25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 2 NİSAN 2000 CUMAHTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5-11 yaş grubuna yönelik yabancı dil eğitimi 2000-2001 öğretim yılında başlıyor emııek esJenceHdir' FİGENAIALAY Tabancı dil eğitimi verilmesine 2000-2001 öğretim yılından itibaren 5 yaşmda başlanacak. Yabancı dil öğ- retimine başanlı bir başlangıç yap- tırtmayı amaçlayan program, öğren- cilere "Yabancı dfl öğrenmek bir eğ- lencMÜr" fikrini benimsetmeye çab- şacak. Programda şarkı, dans, oyun ve hıkâye gibi yöntemler kullanıla- cak. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, Özel Öğ- retim Kurumlan Genel Müdûrlü- ğû'nün teklifi ûzerine "okul öncesi eğitim kurumlan 5 ve 6 yaş gruplan fle ilköğretim okuDannın 1., 2. ve 3. »• nıfları yabancı dfl öğretim etkinlikle- ri programlannın, ilköğretim okulla- nnın 6, 7. ve 8. sınıf fen bilgisi dersle- ri laboratuvar çahşmalannın yabana dfl destekü yapılabihnesini, gerekB ko- şuD&n taşryan okul öncesi eğitim ku- rumlan Ue ilköğretim okullannda 2000-2001 öğretim yıhndan itibaren denenip geliştirümek üzere uygulama- ya konulmasmr kararlaştırdı. MEB'den alınan bilgiye göre, "Ya- Y a b a n c ı d i l e ğ i t i m p r o g r a m ı n ı n h e d e f l e r i AmaçgeUşimekatkıda buhmmak Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, Özel Öğretim Kurumlan Genel Müdûr- lûğü'nün teklifinde programın hedefleri şunlar ola- rak gösterildi: • 'Bir dil nedir?' sorusunun cevabmı algılamalan- nı sağlamak. • Çocuğun zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel ge- lişimıne katkıda bulunmak. • Dünyadaki diğer kültürler ve insanlar arasında- ki hoşgörüyû arttırmak. • Dil öğrenmeye ilişkin olumlu duygular yaratmak. • Nasıl ögrenebileceklerini öğretmek. Programın uygulanmasmda, öğrencilerin yaş ve bilgi dûzeylerine göre resimli kartlar, posterler, ger- çek nesneler, dinleme kasetlen, video, cd-rom prog- ramlan, kuklalar gibi gereçlerle, şarkılar, danslar, oyunlar, tekerlemeler, hikâyeler, dramalar, mimikler ve jestler gibi teknikler kullanılacak. bancı Dfl Öğretim Etidnlikleri Prog- ramTnın uygulanmasına, okul ve ku- rumlann eğitim ortamlanıun uygun olması, öğrenci velilerinin istemesi, aynca öğretmenler ve okul aile birli- ği kurullannda görüşûlerek benim- senmesi sonucunda milli eğitim mü- dûrlüklerine bildirilerek başlanacak. Yabancı Dil Öğretim Etkinlikleri adı altında yapılacak uygulamalar notla değerlendirilmeyecek. MEB yetkilileri, dilbilimcilere gö- re 5-11 yaş grubu öğrencilerine ya- bancı dil öğretmenin biçimsellik taşı- madığına dikkat çekerek, bu yaş gru- bunun özelliklerini şöyle sıraladılar: • Dili analız edemezler. • Dokunduklan, gördükleri somut olaylan ve nesneleri algılayabilırler. • Öğrenmedinleme becerisi ile baş- larlar. sonra sırasıyla konuşma, oku- ma ve yazma ile devam ederler. • Sözcüklen ile yapılan teker teker anlayamaz ve çözümleyemezler, fa- kat söylenenleri bütûn olarak algıla- yabilırler. • Zengin bir düş gücüne sahiptirler. • Kısa zamanda yaptıklan etİrinlik- lerden sıkılırlar. • Sûrekli tekrara ihtiyaç duyarlar. • Anımsamalan için akılda kalıcı materyallere gereksinim duyarlar. • Bireysel etkrnlıklen değil, grup ve koro halindeki etkinlikleri severİCT. • Paylaşma ve işbirliğini, öğren- dikleri etkinlikleri severler. • Olumlu eleştirilerden hoşlanırlar. MEB yetkilileri, bu yaş çocuklann, bu özelliklenyle, erken yaşta yaban- cı dil ögrenımine başlamalannın sos- yal, fiziksel, ruhsal, psikolojik ve zi- hinsel gelişimlerinı etkili bir biçimde hızlandıracağını vurguladılar. Amaç, eğtenirken öğrenmek Programın amaçlan şöyle sıralandı: • 'Yabana dfl öğrenmek bir eğten- cedir' fikrini benımsetmek ve böyle- ce yabancı dil öğretımıne başanh bir başlangıç yapmak. • Kurallar ve yapılar içınde boğ- madan başka dillerden haberdar ol- malannı sağlamak. • Bir başka dıli anlama, konuşma, okuma ve yazma boyutunda öğrenci- lerin cesaretini arttırmak. • Eğlenirken öğrenmeyı sağlamak. • Aktif dinleme ve konuşma bece- rilerini kazandırmak. 2 2 NİSAN DÜNYA GÜNÜ KUTLANIYOR 4 Çevre konımaeılığma bireyler de katılmalr ASUMAN ABACIOĞLU tZMİR - 22 Nisan " Dünya Gûnü", çevre ko- rumacılığma bireylerin katılımını amaçlıyor. Dün- ya Günü'nün anlamı, her bireyin dûnyayı koruyabil- mek için "kfiçök de otoa" yapabileceği bir şeyler ol- duğunun bilincine varma- sı, hiç değilse yılda bir kez "Dünyaiçinııeyaptınrso- rusunu sorması. Bugün, dünyayı yaşanı- lır kılan değerleri, güzel- liklen korumak, gelecek kuşaklara aktarmak için sorumluluk duyulması, çocuklanmızuı nasıl bir dûnyada yaşayacaklan ko- nusunda kaygı duyulması gereken bir gün. Türkiye, TEMA'nın yeni slooanı 'Toplumsalbartş topraktan geleceMr 9 Istanbol Haber Ser- via - TEMA Vakfı, dünya nüfiısundaki ar- tış hızının yaratacağı beslenme sorununa dikkat çekmek amacıy- la, mücadelesinin sem- bolüolan B TBrkiyeçöl ohnasnı" sloganının yanına "Tophımsal ba- nş topraktan getecek- tir" sloganını ekledi. TEMA Vakfı'ndan yapılan açıklamada, Dünya Bankası'nın tahminlerine göre gûnlük geliri 1 dolar ya da daha az olan 1.3 milyar kişinin yoksul- luk içinde olduğu, kö- tü beslenmeye bağlı hastalıklar nedeniyle her gün 19 bin çocu- ğun yaşamını yitirdiği beliıtildi. Açıklamada, BM verilerine göre, 21. yûzyıTda açlık tehlike- sinin önlenememesi halınde 200 milyonu çocuk, toplam 800 mil- yon kişinin açhktan öleceği ifade edıldi. yaşanan onca çevre fela- ketine karşın bireylçnn Dünya Günü'nün anlarnı- na uygun olarak sürdür- dükleri mücadele örnekle- riyle dolu. Bergamalılar, topraklan siyanürle kırlen- mesin diye on yıldır belki de dünyanın en uzun so- luklu çevre koruma savaşı- mını yürütüyorlar. Çevre Hareketi Avukat- lan, Muğla'daki üç termik santralla ilgili verilen mahkeme kararlan uygu- lanmadığı için konuyu Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne taşıdılar. Dünyanın en güzel doğa parçalanndan biri olan Fırtına Vadisi'ni yok ede- cek hidroelektrik santralı- na karşı Çamlıhemşinli- lerin açtığı dava sürüyor. Hasankeyf'i sular al- tında bırakacak baraj pro- jesi için gönüllüler, ulus- lararası platformda çaba harcıyorlar. Akkuyu'ya kurulacak nükleer santral ile Türkiye"nin geleceği ipotek altına alınmasın di- ye Silifke köylülerinden Bergamalı köylülere, meslek odalarından çev- recilere kadar tüm koru- macılar ortak platform- larda bir araya geliyorlar. Karadeniz Tfirldye UhısalSivfl Tophnn Kuruhışlan Fonımu Yürütme Gnıbudün Dotanabahçe SarayıIL Hareket Köşkü'nde toplanb dûzenlendL (Fotoğraf: İPEK YEZDANI) 'Bükreş Sözleşmesi 'nin gereklerinin yerine getirilmesi istendi 'KaradenizkiHilikten Mrtaritmak' tstanbul HaberServiâ-Eski Ka- radeniz Türkiye Ulusal Sivil Top- lum Kuruluşlan Forumu Genel Sekreteri Gül Göktepe, Karade- niz'i, aralannda Tuna Nehri'nden gelen atıklann da bulunduğu 180 milyon kişinin atıklannın kirlettı- ğini belırterek "Karadeniz'in te- mizknmesi için bunun mutiaka ön- lenmesi gerek" dedi. Karadeniz Türkiye Ulusal Sıvil Toplum Kuruluşlan Forumu Yü- rütme Grubu tarafından, Karade- niz'de çevre kirliliğine karşı imza- lanan "Bûkreş Sözleşmesi"nın 8. yıldönümü nedeniyle, dün Dolma- bahçe Sarayı II. Hareket Köş- kü'nde toplantı düzenlendi. Top- lantıya ANAP Giresun Milletve- kili ve eski Denizcilikten Sorum- lu Devlet Bakanı Burhan Kara, DSP Istanbul Milletvekılı Yücel Erdener, MHP milletvekilleri MehmetGül Ue YaşarÖztürk, Ka- radeniz Çevre Programı (BSEP) Koordinatörü Radu Mihnea ve si- vil toplum örgütleri temsilcilen katıldı. Karadeniz Türkiye Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlan Forumu Yü- rütme Grubu'ndan Ozcan YüceL Karadenız'in kirliliğe karşı konm- ması amacıyla sekiz yıl önce Kara- deniz'e kıyısı olan ülkeler tarafın- dan imzalanan sözleşmenin gerek- lerinin mutiaka yapılması gerekti- ğini belirtti. Yücel, Karadeniz'de öncelikli olarak yaönmlann antma ve düzenli çöp depolama tesisleri- ne yapılmasının ınsan sağlığı, tu- rizm ve balıkçılık yönünden büyük önem taşıdığını vurguladı. Yücel, ulusal ve uluslararası düzeyde ge- rekli önlemler alınabildiğı takdirde Karadeniz'in iyileştirilmesinin mümkün olabileceğini de belirtti. Devlet Bakanı Kara da Karade- niz'deki kirlüiğin asıl nedeninin Tu- naNehri'ndenkaynaklandığını be- lirterek, "Karadeniz'e kıyısı bulu- nan 6filke,yüzde 7 oranında kirie- tiyor. Tuna ve buna benzer nehirier- den kaynaklanan kiriilik oranı ise yüzde 65. Karadeniz'i sadece kıyıa bulunan 6 ülke değfl, Almanya, Ma- caristan gibi geiişmiş ülkekrin ank- lan da kirletiyor" dedi. KÜLTÜR • SANAT (O 212) 293 89 78 (3 HAT) ISTANBUL BUYUKŞEHIR BELEDIYESI KÜLTÜR İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI | Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi | Müzık-Söyleşı 22 Nisan 2000 Cumartesi Saat: 18.00 TÜRK MÜZİĞİNE HAYAT VERENLER "Giriftzen Asım Bey" Solist: Özlem Yıldırımer Düzenleyen: Süleyman Erguner 24 Nisan 2000 Pazartesi Saat: 19.00 SEMA Düzenleyen Taşkm Savaş 25 Nisan 2000 Salı Saat: 18.00 ŞEHIR ve MIMARI -Mimari ve Musiki" Fırat Kızıttuğ Düzenleyen Doç Dr Suphı Saatp 27 Nisan 2000 Persembe Saat: 18.00 TÜKET1CI HAKLARI -Sağlıkh Zayrflama" Sehnaz Salar, Dr. Ender Saraç Düzenleyen Ina Demırhan 28 Nisan 2000 Cuma Saat: 18.00 D4ALI SÖYLEŞİ "Mart Ayı Fotoğrat Gezisi GörüntülerT Düzenleyen Alı Ihsan GAfcçen 24-30 NİSAN 2000 Seanslar 15 30-19 00 "CEHENNEM KAPBT(1953) Yön Tanosuke Kinugasa Oyn Machiko Kyo. Kazuo Hasagawa TüıKç» AHyazılt 'Perşembe gunierı göstenm yofclur 1 Tunel Beyoglu 1 Tel 0 (212) 293 12 7ü Kültür Etkinlikleri 22-28 NİSAN 2000 ^•S e r q ı1 er^M 17-2» Nisan 2000 Atlamurad Mriıammedov Resrm Sergist 10-96 Nisan 2000 Oîmanb btanbulu Sergist 17-29 Nisan 2000 1 Istanbul Gezıleri g 29 Nisan 2000 Cumartesi Fotoğraf Gezisi ^fiuruasmanîye - Eminöfiö Oözenteyen: AH Ihsan QSkçen 30 Nisan 2000 Pazar llber OrUytı ile ÛskOtisr Geztsi CK&ar, 0M*May T«- Om» &7 33 9« EREŞİNHOTEL* 1 Atatürk 1 Kitaplığı | Sinema-Söyleşi | 22 Nisan 2000 Cumartesi Saat: 11.30 KUKLA Oynatan Orhan Kurt 22 Nisan 2000 Cumartesi Saat: 18.00 GİZÜ FlLIMLEfl HAZINESİ -Medea" Yön Pıer Paolo Pasotrnr Oyn. Mana Calas. Guseçpe Gentrte Düzenleyen Metn Oztûrk Dağerlendirme. Hasan Aydın 24 Nisan 2000 Pazartesi Saat: 19.00 MANTIK ATOLYESI Dûcane CûnıSoğiu ' Kayıtiı Olanlar kaftlaMr. 25 Nisan 2000 Salı Saat: 18.00 MEDENIYET İÇİN KONUŞMALAR "21.yy Kültür ve Sanatında Inancın Rdü" Turgut Cansever Düzenleyen Hasanaiı Yıldınm 26 Nisan 2000 Çarsamba Saat: 18.00 OIVAN ŞIIRI SAATI Prof. Dr. Iskender Pala Düzenleyen M Lutfi Şen 27 Nisan 2000 Perşembe Saat: 18.00 SINEMA TARTIŞMALARI "12 Maymun" (1995) Yön Tenyöllıam Oyn Bruce VVıHıs. Brad Pıtt Düzenleyen idns Akın. Hûseyn Yıldınm 'Türkçe Altyazılı Göstenmden sonra tartşma yapılacator. 28 Nisan 2000 Cuma Saat: 18.00 GIZLI F1LIMLER HAZİNESI "Akbabanın Üç Günü"(1975) Yön Sydney Pollack Oyn Robert Redford, Faye Dunavvay Oûzenleyen MeOnÖrturk * TOrkçe sesiendırrnelı I Mete Cad No: 45 Taksım 1 | Tel: 0(212) 249 09 45 | 1 Tarık Zafer Tunaya Sineması hariç bütün etkinlıkler ücretsızdır. 1 1 Bilgi için : islanbul Küllür ve Sanat Üriinleri TicA.Ş. Tel: 0 (212) 213 39 52/ 53 http. <www kultursanal org | ISTANBUL BÛYÛKŞEHta BELEDİYESİ CEMAL REŞİT REYI ^ KONSERSALONU 1 25.4.2000 S a h Saat: 19.30 TASAVVUF'TAN FLAMENKO'YA Tahir Aydoğdu (Kanun) ^ ^ C "* Eric Vaarzon Morel (Gitar) Bilet Ftyatian: 6.000.000-5.000.000 TL ....._ 26.4:2000 Çarsamba Saat: 1 9 . 3 0 ^ BORUSAN ISTANBUL FİLARMONİ ORKESTRASI Şef:Alparslan Ertüngealp Solisrler: Cihat Aşkm (Keman), Ruşen Güneş (Viyola) Bilet Fıyalhn: 5.000.000-4.000.000 TL " 27.4.2000 Perşembe Saat: 19.30 GÜRCISTAN DEVLET YILDIZ SOLİSTLER ODA ORKESTRASI Sanat YönetmenhLiana Issakadzejf—; Şef:Georgi Jordania Solistler: Grigory Zhislin (Keman) r ü ^ w t Liana Issakadze (Keman) Ivan Monighetri (Viyolonsel) B»7ef FıyaHarı: 5.000.000-4.000.000 TL •4' ERESİNHOTEI^ ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Laiklik ve Atatürkçülük Bazen olayiar üst üste gelişiyor. Okuduğunuz bir ki- tabı ya da duyduğunuz bir münasebetsizliği ya da ge- len bir mektubu ele almaya niyetleniyorsunuz. Ben- zer konuda, farklı şeyler birbiri ardına diziliyor. Bugün, aynı konudaki birkaç gelişmeyi ve kitabı biıiikte ele alacağım. ••• Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Eralp Öz- gen'den gelen bir mektup beni hem çok üzdü.. hem deçokdüşundürdü. Özgen'in belirttiğınegöreTBMM Adalet Komısyonu'nda göruşülmeye başlanan yeni Türk Medenı YasaTasansı'nın "Genel Gerekçesi'nde, 1926 yılında Mahmut Esat Bozkurt un kaleme aidı- ğı "gerekçe", dili sadeleştirilerek ve "özetle" sunul- muş. Dilin sadeleştirilmesi ve özetlenmesi belki do- ğal sayılabilir. Fakat özetleme yapılırken "laiklikle" il- gili paragraflar ayıklanmış. Ayıklanan paragraflardan bazı önemli cümteleri sizlerle paylaşmak istıyorum: "... Mecellenin temelı ve ana hatlan dindir... Yasa- lan dine dayanan devletler, kısa bir zaman sonra ül- kenin ve ulusun hak istemlerini karşılayamazlar. Çün- küdinler, değişmezhükümlertaşıhar. Hayatyûrür, ge- reksinim süratle değişir. Din kurallan, mutiaka ilerle- yen hayatın karşısında şekilden ve ölü kelimelerden fazla birkıymet, biranlam ifade edemezler. Değişme- mek, dinleriçin bir zonınluluktur. Buyüzden dinlerin sadece bir vicdan işi olarak kalması günümüz uygar- lığının esaslanndandır. ... Yûzyılımızın uygarlığına mensub devletlerin ilk özelliği, din ile dünyayı ayn görmektir. Bunun aksi, devletin kabul ettiği din esaslannı kabul etmeyen kim- selehn vicdanlanna zorbalık olur. Bunu yûzyılımızın devlet anlayışı kabul etmez. Din, devlet nazannda vicdanlarda kaldıkça saygıdeğerdir ve dokunulmaz- dır. Dinin hüküm halinde kanunlara ginnesi; tarihin ge- lişiminde genellikle hükûmdarlann, derebeylerin, güçlülerin keyifve arzulannı tatmine araç oima sonu- cunu doğurmuştur..." Doğrusunu isterseniz, gerekçeden bu satırlann ayıklanmış olmasını büyük bir şanssızlık olarak görü- yorum ve gerekçeye ivedilikle eklenmesini bekliyo- rum. Hele Türkiyemizde antilaik görüşlerin, hem de hiç beklenmeyen çevrelerce bile, gündeme getiril- mek istendrği bir dönemde bu ne aymazlıktır?... • • • Kıbns'ta Dervtş Eroğlu, başkanlık yanşından çe- kildiğini açtklamış. Eğer eşi Sayın Meral Eroğlu'nun, seçim sandığı başında yaptığı söylenen münasebet- sizlik doğruysa, çok iyi etmiş. Zira duyduğuma göre Bayan Eroğlu, sandık başındaki bir emniyet görevli- sine, yakasındaki Atatürk rozetinden ötürü fena hal- de kızmış ve "Siz Denktaş'ın partisinin propaganda- sını yapıyorsunuz" diye saldırmış. Olacak ış mi bu?.. ••• Eğeryakadaki Atatürk rozeti bir partinin propagan- dası sayılıyorsa, bundan diğer partilerin utanması ge- rekir. Üstelik Bayan Eroğlu'nun şeriatçı falan olmadı- ğınadaeminim. SevgiliDemirtaşCeyhun'un, "AydınlanmızveLa- isizm" başhklı kitabı yayımlandı (x). BirDtrinden önem- li konulara değinen 6 yazıdan oiuşan bu kltapf; Türki- ye'de 'aydınlann" ya da aydın geçinehlerirVşerfât tehlikesi karştsındaki aymazlıktannı net bir biçimde sergiliyor. özellikte; sanki laiklikle demokrasi arasın- daçelişki olduğunu düşünen kimi "süperzekâlılann" cehaletlerinin altını çiziyor, "önemli olan laiklik değil, demokrasidir" diyen süper zekâlılann... Ve acı acı, "...Bu kadar kısa bir sürede nasıl bu ha- le gelmişti bu ülke?" sorusunu soruyor. (Sevgili Demirtaş'ın, vakıf üniversitelenyle ilgili gö- rüşlerinin bazılanna katılmıyorum ama, olacak artık o kadar...) • * • Değinmek istediğim son kitap, Sayın Nihal Yeği- nobalı'nın "Cumhuriyet Çocuğu" başhklı anı kitabı (XX). Aslında bu anılan; yayımlanır yayımlanmaz, yani al- tı ay kadar önce lezzetle okumuş ve öğrencilerime de tavsjye etmiştim. Bugünlerde yeniden okudum. Ve inanın, aynı tadı aldım ve aynı duygu fırtınaianyla sar- sıldım. Anılann son bölümünde, Atatürk'ün naaşının Dol- mabahçe Sarayı'ndan alınışı sırasında yaşadıklannı sizlerle paylaşmak istiyorum: "... Sokağın başında bekleyen yağız genç asker o toza bulanmış yorgun halimiz karşısında memamete mi geldi.. yoksa annemin, 'Biz O'na veda etmek için ta nerelerden yürüyüp geldik' diye yalvanşına mı da- yanamadı, nedir.. bizi geri çevirmedi. 'Şu duvann önünde durun hele' dedi. 'Merasim handiyse başlı- yor, en iyi yerdesiniz, her şeyi güzelce görebilirsiniz buradan'. ... Duvann önüne, iyi yürekli askehn hemen arka- sına dizilmiştik, toza toprağa bulanmış, bitkin biravuç yaslı... ...Top arabasının üzerindeki al bayrağa sanlı tabut göründûğü zaman sessizce ağlamaya başladık. Fe- ride, Mûz ve ben. Yorgunluktan ayaklanmızın dibine çökmüş olan minik Asım, gizini çözemediği gözyaş- lanmızdan ürkmüşçesine bize katıldı ve yanımızdaki genç Rum kızı da birden Fehde'nin boynuna sanlıp gözlehndenyaşlarbosanarak ağlamaya başladı. Böy- tece duvann önünde birbirimize sokulduk... Ve cena- zealayı, müziğin akışına kapılmış, yürümeyip akarmış- çasına uzaklaşarak gözden yitinceye kadar ağladık. Ve ondan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmadı" Gerçekten, ne oldu bize? Nereye gkJiyoruz?... (x) Demirtaş Ceyhun; "Aydınlanmız ve Laisizm", SisÇanı Yay. Ist. 2000 (xx) Nihal Yeğinobalı; "Cumhuriyet Çocuğu", Can Yayınlan, Istanbul 1999 StVtL TOPLUM GÜIVDEMİ... • Istanbul Barosu Insan Haklan Merkezi'nce düzen- lenen "tşkence - Kötü Muamele Sorunu ve Çözüm Öner- fleri" konulu panele, Sema Pişkmsüt, Yücel Sayman ve Prof. Dr. tbrahim Kaboğju katılıyor. Baro Staj Eğitim Merkezi - Tünel. Saat: 13.30 • "KüreseUeşme ve Bilgi Çağında Türkiye'' konulu panelde, Dr. Atilla Karaosraanoğlu. Bekir Ağırdır, Yrd. Doç. Dr. MensurAkgün, Dr. Necat Erder konuşacak. ITÜ Vakfı Maçka Sosyal Tesisleri. Saat: 13.30 • DlSK'e bağh Limter - îş Sendikası, Tuzla Tersane- cilik ve Turizm AŞ ve Tûrkter Tersane ve Deniz Işlet- meciliği AŞ'de işten atılan 136 işçi ile dayanışma amacıyla gece dûzenliyor. Başkent Dügün Salonu - Orhangazi Mah. Cumhuriyet Cd. No: 91 - Esenyah. Saat: 18.00 • Genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. TUncay Çelenk, "Her kist meme kanseri midir?" başlıklı halka açık toplantıda, meme kistleriyle ilgili merak edilen konulara açıklık ge- tirecek. Acıbadem Hastanesi. Saat: 11.00 • CHP Kâğıthane tlçe Orgütü 'Dayanışma Yemeği' dûzenliyor. Halay Düğün Salonu - Seyrantepe. 19.00.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear