Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 1997 CUMA
HABERLER
Milli Eğitim Bakanlığı'mn altyapı oluşturma isteği yeni öğretim yılına ertelendi
RP'den öğretmen ambargosuANKARA (Cumhur^-etBfirosu)-Baş-
bakan Necmettin Erbakan başkanlığında
13 üye eksikle toplanan Bakanlar Kuru-
hı'nda, Milli Eğitim Bakanlığı'mn 8 yıl-
lık zorunlu eğitimin altyapısını oluştur-
mak amacıyla istediği öğretmen kadro-
lan. hiıkümetin RP kanadınca "okuttann
tatilegireceğr gerekçesiyle 1997-98 öğ-
retim yılına ertelendi. Erbakan'a karşı
sert açıklamalar yapan Sağlık Bakanı Ytf-
dırun Aktuna ile Sanayi ve Ticaret Ba-
kanı Yalım Erez. zorunlu olmadıklan hal-
de kent dışına çıkarak toplantıya katıl-
madı.
RP'nin, Milli Güvenlik Kurulu (MGK)
kararlanna ilişkin oyalama taktiği nede-
nıyle hûkûmetin dağılma sürecine girdı-
ğine ilışkın değerlendirmeler yapılırken,
• Bakanlar Kurulu 13 eksikle Başbakan Erbakan başkanlığında toplandı. Erbakan'a tepki
gösteren Aktuna ve Erez toplantıya katılmadı. MGK kararlanmn aynen uygulanacağını
belirten Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçu "Trilyonda bir bile delinemez" dedi.
kabinenın DYP kanadında Erbakan'a
karşı çıkan bakanlann sayısı da artıyor.
Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçu da
MGK kararlanmn "aynen" uygulanma-
sı konusunda ısrarlı olacaklannı vurgu-
ladı. Barutçu. kararlann "trilyonda bir
oranında bUe delin«me>eceğini" söyledi.
Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantı-
sı TBMM'de özelleştirme yasası görüş-
meleri nedeniyle 1.5 saat gecikmeli baş-
ladı. Toplantı öncesinde Başbakan Erba-
kan ile yaklaşık 20 dakika süren görüş-
me yapan Başbakan Yardımcısı Tansu
ÇiUer, toplantının başlamasından yakla-
şık 15 dakika sonra Başbakanlık'tan ay-
nldı.
Başbakan Erbakan. MGK asker üyeler
tarafindan reddedılen "teröre karşı dini
yaklaşım" önensını de içeren "Doğu ve
Güneydoğu Kalkınma Hamlesi Pake-
ti"nin zaman kaybedılmeden uygulana-
cağmı söyledi. Erbakan'm, 8 yıllık zo-
runlu kesintisiz temel eğitim ve Kuran
kurslannın denetımi başta olmak üzere,
MGK tarafindan "yaptmm" uyansıyla
bildirilen kararlar konusunda açıklama
yapmaması dikkat çekti.
Toplantıda, Doğu ve Güneydoğu Böl-
gesi'ne yönelik paketin görüşülmesi sı-
rasında Devlet Bakanı Salim Ensarioğ-
lu'nun bölgeye yenı imam gönderilmesi
yenne, fahri olarak din hizmeti verenle-
re kadro verilmesini önerdiği öğrenildi.
RP'ii bir bakanın da bolgede doğan Kürt
kökenlı öğretmen ve doktorlann atama-
lannın buraya yapılmadığını belirterek.
bu konudaki polıtikanın gözden geçiril-
mesini istediği bildirildi.
Toplantıda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın
8 yıllık zorunlu eğitimin altyapısını oluş-
turan ilköğretim okullan içın hemen is-
tediği öğretmen kadrosunun hükümetin
RP kanadınca reddedildiği öğrenildi.
Başbakan Erbakan'ın "gerekli kadrolan
veıin" talimatına karşın Maliye Bakanı
Abdüllatif Şener'in okullann kapanaca-
ğı gerekçesini göstererek kadrolann an-
cak temmuz ayında verilebilmesinin uy-
gun olacağını belirttiği kaydedildi. Erba-
kan'ın bunun üzerine, "O zaman Miffi
Eğitim Bakanı ile görüşünve anlaşın" de-
diği öğrenildi.
Toplantının ardından hükümet adına
açıklama yapan Devlet Bakanı Abdullah
GüL, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun
kalkınması için hazırlanan programın ele
alındığını belirtti. Gül, pakette dini yak-
laşımh çözümün bulunup bulunmadığı-
nın sorulması üzerine, programın ekono-
mik ağırlıklı olduğunu belirtti.
Emniyet
Atama
bunalımı
üüsürüyorANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -lçişleri Bakanı Me-
ral Akşener'in yasaya aykın
işlemiyle Emniyet Genel Mü-
düriüğü görevinden alınarak
Çankın Valiliği'ne vekâleten
atanan Alaattin Yüksel'in,
hakkında 4'lü kararname ya-
yımlanmadan görev yerini
terk etmeyebıleceği bildiril-
di. Akşener'in de hazırladığı
karamameyi kısa süre içinde
Çifler ve Erbakan'ın imzası-
na sunması bekleniyor.
Yüksel'in yerine getirilen
eski Hakkâri Valisi Kemal
Çelik'ın 10 nisandan sonra
yeni görev ine başlayacağı be-
lirtilirken, yakın çevresi Ala-
addin Yüksel'in görevinden
aynlacağı gün basın toplantı-
sı düzenleyip gelişmelerle il-
gili kamuoyuna açıklamalar-
da bulunacağını belirtti.
Öte yandan Yüksel, dün
akşam saatlerinde Jandarma
Genel Komutanı Teoman Ko-
man'ı makamında zıyaret et-
ti. Yakın çevresinden biryet-
kili, gazetecilerin sorulanm
yarutlarken, YükseL'in bu zi-
yaretinin "vedaHyareti* ola-
rak yorumlanmamasını iste-
yerek "Sayın Yûksel veda n-
yaretterinebaslamısolsa. ön-
ce Sayın CumhurbaşkanTna
gider" dedi. Aynı yetkılı, Tür-
kiye'nın dört bir yanından ıl
ve ilçe emniyet müdürleri ta-
rafindan atama karannı pro-
testo içın Yüksel'e destek
fakslan geldiğıni kaydetti.
Bu arada atv 'de dün akşam
yayımlanan bir haberde.
Yüksel'in Başbakan Necmet-
tin Erbakan'ın isteği üzerine
görevden alındığı öne sürül-
dü. Habere göre MGK'nin 28
şubat toplantısınuı ardından
Yüksel, Türkıye'deki irticai
faaliyetlere ilişkin bir rapor
hazırladı ve bu rapor
MGK'nin 31 mart toplantısı-
na sunuldu. Raporda, dini
araç olarak kullananlara kar-
şı yasalann eksiksiz olarak
uygulanması gerektiği, din is-
tismanna, tarikat yurtlan ve
Diyanet lşleri Başkanlığı'nın
denetimi dışındaki Kuran
kurslanna karşı önlem alın-
ması gerektiği vurgulandı.
Habere göre bu rapor üzerine
Erbakan'ın, Yüksel'le ilgili
rahatsızlığını Çiller'e ilettiğı
ve Çiller'in de Akşener'den
Yüksel'i görevden almasını
istediği öne sürüldü.
DüZYA
n L n n i t n a r k f r h ı o ı ı BaşbakanNecmettinErbakantümtaıiışmalaraUrşın'Sakanagrubu'ııuyamndanayır-
l t V U l T U l U l U I U U S U nuyor. Erbakan'ın başbakan olınasından sonra koruma görevini üstienen Sakarya gru-
bu ile devlet korumalan ilk zamanlar tartjşmışlardı. Devlet korumalan Sakarya grubunun elemanlan nedeniyle Erbakan'ı konıyamadık-
lannı belirterek bir süre görevlerini bırakmışlardı. Ancak, ne Sakarya grubu Erbakan'ı bıraktı ne de Erbakan Sakarya grubunu. İstan-
buldadün Çırağan SarayTnda dü/enlenen -lürkiye'de Altyapı İnşasınaOzel Sektör Kaülımı" konulu konferansakatılan Başbakan Er-
bakan'ı VİIM; devlet konım^an ile biriikte Retahlılar M>rudu.(Fotograt: L ü L R GÜNYÜZ) . -f^gsz
Liderler turu
Cindoruk
Yazıcıoğlu
ile görüştü
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - MGK kararlannın
uygulanıp uygulanmadığının
değerlendirileceği toplantı
öncesinde bu ay sonuna ka-
dar mutlaka yeni hükümet
oluşumunusağlamak gerek-
tiğini savunan DTP Başkanı
Hüsamettin Cindoruk. lider-
ler turunu dün de sürdürdü.
Cindoruk, BBP Genel Baş-
kanı Muhsin Yaacıoğiu ile
yaptığı görüşmede, rejimde
hkanıklık bulunduğunu, an-
cak sıkıntılann Meclis'te
aşılmasının mümkün oİdu-
ğunu söyledi. Yazıcıoğlu da.
yurttaşlann siyasi partilerden
diyalog beklediğini söyledi.
DTP Başkanı Cindoruk.
Yazıcıoğlu ile gerçekleştirdi-
ği görüşmeden sonra yaptığı
açıklamada, ülkenin içinde
bulunduğu sıkıntılann aşıl-
ması konusundaki görüşleri-
ni aktardığını söyledi. Cindo-
ruk "Ortada sadece olağan
bir hükümet krizi yok. Daha
geniş kapsamh, cumhuriyet
rejimi için önemü bir sdano-
BEKLETNEN KARAR: &MİLLETVEKİLİ^E İHRAÇ, 5 MİLLE^VEKtLİNE UYARI
DSP'de muhalefete yer yokANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - DSP
Merkez Disiplın Kurulu (MDK), Ankara Mil-
letvekili GökhanÇapoğlu. tstanbul Mılletve-
kili Bülent Tanla ve Kocaeli Mılletvekili Be-
kir Yurdagül hakkında kesin ihraç, 5 millet-
\ekiline de uyarı cezası verdi. İhraç edilen
milletvekilleri haklannı yargıda ara>acaklan-
nı bildirdiler.
Çapoğlu, "Parti içi de-
mokrasi olmadığı gibi, ya-
salar ihlal ediliyor* derken.
Yurdagül de
u
Bu karan
hak etmcdim, yargıya baş-
vuracağnn" açıklamasını
yaptı. TBMM'ye 76 mil-
leKekiliylegiren DSP'nin
sandalye sayısı. son ihraç-
lardan sonra 68'e indi. DSP
MDK önceki gece geç saat-
lere dek yaptığı toplantı so-
nunda Grup Yönetim Ku-
rulu'nun ihraç istemiyle
sevk ettiği 3 milletvekili
hakkında ihraç karan aldı.
MDK. Grup Yönetim Ku-
rulu'nun isteği doğrultu-
sunda Istanbul Milletvekil-
leri Cevdet Selvi ve Tahir
Köse ile Karaman Millet-
vekili Fikret Ünlü, Bursa
Milletvekili Yüksel Aksu ve Denizli Milletve-
kili Hflmi DeveK'ye de uyan cezası verdi. İh-
raç kararian. grup yönetımi tarafindan dün
milletvekillenne bildirildi. DSP parlamento-
ya 76 milletvekili ile girerken, yeni dönemin
ilk transferini yapan Iğdır Milletvekili Adfl
\şınm ANAP'a geçti. Daha sonra da Afyon
Milletvekili Kubilay Lygun, Çanakkale Mil-
leuekılı HikmetAydın ve Bılecık Milletveki-
li Şerif Çim DYP'ye geçtı. Edirne Milletveki-
li ErdalKesebirde ihraç edilmişti. Sonıhraç-
lardan sonra DSP'nın sandalye sayısı 68'e dü-
şerken, parlamento aritmetigi de şöyle oldu:
RP: 160. DYP: 121,AıNAP: 128, DSP: 68,
TBMM Telefon Dinleme Komisyonu'ndan çelişkili açıklama
'Dinlemeyok, önlem alınmah'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Telefonlann Dinlenmesini
Araştırma Komisyonu'nun RP"li
Başkanı Suat Pamukçu. telefonlann
dinlendiğıne ilışkın basında yer alan
haberlerin doğru olmadığını ileri
sürerken. "Bugüne kadar telefonlar
yasadışı dinlenmiş oLsa bile bundan
sonra dinlenmemesi için ne gibi yasal
önlemler alınabilir. onu da
araşüny-oruz"' diyerek çelişkiye
düştü. Pamukçu, ".\ncak teknik
olarak, bfitfin telefonlann
dinlenebileceği doğrudur" açıklaması
da yaptı. DYP'h üye Ünal Erkan ise.
emniyetin henüz cep telefonlannı
dinleyecek bir sistemi
yerleştirmediğini, ancak bu sisteme
geçileceğini açıkladı.
TBMM Telefonlann Dinlenmesini
Araştırma Komisyonu. dünkü
toplantısında Türk Telekom Genel
Müdür Yardımcısı Cengiz Anık ile
Turkcell Teknik Işler Direktörü
Güvenç MamikoğhTnun biîgisine
başvurdu. Ancak komisyonda uzunca
bir süre, telefonlann dinlenmesine
olanak tanıyan mahkeme kararian ve
gelen bilgiterin basına sızması
tartışıldı. DYP ve RP'li üyelerin
istemi doğrultusunda. bu bilgileri
sızdıranlar hakkında suç
duyurusunda bulunulması karan da
alındı. Komisyonda, Türk Telekom
Genel Müdür Yardımcısı Anık'ın,
emnıyetçe cep telefonlannm
dinlenmesine yönelik bir cihazm
henüz yerleştirilmediğini savunduğu
öğrenildi.
Anık, Telekom'un. Telsim ve
Turkcell'e yazdığı ve telefon dinleme
cihazı yeTİeştirümesine olanak
tanıyan bir resmi yazırun amacının
da teknik bir düzenlemeden ıbaret
olduğunu ileri sürdü.
CHP: 49. BBP: 7, DTP: 7. Bağımsız: 9. Boş:
1. _
Öte yandan DSP Genel Merkezi. zorla ata-
dığı Denizli ll Yönetim Kurulu'nu, İl Başka-
nı Cahit Tuz'un telefonlara çıkmamasını ge-
rekçe göstererelc 48 saat sonra görevden aldı.
İl ve Merkez İlçe yönetıminın parti içi de-
mokrasınin işletılrnemesinı ge-
rekçe göstererek topluca istifa
etmesinin ardından Denızli'de
büyük sıkıntıya düşen DSP, ta-
bandan gelen tepkileri göğüs-
lemek için ilginç bir yönteme
başvurdu. Tekstilci Cahit
Tuz'un yöneücı olabilecek par-
tılilenn isımlerinı telefonla
Rahşan Ecevit'e bıldırmesin-
den 15 dakika sonra bu faksla
bu kışilerin ıl yönetimine atan-
dığı bildirilıdi. Olay karşısında
şaşkına dönen ve 15 dakika
içinde tl Başkanı olan Tuz, par-
tılılerle konuyu değerlendirir-
ken. DSP Genel Merkezi tara-
findan evı ve işyeri telefonla
arandı. Ancak. zorla il başkanı
>aptığı Tuz' a ulaşamayan DSP
Genel Merkezi, 48 saat geçtik-
ten sonra il yönetıminı görev-
den almava karar verdi.
ZII ORHAN BİRGİT
Biryerdeyasaları bırakınız, kurallann
dışında bir işlem gördü mü, vatandaş
ne yapacak?
Hakkını, bu tür işleri çözmek için ken-
di kendisini görevlendıren özel mafya
kLMiıluşlannın aramasını mı isteyecek?
Yoksa, karakola mı başvuracak? Va-
tandaş hukuka saygılı ise öncelikle te-
lefonuna sanlacak ve "755" numarayı
arayacak. 155, ülkemizin her yerinde
"polis ımdat"m numarası. Bir zaman-
lar, böyle bir kolaylığı, yabancı teleyiz-
yon filmlerinde izler, gıpta ederdık. Ör-
neğin, ingiliz polisi için 999 numaralı te-
lefon bir tür Hızır yerine geçiyordu.
Diyelim ki, 155 numaralı telefonu aç-
tınız ve konuştunuz:
"Ben emniyet genel müdürünüz ile
görüşmek istiyorum."
Emniyet Genel Müdürlüğü binası,
başkentte ve lçişleri Bakanlığı'mn he-
men ön bölümündedir. 155 numarada-
ki görevli, sizin bu isteğinize kolaylık
göstermek istese ve genel müdürüne
ulaşmayı denese, bahse girerim aklı ka-
nşacaktır:
Acaba bu sabah, Türkiye Cumhuri-
yeti devletinin Emniyet Genel Müdürü
Alaaddin Yüksel midir? Kemal Çelik
mi?
Emniyet Genel Müdürlüğü, devlet
kataloğunda içışleri Bakanlığı'na bağ-
lıdır. Çünkü ülkenin ve devletin asayi-
Alo 155. Bana Yardım Eder misiniz?
şinden birincil sorumlu, bu bakanlıktır.
Adının başında "Dr" titri de bulunan
Meral Akşener. bir gece ansızın em-
niyet genel müdürüne haber gönder-
miş, görevden aldığını söyleyerek Çan-
kırı Valiliği'ne geçici olarak atandığını
bildirmiştir. Yüksel'in yerine de yine ge-
çici olarak Hakkâri Valisi Kemal Çelik'i
getirdiğini, Kemal Bey'e iletmiştır.
Öncelikle şu cümlelerin altını çizerek
okuyalım.
Türkiye Cumhuriyef, bir hukuk dev-
letidır. Hukuk devletinde bu tür tasar-
ruflar kendi yasalan ve kurallan uyann-
ca yapılır. Yasalar, emniyet genel mü-
dürünün de valinin de atamalarını gö-
revden alınmalannı, bakanlar kurulu ka-
rarlanna bağlar. O kararlann üzerinde
"onay" anlamında cumhurbaşkanının
imzası bulunur. Ve devletin Resmi Ga-
zetesi'nde bu karar yayımlanarak yü-
rürlüğe girer. Tabii, ilgili memurun kara-
ra karşı Danıştay'a gitme hakkj saklıdır;
ama o mahkemeden "yüriıtmeyi dur-
durma" karan çıkıncaya ya da bu öne-
ri gerı çevrilinceye kadar, öncelikle hü-
kümet kararına uyulma söz konusudur.
Oysa, bayan "Asena" bakaran işle-
mi, adeta bir bakkal dukkânındakı tez-
gâhtarlardan bırısine patronun, "Sen
oradan bu tezgâha geç, sen de kasa-
da dur" demesinden farksızdır.
Bunca yılın Doğru Yol Partisi, şimdi-
lerde eskı MHP'lileri omuzladığı için,
Meral Hanım, geçmış birikimlen gere-
ğıkendisıne Asena diye seslenilmesin-
den özellikle hoşlanıyormuş. Efsane,
Asena'nın darda kalmış o günkü Türk
kavmini Ergenekon'dan çıkaran dışi
kurt olduğunu anlatıyor. Doğru Yol'un
iki numaralı dişi kurdu, işte böylesine bir
görevi omuzlamış, hem partisini hem
ülkeyi kurtuluşagötüreyim derken, ha-
ta üstüne hata yapıyor, pot üstüne pot
kınyor. Görevinden almaya kalktığı em-
niyet genel müdürüne, devletin "1" nu-
maralı başı, yani Cumhurbaşkanı emir
veriyor:
"Çankın'ya falan gitme. Görevini terk
etme."
Alaaddin Yüksel de, önce mazeret
iznine çıkarak soluk almayı düşünür-
ken, bu haklı uyanya sırt verip maka-
mında oturuyor.
Ya Hakkâri'den bir telefon üzerine
yelken yepelek başkent yollarına kuş
gibi uçan Kemal Çelik? O da Ankara
sokaklannı arşınlamakla görevli.
Devletin butun personel kadrolan,
aynı saygınlıktadır. Bundan kimsenin
kuşkusu olmasın.
Ama Emniyet Genel Müdürlüğü, va-
lilik gibi makamların ayn birer dokunul-
mazlığı olması gerekiyor. Düşününüz,
Kemal Çelik, Ankara'ya geldiğini bildir-
mek üzere Meral Akşener'in makamı-
na gelse, özel kalem kendisini, "Emni-
yet Genel Müdühüğü'nû geçıcı olarak
tedvirie görevli sayın vali" olarak karşı-
layacak. Asena gücü ile atandığı ma-
kamda oturmaya kalkışsa, emniyet ge-
nel müdürünün kapısındaki polis, ada-
mın yüzüne bir hoş bakacak.
Bir atama olayı ki. ıki gün önce ger-
çekleşse idi, "1 Nısan" şakaları arası-
na, en seçkinlerinden birisi olarak ge-
çecekti.
Dilerseniz, öyküyü daha da senaryo-
laştınp sürdürelim:
Tanrı korusun, ülkenin bir yerinde bü-
yük bir kalkışma olsa, yasa dışı bir olay
ya da bir afet olsa. Başbakan, başba-
kan yardımcısı. içışleri bakanı, kimden
bilgi isteyecek emniyet genel müdürü
olarak? Cumhurbaşkanının atama biçi-
mini "saçma" olarak görüp, "göreve
devam" emrinı verdiğı Alaaddin Yük-
sel'den mi? Yoksa Kemal Çehk'ten mi?
Kemal Çelık'ı aramaya kalkışacak
olanlara, acaba eski Hakkâri Valisi, baş-
kentte bir bürosu bulunmadığı için bir
zahmet cep telefonunun numarasını
vermez mı? Arayacak olan başbakan
ve bakanlara, küçük bir hatırlatma da
yaparak:
"Bu telefon, MİT tarafindan dinlen-
dıği için, bana vereceğinizgörevlen lüt-
fen gerekli şifre ile bildirinız" dıye.
Yurttaşlar, arkadaşlar... Siz hiç böyle
devlet idaresı görmüş müydünüz?
Diyelim ki, muhalefet partilerimizden
birisi yanılıp da, "Bundan iyi denetim
konusu mu olur?" gerekçesi ile İçişle-
ri Bakanı hakkında gensoru verseler,
işlemi hukuk dışı bulduğunu bildiren
demeçlerin sahipleri, yani Refah Parti-
si Grup Başkanvekili Salih Kapusuz,
yani DYP Genel Başkan Yardımcısı
Hayri Kozakçıoğlu, yani eski içişleri
Bakanı Nahit Menteşe'nin oylan nasıl
olur?
Tükürdüklerini mi yalariar, yoksa...
Salı günkü yazımda Sayın Gökhan
Çapoğlu'nun yanıtlannı özetlerken, Iş-
çi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sa-
yın Hasan Yalçın hakkında açtığı da-
vayı kazandığını da nakletmiştim.
Sayın Yalçın, davanın henüz kesin-
leşmediğini bildirdi. Anlaşılan Çapoğlu,
başvurduğu mahkemenin kararını
amaçlamış. Oysa taraflardan birisinin
bu karara, Yargıtay da itıraz etme ve
sonucu bekleme hakkı elbette vardır.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
BirHannover
Yolculuğunda...
Kuzeyde, o uçsuz-bucaksız Alman ovasmtn orta
yerinde kurulmuş Hannover'in apayn bir kişiliği var.
Bereketli ve bakımlı topraklann olanca zenginliğinin
aktığı merkezlerden biri o olmuş tarihte, bugün de
o. Sanayi Devrimi'ni gecikmeden yaşamış; neredey-
se yan yanya yakılıp yıkılarak çıktığı Ikinci Dünya Sa-
vaşı'nın arkasından da kendisini toparlaması güç ol-
mamış; kımya, otomobil, makine ve elektronik sa-
nayilerinde, bugün de bir ağırlık merkezi. Bu canlılı-
ğın geçmış yüzyıllara giden kökleri de van Kuruluşu
tâ 11. yüzyıla çıkan kent, bir prensliğin başkent ola-
rak önemli rol oynamış; Avrupa tarihinin akışına ka-
tılmış. O köklü tarihi ne yana baksanız görüyorsunuz:
95 metre yüksekliğindeki kulesiyle 14. yüzyıldan kal-
ma ünlü kilisesi; 15. yüzyıla art eski belediye binaa;
17. yüzyıldan kalma, içinde filozof Leibniz'ın meza-
rını da banndıran Neustadt Kilisesi, sizi alıp geçmi-
şin derinliklerine götürüyor. Parklar, eski Herrenha-
usen Şatosu'ndan kalma bahçeler, müzeler...
Hep, bir geçsem derdim Hannover"den.
Geçen cumartesı ve pazar oradaydım; anılanmın
arasında bu kentin güzellikleri de var artık. ;
Cumartesi akşamı, Hannover Alevî Kültür Merke-
zı'nin düzenlediği bir paneldeyiz. Konu Türkiye, de-
mokrasi. insan haklan, Alevîler ve Bektaşiler. Ağır-
başlı bir salonda sıcak bir ilgi içinde dinleyen bir halk
topluluğu önünde düşünce alışverişi yapıyoruz. Es-
ki deyimle "Bârika-i hakikat müsademe-i efkârdan
doğar", yani "Gerçeğin şimşeği düşüncelerin çar-
pışmasının ürünüdür" denir ya, işte o şimşeğin ara-
nışı içinde konuşmacılar ve dinleyenler.
Önce Ali Duran Gülçiçek, Alevî ve Bektaşi inanç
ve düşüncesi üstüne, bir çağdan ötekine gezinerek
pınltılı bir konuşma yapıyor.
Her şey insanda başlayıp insanda bitiyor, ne gü-
zel!
Sonra sözü İsmet Zeki Eyüboğlu alıyor; "Anado-
lu uygariığrrnn görkeminı seriyor gözler önüne ve
Alevîlıkle Bektaşiliğin o uygariıkta tuttuğu önemli ye-
ri belirtiyor. Eyüboğlu konuşurken, "Ah", diyorsu-
nuz, "sizin uygarlığınız yok diyenleri, imkân olsa da
alıp getirsek şu salona, dtnleyip aydınlansalar bu
söylenenlerden!"
Üçüncü konuşmacı, Profesör M. Tahir Hatipoğ-
lu ve eğitimle ilgili sorunlara eğiliyor. Gazi Üniversi-
tesi öğretim üyelerinden Hatipoğlu'nu, okuriara ay-
ncatanıtmanın anlamı yok. Ülkemizde eğitim sorun-
lannı adım adım izleyen. çağdaş eğitimin dünyada-
ki gelışmelerinın farkında bir uzman olarak da, geri-
ci akımlara karşı kıran kırana bir kavga veren nadir
aydınlardan biridir o. Cumhuriyet'i kuranlann "fikri
hür, irfanı hûr, vıcdanı hür" kuşaklar yetiştirme ide-
aline ınanıp gönül vermiş olanlardan biri...
Özellikle üniversitelerimizin başına gelen felaket-
leri sergiliyor Hatipoğlu. Nedir üniversite? Onun gü-
zel deyişiyle "toplumun bir feneri"] Ne var ki, sön-
dürülmüştür o fener. Şeriatçılara, medrese kafalıla-
ra teslim edilmiştir üniversitelerimiz ve tarikatlarca
bölüşülmuştür. Bilim yapamaz bu kurumlar, nitekim
. yaprruyoriar. Bır^^manır^blle/jevagöri^şyeceğjfe-
laketlere uğratılmıştır üniversitelerimiz. Ş,uradayaaa
burada ayaJ^a-kaJrnış bırkaç fakufte bu acı görünü-
mü değiştirmiyor.
"Ûniversiteleri yeniden Özgür kılmak": Hatipoğlu,
inandıncı gür sestyle bu çağnyı yaptı o gün yürekli
insanlara.
Aynca üniversitelerie de yetinmedi; eğitimimizin
başka sorunlanna da değindi ve "8 yıllık kesintisiz
eğitim" ilkesini sulandırma tehlikesine karşı uyardı.
Sanki içine doğmuş: Bırakınız RP'yi, DYP'li ve
ANAP'h çevreler bu oyunu tezgâhlamaya kûyulmuş-
lardırşimdiden.
O "yürekli insanlar"a şimdiden hatırlatması!
O günkü panelde de söylediğim gibi, Türkiye'de
sorun asla dinin engellenmesi sorunu değildir. So-
run şudur: Din özgüriüğü sloganının arkasına gizte-
nip ülkede adım adım bir "din devleti" kurma çaba-
sı vardır. Kör olmak gerekir bunu görmemek için!
Söz konusu çaba, RP bakımından pek doğaldır; çün-
kü onun için variık nedenidir bu. Işi asıl bozan ve da-
ha da bozacak olan, yardakçılarıdır: Geçmiş yıllarda
başkalanydı onlar, bugün başta DYP ve ANAP'tır.
"Cumhuriyet'i yeniden ayaklan üstüne dikmek":
En önde gelen sorunumuz budur fikrimce!
Her sorunun çözümü onun yaşamasına bağlı!
Hannover'den dönerken bu düşünce kafamda da-
ha da kökleşmişti. İyi ki çıkmışım bu geziye! Olan bi-
teni yerii yerine oturtmamda yardımcı oldu.
Yolculuklaryapıcıdır... ' '"
Mumcu soruştıırması
için Coşkun'a dava
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -L'ğur Mumcu su-
ikastını soruşturduğu süreç-
te •'Bu işi deviet yapmışnr,
siyasi iktidar isterse çözü-
lür" diyen eski Ankara
Devlet Güvenlik Mahke-
mesi (DGM) Savcısı Ülkü
Coşkun hakkında disiplin
cezası öngörmeyen Milli
Savunma Bakanlığı (MSB)
işlemi yargıya gitti. Uğur
Mumcu'nun eşi Güldal
Mumcu'nun açtığı davanın
duruşması dün yapıldı.
Uğur Mumcu'nun karde-
şi avukat Ce>han Mumcu.
MSB'nin takdir hakkını ye-
terince kullanmadığını be-
lirterek, bakanlığın "yaıpç
ve savcüann yıprabunama-
sı" gerekçesiyle dosya evra-
kını ışlemden kaldırması-
nın doğru olmadığını bildir-
di.
Duruşmaya, davacı Gül-
dal Mumcu'nun avukatı
Ceyhan Mumcu ve Mum-
cu'nun kardeşi Beyhan
Gürson ile MSB adına yar-
gıç binbaşı Ramazan Şafak
katıldı. Avukat Ceyhan
Mumcu, dönemin savcısı
Ülkü Coşkun'un, Mumcu
cinayeti ile ilgili olarak Gül-
dal Mumcu'nun bilgısıne
başvururken. "Bu işi devlet
yapnuşnr. Siyasi iktidar is-
terse çözer" dediğını anım-
sattı.
Savunmasında Güldal
Mumcu ile Ülkü Coşkun
arasında geçen konuşmayı
aktaran avukat -Mumcu,
TBMM Faili Meçhul Cina-
yetleri Araştırma Komisyo-
nu'nun da Mumcu s'uikastı-
na ilişkin bilgi ve belgeleri
dönemin Ankara DGM
Savcısı Nusret Demiral ile
savcı Ülkü Coşkun'dan ala-
madığını bildirdi.
Davaya ilişkin karann, 15
gün içinde açıklanacağı bil-
dirildi.
Komjsyon, İsmet "
iM dinledi
RP'li Ersönmez Yarbay
başkanlığında dün toplanan
TBMM Uğur Mumcu. Ci-
nayetinı Araştırma Kömsi-
yonu, dönemin İçişleri Ba-
kanı, DTP Aydın Milletve-
kili İsmet Sezgin'i dinledi.
Sezgin, emniyet teşkilaünın
Mumcu cinayetine çok ha-
zırlıksız yakalandığını söy-
ledi. Sezgin, Mumcu cina-
yetinin ardından oluşturu-
lan ekibin 8 gün boyunca
gece eve gitmemecesine ça-
lıştığını, ancak buna karşın
hiçbır somut bilgiye ulaşıla-
madığını bildirdi. Olayın
çok profesyonelce işlenmiş
olduğunu kaydeden Sezgin,
cinayetin bağlantılan konu-
sunda hiçbirbilgısi olmadı-
ğını dile getirdi.