23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE 18 KÜLTÜR CMYB C M Y B ESİNTİLER ZEYNEP ORAL BirFestivalYaratmak… Dünyanın en zor işidir uluslararası bir festival yaratmak ve onu sürdürmek… Festivaller önce düşlerde yaratılır, düşlerde “pişirilir”, düşlerde “demlendirilir”… Düşlerle gerçekler arasındaki uzun yol kısaltılmaya çalışılır. İkisi arasındaki yol boyunca olanaksızlıklar olanağa, olmazlar olura dönüştürülür… Kimi zaman düşlerde ödün verilir, kimi zaman gerçeklerin sınırları zorlanır… İşin ekonomisiyle politikası, yaratıcılığıyla uygulaması bir araya getirilmeye çalışılır… Sonra … Birikimle, bilgiyle, emekle hazırlanmış “toprağa”, tohumlar atılır. Uluslararası ilişkilerle, bireysel ve kurumsal temaslarla, dünya arenasındaki araştırmalarla, evrensel ve çağdaş değerler hiyerarşisinde tutulan yerle bol bol tohum atılır. Bolca atılır ki, içlerinden an az birkaçı tutsun; fırtınaya, sele kapılıp heba olmasın… Sonra… Sonra emekleme dönemi gelir… Ne çok çaba, ne çok emek, ne çok sabır ve yeniden ne çok düş gücü ve yaratıcılık… Sırf emekleme döneminden sonra ayağa kalkabilsin, güvenli adımlarla ilerleyebilsin diye… Tohumları yeşertmek Zor iştir uluslararası bir festival yaratmak! Hele söz konusu bir opera festivaliyse! Bu yıl 17’ncisi gerçekleştirilen Aspendos Opera ve Bale Festivali’nin bütün bu evrelerde geçerek, nasıl zorlu savaşlar verip bu süreçleri yaşadığına yakından tanık oldum. Aspendos Festivali’nin ilk hazırlık döneminde Rengim Gökmen ve Yekta Kara’nın sürdürdükleri o olağanüstü çaba, mücadele, özveri ve alınteri hâlâ gözümün önündedir. Bu ikili yine eşsiz bir çaba içinde… Nicedir uğraşıp didindiler, tüm hazırlıkları tamamladılar. Bu kez İstanbul’da gerçekleşecek Birinci Uluslararası İstanbul Opera Festivali’ni gerçekleştirmek üzere zorlu bir serüvene atılıyorlar. İlk tohumlar yarından başlayarak İstanbul’un çeşitli alanlarına ekilecek… Sanat yönetmenliğini Yekta Kara’nın üstlendiği festival, Devlet Opera ve Balesi ile İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti işbirliğiyle, Valilik ve Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Denizbank’ın sponsorluğuyla gerçekleşiyor. Yekta Kara’nın vurguladığı hedefler arasında şunlar var: Opera sanatını geniş kitlelere yaymak; iki yıldır operasız kalan Avrupa Yakası’na bu olanağı sağlamak; tarihsel mekânları değerlendirmek; (Topkapı’da “Zaide”; Yıldız Sarayı’nda “Saraydan Kız Kaçırma”; Rumeli Hisarı’nda “Imeneo” ve “Duvara Karşı”) yerli ve yabancı sanatçıları aynı platformda buluşturmak… Bunları gerçekleştirdikten sonra, yani tohumlar yeşermeye başlayınca o zaman turizm, kentlerin festivallerle cazibe merkezine dönüşmesi gibi hedefler de yukardakilere eklenecektir. Fatih Sultan Mehmet’ten Fatif Akın’a Bu festivalde, Türkiye’den beş, yurtdışından iki prodüksiyon, toplam 18 temsil sunacak. Yukarıdaki mekânlara Haliç Kongre Merkezi ve Açıkhava Tiyatrosu’nu da ekleyebilirsiniz… Festivalde, konuları bize ilişkin olan, daha doğrusu “oryantalist” eserlerin seçilmiş olması dikkat çekici… Saraydan Kız Kaçırma, Fatih Sultan Mehmet, Zaide gibi … Doğrusu benim en çok ama en çok merak ettiğim prodüksiyon, Bremen Operası’nın sunacağı, Fatih Akın’ın aynı adlı filminden, Ludger Vollmer’in müzikleriyle operaya uyarlanan ve 2009’da dünya prömiyerini Almanya’da yapan, “Duvara Karşı” … Haydi bakalım, dilerim tohumlar sağlam kök salar, filizler yeşerir… Biliyorsunuz elbet, filizleri yeşertmek, çoğalmasını, gürbüzleşmesini, meyve vermesini sağlamak sizin elinizde… Yarın Rossini’nin “Fatih Sultan Mehmet”iyle başlayacak Uluslararası İstanbul Opera Festivali’nin yolu açık olsun! zeynep@zeyneporal.com faks: 0212.257 16 50 G eçmişten kalan hemen tüm de- ğerlerini “kimliksiz betonlaş- ma”ya kurban eden Deniz- li’de elde kalan son “bellek” zenginli- ğinden biri daha “kültür yoksunu” yö- neticilerce yasalara da aykõrõ olarak yõ- kõldõ. Cumhuriyet dönemi yapõlarõndan olan “Vali Vefki Ertür Kız Meslek Lisesi” artõk yok!.. Üstelik hükümet konağõ ve çevresi için daha geçen sene düzenlenen “mimarlık-şehircilik yarışması”nda da aynõ binanõn “korunma”sõnõ öngören projenin birinci seçilmesine rağmen... Belediyeyi ve Valiliği yönetenler, hem Resmi Gazete’de yayõmlanan “yarış- ma şartnamesi”, hem de hukuk devle- ti ilkeleri ve “kamu etiği” gereğince ya- rõşmayõ kazanan projeyi uygulamak için çaba göstermek yerine, aynõ projede ya- şatõlan bir mirasõ yõkarak “çağdaş uy- garlık tarihimize nasıl geçtikleri”ni acaba dü- şünüyorlar mõdõr? Kõz Meslek Lisesi, 20. yy. mimarlõk tarihi- mizdeki “2. Milli Mimari”nin örnekleri ara- sõndaydõ... sadece “mezun”larõnõn değil, De- nizli’deki hemen tüm sivil, demokratik ve uz- man kuruluşlarõn “kentin bellek zenginliği” ola- rak korunmasõnõ istediği yapõnõn, ellerinde resmi bir yõkõm izni de olmayan “yıkıcı”larca gece karanlõğõnda yok edilmesine “talimat veren” ve “seyirci kalan” tüm yetkililer, sadece yasalarõ değil, cumhuriyet değerlerini de “ih- lal” etmişlerdir... 18 Haziran’õ 19 Haziran’a bağlayan gece, “herkes uykuda”yken gerçekleşen “karanlık yıkım” üzerine yaşananlarõ yerel basõndaki ha- berlerden özetleyerek aktarõyorum: “Her şey planlanmış, polisler güvenlik ön- lemleri almış, 2 dozer kepçeleriyle binayla birlikte tarihi de yerle bir ediyorlardı. Po- lis barikatını aşanlar duvarlardan atlayarak içeri girmeyi başarıp kepçelerin önüne di- kildiler. Bu sırada Belediye Başkan Yar- dımcıları Mustafa Gökoğlan ve Nilgün Hök olay yerine geldi. Orada bulunanlar ‘yõkõm kararõ’nın gösterilmesini istedi. Ellerinde böyle bir karar yoktu ve kalabalığın tepki- si karşısında çareyi olay yerini terk etmekte buldular. Bu sırada birileri de Vali Yavuz Erkmen’i arayıp yıkımın durdurulmasını is- tedi; ancak ulaşılamıyordu. Öfkeli kalaba- lık ‘Vali Bey derhal istifa etsin’ derken, tepkilerin bir bölümü de yıkımın perde ar- kasında olduğu söylenen Belediye Başkanı Nihat Zeybekçi’yeydi.” ‘RUHUMUZU YİTİRİYORUZ’ İşte böylesine “karanlık” bir yõkõma karşõ hem Mimarlar Odasõ’nõn, hem de kentteki 14 meslek odasõnõ temsil eden TMMOB İl Koor- dinasyon Kurulu’nun bildirilerinde özetle şun- lar vurgulandõ: “Bir kentin yaşayabileceği en büyük çar- pıklığın kent ruhunu kaybetmesidir. Bu yı- kımla kentimiz ruhunu yitirirken biz de ruh sağlığımızı yitiriyoruz. Geçen yıl Mimarlar Odası Denizli Şubesi önderliğinde yapılan sempozyumda Kız Meslek Lisesi’nin kent belleğinin oluşumunda iz bırakan, anı değeri olan, Cumhuriyet eğitim mirasının binası ol- duğu vurgulanmıştı. Kenti kent yapan, yük- sek ve gösterişli binalar, dizi dizi siteler, rast- gele serpiştirilmiş çocuk parkları, alışveriş merkezleri değil; kültürü, tarihi, gelenekle- ri, dili, sanatıdır.” Bu düşünceleri adeta “cezalandırırcasına” işlenen cinayet üzerine, geçen seneki yarõşmanõn seçici kurulunun 23 Haziran 2010 tarihli basõn açõklamasõnõ da kõsaltarak aktarõyorum: “Jürinin 1.’lik ödülüne değer bulduğu Mimar Yavuz Selim Sepin ve ekibinin pro- jesi, alandaki üç yapıyı -Kız Meslek Lisesi, hükümet konağı ve eski taş yapıları- koru- yarak bunları ‘Kent belleğindeki tarihsel iz’ olarak tanımlamış ve yeni hükümet konağı yapısını da bu izin içerisine yerleştirerek jü- ri açısından da oldukça olumlu bulunan bir ana konsepte ulaşmıştır. Dolayısı ile Kız Mes- lek Lisesi yapısı projenin temel kurgusunun üç kaynağından biridir. Yıkılması tüm ya- rışma süreci ve sonuçları açısından büyük bir talihsizliktir. Bu değerlendirmeler ışığında yıkım kararını alan ilgili yöneticileri yeniden düşünmeye, projenin sağlığı ve kentin de- ğerleri açısından yapılan yıkımı telafi etmeye çağırıyoruz.” Peki, bu nasõl olabilir; “yıkılan mirasımız” nasõl yeniden kentle buluşabilir? Aynõ açõkla- mada sorunun yanõtõ için de şu öneri yer alõyor: “Bunun yöntemi olarak da her türlü bil- gi ve belgesi var olan Kız Meslek Lisesi ya- pısının; röleve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin ivedilikle hazırlanarak ilgili Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun onayına sunulmasını ve ardın- dan yapının inşa edilerek yeniden ‘kent bel- leği’ne kazandırılmasına inanmakta ve öner- mekteyiz.” Açõklamanõn altõnda, tüm jüri üyelerinin, Prof. Dr. Zekai Görgülü, Yrd. Doç. Dr. Güven Şe- ner, Y. Şehir Plancõsõ Faruk Göksu, Y. Mimar Nadir Hasbora, İnş. Müh. Danyal Kubin, Y. Mimar Dr. Erkan Uçkan ve Y. Peyzaj Mimarõ Aygen Kancı’nõn imzalarõ var. Yõkõlan yapõ, anlaşõlamaz bir duyarsõzlõkla bugüne dek “kültür varlığı” olarak tescil edil- memiş olsa bile, tescilli hükümet konağõ bi- nasõyla aynõ proje alanõnda ve “komşu” ko- numda bulunduğu için, her türlü müdahalede Koruma Kurulu’nun izni gerekirdi. Bu iznin de alõnmadõğõ anlaşõlan “Denizli Cinayeti”ne sadece Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn değil, 29 Mart 2009 seçimlerinden bu yana 52 bele- diye başkanõnõ görevden alma titizliği içinde- ki İçişleri Bakanlõğõ’nõn da gereğini yapmasõ- nõ bekliyoruz... “Cumhuriyet Savcıları”mõza gelince; “cum- huriyet mirasına karşı işlenen suçlar”õ da bil- mem ki artõk ne zaman önemseyecekler? Mimari yarõşmayla da ‘korunmasõ’ öngörülen lise binasõ ‘gece yarõsõ’ yõkõldõ 1- Yoğun apartmanlaşma yüzünden tarihi dokusu kalmayan Denizli’de kentin bellek değerleri olarak elde Cumhuriyet mirası yapılar kaldı. Kız Meslek Lisesi de bunlardan biriydi... 2- Tarihi hükümet konağı ve çevresinin düzenlenmesi projesinde Kız Meslek Lisesi’nin de korunması yerel basında geniş yer almıştı. Kültür Servisi - Aralarõnda mimar Zaha Hadid, yazar Hanif Ku- reishi, besteci Michael Nyman’õn da bulunduğu farklõ disiplinlerden pek çok sanatçõ “İstancool Fes- tivali”nde bir araya geliyor. Mo- da, sanat, tasarõm, edebiyat ve si- nema dallarõnda öne çõkan isim- leri bir araya getirecek olan “İs- tancool” kapsamõnda panel, söy- leşi, performans, sempozyum, sergi gibi etkinlikler gerçekleşti- rilecek. Gala gecesi yarõn Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn ev sahipliği ve İs- tanbul 2010 Avrupa Kültür Baş- kenti Ajansõ’nõn işbirliğinde Se- petçiler Kasrõ’nda yapõlacak fes- tivali İngiltere merkezli kültür kurumu Liberatum düzenliyor. 4 Temmuz’a dek sürecek festivalin mekânlarõ İstanbul Modern, Pe- ra Müzesi ve The Seed. Festiva- le katõlacak dünyaca ünlü isim- lerden bazõlarõ ise şöyle: Kentsel tasarõmõn sõnõrlarõnõ zorlayan bir mimar olarak nitelendirilen Irak asõllõ İngiliz vatandaşõ, dekons- trüktivist mimar Zaha Hadid, 3 dalda Oscar ödüllü “Piyano” filminin müziklerini de yapan İngiliz piyanist, besteci ve mü- zikolog olan Michael Nyman, Çin kökenli Kanadalõ fotoğraf, heykel ve performans sanatçõsõ Terence Koh, İngiliz film ya- põmcõsõ, roman ve senaryo yazarõ Hanif Kureishi. Nobel ödüllü Sir VS Naipul, İngiliz yönetmen Stephen Frears, İngiliz model Lily Cole, Hint kökenli Ameri- kalõ aktör ve mücevher tasarõm- cõsõ Waris Ahluwalia. Festivalde yabancõ konuklara ülke- mizden de aralarõnda Leyla Umar, Elif Şafak, Vecdi Sayar, Haluk Akakçe, Levent Çalı- koğlu’nun da bulunduğu pek çok isim eşlik edecek. ‘İstancool’a geliyorlar KONYA (AA) - Konya’nõn Beyşehir ilçesi ve Antalya’da gerçekleştirilecek “XCTurkey Pa- ragliding Cup” Uluslararasõ Yamaç Paraşütü Şampiyonasõ’nda, devlet sanatçõlarõ, gökyü- zünde Beethoven’e ait “9. Senfoni” ile Yunus Emre’nin “Aşkın Aldı Benden Beni” eserini bir- likte çalacak. 20 Eylül - 3 Ekim tarihlerinde arasõnda uluslar- arasõ yamaç paraşütü pilotlarõnõn katõlõmõyla ya- põlacak şampiyona ve organizasyondaki üç ana et- kinlikten biri olan “Gökyüzünde Senfoni-Gök- yüzünde İlahi” projesi kapsamõnda, yamaç para- şütüyle 2 kişilik uçuşlar sõrasõnda 4 devlet sanat- çõsõ gökyüzünde enstrüman çalacak. Antalya Devlet Senfoni Orkestrasõ Şefi Orhan Şallıel tarafõndan birleştirilecek iki eser, keman, ney ve bendir eşliğinde seslendirilecek. Projede Şallõel’in yanõ sõra Antalya Devlet Sen- foni Orkestrasõ’ndan keman sanatçõlarõ Doğan Ozan Gedik ve Levent Gürsel, trombon sanatçõsõ Eray Zikguş ile sanatçõ Aygü Özhan yer alacak. Organizasyon TRT’den naklen yayõmlanacak. Yunus Emre ve Beethoven gökyüzünde buluşacak LilyCole Denizli’de ‘bellek’ katliamõ Temelkuran filmleri DVD’de Kültür Servisi - Bağõmsõz Türk sinemasõnõn son dönemde dikkat çeken yönetmenlerinden İnan Temelkuran’õn yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği filmleri “Bornova Bornova” ve “Made in Europe” DVD olarak yayõnlandõ. Geçtiğimiz yõl Antalya Altõn Portakal Film Festivali’nden 5 ödülle dönen “Bornova Bornova” filmi, “En Heyecanlõ Yeri”, “Fotoğraf Galerisi”, “Fragman”, “Meraklõsõna Bir Sahne Çözümlemesi”, “TV’de Bornova Bornova” başlõklarõnõ ve İngilizce, Almanca, Fransõzca altyazõ seçeneklerini içeriyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear