25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
SON ARAŞTIRMALAR oo •o f \M ELMA VE BUĞDAYIN GEN HARİTASI ÇÖZÜLDÜ İtalyan genetikçi Riccatdo Velasco ilc ça- lışan araştırmacılar "Golden Dclicius" cinsi el- manın, Briscol Ünivcrsitesi, Liverpol Üniversitesi ve John-lnnes Merkezi bilim insanlan ise buğdayın gen haritasını çözdüler. (Natuıe Genetics). İlk ke: 4000 yıl öncc Yakındoğu'da yetişcirilen elma, yaklaşık 742 milyon baz çiftine sahip. İnsan DNA'sı 3 mil- yar baz çiftinden oluşuyor. Araştınnacılar elma kalıtımmın bcşte biri kadannı çözdük- lerini söylüyor ve bu verilerle daha iyi elma cinslerinin yetiştirilehileceğinden eminler. İngili: bilim insanlan gen sekansı için C h i n e s e Spring buğ- day cinsini kullanmış. Buğday kalı- tımının yüz- dc doksan beşini çöz- müşler; şu sı- ralar en çok ekilen buğday cinsinin kalıtıını- nı eksiksiz olarak çözmek için çalışıyorlar. Rusya'daki olumsuz iklim koşullanna bağlı ola- rak düşen buğday rekoltesinden sonra, buğday fiyatlarında artış yaşandı. Ekinlcrden her yıl elde cdilcn 550 milyon ton buğday dünyada- ki en önemli besinlerden biri. Araştırmacılar önümüzdeki kırk ila elli yıl içinde yüzde elli daha fazla buğdayın tüketilmesini bekliyor. Dolayısıyla da uygunsuz şartlara dayanıkh cinslerin yetiştirilmesi biiyük bir önem taşıyor. Elma da dünyada en faıla yetiştirilen meyve- lerden biri. Dünya genelinde yılda 60 milyon tonun üzerinde elma toplanıyor. Dünya nü- fusu içinde kişi başına yaklaşık olarak 8.5 ki- lo elma düşüyor. Her iki araştırma ekibi de elde ettikleri so- nuçların hastalıklara, uygunsuz çevre ve iklim koşullarına daha dayanıkh ürünler yetiştire- rek gıda fiyaclannm sabit kalmasına yardım- cı olacağına inanıyor. MİGRENDEN SORUMLU GEN BULUNDU Uluslararası bir araştınna ekibi ilk kc: (sı- radan) migren için bir risk geni saptadı. 50.000 kişinin incelenmcsine dayanan so- nuçlar sayesinde bilim insanlar migren atak- larının kaynağını ve yeni tedavi yöntemle- ri bulmayı umuyor. Daha önceleri de en- der görülen migren ve şiddetli migrenle bağ- lantılı genler tespit edilmişti. "İlk kez bin- ılerce insanın kalıtı- mını yakından incele- me fırsatı bularak sıradan migreni daha iyi an- lamamızı sağlayacak genetik ömekler bulduk" diyor İngili: Wcllcome Trust Sanger Enstitüsü'nden Aarno Palotie. Migren, cndüstri ülkelerinde altı kadm- dan birinde ve on iki erkekten birinde gö- riilmekte. Enstitü 2.731 migren hastasının tiim kalıtımını 10.747 sağlıkh insanın kalıtımıyla karşılaştırarak, migren hastalarıntn sekizinci kromo2omu üzerindeki PGCP ve MTDH?AEG-1 genleri arasında bir DNA var- yantına rastlamış. 3.202 diğer migren hasta- sı ve 40.062 sağlıkh insanın karşılaştırılması ile de bu sonuç kanıtlanmış. Anlaşıldığı üze- re rs 185740 gen varyantı migren riskini beş- te bir kadar yükseltiyor. Bu gen beyindeki si- nir uyan maddesi glutamatın ayarlanmasından sorumlu. Migren ağrıları olasılıkla sinapslar- da aşırı glutamat salgısından kaynaklanıyor. Yeni saptanan DNA varyantı normalde "beyin otobanındaki" veri sıkışıklığını gide- ren bir protein üretiyor. Migrenli insanlarda bu komut yerine gelmemekte. Vcri sıkışıklı- lığının hangi durumlarda mcydana geldiği lıe- nü: bilinmiyor. Ancak artık olası bir kaynak bilindiğinden bilim insanlan bundan sonra özellikle de hastahğın ayar mekanizmasını da- ha yakından incelemeye çalışacaklar. YAPAYKORNEA YENİDEN GÖRMEYÎ SAĞLIYOR Ottawa Üniversitesi bilim insanlan in- sandaki görme yetisini geri kazandıran yapay bir kornea geliştirdiler. On hastada yapılan ilk testlerde bcden, yapay ürüne olumlu yanıt ver- di. Araştmnamız yapay saydam tabakanm in- san gözüyle birleşerek, yenilemeyi uyardığını gösterdi diyor Mary GrifRth. Kornea gözün en dış tabakasıdır. Saydam tabakanın bulanıklaşması gözü körleştiren scbeplerden biridir. Yapay komea İsveç'teki Linköping Üniversitesi'nde on hastaya akta- nlmış. Dokuz hastada saydam tabaka hücre- lcri iki yıl içinde yenilenirken, altı hastanın gönne yetisi iyileşmiş. Aynca doğal kornea naklinin aksine ya- pay komeada beden olumsuz reaksiyon gös- termemiş, dolayısıyla da hastalar immunsup- resif ilaçlar almak zorunda kalmamışlar. Yapay kornea sayesinde göz, gözyajı sıvısı bile üret- meye başlami}. Yeni araştırmalar sayesinde ya- pay kornea ile saydam tabaka bağışı bekleyen milyonlarca insanın yeniden görmesi sağla- nabilir diyor Griffith. HİÇBİRSİNİRHÜCRESİ DİĞERİNE BENZEMİYOR Nöronlar da tıpkı kar taneleri hepsi bir- birinden farklı. Ancak sinir hücreleri büyük- lük ve hiçim açısından değil uyanlara göster- dikleri reaksiyonlarla birbirinden aynlıyorlar. Sonuç, sinir hücrelerinin karmaşık uyanlan ne şekilde işledikleri ve bilgileri nasıl kodladık- ları öğrenmede yardımcı olacak diyor araş- tırmacılar. Tahminlere göre insan beyninde yaklaşık olarak 100 milyon sinir hücresi bulunuyor. Bunlar birkaç farklı alt türe ayrılabilmekte. Aynı tipteki sinir hücreleri ilke olarak aynı gö- rünüyorlar ve grup halinde aynı görevleri ye- rine getiriyorlar. Ancak buna rağmen her hüc- re uyanlara bira: farklı reaksiyon göstermek- te. Bilim insanlan bu özelliği şimdiye kadar do- ğanııı keyfıne bağlıyorlardı. Bilgisayar çiple- rindeki küçük farklılıklar bile çok bozucu ola- biliyor. Teknisyenler her işlemin diğeriyle ay- nı görünmesi ve çalışması için çok uğraşırlar. Beyin ise en karmaşık bilgisayarlardan biridir, diyor Carnegie Mellon Üniversitesi araştır- macısı Nathan Urban. Araştırmacı ekibiyle birlikte nöronların farklı uyarılara gösterdik- leri reaksiyonları incelemiş. Test edilen hüc- relerin çoğu gerçekten de aynı şekilde reak- siyon göstermemiş. Bilim insanlan nöronların hangi uyanla- ra reaksiyon verdiğini gösteren "Tepe Tetiklemeleri Averajlama" ("Spike-trigge- red Average" /STA) yönteminden yararla- narak, bazı nöronların hızlı, diğerlerinin ise ya- vaş uyanlara reaksiyon gösterdiklcrini tespit etmişler. Diğer nöronlar ise ritmik uyarılara tepki veriyorlar. Bilim insanlan sonuçlan karşılaştırdıktan sonraysa, farklı nöronlu grup- ların, homojen gruplara kıyasla iki misli bil- gi ilettiklerini saptamışlar. Nöronsal çeşitliliğin Parkinson, şizofreni ve epilepsi gibi sinir has- talıklarında rolü olduğu sanıhyor. Nitekim bu hastalıklarda uyarı aktarımında ritim ve eş- leşme bozuklukları tespit edilmişti. CÎLDİN ALTINDA ŞEKER ÖLÇÜM ALETİ San Diego Kalifbrniya Üniversitesi bilim insanlan, kandaki şeker seviyesini ölçen bir implant geliştirdiler. Cildin altma yerleştiri- len implant ölçüm verilerini telsizle birkaç da- kikada birbir göstergeye ya da bilgisayara gönderiyor. Amerikan Gly-Sens firması ta- rafından üretilecek olan yeni ölçüm aleti iki yıl boyu hayvanlarda denenmiş. Bundan son- ra insanlarda ilk klinik deneyler yapılacak. İmplantın çapı üç santimetre ve sadece bir san- tim kalınlığında ve hastanın göğus bölgesine yerleştirilmekte. Yeni teknik sayesinde diya- bet hastalan günde birkaç kez iğneyle kan ör- neği almak zorunda kalmayacak. Aynca kan ömeğiyle yapılan testler her zaman kesin so- nuç venniyor. Oysa Gly-Sens aleti hem daha sık hem de daha kesin sonuç ve- riyor, diyor uzman- lar. Bu sayede hasta ensülini daha iyi ayarlayabilecek. Yeni alet kan şekeri seviyesini glikoz ok- ; . . . . . . . . . sidaz enzimiyle öl- çüyor. Glikoz scviyesi yüksek olduğu zaman ok- sijen harcayan bir reaksiyon meydana geliyor ki bu da bir oksijen detektörüyle saptanıyor. Yeni implantın buluşçusu David Gough be- den içinde işleyen uzun vadeli ölçüm sensö- rünün geliştirilmesi için çok çaba sarf ettik- lerini ve bu amaçta ölçüm enziminin, reaksi- yonun toksik yan ürünlerini elimine eden di- ğer bir enzimle stabilize cdilmcsi gerektiğini söylüyor. İmplant hayvan deneylerinde iki yıl boyu çalışarak görevini yerine getirmiş. Nilgön Özbaşaran Dede Araştırma KANSERİN BAŞLICA SEKİZ BELİRTİSİ İngiltere'deki Keele Üniversitesi bilim insanlan kanserle en faz- la ilişkili olan ancak bugüne kadar açıklanmayan sekiz semptom sap- tadı. Mark Shapley ilc çalışan ekip, belirtilerde- ki tehlikenin yaşa bağlı olarak değiştiğini ve has- talann en çok da idrarda kan veya anemi gibi semptomlan dikkatc almalannı söylüyor. Diğer semptomlar: Rektal kanama, öksürük sırasında kanama, memede düğümler, yutma zorluğu, menopoz sonrası kanama ve prostat tcs- tinde anormal değerler. Bilim insanlan en az yüzde yirmilik kanscr ola- sılığına işaret eden semptomları araştırmışlar. Bu belirtiler varsa bile hastalanma olasılığı yine hâlâ düşüktür. Fakat kanser şüphesi gerekli test- lerin bir an önce yapılması gcrektiği anla- mına gelir, diyorlar. Her semptomun de- ğerlendirilmesi 25 araştırmanm sonuçlanyla yapılmış. 55 yaşın altındaki kişilerde iki be- lirti kanser olarak sonuçlanabiliyor: prostat testinde anormal değerler ve memede düğümler. 55 yaşın üzerindeki kişiler- de ise (sadece erkeklerde) yutkunma zorluğu yemek borusu kanserine işarer cdcbiliyor. İdrarda kan görülmesi 60 yaşın üzerindeki ka- „,;,,,. dınlarda ve erkeklerde aynı derccede tehlikeli. Shapley doktorların bu tür belirtileri dikkatte al- malarını öneriyor. Ayrıca hangi semptomlarda uz- man doktora başvurulması gerektiği konusu da tar- tışılmalı diyor araştırmacı. Ancak İngiltere Kanser Araşnrmalan Enstitüsü'nün bir sözcüsü, bu sekiz be- lirtinin sadece bazı önemli semptomlar olduğunu ve birden fazla belirti gösteren iki yüzün üzerinde kanser türünün bulunduğunu söylüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear