26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 OCAK 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 TÜSİAD'ın reforaı talebi • İSTANBUL (AA) — Türk Sanayicileri ve tşadamları Derneği CTÜSİAD), Tûrk ekonomisinin dışa açılması karşısında gümrük tarifelerinin ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını belirterek, Gümrük Vergisi tarife sisteminde reform yapılması gerektiğini bildirdi. TÜSÎAD'ın aylık yayın organı Görüş'ün aralık sayısında yer alan yazıda, söz konusu refonnun, ekonominin dışa açılmasını sağlamlaştıracağı ve ekonomiye yeni bir dinamizm kazandıracağı görilşü savunuldu. Taranın sorunlan • ANKARA (Cumhuriyet Bttrosn) — Ziraat Mühendisleri Odası'nın düzenlediği Ziraat Mühendisliği 3. Teknik Kongresi'ne dün sunulan tebliğlerde, tanmda bilgisayar kullanımının, gelişmiş ülkelere göre sımrlı olduğu vurgulanarak, bilgisayardan yararlanma olanaklannın genişletilmesi istendi. Kongrenin ikinci gününde, tohum üretimiyle ilgili sorunlar konusunda şu görüşlere yer verildi: "Ülkenin tohumluk üretimini arttırmak yerine, son yıllarda yabancı çeşit ve tohumluk dışaJımına ağırlık verilmektedir. Yetiştinne yöntemlerimizi iyileştirmeden yabancı tohumluklardan büyük partiler halinde dış alım yapmak, ulusal tohumluk üretimi ve dağıtım sistemimize durgunluk getirmekte ve tanmı dışa bağımlı kılmaktadırT Savunma sanayii • ANKARA (AA) — Türkiye'nin önde gelen savunma sanayii imalatçılan, yabancı kunıcu ortak koşulu aranması nedeniyle "birlik" kurmaktan vazgeçerek, kısa adı "SASAD" olan "Savunma Sanayii lmalatçılar Derneği"ni kurdular. Dernek başkanlığına MKE Genel Müdürii Adnan tğnebekçili getirildi. •'•• • Taşkömürde serbestlik • ANKARA (AA) — Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun iirettiği kömürlerin serbestçe satılmasını öngören yasa tasansı TBMM Başkanlığı'na sunuldu! Tasarı ile 79 sayılı milli korunma suçlarımn affına, milli korunma teşkilatı, sermaye ve fon hesaplannın tasfıyesine ve bazı hükümler ihdasına dair yasada degişiklik yapılıyor. Tasannın gerekçesinde, 233 sayılı kanun hükmünde kararname ile taşkömürü satışlarının serbest bırakıldığı, ancak mevcut yasada yasak bulunduğu için uygulanamadığı bildirüdi. Ete staııdart KKDFde degişiklik • ANKARA (UBA) — Türk Standartlan Enstitüsü'nce hazırlanan kasaplık dana ve keçi etleri standardı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Standart hükümlerinin bir yıl sonra üretim ve satış aşamalannda zorunlu olarak uygulanması gerekiyor. Tanm, Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nca uygulanacak kasaplık dana ve keçi etleri standardında etlerin sınıflandmlması yapılarak piyasaya sunuluş biçimine ilişkin esaslar belirlendi. Buna göre etlerin temiz ve ete zarar vermeyecek bez torbalar içinde piyasaya verilmesi gerekiyor. • ANKARA (AA) — Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'ndan yatınmcılara sağlanan fınansmanla ilgili belge inceleme yetkisi 3 kunım arasında dağıtılıyor. Türkiye Kalkınma Bankası (TKB) yanında yeminli mali müşavirlikler ve valilikler de harcama belgelerini inceleyebilecekler. önümuzdeki günlerde yayımlanması beklenen tebliğe göre, TKB, yeminli mali müşavirlikler veya valiliklerden gelen belgelerle ilgili inceleme sonucuna göre, fondan prim ödemesi yapacak. DİE enflasyon hesabı için "çarşı"ya baktığı gözlüklerini yeniledi Evdeki hesap değiştiDevlet tstatistik Enstitüsü 1978'den beri kullandığı enflasyon hesaplama sistemini rafa kaldırdı. Yılbaşından itibaren kullanılmaya başlanan yeni sisteme, 1987 yılında yapılan ve sonuçlan bu yıl açıklanan "Hane halkı, Gelir ve Tüketim Harcamalan Anketi"nin sonuçlan temel alındı. Yeni endekste, konutla ilgili kira, onanm, yakıt, su, elektrik gibi masrafların ağırlığı ikiye katlanırken, gıda, giyim, sağhk, ulaştırma ve haberleşme giderlerinin payının düştfiğü belirlendi. Endekste geliri 50 bin ile 1 milyon lira arasında değişen ailelerin tüketim alışkanlıklan dikkate alınıyor. ESİN SUNGUR Devlet tstatistik Enstitüsü, enf- lasyon hesabında 1978 yüından bu yana kullandığı endeksi rafa kal- dırarak yeni bir endeks uygulama- ya başladı. Yılbaşından itibaren kullanılmaya başlanan yeni en- deksle hesaplanacak ocak ayı fi- yat aıtışı 4 şubat günü açıklana- cak. 1987 ydı hanehalkı geür ve tü- ketim harcamalan anketinin so- nuçlanna göre çıkanlan endekste; konutla ilgili kira, bakım-onanm, odun-kömür, fuel-oil, su ve elek- trik giderleri gibi harcamalann ağırlığı eskisine göre ikiye katla- nırken gıda, giyim, sağhk, ulaştır- ma ve haberleşme giderlerinin pa- yının düştüğü belirlendi. Endek- sin, ayhk geliri 50 bin lira ile 1 mil- yon lira arasında değişen ailelerin tüketim alışkanlıklan dikkate alı- narak hazırlandığını bildiren Dev- let tstatistik Enstitüsü yetkilileri, Adalardan sermaye gelir bizlere ANKARA (Cumhnriyet Büro- su) — DPT Yabancı Sermaye Başkanı tbrahim Çakır, 1989 yı- lında yabancı sermaye girişlerin- de rekor artışlar olduğunu açık- ladı. Yıl içinde en büyük artış, ada ülkelerinden gelen yabancı serma- ye yatırımı taleplerinde gözlendi. tzin verüen 1 milyar 470 milyon dolarhk yabancı sermayenin 279 milyon doları tngiliz sermayesi. Ibrahim Çakır'ın verdiği bilgi- ye göre yabancı sermaye izinleri yönünden 1989'da tngiltere'nin birinci sıraya yükselmesinde Asil Nadir'in basın sektörüne yaptığı yatırımlar etkili oldu. Çitosan'ın 5 çimento fabrikası ile Aslan Çi- mento'nun Fransız şirketlerine sa- tılması sonucu Fransa da 251 mil- yon 230 bin dolarla ikinci sıraya yükseldi. Bu arada 1989 yılında "kanı para" aklama operasyonları ile ünlü bazı küçük ada ülkelerinden de Türkiye'ye yabancı sermaye geldiği saptandı. Buna göre, Cay- man Adalan'ndan iki ayn izin belgesi ile 1 milyon dolarhk ya- bancı sermayeye izin veriürken, Jersey Adalan'ndan 3 milyon 930 bin dolarhk iki ayn yabancı ser- maye yatınmına izin verildi. 1989 yılında izin verilen 1 milyar 470 milyon 460 bin dolarhk yabancı sermaye yatırımınm 901 milyon dolarhk bölümünün imalat sana- yii sektörüne, 9.8 milyon dolar- hk bölümünün tanm sektörüne, 10.6 milyon dolarhk bölümünün madencilik sektörüne, 549 milyon dolarhk bölümünün de hizmetler sektörüne yönelik olduğu görül- dü. bu gehr grubundakilerin ellerine geçen paranın yüzde 60'ını bann- ma ve beslenmek için ayırdıklan- nı, geriye kalanın yansını da giyim ve ev eşyası almak için kullandık- lanm söylediler. Yılbaşından itibaren kullanıl- maya başlanan yeni endeksle ilgili olarak açıklama yapan DtE Baş- kanı Orhan Güvenen, endeksin kapsamında degişiklik yapıldığı- m beürterek bu değişiklikleri şöyle sıraladı: "— Endekse giren madde sayı- sı 25Tden 34Tye çıkanlarak gün- cd ihü'yaç maddeierinin de enflas- yon hesabına girmesi saglandı. — Hanehalkı tuketid anketinin uygnlandığı yer sayısı 40'un 5O'ye çıkanhrken, endeks için fiyat der- lenecek olan yer sayısı 40'tan 33'e düşünildü. Böylece daha derli toplu bilgi akışı sağlanmış oldu. — Akşveriş yapılan yerin, fiyat dı. Bundan sonra maddenin oite- liğine ve bolgenin özelliğine göre pazardan veya manavdan alınan fiyafin agırogı değişecek. Bazı bol- gelerde çogunhık pazardan alışve- riş yapıyorsa pazar fiyatının ağır- lığı fazla olacak. manavdan yapı- yorsa manavın fazla olacak. — Daha önce endeksin haar- lanmasında coğrafi bölgelere gö- re basit aritmetik ortalama alınır- ken, artık nıifnsa göre ağııiıklan- dırma yapılacak." Enflasyon hesabına esas olacak yeni endeksin 1978'den 1987'ye kadar geçen sürede hanehalkının gelirinde gözlenen artışa bağh ola- rak değişliğini anlatan Güvenen, konutla ilgili harcamalann kişile- rin daha kaliteli bir yaşama yönel- meleri nedeniyle yükseldiğini sa- vundu. DtE Başkanı, "Bu da ga- yet doğal, gelirieri artınca daha liiks, daha geniş metrekarede yaşıyorlar" dedi. Yeni endeksin Avnıpa Topluluğu standartlanna yaklaştığını, ancak eşitlenmenin 1994 yılında yapılacak değişiklikk gerçekleşeceğini anlatan Güvenen, yeni endeksle hesaplanacak enf- lasyonun eskisine göre daha yük- sek olup olmayacağına dair soru- yu, "Bunu söylemek çok zor. Ko- nutla ilgili harcamalann ağırhğı- nın artması belki de aksine etki yapar. Önemli olan gerçeği mini- mum hatayia vermektir" biçimin- de yanıtladı. 50 bin-1 milyon arası gelirülerin harcamalan 1M7 Gıda 32 42 Giyim 12 14 Ev esyabn 13 13 Kişısel bakım . 2 2.8 Ulaştırma-Haberleşme 7 8 Sağhk Hızmetteri . ... 2.. 2.2 Kültür-eğıtım-eğlence .. 4 . . 3 Konut 28 15 1M-1M 1989un TV 1 reklam harcamalarında ilk 10 (TL) 1. Günayoın Gazetesı 2. Ziraat Bankası 3. Sabah Gazetesı 4. Tan Gazetesi 5 Güneş Gazetesı 6 MiUryet Gazetesı 7. Hûrnyet Gazetesı 8. Halkbank 9. Sümerbank 10. Iş Bankası 6.895 941 000 5.245.208.000 4.690 244 000 3.983 052 000 3 784 120 000 3 472 843.000 3.289.994.000 3 283 012.000 3 259.974.000 3 193 202.000 T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER Taksiti öde, mali alama!Ön ödemeli taksitli satışlarda, satıcmın mali geç ya da eksik teslim etmesinin ciddi bir müeyyidesi yok. Keşke satıcı mali vaat ettiği tarihte teslim etmezse, tüketicinin de senetleri ödememe hakkı doğsaydı... 1989un basın reklam harcamalarında ilk 10 (TL) 1. Ziraat Bankası 2. Toplu Konut İdaresı 3. Emlak Bankası 4. Vestel TV-Video 5. Mariboro 6. AltınyıMız Kumaş 7 Hûrpa 8. Milli Piyango 9. Barclay 10. Beymen 3.972 254 000 2.601 473.000 2.533.350.000 2.433 573 000 2.257 843 000 2.180.774.000 2.052.881.000 1.856 499 000 1.694.402 000 1.686.649.000 I! I 89'da reklama 618 milyar Ekonomi Servisi — 1989 yüında toplam reklam harcamalan 618 milyar 762 milyon 521 bin lira olarak gerçekleşti. Reklamlann yüzde 98'i basma ve TV-l'e verildi. Bileşim Piyasa Araştırma Merkezi'nin belirlemelerine göre reklama yapılan harcamalardan en büyük payı basın aldı. Basında yapılan reklam harcamalan, 315 milyar 486 milyon 499 bin lira ile toplam harcamalann yüzde 51'ini buldu. tkinci sırayı alan TV-l'in reklam harcamalanndan aldığı pay 293 milyar 69 milyon 292 bin lira oldu. Bu payla TV-1 toplam harcamalann yüzde 47.4'unU kendine çekmiş oldu. TV-2, TV-3, GAP TV ve radyonun reklam harcamalanndan aldığı pay yüzde 1.6 dttzeyinde kaldı. 1989 yılında televizyona en fazla gıda sektörüne ait reklamlar veriürken, basında en çok finansman sektörüne ait reklamlar yayımlandı. Bileşimin tespitlerine göre, 1989'da TV'de yayımlanan reklamlardan en fazla harcama yapan Uk on urün ya da hizmetin altısını gazeteler oluşturdu. TV'de en çok reklam harcamasını Günaydın Gazetesi yaptı. Bu hafta konumuz yine ön ödemeli taksitli sa- tışlar. Sakın "bu konu da kabak tadı verdi" de- meyin. Çünkü gündeme getirdiğimiz konular, si- zin yazdığımz mektuplardan oluşuyor. Konula- n sizler belirliyorsunuz. Adından da anlaşılacağı gibi ön ödemeli tak- sitli satışlarda tüketicinin mal bedelinin bir bö- lümünü ayhk taksitler halinde ödedikten sonra mala sahip olması gerekiyor. Ama tüketici im- zaladığı sözleşme gereği vaadini yerine getirdiği halde, satıcı getirmeyebiliyor ve mali bazen geç, bazen de hem geç, hem de vaat ettiği marka ve kaliteden daha farkh bir mal vererek, zaman za- man da bazı parçalannı eksik teslim ederek tü- keticiyi mağdur edebiliyor. Aşağıdaki örneklerde de görebileceğiniz gibi hem vaat edilen tarihten bir ay geç teslim edi- len, hem de 2 hoparlörü ve uzaktan kumandası eksik mOzik setleri mi istersiniz, yoksa hem 2 ay geç hem de Frigidaire marka yerine tekerlekle- rinde Türk mali yazan sobalar mı... Bu arada tes- lim tarihi üzerinden 3 ay geçtiği halde sobasını alamayanlar da cabası. Biz diyoruz ki madem alıcı ile satıcı arasında karşılıkh vaatlere daya- nan bir sözleşme imza- lanıyor, o halde sözleş- meyle beraber senetleri imzalayan tüketicinin de bazı hakları olmalı. Eğer tüketici kendisine vaat edilen tarihte malı- nı alamıyorsa, senetleri de ödememe hakkı doğ- malı. Yani tüketici vaa- dinde durmayan fınna- yı finanse etmeyi sür- dürmemeh. Bu nasıl sağlanır? örneğin mahn teslim tarihi gelip de mah teslim edilmeyen tüketicinin senetlerinin geri kalan bölümü, ma- h teslim ahncaya kadar otomatikman ertelene- bilir ve ancak "tes- lim akhm" imzasından sonra senet ödemelerine yeniden devam edilebilir. Böyle bir sistem geti- rilse, sanırız geç tesliraler büyük çapta önle- nebilir. ön ödemeli satışlann yasal dayanağı Merkez Bankası'nın bir tebligi. 13 ve 20 aralık tarihle- rinde bu köşeden aynı konuyu gündeme getirdik- ten sonra Merkez Bankası yetkililerinin de teb- liğde tüketici aleyhine var olan yasal boşluğu gi- dermek üzere ciddi bir çahşma yaptıklannı se- vinçle öğrendik. Bu çalışmanın en kısa zaman- da son şekhni alacağını umuyor ve sözü ön öde- meli taksitli satışlardan cam yanan okurlarımı- za bırakıyoruz. • H t w geç, h«aı d e kallteslz — MİL- PA'run Amerikan mali Frigidaire mar^ka katali- tik soba kampanyasına katıldun. llanda soba için peşin fiyatına 8 taksitte toplam 440 bin lira öde- necegi ve sobanın ekimde teslim edileceği belir- tiliyordu. Gerekli parayı yatınp beklemeye baş- ladım. Ama ekimde vaat edilen soba 15 aralıkta geldi. Bu arada hem 4 taksiti zaten yatırmıştım. Yani taksitin cazibesi kaybolmuş oldu. Aynca kısa girmeden hafif soğuklarda yakmayı plan- ladığım soba, o işe de yaramadan gelecek son- bahan beklemeye koyuldu. tş bununla kalsaiyi... Dahası var. Gelen sobanın ambalajı açıktı. tçin- den cıkan soba ise orijinal Frigidaire yerine kü- çük atölyelerde fason olarak yaptınlan kötü bir taklitti. ön panel çok ince ve çökmüş, boyalar yoluk, pul pul atmış, gövdeyi yapan sac çok in- ce ve o kadar kötüydü ki, dıştan dalga dalga si- yahhğı belli oluyordu. Yürüyen ayaklann biri kı- nktı ve üzerinde Türk mah ibaresi bulunuyor- du. Aynı markanın orijinalini gördüğüm ve şu an bir yakınım da kullandığı için soba gözümde daha bir sıntıyordu. Kısacası ben bu olayda kan- dırümıştım. Aslında çok dikkatliyimdir ve bu tür bir şey başıma ilk kez geliyor. Çünkü pazarlayı- a fkmanın ciddi bir gazetenin yan kuruluşu ol- masına güvendim. Şimdi ben ne yapabilirim? Standartlara uygunluğundan kuşku duyduğum bu sobayı, içine bomba gibi bir tüpgaz koyup yakmaya cesaret edemem. Hakkımı nasıl araya- bilirim? (Adı bizde saklı bir çocuk doktorn okurumuz-KONYA) • Hvparlörleri y«Ua kaUuı Miizlk setl — MtLPA'mn kampanyasına katılarak Loewe LS-U 300 marka müzik setine yazıldım. Malın teslim tarihi kasımdı. 5 aralık tarihinde müzik seti Milas ambanna geldi. Fakat setin 2 adet hoparlörü ve uzaktan kumandası yoktn. Bu- nun üzerine ben kolileri ambardan teslim alma- dım ve durumu hemen mektupla MİLPA'ya bil- dirdim. Ama cevap vermediler. Bunun üzerine sık sık telefonla aradım, ama hiç kimse net bir cevap vermiyor. Sanki beni oyalıyorlar. Müzik seti kasımda teslimdi. Aralık ayı bitiyor, ama müzik setini hâlâ tam olarak teslim alamadım. MtLPA'daki müşteri numaram 66418. Ben her türlü çabayı harca- dım ve sonuç alamadığı- ma göre siz sorunumla ilgilenirseniz sevinirim. (OSMAN ÎŞDEN- MUĞLA-20 Aralık 1989) • Nttzifc setl gel> •tedl, ktregla pareaları eksik — MtLPA'mn açmış bulunduğu ve kasım 1989'da teshm etmeyi vaat ettiği kampanyaya MD-10S Fakon midi müzik setini almak için katıldım. Ancak fatu- ram geldiği halde hâlâ müzik setim gelmedi. Daha önce de eşim, Gü- naydın Pazarlama'nın kondisyon aletleri kam- panyasına kaülmıştj. tlk taksiti yabrdıktan tam 2 ay sonra küreğimiz geldi, oysa katıldığımız kampanya "nemen tesüm"di. Kürek 2 ay geç gel- mekle kalmadı, parçalan eksikti, aynca başka küreklere ait olduğunu sandığımız malzemeler vardı. Daha sonra bu parçalann yerine, kulla- nılmış ve eski parçalar geldi. Kürekle birlikte ve- rileceği vaat edilen kitap ise gelmedi. Bu gazete- lerin kurduğu pazarlama şirketlerini kimse de- netiemiyor mu) (AYTEN SÜMER-ANKARA) • Kıs b i t i y o r , s*ba h â l â y « k — MtL- PA'mn ve diğer gazetelerin pazarlama şirketle- rinin düzenledikleri kampanyalar hakkında oku- duğum ve dinlediğim olumsuzluklara maalesef kulaklanmı tıkadım ve biraz da ithal mah olma- sma kanarakekim 1989'da MtLPA'mn "Kış Ge- liyor" kampanyasına katıldım. Almak istediğim şey, "Frigidaire" marka katalitik sobaydı. Ama aradan neredeyse 3 ay geçti, ben hâlâ sobamı ala- bümiş değüim. MtLPA'ya defalarca mektup yaz- dım, ama tek bir yanıt alamadım. Birkaç kez de telefon etmeyi denedim. Santral memuru "bek- leyin, ilgili servise baglayayım" falan diyerek at- lattı ve beni kimseyle göruşturmeden telefon ka- pandı. Ekira ayında teslim edilmesi gereken so- ba hâlâ ortada yok, ama faturası geldi ve ben de hâlâ taksit odemeyi sürdürüyorum. Son çare olarak bu ay sonu tstanbul'a gidecek bir arka- daşıma vekâletname vererek getirtmeyi deneye- ceğırn. (HASAN ŞAHİN-MARDİN-21 Aralık 1989) ElektmnikCihazlarlmalatçılarDemeğL- 90 ve 91 elektroniğin altın yılları olacak Maliyeciler ter döktü Ekonomi Servisi — 1989 yılını üretim artışlanyla kapatan Türk Elektronik Sanayii, 1990 ve 1991 yülannı "altın yıllar" olarak ni- teliyor. Elektronik Cihazlar tma- latçılan Derneği Başkanı Maral ötekin'in basına yaptığı yazılı açıklamada, 1989 yüında TV üre- timinin yüzde 40, video üretimi- nin yüzde 12 artış gösterdiği be- lirtildi. Açıklamada, 1989 yılında 1 milyon 125 bin 965 adet TV üre- tildiği ve bunun yaklaşık 400 bin adedinin ihraç edildiği bildirildi. Bu verilere göre ihracatta yüzde 60, iç pazarda yüzde 30 artış kay- deden TV üretiminin 1990 yılın- da 1.5 milyona ulaşması bekleni- yor. 1990 ve 1991 yûlarını Türk Elektronik Sanayii'nin "altın yıllan" olarak niteleyen Maral öztekin, bunun nedenlerini de ih- racat miktarının ve iç pazar tale- binin artması olarak iki ana baş- lıkta topluyor: "Avnıpa pazan için Türkiye, Uzakdoğu ulkeleri- ne karşı alternatif bir kaynak ol- muştur. Turldye'den ithal etükleri elektronik cihazlar için gumruk ödemeyen Avrupah alıcılar, bu şe- Idlde yüzde 14'lük bir avantaj el- de etmekledirler. Aynca Türki- ye'nin Avnıpa'ya yalunlıgı nak- liyede hem zaman kazandırraak- ta hem de maliyet düşüklüğü sag- lamaktadır. Türk Elektronik Sa- na>ü, 1990 yılmda AT nlkeleri TV talebinin yüzde 5'ini karşılamayı kendine hedef almıştır. Ote yan- dan köylerdeki elektrifikas>on oramnın ve TRT'nin kanal sayı- sının artması da iç pazarda TV alışlannı arttınnakta, TV yenile- me talebini harekete gecirmekte- dir." Maral Öztekin'in açıklamasın- da, 1989 yılında TV fiyatlannın yüzde 34 arttığı ve bu rakamın ilan edilen enflasyon rakamımn yarısı kadar olduğu vurgulandı. Açıklamada, 1989 yüında video üretirainin de yüzde 12'hk artışla 102 bin 123 adede ulaştıgı belir- tildi. TRT kanal sayısının artnıa- sının video talebini düşurmesiyle 1990 yılında video uretiminin 90-100 bin civarında olması bek- leniyor. Audio uretiminin ise ön- ceki yıla oranla yüzde 108 arttı- ğı, ancak iç pazar üretiminde bir düşüşün yaşandığı vurgulamyor. 1989 yüı üretim rakamımn 500 bin adedini küçük el radyosu ıh- racatı oluşturuyor. Maral Öztekin, 1990 yüına bü- yük umutlarla giren sektörün baş- hca sorunlannı da şöyle özetliyor: "Halen satış fiyatının yüzde 8-12'sini TRT bandrol ucreti oluş- tunnaktadır. TRT bandrol ücre- ti yüzde olarak degil, mutlak ra- kam olarak tespit edilmeli ve tah- silinde iıreticiler devreden çıkar- tılmalıdır. Şu anda TV'den yüz- de 15 KDV alınmaktadır. KDV oranı yüzde 10'a indirilmelidir. Gümrük hattı dışı mağazalar sek- töriimıiz için ciddi bir rakip ol- maktadır. Nakit ahşlar bu paza- ra kaydığından. sektörumuzdeki vadeli satışlann vadesinin ve mik- (arının artması. protestolan ve tahsil kayıplanm arttırmıştır." KDV uygnlamasının beş yaşım doldurması dolayısıyla Istanbul'da bir sempozyum düzenleyen Maliye, şov haline dönüştünneyi tasarladığı toplantıda, vergi sistemine getirilen eleştiriler yüzünden ter döktü. Ekonomi Servisi — Maliyeciler, Uluslararası Katma Değer Vergi- f: Sempozyumu'nda KDV şovu yerine, vergi savunması yapmak zorunda kaldı. Sempozyumda, üniversite öğretim üyelerinin ver- gi yükü ile ilgili sorulan Mahye ve Gümrük Bakanhğı yetkililerini terletti. Katılacağı belirtildiği halde, ha- va muhalefeti nedeniyle Ankara1 dan tstanbul'a gelemeyen Cum- hurbaşkanı Turgut Özal ve Mali- ye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pak- demirii'nin yokluğu, sempozyuma ilk gölgeyi düşürdü. Maliye Ba- kanhğı Gelirler Genel Mudurlü- ğü'nün başanh bir uygulama ola- rak beşinci yüını kutlarken şov ha- line dönüştürmeyi planladığı Ta- rabya Oteli'ndeki KDV Sempoz- yumu'nda konuklann sorulan maliyecilerin planını bozdu. Üni- versite öğretim üyelerinin, Türk vergi sisteminde yükün sabit ge- lirliler üzerinde kalması, sermaye- nin vergilendirilmemesi ve kaçak- ların önlenememesi biçimindeki eleştirilerine Maliye ve Gümrük Bakanhğı Gelirler Genel Müdurü Altan Tufan yanıt verdi. Üniversite hocalannın dolaylı ve dolaysız vergi konusundaki eleştirilerinin 1950'lerden kalma fikirler olduğunu belirten Tufan, vergi yukünün ücretlilerin üzerin- de olmadığını savundu. "Hocala- nmızın göklere çıkardığı 1970'li yıllarda ücretlilerin vergi yükü da- ha fadaydı" diyen Tufan şöyle ko- nuştu: "1980'de Uk 2 bin 500 lira- lık dilimin vergisi yüzde 10, ikin- ci 2 bin 500 liranın vergisi yüzde 15'ti. Şimdi 1990 yıhnda 8 mil>on Iiradan yüzde 25 vergi alıyoruz. Bir de vergi iadesi gibi mükemmel işleyen bir sistem var. 1980'den bu- güne kadar geçen sürede hem ver- gi dilimlerini yukselterek hem de vergi oranlarını düşürerek ücret- lilerin yükünü azalttık. 1980de toplam gelir vergisi içinde ücret- lilerin payı yüzde 65 iken, geçen yıl yüzde 5O'lere düştü. Kalen ge- lir vergisinin yüzde 15'ioi beyan- namelilerden, yuzde 35'ini de di- ğer gelirlerden stopajla topluyo- mz." NE NEREDK KACA? Melamin cam gibi parlak olıııab Melaminin üzerine lemalit adı verilen bir tabaka sürülür. Bu tabakaya dikkat etmeli. Kullanırken mümkün olduğu kadar çizmemeye özen göstermeli. Çizik yerler saranr, kir barındınr. Kalm olanları makbuldür. FAXÇOK HIZLI M R t n e y B o w e s G0NP*»S ST.134 3A 56 »161 22 »»13217 61 ANK. 1363965 • 137 25 65 211 22K1S Gö^sünuzde sğrı ve yanma varsa Yokuf ve merdiven çıkarken ağnlar artıyorsa Kalbinizi kontrol ettlrlniz Muayene, Teçhiı, Tedavi, Kontrol Lsboratuvar, Rontgen 175 12 44/45 • 148 58 66 Ekonomi Servisi — Orta ve ait gelir grubunun mutfak eşyası me- laminin fiyatlan 1000 lira ile 19 bin lira arasında değişiyor. Bazı yetkihler, melamine olan talebin azaldığını belirtirken, bazılan ise melamini belirli bir kesimin aldı- ğını ve talebin düşmediğini savu- nuyorlar. Melaminin porselen ve cam gi- bi sağlıklı olmadığı belirtiliyor. Yetkililerin melamin alacaklara önerileri ise şöyle: • Melaminin üzerine lemalit adı verilen şeffaf bir tabaka sürülor. Bu tabakaya dikkat etmeli. Bu ol- madığı takdirde, yüzey kir tutar, mikroplar için elverişli bir ortam hazırlanır. Bu tabakanın olup ol- madığı da parlaklığından ve kay- ganhğından anlaşıhr. Lemaliüi melaminler cam gibi parlak vc kaygan olur. Bu tabaka çok önemlidir, lemalitsiz olanlar sağ- lıksızdır. • Melaminin kalın olanları makbuldür. • Alırken çatlağının, kınğının olnp olmadığına dikkat etmeli. • Melaminin uzerindeki desen- ler kabank ohnamah. Alırken elle yüzeyi kontrol edihneh'. Herhan- gi bir kabankhk olup olmadığına bakıhnah. Kabank olan yerler za- manla kir kaplanabilir. • Kullanırken mümkün olduğn kadar çizmemeye dikkat etmeli. Çizik yerler zamanla saranr, kir banndınr. • Melamin kırılmaz dense de kınhr. İstanbul'da melamin fivatları (TL) Duz yemek taba^ı Çuloır yemek tabajı KayıkBtak Pasta tabajı Kûvet (Kap ser 11 Tepsı Kâse Şekefiık 4 300-7 500 4.300-7 500 2.300-18 800 33004 900 6 300-11 500 8 000-11200 2.200-11.000 - ftafctaanS. 1500-4.400 1 500-4 500 1 000-7.000 2500 3 500-4 500 4000-8 000 1.350-5 750 3 500 1500-1650 1 000 1.000-2 500 2300 - 2 500-4 000 1 000-3 000 1.500 2.700-3.000 1500-2.200 1000-3 500 1 150-1.250 45OM0O0 4 500-7 500 1 250-3 500 2.500-3 500 K$İKTA$ Sapmaz'a tahliye tstanbul Haber Servisi — Bir süre önce Halk Bankası'nın çeşiüi şubelerinden, kendi düzenledikleri havalelerle 181 milyon lira para çekılmesi olayına kanştığı savıy- la tutuklanan tşadamı Adnan Sapmaz, Asliye Ceza Mahkeme- si'nden sonra Ağır Ceza Mahke- mesi'nin de görevsizlik karan ver- mesi üzerine serbest bırakıldı. Sorgulannda suçlamalan kabul etmeyen Sapmaz ve diğer sanık- lann hangi mahkemede yargılana- cağına Yargıtay'ca karar verile- cek. Saıuklar Adnan Sapmaz ile Halk Bankası Erenköy ŞubesfŞef Yardımcısı tlısan Turkmen, şar- kıcı Gökben'in eski kocası Kaya Mutlu ve Süleyman Acar'ın geçen ekim ayında tutuklanmalanndan sonra haklannda dolandıncıhk- tan açılan davanın görülmesine tstanbul 1. Asliye Ceza Mahke- mesi'nde başlanmıştı. Mahkeme sorgulamalar sonrasmda olayın daha ağır ceza gerektiren zimmet sucuna girdiğini belirterek görev- sizlik karan vermişti. TUm samklann hazır bulundu- ğu önceki günkü duruşmada ise samklar eski ifadelerini yineleye- rek suçlamalan kabul etmediler. Asliye Ceza Mahkemesi'nde aü- nan ifadesinin aynen geçerli oldu- ğunu belirten işadamı Adnan Sap- maz, savcıhk ıddianamesinde ilen sürülen olaylar ve suçlamalarla il- gisi bulunmadığım belirtti ve talı- liyesini istedi. Diğer sanık Kaya Mutlu ise sanıklardan Süleyman Acar'ı suçlayarak, "Kendisi be- nim arazimi kiralamak istiyordn. Para temin ettikten sonra beni arayıp buluşmamızı istedi. Ran- devu yerine gittiğimde iki polisle kaışdaştım" dedi. Mutlu, kendisine işkence ya- pan polislerden ve Süleyman Acar'dan davacı olduğunu söyle- di. Süleyman Acar ise paraya ge- reksinimi olduğu bir zamanda Ka- ya Mutlu'nun kendisine bankalar- dan havale cekmesi karşısında ko- misyon verme tekhfinde bulundu- ğunu, bunun üzerine de kendisi- nin bankalaıdan para çektiğini anlattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle