26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 23 OCAK 1992 t I HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN , Bakanlığı Meteoroloji Gene! Mudüriüğü'nden aiınan bilgiye gö- re yurdun kuz&floğu kesım/erı çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz ile Ooflu Anadokı'nui kuzeyi yağışlı, dt- 0er yw1er parçad bufutfu geçecek ftfcttr karta kanşık yaömur ve kar şekJnde otacak. Marmara ile yur- dun jç ve doğu lesimlerinde yoğun SİS gAriüeak. HA* SOKLIGI De- jfcmeyecek. RÛZGAR: Yurdun ba- b kesiınlerinde kuzey ve doğu, dı- jer yerierde kuzey ve batı yûnler- den hafif ara sıra orta kuvvette ese- C8k. 0eni2lerimızde Dofiu Karade- d gûn tebsı w ka/ayd, Kara- denız'de yıldız ve «arayel Akdenız'de yıldız poyrazdan saatte 10-21 deniz mili hızla esecek. Van Golü'nde hava bulutlu ge- çecek. Rûzgâr kuzey ve batı yörtlerden hafif ara sıra orta kuv- vette esecek Gö) kûcûk dalgalı olup gûrüş uzaklığı 10 km. dolayında olacak. Adana «dapaan Adıyaman Afyon Afln Antara Antakya Artalya Artvin /*dın Balıtesr Bdedk Bfdis Bolu Burea Çanattale Çonım Denzlı A 15° 3° Drçartsalor S T°-1° Edime B 9° tPtnmon A 1° -8° Erzumra K -4° -WEstaşeNr S -1° -KPGaaartlBp A 16° P&fesun A 16° 4°GûmüşfıaneK K 0°-4° Hakkâri A 13° 2°lsparta 7° -f IsûnDul <°-3°lzmır Kars 5° -5° Manısa 5° -1° K.Maraş -3° -10°Menan -8° - J •1° -8° Muş 8° 0°N*fc 6» 0°0n)u 0°-6° f t e 0° -6° SafiBun 3°-ff>S«rt 8° 2° Sinop 14° 3°Srvas 2° -8° Kasömonu Y -3° -13°Kayü«ı e°-1° Kntıtarti A 10° 3°Konya K 0° -7° Kûtatiya A 10° -t° Mataiya : açık &2> buıuCu J A-açık B-bulutlu G-gûneşlı K-kartı S-sıs* V-yagmurtu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Edebiyatta bir konu ile işlenişi ara- sındaki aşırı uyum- suzluğa dayanan, ciddi bir edebi ya da sanatsal biçimin ko- mik öykünmesi. 2/ Yunan abecesinde bir harf... Finlandi- ya'nın resmi adı. 3/ Tortu... ÇanakkaJe- nin bir ilçesi. 4/ Kıb- rıs Rum kesimindeki komünist eğilimii parti... Cıvanın sim- gesi. 5/ Tapınaklar- da üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan ya da dinsel tören yapılan taş masa... Hint-îran dil grubuna veri- len ad. 6/ Bir nota... Böceklerin yu- murtadan çiktıktan sonra, krizalit ya da ergin karakterlerini kazanmadan önceki evresi. 7/ Elbise, masa örtü- sü, peçete yapımında kullanılan in- ce pamuk muslin. 8/ Ok... Doğu Anadolu'da bir ırmak. 9/ Japonla- rın ulusal giysisi. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Kabuklarından reçel yapılan ve esans çıkarılan turunçgiller- den bir meyve. 2/ Bir el aracı... Duygusal konulan işleyen şiir tiiTü. 3/ Gökcisimlerini gözleme... Bir renk. 4/ Bilgiçlik tasla- yan kimse. 5/ 1887'de Polonyah doktor Zamenhof tarafından ortaya atılan yapma dil. 6/ Kenar süsü... Açı birimi radyanın simgesi. 7/ Damızlık erkek koyun... Eskiden haberleşme ve ir- tibat hizmetlerinde kullanılmış hızlı ve hafif gemi. 8/ Üzüm ta- şımaya yarar tahta kap. 9/ Mimarhkta kare planlı bir hacmi bir kubbeyle örtmek için köşelere inşa edilen geçiş öğesi... Eskrim- de bir karşılaşma türü. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Türkçe Kur'an okundu BU AKŞAMDAN iTıBAREN ARTiSTiK OPERA'da SESLi.sOZLÖ Hıama astcri iarp lilııi (Bfltttoiıiziı ftiflılfiı tcdarikı ria «laıır.ı 23 OCAK 1932 Kur'anı Kerim'in Türkçe tercümesi dün ilk defa olarak Hafız Yaşar Bey tarafından çok beliğ ve müessir bir surette, Ayasofya'da Yerebatan camisinde okunmuştur. Matbuatm birkaç günden beri verdikleri haberler üzerine Yerebatan camii halkın tehacümüne maruz kalmıştır. Daha sabahleyin saat onda cami dolmuştu. Küçücük caminin içinde kadın ve erkek büyük bir kalabahk vardı. Avluda vcsokakta bir çok kimseler pencerelere tırmanmış içeriden gelecek sesleri işitmeğe çalışıyorlardı. Saat yanmda cuma namazı kıhndı. Halk camiden çıkarken hep birbirile soruşup, konuşuyordu. Herkesin çehresinde bilmediği bir şeyi görûp, işitip ve anlamaktan mütevellit bir neş'e vardı. Her ramazan muhtelif camilerde güzel sesini dinletmekle meşhur olan hafız hanımlardan Fatih'te Hafıza Fehamet H. bir muharririmize şunlan söylemiştir: " — Senelerden beri manasını bilmeden Kur'an okurdum. Bugün o kadar mütehassis oldum ki... Ben de bundan sonra Türkçe Kur'an okumağa çahşacağım." Yerebatan camisinin kayyumu Hafız Emin Ef.: " - Çok heyecanduydum. Kur'anı Kerimin kıymetli zevat tarafından Türkçe'ye çok vâkıfane bir surette tercüme edilerek halka okunması milletin senelerce beklediği halde muvaffak olamadığı bir şaheserdir. Çok şükür bugünlere de..." Türkçe Kur'an dinlemek için Beykoz'dan gelen Pakize H.da şunlan söylemiştir. " - Manasını biletek yapılan ibadet kadar zevk veren bir şey yoktur. Bizfcadınlar,erkeklerden fazla dindanz. Halbuki evlerimizde Arapça Kur'an ve arasıra tefsir de okuyoruz. Fakat, böyle halk huzurunda okunan Türkçe Kur'anın tesiri pek başka oluyor." önümüzdeki cuma günü Hafız Yaşar Bey büyük bir camide Türkçe Kur'an okuyacaktır. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Ecevh Çalışma Meclisi toplandı 23 OCAK 1962 1954 yılından beri sebepsiz olarak toplanamamış bulunan Çalışma Meclisi bu sabah saat 10'da Çalışma Bakanı Bülent Ecevit'in bir konuşması ile açılmıştır. Çalışma Meclisinin toplantısına işçiler, işverenler, tanınmış ilim adamlan, hükümet temsılcıleri. eski Çalışma Bakanlan. TBMM Çalışma Komisyonu üyeleri, Bakanhklar temsiJcıleri ve 'EPA' ajansı temsilcisi Mr. Gustavson, 'İMF' Milletlerarası Maden Işçileri Federasyonu temsilcisi C. Evingson ve İCFTU temsilcisi Mr. P. Malles de iştırak etmişlerdir. Saat 10.20'de kürsüye gelen Çalışma Bakanı, toplanüya katılanlan selamlamakla sözlerine başlamış ve:" Yeni Anayasamız işcilere, toplu sözleşme ve grev hakkı tanımıştır. Bunun tezelden kanunlaşması lazımdır. Çalışma hayaümızdaki yeni düzene geçiş, demokrâsiye geçiş kadar önemlidir" diyerek şöyle devam etmiştir: " — Toplu sözleşme ve lokavt haklan ile girilecek yeni düzenin belirgin bir niteliği işcilerle işverenJerin çalışma şart ve münasebetlerinin düzenlenmesinde geniş ölçüde karşı kargya ve başbaşa bırakmasıdır. GEÇEN YIL BUGUN CumhuriYet Irak yine saldırdı 23 OCAK 1991 Irak, dün akşam TSÎ 20.30 sıralannda Israil'i Scud fuzeleri ile yeniden vurdu. tsrail Radyosu, saldın sırasında üç kişinin öldüğünü, 3'ü ağıren az 74 kişinin de yaralandığmı duyurdu. Tel Aviv'e düşen Scud füzesinin kentte ağır hasara yol açüğı da bildirildi. Enkaz altında kalanlar olması, nedeniyle ölü sayısırun artabileceği kaydedildi. tsrailli yetkililer saldınnın ardından yapüklan açıklamalarda 'misillemede bulunabileceklerini" söylediler. İsrailhükümeti de olağanüstü toplanüya çağnidı. DÜNYA'DA BUGÜN Amsterdam A 0° Amman A 15° Atına B 15° Umngrad B -9° Londra A 2° Madnd B 5° Mlano S 3° Kahıre* A 10» S -7" B S -4» Wasftngtwı Zûrih S -5 TARTESMA 32, Gün ve Profesyonemk Çok sayın bir sanatçımızın dediği gibi "değil kara, gri lekeler bile olmamah" eğer başanlı diye sıfatlandınlmasını istiyorsak. Aksi takdirde başanlı olmak isteyenlere söyleyecek sözümüz, verecek örneğimiz olmaz. 18 Ocak 1992 tarihli gazetemizde "32. Gün'ün Ardından" başlıklı yazısında Doç. Dr. Acar Baltaş, bu programın yayı- nına son verilmesi konusunu "profesyo- nellik" ile ilişkilendiriyor ve TRT yöneti- minin yaptığmı profesyonelce bulmuypr. Sayın Baltaş'ın yazısında belirtttği, profesyonelliğin en genel tanımı ve ana il- kesini nereden buldufunu bilemeyece- ğim; ancak benim yaptığım araştırmalar, profesyonelliğin tanımında, ister profes- yonel yönetici olsun, ister sporcu, şu üç etmenin kesinkes bulunması gerektiğini gösteriyor: 1. Ücret karşılığı çahşmak ve işini mes- leği olarak görmek: Bu ücret maaş, prim, program bedeli veya transfer ücreti ola- bilir. Kendi işinde çalışan kişi, maaş veya herhangi bir ücret de alsa "profesyonel" sayılamaz. 2. Işin gerektirdiği bilgi, yetenek ve be- ceriye sahip olmak: Bunlara sahip olma- yan kişi kendini profesyonel zannetse de gerçekte profesyonel sayılamaz. 3. tşine ve gereklenne karşı ahlaklı ol- mak: Çalıştığı fırmanın sırlannı veren bir yönetici, hastanın söylediklerini başkala- nna anlatan bir psikolog, doping veya şike yapan bir sporcu, ilk iki maddede belirtilenlerde ne kadar başanlı olursa ol- sun profesyonel sayılamaz. Profesyonelliğe bu çerçeveden bakar- sak Sayın M. Ali Birand'ın "hata yaptığı iddia edilen" konularda ne kadar profes- yonelce davrandığını da tartışmalıyız. Sn. Baltaş'ın belirttiği gibi "profesyonel- ce tutuunası gereken bir muhasebe işi" varsa programı hazırlayan profesyonel bir yayıncı bu işi bir başka profesyonele bırakmalıydı. Yazısında Sayın Baltaş "TRT Yönetim Kunılu mahkeme kararını beklemeden M. Ali Birand'ı roahkûm etmiştir" demekte- dir. Benim kanaatımce bu uygulama doğrudur. Hatalı olduğu ya da yanlış yaptığı konusunda bir sav olan kişinin geçici de olsa görevinden el çektirilmesi gerekir. Mahkeme karannı beklemeden yayından kaldırmada, yapılacak diğer ödemelerin de mesnetlerinin bilinmemesi kuşkusu olabilir ki profesyonel bir yöne- tim, ancak yayından kaldırma karannı müfettiş raporunu elde ettiği ilk gün al- madığı, üç aydır beklediği için suçlanabi- lir. "Aylardır 32. Gün'ün program olarak değeri değil muhasebe besaplarındaki ha- talar tartışılmaktadır" denmektedır. 32. Gün'ün program olarak değerini ve TRT'nin en başanlı programı olduğunu kimse yadsımıyor. Üstelik ben söz konu- su yazısının yanlış yaklaşımı nedeniyle beni TRT yönetiminin haklı olduğunu ortaya koyan bir yazı yazmak durumun- da bıraktığı için Sayın Baltaş'a biraz si- temdeediyorum. Program çok başanlı, ne var ki profes- yonellik "başanlı programı yap, arkasın- dan istediğini yapabilirsinr denmesini engelliyor olmaü. Araştırmalannda çok başanlı bir öğretim üyesinin sınıf geçir- mek için öğrencilerden para aldıgı ortaya çıkarsa "en başanlı çalışmaları o yapı- yor" diye üniversitede kalıp ders vermeye devam etmesine izin verilmeli mi Sayın Doç. Dr. Baltaş? Bu düşünce çok kınadı- ğımız "kısa yoldan köşeyi dönme" felsefe- sine yardım etmiyor mu? Profesyonelligi, "işinde başarüı olup gerisinde bildiğini okunta" diye anlayan futbolculanmıza ek olarak bir de yayın- cımız olmazsa daha iyi olur kanaatinde- yim. Yazımn sonunda "Bütün bunların do- ğal sonucu berueri bir program yapmaya niyetlenecek olanlara kendilerine hedef olarak uluslararası standardı değil Sasat'ı seçmeleri ve 'vasat'ın üzerine çıkıp başla- nnı derde sokmamaları tavsiye edÛmekte- dir" denmektedir. Böyle bir sonuca git- mek için verilerin nereden bulunduğu tarafımca bilinmemektedir. Bence böyle söyleyerek yazısının ortalanna gelen kı- sımda öğrencilerin kınadığı davranışlan- m Sayın Baltaş yinelemektedir. Bu nedenle Sayın Baltaş yanılmaktadır da. Yalnız benzeri bir program yapmaya niyetleneccek olanlara değil daha iyisini de yapmaya niyetli olanlara, "gerçek profesyonel gibi çalışmaları, perde önün- deki başarıya gûvenip bildiklerini okuma- maiarı, program hazırlarken gösterdikleri özeni her konuda göstermeleri gerektiği" anlatılmaktadır. Çok sayın bir sanatçımızın dediği gibi "değil kara, gri lekeler bile olmamalı" eğer başanlı diye sıfatlandınlmasını isti- yorsak. Aksi takdirde başanlı olmak is- teyenlere söyleyecek sözümüz, verecek örneğimiz olmaz. LĞUR ÖZMEN tstanbul Galerİ • Atölye 232 64 26 • 230 21 87 ABDURRAHMAN ÖZTOPRAK Resim Sergisı 10-28 Ocak - 92 RAMKO SANAT MEHJCEZI Atly* Sok. Yun Apt. Ma 1 Ttfvlklyt 23» 15 38 EVGENIY PLESOVSKIH RESİM SERGİSİ 10-29 Ocak 1992 GALERİ • * LWBALDEM Vaiıkonagı Cad Akkavak Sok No 2 2 3 80200 Nişartaş! ISTANBUL Tel (1) 232 40 81 10SANATÇI10İ$:C 4 f M S ( « E S A L D » u • 3 C i « I ? u f f t T r ! g ; K n u t B a y e r C a n an B ey k a 1 S e11m Blrsel Cengiz Çekll O s m an Ayşe Erhmen Serbat Kiraz Füs u n Onur tsmall S a r ay Adem Yılmaz Yapımcı BeralMadra RESİM • HEYKEL ÖZGÜN BASKI SERGİSİ 18 0cak-11 Şubat r Cad. Mİ Apt. 24/6 Lm«ı1 269 80 14 Kadıköy Kültür ve Sanat AAerkezi 360 90 95 İsmail H. Demirtaş Basri Erdem YunusGöneş Berika İpekbayrak Muammer Öner Erol Özden Nevhiz Tanyeli 7 Ocak-31 Ocak 92 TEM SANAT GALERİSI SELMA GÜRBÜZ "Melekterin Cinsiyeri" Resim ve Heykel 1992 KAGIT ÇALIŞMALARI 17 Ocak-25 Şubat ZEKİ FAIK İZER ÖZDEMIR ALTAN TOMUR ATAGÖK NUR KOÇAK TÜLİN ONAT ISMET ERGUN TANJU DEMIRCI HALUK GEDİK IŞIK TUZUNER HAKANKAMIŞOGLU ZEHRA ÖZMERAL D E R I M O D K Ü L T Û R MERKEZİ SaMvdu. Befkaıdea» DuraK. p azar-P tea G ü 1 d e n K u t ResimSergisi 8- 29'Ocak 1992,11W-18W ^azargünleridışmdal 'Vönca Modem Sanat Galerisi •"^•.T.İ , Valikonağı Caddesi No. 117/2 Nişantaşı-İstarfjul Tfcl: 130 39 80 (OPERA) SANAT G « I E • I S I SALİH ZEKİ Resim Sergisı 13 Ocak-1 Şubat'92 DOnya S«>k Sok. 43/1S Opara l> Hanı Takılm 249 92 02 karma şık arma şık k rma şık ka SERGİ Hiilya DüZB^UKOÇ Serkır BiREOKUGi. SeJçuk FBtGöKÇE M«*wı AKKAYA SercnERGON GulYASA Güiseren OAIBUOAK HavriSNOĞUJ ZuKdöZYURT 24 OCAK 1 992 - 27 ŞUBAT galern ERENKÖY Etem Efcndı No.36 Tel:385 41 31(32-33) RESİM ve HEYKEL MÜZELERİ DERNEĞİ Halil Dikmen Galerisi RESİM SERGİSİ 23 OcaV-6 Şub«f92 Resim ve Santt Tsrihi Dersleri (259 47 39) Resim ve Heykel Müzesl. AkareHer, Beşlktas URART SANAT GALERILERİ ÜLKER ÜN ResJm Serglsl 16 Ocak -4 Şubat'92 Abdl ipckçl Cad. No: 11 Nlaanusı 241 21 63 BEN\DAAV OYA KATOĞLU Resim Sergisi 21 Aralık 1991 31 Ocak 1992 Moda Cad No 220/226 Kadlköy Tö 346 97 14 7 - 28 Ocak 1992.11.00-18.00 jfazargünlendışında) Istfldal Caddesi 141 Beyogu-lsanbul Abdülcanbaz Desenleri ve Karikatürler Sergisi 5 0 . S A N A T Y I L I TURHANSELÇUK G A R A N T İ S A N A T G A L E R İ S İ SAMSUN DEFTERTARLIĞI ÇARŞAMBA VERGİ DAÎRESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI 1- Gayri menkulün bulunduğu mahal: Tarla: 189 parsel A. Dikencik Köyü Çarşamba Tarla: 9-16-17-92-93 parseller, Kumarlı Köyü Çarşamba 2- Gayri menkulün Durumu ve Hususi Vasıflan: Tarlaların tamamı ekilir ve verimli topraklara sahiptir. Gayri menkullerin Çarşamba Tapu Sicil Vtü- dürlüğündeki kayıtları aşağıya çıkanlmıştır. Sıra Parsel No: No: Miktan: Hissesi: Cinsi Köyü Mevkü: 1 189 24100 M ; 1/2 Tarla A.Dikencik Aşağımahalle 2 9 4450 m ! Tam " Kumarlı Çay 3 16 11100 m-' 1/2 4 . 17 7600 m ! Tam " 0 0 00 5 ' 92 6300 m2 Tam " Köyönü 6 93 1100 m' Tam 3- Satıtacak gayri menkullerin artırma esas rayiç değerleri ile alınacak teminatın tür ve miktarları: Gayri menkullere satış komisyonu tarafından aşağıdaki yazılı rayiç değerler biçilmiş olup bu ra>iç değerlerin % 7,5 nisbetine isabet eden alınacak teminat miktarları hizalarında gösterilmiştir. Sıra No: 1 2 3 4 5 6 Parsel No 189 9 16 17 92 93 rayiç Değeri: I2.O50.0OOrTL. 4.450.000rTL. 5.550.0OOrTL. 7.600.000rTL. 6.3OO.OOOrTL. 1.100.000.TL. "o 7.5 Teminal Miktan: 9O3.75OrTL. 333.75OrTL. 416.250rTL. 570.0OOrTL. 472.500.TL. 82.5OO.TL. Teminat olarak para, teminat mektubu, hazine tahvil ve bonosu hükümetçe belirlenmiş olan oran essam ve tahvilat (En yakın borsa cetveli üzerinden Vo 15 noksanı ile) kabul edilecektir. 4- Satışın yapılacağı yer gün ve saat: Satış Çarşamba Malmüdürlüğünde 27 Mart 1992 günü saat 14.00'te yapılacaktır. 5- Satışa iştirak etmek isteyenler, teminatlarını Çarşamba Vergi Dairesi Müdürlüğü veznesine yatıra- rak yatırıldığına dair emanet makbuzlarını 27 Mart 1992 Cuma günu saat 13.30'a kadar satış servisine ibraz edeceklerdir. 6- Gayri menkul satış şartnameleri Çarşamba Vergi Dairesi Müdürlüğü satış servisinden temin edile- bilir. Ayrıca daire ilan tahtasında ilan tarihinden itibaren her gün görülebilir. 7- Gayri menkuller açık artırma ve peşin para ile satılacaktır. İsteyenlere 3 günlük süre verilebilir. Gayri menkul satışında verilen bedel, gayri menkule biçilen rayiç bedelin % 75'ini bulmadığı ve yapıl- mış ya da yapılacak masrafları karşılamadığı takdirde, en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile artırma 3 Nisan 1992 Cuma günü aynı saat ve yerde tekrar yapılacaktır. İkinci ihalede en çok artırana masrafları aşması şartı ile ihale edilir. 8- Hangi masrafların alıcıya ait olacağı: Belediye tellaliye harcı, Resmi ihale pulu, tapu harç masraf- ları ile °7o 12 nisbetindeki KDV'si alıcıya aittir. 9- Ihaleye iştirak edenlerin, şartnameleri görmüş ve kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 960-2500-36996-44535 sicil numaralı satış dosyası için Çarşamba Vergi Dairesi Müdurlü- ğü'ne başvurmaları ilan olunur. Basın: 17515 YAYLADAĞI ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1990/73 Davacı Hasan Tutan tarafın- dan mahkememize açılan gaip- lik davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı uyarınca; llçemiz Yayıkdamlar köyün- den Ömer oğlu, Emiş'ten olma, 1,345 Ta-1338 As. doğumlu Halil Tutan'ın gaipliğine karar verile- ceğinden bu şahıs hakkında bil- gisi olanlann 3 ay içerisinde mahkememizin 1990/73 esas sa- yılı dosyasına bilgi vermeleri ay- rıca gaipliğine karar verilecek şahsın da bu süre içerisinde mahkememizin yukarıda esas numarası belirtilen dava dosya- sına başvurmaları ilanen duyu- rulur. 10.1.1992 Basın: 45278 ÇORUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt 1983/658 Osroan Dilbilmez ve arkadaşları tarafından Süleyman Kazancı aleyhine açılan Şufa davasının ya- pılan yargılamasında; Dahiii davalılar Güler, Osman ve Ali Kazancı ile küçük çocukla- n Nuriye ve Emine'ye velayeten kendisine asaleten Ayşe Kazancı adına dava dilekçesi ilanen tebliğ edilmis olup duruşmaya gelmedik- lerinden gıyap tebliğıne karar ve- rilmekle duruşma gunü olan 5.3.1992 günü ilgîülerin duruşma- ya gelmelen aksi halde duruşma- nın gıyaplarında yürütüleceği ve gıyaplannda karar verileceği gıyap kararı yerine kaim olmak üzere ilanen teblig oiunur. 11.10.1991 Basın: 45279 ZÜLFÜDİCLELİ Türfciy8sotar yan.sosyaJ *wınoiıriuarf Mara»ısusr, kAkM farktonnı aşarak vsbnysni y Yeni Bip Harman ı Türkiye solunun en büyük partisi yeni bir kongre toplu- yor. SHP kongresinden parti içi iktidar mücadelesini bir sonuca ulaştırması bekleniyor. Ama bu mücadele nasıt sonuçlanırsa sonuçlansın, kongrede seçilecek SHP yöne- timi yenilenme problemiyle karşı karşıya kalacak. Hızla değişen dünya ve Türkiye gerçekliği karşısında, yeni ve büyük başarılar kazanmak bir yana, varlığını sürdürebil- mek için bile bu zorunlu. Bu sorunun çevresinde dolaıv mak ya da çözümü zamana yaymak artık olanaksız. '• Yenilenme sorunuyla karşı laşan bütün partilerin derte-i yi, bunun çok karmaşık, belli bir formül ya da yöntemi ol-t mayan, zorlu bir sorun olduğunu gösteriyor. Ana güçlük-l lerden bir tanesi, problemin tanımlanması, soruların dogH ru formüle edilmesi. ; Çok önemli bir soru: Yenilenmesi gereken nedir? Neyr yenileyeceğiz? Elbette aktüel olan kongresi nedeniyle; SHP. Ama bu soruya genel olarak Türkiye'deki bütün poli-j tik akımlar, özel olarak da bütün bileşenleriyle Türkiye solu diye yanıt vermek de mümkündür. Ve bu bir başka bakış açısı getirir, yenilenmenin bütün potansiyellerini işirt içine sokar. Aynı zamanda yeni bir soru da gündeme geti-J rir: Bugünkü gelişme dinamiğinde solu nasıl tanımlayaca- ğız? Solun yeni bir tanımı mı yapılmalı? Yoksa, sağ-sol ayrımı bugün anlamsızlaşıyor ve tamamen yeni bir tanımi mı gerekiyor? SHP özelinde kalı- rsak, SHP'nin yeni- lenmesinin ideolojik politik içeriği ne ola- cak? Bunun, Kema- lizmden ve devletçi politikalardan ayrılıp sosyal demokrâsiye geçmek olarak tanı- mlanması, 1990'lar Türkiyesi'nde yeterli olacak mı? örnek alı- nmak istenen Batı Avrupa sosyal de- mokrasisinin de bir yenilenme problemi yok mu? İçinde yaşadığımız çağ dönümünün çok faktörlü, çokyönlü karmaşık gelişmelerini göğüsleyecek politikalar üretebilmek için yeni değerler, yeni bakış açılan gerekmi- yor mu? Globalleşme, yerelleşme, femininleşme, yeşil- leşme, sivilleşme, bireyleşme ve eleştirelleşme gibi nite- likler, Kemalizm-sosyal demokrasi ikilemi ile sınırlı bir, tartışmayla kazanılabilir mi? ; Sosyal demokrasi de tıpkı Marksizm ve Batı toplumlan- nın kültürel, ekonomik ve sosyal gelişmesinin bir ürünü. Bizim toplumumuzun bu gelişmeden farklı yan ve yönleri- ni kapsayabilmek, geleneksel aydın-halk ayrımını aşabil- mek için farklı bakış açılarına da ihtiyaamız yok mu? Sos- yal demokrasinin ya da Marksizmin, örneğin Islam'a ilis- kin bir konseptleri var mı? Eğer Kemalizmin laikçi-lslamcı karşıtlığına takılıp kal- mak istemiyorsak, bu üç akımın da dagarcığıyla yetinme- yen bir yenilenmeye yönelmemiz gerekmîyor mu? Aynı şey ulus-devlet ve coğrafi kültürel federalizm veya özerk- lik gibi geleneksel formüllerden birine mahkûm olmamak için de geçerli değil mi? Bir başka so-u: SHP'de ya da genel olarak solda yeni- lenme perspektifi yalnızca emek ya da sosyal politika gibi eksik olan boyutları tamamlamak mı olmalı? Yoksa bütün boyutların gözden geçirilmesi mi gerekli? örneğin solun bir dış politika boyutu var mı? Şimdi Balkanlar'dan Orta Asya'ya ve Basra Körfezi'ne kadar geniş bir coğrafya kül- türden etkilenmeye ve bunu etkilemeye açık hale gelmiş. bir Türkiye'de nasıl bir dış politika savunulacak? ' Yöntem sorusu bir başka çok önemli soru. Yukarıdan aşağı bir yenilenme ne kadar mümkün? Orgütsel açıdan geleneksel tarzda, komuta-kontrol anlayışına göre düzen- lenmiş bir yapıyı korumak istemiyorsanız, çoğulculuğa, katılıma, girişimciliğe, açıklığa, tartışma ve etkileşime da- yalı yeni bir politik harekete yönelmeyi amaçlıyorsanız, yukarıdan aşağı yenilenme dinamizmini, yatay ve aşağı- dan yukarı bir dinamizmle nasıl tamamlayacaksınız? Şu soru da var: Yenilenmeyi belli bir sorunu, örneğin emekçilerin, çalışanların sorunlarını temel alarak mı dü-' zenleyeceksiniz, yoksa birçok sorunu eşdeğerli mi kabul edeceksiniz? ; öyle olursa, kadın hareketi, çevre hareketi vb. değişim güçlerinin çeşitliliği, çelişkili öncellikleri sizin yapınızda ifadesini nasıl bulacak? ! Busorulardahadaarttmlabilir. Busorular yanlış daola-' bilir. önemli olan şu: Şimdi öyle birdönemdeyiz ki politika- nın konusunu oluşturan insan, toplum, olgu ve süreçler, gelişme eğilim ve dinamikleri politikanın sayısız paramet- resi bir on yıl öncesine göre gerek dünyada gerekse ülke- mizde köklü diyebileceğimiz bir şekilde değişmiş durum- da. Bu değişiklikle başa çıkabilmek için de solun tanımın- dan politikasına, ideolojisi ve teorisine. örgüt vetarzlarına kadar her şeyinin köklü olarak değişmesi gerekiyor. j Gündeme alınması gereken, genel bir yenilenme. Buda ancak solun bütün yenilenme potansiyelleri seferber edi- lerek mümkün olabilir. Türkiye solu, yani sosyal demok- ratlar, Marksistler, diğerleri; şimdi birçok bakımdan an- lamsızlaşan köken farklarını aşarak geleneksel değerleri- ni yeni değerlerle harmanlayabilir ve bu yeni harmana göre kendini yeniden yapılandırabilir. Problem böyle ta- nımlanabilir ve SHP kongresi de böylesi bir doğrultuya pekâla anlamlı bir katkıda bulunabilir. ANIYORUZ Biricik oğ/umuz, kardeşimiz, dayunız Böige Futbol (3749) Hakemi, Marmara Üni. lşletme Fakültesi Son Sınıf (4379) öğrencisi GÜNAY kaybetmenin 7'nci yılında 24.1.1992 Cuma gunü saat 14.00'te Üsküdar-Çiçekçi Camii önünde buluşup mezarı başına gideceğiz. Onu sevenlere duyururuz... SİNAN ER ve AİLESİ TÜRK HAVA YOLLARI A.O.'DAN — Ortakhğımu ihtiyacı olarak 1000 adet ABS masalı buz kovası ile 5.000.000 adet plastik karıştıncı kapalı zarfla teklif alma usulü ile satm alınacaktır. — Anılan ABS masalı buz kovalarımn töplam tahmini bedeli 10.000.000r TL, lastik karıştıncılann toplam tahmini bedeli ise 90.000.000 TL'dir. Her iki konuya ait toplam geçici teminat 3.000.000^ TL'dir. — Kapalı zarfla verilecek teklif mektuplan en geç 06.02.1992 günü saat 17.00'ye kadar İstanbul Atatürk Havalimanı THY A.O. Genel Yönetim Binası B Blok Asma Kat adresinde mukim Sat. Alm. ve Stk. Kon. Başkanlığı'nda bulundurulacaktır. Anılan gün ve saatten sonra elden verilen veya posta Ue gönderilen teklif mektuplan kabul edilmeyecektir. — Konuya ilişkin ihale 07.02.1992 günü saat 10.00'da yukandaki adreste yapılacaktır. — Tahmini bedeli aşan teklifler degerlendirme dışı bıraküır. — Şartnamede istenilen tüm belgelerin aslı veya noterden tastikii suretlerin ibrazı gereklidir. — Şartnameler yukarıda belirtüen adresten temin edilir. — Ortaklığımız 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu'na tabi olmayıp, ihale konusu malzemeyi dilediğinden kısmen veya tamamen alıp aimamakta serbesttir. Basın: 17934
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle