25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 10 OCAK 1990 YÖK Soranınııı trdeleme YOK, Yuksek Mahkeme kararlarına uyacağı yerde ilgıli yaptırım hukmunu de kaldırmak yolüyla kararları uygulanamaz duruma duşurerek kararlara uymama sonucuna ulaşmayı amaçlamıştır. YOK'un bu davranişının rastgele olmadığı biraz gerilere bakmakla anlaşılmaktadır. CAHİT YAHŞİ Ankara C.Savcm 28 Aralık 1989 gunlu Resmı Gazete'de yavımla- nan Yukseköğretım Kurumları Öğrencı Dısıplın Yönetmelığı'mn 7 maddesının (h) fıkrasının yu rürlükten kaldırıldığına ılışkın yonetmelık, basın- da ve TRT'de "ünıversıtelerde başortusu ve tur- banın serbest bırakıldığı" bıçımınde yorumlanmış- tır YÖK yetkılılennın açıklamaları da bu yorumu doğrular mtelıktedır Gerçekte yukseköğretım kurumlarında başortusu ve turban serbest bırakılmış değıldır YÖK'un yunırlukten kaldırdığı, Dısıplın Yonet melığı'ndekı "yukseköğretım kurumlannın dersha- ne, laboratu>ar, klınik, polıklınık ve koridorlannda çağdaş kıjafet ve gorunum dışındakj bır gorunum ve kıyafette bulunanlara kınama cezası verilir" hukmudur Bu hukmun sonunda "dını ınanç nedenıyle bo- yun ve saçlar örtu ya da turban ıle örtulebılır" huk- mü yer almakta ıken bu hükurn Prof Dr Musta- fa AJtıntaş'ın başvurusu uzerıne Idarı Yargı tara fından ıptal edılmıştı YÖK fırsat kolluyor 2547 sayılı Yüksek öğretım Yasası'na 3511 sa- yılı yasa ıle eklenen ek 16 maddeyle aynı hukum ler yasa>a da eklenmış ve maddedekı "dını ınanç nedenıyle boyun ve saçların örtu ve turbanla ka patılması serbesttır" hukmu de Cumhurbaşkanı'- run başvurusu üzenne Anayasa Mahkemesı'nce ıp- tal edılmıştır YÖK, şımdı ıptalden sonra fıkrada kalan "vuk- seköğretım kurumlannın dershane, laboratuvar klınik, polıklınık ve koridorlannda çağdaş kıyafet ve görünümde bulunmayanlara kınarna cezası venhr" hükmunü yurürluktep kaldırmıştır Bun- dan böyle çağdaş olmavan kıvafet ve görunumde bulunanlar hakkında dısıplın ışlemı yapılamayacak ve dısıplın cezası uygulanamayacaktır Buna karşm çağdaş kılıkta ve görunumde bulun mayı zorunlu kılan 2547 sayılı yasanın ek 16 mad- desı yürurluktedır Ne var kı yasada zorunluluğa aykırılığın yaptı nmı belırlenmemıştır Bu nedenle vonetmelıktekı yaptınm yasanın da yaptınmı görunıimundedır Bu yaptırım kaldırılınca yasada belırlenen zorunlulu ğa uymama da yaptınmsız kalmış, dısıplın yönun- den de uygulamada boşluk ve tereddut yaratılmış- tır YÖK, ıptalden sonra fıkrada kalan hukmu de yu- rurlukten kaldırarak aynı zamanda vargı kararla rını da ışlemez duruma gettrmıştır O>sa bu karar lara uyulması anayasa buyruğudur Bu bu>ruğun anlamı, ışlemlerın kararlar gozetılerek ve kararlar doğrultusunda yapılacağıdır Yuksek Mahkemeler "dını ınanç nedenıyle boyun ve saçlar örtu \e tur- banla örtulebılır" hukmunu ıptal ettığıne gore ar- tık öğrencılenn ve personelın vükseköğretım ku- rumlarına başortusu ve turbanla gırmelenne ızın verılmemesı, gırenler hakkında yasa \e dısıplın vo- nunden >aptınm uygulanması ve uygulanacak vap- tırımın belırlenmesı gerekecekıır YÖK, Yuksek Mahkeme kararlarına uvacağı yer de ılgılı yaptırım hukmunu de kaldırmak voluyla kararları uygulanamaz duruma duşurerek karar- lara uymama sonucuna ulaşmavı amaçlamıştır YÖK'un bu davranişının rasgele olmadığı bıraz gerilere bakmakla anlaşılmaktadır Bır ap öğrencısırun uruversıteye başortusu ıle gel mesı nedenıyle verılen "bır av unıversıteye devam- dan yasaklama" cezasının ıdare mahkemesınce onanması uzerıne YÖK, Dısıplın Yonetmelığı'nın 7 maddesıne turban kullanımını serbest bırakan bır huküm eklemış ve boylece mahkeme kararıyla onanan dısıplın cezasını uygulanamaz duruma dü- şurmuştür (10 5 1984) Sonrakı tanhte Danıştav anılan ıdare mahkemesı kararını onaylayınca yonetmelıkten turbanı serbest bırakan hukum çıkarılmıştır (8 1 1987) Ancak ara ya zaman gırıp konu unutulunca YÖK, vönetme- lığe bu kez "dını ınanç nedenıyle boyun ve saçlar ortu ve turbanla örtulebılır" hukmunu yenıden ko- yuvermıştır (3 12 1988) — Çok ılgjnçtır, aym hukmu ıçeren 3511 sayılı yasa bu yonetmelıkten sonra onu doğrular ve des- tekler bıçımde vururluğe sokulmuştur — Gorulduğu gıbı YOK, baştan berı dını ınanç ne- denıyle saçların ve bovnun ortu ve turbanla örtul mesının ve yukseköğretım kurumlarında ujgulan- masının savunucusu olmuştur Yururluktekı yasa- lara ve Yuksek Mahkeme kararlarına karşın orta- ya koyduğu uygulamalarla bu tutumunu sürdur me azmınde olduğunu da ortaya kovmaktadır YÖK'un bu dıncı tutumuna karşılık vargı karar larında savunulan Anayasal duzen, başta laıklık olmak uzere cumhurıyetın nıtelıklerı, Ataturk dev rım ve ılkelen, Ataturk ulusçuluğu ve çağdaşlıktır 2547 sayılı Yüksek öğretım Yasası'nda da vuk- sekoğretımde başta Ataturk devrım ve ılkelen doğ rultusunda \taturk ulusçuluğuna bağlı, ozgur ve bılımsel duşunce gucune, genış bır dunya göruşu ne sahıp ınsan haklarına saygılı, Turk devletının ulkesı ve ulusuvla bolunmez bır butun olarak kal kınmasına kaıkıda bulunacak, çağdaş uygarlığın yapıu, varatıcı ve seçkın bır ortağı durumuna gel- mesını sağlavacak oğrenu yetıştırmenın amaçlan- dığı (md 4), vuksekoğretımın, Ataturk dev rım ve ılkelerı doğrultusunda Ataturk ulusçuluğuna bağ- lı öğrencı yetıştırme >olunda planlanacağı, prog ramlanacağı ve duzenleneceğı (md 5), vuksek oğrenım kurumlarını bu vasada belırlenen amaç, hedef ve ılkeler doğrultusunda kurmakla YOK'un gorevlı olduğu (md n/ \) belırtılmıştır YOK, vargı kararlarına uymadığı gıbı anılan va sanın belırledığı çızgının de dışına çıktığını sergı lemektedır YOK yetkılıierı, gıyım ve gorunum konusunu unıversıtelere bıraktıklarını soylemektedırler Ov- sa 2547 sayılı vasaya göre dısıplınle ılgılı konuda vonetmelık çıkarma vetkısı ve tekelı YÖK'e aıttır (md 65/9) Kaldı kı yasal vetkılerı bulunmayan unı- versıtelerın bu konuda ayrı avrı duzenlemelere gıt mesı unıversıteler arasında uvumsuzluklara ve ay rılıklara >ol açacaktır Lnıversıteler arasında bır leştırıcı, butunleştırıcı sureklı, uvumlu bır ışbırlı ğı koordmasyonunu sağlamak da YOK'un gorevı dır (md 7/2) YÖK yasal gorevden kaçınıyor Açıklamalardan YOK'un yasal gorev vevukum- luluklennı yerıne getırmekten de kaçındığı anlaşıl- maktadır Ozellıkle Anayasa Mahkemesı'nın 7 3 1989 gun- lu ve 1 12 savılı ıptal kararının gerekçesınde Ge- lışmek ve ılerlemek ıçın durağan dm kurallanna de- ğıl ınsanlığa ayak uvdurmak, akla ve bılıme oncu- luk tarumak gerekeceğı ve duzenlemelerın ancak anayasaya dayandırılacağı, laıklıkle bağdaşmavan ozgurluklerın savunulamayacağı ve korunamaya- cağı, dınsel ınançları sımgeleyen başörtu veya tur banla yukseköğreıım kurumlarına gelıp öğrenım- lerını ve bıbmsel çalışmalarını bu durumda surdur melerıne olur verılmesının vukseköğretım ılgılılerı ve ozellıkle gençler arasında sosval göruş, ınanç, dın ve mezhep ayTilığını kışkırtarak bölünmelerı- ne >ol açabılecek, sonuçta devlet \e ulus butuniu- ğünu, kamu düzenını ve guvenını bozacak nıtelık- te olacağı, yukseköğretım kurumlarında başortu- su ve turbarun dınsel ınanca dayandınlmasının ça- ğın gereklerıne aykırı bulunduğu, laıklıkle dın ve vıcdan ozgurluğu kanştırılarak dınsel gıyınme öz- gurluğunun savunulamavatağı, dınsel olsun olma- sın çağdaşlığa aykırı, devnm yasalarının öngorduğu duzenlemeyle çehşen gıysılenn uygun karşılanama- yacağı, çağdaş bır görünum taşımayan başortusu ve onunla bırlıkte kullanılan bellı bıçımdekı gıysı- nın bır ayrıcalıktan otede bır ayrım aracı olduğu, çağdışı bır gorunum veren bu durumun gıderek yay gınlaşmasının cumhurıyet, devrım ve laıklık ılkesı yonunden sakıncalarının açık olduğu vurgulanmış- tır Başortusu ve turbanın altında anayasal düzen ye- rıne dınsel temele dayalı şerıat duzenı kurma ozle- mının yattığı bılınmektedır Boyle bır amaç guden eylemlerın TCY'nın 163 maddesı ıçınde değerlen- dırılegeldığı açıktır Butun bu anlatılanlann ışığında YÖK'un ceza hukuku açısından değerlendırılmesı yapılmak ıste- nırse YOK, 1— 2547 sayılı yasanın ek 16 maddesındekı çağ- daş kıyafet ve görunumde bulunma zorunluluğu ge- tıren hukmu dısıplındekı yaptırım maddesını vu- rurlukten kaldırarak yaptınmsız bırakmak suretıy- le, Tekelınde bulunan dısıplın vonetmelığı yapma yetkısını unıversıtelere bırakarak uygulamada boş- luk yaratmak ve kargaşava yol açmak suretıvle, ya- sanın4,5 ve7 maddelerındegösterılenamaç, he- def ve ılkelerden sapmak suretıyle, gorevını savsa- mış ve kotüye kullanmış, 2— Yukseköğretım kurumlarında başortusu ve turbanla bulunmak serbestmış gıbı gostererek öğ- rencılerı yasada belırlenen zorunluluğa uymama ya, dolayısıvla suç ışlemeye alenen tahrık etmek suretıyle TCY'nın 311 maddesıne aykırı davran- mış, 3— Anavasa Mahkemesı'nın gerekçesınde açık- landığı gıbı hazırladığı ortamla, gençler arasında dın ve mezhep ayrılığını kışkırtarak onları kın ve duşmanlığa açıkça tahnk etmek suretıyle TCY'nın 312/2 maddesıne aykın davranmış, 4— Yasalara ve vargı kararlarına karşın yukse- köğretım kurumlarında dınsel temele dayalı uygu- lamalara ortam hazırlamak, onlara arka çıkmak ve destek vermek suretıyle TCY'nın 163 madde- sıne aykırı davranmış durumda görulmektedır Bıhndığı gıbı TCY'nın 163 ve 312/2 maddele- rıne gıren suçları kovuşturmakla DGM C Savcıla- n görevlıdır 2845 sayılı yasanın 10 maddesının 7 fıkrasına göre DGM C Savcıları suç, görev sırasın- da ve gorevden dolayı ışlenmış olsa bıle doğrudan doğruya kovuşturma vapma yetkısıne sahıptırler YÖK Başkanı ve uyelerı ıle unıversıtelerın yönetı- cı, öğretıcı v e öğrencılerı de bu yetkı kapsamı ıçın- dedırler 2547 sayılı yasanın YÖK başkan ve üye- lerı ıçın getırdığı özel soruşturma kuralı, DGM ko- vuşturmalannda geçerlı bulunmamaktadır Artık turban ve başortusu konusunu aşmamız, ayrıntı ıle uğraşmamamız gerektığıru söyleyenlerın durup durup bu konuvu türlu yollarla gündeme ge tırmelerı ve gundemde tutmalan, basının bazı ke- sımının 'Turban Bayrak Oldu' dıye başlıklar ata- rak bu uygulamaları coşkuyla desteklemelerı amaç- sız ve anlamsız değıldır Uzerınde önemle ve tıtız- lıkle durmak gerekır Bu konuda duyarhk göstermenın, kamunun ve ılgılılerın konuya dıkkatlerım çekmeye çalışmanın anavasal duzenı vaşatmak ve korumakla yukumlu ve odevlı butun organlarını, ıdare makam ve me- murlarını, vetkılı kışı ve kuruluşlan uyanık olma- ya ve gerekenı yapmaya çağırmanın yuntaşlık gö- revı olduğu ınancındayım EVET/HAYIR OKTAYAKBAL 12 Eyliil Karşıdevrimi... 12 Eylül bır 'karşıdevrım' mıdır? Ataturk devrımının temel ılke- lerıne ters duşen bır eylem mıdır? Bu konu daha uzun sure tar- tışılacaktır Turlü yonlerden ele alınacak bır olgudur 12 Eylul 1980 'harekâtı ' Neydı amacı? Nereye varmaktı? Nelen gerçekleştır- mektı? Nelerı ortadan kaldırmaktı? Turk toplumuna hangı bıçı- mt ve özu vermektı? Yarının toplumbılımcılerı tarıhçılerı yazar- ları 12 Eylül konusunda pek çok murekkep harcayacaklar Prof Dr Hıfzı Veldet Vtelıdedeoğlu şımdıden vermış yargısını, dıyor kı "12 Eylül 1980'de Sılahlı Kuvvetlerce Genetkurmay Başkanı 1 nın önderlığınde ve dört kuvvet komutanının eşlığınde, emır- komuta' zıncırı ıçınde devlet yonetımıne el konulması, Kemalıst devrıme yönelık tam bır karşıdevrım surecı getırdı ulkemıze" Karşıdevrimi 82 Anayasası ıle beş kışılık bır yonetım kadro- sunun ağzından çıkan her sozun her karann bır yasa' değerı taşıması ıle daha sonra da Danışma Meclısı'nae alınan gerrle- meye dönuk kararlarla kendını göstermıştır Velıdedeoğlu'nun yenı çıkan "12 Eylul Karşıdevrım" adlı (Ev- rım Yayınları) kıtabında yer alan yazılar aklı başında herkesın be- nımseyeceğı bır goruşu kanıtlarıyla tarıh yapraklarına sunmak- tadır 12 Eylul bır karşıdevrım eylemıdır açıkçası Ataturk devrı- mıne karşı bır başkaldırmadır Pek çok tutucu sıyaset adamının, pek çok gerıcılık yandaşlannın başaramadığını 12 Eylul bırkaç yılda gerçekleştırmıştır Kıtabın önsozünde Sayın Velıdedeoğlu şoyle yazmış "Kemalıst devrımın temel ılkesı başta belırttığım gıbı ulusal güçlerı etkın ve ulusal ıstencı egemen kılmak' ıdı 12 Eylul dar- besının ıcraatı gosterdı kı onların ılkesı parasal güçlerı etkın ve ulusal ıstencı edılgın kılmak tır Bu durum karşıdevrımden baş- ka bır sozle mtelenemez Ustelık laıklık ılkesıne bu süreçte vu rulan darbe karşıdevrımın otekı buyuk gostergesıdır En acı olanı da bütün bu karşıdevrım hareketının Ataturk dıye dıye, Ataturk- çülük adına yapılmış olmasıdır Atatürk'un oluşturduğu butun çağ- daş kurum ve kuruluşların kapatılması, öğrenım bırlığının kaldı- rılması güya komünızmı önlemek amacıyla Kuran kursları adı- nı taşıyan ırtıca yuvalannın çoğalmasına göz yumulması dın- sel gereksınımler ıçın aydın dın adamı yetıştırmek amacıyla açıl- mış olan ve sonradan lıseye donuşturulen ve sayıları gereğın- den fazla çoğaltılan ımam hatıp mezunlarına -Harbıye dışında- bütün unıversıte ve yüksekokul kapılarının açılmasının surdurul- mesı bu karşıdevrım hareketının belırgın ıcraatındandır" Okurlarımız pek lyı anımsayacaklardır 12 Eylul'dekı yönetıme el koyma olayından sonra başta Velıdedeoğlu olmak uzere ga- zetemızın hemen butun yazarları 12 Eylul'un bır karşıdevrım nı- telığı taşıdığını, kımı zaman açık açık kımı zaman satır araların- da belırtmışler en baskıcı gunlerde bıle beş generaltn anaya- sayı bır yana ıtıp kendı sozlerını anayasa yerıne geçırme eylem- lerıne karşı çıkmaktan kaçınmamışlardır Koleksıyonlar ortada- dır Bu yüzden pek çok arkadaşımızın şu ya da bu nedenlerle başları derde gırmıştır Oncelerı halk çoğunluğunca lyıce anla- şılmayan bır gerçek sonunda lyıden lyıye ortaya çıkmıştır O da Evren ve arkadaşlarının Atatürk'un duşunce ve göruşlerıyle hıç mı hıç ılgılı olmadıkları hatta bu duşunce ve görüşlere ters dus- mekten kesınlıkle kaçınmadıklandır "12 Eylul Karşıdevrım' kıtabı bu açıdan çok onemlı bır yapıt- tır Deneyımlı bır hukuk bılgını Ataturk devnmının bu ulke bu ufus ıçın tek kurtuluş yolu olduğuna ınanan usta bır yazarın 1980'den 1989'a kadar yayımladığı yazılar geleceğın tarıhçılerı ıçın en yararlı bır malzeme sayılmalıdır Bay Evren ve dört arka- daşı ve onlara köru körune kendılennı kaptıranlar ya da bılınç- sızce karşıdevrıme hızmet edenler gelecek kusaklarca gereğı gıbı değerlendırıleceklerse bunda Velıdedeoğlu gıbı tanıkların büyuk payı olacaktır Velıdedeoğlu 82 Anayasası nın getırdığı toplumsal hakları or- tadan kaldıran, özgürluklerı kısan ulkeyı bır kısla dısıplını altın- da yaşatmaya kalkışan, Atatürk'un partısını kurumlarını kapa- tan bır sıyasal tutumun onceden hazırlanan bır planın uygula- ması olduğunu söylüyor ' Islam topluluklarının uyanmasını ıstemeyen dış gucler ozel- lıkle ABDdekı odaklar ve onların ulkemızdekı ışbırlıkçılerı Kıb- rıs Barış Harekâtı ndan sonra Turkıye'de teroru faılı bulunma- yan cınayetlerı perde perde genışletmışler, o sırada ışbaşındakı sıvıl polıtıkacılarımız da burunlarının dıbındekı tehlıkeyı gorme- yıp ınatlaşarak parlamentoya başka deyışle 'ulusal ıstencı ege- men kılmak ılkesıne sımsıkı sarılmamıslar ve boylece planlı ha zırlıklar ıçınde bulunan karşıdevrım hareketıne goz gore gore or- tam hazırlamışlardır' Velıdedeoğlu acı bır gerçegı şoyle dıle getırıyor 'Buyuk Turk devrımını gerçekleştıren Atatürk'un cıktığı Harp Okulu'ndan yetışenlerın ve dıploma torenlerınde Atatürk'un Har- bıyedekı numarası okunurken hep bır ağızdan Burda1 ' dıye ba- ğıranların bır gün boyle bır karşıdevrım surecını başlatmaları ger- çekten çok acı ve uzucudur Son olarak Ord Prof Dr Velıdedeoğlu şu kesın yargıyı ver- mekten çekınmemektedır " Turkıye'de bu oluşum surecınden sonra Kemalıst devrımın ılkelen egemen olacaktır Bu tanhsel bır zorunluluktur cunku ülkemızın bağımsız olarak yaşaması buna bağlıdır Dîyanet Işleri Başkanı ile. Sosyalizm, devlet tarafından sistemli olarak baskı altında tutulmakta iken, laiklik ilkesinin yukarıda tartıştığımız surekli ihlalleri sayesinde dincı akımlar devlet tarafından fiilen desteklenmektedir. Bu destek ortadan kalkmadan; yani, laikliğe aykırı tum uygulamalar ortadan kaldırılmadan 163. maddenin hedeflediği yasaklara son vermeyi demokrasi adına savunmak bence olanaksızdır. Bu goruşu, "önce laiklik, sonra 163" sloganıyla ozetlemek mumkundur. Prof. Dr. KORKUT BORATAV 9 Aralık 1989tanhlı Mıllıyet'te, Dıyanet Iş- len Başkanı Dr Yazıcıoğlu'nun, Fıkret Bıla ık yaptığı çok ılgınç bır soyleşı yayımlandı La- ıklığin tartışıldığı bu sövleşıde Dr Yazıcıoğ- lu, "tlmı ve Batıh anlamda laıklığı dımn dev- let ışlerıne, devletın de dın ışlerıne kanşmaması" olarak tanımlıyor ve bu tanım- dan hareketle Turkıye'de laık bır rejımın var olduğunu kabul edemeveceğımızı üen suniyor "Çünkü" dıyor, "Turkıye'de dını muessese devlet yapısı ıçınde yer alıyor Laıklıkten söz edebılmek ıçın dın ışlenmn devlet ıçınde ol- maması lazımdır Dıyanet lşlen Başkanlığı gıbı bır teşkılata devlet ıçınde yer verılmemesı la- zımdır Dın ışlenmn cemaate bırakılması la- zımdır" Tartışmaya açmak gerek Ben bu yazıda, Sayın Yazıcıoğlu'nun sovle- şısıne "davetsız konuk" olarak katılmak ve bu önemlı göruşlerı tartışmaya açmak ıstıyorum Ilk önce Dr \azıcıoğlu'nun yukandakı sap- tamalarına ve onerısıne buyuk olçude katıl dığımı behrteyım Batı ulkelenmn çogu ıçın Dr Yazıcıoğlu'nun yaptığı laıklık tanımının ge- çerlı olduğunu soylevebıleceğımızı duşunuvo- rum Bu tanımı benımsedığımız anda Turkı ve"de laıklık ılkesının yaygm bıçımde ıhlal edıl dığını de kabul etmek durumundavız Ancak bu ıhlal olgusu sadece Dtyanet lşlen Başkan- lığı'nın bır devlet kuruluşu olmasından doğ- muyor Devlet okullanndakı dın eğıumı, ımam hatıp lıselerının devlet okulları olarak faalı- yet gostermelen, devlet tarafından duzenlenen Kuran kurslan, dın adamlannın kadrolu devlet memurlan olmaları, laıklık ılkesının ötekı ıh- lallerıdır Dolayısıyla Turkıye'de laıklığı tam olarak verleştırmek ıstryorsak Dr \azicioglu1 nun önensı doğrultusunda Dıyanet lşlen Baş- kanlığı'nı kapatmakla yetınemeyız Buna ek olarak ımam hatıp okullarının fen matema tık bolumlerıru de ıçeren normal ortaoğretım kurumlarına donuşturulmesını, ımam, hatıp ve vaızlerın devlet butçesındekı kadrolaıının lağunı, devlet okullanndakı dın derslerıne ve resmı Kuran kurslarına son venlmesını de ta lep etmemız gerekır Tutarlı bır kışı olduğu nu sandığım Dr Yazıcıoğlu'nun da bu talebe katılmasını beklıyorum Halkımnçok buyuk çoğunluğu Musluman olan bır ulkede, devletın dınden elım çekme- sının bır başka mantıkı sonucu, dın tşlerının (Dr Yazıcıoğlu'nun önerdığı gıbı "ceraaate" değıl) cemaatlere bırakılmasıdır Sunnıler ve Alevıler ve bu ana gruplann ıçınde yer alan mezhep ve tarıkatlar kendı cemaatlerının dın eğıtımlerım, dını hızmetlerını ve törenlennı serbestçe ve sıyasete karıştuınadan örgutleye- bılmelıdırler Bu da Dıyanet tşlen Başkanı L nın savunduğu Batıh anlamda laıklığın bır başka gereğıdır Devletın bu alandakı tek de- netımı bence dını gruplara ve tarıkatlara yurt- dışından, orneğın Suudılerden, tran'dan maddı kavnak aktarılmasını onleme doğrultusunda olmalıdır Dr Yazıcıoğlu ıle bırleştığımızı sandığım bu onerılere ıkı grup karşı çıkacaktır Bunlardan bırıncısı Ataturk devnmıne bağlı olanlardır Bunlar altmış kusur yıldır uygulanan "devlet ehyle aydın dın adamı yetıştırme" ve "devle- tın dını denetlemesı" polıtıkalarının, Turkıye 1 de gencılığı onleyeceğını umuyorlar, ancak or- taya çıkan sonuçların beklentılerırun tam ter- sı olduğunu bır turlu fark ederaıyorlar Tan- katlarla ılgılı vasaklar fiilen ortadan kalktı- ğına göre bu Atatürkçulerımızın laıklık mo- dellerının tamamen ıflas ettığı açık seçık or- tada değıl mı 7 Onerdığımız model ayrıca kamu vönetımı nın -ozellıkle ıdarı örgutlenmenın, emnıyetın ve eğıtımın ımam hatıp okulları çıkışlı dıncı kadrolar tarafından fethedılmesı stratejısını benımseyen şenatçı akımlar tarafından da red dedılecektır Bu akımların mılıtanları, devlet mekanızmasırun kılıt noktalanna gıderek yer- leşmektedırler ve kamu kuruluşlannda -ve bel kı yakında okullarda da mescıtler açarak, gunluk mesaı>ı namaz ve ıftar saatlerıne gö- re duzenleyerek ve Islamın bıçımsel kuralları- na uymayan meslektaşları uzerınde baskılar uygulayarak devlet çarkını "dını esaslara göre" ışletmeve başlamışlardır bıle Devlet elıyle şe- natçı mılıtan yetıştırılmesınden vararlanarak devletı sessızce fethetmeye vönelen bu straıe- jık çızgı bugun ıçın devlet desteğınden yok- sun kalmavı göze alamaz Dr Yazıcıoğlu, sovleşısınde TCK'nın 141, 142 ve 163 maddelen uzennde de duruyor Bu maddeler uzerınde sağlıklı bır tartışma yapı- lacaksa bunlarla -ve aynı zamanda Anayasa ve Sıyasa Partıler Kanunu ıle de- yasaklanan ıkı akımın, yanı sosyalızmın ve şerıatçıhğın duzen-dışı akımlar olduğunu açık ve seçık ola- rak ortaya koymak gerekıyor Sosyalizm, ne kadar evcılleşırse evcılleşsın, sosyalizm olarak kalacaksa anayasanın öngorduğu mulkıyet du- zemnı reddettığı ıçın, şerıatçıhk da anayasa- nın -tam uygulanmamakla bırlıkte- temel ıl- kelerınden bın olan laikliğe karşı olduğu ıçın duzen-dışı akımlardır Duzen-dışı akımların, anayasal düzen ıçınde yasallaşmalarında ıse şaşılacak bır şey yoktur- Bu sıyası hareketler, anayasalann saptadığı oyun kurallanna uyma- yı kabul ederlerse, yanı parlamenter rejım ıçın- de seçım yoluyla ve anayasayı değıştırecek bır çoğunluğu elde etme beklentısı ıçınde ıktıda- ra adaylıklarını koymayı kabul ederlerse, kı- sacası programlannı ıhtılalcı olmavan yollar- la gerçekleştırmeyı hedefhyorlarsa yasaliaşma- yı da hak etmış olurlar Yuz yıldır Avrupa de- mokrasılerınde devnma programlara sahıp sosyalıst partıler parlamenter hayata bu çer- çeve ıçınde katılmaktadırlar Dolayısıyla de- mokrasının yerleşmesı, sosyalizm ve dıncı akımlara ılışkın tum vasakların bırlıkte kal- dırılmasını ılke olarak gereklı kılar Sonuç Ancak bu vasakların sımetrık olarak kal- dınlmasını savunabılmek ıçın devletın bu ıkı duzen-dışı akıma karşı tavırlannın da simet- nk olması gerekır Bude ıse sosyalizm devlet tarafından sistemli olarak baskı altında tutul- makta ıken, laıklık ılkesının yukarıda tartış- tığımız süreklı ıhlallen sayesinde dıncı akım- lar devlet tarafından fiilen desteklenmektedir Bu destek ortadan kalkmadan, vanı, laikliğe aykırı tum uygulamalar ortadan kaldırılma- dan 163 maddenin hedeflediği yasaklara son vermeyi demokrasi adına savunmak bence ola- naksızdır Bu göruşu, "önce laıklık, sonra 163" sloganıyla ozetlemek mumkundur Bu önko- şul gerçekleşmedıkçe, 141 maddenin 163'ten tamamen bağımsız olarak kaldırıünası demok- rasi adına tutarsız bır tavır olarak görulemez. Bu gerekçelerden hareketle Turkıye'nın ay- dınlık kamuoyuna şöyle bır davet yapıyorum Dıyanet îşlerı Başkanı Dr Yazıcıoğlu'nun öne- rısını destekleyehm, onun yorumladığı anlam- da laıklığı mantıkı sonuçlanyla birlikte hayata geçırraek uzere -yanı Dıyanet tşlen Başkanlı- ğı, dın derslen, resmı Kuran kursları, ımam hatıp lıselerı ve kadrolu dın adamları konu- sunda bu yazıda belırtılen onerılerı gerçekleş- tırmevı hedefleyen- bır kampanva başlatalım ve dıncı sıvası akımların yasallasmasını bu kam- panya başanya ulaştıktan sonra ve ancak o zaman gundeme getırelım TJC İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ ISKI İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DUYURU 1 — Genel Mudurluğumuzde açık bulunan ve 3 uncu maddede belırtılen kadroya yapılacak sınav sonucu 657 sayılı yasaya tabı personel al nacaktır 2 — Adaylarda 657 sayılı yasanın değışık 4S ıncı maddesınde belırtılen genel şartlar ıle 3 uncu maddede belır tılen ozel şartlar aranacaktır 3 — Kadronun Unvanı Sınrfı Derecesı Adedl Aranılan Oğfenlm durumu Aranılan ozel şartlar Muhend s TH 1 Kımya Tuhendısı Kımya yuksek muherıdıs! En az 10 yıl meslekı tecrube ve Ingılızce Almanca dıllerınden bırını bılmek şartı aranacağı gıbı askerlık hızmetını tamamlamış erkek eleman alınacaktır 4 — Yazılı sınav 26 1 1990 gunu saal 1500'te Aksaray merkez ışyerınde yapılacaktır S nava gırmek ısteyenlerın en geç 24 11990 gunu mesaı brtımıne kadar 2 adet 'otograf ve nufus huvıyet cuzdanının aslı ıle bırhkte ıdaremız Aksaray merkez ışyenne şahsen muracaat etmelerı gerekmektedır OZEL BORA SURUCU KURSU 30 dönem kayıtları başlamıştır Okul üskûdar 343 67 82 Kozyatağı: 362 47 33 Maltepe: 352 21 21 Tarabya: 162 08 18 Çağlayan: 146 88 30 Cİmİt '? B a n k a s ı '? Sanat Galerısı Seramık Heykel Sergısı ParmakkapMST TOPRAĞI SEVGILEDIM 2-19 Ocak 1989 Atelye lcadıye Cad 86 Kuzguncuk Sureklı Sergı Tel 342 36 32 SATILIK YUGO- TOPOLINO OTOMOBİL 1985 model 60.000 kın, sarı, peşin 5 milvon Tel 158 76 71 BA\DIRM4 S.S TUR-EL \ API K(K)PF R \TIFLIĞI BAŞK\N1JGL>D41> 3 Kasım 1989 tarıh ve 14133 sayılı 2 Noler kanalıvla yapılan uvarı, bıraktığı adresten gerı donmesı, 16 Kasım 1989 ve 3 12 1989 tarıhınde gazeteyle vaptığımız ılana karşın, koope rauHmıze karşı yukumlüluklerı nı yerıne getırmeyen Ismaıl kAHRAMAN yönetım kurulu muzun4 1 1990 tarıh ve 141 sa vılı kararı ıle uyelıkten ıhraç edılmışlır llanen teblığ ederız PENCERE Gülün Oteki Adı..."Gulun Ötekı Adı" arkadaşımız Mıne G Saulnıer'nm son kıta- bı (Cep Yayınları) Yazar kıtabının temel boyutunu ıkıncı başlık- ta özetlemış "Kathar Şovalyelerı'nden Şeyh Bedreddın Yığıtien- ne. " Türk okurlan Kathar Şovalyelerı'nı tanımazlar, ama Şeyh Bed- reddın'ı bılırler O Bedreddın kı darağacına gıderken Nâzım'ın şıırıyle gulumsemıştır Bedreddın gulumsedı Aydınlandı ıçı gözlerının, dedı — Madem kı bu kerre mağlubuz netsek, neylesek zaıd Bılıyoruz Bedreddın'ı Ya Kathar Şovalyesı kım'? * Uygarlığın tanyerı kolay ağarmadı Insanoğlu ateşı ne zaman buldu? Bılınmıyor Ateş gece ka- ranlığında küçuk bır aydınhktır ama ınsan aklının aydınlanma- sı ıçın tarıh babanın sabrıyla uzun sure beklemek gerekıyordu Karanlığın koyusundan alacasına dönüşmesı ıçın ne kadar sû- re geçtı sorusunu yanıtlamak da güçtür Zifir rengındekı göğün ötesınden berısınden bellı belırsız ışınlarla delınmesı, sonra ka- ranlığın daha da yoğunlaşıp toplumların üstüne çökmesıyle ge- çen yüzyıllar kaç kuşağı toprağa gomdu'' Tanhte orneklerı var, kımı zaman tanyerı ağarır gıbı olmuş, ın- san "gun doğuyor" dıye umutlanmış, sonunda yıkıcı bır düş kı- rıklığına uğramıştır Geçmışın bır evresınde, dın bağnazlığı, dunyanın her yerın- de, bırbırınden ayrı gıbı görünen, ama özde bır sayılan düzen- ler kurmuştu Düzenlerın temel kuralı neydı? Inanacaksın, ta- pacaksın, düşünmeyeceksın, kuşkulanmayacaksın yalnız emır- lerı yerıne getıreceksın, Tanrı adına yeryuzünde egemenlığı elın- de tutan buyurganların kurdukları duzenı, aklın süzgecınden ge- çırmeden benımseyeceksın Kım kı bu duzenı değıştırmeye kalkar, yıne Tanrı adına kattı vacıptır Ooğu'dan Batı'ya, Kuzey'den Güney'e gezegenımızı saran bu düzene -yıne Tanrılar adına- başkaldıranların karanlığı dağrtmak yolunda katkıları büyuktur Batı'da "reform" devınımı "uyanış"ve "aydınlanma" çağlarının belırleyıcısı değıl mı? Luther'ın Roma1 dakı Papa'ya kafa tutması yıne dın adınaydı, dınsel mantığa da- yanıyordu ama, akıl yolunu açmaktan ınsan düşüncesıne kılı- senın kubbesı altında sıcak bır mum yaktı Pekı, Luther'den öncesı yok muydu? Tanhte hep öncüller ve ardıllar vardır Hıçbır olgu, bır oluşu- mun omurgastna eklemlenmeden gerçekleşemez Ayrıca Kathar Şovalyelerı'nı tanıdığımız zaman, ınsanlığın so- yağacında Şeyh Bedreddın'e ne kadar yakın bır dal oiuşturdu- ğunu duşunuyoruz Ikı akımın da karanlığın cellatlarına boğdu- rulması yazgılarındakı benzerlığı vurguluyor Kathar Şövalyelerı kılısenın buyruğuyla odun ateşlerınde ya- kıldılar Bılıyoruz kı tarıhın karanlığında yakılan her ınsan gele- ceğın aydınlığında bır kıvılcım oluşturmuştur ve her kanlı yenıl- gı daha sonrakı dönuşümlerın tohumlarını toprağa serpmıştır • "Gülun Ötekı Adı" bır tarıh kıtabı değıl Insanlığın damarlarında dolaşan özsuyun kaynaklarından bı- rını sıze tanıtan bır öyku ya da roman veya bır başka tur ama kesınlıkle masal değıl, gerçeklığın soylu bır serüvenı Kathar Şövalyelerı'nın Türk okuruna Mıne Saulnıer'run duyar- lı kalemıyle tanıtılması, kıtaba değerını veren ana nıtelıktır Pıre- ne Dağlan'nın kuzeyınden başlayan ınsana donuk bır ınanç akı- mının sosyaJ adaletı ıçeren toplumsal bır duzene dönüşmesı, son- ra da Türkıye nın ovasına, kasabasına ulaşan ruzgârlara karış- ması, tanhte ılgınç sayfalar oluşturuyor Mıne Saulnıer'nm üslu- bunda bıçımlenınce o gunlerı yenıden gundeme getıren bu kı- tap güncelleşıyor Turkıye'de bugün bıle "vıcdan ozgurluğu" ve "sosyal adalet" gündemın bınncıl maddelen değıl mı? BİLKENT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ Öğretim Elemanları Alınacaktır Bılkent Unıversıtesı Iktısadı ve Idarı Bı- lımler Fakultesı'ne, 1990-1991 ogretım yılın- da goreve başlamak uzere aşagıda belırtılen sahalarda, çok 1yı derecede Ingılızce bılen öğretım uyelerı ve öğretım gorevlılerı alına- caktır • Bılgısayar Programlama • Işletme • Hukuk • Medenıyet Tarıhı Başvuru Adresi: Iktisadı ve Idari Bilimler Fakültesi Dekanlığı Bilkent Unıversitesi P.K. 8, Maltepe Ankara - 06572 (Tel. 266 41 37) j İNGİLİZCE DIL KURSU ENGLISH LANGUAGE CENTRE TEK DİLLE YAŞANIR MI? Yeni açılacak olan yoğun, yarı yoğun ve TOEFL sınıflarımıza kayıtlar devam etmektedir. SİZE EN UYGUN OLANINA BİRLİKTE KARAR VERELİM BÜYÜK SÜRMELİ OTELİ KARŞISI GAYRETTEPE 174 28 90-174 28 91 Ehlıyetımı kavbettım Hukumsuzdur DtKMEN UÇARER Surucu belgemı kavbettım Hukumsuzdur SEMA YA AKTAŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle