Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 Gözde KILIÇYAŞIN TUSAM Balkan Araştırmaları Masası gyasin@tusam.net Irkçı ATAKA partisi başarısız… BİRLEŞTİRİCİ ROL C S TRATEJİ Üçüncü Dalga demokrasilerinden olan Bulgaristan’da uygulanan "başkanlı parlamenter sistem" klasik parlamenter sistem özelliklerini taşıyor ancak parlamenter sistemden farklı olarak devlet başkanı halk tarafından seçiliyor. Ne var ki seçilmiş devlet başkanının sınırlı yetkileri sembolik düzeyde kalıyor. Sembolik yetkilerle donatılmış bir devlet başkanının halk tarafından seçilerek göreve getirilmesi sistemi gereksiz yere çifte meşruiyet sorununa götürüyorsa da bunun Bulgaristan’ın tarih ve toplumsal yapısının bir sonucu olduğunu söylemek mümkün. Yetkisiz bir devlet başkanının gereksiz bir meşrulukla donatılmış olmasını, devlet aklına kazınmış tehlikelere karşı devletin devamını ve milletin birliğini sağlayabilecek partiler üstü, yüksek bir uzlaştırıcıya duyulan ihtiyaçla ilgili görmek gerekir. Nitekim Bulgaristan Anayasası’na göre cumhurbaşkanı "milletin birliğini" dolayısıyla da devletin sürekliliğini sembolize eder. Cumhurbaşkanlığının birleştirici rolü gereği azınlıkları açıkça dışlayan ve "ötekileştiren" bir ismin 2006 seçimlerinde devre dışı bırakılmış olmasını Bulgaristan için önemli bir başarı olarak değerlendirmek gerekir. üstakbel AB üyesi Bulgaristan, cumhurbaşkanını geçtiğimiz hafta belirledi. Resmi olmayan sonuçlara göre Georgi Privanov 29 Ekim’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda geçerli oyların yüzde 78’ini alarak bir kez daha devlet başkanlığına seçildi. 22 Ekim’de yapılan seçimlerde 6 milyon 446 bin kayıtlı seçmenin yalnızca yüzde 42.51’inin sandığa gitmesi nedeniyle yüzde 50’lik baraj sistemi gereğince en fazla oy alan ilk iki aday için ikinci tura gidilmişti. Seçimlerin ikinci tura kalması beklenen bir gelişme olsa da merkez sağ partilerinin adayı olan Anayasa Mahkemesi Başkanı Nedelço Berenov’un sandıktan üçüncü çıkması ezberi bozdu. 1989’dan bu yana sağ ve sol adayların yarıştığı seçimlerde bu kez ikinci turda sürpriz bir isim Privanov’a karşı yarıştı. Bulgaristan’da cumhurbaşkanlığı makamı simgesel ve sınırlı yetkilerine rağmen hem kurumların hızlı işleyişi hem de ülkenin uluslararası itibarı açısından önemli. Ocak 2007’de AB üyesi olacak bir ülkede kimin devlet başkanı olacağı da Bulgaristan’ın prestiji ile doğrudan ilgiliydi. Bu nedenle de uluslararası toplumun ve AB’nin gözü seçimlerdeydi. ATAKA’nın lideri Volen Siderov en çok oy alan iki adaydan birisi olduğu için seçimlerin ikinci turunda Privanov’a rakip oldu. Sağın güçlü bir aday gösterememesi nedeniyle çekişme ATAKA ile solun adayı Privanov arasında gerçekleşti. Bu nedenle ikinci turda sağ kanattaki partilerin Siderov’u destekleme ihtimali gündeme geldi. Ancak sağ partiler Bulgaristan’ın geleceğini tercih M Bulgaristan’da sağduyu kazandı Bulgaristan’daki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ırkçı ATAKA partisi lideri Siderov ile Sosyalist Privanov arasında yaşandı. Yarışı gerçekçi yaklaşımlar sergileyen Privanov’un kazanması Türk kökenlileri de rahatlattı. İKİNCİ PRİVANOV DÖNEMİ ettiklerini açıklayarak ATAKA’ya destek vermelerinin söz konusu olamayacağını açıkladılar. Nitekim ılımlı siyaseti ile tanınan Privanov her kesimden destek alarak ipi göğüsledi. Siderov’un oy oranında ise ilk tura göre önemli bir artış gözlenmedi. Privanov üzerindeki güçlü uzlaşma ATAKA’nın uluslararası toplumda yarattığı endişeyi giderecek nitelikteydi. IRKÇI ATAKA TEHDİDİ ATAKA’nın ırkçı söylemlerle hazırlandığı son parlamento seçimlerinde yüzde 8.75 oy oranıyla dördüncü parti olması seçim çevrelerinde şaşkınlıkla karşılanmıştı. Türklere karşı soykırıma varan ağır politikalar izleyen Jivkov’u deviren Bulgaristan azınlıklar konusundaki uluslararası itibarını yakın zamana kadar anca düzeltebilmişken ATAKA’nın aldığı destek ciddi bir endişe yarattı. Bulgaristan siyasi çevrelerinde tepki oyları olarak değerlendirilse de bazı çevrelerde Türk düşmanlığının eskisi gibi sürdüğü kesin. Bulgaristan’da düşüşe geçen merkez sağ partilerin açtığı boşluğu alternatif arayan insanlar için Siderov doldurdu. Ancak sosyalist sistem sonrası beklentilerin karşılanmaması milliyetçiliğin yükselişe geçmesine ve yabancı düşmanlığının artmasına da sebep oldu. Türklerin partisi olarak anılan Hak ve Özgürlükler Partisi’nin (HÖH) bugün 34 milletvekili, bir başbakan yardımcısı, 37 bakan yardımcısı, 6 vali ve yüzlerce üst düzey bürokratının olması da Türk aleyhtarı söylemleri bulunan ATAKA’nın bulduğu desteği arttırdı. Nitekim Siderov’un "Bulgaristan’da Bulgar olarak yaşamanın prestiji kaybolmuştur, prestij sahibi olmak için suçlu, eşcinsel ve Çingene olmak lazım" sözleri de durumu özetler vaziyette. Siderov politikasını Türk ve diğer etnik grupları sürerek saf Bulgar ırkı yaratmak üzerine kurguluyor. Pis ve tembel olarak nitelendirdiği Çingenelerden sabun yapılması gerektiği yönündeki sözleri ise tüyler ürpertici. Kara ve tren yolu gibi büyük projeleri Türkler ve Çingeneleri çalıştırarak tamamlamayı, Trakya taşınmazları için Türkiye’ye 10 milyar dolar tazminat ödettirmeyi planlayan ve Türkleri mecliste değil kara saban başında görmek istediklerini vurgulayan Siderov sandığa gömüldü. Çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu HÖH başından beri Privanov’ı destekliyor. Bulgaristan Türkleri oylarını ırkçılığa karşı kullanarak Privanov’a önemli bir destek vermiş oldu. Türkiye’de de çifte vatandaşların yoğun yaşadığı bölgelerde toplam 43 sandık açıldı ve oyların 28.621’i yani yüzde 94,9’u Privanov’a gitti. Privanov Ağustos 1990’da Jelü Jelev, 1996’da da Petar Stoyanov cumhurbaşkanı olmuştu. Her iki cumhurbaşkanı da reformist kanattan geliyordu. Sosyalist Parti’nin adayı Privanov, 2001’de yüzde 53.3 oranındaki oyla Bulgaristan’ın üçüncü cumhurbaşkanı olduğunda cumhurbaşkanı seçilen ilk eski komünist oldu. Gerçi Bulgar Komünist Partisi adını 1990’da Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) olarak değiştirmişti ve partinin başına geçen Privanov da BSP’yi Avrupa standartlarında bir sosyal demokrat partiye dönüştürmeye çalışıyordu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "Sizin tarafınızdayım" sloganıyla toplumsal konulara vurgu yapan Privanov, yine 2001’deki parlamento seçimlerinde kendi partisinin aldığı oyun iki katına ulaşmıştı. Bugün, bir kez daha aynı görev için seçilen 49 yaşındaki Privanov’un 2006 seçimlerinde aldığı yüksek orandaki oyun "siyasi değil kişisel bir başarı" olarak değerlendirilmesinin nedeni de bu. Çünkü 2005 parlamento seçimlerinde de BSP sadece yüzde 34 oranında oy alarak üçlü bir koalisyon kurmak durumunda kalmıştı. Privanov, seçim öncesinde söz verdiği gibi hem hükümetle uyum içinde çalıştı hem de tüm Bulgaristan’ın devlet başkanı oldu. Hatta 2005’deki parlamento seçimleri sonrasında kurulan hükümette HÖH’ün de koalisyona alınması konusunda ısrarcı davranarak HÖH’ün bugün iktidar ortağı olmasına destek verdi. Geniş çevreleri birleştirmeyi başaran Privanov, 2006 cumhurbaşkanlığı seçimlerine de "ulusal bütünlüğü" sağlama sözü ile girdi ve Bulgaristan’ın ikinci defa aynı görev için seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. Sağ partilerin geleneksel seçmenlerinin bu kez Sosyalist Privanov’u desteklemesi de "ulusal lider" olmayı becerebildiğini gösteriyor. Öte yandan Başbakan Stanişev’in belirttiği gibi "Privanov Bulgaristan vatandaşlarının AB yanlısı seçimi" oldu. Bulgaristan Türkleri, kâbus niteliğindeki ATAKA’ya karşı Privanov’u desteklerken sandıkta seçim öncesi verilen sözleri de değerlendirdi. Nitekim Privanov, Bulgaristan Türklerinin Bulgaristan’ın asli vatandaşları olduğunu vurgulayarak onların özgürlüklerine sahip çıkacağını, eğitim ve diğer alanlarda yaşadıkları sorunların çözümünde destek vereceğini açıklamıştı. Elbette ki en önemlisi "Bulgaristan’da etnik ve dini huzursuzluk çıkarılarak tek bir damla kanın dahi dökülmesine izin vermeyiz" sözüydü. Privanov’un seçim başarısı Bulgaristan siyasetinde Sosyalistlerin dolayısıyla mevcut hükümetin gücünü arttıracağına göre azınlıklar konusunda daha ilerici adımların atılmasını beklemek de yanlış olmayacaktır.