23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2010 CUMA 6 HABERLER TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com Atatürk, “Benim iki büyük eserim vardır; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir” demişti... Ben bugün size iki değil, üç eserden söz edeceğim!.. Atatürk’ün birinci eseri kuşatma altındadır... Son anayasa değişikliği de, bu kuşatmayı rejimin en stratejik kurumlarını tehdit edecek boyutlara ulaştırdı. Pervasızlık, gaflet, dalalet ve hatta hıyanetle anlatılan o karanlık tehlikenin boyutlarını bile çoktan aştı!.. Atatürkçü bilim adamlarının, gazetecilerin, yazarların, parti liderlerinin zindana atıldığı bir süreçte, rejimin bekçisi Türk Silahlı Kuvvetleri derin bir kıskaçta tutuluyor! Ordular yönetmiş, terörle mücadelede büyük başarılar elde etmiş generaller “terörist” iddiasıyla cezaevinde... Anayasa Mahkemesi’nin “laiklik karşıtlarının odağı” olarak damgaladığı bir siyasi parti, devleti devlet yapan kurumların yapısıyla oynamaya devam ediyor!.. Ve bu süreçte ülkeyi ne yazık ki AKP gibi bir parti yönetmeye devam ediyor. Devlet ekonomide, dış politikada, iç siyasette ve güvenlikte uçuruma yuvarlanırken ülkenin başbakanı, halkın işsizlik, sosyo-ekonomik bunalım ve rejimle ilgili kaygılarını unutturmak ve gündemi değiştirmek için her yolu deniyor. Saygısızlık, sıradan yurttaşı aşağılayan “Ananı da al git” öfkesinden tarihi kişiliklere yönelik iğrenç iftiralara kadar ulaşıyor!.. Ülkemiz bu dönemde, Kurtuluş Savaşı’nın büyük kahramanlarından, Lozan Fatihi İsmet İnönü’yü Hitler’e benzeten bir başbakana tahammül ediyor!.. Sözün kısası Atatürk’ün en büyük eseri Türkiye Cumhuriyeti, demokrasiyi araç gibi gören Milli Nizamcı bir partinin baskıcı ve dayatmacı anlayışının altında inliyor... Atatürk’ün, “Geldikleri gibi giderler” sözünün tam da bu dönemde yaşam bulması gerekiyor... Peki nasıl?.. Kıskaçtaki Türkiye Cumhuriyeti... Rejimi korumanın en önemli yolu Atatürk’ün “ikinci büyük eser”ine sahip çıkmaktan geçiyor... AKP’nin baskısı, ordu, yargı ve medyayı hedef alırken Cumhuriyet Halk Partisi’nin konumu giderek daha çok önem kazanıyor... Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde 9 Eylül 1923’te “Halk Fırkası” adıyla kurulan Cumhuriyet Halk Partisi’nin onurlu ve başarılı geçmişi, geleceğe ışık tutuyor... Unutulmasın ki, saltanatı kaldıran ve hilafete son veren CHP, hukuk ve eğitim gibi toplumsal alanlarda gerçekleştirdiği reformlarla çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni biçimlendirdi... CHP, ulusal sanayinin ve ekonominin gelişmesine öncülük etti. İkinci Dünya Savaşı sonrasında tek parti konumunun tüm olanaklarına karşın, çok partili rejime geçişi sağlayarak Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde de öncü misyonunu sürdürdü... AKP, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuş bu partiyi bertaraf etmek için laik rejimden başladığı tahribatı, ordu, yargı ve Atatürkçü medyadan sonra CHP’ye yönlendirmek istiyor!.. Bugün İsmet İnönü’den Deniz Baykal’a kadar sürdürülen saldırıların ana hedefi aslında Atatürk ve rejimin çimentosu olarak şekillendirdiği partisidir... Tayyip Erdoğan, kendisine demokrasi dersi vererek siyaset yasağını bile kaldıran Deniz Baykal’a kin beslerken aslında Atatürk’ün en büyük iki eserini de yıpratmayı hedefliyor... CHP’nin son dönemde yeniden kitlelerin umudu olması, baskılara ve cendereye karşı çıkış yolu olarak gösterilmesi ise AKP’yi ve liderini saldırganlaştırıyor... Yapılan son anketler CHP’nin hızla yükseldiğini, AKP’nin ise giderek eridiğini gösteriyor. AKP’lilerin yangından mal kaçırma misali, kendilerini kurtarma uğruna anayasayı tahrip etmeye başlamasının altında anketlerin verdiği bitiş sinyalleri yatıyor!.. Son dönemdeki grup toplantıları ve televizyon programlarındaki konuşmaları da gösteriyor ki, Deniz Baykal siyasal yaşamının en verimli döneminde ve performansının zirvesinde bir portre çiziyor... Bu portre umut yaratırken kitleleri, saldırgan ve tehditkâr bir politika yürüten Erdoğan’dan da uzaklaştırıyor!.. Yıldızı Parlayan Cumhuriyet Halk Partisi... Bugün “Ergenekon” tertibiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin dinamiklerini, muhalefet hazımsızlığıyla da Cumhuriyet Halk Partisi’ni hedef alan zihniyetin çökertmeye çalıştığı bir önemli kurum da, adını Atatürk’ün koyduğu Cumhuriyet gazetesidir... Türkiye Cumhuriyeti rejimi ne zaman tehdit altına girse bunun en büyük acısını, laikliğin yılmaz savunucusu Cumhuriyet çekti. Bu gazete, “ılımlı İslam” projesinin uygulanmasına karşı çıkarken Uğur Mumcu gibi yazarlarını teröre kurban verdi... Etnik bölücülüğün ülkeyi parçalama sürecine girdiği bu dönemde ise Cumhuriyet’in yazarları “Ergenekon” operasyonları nedeniyle sağlıklarından ve özgürlüklerinden oldu... Cumhuriyet salt “Ergenekon” tertibi değil, ekonomik kıskaç ve psikolojik baskının yoğunlaştırıldığı bu güç koşullarda bile Atatürk’ün gösterdiği aydınlık yolda, başı dik yürümeye devam ediyor... Bu yolculukta salt işbirlikçi liboşlarla değil, iktidar gücüyle yaratılmış hükümet medyasıyla, yobazlığın kara mürekkebiyle şekillendirilen paçavralarla ve etnik bölücülüğü dayatanlarla da mücadele ediyor... Cumhuriyet işte bu riskli, zorlu ve engellerle dolu mücadelede gücünü bir avuç vatansever okurundan alıyor... Ancak bu arada çok yaşamsal bir soru da kafa kurcalıyor... Ülkeyi laiklik karşıtları yönetirken, Atatürkçüler zindana atılırken Cumhuriyet niçin en güçlü döneminde olamıyor?.. Gazetemiz bugün 86. yaşında, tiraj kaygısında bocalıyorsa bunun üzerinde çok ama çok düşünülmesi gerekiyor. Atatürk’ün kurduğu CHP, çağdaş Türkiye’nin temellerini attı... Adını Gazi’nin koyduğu bu gazete ise Büyük Önder’in “iki büyük eser”inin aydınlanma ve çağdaşlaşma mücadelesini sonsuza kadar sahiplenecektir... Ne pahasına olursa olsun... Cumhuriyetin ilelebet payidar olması için elinizden Cumhuriyet’i eksik etmeyin... OKURLARA NOT: Mehmet Faraç yarın saat 14.00’te, Adana Mavi Sürmeli Otel’de, “Demokratik Açılım ve Güneydoğu” konulu bir konferans verecek. 86. Yılında Cumhuriyet Gazetesi... ‘Değişiklik paketi bana gelmeyebilir’ Cumhurbaşkanı Gül, Eskişehir’e yüksek hızlı trenle gitti. Yaklaşık 15 dakika trenin makinist koltuğunda oturan Gül, Belediye Başkanı Büyükerşen ile de görüştü. (AA) Cumhurbaşkanõ Gül, Eskişehir’de anayasa paketiyle ilgili ilginç bir çõkõş yaptõ FIRAT KOZOK ESKİŞEHİR - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, anayasa paketinin re- feranduma götürülmesiyle ilgili yasal süreci anlatõrken “Paket bana gel- meyebilir de” dedi. Cumhurbaşkanõ Gül, Eskişehir Va- liliği’ni ziyaretinin ardõndan gazete- cilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularõnõ yanõtladõ. Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ile CHP lideri Deniz Baykal arasõnda yaşanan İsmet İnönü kavgasõyla ilgili bir soru üze- rine, “Daha başka sorular sorun” di- yen Gül, Baykal’õn paketin bölünerek referanduma götürülmesi yönündeki önerisinin anõmsatõlmasõ üzerine ilginç bir çõkõş yaptõ. Gül, şunlarõ söyledi: “Meclis’ten geçecek. Çünkü bili- yorsunuz her şey otomatik değil. Çeşitli kurallar var, mevcut ana- yasamızda. Anayasalar nasıl de- ğiştirilir, ne olur, kanunlar nasıl ya- pılır, bütün bunlar, referandum şartları nedir? Bana geldikten son- ra Meclis’te bütün bu süreç ta- mamlanıp bana gelirse, gelmeyebilir de biliyorsunuz.” Yunus Emre beldesinde düzenlenen Uluslararasõ Eskişehir Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftasõ etkinlikleri- ne katõlan Gül, burada da Meclis’te doruğa çõkan gerilim ile ilgili siyasi- lere Yunus Emre’nin sözleriyle kar- şõlõk verdi. Gül, “Boş şeylerle uğ- raşmayalım, dünya kimseye kal- maz” diye konuştu. Makinist koltuğuna oturdu Ziyaretini yüksek hõzlõ trenle ger- çekleştiren Gül, Ankara’dan çõktõktan sonra yaklaşõk 15 dakika hõzlõ trenin makinist koltuğuna geçti. Gül’ün kul- landõğõ sõrada trenin hõzõ bir ara 254 kilometreye çõktõ. 1 saatlik yolculuğun ardõndan Gül, önce Yunus Emre’nin üç farklõ yerdeki mezarlarõnõ ziyaret etti. Gül, daha sonra töreni izledi. Tö- ren öncesinde 9 öğrenci “protesto gösterisi yapma ihtimali” nedeniy- le gözaltõna alõndõ. Alana girmeyi engelleyen koruma bantlarõnõn kaldõ- rõlmasõnõ isteyen bir grup kadõnõn is- teği üzerine Gül, koruma bantlarõnõn kaldõrõlmasõ talimatõ verdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear