Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 10 OCAK 1990
YÖK Soranınııı trdeleme
YOK, Yuksek Mahkeme kararlarına uyacağı yerde ilgıli yaptırım
hukmunu de kaldırmak yolüyla kararları uygulanamaz duruma
duşurerek kararlara uymama sonucuna ulaşmayı amaçlamıştır.
YOK'un bu davranişının rastgele olmadığı biraz gerilere bakmakla
anlaşılmaktadır.
CAHİT YAHŞİ Ankara C.Savcm
28 Aralık 1989 gunlu Resmı Gazete'de yavımla-
nan Yukseköğretım Kurumları Öğrencı Dısıplın
Yönetmelığı'mn 7 maddesının (h) fıkrasının yu
rürlükten kaldırıldığına ılışkın yonetmelık, basın-
da ve TRT'de "ünıversıtelerde başortusu ve tur-
banın serbest bırakıldığı" bıçımınde yorumlanmış-
tır YÖK yetkılılennın açıklamaları da bu yorumu
doğrular mtelıktedır
Gerçekte yukseköğretım kurumlarında başortusu
ve turban serbest bırakılmış değıldır
YÖK'un yunırlukten kaldırdığı, Dısıplın Yonet
melığı'ndekı "yukseköğretım kurumlannın dersha-
ne, laboratu>ar, klınik, polıklınık ve koridorlannda
çağdaş kıjafet ve gorunum dışındakj bır gorunum
ve kıyafette bulunanlara kınama cezası verilir"
hukmudur
Bu hukmun sonunda "dını ınanç nedenıyle bo-
yun ve saçlar örtu ya da turban ıle örtulebılır" huk-
mü yer almakta ıken bu hükurn Prof Dr Musta-
fa AJtıntaş'ın başvurusu uzerıne Idarı Yargı tara
fından ıptal edılmıştı
YÖK fırsat kolluyor
2547 sayılı Yüksek öğretım Yasası'na 3511 sa-
yılı yasa ıle eklenen ek 16 maddeyle aynı hukum
ler yasa>a da eklenmış ve maddedekı "dını ınanç
nedenıyle boyun ve saçların örtu ve turbanla ka
patılması serbesttır" hukmu de Cumhurbaşkanı'-
run başvurusu üzenne Anayasa Mahkemesı'nce ıp-
tal edılmıştır
YÖK, şımdı ıptalden sonra fıkrada kalan "vuk-
seköğretım kurumlannın dershane, laboratuvar
klınik, polıklınık ve koridorlannda çağdaş kıyafet
ve görünümde bulunmayanlara kınarna cezası
venhr" hükmunü yurürluktep kaldırmıştır Bun-
dan böyle çağdaş olmavan kıvafet ve görunumde
bulunanlar hakkında dısıplın ışlemı yapılamayacak
ve dısıplın cezası uygulanamayacaktır
Buna karşm çağdaş kılıkta ve görunumde bulun
mayı zorunlu kılan 2547 sayılı yasanın ek 16 mad-
desı yürurluktedır
Ne var kı yasada zorunluluğa aykırılığın yaptı
nmı belırlenmemıştır Bu nedenle vonetmelıktekı
yaptınm yasanın da yaptınmı görunıimundedır Bu
yaptırım kaldırılınca yasada belırlenen zorunlulu
ğa uymama da yaptınmsız kalmış, dısıplın yönun-
den de uygulamada boşluk ve tereddut yaratılmış-
tır
YÖK, ıptalden sonra fıkrada kalan hukmu de yu-
rurlukten kaldırarak aynı zamanda vargı kararla
rını da ışlemez duruma gettrmıştır O>sa bu karar
lara uyulması anayasa buyruğudur Bu bu>ruğun
anlamı, ışlemlerın kararlar gozetılerek ve kararlar
doğrultusunda yapılacağıdır Yuksek Mahkemeler
"dını ınanç nedenıyle boyun ve saçlar örtu \e tur-
banla örtulebılır" hukmunu ıptal ettığıne gore ar-
tık öğrencılenn ve personelın vükseköğretım ku-
rumlarına başortusu ve turbanla gırmelenne ızın
verılmemesı, gırenler hakkında yasa \e dısıplın vo-
nunden >aptınm uygulanması ve uygulanacak vap-
tırımın belırlenmesı gerekecekıır
YÖK, Yuksek Mahkeme kararlarına uvacağı yer
de ılgılı yaptırım hukmunu de kaldırmak voluyla
kararları uygulanamaz duruma duşurerek karar-
lara uymama sonucuna ulaşmavı amaçlamıştır
YÖK'un bu davranişının rasgele olmadığı bıraz
gerilere bakmakla anlaşılmaktadır
Bır ap öğrencısırun uruversıteye başortusu ıle gel
mesı nedenıyle verılen "bır av unıversıteye devam-
dan yasaklama" cezasının ıdare mahkemesınce
onanması uzerıne YÖK, Dısıplın Yonetmelığı'nın
7 maddesıne turban kullanımını serbest bırakan
bır huküm eklemış ve boylece mahkeme kararıyla
onanan dısıplın cezasını uygulanamaz duruma dü-
şurmuştür (10 5 1984)
Sonrakı tanhte Danıştav anılan ıdare mahkemesı
kararını onaylayınca yonetmelıkten turbanı serbest
bırakan hukum çıkarılmıştır (8 1 1987) Ancak ara
ya zaman gırıp konu unutulunca YÖK, vönetme-
lığe bu kez "dını ınanç nedenıyle boyun ve saçlar
ortu ve turbanla örtulebılır" hukmunu yenıden ko-
yuvermıştır (3 12 1988)
— Çok ılgjnçtır, aym hukmu ıçeren 3511 sayılı
yasa bu yonetmelıkten sonra onu doğrular ve des-
tekler bıçımde vururluğe sokulmuştur —
Gorulduğu gıbı YOK, baştan berı dını ınanç ne-
denıyle saçların ve bovnun ortu ve turbanla örtul
mesının ve yukseköğretım kurumlarında ujgulan-
masının savunucusu olmuştur Yururluktekı yasa-
lara ve Yuksek Mahkeme kararlarına karşın orta-
ya koyduğu uygulamalarla bu tutumunu sürdur
me azmınde olduğunu da ortaya kovmaktadır
YÖK'un bu dıncı tutumuna karşılık vargı karar
larında savunulan Anayasal duzen, başta laıklık
olmak uzere cumhurıyetın nıtelıklerı, Ataturk dev
rım ve ılkelen, Ataturk ulusçuluğu ve çağdaşlıktır
2547 sayılı Yüksek öğretım Yasası'nda da vuk-
sekoğretımde başta Ataturk devrım ve ılkelen doğ
rultusunda \taturk ulusçuluğuna bağlı, ozgur ve
bılımsel duşunce gucune, genış bır dunya göruşu
ne sahıp ınsan haklarına saygılı, Turk devletının
ulkesı ve ulusuvla bolunmez bır butun olarak kal
kınmasına kaıkıda bulunacak, çağdaş uygarlığın
yapıu, varatıcı ve seçkın bır ortağı durumuna gel-
mesını sağlavacak oğrenu yetıştırmenın amaçlan-
dığı (md 4), vuksekoğretımın, Ataturk dev rım ve
ılkelerı doğrultusunda Ataturk ulusçuluğuna bağ-
lı öğrencı yetıştırme >olunda planlanacağı, prog
ramlanacağı ve duzenleneceğı (md 5), vuksek
oğrenım kurumlarını bu vasada belırlenen amaç,
hedef ve ılkeler doğrultusunda kurmakla YOK'un
gorevlı olduğu (md n/
\) belırtılmıştır
YOK, vargı kararlarına uymadığı gıbı anılan va
sanın belırledığı çızgının de dışına çıktığını sergı
lemektedır
YOK yetkılıierı, gıyım ve gorunum konusunu
unıversıtelere bıraktıklarını soylemektedırler Ov-
sa 2547 sayılı vasaya göre dısıplınle ılgılı konuda
vonetmelık çıkarma vetkısı ve tekelı YÖK'e aıttır
(md 65/9) Kaldı kı yasal vetkılerı bulunmayan unı-
versıtelerın bu konuda ayrı avrı duzenlemelere gıt
mesı unıversıteler arasında uvumsuzluklara ve ay
rılıklara >ol açacaktır Lnıversıteler arasında bır
leştırıcı, butunleştırıcı sureklı, uvumlu bır ışbırlı
ğı koordmasyonunu sağlamak da YOK'un gorevı
dır (md 7/2)
YÖK yasal gorevden kaçınıyor
Açıklamalardan YOK'un yasal gorev vevukum-
luluklennı yerıne getırmekten de kaçındığı anlaşıl-
maktadır
Ozellıkle Anayasa Mahkemesı'nın 7 3 1989 gun-
lu ve 1 12 savılı ıptal kararının gerekçesınde Ge-
lışmek ve ılerlemek ıçın durağan dm kurallanna de-
ğıl ınsanlığa ayak uvdurmak, akla ve bılıme oncu-
luk tarumak gerekeceğı ve duzenlemelerın ancak
anayasaya dayandırılacağı, laıklıkle bağdaşmavan
ozgurluklerın savunulamayacağı ve korunamaya-
cağı, dınsel ınançları sımgeleyen başörtu veya tur
banla yukseköğreıım kurumlarına gelıp öğrenım-
lerını ve bıbmsel çalışmalarını bu durumda surdur
melerıne olur verılmesının vukseköğretım ılgılılerı
ve ozellıkle gençler arasında sosval göruş, ınanç,
dın ve mezhep ayTilığını kışkırtarak bölünmelerı-
ne >ol açabılecek, sonuçta devlet \e ulus butuniu-
ğünu, kamu düzenını ve guvenını bozacak nıtelık-
te olacağı, yukseköğretım kurumlarında başortu-
su ve turbarun dınsel ınanca dayandınlmasının ça-
ğın gereklerıne aykırı bulunduğu, laıklıkle dın ve
vıcdan ozgurluğu kanştırılarak dınsel gıyınme öz-
gurluğunun savunulamavatağı, dınsel olsun olma-
sın çağdaşlığa aykırı, devnm yasalarının öngorduğu
duzenlemeyle çehşen gıysılenn uygun karşılanama-
yacağı, çağdaş bır görünum taşımayan başortusu
ve onunla bırlıkte kullanılan bellı bıçımdekı gıysı-
nın bır ayrıcalıktan otede bır ayrım aracı olduğu,
çağdışı bır gorunum veren bu durumun gıderek yay
gınlaşmasının cumhurıyet, devrım ve laıklık ılkesı
yonunden sakıncalarının açık olduğu vurgulanmış-
tır
Başortusu ve turbanın altında anayasal düzen ye-
rıne dınsel temele dayalı şerıat duzenı kurma ozle-
mının yattığı bılınmektedır Boyle bır amaç guden
eylemlerın TCY'nın 163 maddesı ıçınde değerlen-
dırılegeldığı açıktır
Butun bu anlatılanlann ışığında YÖK'un ceza
hukuku açısından değerlendırılmesı yapılmak ıste-
nırse
YOK,
1— 2547 sayılı yasanın ek 16 maddesındekı çağ-
daş kıyafet ve görunumde bulunma zorunluluğu ge-
tıren hukmu dısıplındekı yaptırım maddesını vu-
rurlukten kaldırarak yaptınmsız bırakmak suretıy-
le,
Tekelınde bulunan dısıplın vonetmelığı yapma
yetkısını unıversıtelere bırakarak uygulamada boş-
luk yaratmak ve kargaşava yol açmak suretıvle, ya-
sanın4,5 ve7 maddelerındegösterılenamaç, he-
def ve ılkelerden sapmak suretıyle, gorevını savsa-
mış ve kotüye kullanmış,
2— Yukseköğretım kurumlarında başortusu ve
turbanla bulunmak serbestmış gıbı gostererek öğ-
rencılerı yasada belırlenen zorunluluğa uymama
ya, dolayısıvla suç ışlemeye alenen tahrık etmek
suretıyle TCY'nın 311 maddesıne aykırı davran-
mış,
3— Anavasa Mahkemesı'nın gerekçesınde açık-
landığı gıbı hazırladığı ortamla, gençler arasında
dın ve mezhep ayrılığını kışkırtarak onları kın ve
duşmanlığa açıkça tahnk etmek suretıyle TCY'nın
312/2 maddesıne aykın davranmış,
4— Yasalara ve vargı kararlarına karşın yukse-
köğretım kurumlarında dınsel temele dayalı uygu-
lamalara ortam hazırlamak, onlara arka çıkmak
ve destek vermek suretıyle TCY'nın 163 madde-
sıne aykırı davranmış durumda görulmektedır
Bıhndığı gıbı TCY'nın 163 ve 312/2 maddele-
rıne gıren suçları kovuşturmakla DGM C Savcıla-
n görevlıdır 2845 sayılı yasanın 10 maddesının 7
fıkrasına göre DGM C Savcıları suç, görev sırasın-
da ve gorevden dolayı ışlenmış olsa bıle doğrudan
doğruya kovuşturma vapma yetkısıne sahıptırler
YÖK Başkanı ve uyelerı ıle unıversıtelerın yönetı-
cı, öğretıcı v e öğrencılerı de bu yetkı kapsamı ıçın-
dedırler 2547 sayılı yasanın YÖK başkan ve üye-
lerı ıçın getırdığı özel soruşturma kuralı, DGM ko-
vuşturmalannda geçerlı bulunmamaktadır
Artık turban ve başortusu konusunu aşmamız,
ayrıntı ıle uğraşmamamız gerektığıru söyleyenlerın
durup durup bu konuvu türlu yollarla gündeme ge
tırmelerı ve gundemde tutmalan, basının bazı ke-
sımının 'Turban Bayrak Oldu' dıye başlıklar ata-
rak bu uygulamaları coşkuyla desteklemelerı amaç-
sız ve anlamsız değıldır Uzerınde önemle ve tıtız-
lıkle durmak gerekır
Bu konuda duyarhk göstermenın, kamunun ve
ılgılılerın konuya dıkkatlerım çekmeye çalışmanın
anavasal duzenı vaşatmak ve korumakla yukumlu
ve odevlı butun organlarını, ıdare makam ve me-
murlarını, vetkılı kışı ve kuruluşlan uyanık olma-
ya ve gerekenı yapmaya çağırmanın yuntaşlık gö-
revı olduğu ınancındayım
EVET/HAYIR
OKTAYAKBAL
12 Eyliil Karşıdevrimi...
12 Eylül bır 'karşıdevrım' mıdır? Ataturk devrımının temel ılke-
lerıne ters duşen bır eylem mıdır? Bu konu daha uzun sure tar-
tışılacaktır Turlü yonlerden ele alınacak bır olgudur 12 Eylul 1980
'harekâtı ' Neydı amacı? Nereye varmaktı? Nelen gerçekleştır-
mektı? Nelerı ortadan kaldırmaktı? Turk toplumuna hangı bıçı-
mt ve özu vermektı? Yarının toplumbılımcılerı tarıhçılerı yazar-
ları 12 Eylül konusunda pek çok murekkep harcayacaklar
Prof Dr Hıfzı Veldet Vtelıdedeoğlu şımdıden vermış yargısını,
dıyor kı
"12 Eylül 1980'de Sılahlı Kuvvetlerce Genetkurmay Başkanı
1
nın önderlığınde ve dört kuvvet komutanının eşlığınde, emır-
komuta' zıncırı ıçınde devlet yonetımıne el konulması, Kemalıst
devrıme yönelık tam bır karşıdevrım surecı getırdı ulkemıze"
Karşıdevrimi 82 Anayasası ıle beş kışılık bır yonetım kadro-
sunun ağzından çıkan her sozun her karann bır yasa' değerı
taşıması ıle daha sonra da Danışma Meclısı'nae alınan gerrle-
meye dönuk kararlarla kendını göstermıştır
Velıdedeoğlu'nun yenı çıkan "12 Eylul Karşıdevrım" adlı (Ev-
rım Yayınları) kıtabında yer alan yazılar aklı başında herkesın be-
nımseyeceğı bır goruşu kanıtlarıyla tarıh yapraklarına sunmak-
tadır 12 Eylul bır karşıdevrım eylemıdır açıkçası Ataturk devrı-
mıne karşı bır başkaldırmadır Pek çok tutucu sıyaset adamının,
pek çok gerıcılık yandaşlannın başaramadığını 12 Eylul bırkaç
yılda gerçekleştırmıştır
Kıtabın önsozünde Sayın Velıdedeoğlu şoyle yazmış
"Kemalıst devrımın temel ılkesı başta belırttığım gıbı ulusal
güçlerı etkın ve ulusal ıstencı egemen kılmak' ıdı 12 Eylul dar-
besının ıcraatı gosterdı kı onların ılkesı parasal güçlerı etkın ve
ulusal ıstencı edılgın kılmak tır Bu durum karşıdevrımden baş-
ka bır sozle mtelenemez Ustelık laıklık ılkesıne bu süreçte vu
rulan darbe karşıdevrımın otekı buyuk gostergesıdır En acı olanı
da bütün bu karşıdevrım hareketının Ataturk dıye dıye, Ataturk-
çülük adına yapılmış olmasıdır Atatürk'un oluşturduğu butun çağ-
daş kurum ve kuruluşların kapatılması, öğrenım bırlığının kaldı-
rılması güya komünızmı önlemek amacıyla Kuran kursları adı-
nı taşıyan ırtıca yuvalannın çoğalmasına göz yumulması dın-
sel gereksınımler ıçın aydın dın adamı yetıştırmek amacıyla açıl-
mış olan ve sonradan lıseye donuşturulen ve sayıları gereğın-
den fazla çoğaltılan ımam hatıp mezunlarına -Harbıye dışında-
bütün unıversıte ve yüksekokul kapılarının açılmasının surdurul-
mesı bu karşıdevrım hareketının belırgın ıcraatındandır"
Okurlarımız pek lyı anımsayacaklardır 12 Eylul'dekı yönetıme
el koyma olayından sonra başta Velıdedeoğlu olmak uzere ga-
zetemızın hemen butun yazarları 12 Eylul'un bır karşıdevrım nı-
telığı taşıdığını, kımı zaman açık açık kımı zaman satır araların-
da belırtmışler en baskıcı gunlerde bıle beş generaltn anaya-
sayı bır yana ıtıp kendı sozlerını anayasa yerıne geçırme eylem-
lerıne karşı çıkmaktan kaçınmamışlardır Koleksıyonlar ortada-
dır Bu yüzden pek çok arkadaşımızın şu ya da bu nedenlerle
başları derde gırmıştır Oncelerı halk çoğunluğunca lyıce anla-
şılmayan bır gerçek sonunda lyıden lyıye ortaya çıkmıştır O da
Evren ve arkadaşlarının Atatürk'un duşunce ve göruşlerıyle hıç
mı hıç ılgılı olmadıkları hatta bu duşunce ve görüşlere ters dus-
mekten kesınlıkle kaçınmadıklandır
"12 Eylul Karşıdevrım' kıtabı bu açıdan çok onemlı bır yapıt-
tır Deneyımlı bır hukuk bılgını Ataturk devnmının bu ulke bu
ufus ıçın tek kurtuluş yolu olduğuna ınanan usta bır yazarın
1980'den 1989'a kadar yayımladığı yazılar geleceğın tarıhçılerı
ıçın en yararlı bır malzeme sayılmalıdır Bay Evren ve dört arka-
daşı ve onlara köru körune kendılennı kaptıranlar ya da bılınç-
sızce karşıdevrıme hızmet edenler gelecek kusaklarca gereğı
gıbı değerlendırıleceklerse bunda Velıdedeoğlu gıbı tanıkların
büyuk payı olacaktır
Velıdedeoğlu 82 Anayasası nın getırdığı toplumsal hakları or-
tadan kaldıran, özgürluklerı kısan ulkeyı bır kısla dısıplını altın-
da yaşatmaya kalkışan, Atatürk'un partısını kurumlarını kapa-
tan bır sıyasal tutumun onceden hazırlanan bır planın uygula-
ması olduğunu söylüyor
' Islam topluluklarının uyanmasını ıstemeyen dış gucler ozel-
lıkle ABDdekı odaklar ve onların ulkemızdekı ışbırlıkçılerı Kıb-
rıs Barış Harekâtı ndan sonra Turkıye'de teroru faılı bulunma-
yan cınayetlerı perde perde genışletmışler, o sırada ışbaşındakı
sıvıl polıtıkacılarımız da burunlarının dıbındekı tehlıkeyı gorme-
yıp ınatlaşarak parlamentoya başka deyışle 'ulusal ıstencı ege-
men kılmak ılkesıne sımsıkı sarılmamıslar ve boylece planlı ha
zırlıklar ıçınde bulunan karşıdevrım hareketıne goz gore gore or-
tam hazırlamışlardır'
Velıdedeoğlu acı bır gerçegı şoyle dıle getırıyor
'Buyuk Turk devrımını gerçekleştıren Atatürk'un cıktığı Harp
Okulu'ndan yetışenlerın ve dıploma torenlerınde Atatürk'un Har-
bıyedekı numarası okunurken hep bır ağızdan Burda1
' dıye ba-
ğıranların bır gün boyle bır karşıdevrım surecını başlatmaları ger-
çekten çok acı ve uzucudur
Son olarak Ord Prof Dr Velıdedeoğlu şu kesın yargıyı ver-
mekten çekınmemektedır
" Turkıye'de bu oluşum surecınden sonra Kemalıst devrımın
ılkelen egemen olacaktır Bu tanhsel bır zorunluluktur cunku
ülkemızın bağımsız olarak yaşaması buna bağlıdır
Dîyanet Işleri Başkanı ile.
Sosyalizm, devlet tarafından sistemli olarak baskı altında
tutulmakta iken, laiklik ilkesinin yukarıda tartıştığımız surekli
ihlalleri sayesinde dincı akımlar devlet tarafından fiilen
desteklenmektedir. Bu destek ortadan kalkmadan; yani,
laikliğe aykırı tum uygulamalar ortadan kaldırılmadan 163.
maddenin hedeflediği yasaklara son vermeyi demokrasi adına
savunmak bence olanaksızdır. Bu goruşu, "önce laiklik, sonra
163" sloganıyla ozetlemek mumkundur.
Prof. Dr. KORKUT BORATAV
9 Aralık 1989tanhlı Mıllıyet'te, Dıyanet Iş-
len Başkanı Dr Yazıcıoğlu'nun, Fıkret Bıla ık
yaptığı çok ılgınç bır soyleşı yayımlandı La-
ıklığin tartışıldığı bu sövleşıde Dr Yazıcıoğ-
lu, "tlmı ve Batıh anlamda laıklığı dımn dev-
let ışlerıne, devletın de dın ışlerıne
kanşmaması" olarak tanımlıyor ve bu tanım-
dan hareketle Turkıye'de laık bır rejımın var
olduğunu kabul edemeveceğımızı üen suniyor
"Çünkü" dıyor, "Turkıye'de dını muessese
devlet yapısı ıçınde yer alıyor Laıklıkten söz
edebılmek ıçın dın ışlenmn devlet ıçınde ol-
maması lazımdır Dıyanet lşlen Başkanlığı gıbı
bır teşkılata devlet ıçınde yer verılmemesı la-
zımdır Dın ışlenmn cemaate bırakılması la-
zımdır"
Tartışmaya açmak gerek
Ben bu yazıda, Sayın Yazıcıoğlu'nun sovle-
şısıne "davetsız konuk" olarak katılmak ve bu
önemlı göruşlerı tartışmaya açmak ıstıyorum
Ilk önce Dr \azıcıoğlu'nun yukandakı sap-
tamalarına ve onerısıne buyuk olçude katıl
dığımı behrteyım Batı ulkelenmn çogu ıçın
Dr Yazıcıoğlu'nun yaptığı laıklık tanımının ge-
çerlı olduğunu soylevebıleceğımızı duşunuvo-
rum Bu tanımı benımsedığımız anda Turkı
ve"de laıklık ılkesının yaygm bıçımde ıhlal edıl
dığını de kabul etmek durumundavız Ancak
bu ıhlal olgusu sadece Dtyanet lşlen Başkan-
lığı'nın bır devlet kuruluşu olmasından doğ-
muyor Devlet okullanndakı dın eğıumı, ımam
hatıp lıselerının devlet okulları olarak faalı-
yet gostermelen, devlet tarafından duzenlenen
Kuran kurslan, dın adamlannın kadrolu devlet
memurlan olmaları, laıklık ılkesının ötekı ıh-
lallerıdır Dolayısıyla Turkıye'de laıklığı tam
olarak verleştırmek ıstryorsak Dr \azicioglu1
nun önensı doğrultusunda Dıyanet lşlen Baş-
kanlığı'nı kapatmakla yetınemeyız Buna ek
olarak ımam hatıp okullarının fen matema
tık bolumlerıru de ıçeren normal ortaoğretım
kurumlarına donuşturulmesını, ımam, hatıp
ve vaızlerın devlet butçesındekı kadrolaıının
lağunı, devlet okullanndakı dın derslerıne ve
resmı Kuran kurslarına son venlmesını de ta
lep etmemız gerekır Tutarlı bır kışı olduğu
nu sandığım Dr Yazıcıoğlu'nun da bu talebe
katılmasını beklıyorum
Halkımnçok buyuk çoğunluğu Musluman
olan bır ulkede, devletın dınden elım çekme-
sının bır başka mantıkı sonucu, dın tşlerının
(Dr Yazıcıoğlu'nun önerdığı gıbı "ceraaate"
değıl) cemaatlere bırakılmasıdır Sunnıler ve
Alevıler ve bu ana gruplann ıçınde yer alan
mezhep ve tarıkatlar kendı cemaatlerının dın
eğıtımlerım, dını hızmetlerını ve törenlennı
serbestçe ve sıyasete karıştuınadan örgutleye-
bılmelıdırler Bu da Dıyanet tşlen Başkanı
L
nın savunduğu Batıh anlamda laıklığın bır
başka gereğıdır Devletın bu alandakı tek de-
netımı bence dını gruplara ve tarıkatlara yurt-
dışından, orneğın Suudılerden, tran'dan maddı
kavnak aktarılmasını onleme doğrultusunda
olmalıdır
Dr Yazıcıoğlu ıle bırleştığımızı sandığım bu
onerılere ıkı grup karşı çıkacaktır Bunlardan
bırıncısı Ataturk devnmıne bağlı olanlardır
Bunlar altmış kusur yıldır uygulanan "devlet
ehyle aydın dın adamı yetıştırme" ve "devle-
tın dını denetlemesı" polıtıkalarının, Turkıye
1
de gencılığı onleyeceğını umuyorlar, ancak or-
taya çıkan sonuçların beklentılerırun tam ter-
sı olduğunu bır turlu fark ederaıyorlar Tan-
katlarla ılgılı vasaklar fiilen ortadan kalktı-
ğına göre bu Atatürkçulerımızın laıklık mo-
dellerının tamamen ıflas ettığı açık seçık or-
tada değıl mı
7
Onerdığımız model ayrıca kamu vönetımı
nın -ozellıkle ıdarı örgutlenmenın, emnıyetın
ve eğıtımın ımam hatıp okulları çıkışlı dıncı
kadrolar tarafından fethedılmesı stratejısını
benımseyen şenatçı akımlar tarafından da red
dedılecektır Bu akımların mılıtanları, devlet
mekanızmasırun kılıt noktalanna gıderek yer-
leşmektedırler ve kamu kuruluşlannda -ve bel
kı yakında okullarda da mescıtler açarak,
gunluk mesaı>ı namaz ve ıftar saatlerıne gö-
re duzenleyerek ve Islamın bıçımsel kuralları-
na uymayan meslektaşları uzerınde baskılar
uygulayarak devlet çarkını "dını esaslara göre"
ışletmeve başlamışlardır bıle Devlet elıyle şe-
natçı mılıtan yetıştırılmesınden vararlanarak
devletı sessızce fethetmeye vönelen bu straıe-
jık çızgı bugun ıçın devlet desteğınden yok-
sun kalmavı göze alamaz
Dr Yazıcıoğlu, sovleşısınde TCK'nın 141,
142 ve 163 maddelen uzennde de duruyor Bu
maddeler uzerınde sağlıklı bır tartışma yapı-
lacaksa bunlarla -ve aynı zamanda Anayasa
ve Sıyasa Partıler Kanunu ıle de- yasaklanan
ıkı akımın, yanı sosyalızmın ve şerıatçıhğın
duzen-dışı akımlar olduğunu açık ve seçık ola-
rak ortaya koymak gerekıyor Sosyalizm, ne
kadar evcılleşırse evcılleşsın, sosyalizm olarak
kalacaksa anayasanın öngorduğu mulkıyet du-
zemnı reddettığı ıçın, şerıatçıhk da anayasa-
nın -tam uygulanmamakla bırlıkte- temel ıl-
kelerınden bın olan laikliğe karşı olduğu ıçın
duzen-dışı akımlardır Duzen-dışı akımların,
anayasal düzen ıçınde yasallaşmalarında ıse
şaşılacak bır şey yoktur- Bu sıyası hareketler,
anayasalann saptadığı oyun kurallanna uyma-
yı kabul ederlerse, yanı parlamenter rejım ıçın-
de seçım yoluyla ve anayasayı değıştırecek bır
çoğunluğu elde etme beklentısı ıçınde ıktıda-
ra adaylıklarını koymayı kabul ederlerse, kı-
sacası programlannı ıhtılalcı olmavan yollar-
la gerçekleştırmeyı hedefhyorlarsa yasaliaşma-
yı da hak etmış olurlar Yuz yıldır Avrupa de-
mokrasılerınde devnma programlara sahıp
sosyalıst partıler parlamenter hayata bu çer-
çeve ıçınde katılmaktadırlar Dolayısıyla de-
mokrasının yerleşmesı, sosyalizm ve dıncı
akımlara ılışkın tum vasakların bırlıkte kal-
dırılmasını ılke olarak gereklı kılar
Sonuç
Ancak bu vasakların sımetrık olarak kal-
dınlmasını savunabılmek ıçın devletın bu ıkı
duzen-dışı akıma karşı tavırlannın da simet-
nk olması gerekır Bude ıse sosyalizm devlet
tarafından sistemli olarak baskı altında tutul-
makta ıken, laıklık ılkesının yukarıda tartış-
tığımız süreklı ıhlallen sayesinde dıncı akım-
lar devlet tarafından fiilen desteklenmektedir
Bu destek ortadan kalkmadan, vanı, laikliğe
aykırı tum uygulamalar ortadan kaldırılma-
dan 163 maddenin hedeflediği yasaklara son
vermeyi demokrasi adına savunmak bence ola-
naksızdır Bu göruşu, "önce laıklık, sonra 163"
sloganıyla ozetlemek mumkundur Bu önko-
şul gerçekleşmedıkçe, 141 maddenin 163'ten
tamamen bağımsız olarak kaldırıünası demok-
rasi adına tutarsız bır tavır olarak görulemez.
Bu gerekçelerden hareketle Turkıye'nın ay-
dınlık kamuoyuna şöyle bır davet yapıyorum
Dıyanet îşlerı Başkanı Dr Yazıcıoğlu'nun öne-
rısını destekleyehm, onun yorumladığı anlam-
da laıklığı mantıkı sonuçlanyla birlikte hayata
geçırraek uzere -yanı Dıyanet tşlen Başkanlı-
ğı, dın derslen, resmı Kuran kursları, ımam
hatıp lıselerı ve kadrolu dın adamları konu-
sunda bu yazıda belırtılen onerılerı gerçekleş-
tırmevı hedefleyen- bır kampanva başlatalım
ve dıncı sıvası akımların yasallasmasını bu kam-
panya başanya ulaştıktan sonra ve ancak o
zaman gundeme getırelım
TJC
İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ
ISKI
İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
DUYURU
1 — Genel Mudurluğumuzde açık bulunan ve 3 uncu maddede belırtılen kadroya yapılacak sınav sonucu 657
sayılı yasaya tabı personel al nacaktır
2 — Adaylarda 657 sayılı yasanın değışık 4S ıncı maddesınde belırtılen genel şartlar ıle 3 uncu maddede belır
tılen ozel şartlar aranacaktır
3 — Kadronun
Unvanı Sınrfı Derecesı Adedl
Aranılan
Oğfenlm durumu Aranılan ozel şartlar
Muhend s TH 1 Kımya Tuhendısı
Kımya yuksek
muherıdıs!
En az 10 yıl meslekı tecrube ve
Ingılızce Almanca dıllerınden bırını
bılmek şartı aranacağı gıbı askerlık
hızmetını tamamlamış erkek eleman
alınacaktır
4 — Yazılı sınav 26 1 1990 gunu saal 1500'te Aksaray merkez ışyerınde yapılacaktır S nava gırmek ısteyenlerın
en geç 24 11990 gunu mesaı brtımıne kadar 2 adet 'otograf ve nufus huvıyet cuzdanının aslı ıle bırhkte ıdaremız
Aksaray merkez ışyenne şahsen muracaat etmelerı gerekmektedır
OZEL BORA
SURUCU KURSU
30 dönem
kayıtları
başlamıştır
Okul üskûdar 343 67 82
Kozyatağı: 362 47 33
Maltepe: 352 21 21
Tarabya: 162 08 18
Çağlayan: 146 88 30
Cİmİt '?
B a n k a s ı
'? Sanat Galerısı
Seramık Heykel Sergısı ParmakkapMST
TOPRAĞI SEVGILEDIM 2-19 Ocak 1989
Atelye lcadıye Cad 86 Kuzguncuk Sureklı Sergı Tel 342 36 32
SATILIK YUGO-
TOPOLINO OTOMOBİL
1985 model 60.000 kın,
sarı, peşin 5 milvon
Tel 158 76 71
BA\DIRM4 S.S TUR-EL
\ API K(K)PF R \TIFLIĞI
BAŞK\N1JGL>D41>
3 Kasım 1989 tarıh ve 14133
sayılı 2 Noler kanalıvla yapılan
uvarı, bıraktığı adresten gerı
donmesı, 16 Kasım 1989 ve
3 12 1989 tarıhınde gazeteyle
vaptığımız ılana karşın, koope
rauHmıze karşı yukumlüluklerı
nı yerıne getırmeyen Ismaıl
kAHRAMAN yönetım kurulu
muzun4 1 1990 tarıh ve 141 sa
vılı kararı ıle uyelıkten ıhraç
edılmışlır
llanen teblığ ederız
PENCERE
Gülün Oteki Adı..."Gulun Ötekı Adı" arkadaşımız Mıne G Saulnıer'nm son kıta-
bı (Cep Yayınları) Yazar kıtabının temel boyutunu ıkıncı başlık-
ta özetlemış "Kathar Şovalyelerı'nden Şeyh Bedreddın Yığıtien-
ne. "
Türk okurlan Kathar Şovalyelerı'nı tanımazlar, ama Şeyh Bed-
reddın'ı bılırler O Bedreddın kı darağacına gıderken Nâzım'ın
şıırıyle gulumsemıştır
Bedreddın gulumsedı
Aydınlandı ıçı gözlerının,
dedı
— Madem kı bu kerre mağlubuz
netsek, neylesek zaıd
Bılıyoruz Bedreddın'ı
Ya Kathar Şovalyesı kım'?
*
Uygarlığın tanyerı kolay ağarmadı
Insanoğlu ateşı ne zaman buldu? Bılınmıyor Ateş gece ka-
ranlığında küçuk bır aydınhktır ama ınsan aklının aydınlanma-
sı ıçın tarıh babanın sabrıyla uzun sure beklemek gerekıyordu
Karanlığın koyusundan alacasına dönüşmesı ıçın ne kadar sû-
re geçtı sorusunu yanıtlamak da güçtür Zifir rengındekı göğün
ötesınden berısınden bellı belırsız ışınlarla delınmesı, sonra ka-
ranlığın daha da yoğunlaşıp toplumların üstüne çökmesıyle ge-
çen yüzyıllar kaç kuşağı toprağa gomdu''
Tanhte orneklerı var, kımı zaman tanyerı ağarır gıbı olmuş, ın-
san "gun doğuyor" dıye umutlanmış, sonunda yıkıcı bır düş kı-
rıklığına uğramıştır
Geçmışın bır evresınde, dın bağnazlığı, dunyanın her yerın-
de, bırbırınden ayrı gıbı görünen, ama özde bır sayılan düzen-
ler kurmuştu Düzenlerın temel kuralı neydı? Inanacaksın, ta-
pacaksın, düşünmeyeceksın, kuşkulanmayacaksın yalnız emır-
lerı yerıne getıreceksın, Tanrı adına yeryuzünde egemenlığı elın-
de tutan buyurganların kurdukları duzenı, aklın süzgecınden ge-
çırmeden benımseyeceksın
Kım kı bu duzenı değıştırmeye kalkar, yıne Tanrı adına kattı
vacıptır
Ooğu'dan Batı'ya, Kuzey'den Güney'e gezegenımızı saran bu
düzene -yıne Tanrılar adına- başkaldıranların karanlığı dağrtmak
yolunda katkıları büyuktur Batı'da "reform" devınımı "uyanış"ve
"aydınlanma" çağlarının belırleyıcısı değıl mı? Luther'ın Roma1
dakı Papa'ya kafa tutması yıne dın adınaydı, dınsel mantığa da-
yanıyordu ama, akıl yolunu açmaktan ınsan düşüncesıne kılı-
senın kubbesı altında sıcak bır mum yaktı
Pekı, Luther'den öncesı yok muydu?
Tanhte hep öncüller ve ardıllar vardır Hıçbır olgu, bır oluşu-
mun omurgastna eklemlenmeden gerçekleşemez
Ayrıca Kathar Şovalyelerı'nı tanıdığımız zaman, ınsanlığın so-
yağacında Şeyh Bedreddın'e ne kadar yakın bır dal oiuşturdu-
ğunu duşunuyoruz Ikı akımın da karanlığın cellatlarına boğdu-
rulması yazgılarındakı benzerlığı vurguluyor
Kathar Şövalyelerı kılısenın buyruğuyla odun ateşlerınde ya-
kıldılar Bılıyoruz kı tarıhın karanlığında yakılan her ınsan gele-
ceğın aydınlığında bır kıvılcım oluşturmuştur ve her kanlı yenıl-
gı daha sonrakı dönuşümlerın tohumlarını toprağa serpmıştır
•
"Gülun Ötekı Adı" bır tarıh kıtabı değıl
Insanlığın damarlarında dolaşan özsuyun kaynaklarından bı-
rını sıze tanıtan bır öyku ya da roman veya bır başka tur ama
kesınlıkle masal değıl, gerçeklığın soylu bır serüvenı
Kathar Şövalyelerı'nın Türk okuruna Mıne Saulnıer'run duyar-
lı kalemıyle tanıtılması, kıtaba değerını veren ana nıtelıktır Pıre-
ne Dağlan'nın kuzeyınden başlayan ınsana donuk bır ınanç akı-
mının sosyaJ adaletı ıçeren toplumsal bır duzene dönüşmesı, son-
ra da Türkıye nın ovasına, kasabasına ulaşan ruzgârlara karış-
ması, tanhte ılgınç sayfalar oluşturuyor Mıne Saulnıer'nm üslu-
bunda bıçımlenınce o gunlerı yenıden gundeme getıren bu kı-
tap güncelleşıyor
Turkıye'de bugün bıle "vıcdan ozgurluğu" ve "sosyal adalet"
gündemın bınncıl maddelen değıl mı?
BİLKENT ÜNİVERSİTESİ
İKTİSADİ VE İDARİ
BİLİMLER FAKÜLTESİ
Öğretim Elemanları
Alınacaktır
Bılkent Unıversıtesı Iktısadı ve Idarı Bı-
lımler Fakultesı'ne, 1990-1991 ogretım yılın-
da goreve başlamak uzere aşagıda belırtılen
sahalarda, çok 1yı derecede Ingılızce bılen
öğretım uyelerı ve öğretım gorevlılerı alına-
caktır
• Bılgısayar Programlama
• Işletme
• Hukuk
• Medenıyet Tarıhı
Başvuru Adresi:
Iktisadı ve Idari Bilimler Fakültesi Dekanlığı
Bilkent Unıversitesi
P.K. 8, Maltepe
Ankara - 06572
(Tel. 266 41 37)
j İNGİLİZCE DIL KURSU
ENGLISH LANGUAGE CENTRE
TEK DİLLE YAŞANIR MI?
Yeni açılacak olan
yoğun,
yarı yoğun
ve TOEFL sınıflarımıza
kayıtlar devam etmektedir.
SİZE EN UYGUN OLANINA
BİRLİKTE KARAR VERELİM
BÜYÜK SÜRMELİ OTELİ KARŞISI
GAYRETTEPE
174 28 90-174 28 91
Ehlıyetımı kavbettım
Hukumsuzdur
DtKMEN UÇARER
Surucu belgemı kavbettım
Hukumsuzdur
SEMA YA AKTAŞ