam tutmak için daha katı bir tutum içine girmeleri çok
uzak bir olasılık değil.
• Sekizincisi, Türkiye'de örgütlü işçi kesiminin ve örgüt-
lenmek çabasındaki memur kesiminin dışında, onlardan
daha kötü koşullarda çalışan ya da çalışmaya aday olan
yaygın bir kesim var.
• Dokuzuncusu, iktidarda, ciddi bir istikrar politikası uy-
gulayacağını, tasarrufa özen göstereceğini ve enflasyonu
aşağı çekeceğini iddia eden bir hükümet var. Bu hüküme-
tin bu hedefine varabilmesi için hiçbir kesimin bütün talep-
lerini karşılaması, hiçbir kesime mavi boncuk dağıtması
mümkün görünmüyor.
• Onuncusu, Türkiye'de verimlilik artışıyla ücret artışı
arasındaki çok önemli ilişkiyi kavramış olanların sayısı, ne
yazık ki, hayli sınırlı görünüyor, verimlilik artışıyla ilişkilen-
dirilmemiş ücret artışlarının, eninde sonunda enflasyonist
etki yapacağı da kolaylıkla gözardı edilebiliyor.
Belki unuttuğum noktalar da var ama yalnızca bu say-
dıklarım bile ne denli karmaşık, çelişkili ve çözümü zor bir
yumakla karşı karşıya bulunulduğunu gösteriyor. Bu ko-
şullar altında sağlıkh çözümlere gidebilmek için herhalde
çok iyi düşünülmüş bir strateji içinde olayı ele almak, ola-
yın tarafları arasında gerçek bir konsensüsün ortamını
hazırlamak ve eninde sonunda çıkmaza girecek gösterişli
adımlardan kaçınmak gerekiyor.
KlSA KISA
• Kayseri'de, hamile olduğunu zanneden bir kadının
karnından 12 kilogram ağırhğında ur çıktı. Kayseri Devlet
Hastanesi Doğum Servisi'ne başvuran Ayten Demiroz (36)
adh ev hanımı, hamile olduğunu ve şiddetli ağrılar
çektigini belirtti. Yapılan kontrolde ise Demiröz'ün
karnında ur taşıdığı belirlendi. Operatör Doktor İsmail
Taner başkanlığındaki bir ekip tarafından gerçekleştirilen
mudahale sonucu ev hanımının karnından, 12 kilo ur
çıkarıldı.
• Ankara'da bir arabaya bindirerek zorla kaçırdıklan
Metin Topçu adh muhasebeciyi öldürerek üzerinde
bulunan 38 milyon lirasını gasp eden ikisi polis üç kişi,
davanın Yargıtay'dan donmesi üzerine, tekrar
yargılandıkları mahkemede bir kez daha idam cezasına
çarptırıldılar. 1990 yılının ağustos ayında, polis memurları
Burhan Koç ve İlyas Çelik ile kendilerine yardımcı olan
arkadaşları İsmet Yusuf Şahin, polis kimliklerini
göstererek muhasebeci Metin Topçu'yu, bindiği taksiden
zorla indirmişler ve göturdükleri Gölbaşı'nda boğazını
keserek öldürdükten sonra üzerinde bulunan 38 milyon
lirayı almışlardı.
• Erzunım'da, tran'dan getirdikleri kaçak malları
satmaya çalışan sekiz kişi yakalandı. Bir ihbarı
değerlendiren kaçakçılık şubesi elemanları, İran'dan kaçak
olarak getirdikleri malları satmak isteyen Mehmet
Gözümcu, Ahmet Taşdemir, Reşat Baydar, Lütfü Güler,
Müfit Yavuz, Bilgin Aydın, Mehmet Efe ve Süleyman
Filiz'i suçüstü yakaladılar. Sanıkların işyerlerinde yapılan
aramada bulunan 40 kilo çay, 700 kutu pil, 40 şişe viski
ile 250 paket sigaraya el konuldu.
• Ahmet Özal'm, kendisi ve iş ortağı Turgay Aksoylu'ya
yayın yoluyla hakaret ettikleri iddiasıyla Cem Uzan ve
Yekta Okur hakkında açtığı davayla ilgili olarak Uzan ve
Okur'a ifadelerimn alınması için tanınan sure dün sona
erdi. istanbul Soruşturma Savcılığı yetkilileri, Yekta
Okur'un, bir sure once savcıhğa, hasta olduğunu bidiren
bir mazeret dilekçesı verdiğini, Cem Uzan'ın da
yurtdışında olduğu gerekçesiyle ifade vermeye
gelemediğinin kendilerine iletildiğini söylediler. Yetkililer,
Cem Uzan ve Yekta Okur'un onumuzdeki günlerde ifade
vermeye geleceklerini açıkladılar.
• Yunanıstan'da, bir Türk vatandaşı daha ulkeye yasa
dışı şekilde goçmen sokmak suçundan ağır para ve hapis
cezasına çarptırıldı. Sisam mahkemesi, önceki gün tbrahim
Kan (27) adh denizciyi dokuz yıl dort ay hapis ve yaklaşık
400 milyon lira (13.5 milyon drahmi) para cezasına
mahkûm etti. Kan'ın "Esen" isimli teknesine de el konuldu.