25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 NİSAN 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 flil sürçmesi Jkinci cep telefonu ihalesi, grupların çekilmesi nedeniyle s o n uçlanamamıştı. IJIaştırma Bakanı Enis Gksüz'e ıhale sonrası düzenlediği basın toplantısında soru yöneltildi: *" Beşinci GSM için açılacak yeni ihale fıyatında 2 milyar 5 2 5 milyon dolann altına inilirse şaibe oluşmaz mı?" LJIaştırma Bakanı yanıt verdi: "Altına da belki iner. Çıkabilir de. 2.5 milyar dolann altına inmesi (Jurumunda kamuoyunda şaibe oluşmaz. B u fiyatın hâlâ ucuz olduğunu söyleyenler var. 7-10 milyar olması grerektiğini söyleyenler var. Hiçbir işadamı bu fiyatı vermiyorsa kim verecek? Gökten para mı yağacak birinin gazetesine?" Öksüz'ün son sözcükte dili sürçmüştü... Yüriimek Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i, Çankaya Köşkü'nden 16 Mayıs'ta uğuriamak için hazırlıklar yapılıyor. Demirel, 16 Mayıs'ta Çankaya'dan alınıp gül sulan ve yaprakları eşliğinde Güniz Sokak'a kadar yürüyerek götürülecekmiş. Yürüsünler. Yollar yürümekle aşınmaz... IŞIK KANSU Halkla Birlikte Çözüm toplantıları CHP yöneticileri, "HalkJa Birlikte Çözüm" top- lantılannı sürdürüyorlar. Bugün Kars'ta olacak- lar. CHP PM üyesi Yakup Kepenek, bu toplan- tılar nedeniyle Anadolu'yu karış kanş dolaşan- lardan. Izlenimlerini sorduk, heyecanla anlattı: "Siyaset ile halkın beklentileri, özlemleri arasında önemli bir kopuş var. Siyaset, top- lumun sorunlarına duyarsız. Bu duyarsızlığı azaltmak için halkla birlikte çözüm üretme- ye yöneldik. Toplantılarda, yalnızca CHP ör- gutleri değil, o bölgelerdeki meslek odalan ve demokratik örgütlenmelerin de katkısı sağlanarak birer bildiri sunuluyor ve tartışı- lıyor. Tartışmalar haika açık. Genellikle sabah- tan akşama değin süren tartışmaları CHP yöneticileri baştan sona dinliyorlar. Söz ve mikrofon tümüyle halkın ve örgütün oluyor..." Anadolu ne istiyor, önerileri neler? Kepenek özetliyor: HAKUYK "Yurt genelinde halk ekonomik anlamda bü- yük bir çöküntü içinde. Yörelerinin ekono- mik yönden gelişmesi için özelleştirme ya- pılmamasını istiyorlar. Eğrtimin, sağlığın, sos- yal güvenliğin mutiak kamu eliyle yürütül- mesinden yanalar. Birçok il, ulaştırmada de- miryolu bağlantısı öneriyor. İç göçe karşı, il- lerin boşalmasına karşı işsizliğe çare bulun- masını gündeme getiriyorlar." En önemlisi, CHP örgütleri "planlı kalkın- ma"yı dillendiriyorlar. Yakup Kepenek, il bildi- rilerinin, virgülüne dokunulmadan kitapçık ha- line getirileceğini belirtip sonraki adımı aktarı- yor: "Halkla Birlikte Çözüm toplantılan tamam- landığında 81 ilin sorunları ve çözüm öneri- leri ortaya çıkacak. Buradan yola çıkarak CHP, iktidara geldiğinde yapacağı işleri, ye- rel ve bölgesel kalkınma tasarımlarını, prog- ramlarını oluşturabilecek." "Örgütler ve halk, CHP'yi nereye yönlen- diriyor?" derseniz, Kepenek'in yorumu şu: "Anadolu'daki örgütler çok büyük ölçüde sol içerikli ekonomik ve toplumsal çözüm istiyorlar. Işin özü bu." Türkiye'nin tüm illerindeki işyeri temsilcileri, baştemsilcileri, sendika şube yönetimleri, hafta sonundan itibaren Ankara'ya doğru yola çıkı- yoriar. 26 Nisan Salı günü Başkenfte bir araya gelip sorunlarını dile geti- recekler. Iş güvencesi isteyecekler, özelleştirilmelerin durdurulmasını, kamu kesiminin sorunlanna çalışan- larla görüşülerek çözüm bulunma- sınıjsteyecekler. "Ödediğimiz vergilerin yüzde 88'i bir avuç zengine faiz olarak ödeniyor. Bütçemizin yüzde 45'i fa- ize gidiyor" dıyecekler. "Ülkemi- Elland Road'dan Selim Sırm'ya zin ve halkımızın temel sorunlan- ran çözüme kavuşturulmasını, IMF ve Dünya Bankası karşısında ül- kemizin bağımsızlığının, ulusu- muzun egemenfiğinin korunma- sını istiyoruz" talebinde bulunacak- lar. özlemlerini sıralayacaklar bir bir: "Hayat ucuzlasın. Işsizlerimiz için iş imkânı sağlanstn. Giderek artan gelir dağılımı adaletsizliği giderilsin. Kamu çalışanlarına grevii, toplu-sözleşmeli sendika- laşma hakkı tanınsın. Memur ve emekli aylıklan insan onuruna ya- raşır bir düzeye çıkanlsın. Sosyal güvenlik alanındaki tüm sorunlar çözülsün." Türk-lş'e bağlı sendikalann yüzler- ce yöneticisi, milyonlarca çalışanı temsilen 26 Nisan'da Selim Sırn Spor Salonu'nda olacaklar. Ve o gün neler olacağını şimdiden "duş"leyebiliriz: Geçen hafta Elland Road Stadı'na "dev kadro"sunu gönderen medya- mız, Selim Sırn Spor Salonu'nda bu kez "devasa kadro"suyla boy gös- terecektir. Yazarlar, gazeteciler, ya- yıncılar, "anchorman"ler; Selim Sır- rı Spor Salonu'na "ilk giren basın mensubu" olmak için birbirleriyle yanşacaklardır. Salonun önü canlı yayın araçla- nndan geçilmeyecek, uydu yayın- ları kilitlenecektir. TBMM Başkanlı- ğı, salona zamanında ulaşmaya ça- balayan yüzlerce milletvekili için özel otobüsler tahsis edecek; kabine üye- leri sıraya girecek, Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı bürokratJan se- ferber olacakttr... ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMÎROĞLU Yeni Cumbaba Akbulut mu Olacak? Cumhurbaşkanlığı için Baş- bakan Ecevrt'in kafasındaki iki isim henüz belli değil. Dığerini bilemem ama bence bir tanesi Yıldınm Akbulut. Akbulut ismi- nin nedenlerine bakarsak: 1- Ecevit, yeni Köşk sakininin -öncelikle- Meclis içinden aran- masını istiyor. Bu, Meclis'in gü- cünü ve kendi sorununu kendi çözme yetisini ortaya serecek. (Akbulut'tan daha sakin bir Köşk sakini düşünülemez!) 2- Ecevit, DSP'den herhangi bir ismi kendi üstünde görmek istemez. (Rahşan Ecevit dışın- da! Ama o hem aday değil hem de milletvekili değil.) 3- Ecevit Ailesi, MHP'li bir cumhurbaşkanına da sıcak bak- maz. MHP'ye Meclis Başkanlı- ğı'nı verip, şimdiki Meclis Baş- kanı'nı Köşk'etaşımak en uygu- nu. 4- Ecevit, Yılmaz'ın cumhur- başkanlığını asla istemez. 5- Ecevit, Akbulut'un sosyal imajına rağmen yeri geldiğinde eski genel başkanına tavır ala- cağını ve başbakan olarak ken- disiyle uyumlu çalışacağını tah- min ediyor. Tüm bunlann üştü- ne, Akbulut'un dün "adayolabi- leceğini" açıklaması, durumu güçlendiriyor. Elbette ne olaca- ğını zaman gösterir. Yine de bir yandan "Köşk'teki Akbulut" ki- tabı için notlarımı alıyorum! Devlet Tfyatrosu İçin kısa bir oyun! 1. Sahne İşadamı, odasın- dadır. Koltuğuna oturmuş, ma- sasına yerieştirdiği Kanunî ha- zinelerinın tozunu, bir deste- den çekip çekip aldığı bank- notlarta silmektedir. Kapı vuru- lur, içeri bir adam girer. İşada- mı ayağa kalkar. İşadamı - Oo- oo, hoş geldiniz sayın bakanım. Bakan - Hoş bulduk beye- fendi. Kucaklaşıp öpüşürler. Sonra otururlar. Bakan - Beyefendi, yani sizi nasıl takdir ediyorum bilemez- siniz. Sanata katkılannıza te- şekkür ederim. İşadamı - Rica ederim. Hayat- ta en sevdiğim 3 şeyden 2'si sanattır! Bakan - Sız işadamı olma- saydınız, kesinlikle büyük bir sanatçı olurdunuz. Picasso'nun resimde, Brecht'in tiyatroda, Chaplin'in sinemada yaptığı- nı, siz ekonomide yaptınız! İşadamı - Hayatımı anlatsan roman olur. Hatta oyun olur! Bakan - E, anlatın, yapalım efendim! 2. Sahne İşadamı, hayatını bir yazara anlatır. 3. Sahne Anlatılan hayat, oyun yapılır. Finalde oyundan habersiz olan bizlerin hayat da- marlarından biri kopar! -SON- Havaya giden kupşun mur akıl mı? Gaiatasarayın başansıni kut- lamamak ve bir Beşiktaşlı ota- rak gıpta etmemek mümkün değiL Umanm UEFAKupası'nı da altrlar. (Seneye Şampiyon- lar Ligi de bizimdir!) Galatasaray'ın başarısına gölge düşüremese de, "birkı- sım taraftann" tavn, her maç sonrası hayatımızi tehlikeye atı- yor. önceki gece de maçtan sonra yine silahiar patlatıldı. Bunda nasıl bir mantık, ne tür bir takım sevgisi var, biimiyo- rum. Havaya kurşun sıkılınca daha m» Türk olur insan? Ayn- caBatılı, "Sen nasılbirmilliyet- çisinfe;bizim icadımtz olan te- levayonda, bmm icadtmz.olan biroyımuseyredip, sonra bizim fcadımızolanotomobiline binip, yinebızim icadımızolan taban- canla havaya ateş ediyorsun?" dediğinde hangi yanıtı verece- ğiz? Avrupa, Türkiye'ye tepe- den bakıyor ve aynmçılık yapı- yor; bu yaşadığımız bir gerçek. Ama Avrupaiının karşısındaki Türkter de ya onun bütün kül- türünü, yaşamtarzını, difini ez- berieyip "onun gibi" olmaya çalışıyor ya da "ayak sesleny- le" Avrupalfyı ürkütüp ezifen değil ezen olmak, üstün olmak istiyor. flla ezilme olmak zorun- damı? Kendimizi koruyarak Avru- palıyia eşit olmakçok mu zor? Yanın 23 Nisan. 16 Ocak 1923... Gazi Mus- tafa Kemal, Bilecik-Osmaneli stasyonu'nda, bir öğrencinin 3zberden okuduğu şiiri dinliyor. Şiir çok uzun. Çocuk şiiri bitir- jikten sonra Mustafa Kemal, ninik öğrenciye teşekkür ediyor. -akat daha sonra, oranın yet- «lilerine dönüyor ve "Bu yaşta ->ir çocuğa bu kadar uzun bir Uir ezberietmek doğru değil!" Jiyor. Bize ne kadar uzak bir in- :elik! Zaten "Çocukluk ne gü- •el... Çocuklar ne sevimli, ne atlı yaratıktar, değil mi?.. Ençok ıoşuma giden halleri nedir, bi- ir misiniz?.. Riyakârlık bilme- meleri, bütün istek ve duygula- nnı, içlerinden geldiği gibiaçık- lamalan" diyen de o. Bu yüzden 23 Nisan'ı kutlamak, Gazi'yi hatırlamaktır aynı zamanda. Bence dünyanın en güzel bay- ramı olan çocuk bayramı, dün- yanın tüm çocuklanna kutlu ol- sun. lleride dünya yeşerecekse, onların çabalanyla yeşerecek- tir. Bizim şimdi, ülkemizdeki yarım milyon, dünyada ise sayıları milyonları bulan kim- sesiz çocuk karşısında duy- duğumuz utancı duymayacak belki onlar! Belki onların başı dik olacak! Tekin Ağabey için Bunca hengâme arasında, üstadımız ve ağabeyimiz Tekin Aral'ı, aramızda ayrılışının birinci yılında, 19 Nisan günü sessiz sedasız andık. Tekin Aral'ın adını, öykülerinde hep yaşattığı Salacak'ta bir sokağa verme çabamıza, son çalıştığı gazete olan Hürriyet de destek veriyor. Gelişmeleri sizlerle paylaşacağım. HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ KÎM KÎME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakfi turk.net \ "*»> 1Üf 3 "*#fc • ' fniJrö-4 it7f>'J "<r--rr- ÇİZGİLtK KÂMİL MASARACI MIRMIRLAR LĞURDURAK m TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 22 Nisan RAMAN'DA PBTROL BULUNDU! 194O'TA sueün,siier'iN DAĞt'UDA PETROC Ç/teAÜICDI. 193*'D£ 8AŞLA- TTLAfJ JVOLOJIK AGAŞTIISMA V£ İNCELEhiBLE - /?/*/• SOMUNOA, İŞLETİLeBİLECEIt NİTEÜKTE iue PETROL , ZJVIK Kâyû 'Ne <HX> LIKTA AÇ/LAN 0048 ME İ tUJYUPA SuLUNUUfTTJ. LEN,&ÖZ KOtUUSU İLK KUYUYU &AŞKA KUYULfiR İ2ÜYECEK, BU V&ZENİN, TÜRKİYE İÇİN £N ÖNEM- Lİ PETKOL ZAYNA6I OL0UĞU ANLAŞttACAICTIR.. /3SS'T£, BATMAN tLÇESİNPE AÇIIAN &\FİNE- Ri İSE, ÇUeAGtLAU HAM PE7TSOLÛ /ft£>ec£XTT&. Solda, dedfne Çffr-çma/ar/nc/or) t»r sahne görıi- lCiyor. GÖRÜS EMİN GURSES Ankara-Pekin ABD başta olmak üzere bazı gelişmiş zengin Batılı ülkeler, IMF ve Dünya Ticaret Örgütü gibi glo- bal ekonomik kuruluşların değişmekte olan ulus- lararası yapılanmaya uyumlu hale getirilmesi için yoğun bir caba içerisindeler. G-7'lerin toplantıla- nna Rusya'yı dahil etmeleri bu çabaya örnektir. Bü- yük bir ekonomik potansiyele sahip Çin'in de ya- kın bir gelecekte bu toplantılara dahil edilmesi ola- sıdır. Dünya ekonomisinde yeni pazarlar açıldık- ça kapitalizmin ömrü uzuyor, fakat bu gelişmeler- le başetmek için çaba harcayan ABD'nin işi zor- laşıyor. ABD'nin Ortadoğu'da etkinliğini kolayca sür- dürmesinin önünde Soğuk Savaş döneminde Mos- kova vardı. Günümüzde ise Blair ve Clinton, ik- tidarda kalması ve Batı'nın hayati çıkar alanlarına müdahale etmemesi için, nükleer silahların sınır- landırılması yönünde çaba harcayan Putin'e na- sıl yardım edebileceklerinin hesaplarını yapmak- la meşguller. ABD, Avrasya coğrafyasında askeri olarak etkinliğini sürdürebilmek için ticari alanda rekabet gücünü korumak zorundadır. Bu amaçla Putin'e, Rusya'daçevresini deetkileyebilecekoîa- sı radikalleşmeyi önlemek için mali destek vere- rek ticari aîanlann güvenliğini sağlamaya çalış- maktadır. Moskova'dan sonra Pekin'in Ortadoğu'ya yö- nelik yakınlaşma planlarından rahatsız olan Was- hington yönetiminin enerji kaynakları konusunda- ki en büyük şansı ya da başarısı ise Körfez bölge- sindeki büyük petrol yataklarının, değişik amaç- lan olan ve aralarında tam bir işbirliği sağlayama- yan değişik ülkelerde bulunmasıdır. Bu, petrolün Batı'ya karşı birsilah olarak kullanılabilmesini en- gellemektedir. Çin'in bu gelişmeleri iyi takip ettiği görülüyor. ABD yönetimi 1989'da Çin'e askeri satışları yasaklama kararı alınca, Israil, Çin'in gelişmiş askeri tekno- loji aldığı en önemli ülke olma yoluna girmışti. Çin devlet başkanı Zemin'in Israil'e yaptığı ziyaret, Is- rail'in Çin'e teknoloji transferiyle yakından ilişkili- dir. ABD, bir taraftan Israil'in Çin'e erken uyarı uçaklan satmasından vazgeçmesini isterken diğer taraftan Tayvan'la askeri ilişkilerini geliştirme plan- lan yapmaktadır. Pekin ise bunun karşılıklı ilişkile- ri zedeleyebıleceği konusunda uyanda bulunmuş- tur. 1991'de ABD'nin Suudi Arabistan'a AVVACS uyarı uçaklan satmasına Israil karşı çıktığı zaman, VVashington, bunun Israil'i tehdit eden bir unsur olmadığını öne sürerek satışı gerçekleştirmişti. Şimdi ise VVashington, Tayvan ile gelıştirilecek olan askeri ilişkileri ve dolayısıyla bölgedeki aske- ri hegemonyasını tehlikeye atabileceğini düşüne- rek israil'in erken uyarı teknolojisini Çin'e verme- sinden rahatsız olmaktadır. 1980'lerde askeri modernleşmeye pek önem vermeyen, fakat ekonomik gelişmeyi sağlayıcı ya- tırımlara yönelen Pekin yönetimi bunun meyvele- rini 1990'larda gelişen ve büyüyen ekonomisiyle toplamaya başladı. Bu başarı, Çin'in uluslararası alanda artan oranda sözü dinlenen bir ülke olma- sının yolunu açtı. Çin bugün, ekonomik gelişme- nin yanında, bunun devamlılığını sağlayabilmek için güvenlik alanında da teknolojik gelişmeye ver- diği önemi arttırdı. Zemin'in Ankara'ya yaptığı ziyaret, dünya eko- nomisinde potansiyeli en yüksek bölgenin en önemli ülkesi olan Çin ile Türttye arasında ekono- mik ilişkileri geliştirmenin imkânlannı arttırmıştır. Av- rupa'dan dışlanan Türkiye'nin ABD'ye yanaşma- sı sonucu VVashington'un Hazar havzasında etkin- liği artmış. Israil ile geliştirilen ilişkiler ise Ankara'yı Iran-lrak-Suriye üçgeninde anahtar ülke haline getirmiştir. Zemin, bunu görmektedir. Ankara ile iliş- kileri geliştirmesinın, Çin'in Avrasya'daki verimli iliş- kilerini daha da geliştirmesine katkıda bulunaca- ğı açıktır. Aynca Çin ite iyi ilişkiler, Doğu Türkistan'da- ki Türklerin konumunda da iyileşmeye yol aça- caktır. Ankara-Atina arasında ilişkilerin olumlu yön- de geliştirilmesinden sonra Batı Trakya Türkle- ri'nin şikâyetlerinde bir azalmanın gözlendiği unu- tulmamalıdır. Zemin'in ziyareti, uluslararası sistemde yeni ya- pılanmalar göz önünde bulundurulduğunda, ge- lecekte Avrasya'da etkinliğini sürdürmeye devam edeceği açık olan Ankara'ya verdiği önemi gös- termektedir. Çin, Batı Asya ve Afrika'da iyi ilişkiler geliştirebileceği ülkeler ararken bu imkân değer- lendirilmelidir. E-mail: emingurses@yahoo.com B U L M A C A SEDATYAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA: 1/ Bir akışka- nın farklı sı- caklıktaki baş- 2 ka bir akışkan 3 dolaşımıyla soğutulmasını ya da ısıtılma- sını sağlayan aygıt. 2/ Ku- mar oynanan yere bırakılan para... Mek- tup. 3/ Kimya- sal enerjiyi elektrik enerjisineçevirenay- 1 gıt... Küçük boylu, 2 uzun ve ipeksi tüyiü, 3 sarkık kulaklı bir kö- 4 pek.4/Aralanndaan- 5 laşmazlıkbulunaniki g tarafı uzlaştıran kim- se. 5/ Süsüne düşkün kadın.6/llkelbenlik... 8 Dudak boyası... Bir 9 nota. II Pamuk ipliğini sarmaya yarayan el çıknğı. 8/ Boğa güreşi yapılan alan... Içel'in Silifke ilçe- sinde antik bir kent. 9/ Bir mevsim... Sırtında bü- yük dikenleri olan bir balık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kişinin kendisini başkasının yerine koyarak onun duygulannı, düşüncelerini ve eylemlerini anlaya- bilme yeteneği... Bir renk. 2/ "Aldanma ki — sözü elbette yalandır" (Fuzuli)... Buğdaygillerden bir bitki. 3/ Zekâ... Kokmuş hayvan ölüsü. 4/ Japon li- rik dramı... Yel, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı. 5/ Baykuşgiller- den bir kuş. 6/ Şaraplann incelenmesini konu edi- nen bilim. 7/ Çamaşırcı ayı da denilen ve Ameri- ka'da yaşayan kürkü değerli hayvan... Adıyaman'ın bir ilçesi. 8/ Derman, takat... Romanya'nın plaka ışaretı. 9/ Güney Amerika'da bir ülke... Avuç.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear