Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
terörist başı, PKK’nin kurucusu ve hâlâ yöneticisi
olan Abdullah Öcalan’ın emrinde oldukları artık
yadsınamaz biçimde kanıtlandı.
Kanıtın tanığı ise; yıllardır DTP adına konuşan,
bir insanın ölümünü bir partinin kapatılmasına
değişmeyeceğini söyleyecek kadar insan ve
demokrasi sever görünen, şahin Ayna Emine’ye
karşın ılımlı (güvercin) diye söz edilen Bay Ahmet
(Kürt) Türk!
Hâlâ ‘sayın’ diye söz ettiği “...Öcalan’ın
istifalarını açıklayan DTP milletvekillerinin
‘parlamento zeminini terk etmelerinin doğru
olmayacağını ve mücadelenin devam etmesini
istediğini ‘bize’ bildirdiğini’...” ve İmralı’nın emri
üzerine;
PKK ağzı ile Öcalan doğrultusunda görev
yaptıklarından en küçük kuşku duymadığımız
DTP milletvekillerinin istifadan vazgeçtiklerini
resmen açıkladı.
Böylece DTP’nin 2002’den bu yana Öcalan’ın
etki alanındaki PKK doğrultusunda siyaset yaptığı
yadsınamaz biçimde doğrulandı ve:
DTP zaten PKK partisiydi. İmralı’nın emrini
başüstüne diyerek yerine getirenlerin katılacakları
Barış ve Demokrasi Partisi’nin de İmralı
doğrultusunda aynı yolun yolcusu olacağı ilan
edilmiş oldu.
Bölünmenin, ayrışmanın, terörün baş mimarı
İmralı’daki dağdan hapishaneye indikten sonra;
bugün Türkiye Cumhuriyeti parlamentosunda
hem partisi hem de grubu olan konuma kavuştu.
Bugün vardığımız sonuç; hâlâ içeriği belli
olmayan, ancak ülkede ayrışmaya, sonra
bölünmeyi tezgâhlayanlara olanak sağlayan yol
Kürt açılım projesinin eseridir.
Bugün kimileri sonucu biraz da hayretle
izliyorlar. Oysa, İmralı’nın emriyle istifalardan
vazgeçileceği perşembenin gelişi çarşambadan
belliydi.
Ahmet (Kürt) Türk’ün İmralı emrini
açıklamasından önceki gün Güncel’de şu satırlar
okunuyordu:
“...Beklenti ...İmralı’yı çarşamba günleri ziyaret
eden avukatlarına eski DTP’lilere yeni yol haritası
vermesi ve tabii istifaları onaylayıp
onaylamayacağını bildirmesi!..
...Partideki şahini de güvercini de kulakları
İmralı’ya çevirmiş, terörist başının vereceği
talimatı bekliyor...
...Nush ile uslanmayıp PKK ile ilişkileri
nedeniyle partilerinin kapatılmasına yol açanların
akılları hâlâ İmralı’ya dönük, oradan alacakları
icazete göre siyaset yapmaya devam etmek
istiyorlar...”
Emir geldi ve... DTP milletvekilleri İmralı’nın
emriyle istifadan vazgeçtikleri gibi...
...örneğin -açılımın bittiğini, artık dağa çıkmanın
zamanı geldiğini ilan eden Ayna Emine’nin olası
genel başkanlığında- yeni partileri BDP’de;
Öcalan-PKK’nin saptayacağı politikalarla
yürümeye devam edecekler.
İktidarıyla muhalefetiyle siyaset dünyası Barış
ve Demokrasi Partisi’nin “PKK ile -en azından-
araya mesafe koymasını” istiyor.
Avrupa Birliği’nden, hatta ABD’den gelen
açıklamalar eski DTP’lilerin katılacağı BDP’nin
terörist parti ile birliktelikten geri durmasını salık
veriyor.
Ne çare; iç ve dış uyarıları eski DTP’lilerin yeni
partilerinde dikkate almayacakları daha ilk
günden ortaya çıktı:
DTP milletvekilleri İmralı’dan aldıkları emir
gereği istifadan vazgeçtiklerini, bundan sonra
İmralı-PKK doğrultusunda siyaset yapmaya
devam edeceklerini açıkladılar.
Demokratik hakları demokratik kurallar içinde
elde etmeye çalıştıklarını içeren politika, İmralı
emrinde olduklarını açıkladıkları gün, iflas etti.
Bu ülkede terörle yatıp kalktıkları için 6 partinin
kapatıldığını hâlâ bilmezden geliyorlar ve:
Yine dönüşü olmayan, sonuçta kafalarının
duvara çarpmasına neden olacak yolda
ilerlemeye kararlı görünüyorlar.
Türk atasözü Kürtler için de geçerli: Kendi
düşen ağlamaz!
SAYFA 20 ARALIK 2009 PAZARCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 20 Aralık
Oslo K -6
Helsinki PB -4
StockholmPB -4
Londra B 2
AmsterdamY 3
Brüksel B -1
Paris K 1
Bonn K 1
Münih B -3
Berlin B -6
Budapeşte B -5
Madrid B 6
Viyana B -3
Belgrad B -4
Sofya Y 6
Roma B 9
Atina Y 21
Zürih K -1
Moskova K -10
Aşkabat Y 17
Taşkent B 13
Bakû PB -12
Bişkek B 13
Tiflis PB 11
Kahire B 22
Şam B 20
İstanbul Y 15
Edirne Y 12
Kocaeli Y 18
Çanakkale Y 16
İzmir Y 18
Manisa Y 16
Denizli Y 15
Zonguldak B 16
Sinop B 18
Samsun B 20
Trabzon B 18
Giresun B 19
Ankara Y 11
Eskişehir Y 11
Konya B 9
Sıvas Y 7
Antalya Y 16
Adana Y 16
Mersin Y 16
Diyarbakır Y 11
Şanlıurfa Y 14
Mardin Y 9
Siirt Y 9
Hakkâri B 2
Van B 7
Kars B -1
Ülke geneli parçalı
ve çok bulutlu, Marma-
ra, Ege, Batı Akdeniz,
Doğu Akdeniz’in doğu-
su, İç Anadolu’nun ku-
zeyi, Karadeniz’in iç ke-
simleri Güneydoğu Ana-
dolu, Doğu Anadolu’nun
iç ve batısı yağışlı ge-
çecek. Yağışlar Mar-
mara ve Kuzey Ege kı-
yılarında kuvvetli olmak
üzere genellikle yağmur
ve sağanak, Sıvas, Er-
zurum, Tunceli, Bingöl,
Muş ve Erzincan ile ge-
ce saatlerinde Edirne,
Tekirdağ çevrelerinde
karla karışık yağmur ve
kar şeklinde olacak.
IŞIL ÖZGENTÜRK
Bıçak Kemiğe
Dayanınca
Hoyratça gazlanan TEKEL
işçilerinin görüntüleri hâlâ
belleğimde.. yüzlerinde bir şaşkınlık
var, ellerindeki Türk bayraklarına
bakıp düşünüyorlar:
“Ben düşman mıyım?”
Şaşkınlar, çok uzun bir zamandır
derin bir kış uykusundaydılar.. ne
zaman ki gelecekleri belirsizleşti, ne
zaman ki ellerine geçen para azaldı,
ne zaman ki sendikal haklarını yitirme
tehlikesiyle karşılaştılar, derin kış
uykusundan uyandılar ve şimdi
şaşkınlar.. bizzat gördüler ki, pek
çoğunun oylarını koşa koşa
verdikleri, dünyaya meydan okuyan
Başbakanları onları düşman ilan
etmiş.
Uyarı grevi yapan, arkadaşları
açığa alınan demiryolu işçileri de
bizzat yaşayarak gördüler ki,
Başbakanları onları da düşman ilan
etmiş.
Ancak bıçak kemiğe dayanmasın..
insanın gözü açılır ve dünyaya başka
bir gözle bakmaya başlar; uzun kış
uykusundan uyananlar için de bu
böyle olacak.
Parasız eğitimi savunan, yüksek
üniversite harçlarını protesto eden
öğrencilere şimdi başka bir gözle
bakacaklar. Kendilerini onlara yakın
hissedecekler; aman bunlara da ne
oluyor ki diye burun kıvırdıkları
çevrecilerin neler söylediğini merak
edecekler, tarımda oynanan büyük
oyunun kendi torunlarını da
ilgilendirdiğini kavrayacaklar, IMF’nin
bedava para dağıtan bir Noel Baba
olmadığını görecekler.. öyledir, bıçak
kemiğe dayandığında insanın gözü
açılır.
Evet şimdilerde usul usul korkunun
ecele faydası olmadığı zamanlara
doğru ilerliyoruz. Her dört kişiden
birinin işsiz olduğu, her üç kişiden
birinin bankalara borçlu olduğu bir
ülkede, artık kimseleri suni açılım
gündemiyle oyalamak mümkün değil.
Yirmi yıl öncesinde değiliz; sayıları
yüzü bulan TV kanallarıyla,
internetiyle Türkiye artık her şeyden
haberdar.
Elinde Türk bayrağı, haklarını
savunan TEKEL işçisine sıkılan gazı
cümle âlem gördü. Ama
görmemezlikten gelenler var;
özellikle de yandaş medyanın
kalemşorları.. çünkü onlar için varsa
yoksa Kürt açılımı. Ne grizu
patlamasında ölen işçilerin trajik
hikâyeleri ne gazlanan TEKEL işçileri
onların gündeminde.. Tıpkı Başbakan
gibi.
Şimdi gene günlerce Abdullah
Öcalan’ın isteği üzerine Meclis’te
kalan DTP milletvekillerini
konuşacaklar, bütün kanallarda gene
hep aynı şeyler söylenecek...
İmralı büyük zaferini kutlayacak
ama bütün bunlar, Türk- Kürt fark
etmez, insanların karınlarını
doyurmayacak; binlerce,
Türk-Kürt fark etmez, insana
iş olmayacak; yüzlerce yeni
doğmuş bebe kötü koşullardan
dolayı ölecek; iş kenti İstanbul’a
koşan gencecik insanlar ya mafyanın
eline düşecek ya da Taşlıtarla’da
erkek seks işçilerine yenileri
katılacak.
Bütün bunlar olurken biz gene, içi
iyice boşaltılan “analar ağlamasın”
cümlesini kuran çokbilmiş aydınların
hep aynı sözlerine tanık olacağız.
Geçen yazımda partilere
seslenmiştim, “Bu ülkeyi
seviyorsanız, seçim barajını düşürün!”
diye.. şimdi onlara sesleniyorum, hep
birlikte haykırın: “Seçim barajı
düşürülsün!” Düşürülsün ki ben, sen,
o.. hepimiz kendi isteklerimizin, kendi
düşüncelerimizin, kendi
projelerimizin, kendi düşlerimizin
yanında olan partilere oy verelim;
hepimizin sözü Meclis’te çınlasın!
Bıçağın kemiğe dayandığı
zamanlar sol rüzgârın esmeye
başladığı zamanlardır.. ama geçmiş
yıllarda bu rüzgârın önünü darbeler
kesti, şimdilerde ise geleceğimizin ne
olacağı kocaman bir meçhul;
geçenlerde birileri konuşuyordu,
“Arkadaşlar, ben darbeleri özledim.”
Hadi hayırlısı...
Bu arada onlar birer birer bizi terk
ediyorlar, Ali Taygun da sessizce
aramızdan ayrıldı. Türk tiyatrosunun
ve hepimizin başı sağ olsun.
isilozgenturk@gmail.com
Prof. Sõr, İngiltere’deki namus cinayeti davasõnõn dikkatle izlendiğini söyledi
Cinayete Türkiye’den bilirkişi
DİYARBAKIR (AA) - Türki-
ye’de töre cinayetlerini araştõran
Dicle Üniversitesi (DÜ) Psikiyat-
ri Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Aytekin Sır, Türk bir babanõn
öz kõzõnõ öldürdüğü iddiasõyla yar-
gõlandõğõ İngiliz Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nde (Old Bailey) görülen
namus cinayeti davasõnda bilirkişi
olarak dinlendi.
Prof. Dr. Sõr, 1995 yõlõnda Kah-
ramanmaraş’õn Elbistan ilçesinden
İngiltere’ye göç eden 5 çocuklu Gö-
ren ailesinin 15 yaşõndaki kõzlarõ
Tülay Gören’in yaklaşõk 10 yõl ön-
ce Adõyamanlõ bir gence âşõk ol-
duğunu, ancak ailenin mezhep
farklõlõğõ nedeniyle bu ilişkiyle sõ-
cak bakmamasõ üzerine Tülay’õn or-
tadan kaybolduğunu anlattõ. Sõr, bu-
nun bir namus cinayeti olabileceği
düşüncesi ile İngiliz Ağõr Ceza
Mahkemesi’nce davanõn 3 ay önce
yeniden görülmeye başlandõğõnõ, İn-
giliz güvenlik birimlerinin 6 ay ön-
ce kendisini aradõğõnõ ve dava ile il-
gili kõsa bir bilgi verilmesinin ar-
dõndan bu konuda bir rapor hazõr-
lamasõnõn istendiğini kaydetti. Prof.
Dr. Sõr, İngiltere’de bugüne kadar
11 namus cinayeti işlendiğini, 12.
namus cinayetinin Türk bir aile ta-
rafõndan gerçekleştirildiğini belir-
terek, böyle bir davaya Türki-
ye’den de ilk kez bilirkişi çağrõl-
dõğõnõ söyledi. İngiliz adalet siste-
minin Türkiye’den farklõ işlediği-
ne dikkati çeken Sõr, konuşmasõnõ
şöyle sürdürdü:
“Dava 3 ay gibi kısa bir süre-
de sonuçlandı. Ancak baba Meh-
met Gören (42) ve kardeşleri Ali
Gören ile Cuma Gören’in yargı-
landığı davada mahkemenin sa-
dece babayı cezalandırması beni
hayal kırıklığına uğratttı. Hal-
buki Tülay’ın iki amcasının bu
olaya nasıl müdahil oldukları
mahkeme tarafından kanıtlan-
mıştı. Cinayet öncesindeki telefon
kayıtları mahkemece tespit edil-
mişti. Bu da normalde cinayetin
aile meclisi kararıyla, yani aile-
den başka kişilerin iştirakiyle
işlendiğini gösterir. Bu dava Tür-
kiye’de görülseydi baba ile bir-
likte cinayete müdahil olan iki
kardeş de cezalandırılırdı. Di-
yarbakır’da görülen bir davada
sadece aile bireyleri değil, bilin-
çli olarak cinayeti işleyenleri ta-
şıyan taksi şoförü de cezalandı-
rılmıştı.” Prof. Dr. Sõr, bu cinaye-
tin İngiltere’de, Türkiye’deki Mü-
nevver Karabulut cinayeti kadar
ses getirdiğini belirterek, İngiliz ba-
sõnõ tarafõndan davanõn 3 ay bo-
yunca izlendiğini söyledi.
19 Aralık katliamı unutulmadı
İstanbul Haber Servisi - Türkiye genelin-
de 20 cezaevinde 19 Aralõk 2000 tarihinde ger-
çekleştirilen “Hayata Dönüş” operasyonunda
hayatõnõ kaybedenler eski Bayrampaşa Ceza-
evi önünde düzenlenen eylemlerle anõldõ. Ey-
lemlerde, F tipi cezaevlerine karşõ direnmek için
başlatõlan ölüm oruçlarõnõ sonlandõrmak üzere
gerçekleştirilen, ikisi asker 32 kişinin hayatõ-
nõ kaybettiği katliam gibi operasyonun üze-
rinden geçen 9 yõlda, gerçek sorumlularõn hâ-
lâ yargõ önüne çõkarõlmadõğõna dikkat çekildi.
9 yõldõr F tipi cezaevlerinde kalan tutuklu ve hü-
kümlülerin baskõ, şiddet ve keyfi uygulamalarla
karşõ karşõya olduğu vurgulandõ.
Tecride Karşõ Mücadele Platformu üyesi yak-
laşõk 100 kişilik grup, operasyon sõrasõnda 12 tu-
tuklu ve hükümlünün hayatõnõ kaybettiği eski Bay-
rampaşa Cezaevi önünde bir araya gelerek “19-
22 Aralık katliamını unutmadık unutturma-
yacağız”, “19-22 Aralık’tan hasta tutsaklara,
tecrit öldürmeye devam ediyor” yazõlõ pankartlar
açtõlar. Grup adõna açõklamayõ operasyon sõrasõnda
Bayrampaşa Cezaevi’nde olan TAYAD Yönetim
Kurulu üyesi Mehmet Güvel yaptõ. Güvel, “19
Aralık 2000 günü Bayrampaşa Cezaevi’nde o
vahşeti bizzat yaşadım. Diri diri yakılan 6 ka-
dının kokusunu duyduk ama bir şey yapama-
dık” dedi. Devletin, 9 yõl önce bu kapõda ve 20
ayrõ cezaevi önünde savaşa gider gibi hazõrlõk yap-
tõğõnõ belirten Güvel, cezaevlerinde oluk oluk kan
akõtõldõğõnõ söyledi. Güvel, devletin trilyonlarca
lirayõ halkõn doymasõ için değil tutuklu ve hü-
kümlüleri, F tipi cezaevlerinde yaşayan ölüler ha-
line getirmek için harcadõğõnõ ifade etti.
OTUZ BEŞ TUTUKLAMA
Protesto
eylemleri
Haber Merkezi - Doğu ve Gü-
neydoğu bölgelerinde terör örgütü
lideri Abdullah Öcalan’õn cezaevi
koşullarõ ve DTP’nin kapatõlmasõ
nedeniyle günlerdir süren olaylara
karõştõklarõ gerekçesiyle 20 kişi tu-
tuklandõ. Adana’da 10, İzmir’in
Menemen ilçesinde de 5 kişinin tu-
tuklanmasõyla sayõ 35’e ulaştõ.
Muş’un Bulanõk ilçesinde 15 Ara-
lõk’ta 2 kişinin öldüğü izinsiz gösteri-
lerde polise mukavemette bulunduk-
larõ gerekçesiyle gözaltõna alõnan 18
kişiden 11’i savcõlõk sorgularõnõn ar-
dõndan serbest bõrakõlõrken, 7 kişi çõ-
karõldõklarõ mahkemece tutuklandõ.
Ağrõ’nõn Doğubeyazõt ilçesinde
olaylara katõldõklarõ gerekçesiyle
gözaltõna alõnan Azadiya Welat ga-
zetesi dağõtõmcõsõ Reşit Üstündağ,
Belediye Meclis Üyesi Gülizar Etli
ile Sefer Seferoğlu ve Müslüm Or-
han, “Örgüt propagandası yap-
mak”, “Kamu malına zarar ver-
mek” gerekçesiyle tutuklandõ.
Siverek’te de gözaltõna alõnan 25
kişiden 4’ü çocuk 9 kişi tutuklandõ.
Öte yandan, Muş Baro Başkanõ Sa-
bahattin Göçmen yaptõğõ basõn açõk-
lamasõnda, Bulanõk’ta meydana gelen
olaylarla ilgili olarak ihmali olduğu
gerekçesiyle Emniyet Amiri Oğuz
Tüzün’ün görevden alõnmasõnõ istedi.
Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’ndan Bartholomeos’a ‘çarmõh’ tepkisi
‘Umarım dil sürçmesidir’ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da-
vutoğlu, Fener Rum Patriği Bart-
holomeos’un ABD’deki bir tele-
vizyon kanalõna yaptõğõ, “Temel
hak ve hürriyetlerinin çiğnendi-
ği ve Türkiye’de kendisini çar-
mıha gerilmiş gibi hissettiği” yö-
nündeki açõklamasõna tepki gös-
terdi. Davutoğlu, “Çarmıh ben-
zetmesini son derece talihsiz bir
benzetme olarak telakki ediyoruz.
Bu benzetmeyi kendisinin olgun
şahsiyetiyle bağdaştıramadım”
dedi. Türk milletinin tarihinin dini
tolerans üzerine inşa edildiğini ifa-
de eden Davutoğlu, “Bu konuda
bunu arzu edilmeyen bir dil sürç-
mesi olarak görmeyi ümit ediyo-
rum” ifadesini kullandõ.
Davutoğlu, Devlet Bakanõ ve
Başmüzakereci Egemen Bağış,
İçişleri Bakanõ Beşir Atalay ve
Adalet Bakanõ Sadullah Ergin,
Reform İzleme Grubu toplantõsõnõn
ardõndan ortak basõn toplantõsõ dü-
zenledi. Geçen yõl içinde AB re-
formlarõ konusunda önemli ilerle-
meler kaydedildiğini anlatan Da-
vutoğlu, “3 ana mekanizmanın
kurulması konusunda RİG ola-
rak da yoğun çaba sarf edeceğiz.
Bunlardan biri İnsan Hakları
Kurulu, ikincisi Ayrımcılıkla
Mücadele Kurulu, üçüncüsü ise
Bağımsız Kolluk Şikâyet meka-
nizmasının işletilmesi ile ilgili
kurul” dedi.
Fener Rum Patriği Bartholome-
os’un açõklamasõnõn sorulmasõ üze-
rine Davutoğlu, “Bizim tarihi-
mizde çarmıh olmamıştır ve ol-
mayacaktır da” dedi. Türk mille-
tinin tarihinin dini tolerans üzerine
inşa edildiğini ifade eden Davutoğlu,
“Bu konuda bunu arzu edilmeyen
bir dil sürçmesi olarak görmeyi
ümit ediyorum” diye konuştu. Da-
vutoğlu, “Her türlü şikâyeti din-
lemeye hazırız ancak hak etme-
diğimiz karşılaştırmaların ya-
pılmasını kabul edemeyiz” açõk-
lamasõnõ yaptõ.
‘Açıklama yapacak’
Bartholomeos’un avukatõ Kez-
ban Hatemi, müvekkilinin, ABD’de
bir televizyon kanalõnda yaptõğõ
açõklamasõnõn bu ayõn 20’sinde ya-
yõnlanacağõnõ, ancak Türkiye’de
servis edilmesinin ilginç bir durum
olduğunu söyledi. Hatemi, “Bart-
holomeos, önümüzdeki hafta için-
de bir açıklama yapacak” dedi.
Sertel son yolculuğuna uğurlandı
İstanbul Haber Servisi - Tan gazetesinin ku-
rucularõ Sabiha ve Zekeriya Sertel’in kõzõ, Ser-
tel Gazetecilik Vakfõ kurucu başkanõ, yazar Doç.
Dr. Yıldız Sertel (86) dün son yolculuğuna Ka-
dõköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merke-
zi’nde yapõlan törenle uğurlandõ. Sertel’in cenazesi,
Büyükada’daki Hamidiye Camisi’nde ikindi vak-
ti kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan Büyükada
Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Caddebostan Kül-
tür Merkezi’ndeki (CKM) törende Sertel anõsõna
bir dakikalõk saygõ duruşunun ardõndan, Sertel ai-
lesinden Yõldõz Sertel’in küçük yeğeni Elif Üçer
bir konuşma yaptõ. Yıldız Sertel’in kanser hasta-
sõ olduğunu çok geç öğrendiğini, bu nedenle ya-
nõnda bulunma fõrsatõnõ bulamadõklarõnõ belirterek
“Hasta yatağında bile bir şeyler üretmeye ça-
lışıyordu. Onun en büyük dileklerinden biri
CKM’de Nâzõm Hikmet heykeli yaptırmaktı. Bu-
nun için çalışmalar içerisindeydi. Huzur için-
de vefat ettiği için ben de çok mutluyum” dedi.
Kapatılan Bayrampaşa Cezaevi
önünde yapılan eylemde katliamın
üzerinden 9 yıl geçmesine karşın
sorumluların bulunamadığı
vurgulandı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)
Barõş için yürüdüler
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB üyeleri, Tak-
sim tramvay durağından Galatasaray Meyda-
nı’na yürüyerek son günlerde yaşanan olayla-
rı protesto etti. Grup adına basın açıklaması ya-
pan TTB Merkez Konseyi Başkanı Gençay
Gürsoy, Türkiye’nin bir kez daha savaş ve ba-
rış ikilemine sıkıştırıldığını belirterek “Eğer si-
yasi iktidar toplumsal sorunların çözümüne da-
ir barışçı yöntemlere dayanan, demokratik bir
çizgi izlemek istiyorsa, sürüklendiğimiz kaos or-
tamına derhal müdahale etmelidir” dedi.