24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 ARALIK 2009 / SAYI 1239 Demlenmiş Cihan ezgileri Birsen Tezer, kendi besteleri ve Bülent OrtaçgiTden, îlhan Şeşen'den aşina olduğumuz şarkılanyla; caz ve Türk ezgilerini harmanladığı albümü "Cihan"ı çıkardı. 20 yıldır sahnelerde kendi hayran kitlesini oluşturan Tezer, bu kadar ilgi görmeyi beklemediğini söylüyor. Hhan Erşahin, 14 yaşındayken îsveç milli takımında a squash" oynuyordu ama o yanşmaktan, spordaki rekabetten sıkılmıştı. Kolektif çalışmayı seviyordu, müziğe de böyle başladı; okul arkadaşlartmn kurduğu grupla. Bugün de müziğiyle paylaşıyor hayatı. îstanbul Sessions projesiyle çıkardığı albümünde olduğu gibi. : " . . • < • . ŞİRİN GÜVEN I lhan Erşahin'in müziği sizi içinde bulunduğunuz şehrin o küçük mahallesinden alır bambaşka yerlere götürür. Kendinizi bir anda tüm dünyada hissedersiniz. Erşahin'in sırrı belki de kendini tam olarak bir yere ait : ! •.. hissetmemesinde... "Babam Türk ve ben tabii ki Türküm ama aynı zamanda dünya insanıyım. Bence insan insandır. Müzikte de evrensel bir adamım" diyen Erşahin tam anlamıyla her türden müziğe açık. Onun müzikte kurallan yok. Sabah reggae dinliyor, akşam rock. Hayattaki en önemli önceliği "iyi müzik yapmak". Çok severek yaptığı müzikteki amacı ise net: "Zamansız olabilmek". Yani sadece bugüne ait, yarın unutulacak şarkılarırij , değil, her zamanın şarkılanmn peşinde' o... Belki de tam da bu nedenden müziği evrensel ya... Erşahin Îstanbul Sessions projesiyle yeni bir albüm çıkardı. Albümde Erşahin'in saksofonuna, bas gitarda Tarkan'dan Nil Karaibrahimgil'e kadar pek çok sanatçıyla çahşaıı Alp Ersönmez; davulda Erkan Oğur'un Telvin projesiyle tanıdığımız ve uzun yıllar Sezen Aksu, Nilüfer gibi isimlerle çalışmış olan Turgut Alp Bekoğlu; vurmah çalgılarda ise Türkiye'nin en önemli perküsyonculardan lzzet Kızıl eşlik ediyor. Buyrun Ilhan Erşahin ile yaptığımız söyleşiye... - Îstanbul Sessions nasıl oluştu ve grubun adun nasıl verdiniz? - 2005'te lstanbul'dan bir takım lV toplayalım dedik ve sevdiğimiz ' ' müzisyenlerle yola çıktık. Sonra baktık iyi çalıyoruz, böyle devam edelim dedik. Biz şimdiye kadar hep doğaçlama çalıyorduk, o anlamda "sessions" dedik. Ben hariç diğer üç eleman Istanbul'da yaşayınca da "Îstanbul Sessions" dedik. Dördümüz de değişik yerlerden geliyoruz müzik olarak. Bu projede herkesin s . kendine göre bir rengi var. i - Siz her türden müziğe açıksımz. Bunu nasılyapıyorsunuz? * , ' : - Tam bilmiyorum ama her türden müzikten çok zevk alıyorum ve her tarz müziği scviyorum gerçekten. Bir dönem reggae dinlerim mesela, sonra başka bir ara rock. Dcvamlı farklı şeyler dinliyorum böylece. Sanınnı ruh halime l göre şekilleniyor bu. Müzik konusunda hiç kuralım yok aslmda. Sabah bir tarz, akşam başka bir tarz dinlediğim çok oluyor. Bir karar alıp "Ben her müziği çalacağım" demedim hiç, ama gerçekten her tarzla ilgileniyorum. Biraz kendimle rekabet etmeyi de seviyorum, sanınm bu da ctkiliyor... Yani kendimle, daha iyi olmak için rekabet ediyorum. Daha iyi müzik yapmak için... YARIŞMAKTAN SDCILDIM - 16 yaşınızda müzikle uğraşmaya başhyorsunuz. Yani aslında müziğe başlamak için geç bir yaş... Sizi müziğe iten ne oldu? - Müziğin kolektif olması ve müzikte bir paylaşımın olması... Müziğe bu nedenlerden başladım, müzikteki paylaşımı çok sevdim. 14 yaşındayken Îsveç Milli Takımf nda "squash" oynuyordum ve yanşmaktan sıkılmıştım. Yani spordaki rekabet üzüyordu beni. Herkesi yeniyordum, mutlu olacağıma üzülüyordum. Çünkü benim rekabetim kendimle, asla başkasıyla değil. Daha ziyade kolektif çalışmayı seviyorum hatta. Tam olarak müziğe başlamam da şöyle gelişti... Müziği çok seviyordum ve iyi bir dinleyiciydim. Okuldan bir arkadaş gnıp kurdu. Saksofon çalabilecek biri lazımdı onlara. Bana "Ilhan sen saksofon çalsana" dedi. Ben de gittim bir saksofon kiraladım. Iki ay sonra bir konser verdik ve böylece başladık. - Hedefleriniz var mı müzik adına? - Benim en önemli önceliğim iyi müzik yapmak. Tam olarak müzikteki amacını "zamansız müzik" yapabilmek. Hani kimi albüm vaTdır 6 ay dinlersmiz s sonra bir daha yüzüne bile bakmazsıntz. Böyle olmak istemiyorum ben. Albümüm 15 sene sonra da dinlensin istiyorum, 15 sene sonra da hâlâ güzel gelmeli o şarkılar... - Bir şehre gidiyorsunuz, orada birileriyle tanışıyorsunuz, zaman geçiriyorsunuz ve sonra onlarla birlikte müzik yapıyorsunuz. Ardından başka bir şehre geçiyorsunuz... "v>->?; - Evet, öyle. Mesela Brezilya'ya 20 yıldır gidiyorum. Orada birçok müzisyenle tanışıyorum, sonra orada onlarla çalıyonım. Bu çok doğal aslında. Rio, Sao Paulo, Îstanbul, Kopenhag, New York... Daha tüm dünyaya yayılmadım ama zamanla olacaktır. Mesela Paris'te üç ay ofurup orada bir plak yapmak çok istcrim. Zaten ben stüdyoda olmayı seviyorum. Arkadaşlar gelip gidiyor, biz müzik yaparak takılıyoruz... Çok zevkli bu. ' • : : , ^ ] - Ben müzikte evrensel bir adamım diyor musunuz? - Evet, öyle görüyorum kendimi. İnsan olarak da öyle görüyorum zaten. Yani bir yere ait hissetmiyorum kendimi. O yüzden müziğim de böyle. Babam Türk ve ben tabii ki Türküm ama aynı zamanda dünya insanıyım. Bence insan insandır. Dünya zaten küçük, bir gün dünyanın bir köşesinde diğer gün öbür köşesinde olabiliyoruz. llla "ben şuyum, bu ^f< kültürdenim" demek geri kafahlık bence. - Bundan sonra yapmadığuuz bir şeyler yapmak var mı Vnfatii^Hn? - Aslında benim yaşamım biraz kahşık çünkü projelerimin hepsi devam ediyor bir yandan. Ama aynı zamanda yeni şeyler yapmak da istiyorum. Mesela yakında "Afternoon in Rio" diye bir plak çıkarmayı düşünüyorum. - Îstanbul Sessions olarak neler yapmayı düşünüyorsunuz? - Şimdilik sadece bol bol çalmak istiyoruz. Çala çala müziğin daha çok içine giriyorsunuz, derinlere ilerliyorsunuz *ve daha samimi oluyorsunuz. • ' SİNEM DÖNMEZ B irsen Tezer ismini yılın birkaç ayını Bodrum'da geçirenler ya da Bülent Ortaçgil'in Light albümünü dinleyenler iyi biliyor. Nihayet kendi albümünü çıkardı Tezer. Sözleri, melodisi ve Tezer'in insanın kalbine dokunan sesiyle "Cihan", uzun yollarda sakin sakin dinlemek, yolda yürürken gülümsemek için bir albüm. Birsen Tezer'le pazar günü akşamüstü Caddebostan'da buluştuğumuzda sessiz bir yer bulsak diye dolanıp dururken bir meyhanenin önünden geçtik. O anda göz göze geldik, oturduk. 20 yıl beklemiş, beklenirken demlenmiş bir albümü, Cihan'ı konuştuk. - Bu albüm neden bu kadar geç oldu? - Hcrkes aynı şeyi soruyor. "Oldu, ona bakın" diyorum ben de. Beğendiniz mi beğendinîz, daha ne olsun? Çok fazla geçmişe dönüp de keşke demeyi sevmiyorum. Ne yaparsan yap, ne kadar tırmalarsan tırnıala, her şey zamanını bekliyor! - Konservatuvar mezunusunuz. Müzik aşkı çocukluktan mı geliyor? - Müzik aşkım evet, çocukluktan geliyor. Konservatuvardan sonra Turizm ve Kültür Bakanlığf nın korosuna girmek istiyordum, fakat kadro açılmadı. Benimse çalışnıaya başlamam gerekiyordu. Üniversite yıllanm da çok rahat geçmedi. Ekstra bir şey yapnıam . gerekiyordu. Reklamlarda oynadım o yüzden; para kazanmak için. Ama reklamla nercye kadar? Doğru düzgün bir işim olması lazım. O sırada Feyyaz Kuruş teklifte bulundu, "lki kişi bir yerde çalacağız, solistimiz olur musun? Kanun da çahyorsun" dedi. Sınıf dışında bir yerde çalmamışım, iyi olduğumu düşünmüyorum oysa. îlk günleri hiç unutamam, tir tir titreyerek başladım. Istanbul'da başladı. Okulun artık son aylanydı, ben piyasaya girmiş oldum bizim deyimimizle. ZAMANIMITAMAMLADIM - Hep sahnede 1ra1dini7. o zaman. Bodrum'a niye gittiniz? - Kimliğime pek uygun olmayan mekânlarda çalışıyordum. Biraz hırslı, yırtık olmam gerekiyordu. Ben kesinlikle öyle bir insan değiliın. İyi işletmeler ama o yaşam beni biraz bunalttı. Mavi'den çağırdılar, gittim, bir yaz çalıştım ve bitti. Tamam dedim, budur. Olmak istediğim sahne öyle bir sahne, seni dinlemeye gelen 10-20 kişi, ama sana geliyorlar. Baktım ki lstanbul'a dönüp aynı şeyleri yaşamayacağım, iki günde topladım eşyalan, kaldım Bodrum'da. - Ben hep geç keşfettim diye düşündüm albümü dinlerken... - Ben biraz uzak yaşadım çünkü, tercihim buydu. Ama insanlar öyle bakamıyorlar maalesef, "herhalde çok başansızdı ki buraya yerleşti" diyorlardı, ben kulak asmadım, zamanımı tamamladım ve geri döndüm. - lstanbul'dan uzak bir yere kadar tabii... Albüm nasıl gelişti? - lstanbul'a geri döndüm. Biraz Îstanbul sahnelerine dönmek, daha fazla insana, daha farklı yüzlere şarkı söylemek istedim sanınm. Çünkü Bodrum küçücük bir yer. Sonra sonra bir şeyler yazmaya başladığımı keşfettim. Içimden geldi, ben her zaman "üretmeliyim ki - albüm yapayım" diyordum, arkadaşlanm da bana "senin yorumculuğun var, başkalannın şarkılannı söylüyorsun ama kendin gibi söylüyorsun bu bile yeterli" derlerdi ama ben içten içe kabul etmeyip, kendime ait bir şeyler söylemeliyim dedim. - O zaman şiir yazmaya başladınız? - Şiire benzeyen küçük yazılar yazdım, evet. Bunu müziklendirebilir miyim diye düşündüm. îlk yaptığımda inanılmazdı. - Albümde sizinle birlikte dört isim daha var, sahnede birlikte olduğunuz müzisyenler mi? - Birlikte yaptık bu projeyi. Herkesin benim kadar yeri var orada. Albümün kapağında hepimizin ismi birdcn olacaktı fakat Burcu Kayalar yaptı deseni, öyle bir şey gönderdi ki bana, Birsen Tezer ve Cihan yazmış. Telaşlandım, "eyvah" dedim, "nereye koyacağım şimdi diğer isimleri?" Arkadaşlarıma danıştım, arkaya koyduk. - Albüm hücum kayıtla yapıhnış. Doğalhğı oradan geliyor sanınm? - Evet. Hep birlikte girdik stüdyoya, her yerde de yapılamıyor, Kalan'm stüdyosu çok uygun, bu işi de bilmek lazım. Hep birlikte çaldık, başlıyoruz kayıt ediliyor, finalini beğenmezsek bir daha çalıyoruz, en sevdiğimiz kaydı koyuyoruz. Albüm o yüzden sıcak, sahne kaydı gibi. ORTAÇGÎL'LE DOSTLUK - Ilhan Şeşen'in "Di Gel Yanıma"sı, Bülent Ortaçgil'in "Çığlık Çığlığa"sı, bir de "Değirmenler" var albümde. Uzun yıllardan beri dostluğunuz var sanınm? - Bülent Ortaçgil'in peşinden koştum yıllarca, bir gün aynı mekânda çalmaya başladık. Bir gün de eşi ve dostlanyla birlikte beni dinlemeye geldi, orada bitti olay. Sonra dost olduk. Kolay yaklaşan bir insan değildir çünkü. Ben şanslıyım onunla dost olabildiğim için. Çok doğal, onlan yazan bir insan olarak biraz duvarlan olmalı. Ilhan Şeşen bir kâğıda "Bu şarkı Birsen'indir" yazmıştı yıllar önce, şimdi arasam bulamam. Bayıldı dinlediği zamamnda. - Albüm kapağında "Kusurlan da siz bulun diye bırakhk" yazıyor, sahiden kusur var mı? - Bize göre bir sürü var, ama seviyoruz onlan. - Albümün adı oğlunuzdan mı geliyor? - Kardeşim vardı trafık kazasında kaybettim, adı Cihan'dı. Oğlunı olacak, adı Cihan olacak dedim, oldu. Albümde de 5 kişi küçük bir dünya oluşturduk, adına Cihan dedik. - Sakin bir albüm, tam bir yol albümü diye düşündüm dinlerken... - Benim için çok önemli, bir albümün yol albümü olması. Ben bu kadar ilgi beklemiyordum açıkçası. Çalarken bile, bir araya gelmek, paylaşmaktı amaç. Kayıt edilişi, Kalan'ın çıkışı... Aman diyoruz satmayacak. Sonra da aman boşver ne güzel bir şey yaptık diyoruz. - Şimdi sahnede de söylüyorsunuz? - Başka şehirlere gitmek istiyorum, Ankara'da hiç söylemedim, Eskişehir, Izmir... Ama dur bakalım, şu anda gözükmüyor. Doğu'ya da gitmek istiyorum. Bakalım, talep olacaktır bir şekilde diye düşünüyorum. - Erkan Oğur, Bülent Ortaçgil, Ilhan Şeşen... Sırtınız yere gehnez diye düşündüm. - Dostluk her şeyden önemli, para pul şöhretten önemli. Bunun için çalışmak lazım hayatta. #
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear