25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 25 ŞUBAT 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11ekonomi@cumhuriyet.com.tr İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Son Dakika Televizyon kanallarının “son dakika” haber uyarı ananonsları, görüntü ve sesli olarak ekranların sürekli yayın içeriğini kazanmışa benziyor. Altyazılar yetmiyor, ha- berler, açık oturumlar durmadan kesintiye uğruyor. Gelişmelere duyarlı olanların sinirleri laçka, çoğunluk çareyi haberlerden kaç- makta buluyor. Ekranı karartmadıkça son da- kika gelişmelerinden kaçmaya olanak yok. Yarış, çarpıcı birkaç kelime ile ilgiyi çekebilmekte: Se- sini duyurabilmek üzere herkes birkaç kelimelik çarpıcı sözcükle derdini anlatabilme yarışında öy- lesine uzmanlaştı ki; “Yargıda deprem” sözcükleri- nin etkisinin üstüne çıkabilmek ancak “Balyoz darbe planı”, “Bal- yoz operasyonu” sözcükleriyle, akla gelmeyen sayıda üst rütbe- li komutanın operasyon haber- leriyle olabiliyor. Sonunda çok uzun bir zamandır iç siyasal kriz- lerden etkilenmemekle övünülen piyasalarda da deprem başlı- yor; “Borsalarda balyoz darbe- si”ne ilişkin son dakika haberle- ri de ekranlarda boy gösteriyor. Hükümetin yasadışı yetki kul- lanarak rest çektiği TEKEL işçi- lerinin direnişi, gelişmeleriyle bir biçimde son dakika haber- leri içine girmeyi başarıyor. Onu aynı madende 13 işçinin daha iş cinayetine kurban verildiği pat- lama izliyor. Kaçınılmaz. Ma- denlerde iş cinayetlerinin dün- ya rekorlarını kıran sıklıkta oluş nedenleri, yasadışı kuralsız ça- lışma düzeni sorgulanıyor. Gü- venlik önlemlerinin alınmaması denetimlerinden sorumlu ba- kanlıkların suçu, ilgili bakanların istifa etmeleri gerektiği haberleri bir kez daha havada kalmak üzere gündeme giriyor. Günün yakıcı, gelişmelerinden, sonuçlarından en korkulan gün- demi “Balyoz operasyonu” ko- mutanların sorgulanmaları, yargıya çıkarılmaları, tutuklanmaları bağ- lantılı en çok yinelenen haber olarak kalsa da, en korkulan bo- yutlarına ilişkin bir gelişme ya- şanmıyor. Başbakan, AKP kad- roları dün daha bir dikkatli gaze- tecilerden kaçınca, TSK kana- dından tüm komuta kademesinin toplandığı, durum değerlendir- mesi yaptıklarının ötesinde bir bilgi sızmayınca, gerilimde nefes almak yerine basınç, spekülas- yonlar güç kazanıyor. Bu arada aslında birbirine ne- den sonuç ilişkileri ile göbekten bağlı yargı depremi tartışmala- rında ise içyüzüne ilişkin haberler geliştikçe, işin rengi iyice ortaya çıkıyor. Yargı savaşları gibi su- nulan kılıçların çekildiği savaşla- rın özünde iktidarın özel yargısı ya da bağımsız yargının kurumlaş- ması savaşları olduğu anlaşılı- yor. Her aşamasında iktidarın gü- cüyle hukukun çiğnendiğini bel- gelerine ulaşılıyor. Ankara’nın, siyasetin sisli ha- vasında, bakış açıları, beklentiler, normalleşme, demokratikleşme adına birbirinden çok farklı olsa da, neden sonuç ilişkileri üzerin- den yazılan senaryolar giderek or- tak paydalarda, gelişme noktala- rında odaklaşıyor. Silivri-Erzurum ekseninde, AKP iktidarının özel yargısı olgusunu kimseler yadsımaya kalkışmıyor. Son yargı savaşları gibi sunulan çatışmada ayrıntılara ilişkin yeni bilgiler geldikçe, Erdoğan hükü- metinin tavrı, işin içinde ne bo- yutlarda bulaşık olduğunun dos- yalara, kendi dinleme sistemleri- ne de takılmış belgeleri çoğalıyor. Yargıyı ele geçirme operasyonla- rında son darbe AB’ye uyum adı- na yeniden gündeme getirilen yargı reformu ile zaten çok kötü işleyen yargı sisteminin toptan ik- tidar denetimine teslim edilmesi- nin yolunun açılması. Yargı sa- vaşları özetle iktidarın özel yargı- sı ile iktidar cephesinin derin dev- let dediği göreceli yargıçlar ege- menliğinde üst yargının en keskin, şiddetli çatışması. Bize göre laik Cumhuriyet ilkelerine bağlı kal- maya çalışan, göreceli bağımsız yargının kendisini koruma çaba- ları ile anayasal-hukuk düzenine aykırı iktidar desteğindeki ihlalle- rin durdurulması çabaları... İşte tam da bu noktada, bu kı- lıçların çekildiği keskin savaşta, Ankara’nın sisli kulis havaların- da birleşilen ortak bir başka ol- gu; hükümetin bu yargıyı ele ge- çirme operasyonları bağlantılı iş- lemiş olduğu suçlar nedeniyle, yeni bir kendi kendini kapattır- ma davası için çok fazla belge yaratmış olması. Her ne kadar kesinlik kazanmasa da AKP’nin en çok bu olasılık üzerinden son siyasetlerini geliştirdiği, TSK’ye yönelik Türkiye’yi sarsan son büyük operasyonları gündeme getirdiğini yadsıyan yok. Yani ağır gerekçeli bir kapatma da- vası gündeme gelecekse, seç- mene dönük bunun altından kalkılabilmesi için “darbecileri yargıladığımız için başımıza bu işler geldi” üzerinden, yine “mağduriyet sömürüsü”yle se- çime gidebilmenin yolu olarak görülüyor. Zaten AKP kadrola- rı “kapatma davası gelirse he- men seçime gideriz” diyerek bu beklentilerini dile getiriyor. Ankara’nın sisli, karanlık ha- vasında Türkiye bir kez daha çok keskin bir dönemeçten ge- çiriliyor. Askeri darbeleri tarihe gömmek adına sivil darbelerle ül- kenin, laik Cumhuriyetin gele- ceği tehdit altında kalıyor. Piyasadaki gelişmeler Bakan Babacan’õn “siyasetin ekonomiyi artõk etkilemediği” görüşünü yanlõş çõkardõ Piyasalar tepetaklak Ekonomi Servisi - İstanbul Menkul Kõymetler Borsasõ (İMKB) siyasi gerilimin ya- rattõğõ belirsizlik ve endişeyle, yüzde 3.42 düşerek 49 bin 659 puandan kapandõ. Yurtdõşõ pi- yasalardaki toparlanma içeriye yansõmadõ. Genelde yurtdõşõ piyasalar ile beraber hareket eden İMKB’de artõk gözler ta- mamen içeriye çevrildi. Asker-yargõ-hükümet üçge- ninde yaşanan hareketli günler piyasalarõn ana gündemi oldu. Endeks, saat 16:30 itibarõyla yüzde 5.05 kayõpla 48 bin 691 puana inerek yõlõn en düşük se- viyesini gördü. Yargõtay Cum- huriyet Başsavcõsõ Abdurrah- man Yalçõnkaya’nõn, diğer tüm siyasi partilere yaptõklarõ gibi AKP’yi de incelediklerini an- cak şu aşamada partiye yöne- lik bir soruşturma aşamasõnda olduklarõnõn söylenemeyece- ğini ifade etmesi üzerine pi- yasalar az da olsa rahatladõ. En- deks, yõlõn en düşük seviyesi olan 48 bin 691 puanõ görme- sinin ardõndan kapanõşta 49.659 puan seviyesine geldi. Piyasalarõn düzelmesi için yurtiçindeki tansiyonun düş- mesi gerektiğine işaret eden uzmanlar, aksi halde piyasa- lardaki gerginliğin devam ede- bileceğine dikkat çekiyor. Yatõrõm Finansman Araştõrma Bölüm Yöneticisi Tuncay Tur- şucu, genel anlamda görüntü- nün çok olumsuz olduğunu be- lirterek “Belirsizliğin yükseli- şinde elbette lokal gelişmeler büyük rol oynu- yor. En son siyasi gelişmelerle ilgili belirsizlikler sür- düğü müddetçe endeks üzerinde bu baskı yarat- maya devam ede- cek” dedi. Gerilimin arttõğõ 18 Şubat’tan bu ya- na TL’nin dolar karşõsõndaki değer kaybõ yüzde 3’e ulaştõ, aynõ dönem- de İMKB yüzde 6.5 değer kaybetti. Yabancı sattı, TL eridi Uzmanlara göre, yabancõ ya- tõrõmcõlarõn son gelişmelerden rahatsõz olmasõ borsanõn bu ka- dar düşmesinde etkili oldu. Ya- bancõlarõn özellikle banka his- selerinde yaptõğõ arka arkaya sa- tõşlar bankacõlõk sektöründe sert düşüşlere neden oldu. Siyasi belirsizliğin yarattõğõ endişe ve küresel piyasalarda- ki kötüleşmenin etkisiyle, dolar da lira karşõsõnda 1.55’in üzerini gördü. Serbest piyasada dolar akşam saatlerinde 1.5560 sevi- yelerinden işlem gördü. Siyasi arenada yaşanan gerilim piyasalarõ sert bir şekilde vurdu. Yurtdõşõ piyasalarõnda toparlanma yaşanmasõna karşõn İstanbul Borsasõ yüzde 5’i aşan değer kaybõ ile 48 bin 691 puana kadar geriledi. Dolarõn ateşi yeniden yükseldi. YUNANİSTAN KRİZİ Felaketten Almanya sorumlu OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Yunanistan’õn mali iflasõnda Almanya’nõn birinci derecede rol oynadõğõna inanan Yunanlõlarõn sayõsõ hõzla artar, iki ülke medyasõ arasõndaki çekişme “yeni ve acıtıcı boyutlar” kaza- nõrken, Berlin’deki hükümet ile Alman halkõnõn bu ülkeye “kar- şılıksız yardım yapılmaması” için adeta görüş birliği sağlamasõ dikkat çekti. Yapõlan son kamuoyu araştõr- malarõnda Alman halkõnõn yüzde 71’inin Atina’ya çõkmazdan kur- tulmasõ için mali yardõmda bulu- nulmasõnõ reddettiği ortaya çõktõ. Alman bankaların alacağı 500 milyar Avro Alman bankalarõnõn, halen ifla- sõn eşiğinde olduğu belirtilen İs- panya, Portekiz, İrlanda, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelere dağõttõğõ krediler nedeniyle 500 milyar Av- ro tutarõndaki alacağõ bulunuyor. Al- man bankalarõnõn sadece Yunanis- tan’dan 43.2 milyar Avro alacaklõ ol- duğu, OECD, AB Komisyonu, BIZ gibi kurumlarõn verilerine dayanarak bir süre önce yayõmlanmõştõ. Sadece büyük yolsuzluklarõ or- taya çõkan Siemens’in değil, birçok Alman şirketinin Yunanistan’da- ki faaliyetleri için geçmişte Yunan makamlarõna bol bol rüşvet da- ğõttõğõ, Deutsche Bank ve Allianz gibi devler dõşõnda, pratikte iflas edip Alman devleti tarafõndan ka- mu fonlarõyla kurtarõlan Com- merzbank, Eurohypo ve Hypo Re- al Estate’in de bu ülkenin hem ka- mu kurumlarõna hem de özel şir- ketlerine kredi yağdõrdõğõ biliniyor. Dolayõsõyla Yunanistan’õn if- lasõnõn Almanya’yõ sarsacağõna ve bir “domino etkisi” yarataca- ğõna kesin gözüyle bakõlõyor. Yunanistan’daki grev hayatı felç etti Ekonomi Servisi - Yunanis- tan’da, ‘hükümetin ekonomik reform paketini’ protesto et- mek amacõyla kamu ve özel sektör çalõşanlarõnõn 24 saatlik genel grev başlatmalarõ ülkede yaşamõ felç etti. Grev nedeniyle devlet daire- lerinde müşteri hizmetlerinde aksaklõklar yaşanõrken okullar- da da dersler yapõlmadõ. Hasta- nelerde yalnõzca acil durum ve güvenlik personeli görev yaptõ. Tren, uçak ve deniz seferleri ip- tal edilirken şehir içi otobüs se- ferleri ise şoförlerin iş bõrakma eylemleri nedeniyle aksamalõ yapõlabildi. Atina’da grev ya- pan çalõşanlarla dayanõşma için gösteriler ve yürüyüşler yapõldõ. Sindagma meydanõndaki mi- tingler nedeniyle kent merkezi uzun süre ulaşõma kapatõldõ. İngiliz Independent gazetesi dün “Avrupa’nın huzursuz kışı” manşeti ile verdiği haber- de, Yunanistan’da başlayan ge- nel grev dalgasõnõn Fransa, Al- manya ve İspanya’ya da sõçra- dõğõnõ kaydetti. Gazete, grevlerin kõtada 1968’deki devrimci kõpõrdan- madan bu yana tanõk olunan en büyük sosyal altüst oluşun habercileri olduğu yorumunda da bulundu. Yunanistan’da- kamu ve özel sektör çalışanla- rının grevine ey- lemler eşlik etti. soner@cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear