Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
INİSAN1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Doç. Sami Selçuk, hazırladığı raporda memur yargılama yasasınm kaldınlmasmı istedi
TÜSIAD'ın demokratîkleşıne paketi
tSTANBUL (AA) - TÜSİAD'ın
"demokratik standartlan yükseltme
paketi" üzenndeki çahşmalar
tamamlandı. Memur yargılaması
yasasınm, yasa önünde eşitsizlik ve
ayncalıklı bir suııf yarattıgına dikkat
çekilerek, kaldınlması gerektiği
beliıtüdi. Raporda, yerel yönetimlerin,
hizmetlerini, ilke olarak yerel vergiler
dahil, kendi yaratacaklan kaynaklarla
fınanse etmesi gerektiği savunuldu.
Paket, daha önce kamuoyuna
açıklanan "Türkiye'de
Demokratildeşme Perspektifleri"
raporunun yanı sıra "Memur
Yargılaması Hakkuida",
"Ombudsman Kurumu tnceiemesi:
Devlette Bir Toplam Kalite
Mekanizması Örneği'', "Yerel
Yönetimler Yasa Taslağı* ve
"Dernekler Kanunu TaslağT başlıkJı
raporlan kapsıyor.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Doç.
Dr. Sami Selçuk tarafından hazırlanan
"Memur Yargılaması Hakkında"
başlıklı raporda, Memur Yargılaması
Yasası'nın (MYY), memuru değil
devlet yönetimini korumak amacıyla
çıkanldığı, ancak devletten çok
memurun korunmasına yol açtığı
vurgulanıyor. Hakkında kuşkular
bulunan memurun yargı önüne
çıkanlmamasınuı devletin saygınlığını
ve güvenilirliğini zedelediğine dikkat
çekilen raporda, özetle şöyle deniliyor.
"- Memur hakkında dava açdması
gerekirken açılmazsa. memurun
kayırüdığı izlenimi uyanmaktadır.
- MYY' uygulaması. yasa önünde
eşitsizlik ve ayncahku bir suııf
yaratmaktadır. Devlet memurunun
'memur' olması, onu diğer
yurttaşlardan daha çok korumak için
bir gerekçe olmamalıdır. Adalette
eylem ve Idşi a\ ncalığı tanınamaz.
- Suçlanan memurun bağımsız yargı
önüne çıkarılmadan önce yönetimin
önsoruştunna süzgecinden geçirümesi,
soruştunnalann sürüncemede
kalmasına sebep olmaktadır.
- Memurların özel olarak
yargılanmalan erkJer aynhğı ilkesine
aykındır. Memurun eylemi suç ise
yönetim bahanesiyle onu yargının
önüne çıkarmaktan kaçınmak
yanhşbr.
- Anayasasında demokratik hukuk
devleti ilkesini vurgulayan ülkemize bu
yasa yakışınamaktadır,
kakurumabdır."
Dernekler yasası önerisi
"Dernekler kanunu taslağın
nda ise
genelde kamuda ifade bulan hemerı
hemen tüm görüşlerin, yürürlükteki
Dernekler Kanunu'nun
antidemokratik hükümler
içerdiği belirtildi. Taslakta bugûnkü
haliyle yasamn, fıkirlerin gelişip
dengelenmesine olanak vermediği,
sivil toplum girişimcilerini gerçekten
engelleyici ve bıktıncı hükümler
taşıdığı, demokratik yapılanmayı
kösteklediğinin açıkça görüldüğü
kaydedildi. Dernekler hukukunun
süratle değiştirilip toplumun ve
çağın gereksinimlerine ayak
uydurmasının şart olduğu
belirtilen taslakta, "ülkemizde
olabildiğince hiir bir dernekleşme
sistemi kurulabUmeti ama köriiye
kullanma hali başıboş
bırakılmamalıdır" denildi.
"Yerel yönetimler yasa taslağTnda ise
toplumun bektentilerine paralel olarak
yönetim sisteminin yerel topluluklara
hizmet üreten kesiminin, cesur ve
köktenci bir biçimde yeniden
yapılandınlması gerektiği
vurgulanıyor.
Eğitim-Sen den tepki
'Amaç
aydınlanmayı
frenlemek'
• llter Sayın, kendilerinin 11 yılhk
kesintisiz bilimsel ve demokratik eğitimi,
MGK'nin dayatmalan ya da şeriat
yanlılannın savunduklannın aksine,
bilimsel bir olgu ve evrensel zorunluluk
olarak algılayıp savunduklanru dile getirdi.
tstanbui Haber Servisi - ayyen seviyede ele alan, di-
Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nca haziTİanan ilköğre-
timde seçmeli Kuran ve
Arapçadersleri okutulma-
sı önerisinin, Türk-tslam
sentezcilerinin görüşü ol-
duğu. bu görüşün "Türk-
tslam Sentezi Milli Kültür
Raponı" nda milli eğiti-
min hedefleri arasında
gösterildiği belirtildi.
Eğitim-Sen tstanbui Şu-
beleri adına llter Sayın,
Eğitim-Sen olarak kendi-
lerinin 11 yılhk kesintisiz
ve bilimsel ve demokratik
eğitim istedüderini vurgu-
ladi. EğitTnTSen lstanbul
l,2,3,4,5,6,7,8>îo'luşu-
beleri adına dün 3 No'lu
Şube'de bir basın toplantı-
sı düzenlendi. Toplantıda
konuşan Eğitim-Sen 3
No'lu Şube Sekreteri Üter
Sayın. özellikle 12 Eylül
sonrasında belirginleşen
din derslerinin ilk ve orta-
öğretimde zorunlu ders
olarak okutulması düşün-
cesinin, Türk-lslam sente-
zi görüşünü savunanlara
ait olduğunu savundu.
Sayın. bu "gerid ideolo-
jinin", 12 Eylül dönemin-
de ülkede gelişecek ileri-
ci-aydınlanmacı hareketle-
re karşı frenleyici bir unsur
olarak düşünüldüğünü be-
lirterek, o dönemde çıkan-
lan "Türk-lslam Sentezi
Milli Kültür Raporu" nda
yer alan ıfadelerden ömek
verdi. Sayın açıklamasın-
da söz konusu raporda ye-
ralan görüşleri şöyle sırala-
dı: "Türk milli egitiminin
hedefu hür mesuliyet ide-
aline sahip mesut olabile-
cek insan yapısını. yani
Müslüman Türkü ifşa et-
mek olmalıdır. Bu amaçla
ilköğretim programlan ye-
niden ele alinmah: milli, di-
ni, örfî değerlerimizi mu-
Çelik'in
arabasma
saldırı
tstanbui Haber Servisi -
Gazeteci Kadir Çelik'in
park halindeki otomobili.
kimliği henüz belirsiz kişi
ya da kişilerce kurşunlandı.
Kadıköy Acıbadem Faik
Bey Sokağı Basın Sitesi
önünde park halinde duran
Çelik"eait34AET16pla-
kalı Mercedes marka oto-
mobil, önceki gece saat
03.30 sıralannda kurşun-
landı.
Silahlı saldın sonucu
otomobile iki kurşun isabet
etti. Kurşunlama olayıyla
ilgilı olarak Hasanpaşa Ka-
rakolu'na giderek ifade ve-
ren Çelik, "saldınmn ki-
min tarafindan, ne amaçla
düzealendiğini bilmediği-
ni" ifade etti.
Bastn Konseyi Genel
Sekreten Nilüfer Yalçm ve
Televizyon Muhabirleri
Demeği Başkanı Kemal
Asbn dün yaptıklan açık-
lamalarda, Kadir Çelik'in
arabasma yapılan saldınyı
kınadılar.
nıne, bayrağına, tarihine
bağlı, tarafsu Türk vatan-
daşı olarak çocuklanmıza
verecek programlargelişti-
rilmelidir. Milli ve dini bün-
yemize uymayan bilgiler
programdan çıkanlmalı-
dır."
llter Sayın, bu görüşü sa-
vunanlann yaptıklan top-
lantılarda, din egitiminin
anaokullanndan başlaya-
rak ilkokul, ortaokul ve li-
selerin bütün sınıflannda
ders saatleri arttınlarak ve-
rilmesinin önerildiğini
söyledi.
llter Sayın, Milli Eğitim
Bakanı Mehmet Sağ-
lam'ın, Kuran ve Arapça
derslerinin ilkokullann bü-
tün sınıflannda seçmeli
ders olarak okutulması
önerisinin Türk-lslam sen-
tezi düşüncesine uygun ol-
duğunu söyledi.
Sayın, Kuran ve Arapça
derslerinin bütün eğitim
kurumlannda yaygmlaştı-
nlması ile yüzde 80'i bu
görüşe sahip olan Milli
Eğitim'in tamamen gerici-
leştirilmesi sürecinin ta-
mamlanacağun savundu.
MinUderöğretmenleriiçin adaletistedi
Şişli 19 Mayıs İlköğretim Okulu'ndan bir grup
veli ve öğrenci, dört öğretmeni siyasi görüşü
nedeniyle okuldan uzaklaşrırdığını iddia ettikkri
okul müdürünü protesto etti. tl ve Uçe milli eğitim
müdürleri ile yaptıkları görüşmelerde kendilerine
müdürün görevden ahnacağuun söylendigini
belirten veliler, "Ancak müdür sadece yılhk iznini
kullanmış. Yeniden çauşmay a başladı" dediler.
Şişli 19 Mayıs Üköğretim Okulu velikri ve
öğrencileri dün okul önünde bir protesto gösterisi
düzenlediler. Okul müdürü Yunus Demir'in
kesinlikle görevden aunmasını isteyen veliler,
yaklaşık bir ay önce U ve ilçe milli eğitim
müdürü ile valüiğe okuldan uzaklaşnnlan
öğretmenlerin geri getirilmesi için başvurularda
bulunduklannı belirttüer. Yetküilerin kendilerine,
"Soruşturmanın hızlandınldığını ve olaylara
neden olan müdürün görevden alınacağınr
söytediğini vurgulayan veliler şöyle devam ettilen
"Biz okul müdürünün görevden almdığını
sanmıstık. Oysa müdür geri döndü. Görevden
aünmamış, sadece 20 gün izin almış. Müdürün
kesinlikle görevden alınmasını istiyoruz. Bu
müdür yüzünden çocuklarunız derslerinde geri
kaldılar. Cerekirse Cumhurbaşkanı'na
gideceğiz.'' (Fotoğraf: SAADET USLU)
MİERLO'YLA GÖRÜŞEN ÇİLLER MALTA KONFERANSI KONUSUNDA YUMUŞADI
Fransa'dan Ankara'ya AB desteği
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye' nin
isteği üzerine Suriye'nin PKK'ye verdiği deste-
ğe karşı Şam nezdinde dolaylı olarak arabulucu-
luk yapmaya hazırlanan Fransa, Avrupa Birliği' ne
(AB) tam üyelik konusunda da Ankara'ya moral
verdi. AB Dönem Başkanı Hollanda'nın Dışişle-
ri Bakanı Hans Van Mierio, 6 saatlik resmi bir zi-
yaret için Ankara'ya gelerek Dışişleri Bakanı
Tansu ÇiBer'i. 15 nisanda Malta'da yapılacak Av-
rupa-Akdenizlşbirliğı/Euro-Medtoplantısınaka-
tılması yönünde yumuşattı.
Fransa Dışişleri Bakanı Herve de Charette,
Fransa'nın Türkiye Büyükelçiliği'nde bir basın
toplantısı düzenledi. Charette. ülkesinin PKKte-
rörüne destek veren Suriye nezdinde Türkiye adı-
na bir arabuluculuk misyonu olup olmadığı soru-
su üzerine, Fransa'nın Türkiye ile olduğu gibi
Suriye ile de mükemmel ilişkileri bulunduğunu
belirterek "Dostianmızmkendi aralanndaiyian-
laşmalannı isteriz" dedi.
Charette. düzenlediği basın toplantısında şu
mesajlan verdi:
• Türk yöneticileri ve Türk halkına, Fransa'nın,
Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine destek yöneli-
minde olduğunu ilan etmeye geldim.
• Türkiye, Fransa'nın ortaya attığı sürekli Av-
rupa Konferansı'nda diğer aday 11 ülke ile bir-
likte yeT almalıdır. AB'ye üyelik için tüm aday ül-
kelere uygulanan kriterlere Türkiye uymak zorun-
dadır. Charette'in, Genelkurmay Başkanı Orge-
neral Karadayt'nın konutunda yaklaşık bir saat
süren kahvaltılı buluşmasının da olumlu geçtiği
öğrenildi. Fransa Dışişleri Bakanı, TBMM Baş-
kanı Mustafa Kakmli TBMM Dışişleri K.omis-
yonu üyeleri, ANAP lideri Mesut Yıunaz ve D-
SP lideri Bülent Ecevit ile de ayn ayn göriiştü.
Hans Van Mierio'nun ziyareti . ca
r
^T*V^
Atina'daki temaslanndan sonra 6 saatlik o\rwh
yaret için Ankara'ya gelen Mierlo, Çiller'i, 15ja*\
sanda Malta'da yapılacak Avrupa-Akdeniz Işbir-'
liği/Euro-Medtoplantısınakatılması yönünde yu-
muşattı. Dışişleri Bakanhğı kaynaklan, Çfller'in
Malta Konferansı'na katılacağınm birkaç ğtn
içinde açıklanacağını kaydettiler. Van Mierlo,
Türkiye ve Yunanistan arasındaki Ege sorunu-
nun aşılarak ortaklık konseyinin toplanabilmes^
amacıyla yürüttüğü arabuluculuk girişiminde ise
şu aşamada başanlı olamadı. Mierio'nun iki ül-
ke sorunlannın akil adamlar yoluyla çözülmesi
önerisini Atına reddetti.
Emekli subaylar mektup gönderdi
Doğan Güreş'e protesto
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye Emekli Subaylar
Derneği (TESUD) Genel Başka-
nı emekli Tümgeneral Sıtkı Aydı-
neT in de aralanndabulunduğu bir
grup yüksek rütbeli emekli subay,
eski Genelkurmay Başkanı ve
DYP Kilis MiUetvekili Doğan Gfl-
reş'i yazdıklan mektupla protes-
to ettiler.
Emekli subaylar, DYP millet-
vekili Doğan Güreş'in, Atatürk
ilke ve devrimlerini göz ardı ede-
rek kendilerini "duş kınkhğuıa
uğratnğmı" bildirdiler.
Aydınel ve 13 emekli komuta-
nın imzasıyla Güreş'e gönderilen
mektupta, "Ydlarea Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin (TSK) en büyük
rütbeve makamlanndabulunma-
nızarağmen ulkeninher gün biraz
daha Atatürk'ün kurduğu cum-
huriyetin temel niteliklerinden
uzaklaşarak, dinsel yönetime ve
ortaçağkaranhğmasürüklendiği-
ni görmemeniz ihtimalinidüşüne-
nüyonız" denildi.
Eski Genelkurmay Başkanı Do-
ğan Güreş'in, bu durumda niçin
hâlâ "bu düşünceyi benünseyen
bir grubtın içinde kalmakta ısrar
ettiğini anlamakta güçlük çektik-
lerini" vurgulayan emekli subay-
lar, "Sayın Orgeneralim, emekli
olduktan sonrave özellikle siyase-
teaüldıktan sonrakitutumve dav-
ranışlannız ve çeşitli vesilelerle
yapnğuiK konuşmalar ile bizleri
hayal kınklığına uğratıyorsunuz"
görüşünü kaydettiler.
Emekli subaylar, mektupta şöy-
le dediler.
"Sizi içtenlikle seven ve kucak-
layan bir zinde gücün varhğuıı
unutarak, Atatürk'ün ilke ve dev-
rimleri ile yetişmiş olduğumuzu
göz ardı ederek, etrafinıza çörek-
lenen bü-kaç kişinin size gösterdi-
ğj sahte vaat ve saygıya inanmaya-
cağuuzı ümit etnıekistiyoruz. Sizi,
TSK emeklikriolarakTBMM'de
Atatürkçü hasleüerimizi yansrta-
cak bir konumda görmek istiyo-
ruz."
'Bu hükümet gidecek' dediği savlanmıştı
Karadayı haberi yalaııladı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Yunanistan"da yayımlanan
Elefteros Tipos gazetesinde yer
alan ve Genelkurmay Başkanı Or-
general tsmail Hakkı Karada-
yı'nın. Fransa'nın Ankara Büyü-
kelçisi Daniel Lequerter'a "Bu
hükümet gidecek" dediğini öne
süren haberin yankıları sürüyor.
Karadayı ve Fransız Büyükelçi-
si'nin, Dışişleri'ne "Benböylebir
şey sövtemedim" dediği. Dışişleri
Bakanlığı'nagidenYunanistan'ın
Ankara Büyükelçisi DinütriosNe-
zeritis'in ise "Bu bir aktarmadır,
benim sorumluluğum yok" mesa-
jı verdiği öğrenildi.
Elefteros Tipos'un haberinin
Yunanistan ve Türkiye'de geniş
yankı bulması üzerine, Dimitrios
Nezeritis, dün saat 10.30'da Dı-
şişleri Bakanhğı'na gitti. Cumhu-
riyet in aldığı bilgıye göre, Neze-
ritis' in Türk yetkililerle görüşme-
sinde, konu gündeme geldi ve Ne-
zeritis, "Bu bir aktarmadır. Ben,
FransızBüyükelçi'den aldığım bü-
gry i aktardım. Benim bir sorum-
luluğum yok*" mesajı verdi.
Diplomatik kaynaklar, Fransız
Büyükelçi'nin ise Dışişleri Ba-
kanhğı'na sözlü olarak, "Ben,Ne-
zeritis'eböyle bir şey söylemedinr
görüşünü aktardıgını bildirdiler.
Diplomatik kaynaklar, Nezeri-
tis'in, kripto olarak gönderdiği
bilginin Yunanistan Dışişleri Ba-
kanlığı'nca basına sızdınknası-
nın. "Büyükelçi'nin ayağuun kay-
dınlmasınadönükbirgüişun" ol-
duğu değerlendirmesini yaptılar.
Bazı çevreler ise Nezeritis'in, ha-
bere konu olan sözlerin kendi yo-
rumu olduğunu savundular.
Ankara'da tartışma yaratan ha-
berde, AB büyükelçilerinin An-
kara'da 19 martta yaptıklan top-
lantı sırasında, Fransız Büyükel-
çisi'nin, Nezeritis'e, Karadayı'nın
kendısine. "hükümetin birkaç
hafta içindedüşeceginiümitettiği-
ni" aktardıgını. Yunan Büyükelçi-
si'nin de bunu Atina'ya rapOT et-
tiği öne sürüldü.
Operasyon
Yirmi tüp
zehirli
gaz ele
geçirildi
tstanbui HaberServisi -ls-
tanbul'dadüzenlenen operas-
yonda bir miligramı 70 mil-
yon fareyi öldürebilecek güç-
te 20 tüp savaş gazı ele geçi-
rildi. Yetkililer, bir tüpün kı-
nlması halinde çevredeki iki,
üç ilçede yaşayan insanlann
ölebileceğini bildirdiler.
lstanbul Mali Şube Müdür-
lüğü'nden yapılan açıklama-
ya göre Mahmut Ozkan adlı
kişinin, cam tüpler içinde har-
dal, sarin gözyaşartıcı, hidro-
jen, siyanür, boğucu, kustu-
rucu, uyuşturucu ve benzeri
gazlan Azerbaycan'dan Tür-
kiye'ye getirerek çok yüksek
fıyatlarla müşteri aradığı öğ-
renildi.
Polis, takip ettikleri Öz-
kan'ı Gaziosmanpaşa'da gö-
zaltına aldı. Bu kişinin gös-
terdiği yerde ise kasa içinde
20 tüp çeşitli savaş gazı ele
geçirildi. Rusya'da savaş ga-
zı imal eden bir fabrikada
üretilen ve "Canta 100" ola-
raknitelendirilen savaş gazla-
nnın bir miligramının bile 70
milyon fareyi öldürebileceği
bildirildi.
lstanbul Emniyet Müdür
Yardımcısı Yaşar Kesin,
PKK'nin Ermenistan'da bu
gazlan satın almak istediğini
ancak verdiği 20 milyar lira-
yı azbulan sanığın daha yük-
sek fiyata müşteri bulabilmek
için gazlan lstanbul'a getirdi-
ğini söyledi. Kesin, ele geçı-
rilen gazlann Kara Kuvvetle-
ri Komutanhğı'nabağlı NBC
Okulu Komutanlığı'na teslim
edileceğini belirtti.
HAFTAYA B AKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Kumları Geriye Toplamak...
Bazı romanlar vardır, gerçekçidir. Belgesel gibidir.
Okurken bir dönemi, bir dönemin toplumsal tarihini
de öğrenmiş gibi olursunuz.
Ama bazı gerçekler de vardır ki, roman gibidir.
Gerçek olduklannı bilmek, o romanımsı akışı da-
ha da çekici kılar... Romanda atlayabileceğiniz bazı
betimlemeleri, orada okumadan geçemezsiniz.
• • •
On yıl kadar önce bir eski hocamın SBF'deki ve-
da derainin sürpriz konuklan arasındaydım. O dersin
öğrencileriydi bu gizli hazırlığı yapan... Hocamızın
eski bazı öğrencilerini de çağırmışlardı.
Hocamız bızi görünce duygulandı. Dersin bitimin-
de bize, bir genç kızın öyküsünü anlattı.
Babası Boşnak kökenli Izmirli işadamı Mustafa
Süleymanoviç... Annesi Avusturya-Macaristan Im-
paratorluğu'nun soylusu bir barones... Viyana'da
doğmuş, Macaristan'da büyümüş ve 14 yaşına ka-
dar tek kelime Türkçe öğrenmemiş... Bir "Türk kı-
z/'nın yaşamöyküsüydü bu.
Dilini, ülkesini ve ulusunu kendisi "tek başına" se-
çen bir genç kız... Atatürk'ün yoksul ama onurlu ve
tüm dünyada saygın Türkiyesi'ni benimseyen, onun-
labütünleşen "MacarNermin".
Niçin Türkiye?
Çünkü Atatürk'ün ülkesinde öğretim parasızdı...
Kadın-erkek eşrrti... Ve babasının ölümünden sonra
giderek tükenen servet, küçük Nermin'in öğretimini,
anasının vatanında sürdürmesine olanak vermiyor-
du...
Nefes bile almadan, duygulanarak, gözlerimiz ya-
şararak dinlediğimiz öykü, nocamızın kendi özyaşa-
möyküsü idi... Sözlerini şöyle noktaladı:
- Şimdi anlıyor musunuz, ben niçin Kemalistim?
• • •
O olayın etkisiyle yazdığım yazıyı, yıllar sonra kita-
bıma da aldım.
"Atatürk'e Sa/dırmanın Dayanılmaz Hafifliği"
onuncu baskısını yaptığında, Hıncal Uluç o yazıyı kö-
şesinde yayımladı... Uzun uzun düşündükten sonra,
o yazıda karar kılmış.
Anlamından ve okuyanlar üzerindeki etkisinden
dolayı...
Prof. Nermin Abadan-Unat a her zaman saygı
duymuşumdur. Ama o "veda ders/"nden sonra bu
saygım daha da artmıştı. Üzerine de derin bir sevgi
ve hayranlık eklenmişti... "Kum Saat/n( /z/erken"i (lle-
tişim Yayınlan) okurken, bu duygulanmın katlandığı-
nı fark ettim.
Hocam sadece yaşamöyküsünü kaleme almamış-
t. Kendi yaşamı ile, bir dönemin tarihini bütünleştir-
mişti.
Zaman zaman duygulanarak, zaman zaman heye-
canlanarak, zaman zaman da bilgi dağarcığımı ge-
liştirerek okudum... Bir roman gibi.
• • •
"Evet, hayat sayısız beklenmeyen gizlerie dolu-
dur. Bana da ülkemi, dilimi, yurttaşlık kimliğimi se-
çebilme olanağını tanıdı."
Yazar, krtabının girişinde böyle diyor. Ve ekliyor:
"Hayalimde canlandırdığım Türkiye'nin beliheyici
niteliklerini, yabancı basında 'Yeni Türkiye', 'Dirilen
Türkiye', 'Atatürk'ün yarattığı Türkiye' oluşturmaktay-
dı... Türkiye o dönemde zoria kabul effirilen ulusla-
rarası anlaşmalan reddederek ulusal bağımselığı uğ-
runda direnip savaşmayı yeğleyen, karanlık bir orta-
çağ perdesini aralayarak, köklü toplumsal değişik-
likleri başan ile gerçekleştiren tek ülke görünümün-
deydi..."
Küçük Nermin'in "gitmesi gereken yolda tek pu-
su/ası"vardı:
*'Atatürk'ün ülkesinde, kız erkek farkına bakılmak-
sızın her gencin dilediği okula ücretsiz devam ede-
bildiği gerçeği..."
Hocamın eski bir öğrencisı, tum "numarac» cum-
huriyetçi" eğilimlerine karşın, kitapla ilgili yazısını şöy-
le noktalamaktan kendini alamamış:
"Nermin Süleymanoviç'in öyküsü bütün kendine
özgüiüklerine rağmen, bir bakıma, kadınlanna hiç
değilse hukukta ve fırsatta erkeklerle eşitlik sağlayan
Kemalist Türkiye'nin öyküsü..."
Herkesin okuması gereken bir öykü.
Türkiye-ABilişkileriTESEV'in toplantsmda ele ahndı. (Fotoğraf: SAADET USLU)
Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci değerlendirildi
w
Kaçınlmış firsaüar tarihT
lstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin
Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecinin
bugüne dek yaşanan bölümü, "Kaçuıhnış
firsadar tsuThi" olarak değerlendirildi.
Büyükelçi Cem Duna. Avrupa Birliği
serüveninin olumsuz sonuçlanması
durumunda Avrupa ile bugün paylaştığımız
alanlan da kaybedeceğimize dikkat çekti.
ANAP Bursa MiUetvekili îlhan Kesici ise
21 trilyon dolarlık dünya ekonomik
hasılasının 19.5 trilyonunun ABD,
Almanya ve Japonya'nın başını çektigi 3
blok tarafından gerçekleştirildiğini
vurgulayarak, bu bloklann dışında kalan
hiçbir ülkenin refah devletini yakalama
şansının bulunmadığını söyledi.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı
(TESEV) tarafından düzenlenen "Türkiye-
AB tnşldlerinde Son Gelişmekr" konulu
toplantıda konuşan Büyükelçi Cem Duna,
AB'ye tam üyelik yolunda Türkiye'nin bu
aşamada "Afle Resmi"ne girebihneyi hedef
almasını, NATO kozu gibi inandıncı
ohnayan kavramlar kullanmak yerine
"kendi evini toparlaması"nı ve bu yönde
mesajlar vermesi gerektiğini ifade etti.
Önemli ülke olmakla, partner (ortak)
olmanın farklı şeyler olduğunun
anlaşılması gerektiğini anlatan Duna,
gazetemizin sorusunu yanıtlarken de, 10 yıl
içinde son şeklini alması beklenen Avrupa
aüesinin dışında kalmamız durumunda.
NATO, Avrupa Konseyi gibi alanlardaki
ortaklığımızın da gerileyeceğinin göz
önüne alınmasını istedi.
İlhan Kesici ise konuşmasında 1997 yılmın
dünyada "karar yıh" olarak tanımlandığını,
bu yıl içinde yapılacak 5 önemli zirvede
dünyanm önümüzdeki yıllara ılişkin
yapılanmasının belirleneceğini söyledi.
Yaşanan küreselleşme sürecine koşut olarak
bir bloklaşma sürecinin de yaşandığını
kaydeden Kesici. ABD'nm liderliğinde
gerçeldeşen NAFTA, AB ve Japonya'nın
başını çektigi Pasıfik kaplanlan olarak
tanımlanan 3 ayn ekonomik blokun, 21
trilyon dolarlık dünya ekonomik hasılasının
19.5 trilyonunu gerçekleştirdigıne dikkat
çekerek şöyle devam etti:
"Bloklaşmanın dışında kalarak refah
devleti olahilmek mümkün değildir. Biz
dünya borsalannda dolaşan toplam bir
trilyon dolardan sadece lSOO'de birini,
doğrudan sermaye yatınmlannın ise binde
birini alabiliyoruz. Bu durumdaki bir ülke
ismi ne olursa olsun. ister Türkij'e olsun
ister Malezva va da bir başkası. gelişemez,
refahı yakalayamaz."