14 Mayıs 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 NİSAN 1997 CUMA CUMHUBİYET SAYFA HABERLER Sedat Bucak-Mehmet Ağar fezlekesimalan ve seyahatin sonunakadargenellikle Ab- dullah Çatlı'nın yanında bulunuması ve onun- lagönül ilişkisi içerisinde olduklan belirtilmek- tedır. Olaya tekabül eden günlerde Abdullah Çath'nın kullanımındaolan ceptelefonu ileçok yoğun telefon görüşmelerinin muhatabıdır. Gonca Us'un bu kişiler arasına katılmasımn maksadı ve sebebi somut delillerte belirlene- miştir. Ajıcak Gonca Us'un ablası Arzu Ya- man'ın ifadesıne göre Gonca L's Izmir ve Ku- şadası çevresini çok iyi bilmekte \ e tanımakta- dır. Buluştuklan grubun onun bubilgisinden is- tifade ettiklen düşünülmektedir. Dosya mün- derecatına göre Izmir'de buluşan bu kişilerin oradaki eylem ve faahyetierinin mahiyeti tespit edilememiştir. lzrrur'den sonra aynı grup 01.11.1996 tanhin- de Kuşadası'na geçmişler ve orada Onura Ote- li'nde konaklamışlardır. Dosyada mübrez otel konaklama listelerinde kendı adlannatahsis edi- len odalar ve konaklayanlann sayılan. bu seya- hatte bir aıada bulunan ve yukanda adı geçen- lerin savılanndan fazla görülmekle beraber bu kişikrin kimler olduklan tespit edilememiştir. 03.11.1996 tanhınde saat 16.00 sıralannda aynı araçlar ve aynı kişiler Kuşadası'ndan ha- reketle tespit edilemey,en bir mahalle seyir ha- linde iken aynı gün saat 19.15 sıralannda Su- surluk ilçesi uçak yolu mevkiınde. fezlekenin 1. bölümünde ifade edilen kaza meydana gelmiş- tir. Bu olayiar sırasında bir arada bulunan kişi- krin hepsibirbiıierini öncedentanımaktadırlar vearalannda yoğun Oişkiierbulunrrıaktadır. Her ne kadar Hüseyin K.ocadağ'ın Abdullah Çat- h'yı gerçek kimliğı ile tanımadığı ve ilk defa ve tesadüfi olarak lzmır Princes Oteli'nde karşılaş- üklan ve tanıştıklan iddiave ifade edilmekte ise de, yukanda da izah edildıği ûzere; Hüseyin Kocadağ ile Abdullah Çatlı'nm bu olay sebe- biyle buluşması, yolculuğun başlangıcında, Se- dat Edip Bucak'ın lstanbul Hilton Oteli'ne gel- mesi ile orada gerçekleşmiştir. Aynca. Abdul- lah Çath'nın Mehrnet Ozbay sahte kimliği ile silah taşıma ruhsatı almak üzere evrakı düzen- lenirken. o zamanın lstanbul Emniyet Müdûr Yardımcısı olan Hüseyin Kocadağ'ın refaransı bulunmaktadır. Polis memurlanndan Mustafa Attmok. sanık sıfatı ile lstanbul DGM C. Baş- savcılığYnda alınan ifadesinde. olay tarihinden yaklaşık 1-1.5 yılönceHüseyin Kocadagik Ab- dullah Çath'yı, lstanbul Ataköy'de ŞarkSofra- 9 isimii restoranın karşısındaki bahçeli kahve önünde biriikte otururiarkengördüğünü beyan etmiştir. Sedat Edip Bucak'ın tele\'izyon ve basın açıklamalan ile Ankara DGM C. Başsavcılı- ğı'ndan talımatla ıstihsal olunan açıklamalann- da, kendismin Abdullah ÇatiTyı gerçek kimliği iletanıdıfınıveçoksamimiokluklannıkcza Hü- seyin Kocadağ'ı da uzun yıllardan beri tanıdı- ğını. ailecek görüştüğünü ve çok yakın ilişkile- ri bulunduğunu ifade etmiştir. Evvel emırde. 22 Eylül 1996 tarihinde bırga- zetede MtT raporu adı altında yayımlanan ve müteakiben tüm basınyaym organlarava intikal edeobir araştırma yazisında, Abdullah Çath'nın Mehmet Özbay sahte kimliği ve çok rahatlıkla İiljte ıçerçsJnde gezıp dolaştığı ifade edilmiş ve ^ Jutsusa başta poös olmak üzere görevü tüm kişi \« kurumlar muttali ounuşlardır. Özei Ha- reket Dairesi'nde\eTerörle Mücadeleşubelerin- de uzun yıllar üst düzeyde göre\ yapmış olan ve polis teşkilao içerisinde başanlı olarak bilinen ve tanınan Hüseyin Kocadağ'ın, bu tespitkre rağ- men Abdullah ÇatiTyı gerçek kimliği iletanıma- ması düşünükmez. Bu husus hep biriikte naza- ra almdığında Hüseyin Kocadağ'ın Abdullah Çath'yı gerçek kimliği ile uzun süredir tanıdı- ğı ve yukanda adı geçen kişUerin bir arada bu- lunmalannın bu ılişkilerden kaynaklandığı an- laşılmaktadır. Bu dunımda, Sedat Edip Bucak. AbduDah Çatlı ve Hüseyin Kocadağ'ın buluşmalanbirte- sadüf değil tespit edilmiş bir randevudur. Bu grubun bilahara Izmir'de buluşmalan da sade- cebir tatilgezisivebaşsağhğıziyareti ile izah edi- lemez. Zira, önemli bir işleri olmadığı halde. Se- dat Edip Bucak'ın, kendisinin çoksevdiği vetak- dir ettigj arkadaşı Abdullah ÇatlTnın, Türkiye ve tnterpol tarafjndan her yerde ehemmiyetle aranan bir kişi oMuğunu bilerek onu, Hüseyin Kocadağ gibi üst düzey bir polis müdürü ile bir araya getirerek her ikisini de çok büyük bir risk altıru sokması düşünülemez. 2-Bu kışılerin içerisinde bulunduğu otomo- bilde ele geçırilen silahlar ve mermilerin ken- dilenne ait olmadığı ve orada nasıl bulunduk- lan bılinmediği, Sedat Edip Bucak'ın talimatla alınan açıklamalannda (olaydan kısa bir süre sonra Gözcü isimii gazetede yayımlanan röpor- taja rağmen) ve olay yerinde bulunan polis me- murlan Ercan Ersoy. Mustafa .41tınok ve En- ver Llu ile şofor Abdülganı Kızılkaya tarafın- dan ifade ediltniştir. Trafık kazasıran v^ıkuundan sonra olay yeri- ne 3 dakika içerisinde ve ilk defa intikal eden- ler Sedat Edip Bucak'ın korumalandır. Onlar cesetleri ve yaralılan çıkarmaya çalışmalannın hemen arkasmdan olay yerine trafık polisi böl- ge ekibi ve Susurluk Ilçe Jn. B. K. görevlüeri gelmışlerdir. Özellikle Susurluk Ilçe Jn. B. K.. görevlıleri olay yerine geldikten sonra ve kaza yapan 06 AC 600 plaka sayılı otomobil karakol önüne getirilinceye kadar bu otomobilin başın- dan hıç aynlmamışlardır. Gerek olay yerinde gerekse karakol önünde otomobil içensinde ara- ma yapmışlar ve ekspertız raporunda nitelikle- ri yaah silahlar ve mermileri, yukanda aynntı- h olarak izah edildiğı şekilde bulmuşlardır. Bu sBabvemenruierin buhınuşşekilleri, bulunduk- lan y«ier ve niteükleri nazara alındjgında, bun- lann olaydan sonra bu otomobik başkalan ta- rafindan konulmasına imkân bulunmadığuu göstennektedir. Zaten bu konuda ifadeleri alınan Susurluk Il- çe Jn. Bl. K. görevlüeri de bu hususu teyid et- mişlerdir. Yukanda ve ekspertiz raporlannda nitelikle- ri aynntılı olarak izah edilen bu silahlar ve mer- milerin özellikleri itibanyla saldın silahlan ol- duklan, savunma ve koruma amaçh olmadjkla- n tespit edilmiştir. Özellikle, bu silahlardan 22 calibreli ve susturuculu Baretta marka tabanca gizhce ve sessizce birilerini öldürme ihtiyacına ce\ap \eren tesirli suikast silahıdır. Keza ucu oyuk çekırdekli mermiler ile (silahlannın oto- mobilden kaçınldığı kanaati bulunan) 5.56 mm. çapmdaki 100 adet mermi ile 7.62x54 mm. ça- pındaki biksi tabır edilen mermiler de nazara alındığında bunlann da saldın veya suikast ama- cı ile bulundurulduklan anlaşılmaktadır. Bu silahlar ve mermilerin temin edilebilece- ği yerler ve kaynaklar da dikkat çekkidir. Yu- kanda izah edıldiği üzere A.92571 U seri nu- maralı 22 calibreli susturuculu Barettamarkata- bancanın 1994 >T1I Ocak ayında, îsrail makam- lan tarafından Ankara Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne satılıp teslim edildıği. bu silahın nam- hısunun bilahara değiştirilmiş olduğu. aynca otomobil bagajındaki çantalar içerisinde bulu- nan 100adet 5J56 mm. çapmdaki mermilerin de Edes-Cıvan ve Özal ailesinin kanştığı yolsuzlukta kil'rt isim Alaattin Çakıcı halen firarda. Dündar Kılıç suskunluğunu koruyor. Türidye'de sadece Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ithal edildıği ve Özel Harekât Daire- si''nde bulunduğu tespit edilmiştir. Emniyet Genel Müdürlügü kuvve kayitiarm- da yer ahnasıve oradabulunmasıgereken busi- lahlarvemermilerin, kaza yapan otomobildeve buotomobildebulunan kişilereündenemaksat- ta ve ne sebeple bulunduğu Emniyet Genel Mü- düıiüğü cevabi yazüannda açıklanamamıştır. Ancak bu silah ve mermilerin Emniyet Genel Müdürlüğü'nde bulunması gerekip de buluna- madığı 1994tarihiitibariyie EmniyetGenelMü- dürü Mehmet Ağar, Özel Harekât Başkan Ve- kili'nüi de İbrahim Şahin olduğu görülmüştür. 3- 06 AC 600 plaka sayılı otomobilde bulu- nan ve fezlekenin yukan bölümlerinde açıkla- malan yapılan fotoğraflar, bu fotograflann 1996 yılı Temmuz-Ağustos aylannda Sedat Edip Bu- cak'ın Siverek'teki ikametgâhında çekılmiş ol- ması, bu fotoğraflarda biriikte göriilen kişiler- den (Abdullah Çatlı hanç) polıs memuru Ercan Ersoy ile (Ö.L. Topal'ın ortağı) Sami Hoştan"ın 28.07.1996 tarihinde öldürülen kumarhane iş- letmecisi ÖmerLütfü Topal olayı sebebiyle gö- zaltrna alınmış olmalan. bu kişilerin o tarihler- deki yoğun telefon görüşmeleri, fezlekenin yu- kandaki bölümlerinde izah edilen diğer konu- lar ve ifadeler nazara ahnarak aşağıdaki olay- larda, lstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcıîı- ğVnca tahkik edilmiştir. A- Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmesi olayr. Emperyal Kumarhaneleri işletmecisi olan ve kamuoyunda bu işletmelerden çok yüksek ge- lir sağladığı kanaati bulunan ve bujtibarla Ku- marhaneler Kralı olarak tanınan Ömer Lütfü Topal28.07.19% tarihinde 23.30 sıralannda ls- tanbul Sanyer ilçesi Tazeceviz Sokak'ta bulun- duğu 34 BTG 96 plaka sayılı otomobili içeri- sinde otomatik silahla taranaraköldürülmüştür. Olay mahallinde suçta kullanılan iki adet Ka- laşnikov marka otomatik tüfek, bu tüfeklere aıt şarjörler, 47 adet dolu, 9 adet boş kovan bulun- muştur. Aynı gün polisle tele- fonla yapılan bir ihbarda olayı gerçekleştiren kişilerin 34 KN 288 plaka sayilı araç ile kaçtık- lan bildirilmiş ve bu araç tstin- ye Polis Karakolu idaresinde terkedilmiş olarak bulunmuş ve araç içerisinde 9 mm. çaplı UZİ marka makinelı tabancalara ait bir şarjöT (UZİ marka makina- lı tabancalar sadece Emniyet Genel Müdürlügü Özel Hare- kât Dairesi'nde kullanılmakta- du;)9 mm. çapında MKE yapı- sı İZZ marka 9 adet mermi, 7.62x39 mm. çapında Kalaşni- kov marka tüfeklere ait iki adet şarjör ve 7.62x39 mm. çaplı 27 adet fişek bulunmuştur. Ancak UZt marka şarjörlenn aıt oldu- ğu silah bulunamamış ve muh- temelen olay faillerinin kaçar- ketı yanlanndagötürdüklen ka- naatine v^nlmiştır. Buotomobil hakkında yapılan araştırmada 24.04.1995 tarihinde Ankara ilinden çahnmış olduğu ve ger- çek plakasmın 06 V 7550 oldu- ğu tespit edilmiştir. Bu olay lstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce tahkikatının yapıldığı sırada 25.08.1996 ta- rihinde Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ne ismi- ni bildirmeyen bir ki|i taraftn- dan yapılan ihbarda. Omer Lüt- fü fopal'ın öldürülmesi olayı- nın faillerinin Ayhan Çarkm, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz isimii Özel Harekât Dairesi po- lis memurlan ile Sami Hostan ve AH Fevzi Bir isimii kışiler ol- duklannı bildirmiştir. Bu ihbar üzerine adı geçenler 28.08.1996 tarihinde lstanbul EmniyetMü- dürlügü Asayiş Şube Müdürlü- ğü'nde gözaltma alınmışlardır. Bu kişilerin gözaltına almmala- nıu müteakip Şanhurfa Millet- veküiSedatEdip Bucak tarafin- dan tstanbul Emniyet Müdürü Kemai YazKioğlu'na defalarca telefon açuarakgözamna alınan kişilerin durumlannı kolaylaş- brmak maksadıyla ona etkide bulunmaya tevessül edilmiştir. (Kemal Vkacıoğlu'nun ifadeJe- ri) Bu kişiler hakkında tstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce aras- ürma de>am crtiği sırada olaya o dönemde İçişleri Bakaru olan Mehmet Ağar müdahele ede- rek, EmniyetGenel Müdürü'ne herhangj bir bilgi \ermeden, Genel Müdür Yardımcısı Halil Tuğ aracılığı ile Özel Harekât Daire Başkanvekili tbrahim Şa- hin'i göre\iendirerek gözaltın- daki kişilerin Ankara Emniyet Genel Müdürlü- ğü'ne gönderilmesini istemişler ve bu istika- mette lstanbul Emniyet Müdürü'ne emir ve ta- limat vercrek bu kişıleri Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne götürmüşler ve orada yüzeysel bir araş- tırma yaparak serbest bırakmışlar ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığı'na da bu olayı intikal ettirmemişleTdir. Adı geçen kişiler bu şekilde serbest bırakıldıktan sonra tstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelen istihbari bilgilerüzerine ls- tanbul Emniyet Müdürlüğü tarafindan araştır- malar sürdürülmüş ve bu kişilerin bu olaya iş- tirak ettikleri hususunda emareler elde edilmiş- tir. Bu durum bizzat lstanbul Emniyet Müdürü tarafindan Sayın Cumhurbaşkanrna ve Sayın Başbakan'a şifahi olarak arzedilmiştir. (Kemal Yazıcıoğlu'nun ifadeleri.) Nitekim, 22 Aralık 1996 tarihinde Çankaya Köşkü'nde liderler zirvesinde Saynn Cumhur- başkanı'nın liderlerle yaptıgı konuşmanm bir bölümünde, lstanbul Emniyet Müdürü K.emal Yazıcıoğlu'nun kendisine arzettiğini beyan ede- rek, özetle ... biz Ömer Lütfü'yü vuranlan bul- duk. Ankara merkez geldi, bizim elimizden al- dı.. isterlerse... Bu olayla ilgili olarak lstanbul Emniyet Mü- dürlüğü'nde sürdürülen araştırmalar sırasında ömer Lütfü Topal'ın öldürülmesinde kullanılan ve olay yerinde terkedilen Kalaşnikov marka tüfeklerden birinde, bu tüfeğin iki şaıjörünü bir- birine monteetmekte kullanılan koli bantının iç yüzeyinde bulunan bir adet parmak izinin mu- kayese çalışmalannda. bu parmak izinin 26.02.1992 tarihinde sahte pasaport ile Atatürk Havalimanı'ndan çıkış yapmak istediği sırada yakalananŞahinEkBisimii kişiye aitolduğutes- pit edilmiştir. Şahin Ekli ile ilgili kayıtlann araştınlmasın- da, bu kimliği kullanarak sahte pasaportla yurt- dışına çıkmak isteyen kişinin gerçek kımliğinin Abdullah Çatlı olduğu saptanmıştır. Bunun üze- rine Abdullah Çath'nın kayıtlarda mevcut par- mak izleri (Mehmet Özbay kimliği ile Erdek il- çesinde işlediği bir suç sebebiyle orada alınan parmak izleri, Emniyet Genel Müdürlüğü mev- cut parmak izleri ve ölümünü müteakip Nevşe- hir Devlet Hastanesi morgunda alınan parmak izleri) ile mukayese yapıhruş ve sonuç olarak suç aleti tüfeğin şarjörlerini monte eden koli bantı üzerindeki parmak izinin Abdullah Çat- lı'ya ait olduğu kesin olarak anlaşılmıştır. Bu dunımda Abdullah Çatlı'run Ömer Lütfü To- pal'ın öldürülmesi olayına işnrak eftiği bu so- mut delille tespit edilmiştir. Bu şekilde Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmesine iştirak ettiği tes- pit edilen Abdullah Çath'nın bu olay sebebiyle gözaltına alınan kişılerle ve lstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca tahkikatı yapılan olaylarda adı geçen kişilerie ilişkilen şöyledir: Sami Hoştan ve AJi Fevzi Bir; Ömer Lütfü Topal'ın tstanbul Intercontinantel Oteli'ndeki kumarhanesinın yüzde elli oranında ortaklan- dır. Abdullah Çatlı ve Sedat Edip Bucak'ın sık sık bu kumarhaneye geldikleri. Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir ile idare odasında oturup uzun uzun görüşme yaptıklan; keza. Sami Hoştan ve Ali Fevzi Bir'in ,\nkara iline gittiklerinde Se- datEdip Bucak'ın yazıhanesinde Abdullah Çat- lı ile buluştuklan ve görüştükleri ve bu kişiler arasındauzun sürediryakm ilişkilerolduğu biz- zat Sami Hoştan'ın kardeşi Sedat Hoştan'm İs- tanbul DGM Cumhuriyet Savcılığı'ndaki ifade- leri VT telefon tespit tutanaklanndaki görüşme detay lan ile anlaşılmıştr. \lne dosya içerisinde bulunan ve yukan bö- lümlerde izahları yapılan \e Srverek ilçesinde Sedat bucak'm ikametgâhında çekildiği tespit edilen ve Ömer Lütfü Topal' ın ölidürüldüğü ta- rihlere tekabül eden zamanlara ait olduğu tes- pitedilen{btoğraflar da bu kişilerarasındakiyo- ğun ve gizli ilişküeri teyit etmektedir. Mustafa Altınok'la biriikte)bu olayın vuku bul- duğu zamanlarda, alelacele Şanlıurfa Milletve- kili Sedat Edip Bucak'ın koruması olarak onun yanına verilmişlerdir. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun 09.01.1997 tarihli raponma esas teşkil eden belgeler ve ls- tanbul DGM Cumhuriyet Savcılığı'nca Emni- yet Gene! Müdürlüğü'nden celbedılen cevabi yazı ve belgelere göre Sedat Edip Bucak'ın ko- runması ıçın il koruma kurulu sadece bir polis memuru görevlendirilmesini uygun görmüş ve bukarar, lçişlen Bakanlığı Merkez Koruma Ku- rulu'nca da yeterlı görülerek onaylandığı halde. 06.08.1996 günü Sedat Edip Bucak'a dördü ts- tanbul'da ıkisi Izmir'de görev yapan altı polis memurunun (A. Çarkın, O. Yorulmaz. E. Ersoy, M. Altınok, E. Ulu, Ö. Kaplan) tahsis edilerek tayinlerinin yapılması, bu kişilerin derhal koru- ma görevlerine başlamayıp üç aylık bir dönem içinde ayn ayn göreve başİamalannın koruma- da acüiyet ohnadığmı ortaya koyması, S. E. Bu- cak'ın yazılı talebinın bir gün sonrası olan 07.08.1996 günü yapılması, bu korumalardan üçünün O. Lütfü Topal'ın öldürülmesi ile ilgili olarak gözaltına alınan kişiler olması ve birinin de (Ö. Kaplan) bu kişiler lehine tanıklık yapan kişı olması,_ aynca bu memurlardan Oğuz Yo- rulmaz'ın Özel Harekât Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin'in tstanbul Asayiş Şube Müdür Yardımcısı olduğu dönemde koruması olması daha sonra Hüseyin Kocadağ'ın koruması ola- rak bilahare yine Ankara'da İbrahim Şahin'in koruması olması, daha sonra da S. E. Bucak'ın koruması olması ve bu dönemlerde gerek Oğuz Yorulmaz'ın gerekse diğer polis memurlannın Ö. Lütfü Topal'ın ortakJan olan A. Fevzi Bir ile Sami Hoştan'ın. S. E. Bucak ile tbrahim Şa- hin'in yanına gidip gelirken tanıdıklanru açık- ça beyan etmeleri bir bütün olarak nazara alın- dığında, bu koruma memurlarmın özel olarak teminedilerekS. Edip Bucak'myanındatoplan- dıklannı göstennektedir. Sedat E. Bucak yanında koruma görevlisi adı alnnda bu şekilde toplanan polis memurlannın. 'aporunda dönernin emniyet müdürü Mehmet Ağar suçlanıyor. Yargısız r, uyuşturucu, tehdit iddialannın adresi Ağar.. Behçet Cantürk. 94'te öldürüldü. Sedat Bucak. Sıverek ondan soruluyor. Tank Üm'rt. Ortadan kayboldu. Savaş Buldan. Kürt işadamı, öldürüldü. Abdullah Çatlı ile Mehmet Ali Ağca Italya'da Papa davasından yargılanıyor. Çatlı daha sonra ortadan kayboldu. Ömer Lütfü Topal olayı sebebi ile gözaltına alındıktan onra Ankara Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne götürüierek orada kısaca ifadesi alman Sami Hoştan. bu ifadesinde Ömer Lütfü To- pal'ın öldürüldüğü tarihlerde Marmaris Grand Azur Oteli'nde konakladığını belirterek otehn faruralannı ibrazetmiştir. Ancak dosyada müb- rez bu faturalann incelenmesinde, konaklayan kişilenn Sami Hoştan ve aile efradı olduklan gö- rülmelde beraber gerek rezarvasyonun gerekse faturalann Mehmet Özbay (Abdullah Çatlı) adı- na düzenlendiği görülmüş ve bu husus Hoştan ve Çatlı arasındaki ilişkilerin başka bir göster- gesi olmuştur. Yine Sami Hoştan'ın kardeşi Se- dat Hoştan'ın ifade münderacaatıria göre 03.11.1996 tarihinde Susurluk civannda mey- dana gelen kazada, Abdullah Çath'nın ölümü ilk kez kendisine duyurulan kişilerden biri de Sami Hoştan'dır. Bu haber üzerine Sami Hoş- tan haben alır almaz Susurluk'a gitmek ûzere BoğazKöprüsü'nde Ali Fevzi Bir'le buluşmuş- lar ve orada karşılaştıklannda "Abdullah'ı kay- bettik'" diye birbirlerine sanlmışlar ve oradan hareketle Susurluk Devlet Hastanesi 'ne gitmiş- lerdir. Abdullah Çath'nın Susurluk Devlet Has- tanesı'ndeki cenazesini, Abdullah Çath'nm di- ğer yakınlan ile biriikte Nevşehir iline götür- müşler ve orada defhedilmesinde hazır bulun- muşlardır. Abdullah Çatlı ile bu şekilde çok ya- kın ve karmaşık ilişkilerde bulunan Sami Hoş- tan ve Ali Fevzi Bir'in, Sedat Bucak ve onun ko- rumalan polis memurlan ile de aynı derecede yakınlıklan ve ilişküeri bulunmaktadır. Ömer Lütfü Topal'm öldürülmesi olayı ile il- gili olarak Sami Hoştan ve A.F. Bir ile biriikte gözaltına alman polıs memurlan Ayhan Çarkın. Oğuz Yorulmaz ve Ercan Ersoy (Enver Ulu ve lstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığ'nda olayla ilgili olarak verdikleri ilk ifadelerinde Abdullah Çath'yı Mehmet Özbay kimliği ile ve Sedat Bucak'ın koruma görevine başladıktan sonratanıdıklannı söylemişlerdir. Ancak lstan- bul DGM Cumhuriyet Bassavcıltğı'nda yapılan araştırmadave yapılan telefon topitkrinde, baş- ka kişiler adına kayırJı olan ancakAbdullah Çat- h'nın kullamniLnda olan çok sayıda cep telefon- lan fle çok uzun süreden beri yoğun telefon gö- rüşmekri yaptıklan tespit ediliştir. Bunun üze- rine adı geçenlerin sanık sıfatı ile alman ifadele- rinde Abdullah ÇatiYyı birkaç yıkian beri tanı- dıklannı. onuıüa sık sık görüştüklerini ikrar ve ifade ettikleri görülmüştür. Diğer yönden. gerek bu koruma memurlan- nın ifadeleri gerekse Sedat E. Bucak'ın talimat- la alınan açıklamalannda, bu koruma memur- lannın Güneydoğu'da görev yaptıklan sırada o bölgeden tanıdığı ve takdir ettiği ve bu sebeple ismen istediği beyan edilmiş ise de, gerçekte Se- dat Bucak'ın bu korumalannı Özel Harekât Da- ire Başkan Vekili tbrahim Şahin'inkorumalığı- nı yaptıklan için ve onunla görüşmesi sebebiy- le tanıdığını ve ilişkiler nedeniyle teklif ettiği- ni ifade ettiği görülmüştür. (TBMM Araştırma Komisyonu) Ömer Lütfü Topal'ın öldürülmesi olayı ile il- gili yapılan hazırlık tahkikatı Sanyer C. Başsav- cılığı'mn 1996/3514hazırlık numarah evTakın- da halen sürdürülmektedir. B- Tank Ümit olayı: 04.03.1995 tanhinde Silivri ilçesi Kılıç Kö- yü yakınlannda bir otomobilin terkedilmiş ola- rak bulunması üzerine ilgili karakol komutanı ve ilçe jandarma komutanhğınm yaprığı araş- tırmalar sonunda bu otomobilin Tank Ümit isimii kişiye ait olduğu tespit edilmiş ve Tank Ümit'in ailesinin (Kızı Hande ve amcası Cema- lettinÜmit)adreslen araştınhpbulunarak sonış- turma başlatılmıştır. Tank Umifin kızı Hande Birinci ve amcası Cemalettin Ümit'in lstanbul DGM C. Başsav- cılığı'nca alınan ifadeleri, Kadıköy C. Başsav- cılığı'na. Silivri C. BaşsavcılığYna ve idan mer- cilere verdikleri dilekçeler münderecatına gö- re; TankÜmit'in 3 Mart 1995 tarihinde lstanbul Erenköy Divan Pastanesi'nde oturduğu sırada yanına gelen Ziya ve Ajiıan isimii iki polis me- muru ile kısa bir süre konuştuklan (o sırada Ta- nk Ümit'in yanında Baha Şen isimii bir şahıs ve birbayan arkadaşı bulunmaktadır). Bu polis memurlannın. Tank Ümit'e "İbrahim ağabey gefanedi O seni evde bekliyor. Ona gideceğiz' dedikleri, bu görüşmeden sonra oradan biriikte aynldıklan ve Tank Ümit'in bir daha buluna- madığı anlaşılmıştır. Milli Istihbarat Teşkilatı'nda istihbarat ele- manı olarak kullanıldığı behrlenen Tank Ümit'in orada amiri olan Mehmet Eymür'ün araştırmalan ve aynca Ahmet Alüntaş isimii Jandarma İstihbarat görevlisi astsubayın yaptı- ğı araştırmalarda, Tank Ümit'in en son yaptığı telefon görüşmesi tespit edilmiş ve son görüş- menin Avşar Kederoğlu isimii kişi adına kayıt- lı cep telefonu ile yapıldığı belirlenmiştir. Jan- darma İstihbarat görevlisi Ahmet Altıntaş tara- fından Avşar Kederoğlu bulunmuş, Tank Ümit'le görüşme sebebi araştınlmış. ancak, A\ - şar Kederoğlu'nun Tank Ümit'i hiç tanımadı- ğı. herhangi bir görüşme yapmadığı ve bu tele- fon kendi adına kayıtlı olmakla beraber. olay günlerine tekabül eden dönemde bu telefonu Ozel Harekât Dairesi'nde görevli Ayhan Akça ile Ziya BandırmahoğhTnun Avşar'dan aldıkla- n ve kullandıklan anlaşılmıştır. Bunun üzerine Avşar Kederoğlu aracılığı ile Jandarma Astsubay Ahmet Altıntaş, Ayhan Ak- ça ile görüşme yapmak üzere buluşmuşlardır. Ataköy civa- nnda bir parkta Ahmet Altın- taş, Ayhan Akça'yı beklemiş, buraya Ayhan Akça. Ayhan Çarkın'la biriikte gelmişlerdir. Jn. Astsubaydan görüşme se- bebini öğrenmişler ve bunun üzerine kendilen hakkında araştırma ve soruşturma yapa- mayacağını ifade ederek onun- la münakaşa yapmışlardır. Bu münakaşayı müteakip buluş- ma yerine yakın Ataköy Polis Karakolu'na gidilerek orada görüşmeye devam edilmiştir. Ataköy Karakolu'ndakı bu gö- rüşme sırasında Ayhan Akça ve Ayhan Çarkın ile p sırada Ankara'da bulunan Özel Ha- rekât DaireBaşkanYekilitbra- him Şahin telefon görüşmesi yapmışlar\e,)n. Astsubay Ah- met Altmtaş'ı orada tekfonla arayan İbrahim Şahin "Sen , kbn crfuyorsun bu pouslerhak- ,|onda araştırma yapıyorsun"' diysrek onu ikaz etmiş ve bu olaya kanşmamasını söyleye- rek müdahalede bulunmuş ve araştırmanın devamını enget- lem^tir. Yine Hande Birinci ve Ce- malettin Ümit'in ifadelerine göre Jn. Astsubay Ahmet Al- tıntaş'ın yaptığı bu araştırma- lar sırasında MİT Konturterör Merkez Yöneticisi olan Meh- met Eymür'ün de iki kişiyi gö- revlendirdiği ve Hande Birin- ci ile gerek telefonla gerek biz- zat yaptığı görüşmelerde ona hitaben "Babanı Abdullah Çam, Sami Hoştan ve Hahık Kırcı kaçırdılar. bu husustahe- men basina açıklama yap ve U- gili yerlere dilekçeler ver, ayn- ca babanın kaçınlmasında Korkut Eken'in de rolü \ar" dıyerek onu uyardığı anlaşıl- mıştır. Cemalettin Ümit'in ifadesi ve ifadesine ek olarak ibraz et- tiği ve o tarihte Adalet Bakanı olan Mehmet Ağar'a hitaben yazdığı mektup ve Mehmet Eymür'ün beyanlanna göre, Tank Ümit'in kaybolmasın- dan sonra Mehmet Eymür'ün, o tarihte Emniyet Genel Mü- dürü olan Mehmet Ağar ve Özel Harekât Daire Başkan Vekili olan tbrahim Şahin ile görüşmeler yaptıklan, bu gö- rüşmelerde de Tank Ümit'in, Abdullah Çatlı ve adamlan ta- rafindan sorgulandığını ve ser- best bırakılması hususunda yardımcı olmasını istediği, adı geçenlerin de "'bakanz'* de- dikleri, ancak herhangi bir so- nuç alınamadığı anlaşılmıştır, Olayı araştıran Jn. Ast. Sb. Ahmet Altıntaş. yukanda belirtıl- diği şekilde yapılan müdahalelersebebiyle araş- tırmayı devamettirememiş ve kısabir süre son- ra da başka toplumsal olaylarda da görevlendi- rilmiş ve bilahare tl Jandarma Alay Komutan- lığı'na tayin edilmiştir. Silivri C. Başsavcılı- ğı'ndan suretleri celp edilen, bu olayla ilgili Î995/627 hazıriık sayılı evTakın tetkikinde; ha- zırlık tahkikatının devam ettirildiği ve henüz o- lay faiUerinin somutdelillerle tesbitedılemede- ği, bulunamadığı görülmüştür. lstanbul DGM G. Başsavcılığı'nca celp edi- lerek 27.01.1997 tarihınde sanık sıfatı ile ifade- si alınan Ziya Bandırmalıoğlu isimii polis me- muru (ifadesi alındıktan sonra lstanbul 2 Nolu DGM yedek üyeliğinde tutuklanmış, işlemleri yapıldığı sıradaFıraretmiştir.) Buolayın başlan- gıç bölümünü yukanda izah ediktiği şekilde te- yid etmiştir. Şöyle ki; Tank Ümit ile eski tarih- lerden beri tanıştıklan 2 Mart 1995 tanhinde kendisinin Ankara'da bulunduğu sırada Tank Ümit'in onu telefonla arayarak görüşmek üze- re Istanburaçağırdığını, 3 Mart 1995 tarihinde tstanbul'a gelen ziya Bandırmalıoğlu'nun Av- şar Kederoğlu isimii arkadaşıru Halkalı Güm- rük semtinde bulunan TIR garajına gittiğini ve oradan Avşar Kederoğlu'na ait cep telefonu ile Tank Ümit'i aradığını ve aynı gün 18.00'de Erenköy Bağdat Caddesi Divan Pastanesi'nde buluşmayı karariaştırdıklannı ifade etmiştir. Ay- nı gün saat 19-20.00 sıralannda Bağdat Cadde- si Divan Pastanesi'ne geldiğinj söyleyen Ziya Bandırmalıoğlu, orada Tank Ümit'in yanında bir bay ve bayan arkadaşınm oturduğunu, on- larla biriikte Tank Ümit'le yaklaşık yanm saat oturup hal hatır sorduklanru ve bay ve bayanın kalkmasını müteakip kendilerinın dekalktıkla- nnı, Tank Ümit'in 3-4 paket çikolata yaptıra- rak arkadaşlara dağıtılmak üzere kendisine ver- diğini ve pastane önünde vedalaşarak a>Tildık- lannı belirtmiş ve iddia edildiğı gibi, Tank Ümit'in yanına giderken yanında başka bir ar- kadaşınm olmadığını. Dündar Kıbç isimii kişi hakkında yapılacak bir operasyon ile ilgili ola- rak ne önceki tarihlerde ne de pastanedeki bu- luşmalannda herhangi bir konuşmalannm ol- madıgmı ifade etmiştir. Bu buluşmanın amacını, eskiden beri tanıdı- ğı Tank Ümit'e sadece halhatır sormak mak- sadıyla izah etmeye çalışmış ise de; Ankara ilin- den telefonla aranarak irtibat kurulması. Ziya Bandırmalioğhı'nun lstanbul'a geldiğinde Tank Ümit'le tekrar telefon görüşmeleri yaptıktan sonra Bağdat Cad. Divan Pastane- si'nde bir araya gelmeleri sadece hal hatır sor- duk gibi basit bir sebeple izahı inandıncı bu- lunmamıştır. Aksıne bu buluşma safhalan (id- dialara konu olan) önemli bir olay ve sebebin bulunduğu kanaatini oluşturmuştur. C- Yaşar Öz Olayı: Adana Şakirpaşa Havaalanı'nda sahte pasa- port ile yakalanan Metin Bozdoğan isimii bir şahsm bu sahte pasaportu kendisine lstanbul Ataköy adresinde oturan YaşarÖz isimii bir ki- şınin temin ettiğini ifade etmesi üzerine. Ada- na Emniyet Müdürlüğü'nden tstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak, ıhbarma- hiyetinin araştınlması ve Yaşar Öz'ün suç de- lilîeri ile yakalanması ve sonucunun Adana Em- niyet Müdürlüğü'ne bildirilmesi istenmiştir. Bu yazı üzerine lstanbul Emniyet Müdürlüğü Ma- li Şube Müdürlüğü tarafindan 03.01.1994 tari- hinde Yaşar Öz'ün ikamet ettiği Ataköy 7-8 kı- sım L-9 A blok D 6 adresinde arama yapılmış- tır. Yapılan bu aramada. dosyada mübrez 31.01.1994 tarihli arama ve zaptetme tutana- ğında belirtildiği üzere; - Yaşar Öz adına düzenlenmiş 28.12.1993 ta- rih ve TRA-228576 seri numaralı hususi (yeşil) pasaport. - Tank Ümit adına düzenlenmiş 20.12.1993 tarih ve TRA-220307 seri numarah hususi (ye- şil) pasapott. - Uzerinde Yaşar Öz'ün fotoğrafi yapışık an- cak Eşref Çuğdar adına düzenlenmiş B sınıfi sü- rücü oelgesi. - Uzerinde Yaşar Öz'ün fotoğrafi yapışık ve hüviyeti yazılı silah taşıma izin belgesi (belge hamili Yaşar Öz. genel müdürlüğümüzde tek- nik danışmanlık hizmeti yürütrüğünden bahis- le, ülkemizdebulunduğu süre içerisinde silah ta- şımaya izinlidir. Yardımcı olunmasmı ricaede- rim. Mehmet Ağar, Vali Emniyet Genel Müdü- rü-imza-mühür, yazılan bulunmaktadır. - Bir adet Smi'th Wesson marka 9 mm. çaplı seri numarası silinmiş Parabellum tipli tabanca. - Bir adet 30 calibre, markası ve seri numa- rası belirsiz toplu tabanca. - MKE yapısı 9 mm. çapında 43 adet mermi ele geçirilmiştir. Bu belgelerin asıllan ve silahlar ile biriikte Yaşaröz lstanbul EmniyetMüdürlüğüMali Şu- be Müdürlüğü'ne teslim edilmiştir.î Olay sırasında arama yapan ve yukanda zik- redilen silah ve belgeler ile Yaşar Öz'ü yakala- yan görevliler ile bu olayın vuku bulduğu tarih- te lstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olan ve Mali Şube Müdürlüğü'ne vekâlet eden Mestan Şener ve Mali Şube Müdürlüğü'nde görevli Emniyet Amiri Osman Yıkhnm Ozkaraca, bü- ro amiri Nihat Yürüten'in lstanbul DGM C. Başsavcılığı'nda alınan ifadelerine göre; Yaşar Öz ile ikametgâhında ele geçirilen silahlar ve belgeler henüz Mmniyet Müd. Mali Şube Müd.'ne intikal etmeden bu olaydan haberdar olan ve o tarihte Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet Ağar: Mestan Şener'i telefonla araya- rak, Yaşar Öz isimh' kişide yakalanan silahlar ve belgelerin bir kurye ile Ankara Emniyet genel müdürlüğüne getirilerek kendisine teslim edil- mesi ve Yaşar Oz'ünde serbest bırakılması hu- susunda emir ve talimat vermiştir. Mestan Şe- ner'in bu olayı ve talimadan, olay tarihinde ls- tanbul İI EmniyetMüdürüolan Necdet Menzir'e intikal ettirmesi üzerine, Necdet Menzir de si- lahlar uzerinde inceleme yapıldıktan sonra Em- niyet Genel Müdürü'nün emirleri doğrultusun- da ışlern yapılması hususunda talimat vermiş- tir. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar"ın bu emir ve talimatı gereğince, Yaşar Öz lstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden serbest bırakılmış, ikametgâhında ele geçirilen silahlar ile belge asıllan bir zarfa konularak Lcvent Sevinç isim- ii komiser yardımcısı (aramayı yapan. silah ve belgeleri bulan ekip amiri) kurye olarak görev- lendirilmiş ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne hitaben yazılan 31 Ocak 1994 tarih ve 194- 49'94 sayılı yazı ile silah ve belgeler Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Kurye olarak görevlendirilen komiser yardım- cısı Levent Sevinç'in ifadesinde belırttiği üze- re, bu silahlar ve belgeleri kendisi Emniyet Ge- nel Müdürlüğü'ne götürmüş ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'a bizzat teslim etmiştir. Bu tesiimden sonra Emniyet Genel Müdürü özel kaleminden teselllüm belgesi istenmiş "Biztes- lim ahndığuu faksla lstanbul Emniyet Müdür- Kiğü'ne büdireceğiz'* denilerek tesellüm belge- si verilmemıştir. Susurluk olayı ile ilgili olarak tstanbul DGMCC. Başsavcılığı'ncayapılan hazıriıktah- kikatı sırasında bu olayın savcılığımıza ihbar ve intikal ettirümesini müteakip, iddialann müs- tenidi olan evraklar ilgili şube müdürlüğünden celp edilmiş ve evrak münderecatı nazara ah- narak Ankara EmniyetGenel Müdürlüğü'neya- zılan 26.12.1996 tarih ve 1996/2303 hazırlık sayılı müzekkeremiz ile Emniyet Genel Müdü- rüne teslim edilen belge ve silahlann akıbeti so- nılmuş ve Emniyet Genel Müdüriüğü'nde bu- lunuyorsa lstanbul DGM C. Başsavcılığı'na gönderilmesi istenmiştir. Emniyet Genel Mü- dürlüğü'nün 03.01.1997 tarih ve 010990 sayılı cevabi yaasında... mezkûr belge, silah ve mer- milerin başkanlıklannda bulunmadığı, akıbet- leri hakkında bilgi sahibi olmadıklan ve aynca lstanbul Emniyet müdürlüğü yazıstnın da arşiv kayıtlanna girmediği bildirilmiştir. Aynca, Yaşar Öz ve Tank Ümit adlanna dü- zenlenen hususi (yeşil) pasaportlannın müste- nidah olan belgeler istenmiştir. Emniyet Genel Müdürlügü'nün27.12.1996 tarih ve 290979 sa- yılı cevabi yazısı ve ekindeki belgelere göre; Ya- şar Öz'ün görev unvaru Turizm Bakanlığı'nda daire başkanı olarak gösterilmiş bir talep formu ve ekinde de turizm bakanlığına görevli iki ki- şinin imza sirküleri olduğu görülmüştür. Tank Ümit adına düzenlenen hususi pasaportun mü- hendis unvaru ile düzenlendiği, ancak bahse ko- nu pasaportun düzenlenmesine ilişkin talep for- munun bulunmadığı bildinlmiştir. Sürecek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear