Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
haftasında açık görüş var.
Kapalı görüş şöyle:
Duvarın üç karışa dört karışlık bölümüne cam
yerleştirmişler. Etrafını da demirle çerçevelemişler.
Camın iki tarafına birer telefon ahizesi koymuşlar.
Görüş günü cama koşuyorsunuz. Karşıya ses
geçmediği için ilk karşılaşmada elleri havaya
kaldırıp sevincinizi ifade ediyorsunuz.
Elinizi sevdiğinizin kollarına uzatır gibi ahizeye
uzanıyorsunuz. Ve sesini duyuyorsunuz. Elbet
söylemeye gerek yok; ses kaydediliyor. Yönetim
bunu size verdiği iç kurallar listesinde açıkça
duyuruyor.
Kızım her şeyi sağlıklı algılıyor; beklediğimden
sağduyulu hareket ediyor. Çok şükür!..
Oğlum 2 yaşına girdikten sonra geçen mayıstan
beri karşısındaki benle, telefondaki beni birleştirdi.
Önceleri camın kıyısında pencere açma kolu
arıyor, bulamayınca sinirleniyordu. Artık burada
görüşmenin böyle olduğunu kabul etti.
Haziran görüşlerinden birinde bütün sevimliliği
üzerindeydi. Telefonu kulağına götürdüğünde
annesinden öğrendiğim şeyleri sıralamaya
başladım:
“Topu çok mu severmiş benim oğlum...
Çimlerde yuvarlanmaya bayılır mıymış benim
oğlum...”
Sesimi dinlerken ahizeyi bir buket gibi tuttu,
bana baktı...
Konuşmaya devam ediyordum.
Ağzını sonuna kadar açtı, telefona yöneldi.
Sesimi öpmeye çalışıyordu!
Burun direği sızlamasının çok tarifi yapılabilir;
biri de bu olsun.
Ataol Behramoğlu 12 Eylül döneminde hapis
yatan şairimiz, yazarımız. “50 yıldan 100 şiirine”
yer verdiği Beyaz, İpek Gibi Yağdı Kar kitabında,
Maltepe Askeri Cezaevi’nde yazdığı şiirler de var.
İşte biri:
“Çocuğumla demir parmaklık konuldu aramıza/
İki buçuk yaşındaki çocuğumla/ Ulaşmak istedi
bana çocuğum/ Kafese çarpan bir kuş duygusuyla/
Çocuğumla tel örgüler konuldu aramıza/ Kalın tel
örgüler iki sıra/ ‘Saklanma baba’ dedi çocuğum/
Sitemle. Çırpınan bir bakışla/. Çocuğumla bir
uçurum konuldu aramıza/ Sevinci nefretten kesin
çizgilerle ayıran uçurum/ ve ben aptal gibi-hâlâ/
‘Bu denli kötü olunamaz’ diye düşünüyorum...”
Behramoğlu’nun 1982’de yazdığı bu şiirden 28
yıl sonra Silivri...
Tel örgülerin yerini cam kırıkları aldı!
Onlar hiç değilse seslerini doğrudan
ulaştırıyormuş. Biz ise telle...
Tel örgüden beter bir telefon teliyle!
Biri ötekine tercih edilir gibi değil...
Bir kişiyi tutukladığınızda aslında bir aileyi
tutuklamış oluyorsunuz. Ve sevenlerini...
Ben şanslı olanlardanım, ailem Ankara’dan
haftada bir gelebiliyor.
Anadolu’nun değişik kentlerinden buraya
getirilen, ailesiyle çok daha seyrek görüşebilenler
var.
Çağdaş hukuk, 100 kişiden 99’unun suç işlediği
kesin ama masum olan bulunamıyorsa, o masumu
korumak için 100 kişinin hiçbirini
tutuklamamalısınız, ceza vermemelisiniz diyor...
Bugünkü AKP hukukunda ise tam tersi!
Atın içeriye, suçlu olup olmadığı yıllar sonra belli
olur diyor...
Birazcık vicdanınız varsa...
Bu adalet yalanına...
Bu demokrasi kalpazanlığına...
Bu hukuk arama işkencesine...
Bu vicdansızlığa...
Hayır deyin!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
sonuçlansın, genç subaylarda sık sık söz edilen
tedirginliğin komuta heyetinde de yer ettiği ve...
...böylece tedirginliğin ast üst gözetmeksizin
Silahlı Kuvvetler’in her kademesine yayıldığını
kanıtlıyor.
YAŞ’ta izlenen olayları hukuksal sıkıntı
açısından yorumlamak gerçeğin ve tabii RTE’nin
askerle ilgili görüşlerinin üstünü örtmek anlamına
geliyor.
Son YAŞ’ın, RTE’ye komuta heyetinde
(AKP’ye ters düşen komutanları) tasfiye planını
uygulamaya fırsat tanıdığı yadsınabilinir mi?
Bize göre hayır! Bize göre son olaylar RTE’nin
önünde tek engel gördüğü askeri tasfiye planının
son aşamasıdır...
Olay elbette Balyoz darbesiyle adı
iddianamelere giren kimi muvazzaf subayların,
terfi bekleyen generallerin durumu üzerinde
yoğunlaşıyor. Ama savcılık nedense YAŞ devam
ederken terfilere karşı çıkan hükümet başkanı ile
Çankaya’daki AKP’linin elini kuvvetlendirecek -
iddianamede yer alan- kimi belgeleri başkente
akıtıyor.
Bir başka olay yaşanıyor: Savcılık; 1. Ordu
Komutanı Orgeneral Iğsız’ın KK Komutanlığı’na
atanmasının söz konusu olduğu gün atamaya
karşı çıkan Başbakan’la Çankaya’dakinin aksi
görüşünü destekleyen bir “olay” yaratıyor...
Asıl amacı örten hukuksal dayanaklarla atama
da terfiler de askıya alınıyor.
Kamuoyunda giderek bir kanı güçleniyor:
Siyasallaşan yargı YAŞ toplantılarını özenle
izliyor...
Ya da bugün kanıtlanması olanaksız olan bir
başka “olay” olasılıklar gündemine giriyor.
Terfileri engelleyecek iddianamedeki kimi
kanıtlar... Iğsız Paşa’nın atanmasına karar
verileceği sırada savcılığa ifadeye çağrılması...
Acaba Ankara’dan İstanbul’a bir duyumla mı
sağlandı?
Çankaya’nın da katıldığı Başbakan’la
Genelkurmay arasında gece yarısı zirvelerindeki
görüşmeleri demokratik yaşamın gereği gibi
görmek ve göstermek isteyenler...
...askerle siviller arasında gerginlik olmadığını
iddia edenler lütfen: Çankaya’dakinin YAŞ
üyelerine verdiği yemeği yansıtan canlı TV
haberlerini bir kez daha izlesinler.
Çankaya’dakinin zoraki gülümsemesine... sağı
solu ile ilgilenen yapay hareketlerine karşın... iki
yanındaki ve karşısındaki orgenerallerin
suratlarından düşen bin parça.
Yine diyeceklerdir ki... bu manzara YAŞ’taki
tartışmaların doğal ve geçici manzarasıdır.
Hayır! Bu kez Çankaya’dan aşağıya AKP tam
kadro tasfiye anlamında öyle bir adım attı ki...
askerdeki tedirginlik gelip geçici izlenim
vermiyor.
YAŞ olayları tasfiye planının parçasıdır.
Aylardır yazıyoruz. 2007 seçimlerinden önce
Kanaltürk’teki canlı yayınlarda da hemen her
hafta altını çizerek söyledik:
RTE; 2002 yılında tek başına iktidarı
yakaladıktan sonra askeri kendi doğrultusuna
çekmeyi öngören planlı, aslında tasfiye içerikli
davranışlarını aşama aşama uygulamaya koydu.
Bugünlere geldik.
Amaç kısa, orta, uzun vadeli. Önce askerlerle
uyumlu görünmek. İkinci aşamada örneğin AKP
hükümeti ile şiir gibi çalıştığını söyleyen
Genelkurmay başkanlarına hocam diye
seslenerek yapay ilişkileri pekiştirmek. Son
aşamada darbe senaryoları ile orduda düşlenen
ayıklamayı yapmak ve nihai hedefte her
fırsattan yararlanarak veya yaratılarak laik ve
Atatürkçü düşünce ile yoğurulan yüksek
komutanları tasfiye etmek!
Medya askere yönelik hedefi görmezlikten
geldi, geliyor.
Bu nasıl medyadır: Örneğin komutanlığa
atanacağı gün, müthiş bir rastlantı; savcılığın
üstelik acil kodla Iğsız Paşa’yı ifadeye çağırdığı
açıklanıyor.
Düzenlendiği izlenimi veren olaylardan medya
tek bir cümleyle söz ediyor: “Askerin, YAŞ’taki
dengeleri etkileyecek zamanlamalarla yargı kararı
çıkarılmasına tepkili olduğu hakkında yakalama
kararı çıkarılan bazı subayların terfisinde ısrar
ettiği öğrenildi (4.8.10 - Milliyet).”
Iğsız’ın KK Komutanlığı’nı zora sokan savcılık
girişiminin altındaki gerçekler nedir? Tasfiye olayı
hangi aşamadadır? Medyamız araştırma gereğini
duymuyor...
Kafasını kuma sokan devekuşu gibi...
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 5 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBECUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 5 Ağustos
Oslo Y 17
Helsinki Y 20
StockholmPB 23
Londra PB 19
AmsterdamY 18
Brüksel Y 18
Paris Y 21
Bonn Y 22
Münih PB 23
Berlin B 22
Budapeşte Y 25
Madrid A 30
Viyana B 25
Belgrad B 25
Sofya Y 23
Roma PB 24
Atina B 28
Zürih Y 16
Moskova PB 36
Aşkabat A 34
Taşkent B 37
Bakû B 33
Bişkek A 38
Tiflis B 36
Kahire A 37
Şam A 40
İstanbul PB 32
Edirne Y 33
Kocaeli Y 35
Çanakkale PB 34
İzmir PB 34
Manisa PB 38
Denizli Y 37
Zonguldak PB 30
Sinop PB 30
Samsun PB 32
Trabzon PB 30
Giresun PB 32
Ankara Y 37
Eskişehir Y 34
Konya A 36
Sıvas A 36
Antalya PB 32
Adana A 35
Mersin A 33
Diyarbakır A 41
Şanlıurfa A 40
Mardin A 37
Siirt A 39
Hakkâri PB 31
Van PB 27
Kars PB 28
Ülkemizin kuzey, iç
ve batı kesimleri parça-
lı bulutlu, İç Ege, Göller
Yöresi, İç Anadolu’nun
kuzeybatısı, Batı Kara-
deniz’in iç kesimleri ile
Edirne, Kırklareli, Bur-
sa, Balıkesir, Bilecik, Ya-
lova, Kocaeli ve Sakar-
ya çevreleri kısa süreli ve
yerel olmak üzere sağa-
nak ve gök gürültülü sa-
ğanak yağışlı, diğer yer-
ler az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaklığı
yağış alan yerlerde 2 ila
4 derece azalacak, diğer
yerlerde mevsim nor-
mallerinin 6 ila 8 derece
üzerinde seyredecek.
İstanbul Haber
Servisi - Çağdaş Hu-
kukçular Derneği
(ÇHD) İstanbul Şu-
besi’nin “Temmuz
2010” raporuna göre,
cezaevlerinde sağlõk
hakkõ konusunda cid-
di sorunlar yaşanõ-
yor, tutuklu ve hü-
kümlülerin şikâyet-
leri örtbas ediliyor
ve keyfi disiplin ce-
zalarõ ile temel hak-
lar yok sayõlõyor.
ÇHD Cezaevleri
Komisyonu üyesi 30
avukat farklõ zaman-
larda Tekirdağ 1 ve 2
No’lu F tipi , Edirne
F tipi ve Kandõra 1
ve 2 No’lu F tipi ce-
zaevlerinde yaklaşõk
200 tutuklu ve hü-
kümlüyle görüşerek
hazõrladõğõ rapor F
tipi cezaevlerinde ya-
şanan sorunlarõ orta-
ya çõkardõ.
Komisyon üyele-
rince 45/1 sayõlõ ge-
nelge ve sohbet hak-
kõ, sağlõk, disiplin ve
cezalandõrma, ara-
malar, dõş dünya ile
ilişkiler, şikâyetler, etkin soruşturma, infaz
hâkimliği modelinin hukuki güvence ola-
sõlõğõ, kötü muamele-işkence iddialarõ araş-
tõrõldõ. Rapora göre, tutuklu yakõnlarõnõn ey-
lemlerinin ardõndan 2007’de çõkarõlan ve
mahkûmlarõn 10 kişiyle haftada 10 saat soh-
bet edebilmesini öngören genelge hâlâ uy-
gulanmõyor. Hasta ve ölüm sõnõrõna yakla-
şan tutuklu ve hükümlü sayõsõnõn arttõğõnõn
belirtildiği raporda hak ihlalleri şöyle sõra-
landõ:
“Tutuklu ve hükümlülerin şikâyetleri
incelenmelerde kayboluyor. Şikâyet eden-
ler keyfi disiplin soruşturmalarıyla kar-
şılaşabiliyor. Soruşturmalarda etkin sa-
vunma imkânı tanınmıyor. Disiplin ka-
rarlarına karşı infaz hâkimliğine ve ağır
ceza mahkemelerine yapılan itirazların
tümü matbu gerekçelerle reddediliyor.
Gerekçesiz ret kararları nedeniyle yüz-
lerce dosya AİHM’ye taşınıyor. Kötü
muamele ve işkenceye dayalı suç duyu-
rularının tümü takipsizlikle sonuçlanıyor.
Tutuklu ve hükümlülerin dış dünyayla
iletişimi sağlayan mektup alma ve yolla-
ma, yakınları ile iletişim kurma ve gö-
rüşme hakları, siyasal ve kültürel gelişi-
mini sağlama, eğitim, bilgi alma hakları
gibi temel haklar disiplin cezaları nede-
niyle kullanılamaz hale geliyor.”
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi’nin hazõrladõğõ ‘Temmuz 2010’
raporuna göre, cezaevlerinde sağlõk hakkõ konusunda ciddi sorunlar yaşanõyor
‘Temelhaklaryoksayõlõyor’
Tecridin olumsuz etkilerini or-
tadan kaldırmak için yürürlüğe gi-
ren 45/1 sayılı sohbet hakkını dü-
zenleyen genelge tam ve amacına uy-
gun olarak uygulanmalıdır.
Ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapis ce-
zasõ infaz modelinden vazgeçilmeli-
dir. Bunun için yasal değişiklikler bir
an önce yapõlmalõdõr.
Hapishanede kalması yaşamı
açısından risk oluşturan hasta tu-
tuklu ve hükümlülerin derhal serbest
bırakılması için idari işlemlere hız ve-
rilmeli, prosedüre bağlı uygulama-
ların ortadan kalkması için yasal de-
ğişiklikler yerine getirilmelidir.
Cezaevlerinin denetlenmesi, iz-
lenmesi, yaşanan ve yaşanabilecek so-
runlarõn çözümü için izleme kurulla-
rõ oluşturulmalõdõr.
Cezaevlerinde uygulanacak in-
faz modelleri, bilimsel verilerle oluş-
turulmalıdır.
Tutuklu ve hükümlülerin dõş
dünya ile iletişiminin engellenmesi-
ne dönük ağõr disiplin cezalarõna son
verilmelidir.
Kötü muamele ve işkence id-
dialarına ilişkin etkin soruşturma yü-
rütebilecek mekanizmalar oluştu-
rulmalıdır.
Tüm tutuklularõn sağlõk hiz-
metlerinden etkin şekilde faydalan-
masõ sağlanmalõdõr.
Tutuklu ve hükümlülerin te-
mel ihtiyaçlarının karşılanması
konusunda keyfi uygulamalara
son verilmeli, yemek, içme suyu, sı-
cak su ve ısınma konusundaki so-
runlar ortadan kaldırılmalıdır.
Çözüm
önerileri
1 4 A V R U P A Ü L K E S İ N D E Y A P I L A N A R A Ş T I R M A
Türkler laiklikten yana
MADRİD (AA) - 14 Avrupa
ülkesinde yapõlan bir araştõr-
maya göre, “Kendini en az
Avrupalı hisseden, Avrupa’da
en az seyahat eden, ahlaki
değerlere en fazla sahip çıkan,
laikliği en fazla savunanlar”
Türkler oldu.
İspanya’nõn en önemli ban-
kalarõ arasõnda yer alan
BBVA’ya bağlõ olan BBVA
Vakfõ’nca, AB üyesi Bulgaris-
tan, İtalya, Polonya, İspanya,
Danimarka, Belçika, Fransa,
Yunanistan, Portekiz, İsveç, İn-
giltere, Almanya ile Türkiye ve
İsviçre’de yapõlan ankette katõ-
lõmcõlara Avrupa ve Avrupa
kimliği ile olan bağõ, ekono-
mik ve siyasi değerler, ahlaki ve
dini konulardaki görüşleri so-
ruldu. Türkler, kimliğini en çok
yaşadõğõ kent, bölge ve ülkesiy-
le özdeşleşmiş olarak görürken
14 ülke arasõnda kimliğini Av-
rupa’yla özdeşleştirenler ara-
sõnda 10 üzerinden 3.5 ile Türk-
ler en alt sõrada yer aldõ. Sõra-
lamada Türkleri 4.4 ile İngiliz-
ler ve 5.4 ile Fransõzlar izledi.
Ankete katõlan Türklerin yüzde
87.7’si kendisini sadece “Türk”
olarak hissettiğini belirtti.
14 ülkeden katõlõmcõlar ara-
sõnda “Kendimi ülke bayra-
ğıyla özdeşleşmiş hissediyo-
rum” seçeneğine en fazla
“evet” diyenler Türkler olurken
uluslararasõ spor müsabakala-
rõnda bir sporcunun ya da takõ-
mõn aldõğõ başarõdan ülkesi için
en büyük gururu duyanlar da
9.2’lik oranla Türkler oldu.
“Başka kıtanın vatandaşı ola-
cağıma Avrupa vatandaşı ol-
mayı tercih ederim” görüşüne
“evet” diyen Türklerin oranõ ise
4.5 olarak belirtildi. Ekonomik
durumla ilgili, ankete katõlan 14
ülkenin vatandaşõnõn ortak gö-
rüşü olarak “Mevcut büyük
sosyal dengesizliğin sorum-
lusu ekonomi piyasasıdır”
çõktõ. Ayrõca Türkler, 7.7 gibi
yüksek bir oranla, ekonominin
kontrolünde devletin çok önem-
li bir rol oynamasõ gerektiğini
savunanlarõn başõnda geldi.
Bu arada 14 ülke arasõnda la-
ikliği en çok savunanlar 8.9
oranõyla Türkler olurken devlet
ve din işlerinin ayrõlmasõ ko-
nusunda 12 AB ülkesinin orta-
lamasõ 7.3 olarak belirtildi.
“Ahlaklı hareket etmek ve
değerlere sahip olmak için
bir dine inanmak gerekir”
görüşüne 14 ülke arasõnda en
fazla destek veren Türkler oldu.
Öte yandan okullarda ve üni-
versitelerde başörtüsünün ser-
best bõrakõlmasõna Türkler “yüz-
de 43.6 evet, yüzde 39.9 hayır ve
yüzde 9.8 bilmiyorum” yanõtõ-
nõ verirken bu oranlar kipanõn ser-
best bõrakõlmasõnda “yüzde 22.1
evet, yüzde 57 hayır ve yüzde
8.9 bilmiyorum”, haç sembol-
lerinin serbest bõrakõlmasõnda da
“yüzde 27.4 evet, yüzde 55 ha-
yır ve yüzde 8.6 bilmiyorum”
olarak çõktõ.
Eşcinseller arasõnda evlilik,
evlenmeden çocuk sahibi olma,
eşi aldatma, ötanazi, kürtaj, bo-
şanma gibi konulara en çok kar-
şõ çõkan Türkleri Yunanlõlar ve
Polonyalõlar izledi.
GÜL’ÜN ‘GİRİŞİMCİ OĞLU’ TİCARETİ ÇOK SEVDİ
Haber Merkezi - Cumhur-
başkanõ Abdullah Gül’ün bu yõl
Harvard’õ kazanan “girişimci
oğlu” Mehmet Emre Gül,
“memlekettengelsin.com”la
yöresel ürünler satmaya başladõ.
Sitede pastõrmadan mantõya
20 yöreden 200’e yakõn ürün
var.
Radikal gazetesinde yer alan
habere göre, henüz 15 yaşõnda ti-
carete atõlan, 18’ini doldurunca
da müdür koltuğuna oturan
Cumhurbaşkanõ Gül’ün Har-
vard Üniversitesi’ne giren küçük
oğlu Mehmet Emre Gül, ‘adre-
simegelsin.com’la başladõğõ ‘e-
ticaret’ hayatõna ‘www.mem-
lekettengelsin.com’la devam
ediyor. Sitede 20 yöreden ürün
satan Gül ve ortaklarõ, memle-
ket hasreti çekenler için 200
çeşit yöresel ürünü müşterinin
kapõsõna kadar gönderiyor.
Sitede başta Gül’ün memle-
keti Kayseri’nin sucuğu, pastõr-
masõ, mantõsõ, fõstõklõ sarmasõ ve
salçasõ gibi gõdalar yer alõrken,
peynir, dondurma, su böreği gi-
bi ürünler de dikkat çekiyor.
Mehmet Emre Gül’ün üni-
versiteye başlamasõ nedeniyle si-
teyle ağõrlõklõ olarak genel mü-
dür Bahadır Turanlı ilgileniyor.
Aştiyani’nin avukatõ
‘sõğõnma’ istedi
ANKARA (AA) - İran’da recm cezasõna
çarptõrõlan Sakine Muhammed Aştiyani’nin
avukatõ Muhammed Mustafa, Türkiye’den
sõğõnma talebinde bulundu.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Dõş İliş-
kiler Sorumlusu Metin Çorabatır, Musta-
fa’nõn önceki gün İstanbul’da gözaltõna alõndõ-
ğõnõ doğrulayarak “Türk makamları ile yakın
bir işbirliği içinde çalışıyoruz. Kendisi Tür-
kiye’den sığınma talebinde bulundu ve bu
talebi de kaydedildi. Şimdi sığınma talebi
incelenecek ve bunun en kısa zaman içinde
olacağına inanıyoruz” dedi. Mustafa’nõn tale-
binin kabul edilmesi durumunda iltica için
üçüncü bir ülke bulunmaya çalõşõlacağõnõ söy-
leyen Çorabatõr, işlemlerin şartlar dolayõsõyla
hõzlandõrõlmõş bir şekilde olabileceğini bildirdi.
Çorabatõr, Mustafa’nõn sõnõr dõşõ edilme riski
bulunmadõğõnõ da kaydetti.
Bu arada, Dõşişleri Bakanlõğõ kaynaklarõ, du-
rumu muğlak, mültecilik statüsü alabilecek ve
can güvenliği tehlikede olan yabancõlarla ilgili
hukuken bir açõklama yapamayacaklarõnõ söy-
leyerek aynõ nedenden ötürü bu şahsõn Türki-
ye’de olup olmadõğõnõ doğrulama ya da yalan-
lama imkânlarõnõn olmadõğõnõ belirttiler.
Ulusoy adli tıbba sevk edildi
ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Akde-
niz Üniversitesi yerleşkesinde iki yõl önce yaşa-
nan olaylar sõrasõnda öğrencilerin üzerine silahla
ateş açtõğõ için bir süre cezaevinde kaldõktan son-
ra tahliye edilen, ancak daha sonra “devlet bü-
yüklerine hakaret ve meskûn mahalde silahla
ateş ettiği” iddiasõyla hakkõnda dava açõlan Ömer
Ulusoy’un yargõlamasõna devam edildi. Ulu-
soy’un cezai ehliyetinin tespiti için İstanbul Adli
Tõp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’ne de sevk
edilerek üç hafta süreyle gözlem altõna alõnmasõ-
na karar verildi. Mahkeme heyeti, gerektiğinde
gözlem süresinin 3 haftayõ geçmemek üzere uza-
tõlabileceğini de belirterek tespite yönelik sanõkla
ilgili hazõrlanacak adli tõp kurumu raporunun
mahkemeye gönderilmesine karar verdi.
İSTANBUL’DA GÖZALTINA ALINMIŞTI