Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHUR YET 10 EYLÜL 2010 CUMA
20 SPOR
basket yorum
A H M E T K U R T
Amok Koşucuları!
Son yıllarda bizi sürekli sopalayan basketbol
ülkelerine, evimizin arka bahçesinde sıra dayağı
çektik. Şimdi sıra bunların ağa babasına geldi
ama... Biliyorsunuz: Biz bu Sırbistan’a hiçbir zaman
diş geçiremedik. Daha geçen ay, hazırlık
maçlarında peşi peşine üç kez yenmişlerdi bizi.
Moralimizi bozmuşlardı fakat şimdi durum farklı:
Onlar aynı basketbolu oynuyorlar ama bizimkilerin
gözü dönmüş: 20 sayı farkla öndeyken bile, yerdeki
topa atlıyor; sanki maç başa başmış gibi savaşıp
dövüşüyor bizim ‘zombiler’. Eğer takımımız bu trans
durumundan çıkmazsa, bırakın Sırbistan’ı Amerika
bile yenemez bizi.
Yok, hayır! Dolduruş değil bizimkisi. Tam tersine.
Korkumuzu dile getirdik: “Aman çocuklar! Sıkın
dişinizi. Bozmayın konsantrasyonunuzu.
Gevşetmeyin yumruklarınızı. Sürdürün sonuna kadar
amok koşunuzu” demek istedik
basketbolcularımıza. Yoksa... Yenilmez değiliz biz!
Sırbistan maçı için basketbolcularımıza
söylenecek pek bir şey yok, ama İstanbul
seyircisini şimdiden uyarmak istiyorum: “Hazırlıklı
olun dostlar! Bu maç Fransa ve Slovenya maçları
gibi baştan kopmayabilir. Oyunun başında geri
bile düşebiliriz. Bu nedenle... Son topa kadar
sürdürmelisiniz desteğinizi. İlk iki maçtaki gibi
erkenden oyundan koparsanız, takıma Ankaralılar
kadar yararınız olmaz...”
Ah! Belki de haksızlık ediyoruz İstanbullulara.
Ankara farklıydı. Oradaki Rusya, Yunanistan ve
Porta Riko maçlarında can alıp can verildi. Oysa
İstanbul’daki Fransa ve Slovenya maçlarında bizim
çocuklar işi o kadar çabuk ve temiz bitirdiler ki
seyirciye hemen hemen hiçbir görev düşmedi.
Sırbistan maçında da görev düşmezse hiç
üzülmeyiz ama hazırlıklı olmalıyız. Her maç aynı
şekilde başlayıp bitmez. Bu Sırpların erken pes
etme huyu yoktur ama çabuk şımarırlar; genelde en
kolay maçları bile koparıp gitmezler. Yani... Son
topa kadar maçta kalmalıyız. Yani... Biz de
katılmalıyız ölüme kadar süren amok koşusuna.
Tamam mı dostlar?
Bir Dava Adamı: Tanjevic
Genel karakteristik özelliğimiz haline gelen ‘sonuca
göre davranma’ tutumunu Basketbol Ulusal
Takımımızın kazandığı başarılarda da görmek olanaklı.
Sonucun yarattığı olağan sevgi ortamında duygusal
dışavurumlar ne denli normal ise sonucu yaratan
nedenleri yadsımak da o kadar normal sayılıyor bizim
yaşamımızda. Gazetelerde birkaç tümce ile geçiştirilip,
televizyonlarda arada bir anımsanan bir insan var ki,
işte sonucun nedenlerinin başında o kişi gelmektedir.
O insan, bir ‘dava adamı’ olarak niteleyebileceğim
Bogdan Tanjevic’dir.
Beni tanıyanlar, gerek futbol gerekse diğer takım
oyunlarında teknik adamlar, koçlar ve antrenörlerin
önemini abartanlardan olmadığımı bilir. Hatta bu
meslek insanlarının yaşamlarının sporcuların eline
veya ayağına bağımlı olduklarını senelerdir yazar
dururum. Çok şükür ki Hiddink de aynı yaklaşımı
ortaya koydu. Bir gün bu yönde düşünenlerin sayısı
artacak ve özellikle futbolda on milyon
dolarlara varan paraların gereksiz yere
harcandığı bilinecek. Ama dava adamları
da aldıkları ücretleri ile değil, üretimleri ile
tarihteki yerlerini alacaktır. Böyle olduğu
zaman da onların aldığı ücret
kimseyi ilgilendirmeyecek zaten.
Tanjevic, Türk basketbolunun
tarihine
ürettiği değerlerle, kazandığı gençlerle, çoğu
basketbol adamının göz ucuyla bile
bakmayacağı gençleri bulup
onların arkasında
durarak NBA
oyuncuları
yaratabilmiştir. Ersan
İlyasova, Ömer Aşık,
Semih Erden, Oğuz Savaş, Cenk Akyol ve
Engin Atsür gibi gençleri henüz 17
yaşlarındayken bulup takımlarında
oynamazken onları NBA düzeyine çıkartmak için dava
adamı olmak gerekmektedir. Zaten, iyi teknik adamlar,
iyi koçlar ‘keşfedici’ olanların arasından çıkacaktır.
Gelecek, alanlarında üretken insanların elinde
biçimlenecek. Tanjevic şimdiden geleceğin koçlarının
profilini de ortaya koymuştur. Nasıl mı? Amerikan
Kolej Ligi’nden Engin Atsür’ü keşfederek. Ersan
İlyasova’yı NBA’de oynayacak düzeye taşıyarak. Oğuz
Savaş’ı F. Bahçe’de forma bulamazken ısrarla ulusal
takımda oynatarak, Ömer Aşık ve Semih Erden’i NBA
seviyesine taşıyarak… Bütün bunları yaparken
İbrahim Kutluay ve Mehmet Okur gibi iki basketbol
devini de kadronun dışında bırakarak…
Ülkemiz basketboluna ve spor kültürümüze kattığı
değerler için Karadağlı dava adamına teşekkür
ederim. Bundan sonra sonuç ne olursa olsun Türkiye
dünya basketbol tarihine geçmiştir. Ağır hastalığını
hiçe sayarak, Daum gibi politika gereği değil, özden
bir Türk gibi davranarak işine sarılan Tanjevic
hepimizin saygısını kazanmıştır. Mareşal Tito’ya
gönülden bağlı olduğunu bildiğim Tanjevic Devlet
Üstün Hizmet Madalyası’nı da şimdiden hak etmiştir.
Basketbol filozofu, Karadağlı Bogdan Tanjevic’i
saygıyla selamlıyorum.
G Ö R Ü Ş
METİN TÜKENMEZ
Tarih yazan 12 adamCAN İŞBAKAN
A Ulusal Basketbol Takõmõ’nõn Slovenya’yõ
yenerek Dünya Şampiyonasõ’nda yarõfinale
yükselmesi, tüm Türkiye’yi sevince boğdu.
7’den 70’e herkes 12 Dev Adam’õ
konuşurken kahramanlar, henüz hedefe
ulaşmadõklarõnõ söyledi. Önlerinde kritik bir
Sõrbistan sõnavõ olduğunu belirten ‘Çılgın
Türkler’, başarõlarõnõ iyi savunma
yapmalarõna ve hücumda paylaşõmcõ
olmalarõna bağladõ. Savunmada kilit rol
üstlenen Ömer Onan, “Geçen yıl
Polonya’da çok iyi yerlere gelmiş, bu
başarının sinyalini vermiştik. Bundan
keyif aldık. Madalya amacı taşıyan
takımlarda her oyuncu çok iyi savunma
yapıyor. Oyunun iki yönünü iyi oynayan
ne kadar oyuncun varsa o kadar ileriye
gidebilirsin. Ben savunma yapmaktan ve
skorer oynayan isimleri ortalamasının
altında tutmaktan keyif alıyorum.
Spanoulis 5 sayı attı, Slovenya en
iyi hücum yapan takımdı. Ama
Kerem’le beraber değişmeli
harika savunma yaptık. Bu
sadece benim veya Kerem’in
yapacağı bir iş değil. 5 kişi
müthiş savunma yapıyoruz.
Hücumda da daha rahat
oynuyoruz. Kaçırsak da
savunmaya güvenebileceğimizi
biliyoruz” dedi. İspanya’ya
attõğõ son saniye üçlüğüyle Sõrbistan’õ
yarõfinale taşõyan Teodosic’i çok
beğendiğini söyleyen Onan, “Hem hücumu
hem de savunmayı iyi yapıyor, 1 saniye
sonrasını düşünebiliyor. Sırbistan
karşısında sert oynayacağız. Final
oynamak istiyoruz. Bunun için de
elimizden geleni yapacağız. Tanjevic çok
eleştiriliyordu. Hastalığından sonra daha
da yıpranmıştı ancak o da formda.
Yapacağını söylediği şeylerin keyfini
çıkarıyor” ifadesini kullandõ.
Semih: Bizden korkuyorlar
Dünya Şampiyonasõ’nda sergilediği başarõlõ
performansla göz dolduran Semih Erden,
yarõn finale yükselmek için karşõlaşacağõmõz
Sõrp basketbolcularõn kendilerinden
korktuğunu söyledi. Kõsa bir süre önce
Boston Celtics’e transfer olan Erden, “Sırp
basketbolcularla karşılaştım. Bizden
korktukları yüz ifadelerinden
anlaşılıyordu. Onları da devirip finale
çıkacağız. Buna yürekten inanıyorum”
dedi. Oğuz Savaş ise oynadõklarõ
basketboldan keyif aldõklarõnõ ve
eğlendiklerini belirtti. Savaş, “Birbirimizi
iyi tanıyoruz. Uzunlar arasındaki
paslaşmayla uyumumuzu gösteriyoruz.
İyi savunmadan sonra hızlı hücuma çıkıp
‘coşalõm’ mantığıyla oynadığımız için çok
etkili oynuyoruz. Bana süre geldiği
zaman elimden geleni yapmaya
çalışıyorum. Savunma seyirciden gelen
saldırganlıkla beraber daha sert oluyor.
Biz Sırbistan’a göre daha avantajlıyız. İyi
bir takım ve kaliteli oyuncuları var ancak
bizim de aşağı kalır tarafımız yok. Onları
da yeneriz. Krstic ve Perovic gibi önemli
uzunlarıyla eşleşeceğiz. Velickovic de çok
önemli bir isim. Kolay olmayacak ama
bizim de önemli uzunlarımız var.
Euroleague ve NBA deneyimi olan
uzunlarımızla sıkıntı yaşamayız” diye
konuştu.
Dünya Basketbol Şampiyonasõ’ndaki zaferin mimarlarõ gözünü madalyaya dikti
ONAN: TARİFSİZ MUTLULUK
Ö
mer Onan, elde ettikleri başarõ
nedeniyle çok mutlu olduklarõnõ
ve gururlandõklarõnõ belirterek “20
yıl sonra da bu tarihi yazan 12 oyuncu
var. Yapılmamışı yaptık. Bu çok önemli
bir şey. Kendi ülkemizde olmanın
ve insanlardan aldığımız
sevginin mutluluğunu
yaşıyoruz. Bu tarifsiz bir
şey. Maçı da gece tekrar
izledik. Biz maça
çıkmadan önce keyif
alalım diyoruz. Kimse
kimseye surat yapmıyor.
Hep diyalog içindeyiz ve
birbirimize bağlıyız.
Müthiş bir uyum var. Ersan
bu ülkede doğmadı ama
Türk ve bu duygularla oynuyor.
Bir sürü oyuncu gelmek istemiyor
milli takıma ama Ersan ve Hidayet canla
başla oynuyor. Takımdaki herkes
egolarını gömdü. Hata yapanın hatasını
saklamak için mücadele ediyoruz.
Başarımızın sırrı işte bu” diye konuştu.
Takõmõn yõldõzlarõndan Ömer Aşık ise
zirveye çõkmak için ellerinden geleni
yaptõklarõnõ söyledi. Yeni sezonda
Chicago Bulls formasõ giyecek olan ulusal
basketbolcu, “Buralara kadar
geleceğimize inanıyorduk. Hedefimiz
şampiyonanın başından beri
yarıfinal ve finaldi. Bunun ilk
aşamasını başardık. Dışarıdan
kolay gibi gözükse de
Fransa, İspanya’yı yenmiş
bir ekipti. Slovenya ise
turnuvada sadece 1 kez
yenilmişti, o da ABD’ye…
Dışarıdan kolay gibi
gözükse de mücadele
ediyoruz. Farkı erken açıp
maçı bırakmıyoruz. Böylece
sonuca ulaşabiliyoruz. İskeleti
iki yıl önce oluşan bir takımız.
Geçen yıl Kerem Gönlüm yoktu, o olsa
yine madalya alabilirdik. Bu yıl hata
yapmazsak madalyayı alırız” dedi.
Aşõk, Sõrbistan’õn geçen yõla oranla daha
güçlü olduğunu ancak onlarõ devirerek
finale yükseleceklerine inandõğõnõ
sözlerine ekledi.
‘BU BİR RÜYA MI?
UYANDIR BENİ’
B
ir yõllõk basketbol yasağõnõn ardõndan
yeniden sahalara dönen Kerem
Gönlüm, kendilerini desteklemeye
gelen seyircilere övgü yağdõrdõ. Efes Pilsenli
basketbolcu, “Rakip sayı atamayınca biz
coşuyoruz. Mükemmel bir seyirci var.
Bizim 6. adamımız onlar. Herkes bunun
gururunu yaşıyordur. Final oynayıp
şampiyonluk düşünüyoruz. Ender’le
konuştuğumuzda “Bu bir rüya mõ? Uyandõr
beni” dedim. Basketbola böyle dönmek
müthiş oldu. Pazar günü bir şampiyon
çıkacak ve bu umarım biz oluruz. Alışkın
olmadığım bir pozisyonda oynuyorum.
Dert etmiyorum çünkü keyif alıyorum. Her
şey yolunda. Müthiş özveriyle savunma
yapıyoruz” dedi. Ender Arslan da takõm
arkadaşõ Kerem Gönlüm için “Müthiş
savunma yapıyor. İnanılmaz bir özveriyle
oynuyor. Kısa oyuncuyu tutmak tecrübe
gerektirir. Kerem pozisyonu olmamasına
karşın bunu çok iyi yapıyor. Rakibi de
sinirlendiriyor” ifadesini kullandõ. Ender,
kolay basket yemediklerini ve rakibin sayõ
atmak için ekstra efor sarf ettiğini vurguladõ.
ENE: SAHADA
FARK YARATIYORUZ
A
Ulusal Takõm yardõmcõ antrenörü
Orhun Ene, Dünya
Şampiyonasõ’nda ev sahibi olmanõn
avantajõnõ gördüklerini vurguladõ. Seyirci
faktörünün kendilerine büyük katkõ
sağladõğõnõ söyleyen Ene,
“Sahada o kadar büyük bir
mücadele ortaya koyuyoruz
ki, takım olarak fark
yaratıyoruz. Slovenya gibi
bir ekibi bu kadar rahat
geçmemiz, beklenen bir şey
değildi. Biz artık
rakiplerden çok kendi
mücadelemize bakıyoruz.
Her topu kazanmak ve
rakibi durdurmak için
gerekli enerjiyi yakalayıp,
içinde bulunduğumuz atmosferle
Sırbistan’ı da geçeceğimizi düşünüyoruz.
Oyuncuların içinde bulunduğu hava
konsantrasyonun ötesinde. Saha içinde
rolleri paylaşmaktan her zaman mutluluk
duyuyorlar. Takımda kimsenin bir
diğerinin rolünde gözü yok” diye konuştu.
PLATINI: BİZE
ÇOK SAYI ATMAYIN
AKGÜL: SPORUN
ALTIN DÖNEMİ
U
EFA Asbaşkanõ Şenes
Erzik, 2010 Dünya
Basketbol
Şampiyonasõ’nda Ay -
Yõldõzlõlarõn, eleme turunda
Fransa ile oynadõğõ karşõlaşmanõn
ardõndan UEFA’nõn Fransõz
Başkanõ Michel Platini’nin
kendisini aradõğõnõ belirterek,
“Platini bana, ‘Bu kadar iyi
oynayõp, bize bu kadar çok sayõ
atmayõn’ dedi. Ben de ‘Bizim
takõmõmõz her zaman iyidir’
cevabını verdim” dedi.
Fotoğraflar:
FATİH ERDOĞDU
K U P A D A B U G Ü N
Klasman Maçları - Sinan
Erdem/18.00 İspanya-Slovenya,
(21.00) Rusya-Arjantin.
KUPADA YARIN - Yarıfinal
maçları - Sinan Erdem/19.00
ABD-Litvanya, (21.30) Sõrbistan-
Türkiye.
KUPA EKRANI - NTV
Spor/18.00 İspanya-Slovenya,
NTV/21.00 Rusya-Arjantin.
Ulusal takõmõmõzõn
Dünya Basketbol
Şampiyonasõ’nda
yarõfinale yükselip tüm
Türkiye’yi sevindirmesi,
Gençlik Spor Genel Müdürü
Yunus Akgül tarafõndan,
‘tarihi başarı’ olarak
değerlendirildi. Türkiye’nin
son yõllarda voleybol,
basketbol ve atletizm gibi
temel branşlarda ses
getirdiğine dikkat çeken
Yunus Akgül, “Güreşçi
kardeşimiz Selçuk Çebi’nin
altın madalya kazandığını
izledik. Sonra Sinan Erdem
Spor Salonu’nda
basketbolcularımızla
coştuk. Gerçekten altın
dönem yaşıyoruz. Bundan
10-15 yıl önce bu başarıları
ancak hayal edebiliyorduk,
şimdi hayalimizi
gerçekleştirdik” dedi.
ABD-Litvanyafinaliçin
Kazanan Türkiye-Sõrbistan maçõ galibiyle eşleşecek
Ömer Onan
yarıfinal sevincini
ailesiyle paylaştı.
ESPN’DEN ÖVGÜ - Dünya Şampiyonası’nda tarih yazan A Ulusal Basketbol Takımı’nın Slovenya ile oynadığı maçı
yorumlayan ABD’li ESPN kanalının yorumcusu ilginç bir söylemde bulundu. Yorumcu, müthiş bir şut yüzdesiyle oynayan
‘12 Dev Adam’dan Ersan’ın dış atışta isabet bulamamasının ardından, “Şimdi Türklerin normal insan olduğu anlaşıldı” dedi.
ABD: 89 - RUSYA: 79
SALON: Sinan Erdem
HAKEMLER: M.Sanchez (5)(Dominik
C.), J.Martin (5)( spanya), J.Zamojski
(5)(Polonya)
ABD: Rose (6)6, Billups (7)15, Durant
(8)33, Iguodala (6)6, Odom (6)6,
Westbrook (7)12, Gay (4), Curry (4)2,
Gordon (5)6, Love (4), Chandler (4)3
RUSYA: Ponkrashov (3)3, Bykov (7)17,
Monya (5)5, Vorontsevich (7)14, Kaun
(4)4, Fridzon (3)2, Zhukanenko (3)4,
Khvostov (7)8, Voronov (6)9, Mozgov
(7)13
1. Periyot: 25-25, lkyarı: 44-39,
3. Periyot: 70-56
CAN İŞBAKAN
Çeyrek finalde Rusya’yõ 89-79
yenen ABD ile Arjantin’i 104-
85 mağlup eden Litvanya
yarõfinalde eşleşti. İki ekip yarõn
saat 19.00’da karşõlaşacak.
L TVANYA: 104
ARJANT N: 85
SALON: Sinan Erdem
HAKEMLER: J.Vazquez
(6)(Porto Riko),
G.Cerebuch (6)( talya),
J.Butler (6)(Avustralya)
L TVANYA: Kalnietis
(8)12, Pocius (8)16, Jasaitis
(8)19, Kleiza (8)17, Javtokas
(7), Seibutis (6), Maciulis
(7)12, Delininkaitis (7)16,
Jankunas (8)12
ARJANT N: Prigioni (5)7,
Delfino (7)25, Jasen (6)11,
Oberto (4)4, Scola (6)13,
Cequeira (4)6, Quinteros
(4)6, L. Gutierrez (5)7,
J.Gutierrez (3)4, Mata (3)2
1.Periyot: 28-18, lkyarı:
50-30, 3.Periyot: 85-53