Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
E 9 yan psikolojik durumu kafamda iş-
leyip (abartıp) roman karakterine
yapıştırmak.
- Ve karşımıza sonunda 'özgürlük sa-
vaşçtsı'Ferit Özerdem çıkıyor!.. Konu
özgürlüğe varan bir trajediye vanyor so-
nuçolarak. Öyleki, sosyo-kapitalizm
bir yere varamadıysa da, içine düştüğü
derin açmazdan sağ salim kurtulmanın
peşine takıhyor kahramantmız!
Evet, dediğim gibi sosyo-kapitalizm
bir yere varamıyor. Aslında şu ana ka-
dar demokrasi dahil hiçbir sistem bir
yere varamadı. Bunda sistemlerin kusu-
ru yok. însanoğlunun hırsı ve doymazlı-
ğı her türlü sistemi kendine uyduruyor.
Bütün siyasi ve ekonomik sistemleri in-
celediğinizde teorik olarak herkesi mut-
lu edecekmiş gibi görünür. Layıkıyla
uygulansa, edebilir de bence. Ama ki-
taptaki yan karakterlerden biri, Çukur
Bakkal'ın dediği gibi güçlü, hırslı ve ço-
ğu zaman da kötü niyetli olan, sitemin
yanından dolaşıveriyor. Kahramanımız-
sa, dış dünyadaki sisteme falan bakma-
dan canını kurtarmanın derdine düşü-
yor. Eh, o da kendine göre bir çözüm
buluyor sonunda.
"BİR DENGE KURABİLMELİ
İNSAN"
- Teorisine de değinmeden geçmeye-
lim tabii: "Yaşamdan Haz Almanın Ye-
ni Bilirn Tekniği!" Ironik bir kurgunun
içine sokuyorsunuz okuru, ne dersiniz?
- Burada felsefenin temel sorusuna
geliyoruz. Neden yaşıyoruz? Bunun tek
ve doğru bir yanıtı yok. Ama "mutlu ol-
mak için" dersek pek de tutarsız dav-
ranmamış oluruz. Bu açıdan bakıldığın-
da mutluluk tamamen kişiye özgü bir
kavram. Kimi insan çok çalışmaktan, ki-
misi ailesi ve çocukları için fedakârlık
yapmaktan, kimi insanlık için, kimi de
kendisi için çahşarak mutlu olur. Yan
gelip yatmaktan söz etmiyorum tabii
ama hem anlamlı bir hayat sürüp, hem
de zevk aldığımız şeyleri yaparak mutlu
olmak miimkün sanki. Bir denge kura-
bilmeli insan.
- ÖylekiForbes Caddesi'ndeki Gü-
neş Apartmanı nda alu cinayet birden
işleyen kahramanımız cinayeti işledik-
ten otuz yû sonra (zamanaşımına bir
hafta kala) teslim oluyor ve hakim kol-
tuğunda oturan okura savunmasını ya-
pıyor! Okura büyük birgörev veriyor-
sunuz yanûmıyorsam ?
- Elbette. îşte bütün bu sorulan okur
da kendine sorsun bir defa. Felsefe ko-
nusunda çok zayıf bir toplum haline
geldik. Oysa felsefe ve bilim birbirinin
tamamlayıcısıdır. Daha aydınlık ve re-
fah bir gelecek için sınava hazırlanan
bir öğrenci gibi bol bol soru çözmeliyiz.
Doğru cevaplar nasıl olsa kendiliğinden
gelir.
- Kahramanımız, gerçekle hayal ara-
sında arafta kahyor bir anlamda! Ger-
çekteki kadmın çekilmezliğini bahane
(!) ederek, hayal dünyasmda kaybolu-
yor... Peki, romanm karakteri erkek ye-
rine kadm olsaydı da durum aynı olur
muydu sizce?
- Zannetmiyorum. Kesinlikle farklı
olurdu. Geri kalmış toplumlarda kadı-
nın özgürlüğünden söz etmek mümkün
mü? Kendini yetiştirip toplumda yer
edinmiş az sayıdaki kadm dışmda bir
kadının hele taşrada tek başma yaşama-
sı mümkün mü? Bugün bile kızlanmıza
fikrini bile sormadan hiç tanımadıklan
erkeklerle evlendiriyorlar. Taşra kadını-
nın en büyük dileği düzgün bir kocaya
varmak maalesef. Bu mu kalkınmışlık?
Bir düşünsenize toplumu oluşturan in-
sanlarm yarısı kadın ve birçoğunun
okula gitmesi bile sorun. Bu soruyu Is-
veç, Danimarka gibi ülkelerde sorsaydı-
nız belki 'evet' derdim, ama Türkiye'de
ne yazık ki imkânsız...
- Romanda cinayetin işlendiği yer geç-
mişten bugüne îzmir'de Şirinyer-Bu-
ca'da var olan bir yer: Forbes Caddesi.
Özel bir sebebi var mı bu adresin kulla-
nımında; geçmişte buna benzer bir olay
işlendi mi örneğin?
- Allah şükür ki Buca Forbes Cadde-
si'nde böyle bir cinayet işlenmedi, bun-
dan sonra da işlenmez. Şimdi ister misi-
niz Forbes Caddeliler bana gücensinler.
Burasını seçmemin özel bir nedeni yok.
Düşünürken, 'Hah burası ilgi çekici
olur' dedim, o kadar.
- Romanda her bölüm başmda epig-
ramlar ("Ya hayvanlar da âşık olsaydı, o
zaman doğal hayattan nasıl söz eder-
dik?" [Zoo-antropolog Dr. Desmond
Harris]) bulunuyor, Kitabın sonunda
buniarm uydurma' olduğunu belirti-
yor, bu türden, özlü söz gibi söylenen
ifadelere gerçekler kadar inanüdığım
iiade ediyorsunuz! Bunu biraz açarmı-
sınız?
- Kesinkes doğru. Eskiden ve başkala-
rmın söylediği şeylere daha çok inanınz.
Herhalde onlan görmediğimiz ve duy-
madığımız için bilmeden Tanrısal nite-
likler yükleriz onlara. Bir akntı yapıldı
mı, 'bak falanca da böyle söylemiş, o za-
man doğru' deriz hepimiz. Sonuçta şim-
di de doğru şeyler söyleniyor. Bunlara
da bizden sonraki nesiller Tanrısal de-
ğer biçecekler. Belli mi olur, bakarsınız
benim epigramlar da günün birinde
inanılır birer başvuru olur çıkar, kim bi-
lir?
- Bir de tabii, romanm içersinde kar-
şımıza, kahramanımızm okul ydlarmda
ziyaret ettiği, Sertel (Zekeriya Sertel)
Ailesi çıkıyor! Bu nasıl oldu?
- Burada asıl önemli kişilik Çukur
Bakkal. Doktorun düşüncelerini asıl o
etkiliyor. Zekeriya Sertel'e gelirsek, bu-
rada da kitapla alakası olmayan doktor
amcamın yaşantısından küçük bir alıntı
vardır. Zekeriya Sertel gerçekten baba
tarafından akrabamızdır.
- Toparlayacak olursak, gerçeğin yeri-
ne hayal dünyasmda yaşamayı tercih
eden kahramanımızm hayatı boyunca
sanal umutlan neden yok oluyor? Düş-
ler umutlarla hayat bulurken hem de?
Çünkü yaşlanıyor. Düşler umutlarla
hayat bulur, umutlar da bir şeyin ger-
çekleşme olasılığıyla güçlenir ya da za-
yıflar. Bir idam mahkûmu Milli Piyango
yılbaşı özel çekilişinde kazanacağı 30
trilyonla neler satın alacağmın hayalleri-
ni kuramaz. Çünkü büir ki bunun ger-
çekleşme olasılığı sıfırdır. Düş kurmak
için onun az da olsa olabilirliği olması
gerekir. Doktor da yaşlandığı ve ölüme
az zamanı kaldığı için, tıpkı idam mah-
kûmu gibi, kurduğu düşlere artık inan-
maz. Çünkü bu düşler asla gerçekleş-
meyecektir. •
GÜNIŞIĞI
KİTAPLIĞI
Ismet Bertan
Çocuk Roman
Editör
Müren Beykan
Resimleyen
Necdet Yılmaz
Ismet Bertan'dan
çocuklar için...
MUHTEŞEM İKİLİ
Öyküler
HIZLI TOSBİ
Çocuk Roman
Masallardan çıkıp
gelen şaşkın bir kahraman!
Usta yazar Ismet Bertan'dan
eğlenceli, komik bir macera!
Geleneksel masal öğelerini mizah
dolu çağdaş bir anlatımla yeniden
harmanlayan Ismet Bertan, çocukları
eğlenceli bir yolculuğa davet ediyor.
lyi huylu, saf. ama bir o kadar da tembel
olan Cengâver oğlanın birbirinden komik
ve eğlenceli maceraları, sözcük oyunlarıyla
zenginleşen ritmik diliyle çocuklara
eşsiz bir okuma keyfi armağan ediyor.
Saf oğlan Cengâver'in anası, oğlunun adam
olamayacağı kaygısıyla onu hayatı öğrensin
diye evden yollar. Şaşkın oğlan kimi iyi, kimi kötü
birçok kişiyle karşılaşır. Yolu Mangır Ülkesi'ne
düştüğünde, Mangır Sultan'ın kızı ucube Melike
Hindiba'ya talip olmak zorunda kalır. Üstelik,
kimsenin yerini bilmediği Nah Dağı'ndaki
korkunç ejderin yumurtasını bulup getirmezse,
kaz haline gelmekten de kurtulamayacaktır...
Gün ışığı ve umut dolu
bir'-yıldiliyoruz!
S
03
www.gunisigikitapligi.com .
gflnısıiı
Forbes Cinayetleri/ Mehmet Anıl/
Can Yaymları/ 212 s.
26/;?8 B3 Mocıdıyeköy 34387 Istanbııi
t)i 7J E: ıııto
|
i''gunisigikitapliçji.com
C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1035 SAYFA 5