22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 TEMMUZ 2010/ SAYI 1270 Hak ettiğim için bu noktadayımNefise Karatay, sabahları Yeşil Aşkı, akşamüstleri de Afiş programıyla ekranlarda. Her iki programda da sunuşundan röportajlarına dek her aşamasında bulunmaktan keyif aldığını söyleyen Nefise Karatay, bu koşturmadan hiç yorulmuyor. Çünkü amacı günü kurtarmak değil, uzun vadedeki hedeflerini tek tek yerine getirebilmek. ZUHAL AYTOLUN N efise Karatay, CNN Türk'te iki programın sunuculuğunu yürütüyor. Sadece sunmakla kalmayıp, her röportaja bizzat koşuyor, kendi deyimiyle "Hem öğreniyor, hem de öğrendiklerini aktarıyor". Bu ona göre büyük bir lüks. Çünkü her sabah sunduğu Yeşil Aşkı'nda doğayla bütünleşiyor, sorunları dile getirip bireysel olarak çözümleri sunuyor. Akşamüstleri de Afiş programıyla kültür sanat haberlerini aktarıyor. Zaten "Hobilerinin mesleğe dönüşmesi kadar keyifli bir şey yok hayatta" diyerek anlatıyor hayatındaki yeni dönemi. Sade, yalın ve içten biryaklaşımı var Karatay'ın. Belli ki bilgi açlığıyla tutunuyor hayata. "Her şeyi en iyi ben bilirim" gibi bir ifadeyi ne sözlerinden ne de beden dilinden okuyorsunuz. Kırılgan göründüğü bir gerçek. Ama görüntüsünün aksine çok da dirençli olduğunu, düştüğü gibi kalkmasını bilecek kadar sağlam durduğunu söylüyor. Hayatının fonunda hep müziği tuttuğundan, amatör olarak resim yaptığından, zaman zaman da güncesine yazarak rahatladığından söz ediyor. İşte "Mutlu bir hayat yaşıyorum" diyen Karatay'ın hayatındaki yeni dönem... - İki farklı türde programla ekrana geliyorsunuz. Sunuculuk nasıl bir alan artık sizin için? Hayatınıza nasıl etki ediyor? - En büyük etkisi algıda seçicilik. Artık çok daha dikkatliyim. Afiş programını yaklaşık 10 aydır sunuyorum ve insanın hobilerinin meslege dönüşmesi kadar keyifli bir şey yoktur herhalde. Yeşil Aşkı'na başlayalı ise iki ay oldu. .: uı • t-l ıtoy Egoma yenilmem - Mankenlik, oyunculuk ve şimdi de sunuculuk. Hangislne daha ait hissediyorsunuz kendinizi? - İlk defa televizyonda tam da istediğim gibi programlar yapıyorum. Bu işi bırakmayı hiç istemem. Ama oyunculuğun da yeri ayrı, çok da uzakta değil. Ancak bu işi bırakıp tekrar setlere dönebilmem için programdaki gibi bir heyecanı duyabilecegim proje gelmesi gerekiyor. Kapılarımı kapatmış değilim ama artık mutlaka aynı tatmini arıyorum. - Haberciliğe kaymayı düşünüyor musunuz? - Hiç öyle bir planım ve hayalim yok. Zaten o işi yapan çok başarılı isimler de var. - Peki "Nasıl olur da Afiş programını sunar?" diyen bir kitle de var, sevgilisi Cüneyt özdemir sayesinde orada" diyen de. Eleştirileri nasıl karşılıyorsunuz? - Eleştiriler var, zaten olması da gerekiyor. Ama ben kendime inanıyorum. Gerçekten çok emek harcıyorum ve çok çalışıyorum. Herkes için her şey söylenebilir, hele ki göz önünde bir insansanız. Bense olumlu şeyleri görerek yaşıyorum hayatımı. Çünkü siz ne yaparsanız yapın, isterseniz agzınızla kuş tutun, kötü düşünecek Insan düşünür, önüne geçeVnezsiniz. - Benlm derdim kendimle dlyorsunuzyanl. - Evet, ben tatmin olayım yeter. insanların ne söylediği elbette önemli ama asıl önemlisi kafamı yastıga koyduğumda içimin rahat olmasıdır. Hak ettiğim için burada olduğumun farkındayım. Ben kendi sorumluluğumu taşıyorum. - Bir röportajınızda "Artık daha güçlüyüm" demişsinlz. - Tabii ki her geçen gün yaşadığınız iyi kötü tecrübelerle daha da güçleniyorsunuz. Ne kadar kırılgan görünsem de içimde çok dirayetli ve sağlamımdır. Düşersem de hemen kalkmasını bilirim. İçimde çatışmalarım yoktur. Egoma yenilmem. Sahip olmaya çalıştığınız şey, gün gelip sizin sahibiniz olmamalı. Bu da iç dengenizin sağlam olmasıyla alakalı. Ben çok mutlu bir hayat yaşıyorum. - Hayatınızda, hele de bu yaşlarda neyi yakalamanın peşindesiniz? - Kariyerim çok önemli. 5-10 yıl sonrasını düşünerek hareket etmek durumunda olduğumu hissediyorum. Günü kurtarma derdinde değilim. Zaten öyle olsaydı bugün bu kadar çalışıyor olmazdım. Uzun vadede düşünüyorum ve artık daha seçici olmak gerektiğine inanıyorum. Özel hayatımda da çok planlı hareket etmiyorum. Çünkü duyguların hesabı olmaz. - Peki yanna dair hayalleriniz? - Güzel ve mutlu bir aile kurmayı isterim. Ama onun için de evlenmem şart değil. Mesela B planı olarak kız arkadaşlarımla beraber adada birtaş evde yaşayabileceğimi dahi düşünüyorum. Önemli olan insanın kendi mutluluğudur. Artık çok farkındayım. Çaba göstermek başka şey, kendinden ödün ve,rşrek hırslanmak başka. Kalpten hissetmeyi önfemsiyorum. • • Güven islamoğlu, doğa başlığı altında resmin daha geneline bakarken, benim bölümümde de işin bireysel kısmına dokunuyoruz. Bireysel olarak çevre sorunlarına karşı ne yapabiliriz kısmını tartışıyoruz. Sonuçta doğa her geçen gün hızla tükeniyor ve aslında biz dünyayı el birliğiyle tüketiyoruz. Bu noktada yer almak da benim içiıi çok önemli. - Herkesin bireysel birtakım farkındalıklan var elbette. Ancak siz bu çevre sorunlanna dokundukça nelerle tekrar yüzleştiniz? - Hep organik ürünleri kullanmaya gayret ediyordum. Ama açıkçası organiğin ne demek olduğunun bile bilincinde değilmişim. Tohumdan toprağa bütün süreçlerin nasıl olması gerektiğini öğrendim. Bu işin içine girdikten sonra çok daha fazla birikimim oldu. Aslında trend olarak ğörülen bu organik kavramının ne kadar geniş bir çerçeveye sahip olduğunu bilmek bile çok önemli. Hakikaten ülkemiz çok zengin kaynaklara sahip. Ama tükeniyor, dünya da tükeniyor. Artık çöplerimi de ayırıyorum, çok daha sorumluyum, Çünkü daha fazla okudukça, daha fazla belgesel izledikçe büyük bir dehşete düşüyorum. - Peki birey olarak en temelde nasıl birfarkındalık edinmek gerekiyor sizce? - Her şeyi hızlıca tüketmemek ve sürdürülebilir bir bilinç kazanmak gerekiyor. Bencillikten uzaklaşmak lazım. Evet, ben çok bencil bir insan değildim. Ama yine de bu programla o bencillikten uzaklaşmanın nasıl olabileceğini gözlemliyorum. Bizden sonraki kuşakları da düşünmemiz gerekiyor. Yarın çok uzakmış gibi gelse de, bizim sorumluiuğumuzda. Çocuk dünyaya getiriyoruz. Peki, ona nasıl bir dünyayı miras bırakacağımızı ne kadar düşünüyoruz? Kaplumbağa hızında olsa da birtakım ilerlemeler oluyor. Umudum var. Suyun içine parmağınızı soktuğunuzda dalga dalga yayılmaya başlar. Önemli olan parmağınızı o suya sokabilmek. O mutlaka bir yerlere gidip, dokunacaktır. • Deniz, güneş ve rock müzik ŞİRİN GÜVEN —7 eytinli Rock Fest bu yıl da müzikseverlere müzikten çok Z— daha fazlasını verecek. 4-8 Ağustos tarihleri arasındaki festival BalıkesirZeytinli'nin Dalyan kumsalında yapılacak. Festivalciler bir yandan güneşin ve denizin de tadını çıkarabilecek. Elbette festival süresince sahneye çıkacak birbirinden önemli yerli ve yabancı müzisyenleri de unutmamak gerekir. Gün boyu geç saatlere kadar müziğe doyacak olan festivalciler geceleri de kamp alanında kurdukları çadırlarında konaklayacaklar. Gelelim festivalin konuklarına... Festival kapsamında 4 gün boyunca birbirinden önemli isimler konser verecek. "Drinking Song" şarkısıyla çok ünlenen ve şimdiye kadar "Lost Highvvay", "Director's Cut", "The Ballad Of Nora Lee" ve "Sinful Soul" gibi albümleri yayımlayan Norveçli grup Helldorado, Brezilya'dan çıkan ve yıllarca dünyayı sallayan metal grubu Sepultura'nın kurucusu Max Cavalera'nın yeni grubu Soulfly ve 1989 yılında gitarist ve vokalist Andy Caims ile davulcu Fyfe Evving tarafından kurulan Therapy? festivalin dört gözle beklenen topluluklarından. MFÖ, Bulutsuzluk Özlemi, Emre Aydın, Gripin, Mirkelam-Kargo, Direckt-T, Gökçe, 110, Demir Demirkan, Dejavu, Dorian, Rashit, Makine, Kreş, Pin-up, Dört x Dört, Gece, Haydut, Istanbul Arabesque Project, Kolpa, Pickpocket, Model ve Gizli Özne de festivalcileri sabahın ilk ışıklarına kadar coşturacak. Alternatif sahnede ise Apsent, Arsnova, Ateşkes, Burak Buyruk, Defin, Deli Gömleği, Ekşi,. Eva, Gece Gece, Hope To Fınd, Ispanak, lxir, Kanca, Kayıp, Nota, Liberation, Lyra Vals, Madame Bovary, Masal, More Than, Human, Orpheus, Punch, Rapor 2, Uçk Grind ve Vera sahneye çıkacak. Festival kampçılar için kapılarını 3 Ağustos Salı günü saat 12.00'de açacak. 8 Ağustos Perşembe gecesi festival bitene kadar müzik hep devam edecek. Kaz Dagian'nın yamacındaki Zeytinli Dalyan Sahili'nde küçük birtatil kaçaniağı gibi geçecek rock festivali, yaz sıcaklarında şehirden uzaklaşmak isteyenler için birebir. Festivalciler yiyecek, içecek ve kamp malzemeleri de dahil olmak üzere hertürlü ihtiyaçlarını festival alanında karşılayabilecek. Bol müzikli, deniz ve güneşli festivalin bilet fiyatları dason derece uygun. Festivaletek gün katılmak isteyenler 15 TL, dört gün de müzikle coşmak isteyenler 45 TL, bir yandan kamp da yaparak festivali birtatil havasında geçirmek isteyenler ise 50 TL ödeyecek. • www.zeytinlirock.net
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear