25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 MAYIS 2010 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Çanakkale’de Mustafa Balbay’ı Yaşamak... Sevgili, 8 Mart Pazartesi günü ne yapıyordun? Anımsıyor musun? 8 Mart Pazartesi neredeydin? Hava nasıldı? Güneşli mi? Topu topu iki ay geçti aradan, biraz sıksan anımsarsın, ben de öyle... Ama şu anda bilmiyorum. Oysa eşi Esen ile birlikte Mine ile benim Hukuk Fakültesi’nden sınıf arkadaşım, Işık İşgüden’in ne yaptığını biliyorum. Bu sütunda Işık’tan söz ettim, alıntılar yaptım, Deniz Som’un köşesine sürekli katkıda bulunan kadro arasında yer alır, onun için sanırım tanırsın. Tanımazsan da sana anlatayım. Çanakkale’nin eskilerinden olan, hâlâ Boğaz’ın sularını inatla kulaçlamasına gıpta ettiğim Işık, içten, sıcak sohbeti ile aniden çıkan bir bahar günü gibi sarar insanı, içini ısıtır, hüzünlendirirken gülümsetir, güldürürken düşündürür. Arada güneşli güzel günlerde, ılık bahar akşamlarında, kendi düşlerimde onunla Çanakkale Yalova Restaurant’ta buluşurum. “Dur Yolcu!” diye uyaran tepeye bakarak birlikte kadeh kaldırırım. Işık’ın avukat yazıhanesinde, danışma ücrete değil, teşekküre tabidir ve bu da alenen ilan edilmiştir. Buradan anlayacağın gibi, Işık olayları hukukun gözlüğü ve gönlünün gözleriyle süzer. 8 Mart Pazartesi günü Çanakkale güneşli miydi, yoksa puslu mu, bilmiyorum. Işık’ın usuna Silivri’deki Balbay ve arkadaşları rıhtımda yürürken mi, yazıhanede otururken mi, sabah çay içerken mi düştü, onu da bilmiyorum. Şaire dizelerin esinle mi, yoksa Valery’nin dediği gibi, aklın ve duyguların büyük ve yorucu çatışmasının sonunda mı geldiği sorulmaz ki?... “Bu paltoyu nereden aldın?”, “Araban çok güzel, kaç para verdin?” denebilir belki ama, hiç şöyle sorular sorulabilir mi bir şaire: - Bu kelebek gibi uçuşan sözcükler sana kaça mal oldu, bu dizeler nerede, nasıl düştü aklına?.. Bunlar sorulamayacağına göre, 8 Mart 2010’da Çanakkale’nin hangi mekânında, günün hangi anında şair-avukat can dostum Işık’ın kanatlanarak, Silivri Ceza ve İnfaz Kampusu’ndan içeri girip, Mustafa Balbay ve arkadaşlarıyla bir olup, baharın yazdırdığı tahliye talebi dilekçesini kaleme aldığını bilmiyorum. Ama seninle birlikte, Sevgili Balbay, Sevgili Tuncay Özkan ve Silivri’deki ve de Türkiye’nin dört bir yanındaki tanıdığım tanımadığım bilumum tutuklu dostlarım okusunlar diye burada yayımlıyorum o dizeleri . Artık söz Işık İşgüden’in: “Balbay’a, Dilekçe Konusu Tahliye Talebimdir. Durumda değişiklik olmadığından Tutukluluk halinin devamına.... Diyorsun. Durumda değişiklik var Sayın Yargıç Kürsü uzak Var gönül gözünle bak. İçeri girerken simsiyah Şimdi ağaran saçlar göreceksin. Durumda değişiklik var Sayın Yargıç Sevgiler uzak Var gönül gözlüğüyle bak İçeri girerken bembeyaz Şimdi kararan kalpler göreceksin Durumda değişiklik var Sayın Yargıç Zabıtlar yakın Biraz deniz ötesine bakın Bir zamanlar gülen Ağlamaktan kızaran gözler göreceksin Durumda değişiklik var Sayın Yargıç Dünya oğlak dönencesine giriyor Yarı küre artık bahara eriyor Delikanlı damarlarıma kan Kuru dallara özsu yürüyor Bak artık Ne yağmur, ne rüzgâr ne don ne kar Karşınızda bütün sevişiyle bahar Kefaletsiz, teminatsız, bırakın beni Çünkü durumda değişiklik var.” asirmen@cumhuriyet.com.tr Başbakan Erdoğan, restorasyonlarõ tamamlanan 1111 vakõf eserinin toplu açõlõşõnõ yaptõ ‘Terörsaldõrõlarõprovokatif’İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, son günlerde yaşanan te- rör saldõrõlarõnõ Türkiye’deki iç siyasi gelişmelerle bağlantõlõ provokatif saldõrõlar olarak gör- düğünü belirterek “Aziz mille- timin, bu ülke üzerinde ka- ranlık güçlerin nasıl oyun oy- nadıklarını görmelerini özel- likle rica ediyorum” dedi. Başbakan Erdoğan, Vakõflar Genel Müdürlüğü’nce restoras- yonlarõ tamamlanan 1111 vakõf eserinin toplu açõlõşõ nedeniyle Yenikapõ Mevlevihanesi’nde düzenlenen törende yaptõğõ ko- nuşmada, birkaç haftadõr terör örgütünün karakollara, güvenlik güçlerine yönelik “kalleşçe” saldõrõlar düzenlediğini söyle- yerek “Öncelikle şehit evlat- larımıza Allah’tan rahmet di- liyorum. Ailelerimizin, mil- letimizin başı sağ olsun” diye konuştu. Türkiye topraklarõnda nifak ve fesat yeşermeyeceğini belirten Erdoğan “Güvenlik güçlerine saldıranlar, bu yola, bu top- raklara nifak tohumu ekme- ye çalışanlar beyhude bir ça- ba içindedir” dedi. ‘Siz uyuyorsunuz’ TBMM’nin, Türkiye’nin ge- leceği adõna hayati öneme sahip bir anayasa değişikliğini ger- çekleştirdiğini ifade eden Er- doğan, şunlarõ kaydetti: “14 gündür sabah 4, 5 ve 6’lara kadar çalıştık. Dediler ki ‘Bizi geceleri uykusuz bõ- raktõnõz’. ‘O kadar önemli görev icra ediyoruz ki gerekirse 24 sa- at uykusuz kalacağõz’ dedik. Bu sıradan bir olay değildir ama onlar uykusuz bıraktığımızı söylediler. İyi de siz zaten de- vamlı uyuyorsunuz. Bizim ça- lışmamız, üretmemiz lazım. Cumartesi tatil, pazar tatil, 5 günün içinde salı, çarşamba, perşembe meclis. O da saat 3’te başlar, akşam 8’de biter. Ne oluyor, ‘görev yaptõk’. Yok öyle 25 kuruşa simit. Çok ça- lışacağız. Türkiye’nin ilerle- mesine, kalkınmasına, demo- kratik müreffeh ülke olması- na engel olan prangaları kırıp atma adına TBMM üzerine düşen görevi yaptı. Şimdi son sözü millet söyleyecek, siz söy- leyeceksiniz. Türkiye için bu son derece anlamlı süreci ken- di kirli emelleri doğrultusun- da yönlendirmek isteyenleri, halka gitmekten korkan, hal- ka korku salmak isteyenleri de millet sağduyusuyla bir kez daha bertaraf edecektir.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Baş- kanõ Devlet Bahçeli, ana- yasa paketinin içeriğiyle il- gili yarõndan itibaren her vatandaşa ulaşõlacağõnõ, gi- rilen yol ve karşõlaşõlan teh- ditler konusunda uyarõlarda bulunacaklarõnõ söyledi. Bahçeli, “Milletimiz kade- rine biçilmek istenen kefe- ne ‘hayõr’ diyecektir” gö- rüşünü dile getirdi. MHP lideri Bahçeli, dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, anayasa değişikliği ve hal- koylamasõ sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulun- du. AKP anayasasõyla ilgili hükmü milletin vereceğini belirten Bahçeli, Türkiye’nin önündeki gerilimli günlerin baş aktörünün AKP oldu- ğunu söyledi. Bahçeli, “De- ğişikliklere evet oyu ve- renler, tarih ve millet önünde vebal altına gir- miştir ve bundan sonra yaşanacak gelişmelerin so- rumluluklarını da bu yan- lış tercihleriyle üstlene- ceklerdir” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn ‘sahte ambalajlar’ arkasõna sak- lamaya çalõştõğõ gerçek niyeti ve gizli gündeminin anaya- sa değişikliği sürecinde açõ- ğa çõktõğõna dikkat çeken Bahçeli, Erdoğan’õn amaç- larõnõ; işsizlik ve yoksulluk gibi temel sorunlarõn tartõ- şõlmasõnõ önlemek, 7 yõllõk soygun, yolsuzluk ve talan döneminin hesabõndan kur- tulmak için güdümlü yargõ yapõlanmasõnõ oluşturmak ve PKK açõlõmõnõn ilerletil- mesi için anayasal kõlõf ha- zõrlamak, çatõşma ve kutup- laşmadan siyasi yõğõnak oluşturarak seçime kadar gi- debilmek olarak sõraladõ. DDK İHBARI CİDDİYE ALDI TMMOB ve ZMO’yaabluka DDK, iddianõn araştõrõlmasõ için konuyu Başbakanlõk’a, Başbakanlõk da Bayõndõrlõk ve İskân Bakanlõğõ’na gönderdi. Bakanlõk inceleme başlattõ. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA - Son dö- nemde ihbar mektuplarõ üzerine başlatõlan ince- lemelere bir yenisi daha eklendi. Bazõ kişi veya kişiler Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birli- ği (TMMOB) ile Ziraat Mühendisleri Odasõ (ZMO) hakkõnda çeşitli iddialarda bulunarak Cumhurbaşkanlõğõ Dev- let Denetleme Kurulu’na (DDK) başvurdu. İddia- larõ ciddiye alan Cum- hurbaşkanlõğõ DDK, araştõrõlmasõ için konuyu Başbakanlõk’a, Başba- kanlõk da Bayõndõrlõk ve İskân Bakanlõğõ’na gön- derdi. Bakanlõk inceleme başlatõrken, ZMO Baş- kanõ Gökhan Günay- dın, iddialarõn 4 yõl ön- ce gündeme getirilen savlar ile örtüştüğüne dikkat çekerek “Bu id- diaların gerçeğe aykırı olduğunun mahkeme- lerde kanıtlandığını” vurguladõ. Dilekçe ile Cumhur- başkanlõğõ DDK’ye baş- vuran kişi ve kişiler, TMMOB hakkõnda çe- şitli iddialarda bulundu. Dilekçede, Cumhurbaş- kanlõğõ DDK tarafõndan hazõrlanan “kamu ku- rumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına dönük inceleme araş- tırma raporunun” ül- kenin “çok önemli bir yarasına” parmak bas- tõğõ savunulurken, TMMOB yönetiminin kurula “kasıtlı olarak yanlış ve eksik” bilgi sunduğu iddia edildi. TMMOB’ye bağlõ oda- larõn denetiminin de “ideolojik zemine yay- dığı” savunulan dilek- çede, TMMOB ve ZMO hakkõnda çeşitli iddia- larda bulunuldu. Cum- hurbaşkanlõğõ DDK di- lekçedeki iddialarõ cid- diye alarak araştõrõlmasõ için Başbakanlõk’a gön- derdi. Başbakanlõk da TMMOB hakkõndaki id- dialarõn incelenmesi için yazõyõ ilgili bakanlõk olan Bayõndõrlõk ve İs- kân Bakanlõğõ’na iletti. Müfettiş görevlendiren bakanlõk, 6 Mayõs’ta gönderdiği yazõda, TMMOB’den dilekçe- deki iddialar kapsamõn- da bazõ bilgi ve belgele- rin 10 gün içerisinde kendilerine gönderilme- sini istedi. İddiaları sordu ZMO Başkanõ Gök- han Günaydõn, Cumhu- riyet’e yaptõğõ açõkla- mada, iddialarõn 12 Temmuz 2006 tarihinde ZMO Denetleme Ku- rulu’nda görev yapan iki kişinin iddialarõ ile örtüştüğüne dikkat çek- ti. Günaydõn, şunlarõ söyledi: “Peki o iddialar ne oldu? Hakkımızdaki tazminat talepleri red- dedildi. Cumhuriyet savcılığına yaptıkları suç duyurusu redde- dildi. Arkasından ger- çeklerle örtüşmeyen rapor hazırladıkları değerlendirmesi ile bu kişiler hakkında onur kurulu süreci başlatıl- dı. ZMO Onur Kuru- lu, bu kişiler hakkında bir ay meslekten men cezası verdi. TMMOB Yüksek Onur Kurulu da bu kararı onadı. Başvurdukları bütün hukuki süreçlerden ye- nilgi ile çıktılar. Ola- ğanüstü genel kurula da istifa ederek gelme- diler. Dayanağı olma- yan, iftira olan bu id- diaları kendi genel ku- rullarında dillendirme cesareti bile bulama- dıkları için ikisi de de- netleme kurulu üyeli- ğinden istifa etti.” Keyfi atama mahkemeye takıldı ANKARA (ANKA) - Ankara 14. İdare Mahkemesi, “idarenin keyfi atamalarõnõn” önüne geçecek bir karara imza attõ. Mahkeme, görevinden daha alt konumdaki bir göreve atanan memurun başvurusunu haklõ bularak, “Atamalarõn kamu yararõ ve hizmet gerekleri sõnõrlarõ içinde kullanõlmasõnõn gerektiğini” vurguladõ. Milli Eğitim Bakanlõğõ Eğitimi Araştõrma ve Geliştirme Dairesi’nde 14 yõl Şube Müdürü olarak görev yapan davacõ, üç yõllõk yurtdõşõ görevinin ardõndan Açõköğretim Lisesi’ne İngilizce öğretmeni olarak atandõ. Memur, söz konusu atamanõn şube müdürlüğü ve yurtdõşõnda bulunduğu yönetim görevlerinin altõnda olduğunu ifade ederek dava açtõ. Davacõ ayrõca, söz konusu işlemin kamu yararõna uygun olmadõğõnõ da ileri sürdü. Davayõ görüşen Ankara 14. İdare Mahkemesi, idareye keyfi atama yetkisi vermediğinin altõnõ çizdi. Erdoğan, Yenikapı Mevlevihanesi’ndeki törene katıldı. (AA) ‘ÇOK ÇOCUK YAPANA ÖDÜL VEREBİLİRİZ’ Başbakan Tayyip Erdo- ğan, Başbakanlık Başmü- şaviri Erol Kaya’nın oğlu Yavuz Selim Kaya’nın ni- kâh törenine katıldı. Er- doğan törende yaptığı açıklamada, Türkiye’nin mevcut durumunu koru- ması için nüfus artış hızı- nın en az yüzde 2.5 olması gerektiğini belirterek “Eğer böyle giderse 2038’de durumumuz kö- tü. Bunu düzeltmemiz la- zım. Belki ödül de koyarız bu işe belli olmaz” dedi. MHP LİDERİ BAHÇELİ’DEN AÇIKLAMA ‘Millet kaderine biçilen kefene hayır diyecektir’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear