Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 9
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet
Çetinkaya 9 Yazıişleri Müdürlen
fbrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç
9 Haber Merkezi Müdurü. Hakan Kara
9 Görsel Yonetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • tstihbarat.
Cengiz Yıldınm 0 Kültür Handân Şenköken
# Spor' Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler:
Sami Karaören • Duzeltme: Abdullah Yaacı
# Fotoğraf. Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Bclge:
Edibe Buğra • Yurt Haberleri. Mehmet Faraç
Yayoı Kurulu: bhan SeJçuk(Başkan),
Orhan Erinç, Oktay Kurrböke.
Hikmet Çetinka) a,Şökran Soner,
trgunBakı.Din<; Tayanç. tbrahm
Yıldız, Orhan Bursalı, Mostafa
Baltn>. Hakan Kara.
Ankaıa Temsılcısi: Mostafa Balbay 9 Haber Müdürir Doğan
Akın Atatürk Bulvan No. 125. Kat4, Bakanlıklar-Ankara
Tel. 4195020 C hat), Faks 4195027 9 tzmır Temsılcısı
S«rtarKızık,aZiyaBh- 1352 S23TeL 4411220. Faks:
4419117 9 Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, lnönüCd.
119 S No:lKat:l.Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15
Koordmator Ahmet Konıisan 9
Muhasebe: Bülent Yener 9
tdare' Hüseyin Gürer 9 tşletme:
Önder Çelik 9 Bügi-İşlem. Nafl
İnal 9 Bılgısayar Sısterrr
Mürûvet Çüer
MEDYA C: • Yonetım Kuruly
Başkanı - Genel Müdûr Gfilbin
Erduran 9 Koordmator Reha
Işıtman # Genel Müdür Yarduncısı:
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
513958O-513846O-61,Faks 5138463
Yanmlıvaıı >e Baun: Yenı Oün Haber Ajansı. Basm ve Yayuıcılık A Ş
TüAocaiCıd39 41Cagaloğlu34334lst PK 246 Istanbul fel (0,212) 512 05 05 (20 hatl Faks (07121 513 85 95
4NİSAN1997 Imsak: 5.07 Güneş: 6.36 Öğle: 13.14 tkindi: 16.48 Akşam: 19.38 Yatsı: 21.02
Tiiric tupizmine•• »a
ovgu
• ANKARA (AA) - Hong
Kong'da aylık olarak
yayımlanan '"Today s
Living" dergisi,
Türkiye'nın turistik •
güzelliklerine geniş yer
vererek, Ege kıyılanndan
övgüyle söz ettı. Today's
Living dergisinde yer alan
yazıda, Ege'nin mitolojik
ve tarihi hazinelerle dolu bir
bölge olduğu ifade edildi.
"Efsanelerdeki Ege Denizi"
başhklı yazıda, Foça'dan
Gökçeada'ya kadar uzanan
Kuzey Ege Bölgesi'ndeki
turizm merkezleri bütûn
özellikleriyle tanıtıldı.
Deneme sınavı
yamn yapılacak
• ANKARA (AA) - Milli
Eğitim Bakanlığı ile kısa
adı ÖZDEBtR olan özei
Dershaneler Birliği
tarafindan ortaklaşa
düzenlenen 1997 Anadolu
Liselerine Giriş Deneme
Sınavı. yann 76 il ve 57 ilçe
merkezinde yapılacak.
ÖZDEBtR'den yapılan
açıklamaya göre sınava, 53
bin 726 öğrenci katılacak.
Sınavda, Türkçe'den 30,
Sosyal Grubu, Din Kültürü
ve Ahlak Bilgisi'nden 20,
Matematik'ten 30 ve Fen
gnıbundan 20 olmak üzere
toplam 100 soru
yöneltilecek. Adaylara
sorulan yarutlatnalan için
120 dakika süre tanınacak.
Akgüner tlönemi
aklanmadı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMMICİT
Komisyonu, TRT'nin
Tayfun Akgüner'in genel
müdürlüğü dönemine
ilişkin hesaplannı aklamadı.
Komisyon Başkanı Ahmet
Uyanık, bu döneme ilişkin
13 konuda Başbakanlık ve
Maliye Teftiş kurullannca
hazırlannn raporlann
tamamlanmasından sonra
gerekli işlemleri
yapacaklannı söyledi.
Cankat kitabını
imzatıyor
• İstanbul Haber Servisi -
Bahçe Kültür Evi nisan ayı
kûltür etkinlikleri sürüyor.
Etkinlikler kapsamında
yazar Füsun Cankat
"Atatürkçü Düşünce
Işığında Kadın" kitabını
tanıtarak okurlanna
imzalayacak. Cankat'ın
bugün saat 16.00'da
gerçekleşecek imza törenine
onur konuğu olarak Prof.
Dr. Bahri Savcı ve Prof. Dr.
Suna Kalaycıoğlu da
katılıyor.
Almanya'ya
turizm plaketi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Turizm Bakanlığı
Müsteşan Nedim Öztürk,
Türkiye'ye en çok turist
gönderen ülke olan
Almanya'nın Ankara
Büyükelçisi Hans Joachim
Vergau'ya, 15-22 nisan
tarihleri arasında kutlanacak
Turizm Haftası kapsamında
yapılacak bir törenle plaket
verileceğini bildirdi.
Öztürk, 16 nisanda, İstanbul
Lütfı Kırdar Spor
Salonu'nda yapılacak
törene, Ingiltere ve Rusya
büyükelçilerinin de davet
edildiğini belirtti.
AADDB'nin
temasları
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Almanya
Atatürkçü Düşünce
Dernekleri Birliği
(AADDB) Genel Başkanı
Melda Özverim ve Genel
Sekreter Nilüfer Dann,
Ankara'da, Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden, Milli
Eğitim Bakanı Mehmet
Sağlam, CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal,
Türk-lş Genel Başkanı
Bayram Meral ve TRT
yapımcılanyla görüşerek
Türkiye'nin Avrupa
Birliğı'ne tam üyeliğine
ilişkin çahşmalannı
anlattılar.
Bektriğin yüzde
55i ithal
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Elektik tşleri Etüd
idaresi(EıEl) Genel
Müdürü Erdal Coşkun,
Türkiye'nin kullandığı
elektriğin yüzde 55'inin
ithal, yüzde 45'inin ise yerli
kaynaklardan sağlandığını
belirterek, 2020 yılında
enerji gereksiniminin yüzde
2'sinin rüzgâr gücünden
sağlanacağını bildirdi.
Wayne Wang'm filmi 'Chinese Box', İngiliz yönetiminden Çin egemenliğine geçişte yaşanan öyküyü anlatıyor
Hong Kong'a aşk ve nefret mektubu
Jeremy Irons ve Gong Li, Chinese Bo\ filminin başrol oyunculan.
Kültür Servisi - Hong Kong sokaklanndaki kar-
naval havası, rengârenk yüzler, kendinden geçer-
cesine atılan çığlıklar, yüzyılın partisini müjde-
liyor. lngiltere'nin Hong Kong'da 156 yıl süren
egemenliğinin sona erişi kutlanıyor. Yüzler, Çin
bayrağının renklerine boyanmış; insanlar alkol du-
vannı aşmış; çılgınca eğleniyor. Ve yonetmen
Wayne VVang'ın sesi duyuluyor: "Kesin!"
Wayne Wang, yeni fılmi "Chinese Bax"ta tn-
giliz idaresinden Çin egemenliğine geçiş sırasın-
da yaşanan bir aşk öyküsünü anlatıyor bu kez. Fil-
min başrol oyunculan, ölmek üzere olan ve ya-
şamının son günlerini video kameraya kaydetme-
ye karar veren bir gazeteciyi canlandıran Jeremy
Irons ile Wayne Wang'm sevgilisi, "Elveda Ca-
rryem"in unutulmaz oyuncusu Gong Li. Filmde
bir Çinli hostesi oynayan Gong Li'yle gazeteci
arasındaki aşk, tıpkı 30 haziranda tam bağımsız-
hğuıa kavuşmayı bekleyen ve daha sonrasında ne-
ler yaşayacağı kestirilemez olan Hong Kong gi-
bi belirsiz bir sona doğru ilerlemektedir. Gaze-
tecinin sevgilisine önereceği bir hayat yoktur ve
kendilerini bekleyen gelecek sürprizlerle doludur.
"Chinese Box, gerçekçi, ilginç ve kültürler ara-
sı bir aşk öyküsü" diyen yonetmen Wang'a göre
filmde bir İngiliz ve bir Çinli oyuncunun rol al-
ması, Hong Kong'un tarihsel kaderine debir gön-
derme sayılabilir. Kendisi de bir Hong Konglu olan
yonetmen, filmi "ülkemegönderdiğimbir aşkve
nefret mektubu" diye tanımlıyor. Wang'ın Hong
Kong'a duyduğu aşk bu kentin dünyanın en ener-
jik, en dinamik ve kendini sürekli yenileyen ken-
ti oluşundan kaynaklanıyor. "Burayı seviyorum
• "Chinese Box"ı
"gerçekçi, ilginç ve
kültürler arasv bir aşk
öyküsü" olarak
değerlendiren
yonetmen Wayne
Wang, "Hong Kong'u
seviyorum, çünkü benim evim. Ama
ben, doğru yere konulduğu zaman
çiçek açan bir bitkiyim" diyor.
çünkü benim evim. Ama ben, doğru yere konul-
duğu zaman çiçek açan bir bitkmm." Wang"a gö-
re filmin en eğlenceli yönü, Hong Kong'un mo-
dernize olmuş yüzüyle tanışmak. "Burada tari-
hin izkri süinmiş. Kokladığım havada bir yapa>-
hk var. Kızgınlık. pişmanlılc. Işte bu kanşık duy-
gulan yakalamak istrvorum."
Ocak ayından bu yana fılm ekibi Hong Kong
sokaklannda. Wang'ın amacı, kentteki atmosfe-
ri samimi olarak yansıtmak. Çin lideri Deng'in
ölümü o kadar büyük bir kaosa yol açmış ki ül-
kede. Wang, Deng'in ölümünden sonraki geliş-
meleri. insanlann umutsuzluğunu da bir şekilde
filme dahil etmek istiyor. Jeremy Irons'ın bir ga-
zeteci rolünde olmasının da Wang için büyük
önemi var; çünkü o gerçeklerle uğraşanbiri. "Je-
remv işadamı kıhkhbir gazeteci olacak,çünküHong
Kong'da gazeteciliğin anlamı budur. HongKong-
lular iş dümusıyia iç içe yaşarlar her zaman."
JeTemy Irons ise çalıştığı ekip ve Gong Li ile
Ingilizce konuşamamaktan yakınıyor. Bulundu-
ğu ülkenin anadilıni bilmemekten nefret ettiğini
söyleyen Irons, Çinlilerden oluşan film ekibinin
çok yüksek ses tonuyla konuştuğunu ve bu du-
ruma alışmak için epey zaman harcadığını söy-
lüyor.
llk kez Ingilizce konuşulan bir filmde rol alan
Gong Li ise, senaryonun da Ingilizce yazılmış ol-
masından rahatsız. "Bazen diyaloglan anla\ubil-
mek için saatler hareıyorum" diyen Li, "Hong
Kong'un vatanına kaMişmasım konu alan bir fil-
min kişiscl olarak yarattığı bir heyecan var mı"
sorusuna çevirmeni aracılığıyla şöyle yanıt veri-
yor: "Hayır, fazladan bir etki yaraünadı. Bence
Hong Kong*daki bütün bu değişiklik. Çinlilerden
çok uıgflizieri etkiledL Bu ola>m Çin'e getirecek-
leri duygusal sonuçlar değiL Bence30 hadranda-
ki kutlamalarda burada olmanın bir anlamı yok.
Yeni yıl kutlamalan gibi olacak, o kadar".
Yonetmen Wang ve oyunculan, filmin bir aşk
öyküsü olduğunu, politika yapmadıklannı ısrar-
la vurguluyorlar. ancak birtakım çevreleT tam ak-
sini düşünüyor. Hong Kong'un yıllardan sonra yi-
ne Çin'e dönmesi yüzyılın en önemli polıtik ge-
lişmelerinden biri ne de olsa. "Değişimi konu
alan bir fflm yapmak çok zor" diyor Wang. "Son
on >ıldır etranmızdaki her şey degişiyor." Deği-
şim hakkında yorum yapmaktan kaçınan yonet-
men Hong Konglu bir vatandaş ve dışandan bir
gözlemci olarak kendı düşüncesini dile getirdi-
ğini düşünüyor. Çekimleri halen süren "Chinese
Box"m, önümüzdeki sonbaharda vizyona gir-
mesi bekleniyor.
Aile içi şiddete karşı hazırlanan yasa taslağı Bakanlar Kurulu'nda
Dayak atan erkek eve giremeyecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Kadından sorumlu Devlet Bakanı
Işılay Saygın. aile içi şiddetin ön-
lenmesine yönelik olarak hazırla-
nan yasa taslağına göre, şiddet uy-
gulayan erkeklerin ortak kullanılan
evden uzaklaştınlacaklannı bildir-
di. "Erkekler sığmmaevine" diyen
Saygın, şiddet uygulayan erkeklerin
rehabilitasyon merkezlerinde teda-
vı göreceklerini belirtti. Şiddet kul-
lanan bireyin, mahkeme karanyla ve-
rilen önleyici hükümlere uymama-
sı durumunda 3 aydan 6 aya kadar
hapis cezasına çarptınlmasını öngö-
ren taslağa göre, güvenlik güçleri şid-
dete maruz kalan bireyin başvur-
masma gerek kalmadan, "ihbar"
üzerine müdahalede bulanabilecek.
Kadından sorumlu Devlet Baka-
nı Işılay Saygın, "Ailenin Korun-
masma DairYasa" taslağı nın Bakan-
lar Kurulu'na gönderildiğini ve im-
zalann tamamlanmak üzere olduğu-
nu bildirdi. Saygın, yasanın amacı-
nın "boşanmaya" dönük olmadığı-
nı, uzlaşma sağlanıncaya kadar er-
keğin evin dışında bir mekânda ba-
nnmasını sağlamak olduğunu be-
• Kadından sorumlu Devlet Bakanı Işılay Saygın,
şiddet uygulayan erkeklerin rehabilitasyon
merkezlerinde tedavi göreceklerini belirtti.
lirtirken. "Erkekler sığmmaevine
gönderilecek. Erkek herhangi bir
şiddette bulunuyorsa, o evden çıka-
eak ve çekip gitmeyecek. Eşinin na-
fakasmı da ödeyecek" diye konuş-
tu. Bir erkeğin eşini dövmesi için
"deli" olması gerektiğini söyleyen
Saygın, şiddete başvuran erkeklerin
rehabilitasyon merkezlerinde teda-
vi edileceklerini kaydetti.
Taslağa göre. Medeni Yasa'daön-
görülen hükümlerden ayn olarak,
eşlerden birinin ya da çocuklann
aile içi şiddete maruz kaldıklannı
kendilerinin veya Cumhuriyet Baş-
savcıhğı'nın bildirmesi üzerine, sulh
hukuk mahkemelennce bazı önle-
yici kararlar ahnabilecek. Şiddet
uygulayan eşin, bu kararlara uyma-
ması durumunda 3 aydan 6 aya ka-
dar hapis cezasına çarptınlmasını
öngören taslakta, aile içi şiddeti ön-
lemeye yönelik olarak hâkimlerin ve-
rebileceği kararlar şöyle belirtili-
yor "Kusurhı eşm,digereşe veya ço-
cuklara karşı şiddete veva korkuya
yönelik davTanışlarda bulunmama-
sı; müşterek evin, diğer eşe ve varsa
çocuklara tahsisi ile diğer eş ve ço-
cuklann oturmakta olduğu eve ve-
ya işyerlerine >
î
aklaşmaması; diğer
eşin eşyalanna zarar vermemesi; di-
ğer eşi ve çocuklan iletişim vasıtala-
nyla rahatsız etmemesi; varsa silah
ve benzeri araçlannı zabıtaya tes-
Bm etmesi; alkoüü vazNvtteortak ko-
nuta gelmemesL"
Işılay Saygın, taslakta öngörülen
bu hükümler dışında Türk Ceza Ya-
sası'nın hükümlerinin de geçerli ol-
duğunu anımsattı. Saygın, taslağın
yasalaşması durumunda, aile içi şid-
dete maruz kalanlann başvurulan-
na gerek kalmadan, güvenlik gö-
revlilerinin ihbar' üzerine müdaha-
lede bulunabileceklerini vurguladı.
Devlet Bakanı Saygın, 80 ilin va-
lisine genelge göndererek, imam ni-
kâhlı olanlann tespit edilerek, res-
mi nikâhlannın yapılmasının sağlan-
masını istediklerini bildirdi. tmam
nikâhlı çiftlerden doğan çocuklann
nüfus kayıtlannın bulunmadığına
dikkat çeİcen Saygın, bugün Van'da-
ki 200 imam nikâhlı çifte resmi ni-
kâh yapılacağını bildirdi. Gelecek
günlerde de Hakkâri ve Bitlis'te top-
lu resmi nikâh kıyılmasının sürdü-
rüleceğiru kaydeden Saygın, evli bir
erkekle bir kadına imam nikâhı ya-
pan kişiye 3 aydan 6 aya kadar ha-
pis cezası öngörüldüğünü hatırlat-
t^
Kızlık soyadı hakkı
TBMM Adalet Komisyonu'nda
kadınlann kızlık soyadlarını eş-
lerinin soyadlanyla birlikte kullan-
malanna olanak sağlayan yasa
tasansı kabul edildi. Tasanya göre,
kadıneşinin soyadını kullanmak is-
terse, bunu evlendirme memuruna
söyleyecek ya da daha sonra nüfus
memuruna yazıh olarak evlilikten
öncekı soyadını kullanmakistediğıni
bildirecek. Kadının kızlık soyadı,
eşinin soyadından önde yazılacak. e-posta: tan @ vol. com. tr
Internet 97
Fuan
başladı
!
İstanbul Haber Servisi -
lnterpro tarafindan düzenle-
nen Intemet 97 Fuan, Har-
biye Askeri Müze Kültür Si-
tesi Salonlan ve Fuar Mer-
kezi'nde dün açıldı.
Internet 97 Fuan, Internet
servis sağlayıcılan, katma
değer servisleri, Intemet do-
nanımı, yazıhmı ve teknolo-
jisi sağlayan şirketleri bir ara-
ya getirdi. Fuarda, Interr"
erişimi, iletişim ve bağlana-
bilirlik, Intranet, Web geliş-
tirme araçlan, Web donanı-
mı ve yazıhmı, online ser-
visler, Internet geliştirme
araçlan, Web Browser'lar,
'ateşduvarlan' ve FTB, E-
mail ve mesaj, Internet sunu-
culan, Intemet servis sağla-
yıcılan TCP/IP, Mobil Inter-
net erişimi, yeni ürünler ve
teknolojileryeralıyor. Inter-
net 97 eğitim seminerleri, 6
nisana kadar devam edecek
fuar kapsamında tekrarlana-
cak.
Genetik faktörler ve çevre kirliliği, artmasına neden oluyor
Vücudun seçtiği düşman: Alerji
• Yüzyılın ikinci yansında
verem, akciğer
enfeksiyonlan gibi
rahatsızlıklar azalma
gösterince, direnç
sistemimiz kendine yeni
düşmanlar seçti. Polenler,
tozlar, hayvan kıllan gibi
düşmanlar, hiperaktif direnç
sistemine sahip kişilerde
etkili oluyorlar.
Çeviri Servisi - Güneş, ısı ve tomur-
cuklara duran dallarla beraber mil-
yonlarca insan hapşırmaya ve burun-
lan akmaya başladı. Bazılan sokağa
çıkamaz durumda, çünkü vücutlan şi-
şiyor. Doktora gidenler, aşı olanlarbu
nedenlerle ilkbahann keyfini çıkara-
mıyor. Oysa alerjik semptomlar dok-
torlar tarafindan vücudun yanlış alar-
mı olarak niteleniyor.
tlkbahar, polen alerjilerinin en çok
göriildüğü mevsim. 60Tı yıllarda dün-
ya nüfusunun sadece yüzde 5'lik bir
oranı saman nezlesi adı verilen bu
alerjik nezle durumundan şikâyetçiy-
ken bugün bu oran iki katının da üze-
rine katlanarak yüzde 12'lere çıkrnış
durumda. Okul yaşındaki çocuklann
yüzde 16'suıda görülen alerjik nezle,
kız çocuklannda erkek çocuklara oran-
la daha sık görülüyor. Bu veriden yo-
la çıkan doktorlar, alerjilerin hormo-
nal dengelerle ilgili olduğunu düşüne-
rek bu konuda araştırmalar başlatmış-
lar. Bu araştırmalar sonucunda östro-
jen hormonunun alerjik nezlelerde ro-
lünün olduğu ortaya çıkmış. Çünkü
kadınlann menopoz süreci ve sonra-
sında östrojen değerlerinin düşmesiy-
le tedavi arasında da pozitif bir bağ-
lantı kurulabiliyor. Özellikle alerjik
astımı olanlarbu yaştan sonra bir hay-
li rahatlıyorlar.
tlkbahar mevsiminde alerjik nezle
yanı sıra başka türlü alerjiler de baş-
gösteriyor. Bunda birçok faktör rol
oynuyor. En önemlisi genetik faktör-
ler. Bunlarla beraber çevre kirliliği ve
beslenme alışkanlıklanmız da alerji-
lerde etkili hale geliyor. Uzmanlara
göre asıl dikkat edilmesi gereken nok-
ta, direnç sisteminin son yüzyıl için-
de zayıflamış olması.
Çocuklukta verem, akciğer enfek-
siyonlan gibi hastalıklann yoğun ola-
rak yaşandığı çağımızuı ilk yansına ka-
dar, direnç sistemleri çocuk yaşta ge-
reken mücadeleyi verebilmek için güç-
leniyordu. Sağlık önlemleri arttıkça
ve bu tür hastalıklar azaldıkça direnç
sistemi yeni ve yenerek kendini güç-
lendirebileceği düşmanlar aramaya
başladı. Uzmanlardirenç sisteminin ye-
ni düşman olarak polenleri, tozlan ya
da hayvan küı gibi farklı unsurlan seç-
tiğini vurguluyorlar.
Hiperaktif direnç sistemi
Yapılan araştırmalar da bu kanıyı
güçlendiriyor. Çünkü alerjik olan in-
sanlann hiper aİctifbir direnç sistemi-
ne sahip olduklan belirlenrniş. Ancak
yukanda da belirtildiği gibi sistem
kendini çicek polenleri gjbi 'yanhş'
düşmanlara yönlendiriyor. Ve tüm
eneıjisıni bu yönde harcıyor. Direnç
sistemi polen vücuda girdikten sonra
alann durumuna geçiyor. Antikorlar
aktifleşiyor. Bu da alerjik sendromla-
ra yol açıyor. Bu sendromlardan ba-
zılan, göz yaşannası, burun akınüsı,
kaşıntı, nefes alma güçlüğü, deride
kaşıntı ve döküntü, şişme şeklinde
oluyor. Migren, egzama, mide prob-
lemleri şeklinde ortaya çıkan belir-
tiler de var.
Çevre kirliliğinin bu konudaki kat-
kısı, arttıncı unsur olarak devreye
giriyor. Ömeğin polenlere yapışan ve
onlan kaplayan kirli gazlar alerjik et-
kileri ikiye katlayabiliyor. Alerjilerin
bu nedenle ileriki yıllarda sayıca çoğal-
ması beklenen bir durum.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Kemalizm Ansiklopedisi' Neden Yok?
I slak ve soğuk gece, camlar bütün buğu: bulutlar
sanki, parktaki çıplak ağaçların dallan üzerine in-
miş, göz gözü görmüyor. Birden, telefon. Hattın öte-
ki ucundaki 'genç' Kemalist, Ankara'dan soruyor:
"-...aramızda bir 'Kemalizm AnsikJopedisi' dûzen-
lemeyi karartaştırdık; hangi kaynaklara başvuraca-
ğımız konusunda, tereddütlerimiz var; bizeyardım-
cı, olur musunuz?"
Şimdi sevinmeli miyim, yoksa üzülmeli miyim?
Bu ülkenin 'resmîideolojisi' Atatürkçülük'tür; her
çeşit 'siyaset esnafı', hertürden demecini, döndü-
rüp dolaştınp Atatürk ilke ve Inkılâplan'na bağlar;
bunarağrrten, 'genç' Kemalistın elinin altında, böy-
le bir ansiklopedi yoktur. Hiç olmamıştır. Ne demek
bu? r^msenin aklınagelmemiş; ne InkılâpTarihi Ens-
titüsü'nün, ne Tarih Kurumu'nun, ne de üniversi-
telerin!
Ben de kalkmış, ne konuşuyorum? 'Kemalizm
Ansiklopedisi' de lâf mı? Hadi çıkın sokağa, arayın
bakalım: Gâzi'nin 'Söylev ve Demeçleri'ni, kitap-
çılardabulabilecek misiniz? Sahaflar'da, belki! Sa-
di Borak'ın, geçenlerde Kaynak Yayınlan'nda çı-
kan çalışmasını, (Atatürk'ün, 'resmi' yayınlara gir-
memiş Söylev ve Demeçleri); bilir misiniz ki, Türk
Inkılâp Tarihi Enstitüsü, Sakıncalı' bularak yayım-
lamamıştı. Evet! Halkevleri tarafindan, zor belâ bas-
tınlan kitap, 'Atatürkçülûğü' kimselere veremeyen
12 Eylül Yönetimi'nce, dağrtılamadan toparianmış,
doğruca SEKA Tesisleri'ne götürülerek, orada kâ-
ğrt hamunjna dönüştürülmüştür. Yaaa!
Meselenin üzülecek tarafı, elbet burası, Vah bize!
Kelimenin tarihçesi nedir?
Sevineceğimiz yanı, neresi? 'Genç' Kemalistle-
rin, her gün biraz daha çoğalması, bilinçlenme-
si mi? Üstelik, kendilerinden öncekilerin bu gibi va-
him hatalannı, kollan sıvayıp telâfiye çalışıyorlar.
Bence bu işe, 'Kemalist' deyiminin 'tarihçesi' ile
başlamak, en uygunu: kim, kime, ne zaman, neden
dolayı 'Kemalist' demiş?
llk kullananlar, yanılmıyorsam, 'Türk'ün ateşte im-
t/han/'yıllannda, Düvel-i Muazzama'dan (Siz 'Sis-
tem' anlayın) iki 'devlet-i fehime'nin, pekmuteber
'telgraf' ajanslandır: Fransa'nın Havas ve lngilte-
re'nin Reuter Ajansı! Bu iki ajans, Itilâf Devletle-
ri'yle canciğer kuzu sarması İstanbul Hükümeti'ne
Anadolu'da başkaldırmış 'Kuva-yı Milliye' efradına;
-hem de Fransızca imlâsıyla Kemaliste diye yaza-
rak- bu adı veriyordu. O tarihte Kemalist sıfatı, ay-
nen âsi, eşkrya, bolşevik kelimeieri gibi, onlaıia eşan-
lamlı tutulup, 'tezyif amacıyla kullanılıyor. Hiç kaçar
mı? Bbette, 'Payrtaht'm 'güzide mehâfili' de -her boy-
dan, her türden hainler, alçaklar, üçkâğıtçılar, işbir-
likçiler- bu 'alafrangalığı' o dakika almış kabul etmiş,
Gâzi'yi destekleyenleri 'aşağılamak' icab etti mi,
'Kemalist' kelimesini kullanmayı tercih etmiştir.
Talihin şu garip cilvesine bakar mısınız? Günümü-
zün Türkiye'sinde de, bu srfatı hüzünlü bir iftiharta
taşıyanlara, 'tezyif' manasında 'Kemalist' diyenler
mevcuttur; ve bunlar da, öncekilerie inanılmaz bir
konum benzeriiği arzeden, şeriatçı, bölücü ve 'dö-
nek' takımıdır; bunlar da, aynen onlar gibi, kendi ül-
keleri aleyhine, 'Bat'ya parmak kaldınp durmakta-
dır.
Ne diyorsunuz? XX. yy'ın üç çeyreğini, beyhude
mi yaşamış olduk?
Doğru tarifî bulmak için
u satırlan, 7 Şubat 1978'de yazmışım (Ankara,
füricçü'yenrbir 'Ara Rejim'm, eii kulağında;
ia karşı, Abidinpaşa taraflanndan, silah cayır-
tılan işitiliyor; şehir, def gibi gergin!):
"...ftalyan Marksisti Valentino Gerratano, Le-
ninizm'in doğuşundan söz ederken, ilginç şey-
ler söylüyor Lenin ölmüştür, örgütün başında ka-
lanlar etkili olabilmek için, her biri kendi Leni-
nizm'lerini piyasaya sürmüşlerdir; sonunda ra-
kiplerini birer ikişer altedtp duruma egemen olan
Stalin'in Leninizm'i 'resmi ideoloji' haline gelmiş-
tir. Bu uyduruk Leninizm'in, ne türden bir ka-
saplığı ve istibdadı içerdiğini, bilmeyen kalma-
dı gibi bir şey..."
"...Lenin'in ülkesinde başardığı sosyalist dev-
rimin başına gelen, Mustafa Kemal'in başardığı
demokratik devrimin de başına gelmiştir. Açın
devrim arkadaşlannın anılarını, Kâzım Karabe-
kir'e göre başka, Rauf Orbay'a göre başka bir
Atatürkçülük vardır. Mustafa Kemal'in ölümün-
den sonra, bunlardan birisi, Ismet Inönü'nûn
Atatürkçülük anlayışı egemen olmuş, demokra-
tik devrimi o kurumlaştrmıştar..." (Hangı Atatürk,
s.45.3. Basım. 1996)
Fikri neden tekrariadığım anlaşıldı sanırım: Ke-
malizm'in doğru larifini elde edebilmek için, önce Gâ-
zi Mustafa Kemal Paşa'nın adı etrafındaki siyası
'kirliliği' ayıklamak; onu, tefekkürü ve aksiyonuyla,
yüzyılın ilk çeyreğindeki Dünya ve Türkiye koşul-
ları içersine yerleştirmek zorunludur; zorunludur
ama, yetmez; aynca, 'fıkriyatı 'nın gerek Fransız Bü-
yük Devrimi'yle, gerekse Sovyet Devrimi ve Sul-
tan Galiyef'in tezleriyle buluştuğu ve aynldığı kesim-
leraçıklığa kavuşturulmalıdır. O zaman, sonradan ken-
disine 'yakıştınlan' Bonapartist tavııia uzaktan ya-
kından bir ilişkisi olmadığı, daha kolay anlaşılacak-
tır.
httpj/ www. prizma.net tr/ A İLHAN
httpy/www^da.com.tr7-bilgiyay/yazar/ailhan.html