Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 NİSAN 1597 CUMA • • • * CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Istanbul
Edirne
Çanakkale
Kocaelı
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
V
P B
P B
V
P B
P B
P B
P B
'3
•6
"6
"3
•5
"4
"5
•2
Zonguldak
Bütun bölgeler çok bu-
lutlu, Martnara'nın do-
ğusu, Karadenız, iç
Anadolu, Doğu Akdenız
ıle Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelen yağış-
lı, öteki yeflef parçalı bu-
lutlu geçecek Yağışlar
yağmur ve sağanak,
Doğu Akdenız ıle Gu-
neydoğu Anadolu'da
gokgürültülu sağanak,
Doğu Anadolu'nun do-
ğusunda karla karışık
yağmur şeklınde olacak
Londra Y 14 Atina 17
Paris
Roma
Beriin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
PB
PB
Y
Y
PB
Y
Y
14
18
9
9
24
10
11
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
Y
PB
Y
Y
Y
Y
Y
18
8
7
8
8
11
13
Budapeşte Y 13 Münih Y 12
Taşkerrt
'Tahran
Kahre»
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
PB
PB
Y
Y
PB
Y
Y
11
23
19
•18
16
19
16
21
Şam 15
O Açık \ Parçalı bulutlu : SısB ^ Çok bukjtto ı Yağnuriu
*AAAA>
Karlı jkar > Gök gurültükj
GIHVGEL CtNEYTARCAYÜREK
• Baştarajı 1. Sayfada
olanca çirknliğiyle sırıtıyor.
EmniyetGenel Müdürlüğü'ne yeni bir atamanın
nasıl yapılacsğını Içişleri Bakanhğı bürokratlannın
bilmediklenni soyleyebilir mıyiz?
Elbette nayır! Buna karşın Bakan Akşener'in
"kaynağı meçhul bir yerden aldığı emirte" genel
müdürü "v9/câ/efen"valiliğe, birvaliyi "vekâleten"
genel müdûriüğe getirmesindeki hikmeti kavramak
kolay değil
Genel Mjdür Alaaddin Yüksel'i görevden han-
gi gerekçeerte aldığını soranlara, neredeyse "Sizi
ilgilendirmez" diyecek kadar sorumluluğunu unu-
tabiliyor.
Üstelik devlet eğitiminden geçmediği, devlet er-
demini anımsamadığı için, skandaldan bir gün ön-
ce görüştüğü Cumhurbaşkanı'na bir gün sonraki
"icraatından hiç söz etmiyor".
Önemsizsayılacak "bazı tasarruflardan" söz açı-
yor Çankaya'ya, o kadar.
Cumhurbaşkanı yasalardan doğan "karamame
ile gelen, kararname ile gider" mantığını içeren bir
mektubu Takkeli Başbakan a gönderiyor.
Akşener Hanım gerçeğin üzerini örtmek istiyor.
Çankaya'nın girişımıni, "Erbakan'a bu konuda
'uyarı mektubu' göndermedi" diye yadsryor.
Devletin doruklannda ise son Akşener skandalı
"keyfı bir hareket...hatta yüce divanlık bir girişim "
diye niteleniyor.
Bakanı yasadışı uygulamalara kimin ittiği de kuş-
kusuz merak konusu.
Şaibe Hanım mı? Hayır! Takkeli Başbakan mı?
Hayır! Son soru: Özer mi? Oybiriiğiyle evet!
Örnek üstüne örnek
Başbakanlık'tan Çankaya'ya kadar uzanan söy-
lentilere göre Yüksel'i yennden etmek için bir ka-
rarname hazırlanıyor.
Kararnameyle, tabii gerçekleşirse çöl yasaların-
dan devlet anlayışına geçilmiş olunacak. Ne var ki,
yasalara ve haksızlığa karşı duyarlı olan Çanka-
ya'da kararnamenin tozlanmaya terk edılmesı ola-
sılığı hayli yüksek.
Artık kuşku duyan kalmadı: Devlet, Takkeli-Şa-
ıbe ıkilisi ve onlara bağlı kadrolann elinde acınası
hallere düştü, düşüyor. Çürümüşlük yeryer çökün-
tüye yol açıyor.
Geçende TOBB Başkanı bırbirine ters emirler
veren beş bakanın ekonomiye karıştığını söylüyor-
duv,B,u gerçâği ya bilmemezlikten gelen ya da bi-
zimle dalga geçen IMF'nin Türkiye Masası Şefı
Martin Hardy enflasyonla mücadelemıze "bir re-
çete" veriyor:
"Koordineli birtakım politikalara ihtiyaç var" di-
ye başlıyor. Bunlar arasında neler olacağını belirli-
yor ki, TOBB'nin saptadığı gerçeği bilenlere göre
"Koordıne" dedikten sonra IMF'nın arkasından sı-
raladığı önlemlerin beş paralık değeri kalmıyor.
Sağduyu sahibi çevreler gözünü parlamentoya
çevirmiş, "Bir umut ışığı yanacak mı?" diye beklı-
yor. Buna karşı iki siyasal kimlik var ki, ne yaparız
ne ederiz de iktidarda kalırız diye çırpınıyor, aske-
ri-sivili kandıracak yollar arıyor.
Şaibe Hanım son zamanlarda bir RP'liye yaraş-
mayacak ölçütlerde mantıksal demeçler veren Ay-
dın Menderes'le görüşüyor.
Demiş ki Menderes'e: "Grubuma hâkim olamı-
yorum. Erbakan MGK'ye direnişini surdürürse hü-
kümetten çekilmek zonında kalacağım."
Işit de inanma! Genel çizgilerle demiştir ki Men-
deres'e; "Lütfen şefaat eyle. Takkeli üzerinde bas-
kı kur. Ammman hükümet bozulmasın, yoksa baş-
bakanlığıma yazık olacak."
Geçertı bir başka senaryo da şu: Menderes'in
çevresinde -Şaban Karakaş la birlikte- yedi rnil-
letvekillik bir gaıp var. Takkeli "kopmaları" olasılı-
ğından hayli kaygılı. Şaibe Hanım'ı Aydın Bey'i "ik-
naya" göndermiş olabilir.
Milletvekıllerine "Ordunun arkasına saklanarak
siyasette yapamadıklannı tanka topa yaptırmaya
kalkrnasmlar
" diye erkeklik taslıyor Şaibe Hanım.
Takşak Paşa ile ağabey-kız kardeş oyunları oyna-
dığı günlerde, kocası sağa sola tafra atıyor ve "Bi-
ze kJmse dckunamaz. Arkamızda ordu var" diyor-
du.
Son zamanlarda aynı öyküyü kansı sürdürüyor.
Sonra... Öyle bir uyan alıyor ki...
Siyaseti yüzsüzlükle karıştırmayanlara bir ömür
yeter!
ÖSS deneme sınavı cevap anahtarı
SAY1SALBOLLM SÛZEL BÛLÜM
1- D ! 3 i -
2- C 31-
3- A
4- D
35-
3 t
5- B 35-
6- E 36-
7 - C 3"-
a- 5 , 3J-
9 - C 3S-
1O- E 4t-
1 1 -
12-
13-
1 * -
15-
16-
17-
1B-
19-
2O-
2T-
2 2 -
2 3 -
2-*-
2S-
2 6 -
277-
2B-
3CO
E 4'-
C 41-
D ı 4:^
c 1 *E
3
3
4:-
4£-
4-
4İ-
45-
4 5--
C K-
Z 5:-
; &-
D i S-
A
A
ç
c
\
s-
a-
9-
e-
A
D
B
J3
C
A
A
B
D
E
B
D
B
B
D
D
B
A
B
D
B
C
E
C
C
A
C
A
C
E
61-
62-
63-
64
65-
66-
67-
68-
69-
70-
71-
72-
73-
74-
75-
76-
77-
78-
79-
80-
81-
82-
83-
84-
85-
86-
87-
88-
C
A
D
C
D
A
D
E
C
B
C
E
B
C
B
A
C
A
C
D
A
E
B
D
E
B
C
A
1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
E
E
E
C
A
D
C
n
9- : D
io- j c
11- j C
12-
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
21-
22-
23-
24-
25-
26-
27-
28-
29-
30-
D
B
E
B
B
B
D
E
B
D
E
C
A
A
C
C
E
A
A
31-
32-
33-
34-
35-
36-
37-
38-
39-
40-
41-
42-
43-
44-
45-
46-
47-
48-
49-
50-
51-
52-
53-
54-
55-
55-
57-
58-
59-
60-
D
A
A
A
B
D
6
E
e
C
A
C
A
B
B
6
A
C
E
D
C
D
LB
B
E
C
A
E
A
C
61-
62-
63-
64
65-
66-
67-
68-
69-
70-
71-
72-
73-
74-
75-
76-
77-
78-
79-
80-
81-
82-
83-
84-
85-
86-
87-
88-
B
A
A
E
C
A
0
B
A
E
C
E
B
D
C
D
A
B
E
A
A
C
B
B
D
C
D
E
Komîsyon fedekeye sarddı
B Baştamfi 1. Sayfada
ce saat 24.00'te TBMM Başkanlığı'na sundu.
Rapora muhalefet şerhi yazacağını açıklayan
DSP'li Sema Pişkinsüt ile CHP'li Fikri Sa0ar,
olaylarda siyasi sorumluluğu bulunduğu gerek-
çesiyle Çillerhakkında Meclis soruşturması açıl-
masını isteyeceklerini açıkladılar.
Raporda, son 4 yıla siyasi sorumlu olarak dam-
gasını \Toran Çiller ve ailesi ile ilgili savlara yer
verilmemesi dikkat çekti. Komisyon, raporunda
'çeteoluşumu'içindeyeraldığınıilerisiirdiiğüki-
şıler hakkında ise, yetkileri olmadığı gerekçesiy-
le suç duyurusu ya da Meclis soruşturması açıl-
ması istemine yer vermedi. Kulislerde, daha ön-
ce Turban Yolsuzluğunu Araştırma İComısyo-
nu'nun çok sayıda kişi hakkında suç duyurusun-
da bulunduğu ve raporunda da Meclis soruşturma-
sı açılmasmı istediğine dikkat çekilirken, "Üyeter,
kişbel olarak hakkında somut iddialar bulunan
kişiler hakkında suç duyurusunda bulunabUir,
Ağar hakkında Meclissoruşturması açıhnasuu ts-
teyebflinliT>
görüşü dıle getirildı.
Fikri Sağlar, Ağar'ın Çiller döneminde genel
müdür ve bakan olarak görevlendirildiğini ve bu
nedenle hakkında Meclis soruştunnası açılması
gerektiğini açıkladı. Sağlar, komisyona ifade ve-
ren bazı kişilerin, Çiller'in eşi Özer Uçuran Çfl-
ler'in devletin bazı gizli bilgilerinden haberdar ol-
duğunu anımsatarak Özer Çiller hakkında suç du-
yurusunda bulunulması gerektiğini söyledı.
Komisyon Başkanı Mehmet Elkatnuş, raporu
saat tam 24.00'te TBMM Başkanvekıli Kamer
Genç'e iletti. ANAP'lı üyelerin de muhalefet şer-
hi koymak kaydıyla imzaladığı rapor, yaklaşık 350
sayfadan oluşurken, daha sonra TBMM Başkan-
lığı'na iletilecek olan eklen 15 klasörü doldurdu.
Raporun TBMM Başkanlığı'nasunulması sırasın-
da, Tansu Çiller'in komisyona çağnlmasını pro-
testo ettiği için toplantılara katılmayan ANAP'lı
üye Yaşar Topçu da hazır bulundu.
MİT hesabına çalışan TankL'mit'in kaçınlma-
sından Ağar ve Bucak'ın bilgisi olduğu vurgula-
nan raporun Susurluk skandalı ile ilgili 'genel de-
ğerlendirme' bölümünde, ana hatlanyla Bucak ve
Ağar hakkındaki fezlekeye dayandınlan bağlan-
tılar özetle şöyle anlatıldı:
Sflahlı e>lem hazırhğı: AbduUah ÇatiL Hüseyin
Kocadağ,Sedat Bucak'ın son olaydaki berabedik-
lennin basit bir tatil gezisi veya başsağlığı ziya-
reti ile izah edilmesi inandıncı degildir. Bu birlik-
teliğin önceden belirlendiği. Istanbul'da bulun-
duklan ilk günde Çath, Bucak ve Kocadağ'm giz-
lice buluşmalan ve görüşmelerinden anlaşılrruş-
tır. Bu durum, adı geçen kişilerin, yanlannda ko-
ruma olarak bulunduldan kişilerle birlikte, yasa-
lara avkırı 'silahlı bir eytem'hazırhğında bulun-
duklan kanaatini oluşturmuştur.
SOahlarÖzd Harekât kavnakh: Otomobilde bu-
lunan silahlardan ve mermılerden bir bölümünün
Özel Harekât Daire Başkanlığı kaynaklı oldukla-
n ve 1993-1994 yıllan itibanyla emniyet kayıtla-
nnda bulunması gerektiği halde, kaza yapan oto-
mobilde nasıl yer aldıkJan emniyet tarafindan
açıklanamamıştır. Bu silah ve belgelenn belirtilen
tarihlerde Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet
Ağar ve Özel Harekât Daire Başkanvekıli olan tb-
rahim Şahin'ın talimatlan ve bilgileri dahilinde
adı geçen kişilere verildiği kanaati oluşmuştur.
Sahtebeigder Abdullah Çath'run üzerinde bu-
lunan ve yukanda aynntılan izah edilen sahte bel-
geler, Çath ve YaşarÖz adına düzenlenen silah ta-
şıma izin belgeleri ve hususi yeşil pasaportlann
Ağar'ın emniyet genel müdürü olduğu dönemler-
de ve onun bilgisi ve talimatı doğrultusunda dü-
zenlenerek aranan kişilere imtiyaz sağlandığı an-
laşıldı.
CinayetveBucak'ınevindebuluşma: ÖmerLüt-
fiiTopal'ınöldürülmesininfaillerinden olduğu an-
laşılan Çath ile bu olaym zanlılan olarak gözaltı-
na alınan ve aynı zamanda Topal'ın ortaklan olan
Sami Hoştan ve AH Fevzi Bir ile Bucak ve onun
yukanda isımleri yazılı korumalan (Mustafa Al-
nnok, Enver 11u ve Ömer Kaptan) uzun süreden
beri tanışmaktadırlar ve sık sık bir araya gelmek-
tedirler. Topal'ın öldürüldüğü günlere tekabül e-
den zaman dilıminde ve aynca bu olaydan önce-
ki ve sonraki günlerde, Çath. Bucak, Hoştan, Bir
ve Bucak'ın korumalan arasında yoğun ve dikkat
çekici şekilde telefon görüşmeleri yapıldığı tespit
edilmiştir. Yine olaym vuku bulduğu tarihe yakm
zamanlarda bu kişiler Siverek'te Bucak'ın ika-
metgahında toplanmışlardır. Adı geçen bu kişile-
rin böyle bir olay etrafında yoğun görüşme, bera-
berlik ve dayaruşma içerisinde bulunmalan, özel
kasıtla hareket ettikleri kanaatini oluşturmakta-
dır.
Suç örgütüoluşturdular: (tbrahim Şahin'in ko- '
ruması ve özel tımci) Ayhan Akça. Ziya Bandır-
mahoğlu'nun çocuklannın sünnet düğününde çe-
kilen fotoğraflarda görüldüğü gibi Çath ve Şahin,
fezlekede adı geçen tüm polis memurlan ile bir-
liktedirler. Bubirlik ve beraberliğin tesadüflerden
ibaret olmadığı, polis memurlan saruklann sade-
ce koruma görevi yapmak maksadıyla tayin ve
tahsis edilmedikleri, bunlann özel kasıt altında
bir araya toplandıklan ve bu suretle devlet tara-
findan muhtelif suçlardan aranan kişiler, kumar-
hane işletmecileri, bir kısım yönetici ve siyaset-
çiler ile özel tim görevlisi polislerin >
cürüm işle-
mek üzere teşekkül oluşturduklan ya da bu teşek-
küllere kaûJdıklan" görüşüne vanldı
Papatyalar hâkim küındı: 1980den sonra Tür-
kiye'de görülen hızlı ekonomik ve sosyal değışı-
min. bazı rantlann ortaya çıkmasına yol açması,
bu rantlann çok büyük rakamlara ulaşması, kişi-
len hayali ihracat, haraç, çek senet tahsilatı gibi
yasadışı işlerden çıkar sağlamaya yöneltmıştir.
Kamu sektöründe "Benim memurum işini biür"
felsefesinin hâkim kılındığı, bu dönemde bazı res-
mi olmayan gruplana (örneğin PapatyalaT) dev-
let işlerini bazı yönleriyle ıstismar eder hale gel-
diği ve devlet idaresini yozlaştırdığı anlaşılmak-
tadır.
Hatta bu tip kişi \e gruplann Türkiye'deki bili-
nen bazı siyasi partilerin kongrelerini etkiler ha-
le geldikleri de yaşanmış bir \ akadır. Bu olumsuz
gelişmeler anılan kışılere daha da cesaret verirken.
çıkar amaçlı organize suç örgütlennin faalıyet sa-
halan genişlemiş, etkınliğı daha da artmıştır.
Yargı Erbakan'ı
• Baştarafi 1. Sayfada
istemiyle TBMM Başkanlığı'na
iletilmek üzere Adalet Bakanlı-
ğı'na gönderdiği fezleke 2 ay önce
«Bagbiikarthga süBiulmuştar -
Başbakanlık Müsteşan Kadri
K.eskin, fezlekelere ilişkin işlemle-
rin henüz tamamlanmadığını bil-
dirdi. ANKA'nın haberine göre
Keskin. "Ben ydlarca en kritik da-
valarda en kritik kararlan vermiş
bir hukukçuyum. Ben 2 saarte idam
karan \-erebilen bir hukukçu> um.
Bu fezlekelere ilişkin incelemeleri-
miz tamamlanmadı. Ncyi ne kadar
incele> ip ne kadar incelemeyeceği-
mi en i>i ben bilirim. Bu konuda da
yetkim var. İncelemenin bu kadar
sürmesi konusunda hukuki dava-
nağa sahibim" dedi.
Cumhuriy'et'e bilgi veren hukuk-
çular, Erbakan'ın fezlekeleri TB-
MM Başkanlığı'na iletmeyerek so-
ruşturmayı engellediğine işaret et-
tiler. Susurluk kazasının ardından
ortaya çıkan karanlık bağlantılann
—fcmmıoyttnda Voğun olarak tartışıl-
ması sırasında Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel başkanlığında
Çankaya Köşkü'nde toplanan Li-
derler Zirvesi'nin sonuç bildirge-
sinde, siyasi partilerce, Susurluk
soruşturması çerçevesinde savcıla-
nn hazırladığı fezlekelerle ilgili iş-
lemlerin hızla yerine getirileceği
bildirilmişti.
Erbakan da zirvede, milletvekili
dokunulmazlıklannın smırlandınl-
ması önerisine ısrarla direnirken,
Susurluk soruşturması çerçevesin-
de düzenlenecek fezlekelerle ilgili
işlemlerin hızla yerine getirilmesi-
ne ilişkin tümcenin metne kon-
masına razı olmuştu.
Komisyon raporuna tepkiler
ISTANBUL/tZMÜHCumhuriyet) li olarak "suclulan 3-5 özel tünciylesı-
- TBMM Susurluk Araştırma K.omis- nuiamaya çahşüğuu" sa\Tinurken EP
yonu'nun düzenlediği rapor, demok- Genel Başkan Yardımcısı Mehmet
ratik kitle örgütlen, iş çevreleri ve ba- Kılıçaslan da yaptığı yazılı açıklama-
zı partiler tarafindan tepkiyle kajş^^/la
a
Şusurluk Komisyonu'nun açıkla-
lahdıMşadamı Sakıp Sabana, Türki- makta olduğu raporun sayfalanndan
ye'de Susurluklann süreklı yaşandığı-
m belirtirken, Emeğin Partısi Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet kılıças-
lan, "Raporun sayfalanndan Kontr-
gerifla fişlanyor" dedi. Sabancı,
"Türkiye'de birçok Susurlukvar. Da-
ha önce de Susurluklar oldu. Susur-
luklann dibine iniunedikçe her ay bir
Susurluk >aşanz" diye konuştu.
Ege Sanayicileri ve İşadamlan Der-
neği üyeleriyle dün bir araya gelen
TÜSlAD Başkanı Muharrem Ka>-
han, Susurluk konusunun- bundan
sonra yargıda görüşüleceğini belirte-
rek yargının bağımsız davranıp dav-
ranmadığının izleneceğini kaydetti.
ÖDP Hderi UfukUras, raporla ilgi-
Kontrgerüla ûşkmyor" dedi.
tstanbul'da Bakırköy Cumhunyet
Meydanı"nda toplanan HaklarveOz-
gürlükler Platformu'na bağlı çoğun-
luğunu kadınlann oluşturduğu yak-
laşık yüz kişi, Susurluk Komisyo-
nu'nun, yurttaşlann artan toplumsal
muhalefetini azaltmak amacıyla ku-
rulduğunu ılen sürdüler.
Topluluk. meydanda temsıli olarak
DYP'li Mehmet Ağar ile özel timci-
ler Oğuz Yorulmaz ve \\han Çar-
kın" uı yargılandığı bir 'maket mahke-
me' kurdu. Gösterinın ardından yürü-
yüş yapmak isteyen gruba müdahale
eden polis çok sayıda göstericiyi gö-
zaltına aldı.
Ağar: Suçlu değilim
Mehmet Ağar. TBMM Su-
surluk Araştırma Komisyo-
nu'nun raporu ile Istanbul
DGM Savcılığı'nın hazırladı-
ğı fezleke ve bu konularda ba-
sına yansıyan iddıalara deği-
nirken. "Lüzumlu-lüzumsuz
her belgenin sızdınlmasının
hangi maksada matufolduğu-
nu anlamış değilim" dedi.
"Kendisini suçlu olarak gör-
mediğini" belirten Ağar, şun-
lan söyledı: "Bizim, devletin
veya milletin ale> hinde bir ej-
lem, bir ta\ır içinde bulunma-
mız mümkün değil. Bizim he-
sabunız da açıktır. kitabımız
da açıkür.'" diye konuştu.
Ortak çağrı
'Liderler
kavgayı
bırakmalı'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM'de temsil
edilen 7 partiye mensup 51
milletvekili, yayımladıklan
ortak bildıride. ''TBMM va-
zife, hak ve yetkilerine sahip
çıkmah, parti genel başkan-
lan si\aseti soğutarak kavga-
jı bırakmair çağnsında bu-
İundular.
ANAP'tan Kâmran İnan,
Kaya Erdem, Haffl Cin, Ce-
mil Çiçek, CHP'den Altan
Öymen ve Ercan Karakaş.
RP'den Şaban Karataş.
DSP'den Mümtaz Soysal \e
Tahir Köse, DYP'den Hasan
D«nizkurduile DTPden Ay-
dın Milletvekili İsmet Sez-
gin'in de aralannda bulundu-
ğu 51 milletvekinin bildirisi
dün düzenlenen basın toplan-
tısıyla açıklandı.
Siyasetin tıkandığı vurgu-
lanan ortak bildiride. darbe
söylentilerine atıfta bulunu-
larak, "Tarih bizi affetmeye-
eektir" denıldi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Bir sorun tümüyle içinden çıkılamaz hale gelin-
ce, karmakarışık olunca bu sözcük kullanılır. Arna-
vutluk'tan Bulgaristan'a bugünkü Balkanlar'la bu
tanım çelişmiyor...
Balkanlar, Türkçe'de "Sıradağlar" anlamına ge-
liyor.
Bu sıradağlar, nerede başlayıp nerede bitiyor?
Tuna'dan Çanakkale'ye, Istranca'dan Istanbul'a,
Macaristan'dan Yunanistan'a...
Bu tanımın kapsadığı ülkeler şunlar:
"Macaristan, Arnavutluk, Buigaristan, Yunanis-
tan, Türkiye ve eski Yugoslavya..."
Bütün coğrafyalar tamam... Ama "Eski Yugos-
lavya?"
Sorunun bu yanı çok çengelli...
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile birlikte
eski Yugoslavya'nın parçalarından biri olan Slo-
venya'dayız... İki gündüz bir gece... Kısa metrajlı
birziyaret...
"Yugoslavya "nın sözcük anlamı şu:
"Güney (yugo) Slavları..."
Konunun bu yanına girersek, çıkamayız. Bugün-
kü durumla devam edelim. Demirel'in sık sık kul-
landığı tanımlardan biridir:
"Tanrı eteğimizden çekiyor..."
Bu yorumun en geçeıii olduğu yerlerın başında
sanırım Balkanlar gelir. Ancak bugün, uluslararası
tanımlann değiştiği, insan haklarının sınır tanıma-
dtğı birdünyadaTürkiye'nin Balkanlar'a, "ırkçı" bir
ideolojiyle yaklaşması tabii ki beklenemez...
Dahadoğru biryaklaşımla, "çağdaş Türkiye'nin"
böyle bir bakış içinde olması ülkemiz içinde kimi
kişilerin göğsünü kabar+abilir, ama uluslararası
alanda kabartacağı şeylerın ülkemiz lehine olma-
yacağı kesin...
Konuyabiraz, "fepeden"bakalım...
Balkanlar yeni dünya düzeninin (YDD) getirdiği
"olanaklarla" sekiz parçaya bölündü... Son günler-
de sekizin Türkçe'deki anlamı karmakanşık:
Beş artı üç... Altı artı iki...
Mağara devrindeyizya, sayıları yan yana koyma-
yı öğreniyoruz...
Her neyse, bunu geçelim, Balkanlar'la devam
edelim...
Türkiye'de gelenek haline gelmiş bir durum var:
Ülke içindeki sorunlar, iç banş solun "sorunu"...
Ülke dışındaki durumlar sağın "zenginliği"...
Ne yazık ki bu çerçeveye Balkanlar da giriyor...
Balkanlar deyince konuyu "çerçeveye" koymak
olanaksız. Zira, çerçevesiz... Ama, Türkiye'nin çev-
resinde olup bitenlerle ilgilenmemesi beklenemez.
Konuyu tanımlamak güç olsa tjile...
Yazi bitiyor peşrevbıtmek bılmiyor... "Balkan uza-
y/"ndan güncel duruma gelırsek... Demirel'in, Slo-
venya Cumhurkaşkanı Milan Kucan'ın 1995'teki
Türkiye ziyaretinden sonra gerçekleştirdiği bu zi-
yaret tabii ki iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir
kilometre taşı.
Türkiye'nin pek çok uluslararası ilişkisinde şu
mantık geçerlı:
- Çak bir kilometre taşı, ne önünü ne arkasını ka-
Şj^
Yeryüzünde yaşanan her acı...
Ama, Balkanlar öyle değil...
Tarihin eteğimizden değil. her yerimizden çekti-
ği bircoğrafya...
Ne var ki Balkan coğrafyası kolay tanımlara sı-
ğacak bir konumda da değil. Örneğin, Slovenya...
Türkiye'nin gündeminde ön sıralarda olmayan bir
ülke. Nüfusu iki milyon, yüzölçümü 20 bin kilomet-
rekare...
Peki kişi başına düşen milli gelir?
On bin dolann üzerinde... Türkiye'nin dört katın-
danfazla...
Mantar ve şarap ülkesi Slovenya ile ilgili genel u-
fuk turunu ufak tutalım. Arkasını yarın getiririz...
Konu Balkanlar olunca tek pencereden bakmak
olmaz...
Bugün Avrupa Birliği'ne aday 12 ülkeden birinin
başkentindeyiz. Bir başka tanımla Slovenya, AB'ye
bizden önce abandı...
Bosna'da yaşanan bunca acıdan sonra Balkan-
lar'la ilgili olumlu bir şey yazmak tabii ki güzel, a-
ma yazıyı Robert D. Kaplan'ın birtanımlamasıyla
noktalayalım:
"Yeryüzünde insanlığın yaşadığı ne tür bir acı
varsa bilin ki bu, daha önce Balkanlar'da yaşan-
mıştır..."
Kısa... Kısa.
• İnterstar, haber spikeri Gülgûn Feyman'dan alacağma
karşuık 63 milyar lirahk haciz karan aldırttı. Feyman"ın
mahkeme%e veriunesinin nedeni olarak başka televizyon
kanallamia görüşme yapması gösterildi.
• tnsan Haklan Derneğı (ÎHD) Azınlık Haklannı lzleme
Komisyonu, Içişleri Bakanı Meral Aişener hakkında "ırk
aynmcılığı" yaptığı gerekçesiyle dün Beyoğlu
Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
• Dağüan SSCB'nin son Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov, kıa ve torunlan> la dün önce Ayasofya
Müzesini, ardından da Topkapı Sara>ı'nı gezdi.
• Istanbul Büyükşehır Belediyesi tarafindan, 2.1.1997
tarihınde yapılan Istanbul Metrosu elektro-mekanik
sistem ihalesi, 2 nisanda Sayıştay Başkanlığı tarafindan
onaylandı.
• Bulgaristan'da incelemeler yapan DSP milletvekillerL,
"\lze uygulaması kaldırüsın. Soydaş ailelerden birer
kişiye geçici çahşma izni verilsin" çağnsuıda bulundular.
• Adana Kadın Kuruluşlan Birliği, kentteki bazı ilk ve
orta derecelı okullarda öğretmenlerin derslere türbanla
girmelenne karşı imza kampanyası başlattı.
• Sigortah olarak yurtdışı görevine atanan personelin işe
giriş bfldirgesini Sosyal Sigortalar Kurumu'na (SSK)
göndermesi için tanuıan 1 a\lık sürenin 3 aya
çıkanlmasına ilişkin yasa tasansı TBMM Sağlık. Aile,
Çahşma ve Sos\al İşler KomLşyonu'nda kabul edildi.
• Içişlen Bakanı Meral Akşener, dün Kütahya'ya yaptığı
geziyi yanda keserek Ankara'ya döndü. Polirika
kulislerinde, Akşener'in, Kütahya gezisi sırasında "Bizi
atamıyorlar ama yakıyorlar" sözünün Almanya'dan tepki
görmesi uzerine Dışişleri Bakanı Tansu Çiller tarafindan
Ankara'ya çağnldığı ilen sürüldü.