23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Agâh Özgüçten Türk Filmleri Sözlüğü 1917-20091 Türk sinemasını yaşatan sözlük Sinema yazarı, gazeteci, arşivciAgâhÖzgüçün Türk Filmleri Sözlüğü 1917-2009, Dönence Yayıncılık tarafın- dan yayımlandı. Bu kap- samlı başvuru kitabı, Türk sinemasında 1917'den 2009'a dek çevrilen tüm konulu uzun metraj filmle- ri içeriyor. Özgüç, "hangi formatta (16 mm, 35 mm, dijital) çekilirse çekilsin o ürün sinema salonlannda gösterime girip izleyiciyle buluşabiliyorsa bir sinema filmidir" diyor. O ASİI SELÇUK I > • «ürk sinemasımn başlangıç I tarihi olarak neden 1914'ü I değil de (14 Kasım 1914'te JL. Fuat Uzkınay, Ayastefa- nos'taki Türk Abidesinin Yıkdışı adlı ilk Türk filmini çekti) 1917'yi seçtiğini yazar şöylc açıklıyor: "Türk sinema tarihindeki belgelere göre halkın önüne çıkan ilk konulu uzun metrajlar Sedat Simavi'nin yönettiği Pençe ve Câsus filmleridir. Bu yapımlar 1917'de çekilip 1918'de gösterime gir- . mişlerdir" diyen Özgüç bu nedenden ötürü sözlüğü- ne 1917 yılını çıkış olarak al- mış! 1972'yJ sûıe- mamızın en karmaşık dö- nenıi olarak nitcleyen Öz- güç, 1974'teki seks komedi- leri dalgasın- da "konfeksi- yon sineması" adı altuıda çekilen bu kü- çük bütçeli filmlerin sansür belgeleri ol- madığına da değiniyor. Böylesi filmlerin eski sansür belgeleriyle çift adlarla da gösterime sokulduğunu vurguluyor. Yersizlik yüzünden film bobinlerinin Sa- rayburnu'ndan denize atıldığını, depo yangınlannda kül olduklannı, negatifle- rin kiloyla satüıp gümüşleri eritilerek ayakkabı bağcıklanna klips yapıldığını belirten arşivci genellikle belge yoksunu olan sinemamızda atlanacak çok şeyin olabileceği gerçeğînin de göz ardı edil- memesini anımsatıyor. Türk Filmleri Sözlüğü 1917-2009u hazırlarken Agâh Özgüç, dünyaca tanı- nan, her yıl eklemelerle birlikte yeniden basılan Leslie Halliwell'in Film Gui- de'ını ve kendi hazırladığı dört ciltten oluşan 1250 sayfahk Türk Filmleri Söz- lüğü'nü örnek almış. Bu yeni çalışmada alfabetik dizin yıllara göre değil, 92 yıl süresince gerçekleştirilen tüm film ^ J rma göre düzenlenmiş. Bu dizinde adı, yapım yılı, filmin renkli mi siyah-be- yaz mı olduğu, formaa, yapım şirketi, yönetmen, senaryo, görüntü yönetmeni, müzik, oyunculan, kısa özeti, kazandığı ödüller yer alıyor. Oyuncu sıralamalarını Özgüç elindeki afişleri tek tek denetleye- rek yapmış, uluslararası Berlin, Cannes, Venedik, ulusal Adana, Ankara, Antalya, Istanbul gibi saygın festivallerden verilen ödülleri kaynak almış. Filmlerin renkli ve siyah-beyaz özgün afişleriyle süslü 608 sayfalık bu aynntüı çalışmayı Agâh Öz- güç tek başına üç ay gibi kısıtlı bir za- manda gerçekleştirmiş. Türk Filmleri Sözlüğü 1917-2009 her akademisyenin, arşivcinin^sinemacının, sinema yazan ve öğrencisinin kaynak alacağı, bilgilerle dolu önemli bir başvuru kitabı. • TüAFilmlea Sözlüğü 1917-2009/ Agâh Özgüç/ T. C. Kültür ve Turizm Bakanhğı Yayınları/603 s. Yirmi dört yazarın kaleminden Kadınlardan Avrupa öyküleri Kadın öyküleıinde Istanbul kitabıyla başlayan seçki dizisi, Kadın öykülerinde Ankara, Kadın öykülerinde Karadeniz ve Kadın öykülerinde Izmirkitaplan lîfe sürdü. şimdi de Kadın öykülerinde Av- rupatia bir araya gelen yirmi dört ka- dın yazar, öyküleriyle ilmek ilmek baş- ka kentlere, başka dünyalara ait yeni izlenimler sunuyor. DMünevverSOYLU B ir kenti yalnızca yazılı metinler ve görsel bclgcler anlatmaz. Edebiyatıh etkisi kimi zaman bir fotoğraitan çok daha çarpıcıdır. Sessiz sakin caddelerin, yüzyıllar öncesine ait yapıların veya bir havalimanının anlatacağı da- ha çok şey vardır belki... Gültekin Emre'nin hazırladığı ve uzun bir yol- ' culuğun ardından ortaya çıktığı hemen belli olan Kadm Öykülerinde A\rupa 'da, on öykü daha önce ya- yımlanmışlar arasından seçilmiş. 196O'lı ve 1970'li yıllar- da başlayan göç olgusuyla Avrupa denildiğinde aklımıza gelen klasik dönemden, on dört yazar ise günümüzde, değişen ve gelişen bakışımızı yansıtan ve geniş bir coğ- raryanın zenginliğini içeren yeni öyküleriyle katılmış. As- lında kitap hem Batı hem de Doğu; hem Anadolu hem de Avrupa. Kronolojik olarak eskiden yeniye sıralanmış olan öy- külerden bazılannın konulanna göz atacak olursak: Ley- la Erbil'in, "Tann" adlı öyküsü, Avrupa'nın taşının top- rağının altın olduğu düşünülen yülardan geride kalanla- rın trajedisini ele almış. Gülten Dayıoğlu, "Geriye Dö- nenler"de dönenlerin sorunlannı öne çıkarmış. Yeni ül- keler, yeni mekânlar, yeni aşklan da doğurdu. "Alte Lie- be: Küçük Akşam Müziği"nde düşlere dalıp gidiyor Tomris Uyar karşısmdakilere bakarken. Tezer ÖAü, bclirgin çelişkileriyle Nis'teki "Diskotek BraziT'in atmosferine davet ediyor bizi. Aysel Özakın, "Berlin'de mi Yaşlanacağım?"da Büyükada'dan ve Ber- lin'den görüntülerle alışamamayı paylaşıyor bizlerle. Fe- ride Çiçekoğlu Londra metrosunda günlük yaşamm an- larına yansıyan bir duygu akışı sergiliyor, öyküsünün adı "Lap-top." Buket Uzuner, Frau Adler ve Berlin Tre- ni'nde karşısuıa oturan yolcunun öyküsünün içinde bu- luyor kcndisini. Yaşlı Alman kadının ölen kocasının bı- raktığı boşluğu doldurmasının coşkusuna tanık oluyo- ruz. Kitaba daha önce yayınlanmış öyküleriyle katüan di- ğer yazarlar ve öykülerinin adlan ise: Suzan Samancı "Kınlgan Kent", Erendiz Atasü "Suyun Karanlık Çeki- mi" ve Yasemin Yazıcı "Dev'in Kalbinde Sannlar." Zeynep Avcı "Kısa Öyküler- Gurbetin Çırakları", Semra Aktunç "Bir Exeter Penceresinde Akşam", Feyza Hepçilingirler "Stephan'ın Dükkânı", Işıl Özgentürk "Hadi Cesaret Bu Hikâyeyi de Anlat!", Ayşe Kilimci "Treni Beklerken", Nurhayat Bezgin "Güzelim Memle- ketlim", Zerrin Koç, "Peynir Varsa Yeterli", Handan Öztürk "Kar vc Çöl Savrulmalan", Selma Sanq "Bitme- yen", Mine Söğüt "Vicdansız Bir Memlekette Öldüm Ben", Müge tplikçi "Yolculuk", Hatice Meryem "Lxjn- dra'da Beş Parasız Beş Gün", Menekşe Toprak "Fotoğ- raftaki Yüz" ve Karin Karakaşlı "Şehir Matruşkalan" başlıklı öy- külerini bu seçki için yazrnış. Rotalannı bu kez Avru- pa'ya çeviren kadın yazarlar, yabancı bir ülkede karşıla- şılan sıkınnlardan kaçak işçiliğe, şaşkınlıklardan her yeri saran ekonomik krize, îstanbul'da kalmak isteyen yaban- cıdan yıllar sonra karşılaşan sevgiliye, bitmeyen özlem- lerden geriye uzanmalara, değişmediğini düşünüp deği- şenlerden mutsuz evliliklere, gurbet duygusundan ayak- ta kalma çabasına yeni gözlemler etrannda biçimlenen birer yerli öykü oluşturmuş.Herbiri, öyküsüne kentlerin sosyal ve coğrafi rengini de katmış. Başta Berlin olmak üzere, Londra, Paris, Cenevre, Hollanda ve Viyana'da kültürler ve tarihler arasında geziniyoruz. Trenler, uçak- larla yolculuklara çıkıyoruz. Her birinde farklı bir kentin atmosferi ve yaşam biçimi etrannda kurgulanan öyküler doyumsuz bir okuma lezzeti sunuyor. Kimi zaman ıssız kıyılann kül rengi örtüsünü kimi za- man metropollerin cangılını ele alan öyküler, kişiler, te- malar ve 011lara yaklaşma biçimiyle de kendine özgü. Ki- tabın en çekici özelliği, kadınlann öykülerini duyarlılık- lanndan ve gündelik yaşamın aynnnlanndan süzülen, bir kültürün insanlanyla duygularını harmanlayarak dil- lendirmesi. Kitapta, düşle gerçek, hayıflanmalar ve iki- lemler, savrulmalar ve pişmanlıklar, tedirginlik, aşk, be- lirsizlik ve hcsaplaşmalarla öyküden öyküye farklı kül- türler ve yaşamlarla yüzleşirken bildiğimiz ve bilmediği- miz Avrupa'yla karşılaşıyoruz. Nehirleriyle, parklanyla, sokaklanyla, garları, havaa- lanlarıyla, mekân ve kişilere ait görüntülerle dokunaklı, hüznümüzü tetikleyen, kalabalıklar içinde nasıl ağır bir yalmzlığın omzumuza çökcbileceğini bize hanrlatan, sa- mimi düiyle kendini okutan öyküler hepsi. Kadm Öykü- lerinde Avrupa, bu seçki için bir araya gelen yirmi dört yazann üslubuyla tanışmak ya da yeniden buluşmak için birfırsat. • Kadın öykülerinde Avrupa/ Yayıma Hazırlayan: Gül- tekin Emre/Sel Yayıncıhk/ 200 s. SAYFA 22 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1063
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear