14 Mayıs 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 NİSAN 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA TELEVIZYON 17 Şu sıralar 'Romeo ve Juliet'le izlediğimiz Leonardo DiCaprio başrolde Uvey babaran elinde MURAT OZER îngiİLz yönetmen Michael Caton- Jones. Tobias WohTun otobiyogTafik kitabından uyarladığı "Bu Çocuğun Hayatı" (Thıs Boy's Lıfe) ile "kü- çük", ama önemli bir yapitın altına imzasını atıyor. Film, bir ana-oğulun "doğru adanT'ı bulma çabalannı an- latıyor. Rosemary (Barkin), kocasın- dan bosanmış, küçük oğlu Tobias'la (DiCaprio) birlikte yaşayan birkadın... Oğluyla beraber kentten kente göçe- rek, kecdıleri ıçin "en iyi" olanı bul- maya çalişmaktadır. Son konak yerle- rinde Seattle'da Dvvight'la (De Niro) tanışan Rosemary, bu kente yakın kü- çük bır kasaba olan Concrete'te ûç ço- cuğuyla bırlikte yaşayan bu adamın TRT 121.00 Bu Çocuğun Hayatı - This Boy's Life / Yönetmen: Michael Caton-Jones / Senaryo: Robert Getchell (Tobias VVolff'un kitabından) / Oyuncular: Leonardo DiCaprio, Ellen Barkin, Robert De Niro, Jonah Blechman, Eliza Dushku / 1993 ABD yapımı, 115 dakika. "ideal" olduğunu düşünerek onunla evlenir. Ancak adamın "hırçın'* yü- zü ilk geceden ortaya çıkar. Özellikle deTobias'akarşı"adametmeye" yö- nelik bır baskı uygular. Rosemary, ıki erkeğin çekışmelennin durulmadığını NTV 21.05 Irkçılık tartışılıyor TY Servisi - Ercan Kara- kaş, Etyen Mahçupyan, Ab- durrahman Dilipak veTa- ha Akyol. Sedef Kabaş'ın yönettiği "Tartışa Tartı- şa"da bu hafta "Irkçılık" konusunu ele alıyorlar. Prog- ramda, Avrupa'daki Türkler, Türkıye 'deki azınlıklar ve 21. yüzyıla girerken alevlenen ırk aynmcılığı tartışılacak. atv 22.30 Anadolu medyası TV Servisi - Ali Kırca'nm yönettigı tartışmaprogramın- da bu hafta yerel gazeteciler ve televizyonculann Tiirki- ye'yi nasıl gördüğü konusu- nayerverilecek. Türkiye'nin çeşitli kent. köy ve kasabala- nndan aelen yazılı-görsel ba- sınm temsilcılen. ülke sorun- lanna Anadolu'dan bakacak- lar. Programda. "Ankara'nın gündeni Siirt'te, Hopa'da. Batmaıfın bir köyünde, Mengen'de yaşayanlan na- sıl etkiliyor"", "Bir Dakika Karanhk Eylemi, Anado- lu'da ses buluyor mu" so- fufanna vanıt aranacak. •irTr::: • '• ^ i r r t ' ~"~.^y TRT 2 20.351 'Stüdyo istanbul' Bale ve mizahTV Servisi - Sunuculuğunu Oya Birgül'ün. yapımcıhgını ise Beyhan Eser Aydın'ın üstlendiği "Stfidyo IstanbuT'un bu haftaki ilk konuğu devlet sanatçısı Meriç Siimen olacak. Sanatçının bale geçmişi üzerine yapılacak söyleşinin ardından 1 Nisan Dünya Mizah Günü nedeniyle Karikatürcüler Derneği Başkanı Kâmil Masaracıyla yapılan röportaja yer verilecek. Metin yazarlığını ve danışmanlığını Sunay Akın'ın yaptığı programın değişmeyen köşeleri ise Istanbulmaca ve kitap tanıtınu. görmesine karşın, hiçbir zaman ikisi- nin arasına girmeyi denemez bile. Bu ise çocuğun daha da ezilmesine yol aç- maktadır... 3ır çocuğun yaşamla tanışma cağ- lannda yaşadıği dramı anlatan "Bu Çocuğun Hayatı", bunu "kükreme- den" fısıltılı bir dille aktanyor. Böy- lece gereksiz melodramatik bir hava- nın esmesi de engelleniyor. Bugûnlerde bir üniversitede edebi- yat profesörlüğü yapan Tobias Wolffun yaşadıklannı bire biranlattığını savla- yanfilmetkili biryapıt. Üç başrol oyun- cusunun. özellilde de şu sıralar "Ro- meo veJu!iet"le ticari sinemalarda iz- ledığimiz Leonardo DiCaprio'nun kom- pozisyonlan da filmin etkisini arttıran unsurlar arasmda yer alıyor. "Scandal-SkandaT'la (1989) tanıdığunız genç yö- netmen Michael Caton-Jo- nes'un anlatımında hiçbir aşınlık gözlemlenmiyor, sakin sakin anlattığı öykü- sünü yine aynı biçimde so- na erdiriyor... TRT 1, Milli Piyango ldaresi'nin sponsorluğun- da "Talih Kuşu Sinema- sı" adı altındaki kuşağı bir süredirbaşanyla devam et- tiriyor. Yakın tarihli ya- pırnlar gösteren kuşağın bu haftaki filmi "Bu Çocu- ğun Hayatı" da yerinde seçim yapıldığını gösteren ilgiye değer bir yapıt... "Kirli, Çürük ve AdP'nin yönetmeni Frank Oz'un elinden çıkan, sırtını da başrol oyuncuları Steve Martin ve Goldie Hawn'a dayamış sıradan bir romantik güldürü örneği "Yatağımdaki Kız". Oyunculan hatınna KanalD 21.00 Yatağımdaki Kız - Housesitter / Yönetmen: Frank Oz / Oyuncular: Steve Martin, Goldie Hawn, Dana Delany, Julie Harris, Donald Moffat, Peter MacNicol, Richard B. Shull, Laurel Cronin, Christopher Durang / 1992 ABD yapımı, 102 dakika. TV Servisi - Frank Oz'un, iki başrol oyuncusu Goldie Havvn ve Steve Martin'in performanslanna sırtını da- yadığt fılmi "Yatağımdaki Kız" (Housesıtter). akşamı "hafiT' geçirmek ısteyenle- rin tercih edecekleri bir film. Boston'da yaşayan mimar Newton Davis (Martin), rü- yalannın kadınıyla birlikte ölene dek mutlu yaşamak ıçin rüya gibi bir ev yapar. fakat sevgilisine evlenme teklifini bir türlii kabul ettiremez. Sı- kıntılı, saplantılı bir adam olan, ne patronu ne de se\ di- ği kadın tarafindan beğenil- Nefes kesen bir rekabetin öyküsü belgesel tadında sunuluyor Herzog'un yapıtlarındaki olanaksıza ulaşma inadı kendini bu çalışmada da gösteriyor. Dağcdarm düellosu cgr Kanal 7 22.45 Kayaların Çığlığı - Schrei aus Stein / Yönetmen: VVerner Herzog / Oyuncular: Vittorio Mezzogiorno, Mathilda May, Stefan Glovvacz /1991 yapımı, 106 dakika. TV Servisi - Wim YVen- ders, Volker Schlöndorff gibi isimlerin başı çektiği AJ- manlann orta kuşak yönet- menlen içinde saygın bır ko- numa sahıp Werner Her- zog'un son dönem filmlerin- den birini izleyeceğız bugün: "Kayaların Çığlığı". Film, nefes kesen bir re- kabetin öyküsiinü anlatıyor... Martin, genç ve hırslı bir sporcudur. Tırmanma dalın-, da salonda k ^ i j ^ bir yanşmadan sonra dün- yanın en usta dağcılanndan Roccia ile kameralann önün- de tartışır. Martin, kendısıni dağcı olarak görmeyen ve "akrobat" diye aşağılayan Roccia'yı, zirvesine ulaşma- yı henüz kimsenin başara- madığı Cerro ToTre'ye birlik- te tırmanmaya çağınr. De- neyimli dağcı da bir tür dü- ello olan bu cağnyı geri çe- vjrmez. lerin, egzotik mekânların, uçlarda gezinen insanlann. ilkele yakın kişiliklerin. ola- naksızı gerçekleştirmek is- teyen. ama coğu zaman bu- nu başaramayan bireylerin. belgesel tadında bir biçemın; tutkulu, gizemli, "iyi-kötû" insanlann, dışavurumculu- ğun ve ölüm temasının sine- macısı olarak tanıdığımız Weraer Herzog, bu akşam ızleyeceğimız "Kayalann Çığlığı''nda da bu özellikle- rini yansıtıyor. Odüller kazanmanın pe- şinde olmadığını. o işin kö- pekler ve atlar için olduğu- nu söyleyen Herzog, yaptı- ğı fılmlerle insanı acımasız- l d KENT HABERLERİ Sendikacı Saban Töre 'RP'li Kaya işçi 'düşmanlığı yapıyor' İstaıbul Haber Servisi - Beledıye-lş Sendikası Anadoiu Yakası Şube Baş- kanı Şaban Töre. RP'li Pendik Belediye Başkanı Erol Kaya'nın işçi düş- manlığ.nı yaptığını savu- narak "Yüzlerce işçiyi iş- ten çıkarmış, onlarcasını sürmüş ve sindirmiştir. İstanbuPun hiçbir bele- diyesinde uygulanmayan yöntemlerle, işçiler psi- kolojik işkence çekiyor- lar" dedi. Töre. belediye çalışanlannın ücretlerinin enflasyonun çok gerisinde olduğunubelirterek ek zam istedi. Türk-lş'e bağlı Beledi- ye-lş Sendikası Anadolu Yakası Şube Başkanı Şaban Töre.^aptığı yazılı açıkla- mada Kaya'nın sendika ve işçilere yöneliktutumu kı- nandı. Yönetimi ele geçiren herpartininkendi ideolojk dikta:örlüğünü çalışanlar üzerinde sürdürdüğünü kaydeden Başkan Töre. "Çalışanlardan bir bölü- tnfi onların bu ilkel saldı- rılarında görev ahrlarsa yarın yönetim degiştiğin- de sorumlu olurlar. Biz sendika olarak, böyle dav- ranan yönetici ve çalışan- ları kamuoyu vicdanın- da protesto ediyoruz" di- ye konuştu. Başkan Şaban Töre açıklamasında ayn- ca. 1996 yılında enflasyo- nun >Hzde 80 olarak ger- çekleştiğini anımsatarak, şunlan söyiedi: "Kamu işçisinc > e me- mura enflasyonun altın- da zam verilme\ eceği söy- leniyor. Biz, göz göre gö- re cebimizden ücretimizin çalınmasını istemiyoruz. Belediye işçisinin ücretin- deki yüzde 35'lik ücret kaybı derhal karşılanma- lıdir. Mart 1997 zamlı üc- retlerinin üstüne en az yüzde 35 ek zam is- ti\oruz." Yapılaşmaya yasak alan Kartal'a cami yapma girişimine tepki Istanbul'un doğal dokusuna aykın olduğu için mühürlenmişti Gökkafes yeniden yükseliyor İstanbul Haber Servisi - Dolmabah- çe'deki Gökkafes inşaatı yeniden fa- aliyete geçti. Gökkafes'in sahibi Sü- zer Holding, inşaatın mühürlenmesi işlemini iptal eden Idare Mahkemesi karannın Danıştay tarafindan onay- landığını ve inşaatırf devam ettiğini bildirdi. KLamu yaran yerine kişi yaran gö- zetilerek yapılan ımar planı değişikli- ğiyle Bedrettin Dalan döneminde ya- pımına izin verilen Gökkafes, Istan- bul'un siluetine, tarihi ve doğal doku- nun tahribine yönelik olduğu için Nu- rettin Sözen döneminde mühürlen- mişti. tşadamı Mustafa Süzer'e ait, Inö- nü Stadyumu ile tarihi Taşkışla bina- sı arasındaki otel \ e turizm merkezi in- şaatı yeniden yükselmeye başladı. tn- şaat. Sözen döneminde 8. kat seviye- sinde mühürlenmişti. Mühürleme ış- lemine itiraz eden Mustafa Süzer, İs- tanbul 2. ldare Mahkemesi'nde dava açmış ve davayı kazanmıştı. Bunun üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye- si temyiz isteminde bulunmuştu. Danıştay 6. Daire, 1996/1165 esas ve 1997/766 karar no' lu 18 Şubat 1997 tarihli karanyla.büyükşehirbelediye- sinin bozma istemini. "büyükşehir belediye sınırlan içerisinde imar uy- gulamaları konusunda işlem yapma yetkisinin ilçe belediyelerine ait bu- lunması nedeniyle, büyükşehir be- lediyesince tesis edilen dava konu- su işlemde hukuka uyarhk bulunma- dığı" gerekçesıyle reddettı. Dolmabahçe Turizm AŞ, bozma is- teminin reddedildiğine ilişkin karann, 31 Mart 1997 tarihinde kendilenne tebliğ edilmesinden sonra Gökkafes'i (İstanbul Ritz Carlton Oteli) hızla yük- seltmeye başladı. Süzer Holding'den dün yapılan yazılı açıklamada, inşaat faaliyetlennin. izinlı olmadığı gerek- çesiyle durdurulduğu şeklindeki ha- berlerin doğru olmadığı belirtilerek İstaabul Haber Servi- si - Kartal"daki demokra- tik kitle örgütleri, 3621 sa- yılı Kıyı Kanunu'na göre kıyı' kenar çizgisine 100 metreden yakın bölgeler- de yapılaşma olamayacağı- nı anınısatarak. sahil dolgu- su üzcnnde cami yapımı- na karsı çıktılar. Kanal Belediyesi'nin sa- hildelû dolgu alan üzerin- de carfû yapacağı haberle- ri üzerine, ilçedeki demok- ratık kitle örgütleri, RP'li Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'ebiryazı vererek bu alanda her türlü yapı- laşmaya karşı olduklannı a^ıkladılar. Yazıda, şu görüşlere yer verildi: "Son günlerde gündemimizi işgal eden, rejim karşıtı girişimler, halkın ekonomik gücü- niin giderek kötüleşmesi gibi sorunların yanına. başta Taksim'e, Çanka- ya'ya olmak üzere strate- jik kent merkezlerine ca- mi yapma çabalarının oluşturduğu 'yeni' bir so- runa tanık olmaktavız. Aslında bu durum ger- çekten cami gereksinimi- ni karşılamak değil, kent merkezlerine bir siyasi partinin simgesi haline getirdikleri cami damga- sını vurma çabalandır." Siyasi parti \e demok- ratik kitle örgütlerinın Kar- tal temsilciliklerinin ortak olarak kaleme aldığı tepki metnine ADD, ÖDP. CHP, İP, EP, Mimarlar Odası, Eğitim-Sen, Ağaç-tş. HDP, Tüm Bel-Sen. Petrol-lş, Tüm Yargı-Sen, Bırleşık Metal-lş. Tanm-lş, Emek- tş ve Yurttaş Girişimi im- za koydu. "İnşaatımız halen devam etmekte- dir" denildi. "Başkan Sözen'in Görevde Beş Yıh" adlı kitapta Gökkafes "le ilgili şu görüşlere yer venliyor: "Ydlarca yeşil dokunun özenle ko- runduğu alanın yazgısı 1983 yılında işadamı Mustafa Süzer tarafindan, 159 milyon gibi çok düşük bir bedel- le satın ahnmasından sonra değişir. Yeşil alan statüsü devam eden bu taşınmazın yeni sahibi Mustafa Sü- zer otel yapmak için Turizm Bakan- lığı'na, imar planı değişikliği için de Büyükşehir Belediye Başkanlığfna başvurur. Aynı tarihlerde Ekono- mik İşler Yüksek Koordinasyon Ku- rulu, Süzer AŞ'nin 400 odalı otel in- şaatı teklifi için 'yeşil alan ve çevre- ye uyum sağlamak" kaydıyla onay verir. Bu plana göre otel inşaatı 24.5 metre yükseklikle sınırlıdır. Top- lam inşaat alanı da 48 bin metreka- redir. Bu aşamaya kadar her şey ya- salara uygun olarak geli- şir. Ancak bu ölçüler ye- terli bulunmamış olacak ki, Beyoğlu İlçe Meclisi'nin 29 Temmuz 1987 tarih ve 44 sayılı imar planı tadil kara- nyla inşaat ölçüleri değiş- tirilir. Tadil planı Belediye Meclisi'nce de onaylamr. Yeni plana dayanılarak es- ki büyükşehir belediye baş- kanı tarafindan onanan avan proje ile inşaatın yük- sekliği 24.50 metreden 134 metreye. toplam inşaat ala- nı da 48 bin metrekareden 110 bin metrekareye çıka- nlır."' ArifSami Tokeryalnızhktan yakınıyor Sevgi ve Hoşgörü Haftası kapsamında, Mavi Haliç Rotary CIup üyeleri. aralannda ünlü besteci Arif Sami Toker'in de bulunduğu 165 yaşlının kaldığı Balıklı Rum Hastanesi Huzurevi'ni ziyaret etti. Huzurevi Sorumlusu Dr. Sevda Ersoy, adı müzik ansiklopedilerine geçmiş besteci, ses sanatçısı ve müzik öğretmeni Arif Sami Toker'in gecirdiği felç ve kalp krizinin ardından bir buçuk yıl önce hu- zurevine gctirildiğini ve kendi ihtiyaçlarını göre- mez bir durumda olduğunu anlattı. Bini aşkın bestesi bulunan ve kendine özgü okuyuş tarzı olan Toker, kendisini ziyarete gelenlere her yaşlı gibi "ziyaretçisinin olmamasından" yakındı. Geçmişte "Sevildin sanma, coşup aldanma", "Ben derdime hiç çare bulamam saki" gibi sevilen şarkılara im- za atmış olan Toker, şimdi yalnızlığa terk edildiği huzurevinde birilerinin onu alıp evine götürmesini bekliyor. (İPEK YEZDANİ) ArifSami Toker Naam plana a> kın Yeniden yükselmeye baş- layan Gökkafes'in daha ön- ce 8. katta durdurulmuş olan 44 katlı projesi 1995'te yü- rürlüğe giren 1 < 50 bin ölçek- li Metropolitan Alan Ait Böl- ge Nazım İmar Planı hüküm- leriyle çelişiyor. 20 Ekim 1995"te Büyükşehir Beledi- ye Meclisi'nce onaylanan na- zım planda. bütün 1stanbul" da geçerli olmak üzere toplam inşaat alanı, arsa alanının 3 katından fazla olan (3 emsa- li aşan) yüksek binalar ya- saklamyoT. Ayncı plan not- lannda da inşaat izni daha önceden alınmış bile olsa. 20 Ekim 1995'teki durumu 3 emsali aşmayan binalann da bu kurala uyacağı kesin ola- rak hükme bağlanıyor. diğinden bunalımlannı bir türlü aşamayan New1on, sev- gili Becky'sini (Delany) ra- zı etmek için yaptığı evin de işe yaramadığını görünce ryi- ce delirir. Bu "sallantıda" ilişki sürerken devreye Gwen (Hawn) girer. Bir lokantada garsonluk yapan Gwen, rast- lantı sonucu tanıştığı New- ton'dan "ünlü" evini öğre- nir. Kendisinin de mimar ol- duğunu söyleyerek eve yer- leşir ve yörede yaşayan her- kesi Newton'la evlendiğine inandınr... Romantik güldürü denen türün sıradan örneklennden biri "Yatağımdaki Kız" Eğlenceli olmasına eğlence- li, ama bu yanmı destekleye- cek herhangi bir unsur yok filmde. Eğlenceyi sağlayan iki başrol oyuncusu da olma- sa, yenilir yutulur lokma de- ğil. Senaryosunun fazlasıy- la"açık" verdiği yapım, bu yüzden de sık sık "anlamı yi- tiren" anlar sunuyor bizle- re. Anlatımın da etkili oldu- ğunu söylemek zor. 1988 yapımı "Dirty Rot- ten Scoundrels- Kirli, Çü- rük ve AttT'yle yine Steve Martin'in başrolünü oynadı- ğı bir komedi başyapıtı üre- ten yönetmen Frank Oz, ay- nı tempoyu ve anlatım rahat- hğını "Yatağımdaki Kız"la yakalayamıyor. Bunun sonu- cunda da ortaya "yanm ba- şan" bilediyemeyeceğimiz MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ÖNGÖREN Var mısınız? Arkadaşımız Duygu Durgun'un "Histeri bitti. Mücadele sürûyor" başlıklı söyleşisini okuyunca düşündüm; "Biz ne yaptık" diye. Geçen yıl mart ayında, sinema salonundan ti- yatroya dönüştürülen salonda, "Histeri" adlı oyu- nun provasını sürdürürken birden çıkan yangın- la Ahmet Levendoğlu, Zuhal Olcay ve Haluk Bil- giner'in "Tıyatro Stüdyosu" yok olma tehlikesiy- le karşılaşmıştı. Sahne yanmışti, ama "Tiyatro Stüdyosu" kuruculannın sayesinde yaşamını sür- dürdü. Ben ne yaptım? Tiyatronun yandığını gazete- lerden öğrendikten sonra sıradan bir tiyatro izle- yicisi olarak ben ne yaptım? Bu soruyu kaç tiyatro izleyicisi kendi kendine sordu acaba? Böyle bir soruyu kendi kendıme sor- duğumda, doğrusu çok utanıyorum. Çünkü "His- fe/7"'yi Ankara'da izledikten sonra en azından bir şeyler yapmalıydım. Oyunu izlerken büyük coş- kular yaşadım. Ne güzel yazılmış bir oyun bu. Terry Johnson'un kalemi ne güçlü bir kalem. Ama ya oyuncular? Sanki karşımda hiç tanışma- dığım, kendileriyle hiç konuşmadığım insanlar var. Evet, onlann ustalıklarını başka oyunlardan, filmlerden filan biliyorum. Ama "Histeri"de hep- si, bana göre hiç bilmediğim ustalıklannı, deha- larını, inceliklerini sergiliyorlar. Büyülendim. Bak- tım, ağzına dek dolmuş salondakiler de aynı bü- yüyle sarmaş dolaş. Peki, sonra? Sonra ayağa kalkıp avuçlanmızı patlatıncaya dek alkışladık. Buydu tek yaptığımız. Oysa "külolan tiyatro, Zümrüdüanka örneği, kül- lerinden yeniden doğacak. Tiyatro Stüdyosu, bu doğumu gerçekleştirmekte kararlı" diyor Ahmet Levendoğlu. Sadece bizim alkışlarımızla mı? Sa- dece bu eşsiz sanatçılar önünde ayağa kalkma- mızla mı? Ya da "Tiyatro Stüdyosu"nu kuran sa- natçılannın dayatmasıyla mı? Alkış tiyatro sanatçısı için önemli.,. Her sanat- çı için önemli... Ama "Tiyatro Stüdyosu" için al- kıştan da öte bir şeyler yapmak gerekli. Türkiye'de tüm zorluklara, engellere ve yasaklara karşm ye- ni tiyatro salonlarının açılması için çalışılıyor. Ye- ni sinema salonlarının da... Yeni sinema salonla- nnın açılması da önemli. Ama belki bu sinema sa- lonlarının açılmasıyla Amerikan filmleri sayesin- de daha çok izleyici çekerek daha çok para ka- zanılması amaçlanıyor. Yeni açılan ve açılacak olan sinema salonları, kaç yeni Türk filminin gösteril- mesini sağlayacak, sinemamızın gelişmesıne na- stl katkıda bulunacak? Tiyatro salonunun günümüzde belki de sine- ma salonundan daha başka ve büyük değeri var. Yabancı oyun bile sahnelense bu tiyatro sahne- lerinde, onlan canlandıracak sanatçılar bizimdir. "Tiyatro Stüdyosu"nu, yangından sonra bir de bu nedenle desteklemek ve bu "sahne "nın bir de bu nedenle yaşamasına katkıda bulunmalıyız. Var mısınız? Meraklısının bulup okuması gereken bir kitap: Refik Ahmet Sevengil, "Yakın Çağlarda Türk Ti- "' Kanaat Kütüphanesı, İstanbul, 1934. 4Ntsan1997 Cuma I.KOŞl SAAT: 15.M 3VŞ.ARAPUR ŞARTLI-5 l«WM.Kni 1İ71NUM I.Taht 2.Cedi) 56 50 53 Y.Tun<; 4. Cc')1an>ıldız LArsİM S.Eren 2 211 1 212 3 --• 4 -01 2.I0ŞV SAAT: 15J» 3YŞ.İ>GİLİZ HA.ND-15 USt.NMN •*• I.Bjlkm •• 2.M,j.CoH 3. \ ibıt 4.MjCn2j •*•• S.Cherakec 5« V.Tmç 55 G.Göl 50 Slren 49i (LAttuabış 48i 1 332 5 204 4 104 2 020 3 222 3.KOŞU &/UT:lM0 CGR.UIAPLAR HAND.-14 I9MM.KOI 910MİLYON l.Dığtekin 2.Seren3 3. Inaolı •*•• 4.Gûnd 5.A)çı 6. SÜKm Fırat 7.Ahnıl *•* 8.Bıtıcın 9. Mdts •* 10.EIİI ll.Şm * HDostBamkj 13. MaşaUah 29 (MBH) Vıldınm 138 60 B.Şengd 59 M.S.\ılmaz 58i S.Ku 57 A™ 54i Frsajı 55.5 Mldvurt 52i t.Gâr 52 RAltıııba; 52 Slren 52.5 Dtdc 51 M.Baydu 48 k.Meiike 44 H.kjyı 54i t.lmıı 100 000 000 302 004 000 7 000 3 002 8 000 11 003 2 003 6 080 12 000 14 003 4. KİŞin *v t YK - ^GÎLtZLER |4«| ı. KM SAAT:1İ3I ! S^TL'-2 99IMİIVON *++t l.Ozalbey 58 Onur 8 331 * + * 2.,%oşıl 58 S.Kt>a 5 422 •* 3.Sergio 58 Cafcr 7 404 * 4.Avşır 56i CJCırt 2 030 S.Ersia 56 Ami 1 100 6.Mui(«to 56 Tekin 9 000 UkeanGfliııg 54i I.Gir 6 000 S.Alsbında S3İ T.Çckki 10 --- 9.Çermik 56 M2thart 4 OM tlladalu 55 H.Kjyt 3 - « 1. AYAK: Kilo avantajı ile Cherokee, çok şanslı. Balkan. sert rakiptır. 2. AYAK: Zor bir koşu. Gürsel, Batuean. Eliz, Dost Bamka, Şevv. Ayça, tnanlı ve Melis dikkate alınabilecek isimler. 3. AYAK: Kısayayatkm Ozalbey, iyibir form tutan Alyoşa 1 ve Sergio, birlikte değer- lendirilmeli. 4. AYAK: Son yanşıru kolay kazanan Mep- histo, bu grubu geçecek güçte. 5. AYAK: Bebeğim, çıktığı gibi bitirebilir. 6. AYAK: Giderek düzelen Çigdemcan ve kısaya yatkın Şahbatur öncelikle düşünül- meli. Aygül. V iicehan, tzzetbey, Koşan- vel 1, daha sonrakı ıhtimaller. Günün Ikilisi: 6. Koşu: 2/3 Tabela Bahis: 3. 2. 9. 7.11 5. KOŞl SAAT: 17.00 3veYK.İNGİÜZLER ŞARTU-4 UNM.KllH U50.ooe.ooo l.Akir ••* 2. Göklışı •••• 3. Mephisto 4. Tepd Ka^ga 5.Want(d * 6. V adigar 1 •• 7. \ eg«s Cirl 8. Broken Heart 9.Scha (MBHl Mazda K.Meiike B.koouk Dede M.S.Yılma2 S.Ka}a 58i Cafer 54i Oour 55i G.Gül 59 CKart 033 000 341 044 040 430 420 000 003 210 S.KİŞI SAAT: I7J0 B. GR. AR.APLAR ŞARTU-4 MMM.KII 1.100.000.000 1. *•• 2. Nizipli •**• 3. Bebeğim 4.HÛCDDİ2 5. Muçağa 6.Sslohan * 7. \.GândD2 8. Bozaadı ** 9. Handeour 10. Gazetiın * ll.Karaknrt 12.Lnt«7 58i Aklubç 58i TekiB 58 S.Kıva 57i A>ni 56i I.Lzıın 57i Y.Trnıç 57 M.S.Yılmu 10 57 G.GÛI 8 000 203 112 000 000 002 304 011 57 C.kurt 12 404 54 lUltınbış 3 53.5 Onor 11 50.5 B-Şengel 9 000 020 040 7.K0ŞC SUT: 18.M AGR.AR.APLAR ŞVRTLI-2 12* M. KL% 990MİLYON *** 1. Şahbatur 2. Emretan • 3. \ uceb.au 4. koşanvel 1 5. Alptrim •• 6. Aygil 7. Denizılti 8. Izzetbe) ilS S.Kau 59i R.Aliunbış 61 M2tl\urt 56i H.Kaû 55 Dede' 55 Cafer 55 VTuırç 55 G.Gil 54 Oflnr 9 10 5 I 4 401 000 003 000 MN) 402 **•• 10. Çigdemcan 53.5 Tekin 3 000 2 000 TAHMİNLER 1. KOŞL: F: Taha111. P: Ceday (2),S: Ceylanvıl- dız (4) 2. KOŞli: F Cherokee (5), P: Balkan 11). S: Ma- jestıc Colt (2). 3. KOŞU: F- Gürsel (4). p- Batuean (8|, PP- Elız (10», S: Dost Bamka 112). 4. KOŞU: F: Özalbey(1), P: Alyoşa 1(2), PP Ser- gıo(3), S: A\şar(4). 5. KOŞU: F: Mephisto (3). P: Goktaşı (2). PP: Ve- gasGirl(7).S-Yadıgarl (6) 6. KOŞU: F: Bebeğim(3), P: Nızıplı (2). PP: Han- denur(9). S: A. Gündüz (7), SS- Karakurt (11) 7. KOŞU: F: Çigdemcan (10). P: Şahbatur (1). PP Aygul(6).S: Yücehan(3). ALTILI CANYAN 4 1 8 2 10 3 12 11-5 3-9 10 1 6 3 8 4 OTORÎTELERİIM GÖRÜŞLERİ Ahmet Giiven Hilmi Soysal M.Özdemir Osman Yılmaz 1-5 5-1 2-4 13-4-8-5-11 10-12-8-4-5 10-9-4-5-3 1-2 6-1-2-3-4-5 1-2-3-4 1-2-3 3-2 3-7-2-9-8 1-3-10-8 9-3-1-2-6-7 3-2-1-7-5-4 3-9-7-2 7-1-3 1-3-8-10-4 6-8-10-1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear