22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
ERDEM GÜL ANKARA - Başbakan Tayyip Erdoğan, anayasa değişiklikle- rinde paketin tümü üzerinde bir son dakika şoku yaşamamak için AKP’lilere duygusal ağõrlõğõ yük- sek son bir konuşma daha yapa- rak “Ya tarih yazacaksınız, ya tarih olacaksınız. Oyunu boza- lım, bu işi bitirelim. Millet biz- den bunu istiyor. PKK de pa- kete karşı. Paket geçmezse maf- yalar ve çeteler, kabul edilirse millet sevinecek” dedi. Erdoğan, parti kapatma mad- desindeki şokun bir benzerinin pa- ketin tümü üzerindeki oylama- sõnda da yaşanmamasõ için 3 gün- de üçüncü kez AKP grubunu ba- sõna kapalõ olarak topladõ. Erdo- ğan, dün yapõlan grubun basõna kapalõ toplantõsõnda, çok sayõda vekilin gözyaşlarõnõ tutamadõğõ, duygusal motiflerle örülü bir ko- nuşma yaptõ. Edinilen bilgilere gö- re konuşmasõnõn sonunda vekiller Erdoğan’õ, Erdoğan da vekilleri alkõşladõ. Erdoğan, parti kapatmalarla ilgili maddenin düşmesinin ar- dõndan AKP karşõtlarõnõn Ana- yasa Mahkemesi ve HSYK mad- delerinin de aynõ akõbete uğra- yacağõ beklentisi içine girdikle- rini söyledi. Muhalefet ve med- yanõn “bittiler tükendiler, bir- lik ve beraberlikleri bozuldu” şeklinde kampanya yaptõklarõnõ söyleyen Erdoğan, “Ancak biz onlara bunun olmadığını gös- terdik” dedi. Parti kapatma maddesinin oylamasõ öncesinde Türkiye’de neler olup bittiğine de bakõlmasõnõ isteyen Erdoğan, “Bakarsanız o zaman ne ol- duğunu anlarsınız, Türkiye’yi felakete sürüklemek istiyor- lar” şeklinde konuştu. Anayasa görüşmeleri süreci başladõğõndan itibaren PKK’nin kendilerine karşõ tavrõnõn belli olduğunu da kaydeden Erdoğan, “Anayasa paketinin geçmemesi halinde çeteler ve mafyaların, kabul edilmesi durumundaysa ise milletin sevineceğini” söyledi. Ruh üçüzleri Erdoğan, CHP ve MHP için daha önce yaptõğõ “ruh ikizle- ri” nitelemesine “ruh üçüzleri oldular” diyerek BDP’yi de ekledi. Erdoğan, “Ruh ikizini biliyorduk, şimdi ruh üçüzü oldular” dedi. Erdoğan, İmra- lõ’yõ kastederek BDP’nin “tali- matla hareket ettiğini” söyle- di. Erdoğan, kendisine vatan- daşlardan sürekli mesajlar gel- diğini de belirterek “Size de geliyordur. 90 yaşında bir par- lamenter beni aradı ‘Bu işi bi- tirin tamamlayõn’ dedi.. Bir da- ha statükocuları sevindirme- yelim, aramıza fitne girer bu tür ayrışmalardan dolayı, bu- na fırsat vermeyin” dedi. Anayasa Mahkemesi ve HSYK maddelerinin geçmesi için ve- killere, “Beni bahtiyar ettiniz” diyen ve “oyunu bozalım” çağ- rõsõ yapan Erdoğan, şunlarõ dedi: “Biz bir merkezden yöneti- len, idare edilen bir parti de- ğiliz. Bizde baskı olmaz, her- kes demokratik ve özgür bir şekilde gidip oyunu kullana- cak. Milletvekiline baskı ya- pan, halka özgürlük getiremez. Bizim attığımız bu adım da halkın daha da özgürleşmesi içindir. Halk bize getirin diyor, biz de referandum ile gereği- ni yapacağız. Halka gideceğiz, sonucun iyi olacağına inanı- yorum, sizin de inandığınıza inanıyorum. Ya tarih yaza- caksınız ya tarih olacaksınız. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Bu işi bitirelim.” CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 7 MAYIS 2010 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Baykal Kendinden Emin Sky TV için Enver Aysever’in yaptığı “Aykırı Sorular” programında, beş gazeteci, E. Aysever, İsmail Küçükkaya, Can Ataklı, Okan Müderrisoğlu ve ben, CHP Genel Merkezi’nde Deniz Baykal ile söyleşiyoruz. AKP’nin anayasa değişiklik paketinin TBMM’nin kavgalı oturumlarında görüşüldüğü, parti kapatma konusunda iktidarın 330’un altında kalarak güç duruma düştüğü bir ortamdayız. Aynı anda kamuoyu yoklamaları, AKP’nin düşüşte, CHP ile MHP’nin çıkışta olduğunu gösteriyor. CHP, AKP’nin tersine, sık sık kamuoyu yoklaması yaptırtan bir parti değil, bir soru üzerine Deniz Bey bunu söylüyor. Sosyal demokrat bir parti için bunun pek övünülecek bir şey olup olmadığını bilmiyorum. Siyasi partilerin kamuoyunun nabzını tutmaları yaşamsal değil mi? Kamuoyu yoklamaları bu konuda en isabetli yol göstericilerden biri olarak kabul edilmez mi? Nihayet siyasetçi, toplum için en önemli konunun ne olduğunu bilmeli ve onun üzerine gitmeli. Gündemin en önemli konusu hakkında soru sorulduğunda Deniz Baykal, çok ilginç ve pek popülist olmasa bile gerçekten lider sorumluluğu ile bağdaşır bir açıklama yapıyor ve şunları söylüyor: - Eğer demokrasi tehlikedeyse ve kamuoyu bunu birinci sorun olarak görmüyorsa, bir lider bu olaya “Ne yapayım, kamuoyunun birincil sorunu bu değil” diye yaklaşamaz, onu yine de gündeminin birinci maddesine alır. Bu davranış bir lider için fevkalade olumlu ve Deniz Baykal açısından hiç de şaşırtıcı değil. Zira Deniz Bey’in demokratik duyarlılığından kuşku yok. Ama Deniz Bey’e neden Türkiye’nin yaşamsal konularında, kendi projelerini ortaya atıp, neler öngördüklerini, neler istediklerini, örneğin yargı reformu konusunda kendi paketlerini ortaya atmadıklarını sorduğumuzda, kendilerinin partisinin örneğin 1957’de ortaya attığı ve 1960’tan, yargı bağımsızlığı, çift Meclis, anayasal denetim, planlı ekonomi gibi hepsi de yaşama geçen hususları dile getiren “İlk Hedefler Beyannamesi” benzeri bir iktidar programını kamuoyuna sunmadıklarını sorduğumda, bu konuda yeterince açık olduklarını söylüyor ve anladığım kadarıyla kendilerine haksızlık yapıldığını düşünüyor; biraz da sinirleniyor. Ama yine de Kurultay’dan sonra önemli açıklamaları olacağını belirtiyor. Meslektaşlarımın Kurultay ile ilgili olarak asıl merak ettikleri ise Kurultay’dan yeni bir örgütlenme modeli çıkıp çıkmayacağı. Deniz Bey her biri bir konuda yetkilendirilmiş, geniş kadrolara sahip genel başkan yardımcılıkları oluşturulacağını, kadınlar ve gençlere de daha çok yer verileceğini söylüyor. Özetlemek gerekirse, Kurultay’dan sonra, yönetici kadro arasında yeni bazı isimler görülmesi mümkün, bunların arasında birkaç tane kadın ve gencin adlarına rastlanması da olanak dışı değil. Ama “Bu özlenen katılımcı, tabandan demokrasiyi geliştiren bir model olacak mı?” derseniz, bunun açık ve net kısa yanıtı “hayır” olacaktır. Deniz Bey yüzde 10 barajının da bu seçim sistemi değişmediği sürece kalkması için bir girişimde bulunmayacaklarını belli ediyor. Ayrıca milletvekilleri adaylarının partinin bütün üyeleri tarafından ön seçimle seçilmesine sıcak bakmıyor ve yine adayların genel merkez tarafından seçileceğini, ancak seçim sistemini değiştirerek daha demokratik hale getirilmesiyle bunun sakıncalarının giderilebileceğini söylüyor. Ama seçim sistemini değiştirmek, salt CHP’nin elinde olmadığına ve bunun gelecek seçimler için mümkün görülemeyeceğine göre, kısa dönemde bu konularda bir yenilik beklemek gerçekçi değil. Ama Deniz Bey, kurultayda vitrin yenilemeye niyetli. Kendisinin bütün söyleşi sırasında son derecede rahat ve kendinden emin göründüğünü de belirtmek isterim. Ne de olsa demokrasi için büyük endişe duyanların bu konuda kendisini güvence olarak göreceklerinden kuşkusu yok. Son zamanlardaki muhalefeti bu konuda elini güçlendiriyor. Yalnızca bu bile onun AKP’yi yıkmasına yetmeli, ama gerçekten yeter mi? Şimdiden kestirmesi güç. Ama kamuoyu yoklamaları, onun ve onun gibi düşünenlerin iyimserliklerini arttırıyor. asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com Anayasa değişikliğinin tümü üzerindeki oylamalar öncesi grubunu toplayarak duygusal bir konuşma yaptõ Erdoğan’õnsonkozuPKK EŞİTLİK VE DEMOKRASİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI HALİS ‘Amaç solda büyük buluşma’ DENİZ TATARER TEMUR Eşitlik ve Demokrasi Par- tisi Genel Başkanõ ve eski Ça- lõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ziya Halis, anayasa değişiklik paketinde destek- ledikleri maddeler olmasõna karşõn, paketin ihtiyaçlarõ karşõlamada yetersiz oldu- ğuna dikkat çekerek “Ana- yasa Mahkemesi’nin yeni- den yapılandırılması, siya- si partilerin kapatılması ile Hâkimler ve Savcılar Yük- sek Kurulu’na (HSYK) iliş- kin düzenlemeler siyasi iktidara gere- ğinden fazla yetki ve inisiyatif tanın- ması anlamına gelmektedir” dedi. EDP’nin Türkiye’deki sola yeni bir so- luk getireceğini de söyleyen Halis, “Amacımız solda büyük bir buluşma yaratmak” dedi. EDP Genel Başkanõ Halis, 13 Mart’ta kurulan EDP’nin parti politikalarõ ve güncel siyasi gelişmelere ilişkin gazete- mize değerlendirmelerde bulundu. EDP’yi Sosyal Demokrat Halk Partisi’nin (SHP) ev sahipliğinde kurduklarõnõ, SHP’nin parti tüzüğünü ve ismini de- ğiştirerek EDP’yi siyasal yaşama ka- zandõrdõklarõnõ belirten Halis, EDP’yi “solda büyük bir buluşma” yaratmak ve soldaki siyasi yetmezliği ortadan kal- dõrmak amacõyla kurduklarõnõ söyledi. Parti kurucularõ arasõnda kendilerini “yeni sol” akõmda tanõmlayan çok sayõ- da aydõn, demokrat ve özgürlükçü ismin yanõ sõra, Alevi Bektaşi Fe- derasyonu’nun içinde yer al- mõş çok değerli üyelerinin de bulunduğu söylendi. ‘Sivil anayasa şart’ TBMM’de görüşülen ana- yasa değişikliği paketine iliş- kin de değerlendirmelerde bulunan Halis, Türkiye’nin “eşitlikçi, özgürlükçü, ço- ğulcu, etnik ve inanç ay- rımcılığından uzak, sivil anayasaya” ihtiyacõ oldu- ğunu vurguladõ. EDP’nin toplumun tüm kesimlerini içinde barõndõ- ran, farklõ görüşlerin dile getirildiği bir siyasi anlayõşa sahip olduğunu da ifa- de eden Halis, EDP’de hayata geçir- dikleri çoğulcu siyasi anlayõşõ özetle şöyle aktardõ: “Bütün etnik ve inanç gruplarının kendilerini istekleri doğ- rultusunda ifade etmelerini istiyoruz. Kadınların özellikle siyasal yaşamda daha etkin rol almaları için parti- mizde yüzde 50 kadın kotası uygu- luyoruz. Gençlerin söz sahibi olduğu bir anlayışa sahibiz. Ülkemizdeki Alevi toplumunun dışlanan, yok sa- yılan haklarının tanınmasını, bu ko- nuda gerekli olan yasal ve anayasal düzenlemelerin acilen yapılması için çalışacağız. Kürt sorununda kanın kanla temizlenmeyeceğini biliyoruz. İktidara geldiğimizde silahları önce susturacağız sonra da toprağa göm- düreceğiz. Amacımız, antifaşist, an- tişovenist bir Türkiye.” KEMAL KILIÇDAROĞLU: Meclis’te evet oyu için pazar kuruldu CHP Grup Başkanvekili Kõlõçdaroğlu, bazõ bağõmsõz milletvekillerinin ekonomik vaatlerle evet oyuna yönlendirildiğini, kuşkulanõlan bazõ AKP’li vekillerin de yakõn markaja alõndõğõnõ söyledi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Kılıçdaroğlu, bazõ bağõmsõz milletvekilleri ile “kuşkulanılan” AKP’lilere uygulanan baskõ, fişleme ve ablu- kayõ Anayasa Mahke- mesi’ne başvurularõnda kanõt olarak kullana- caklarõnõ vurguladõ. Kõlõçdaroğlu, oylama- lar süresince AKP’nin TBMM’de yoğun baskõ uyguladõğõnõ, kulislerde çok ciddi söylentilerin dile getirildiğini anlattõ. Kõlõçdaroğlu, “Otoyol inşaatlarının bir ba- ğımsız milletvekilinin yakınına, elektrik da- ğıtım ihalesinin bir ba- ğımsız milletvekilinin oğluna verileceği, ay- rıca bir başka bağımsız milletvekiline özel has- tane kurması için ko- laylıklar sağlanacağı anlatılıyor. Evet oyu alınması için pazarlar kuruldu. Bazı bağımsız milletvekillerinin ya- nında 3-4 AKP’li ba- kan, milletvekili var. Bunların gözetiminde oy kullanıyorlar, ku- lislere çıkıyorlar” açõk- lamasõnõ yaptõ. “Kuşkulanılan” AKP’lilerin de yakõn markaja alõndõğõnõ kay- deden Kõlõçdaroğlu, “Parlamento çatısı al- tında fişleme yapıldı- ğına tanık olduk. Bazı milletvekillerinin kul- lanmadıkları çekimser ve ret oy pullarını AKP’lilere götürerek nasıl oy kullandıkla- rını gösterdikleri bili- niyor” dedi. Kõlõçdaroğlu, BDP’li Ufuk Uras’a da “İlke- li olmak lazım. Daha önce AKP’lilerle gö- rünmeyen Uras’ın anayasa oylamaları sı- rasında Dengir Fõrat’la yemek yeme ihtiyacı duyması ilginçti” diye konuştu. Kõlõçdaroğlu, “Anayasa Mahkeme- si’ne giderken bu gö- rüntülerin de kanıt olarak gösterileceğini” vurguladõ. CHP Konya Millet- vekili Atilla Kart da milletvekillerine yönelik baskõlarla ilgili olarak, “Kamu gücünün kö- tüye kullanılması su- retiyle birtakım giri- şimler olduğuna dair endişelerimiz var. Özellikle TEDAŞ olay- ları, otoban, özel has- tane ilişkileri, nüfuz suiistimali yoluyla bir- takım haksız kazanç- ların sağlanmak isten- diği söyleniyor. İkti- dara yakın birtakım sermaye grupları ana- yasa değişikliklerini Meclis kulislerinde ta- kip ediyor” görüşünü dile getirdi. ‘HayataDönüş’te yeni belgeler İstanbul Haber Servisi - Ümraniye Ceza- evi’ndeki “Hayata Dönüş” operasyonu önce- sinde, savcõlarla Jandarma Bölge Komutanlõ- ğõ’nda gizli toplantõ yapõldõğõ, aydõnlardan olu- şan arabulucularõn çalõşmalarõ sürerken operas- yona hazõrlanõldõğõ ortaya çõktõ. Üsküdar 1. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen, operasyonun mağduru 399 tutuklu ve hükümlü hakkõnda açõlan davanõn zamanaşõmõyla ortadan kaldõrõlmasõ istendi. Cumhuriyet savcõsõ, sanõklar hakkõnda beraat kararõ verilmesini istedi. Sanõk avukatlarõ, Ümraniye dava dosyasõnda daha önce fark etmedikleri bir tutanağa dikkat çekerek şu açõklamayõ yaptõ: “Üsküdar Cumhuriyet Savcısı tarafından tutulan bu tutanaklar 20 Mart 2001’de soruşturma dosyasına eklenmiş. Bel- geleri operasyondan dört gün önce savcıların Jandarma Bölge Komutanlığı’nda topladıkla- rını, talimatın Adalet Bakanlığı tarafından ve- rildiğini gösteriyor. Savcı gizli görüşmelere ilişkin, operasyonun sonucunu görünce hukuki sorumluluktan kurtulmak için tutanak hazır- layıp dosyaya sunmuş.” ‘Ümraniye Özel Ha- rekât Planı’na göre, operasyon hazõrlõklarõ 12 Aralõk 2000’den önce başlõyor. Avukatlar “Bu ta- rihte arabulucu heyet devlet adına tutuklu ve hükümlü temsilcileriyle görüşmekteydi” diyor. Paketin tümü üzerindeki oylamada bir şok yaşamamak için 3 günde üçüncü kez AKP grubunu toplayan Erdoğan, PKK’nin de anayasa paketine karşõ olduğunu belirterek, paketin geçmemesi halinde ‘çetelerin ve mafyanõn’, kabul edilmesi durumundaysa ‘milletin’ sevineceğini ileri sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Ka- dir Özbek, anayasa değişikliğiyle ilgili olarak bugü- ne kadar yargõ bağõmsõzlõğõ ve hukuk devleti ilkele- rinin korunmasõ adõna gerekli uyarõlarõ yaptõklarõnõ belirterek “Üzerimize düşen savunma görevimizi yapmak zorundayız. Sonuna kadar mücadelemi- zi sürdüreceğiz” dedi. Özbek, HSYK’nin yapõsõnõ değiştiren anayasa değişikliği önerisinin TBMM Ge- nel Kurulu’nda kabul edilmesiyle ilgili olarak gaze- tecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Yapõlan anayasa deği- şiklikleriyle olumlu bir sonuç çõkmamasõ halinde üzerlerine düşen savunma görevini yapmak zorunda olduklarõnõ belirten Özbek “Biz sonuna kadar mü- cadelemizi sürdüreceğiz. Nedir bu mücadele? En azından aydınlatma görevimiz var, onu yapmak zorundayız. Tarihe karşı vicdani sorumluluğu- muz söz konusu olabilir. Yargı teşkilatına karşı vicdani muhasebeye düşmemek için elimizden geleni yapacağız” dedi. Özbek, halka mesajõ olup olmadõğõnõn sorulmasõ üzerine, “Her zaman sağdu- yusuna güvendiğimiz milletimiz var” dedi. Ziya Halis. ‘Sonuna kadar mücadele edeceğiz’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear