15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
i CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 23 OCAK 1% KRONİK DEMIR OZLU Avrupa Sosyal Demokrasisi ve Biz...STOCKHOLM — Sosyal demokrasi siyasi bir akım ola- rak yüz yıl önce Avrupa'nın birinci derecede sanayileş- -meye başlayan ülkelerinde doğdu. Tabii siyaset felsefe- sinde de ekonomi politik alanında da yeni birçok teoriler •yaratarak. Aynı dönemde kentlerin içinde ve çevresinde fakir işçi sınıfı mahalleleri doğdu. İşçiler ister kentli kö- #<enli olsunlar, isterlerse taşradan çalışmak için büyük fcentlere geimiş olsunlar kendi aydınlarını, politikacıları- nı, düşünür ve yazarlarını da yarattılar. Öyle ki bu aydın- lar aristokrat ya da burjuva sınıfından gelen aydınlar kar- şısında, entelektüel değerler açısından asfa aşağı de- ğildiler Bu akım ileri sanayi ülkelerinde ilkel yoksulluğu yendi, toplumlarını çalışan insanlar toplumu haline getirdi. Hal- ka eşitlik duygusu aşıladı, temel gereksinmeleri, sağlık hizmetlerinden işsızlik güvencesine, konut ve eğitim ga- rantisine kadar sağladı. En azından kapitalizmi, sosyal- kapitalizm haline dönüştürdü. Eşitlikçi ve demokratik ül- kelerde ekonomik büyümenin de, sanayileşmenin de da- rıa iyi gerçekleştiği bugün açık seçik görünüyor. Eski sos- /alist toplumlann güncel durumuna bakarsak bu barışçı, demokratik siyasi akımın, ölçülemeyecek kadar daha ve- -imlı olduğu, çok daha sağlam temeller attığı yadsınamaz 3ir gerçekliktır. Toplumlar için ekonomik-maddi bir temel yapının öne- •nini bilmez değilim, fakat beni en çok ilgilendiren, soru- lun özgürlükçü yanıdır: İnsanların feodal bağlardan, aris- okratik imtiyazlardan, maddi ve manevi kölelikten, uşak- ıktan, ruh ezikliğin- Sosyolojik gerılık, sosyal demokrat parti denemesine de yansımıştır. Negatif ayıklama, ne idüğü belirsizbirparticilik oyunu, ciddîyetsizlik, geri birmahallilikherşeye egemendir. ien kurtulmalarıdır. Ekim ayında İsveç- n güney kenti Mal- ne'deydim. Kentin füney kesiminde, bü- <ük bir alanı çevrele- jen çok büyük yapı- brdan birinde oturan tostum, çevirmen To- e Palm'ın dairesine cavetliydim. Yemek- tsn sonra Tora, bana cairesinin penceresinden büyük yapıları gösterdi ve şun- ları anlattı: "Biliyor musun, eski işçi mahallesidir burası. Bu çalı- şan insanlar yüzyıl başında burada küçük tahta evlerde sefalet içinde yaşadılar; suçluluk, alkoiizm, yoksulluktu hayatları. Sosyalist, sosyal demokrat fikirler ilkin Alman- ya'dan bura/ara geldi; sonra İsveç'e yayıldı. 1920'lerde ilk defa zenginleştiklerinde o evleri yıktılar, o acı hatıraları unutmak için işte bu anıtsal binalan inşa ettiler." Benim için ne çok yönlü, ne acı bir dersti bu. Çünkü benim ülkemde, ne o ciddi sanayileşme olmuştu, ne o ça- lısanlar sınıfı yeterli bir tarih ve toplum bilinci gösterebil- mişti, ne büyük aydınlarını yetiştirebilmişti... Ne de siyasi mücadelesini ciddı, olumlu bir mücadele haline dönüş- türebilmişti. Manevi kölelik, ağa sisteminden star siste- mine kadar her alanda yaşıyordu. Büyük kentlerin çevre- sinde oluşan göçmen mahelleleri bile spekülasyon aracı olmuş, ekonominin en gangster kesiminin eline geçmiş- ti. Tarım ürünleri boldu, açlık yoktu, ama ülke hep ikinci, üçüncü sınıf bir ülke olmanın dar çemberleri içinde dö- nüp duruyordu. Bu sosyofojik gerilik, sosyal demokrat parti denemesi- ne de yansımıştır. Negatif ayıklama, ne idüğü belirsız bir particilik oyunu, ciddiyetsizlik, geri bir mahallilik her şe- ye egemendir. Sosyal demokratların başkanlık çekışmesi yapmaktan çok, ortaya çok sağlam bir program koymaları gerekir. Ge- lişme çerçevesi çok esnek olarak merkezi planlama üze- rine oturtulmuş geniş bir serbest pazar ekonomisi planı; kapitalızmin gelışme kanallarını tıkamayan, ama onu, tüm vatandaşları kapsayan bir sosyalleşmeye dönüştüren bir prcgram, gelişmenin ve bütün sosyal güvencelerın elde edilmesinin finans kaynaklarını gösterebilen bir şema. Toplumsal olarak bunu gerçekleştirmeye dönük ideal ya- ratabilen bir örgütlenme. Yoksa bu iş, Alevi ile saz şairiyle, küçük taşeronla, be- lediyelerden iş ve ihale arayanlarıyla, askeri rejimlerde de- mokrasi mücadelesinde ortadan kaybolanıyla, kasaba ka- riyeristiyle, 1959'un gençlik teşkilatları hizipçiliğinde aklı takılı kalmış "politikacı"sıyla olacak iş değildir. Islami Selamet Cephesi lideriAbdiUkadirHacani tutuklandı Cezayir'de îslaırfa kelepçeÜlkede yönetimde bulunan Yüksek Devlet Komitesi dün aldığı kararla camiler çevresinde toplanmayı yasakladı. Başkent Cezayir'de güvenlik önlemleri arttırılırken FIS yandaşlarına 'sakin olun' çağrısı yapıldı. Dış Haberler Servisi — Cezayir'de şe- riat yanlısı İslami Selamet Cephesi (FIS) geçici lideri Abdülkadir Hacani, "asker- leri ordudan aynJmaya çağınnak" suçuy- la tutuklanarak adı belirtilmeyen bir yere götiirüldü. Ülkede 12 ocakta gerçekleş- tirilen "anayasal darbe" ardından yöne- time el koyan Yüksek Devlet Komitesi (YDK) de dün bir bildiri yayımlayarak camiler çevresinde toplanmayı yasakla- dığjnı duyurdu. Cezayir televizyonundan dün yapılan açıklamada, FIS liderinin, £1 Habar ga- zetesinde yayımlanan ve askerleri ordu- dan ayrılmaya çağıran yazısı nedeniyle ordunun emri üzerine tutuklandığ] be- ürtildi. Açıklamada söz konusu gazete çalışanlanndan bazıiannın tutuklanarak hapse gönderildiği de yer aldı. Tutuklamaya ilişkin FIS açıklamasın- da da Hacani'nin başıcent Cezayir'in ba- hara yöresinde TSl 4.30'da arabasından indirilerek polis aracına bindirildiği ve belirtilmeyen bir yere götürüldüğü bildi- rildi. Hacani ile birlikte bir avukat ve bir- kaç yandaşırun da tutuklandığı, ancak diğerlerinin sonradan salıverildiği öğ- renildi. Hacani, dün tutuklanmadan önce Ispanyol gazetesi El Mundo'ya verdiği demeçte, "Biliyorum, birkaç giin içinde hapsedüebilirim ve buna hannm. Ancak kolektif devlet başkanhğı, partinin ya- saklanması kararını alırsa son sozü halk söjleyeccktir" diyerek yönetimi uyarmıştı. FlS'ın halen hapiste bulunan fideri Abbasi Madani'nin geçen haziran ayın- da tutuklanmasının ardından Abdülka- dir Hacani (36) geçici olarak parti baş- kanlığma getirilmişti. Ülkede 26 aralık- ta düzenlenen ilk serbest genel seçimler- de parlamentoda 188 sandalyeyi garan- tileyen FlS'ın iktidar yolu, DevJet Bas- kanı Şadli Bincedid'in istifası ardından yönetime el koyan YDK'nın seçimlerin ikinci turunu iptal etmesiyle kapanmıştj. Yönetime el koyduğu günden başlaya- rak ülke çapında Islamcıların olası dire- nişine karşı yoğun güvenlik önlemleri alan YDK, dün yayımladığı bildiriyle ca- miler çevresinde toplanmayı yasakladı. YDK'nın Başkanı Muhammed Budiyaf baskanlığmda yaptığı toplantı ardından yayımlanan bildiride, "Hangi gerekçey- ie ve hangi saatte olursa olsun camiler çevresinde toplanmak yasaklanınıştır" dendi. Öte yandan YDK üyesi Savunma Ba- kanı Halid Nezzar, ordunun ülkede is- tikrarı sağlamak için gerekli önlemleri kesinükle alacağını söyledi. Ordu müda- halesinin anayasal çerçeve içerisinde ya- salara saygılı kalarak gerçekleştirildiği- ni öne süren Nezzar, "Ordunun tek ama- cı Cezayir'i eski giicüne yeniden kavuşturmaktır" dedi. FIS lideri Hacani'nin tutuklanması ve YDK'nın son yasağı ardından ülkede be- lirsizlik surerken FIS yanlısı imam Şeyb Abdülkadir Harrati, FIS yandaşlarına "sakin olun" cağrısında bulundu. M Avrupa'da ırkçılık alarmıNİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA - " S . O . S . ırkçı- lık" diyor "La Repubblica"- nın manşeti. Ülkenin en pres- tijJi gazetesi "Corriere Della Sera" ise manşetini ve başya- zısını yine "ırkçılık alannı" sözleriyle aynı konuya ayın- yor. Vatikan'ın etkin ve tem- kinli gazetesi "Osservatore Romano" ise şiddete bulanan ırkçı saldınlan yererek, tüm Avrupa'yı geçmişin hortlak- lanna karşı uyanyor. Önceki gün Kuzey Afrikalı bir göçmen işçi grubunun uğ- radığı bıçaklı saldın karşısın- da Italya telaşta. Üç-dört yıldır çizmede kendisini his- settiren yabancı düşmanlığı- nın ilk kez 'Şiddete döküldü- ğünii" gören Italyan kamuo- yu ırkçılığın yayılmasından ciddi bıçimde endişe etmeye başladı. Üstelik olayın Ber- lin'de Neo-Nazilerin bir Po- lonyalı yabancının dilini kesmesini izleyen saatlerde meydana gelmesi, bıçaklanan Kuzey Afrikalılann talihsiz serüvenine duyuJan ilgiyi art- tırdı. Olay gladyatörlerin aslan- lann önüne atıldığı Kolese- yum'un karşısındaki "Colle Oppio" parkında meydana geldi. Akşam park yakınla- nnda "Caritas" adındaki Hıristiyan hayırseverlerin ça- lıştırdığı bir aşevinde akşam yemeğin yiyen 5 kuzey Afri- kalı duvarlannda "yabancı- iar dışan" şeklinde yazılar yazan parktan geçerk«*n Neo- Nazilerin saldınsına uğradı- lar. Bırdenbire karşılannda asker postalları ve siyah montlar içinde 30-40 kişilik dazlak Neo-Naziyi bulan Kuzey Afrikalılardan üçü kaçmayı başardı. Biri Ceza- yirli, diğeri Tunuslu olan 34 yaşındaki Lazhar Meloumi ve 29 yaşındaki Lasaad Biridi ise önce demir yumruklar ve so- palarla kanlar içinde kalana dek dövüldükten sonra çeşitli yerlerinden bıçaklandı. Ka- çan göçmen işçiJerin haber vermesi sayesinde kısa süre içinde olay yerine gelen jan- darmalar tarafından hasta- neye kaldınlan göçmen işçiler saatler süren bir ameliyattan sonra kurtanldılar. Saldınnın önceden plan- lanmış olduğu izlenimi, ka- muoyunda duyulan tepkiyi arttırdı. Yeşiller ve bir yıl ön- ce "demokratik sol parti" adı- nı alan komünistler "nefret uyandıran yabancı diişmanlı- ğının kurbanlan" ile dayanış- ma içinde olduklannı belirtti- ler. Papa'run gazetesi olarak bilinen "Osservatore Roma- no" Berlin ve Roma'da tek- rarlanan şiddet olaylanna dikkati çekerek, "Avnıpa ya- bancı düşmanlığını marjinal bir olgu olarak gönneye de- vam ederoez" dedi Ba>kent 1 iflis'te de Caımahurdia vandaşlan ile karşılları arasında sokak çatışmaları durulmus değil. (Fotoğraf: AP) Gürcistan'da banş zordaBarış görüşmeleri surerken Askeri Konsey'e bağlı birlikler, Karadeniz kıyısındaki Poti kentine saldırdı. Ülkedeki yeni yönetim, BDT'nin askeri kanadına katılma kararı aldı. Dış Haberler Servisi — Gürcistan'da dev- rik devlet baskanı Zviad Gamsaburdia yan- daşları ile yönetime el koyan birlikler ara- sında dün banş görüşmelerine başlanma- sına karşın ordu birliklerinin Poti kentine saldırdığı bildirildi. Iktidardaki Askeri Kon- sey, Bagımsız Devletler Topluluğu'nun sa- vunma sistemine katılma karan aldı. Reuter'in haberine göre Abaşa ve Sena- ki'nin ordu birliklerince ele geçirilmesinden sonra çatışan taraflar, dün ateşkes anlaşma- sı yapma karan aldılar. Gamsahurdia'yı de- virerek yönetime el koyan Askeri Konsey- in üyelerinden Tengiz Kitovaoi de Garasa- hurdia yandaşlan ile banş görüşmeleri yap- tıklannj ve görüşmelerde ilerleme sağiandı- ğını söyledi. Kitovani, "Bugiin-yana aske- ri eylemlerimizi durdurmayı düşünüyoruz. Zugidi ve Poti'de v^pıian görüsmeierde ger- çek bir ilerleme var" dedi ve görüşmelerin Poti ve Zugidi kentlerinin temsilciJeriyle ya- pıldığını belirtti. AA'nın haberine göre Karadeniz kıyı- sındaki Poti kenti yakınındaki Grigoleri kasabasında, Poti Belediye Baskanı Ten- giz Baramidze ve başkent Tiflis'ten gön- derilen hükümet kuvvetleri temsilcileri arasında dün yapılan göriişmeden sonra TSt 16.00'dan itibaren silahlann bırakıl- ması ve banş görüşmeleri yapılması Ka- ran alındığı duyunıldu. Ateşkesin sadece Gamsahurdia'nın yönetimi ele geçirmek üzere yürüttüğü İcampanyanın merkezi olan ülkenin batı kesiminde mi yoksa bütün cumhuriyette mi geçerli olacağı konusuna ise açıklık getirilmedi. Ancak Reuter'in haberine göre Kitovani- nin açıklamasının hemen ardından Askeri Konsey'e bağlı birlikler Karadeniz kıyısın- da bulunan Poti kentine karşı saldın bas- lattüar. Ajans, liman kentinin yoğun biçim- de top ve roket ateşine tutulduğunu bildir- di. Saldın, Gamsahurdia yanlılannın dene- timinde bulunan kentin teslim edilmesi için tanınan sürenin TSİ 19.00'da dolması ardın- dan başladı. AFP'nin haberine göre Gürcistan'da iktidara el koyan Askeri Konsey dağılan Sovyetler Birliği'nin ardından oluştunı- lan Bagımsız Devletler Topluluğu'nun sa- vunma sistemine üye olmayı kararlaştırdı. Moskova'daki Gürcu sözcü Piotr Cheidze, "BDT'ye üye 11 cumhuriyetin savunma konusundaki anlaşmalannı benimsedik- lerini" belirtti. Sözcü, 14 şubatta Minsk'- te yapılacak Bagımsız Devletler Topluluğu zirvesine katılacaklarını da kaydetti. Denktaş Gali'den memnıın ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK — Kıbns lider- lerinin yeni BM Genel Sekrete- ri Bııtros GaK ile görüşmelerinin ardından, son Güvenlik Konseyi kararlan ve eski Genel Sekreter Cuellar'ın raporlan ile kesilen müzakere süreci yeniden açıldı. BM'nin Kıbns'ta egemenlik ta- lepleri ile müzakere sürecine ay- kırı davranmakla suçladığı KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dün Gali ile bir saate yakın görüştü. Denktaş daha sonra yaptığı basın toplantısın- da Gali'ye "Kıbns sonınunun anayasal bir sorun degil, siyasi bir sorun" olduğunu anlattığı- nı söyledi. Yeni Genel Sekreter'i son de- rece sempatik bulduğunu kay- deden Denktaş, Gali'nin "tyi bir dinleyici" olduğuna da dikkat çekti. Denktaş, "MeseJe, kalıcı bir anlaşma yapmaktır, yeniden geriye döniiş olmamolıdır. 1960 Anayasası'nda haklanmız kâğıt üzerinde kalmıstnr, dolayısıyla şjmdi önemli olan şey, egemen- nğin toprağa bağlı olarak, eşit- liğin iki federe devlet olarak sag- lama baglanmasıdır ki, Girit'te olduğu gibi güniin birinde Kıb- ; ns'ın bir Rum ya da Yunan top- rağı yapılamayacagı anlasılsın" dedi' KKTC Cumhurbaskaıu, Kıb- ns'ta çözümun bir çift söze bağ- lı olduğunu belirtti ve bu sözü "Güvenlik Konseyi ve BM'nin, Rum tarafına Kıbns'ın egemen- liginin Rum egemenliği olmadı- guıı söylemesi" olarak ifade et- ti. Denktaş, şan koşmamakla birlikte, Genel Sekreter Gali'- den görüşme sürecine başlama- dan önce, Türk ve Rum tarafı- mn dediklerinin yazıü olarak ta- raflara iletümesini istediğini be- lirtti. Denktaş, "Önce Rum ne dedi, biz ne dedik bir aniaşılan" diye konuştu. 3 şubattan itiba- ren BM Kıbns Ozel Temsilcisi Oscar Camillion, BM iyi niyet görevlisi Gustave Feissei ve yar- dımcısı Paul Cavannak bir haf- ta Kıbns'ta taraflarla göriişe- cekler. Frunsız ordusununyayın organında büyükgaf: Anadolu'da Araplar yaşıyor! Fransız ordu dergisinde ver alan harilanın elle çizilmiş olması dikkat çekti. MİNE G.SAULNFER PARİS - Fransız Silahlı Kuvvetleri'nin iki ayda birçı- kan "Ordu ve Savunma" adlı dergisinin kasım-aralık 1991 tarihli son sayısında Türkiye ile ilgili garip bir harita yayım- landı. Anadolu'yu "Arap top- luluklarının" ve Kürtlerin oturduğu biryanmada olarak paylaştıran harita, aslında derginin son sayısının Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ayırdığı dört tam sayfalık bir yazıya eşlik ediyor. Lockerbiefaciasının sorumlülarının ktdesini isteyen BM kararını reddetti Libya'ya yaptınm yoldaDış Haberler Servisi — BM Güvenlik benimsediği karara göre Libya 1989 yı- durdurulması şeklinde dile getınlıyor. Konseyi'nin Lockerbie faciasına kanşmakla ı,n da Nijer üzerinde infilak eden Fransız ABD'nin Güvenlik Konseyi'ndekı bu- suçlanan iki yetkilinin derhal iade edilme- uçağı ile ilgili soruşturmada da işbirliği yükelçisi Thomas Pickering, Lockerbıe sini öngören karan Libya yönetimince "ka- y a pacak. Reuter'in haberine göre karar, ve Nijer uçak kazalannı 'toplu katlıam bul edileraez" olarak nitelendirildi. Güven- lik Konseyi'nde önceki gece alınan karar- da, iade için Libya'ya belli bir süre tanın- mazken diplomatik çevreler de çok yakın- da yaptınm kararları alınabileceğini belir- tiyorlar. Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi- de bulunan Libya'nın iki numaralı adamı Abdülselam CaJlud, BM Güvenlik Konse- yi'nde oy birliğiyle alınan karann "kabul edilemez ve haksız" olduğunu söyledi. BM Güvenlik Konseyi'nin önceki gün Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesi tarafm- olarak nıteledikten scnra kararlann dan oybirliği ile kabul edildi. Güvenlik adım adım alınacağını ve bu esnada Konseyi'nin beş daimi üyesinden Çin, ta- Libya'nın tutumuna bakılacagını kay- raflar arasında uzlaşma yolunun bulun- detti. masını ve "731 sayılı karann gerginliği B u a r a d a L j b v a uj^^Ue uçak faciası tırmandınnamasını" ıstiyor. konusunda BM Genel Sekreteri Butros Gali Diplomatik çevreler, Güvenlik Kon- j J e işbirliğine hazır olduğunu açıkladı. seyı'ndeki Batılı ülkelerin Libya'ya yap- Libya'nın resmi ajansı JANA'nın habe- tınm karan çıkartmak amacıyla hazırlık- rine göre Dışişleri Bakanlığı tarafından dün lannı sürdürdüklerini belirtiyorlar. Olası yayımlanan bildiride, "BM ana sözleşmesi yaptınm kararlan Libya ile hava bağlan- ve uluslararasj hukuka duyulan inanç" di- tılannın ve uçak yedek parça ihracatının le getırildi. "Ordu ve Savunma" adlı dergide yer alan ve elle çizilmiş olan haritada, Anadolu, Araplar ve Kürtlerin yaşadığı bölgeler olarak paylaştırıldı. "Türkiye Cumhuriyeti ve İtati- yat Kuvvetleri" başlığmı taşı- yan yazı "Kültürler arası bir köprû", "Genç bir ülke", "Di- nin devlet işlerinden ayrılığı", "Orduda eğitim" gibi ara baş- lıklarla ülkemizın genel konu- mu hakkında olumlu, Silahlı Kuvvetlerimizin teknik yete- nekleri açısından tarafsız ve geniş bir bilgi vermekte. İkisayfayıkaplayan söz ko- nusu haritada Kürdistan oîa- rak adlandırılan bölge hemen tüm Doğu Anadolu'yu kaph- yor. Bu değerlendirmeye tüm Avrupa yavaş yavaş alıştınldı. Çünkü tüm televizyon yayın- lan da aynı bölgeyi beürtiyor- lar. Ordu dergisinin özelliği, Kürdistan'dan başka Istanbul Boğazfna kadar olan tüm Anadolu'yu " Arap toplulukla- nnın" oturduklan bir yanma- da olarak göstermesi. tleri'nin adlı bu Bakanı Pi- erre Joxe, savunma konula- nyla ilgili Devlet Sekreteri Mellick, Ulusal Savunma Ge- nel Sekreteri Fougier, Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Bas- kanı Amiral Lanxade, Fransız kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlan ile ülkenin ileri gelen bütün generallerinin yer aldığı bir yönetim kurulunun gözetiminde çıkanlan resmi bir devlet yayını niteliğini taşı- yor. Muttalibov Ankaralda • ANKARA (AA) — Azerbaycan Cumhurbaşkaı Ayaz Muttalibov, resmi bir ziyarette bulunmak üzere yann Ankara'ya geliyor. Muttalibov'un ziyareti sırasında Türkiye ile Azerbaycan arasında dostluk ve işbirliği aniaşmasının imzalanacağı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Ferhat Ataman, dün düzenlediği basın : toplantısında, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın gecen yıl mart ayında yaptığı ziyarete karşılık verecek olan Muttalibov'un An kara temaslannda, TRT ve Azerbaycan Radyo Televizyonu arasında bir protokolün de imzaianacağını belirtti. Ataman'ın verdiği bilgiye göre, özal ve Muttalibov'un imza koyacaklan dostluk ve işbirliği anlaşması, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi açısından bir çerçeve anlaşması oluşturacak ve çok geniş bir yelpazeyi kapsayaçak. Hurd: Artık tehdit İslam • LONDRA (AA) — Ingiltere Dışişleri Bakanı Douglas Hurd, uluslararası alanda eski SSCB'nin askeri tehdidinin yerini aşm lslamcılık ve Doğu Avrupa'daki istikrarsızlıgın aldığını söyledL Amerikan Ticaret Odası'nda konuşan Hurd, "Tehlikeler yok olmadı, sadece şekil değiştirdi" dedi. Hurd, Hindistan'a gerçekleştirdiği ziyarete atıfta bulunarak, "Hindistan'da hemen hemen her yerde aşun dinci Müslümanlann yaratüğı tehiike konuşuiuyor. Aşın dinciliğin Hindistan'daki gibi laiklik temeline dayalı bir demokrasiye yapabilecekleri tartışılıyor" diye konuştu. RiLsya füze denecÜ • VVASHINGTON (AA) — ABD Savunma Bakanlığı, Rusya'nın gecen ay bir kıtalararası füze denemesi yaptığını doğruladı. Bakanlık Sözcüsü Hava Albay Rick Oborn, savaş başlığı taşımayan füzenin, Kazakistan'daki üsten 6 bin 400 kilometre uzaklıktaki Kamçatka Yarımadası'na fırlatıldığını, Rus yetkililerin denemenin gerçekleştirilmesinden 24 saat önce, ABD'yi haberdar ettiklerini söyledi. Sozcü, kendilerine, SS-19 tipinde, 6 nükleer başlık taşıma kapasitesindeki kıtalararası füzenin, ticari amaçlı uzay uçuşlan için uygun olup olmadığının sınandığının bildirildiğini kaydetti. Zaire'de • Dış Haberler Servisi — Orta Afrika ülkesi Zaire'de Devlet Baskanı Mobutu Sese Seko karşıtı askerler, ulusal radyo merkezini ele geçirerek askıya alınan ulusal siyasi konferansın yeniden başlatılmasını istediler. Eylemin ardından başkent Kinsaşa'da patlama sesleri duyulduğu bildirildi. Radyodan okunan bildiride Sese Seko'nun görevinden aynlması da istendi. Çin-Israil • PEKİN (AA) — Israil Dışişleri Bakanı David Levi, beş günlük resmi bir ziyaret için, Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Pekin'e geldi. Yeni Çin Haber Ajansı, Levy'nin havaalanında Dışişleri Bakan Yardıması Yang Fucang tarafından karşılandığmı bildirdi. Levi'nin Çinü meslektası Kian Kiçen'in davetlisi / * olarak yaptığı ziyaret sırasında, iki ülke arasında tam diplomatik ilişkiler kurulması bekleniyor. Powell: Saddam Irakhııııı bela^ı • WASHINGTON (AA) — General Colin Powell, Şaddam Hüseyin'in hâlâ iktidarda olmasının kendisini rahatsız ettiğuü söyledi. Powell, Körfez savaşı sırasında ABD Baskanı George Bush'un izlediği politikayı ve savaşı Saddam Hüseyin'i devirene dek sürdürmeme kararını savunarak, "Evet, Saddam Hüseyin hâlâ orada, hâlâ bir sorun, hâlâ dişlerimi gıcırdatmama neden oluyor, ama esasında o, Irak halkı için bir beladır, bizim için ^ieğil" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle