14 Mayıs 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
INİSAN1997CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Doç. Sami Selçuk, hazırladığı raporda memur yargılama yasasınm kaldınlmasmı istedi TÜSIAD'ın demokratîkleşıne paketi tSTANBUL (AA) - TÜSİAD'ın "demokratik standartlan yükseltme paketi" üzenndeki çahşmalar tamamlandı. Memur yargılaması yasasınm, yasa önünde eşitsizlik ve ayncalıklı bir suııf yarattıgına dikkat çekilerek, kaldınlması gerektiği beliıtüdi. Raporda, yerel yönetimlerin, hizmetlerini, ilke olarak yerel vergiler dahil, kendi yaratacaklan kaynaklarla fınanse etmesi gerektiği savunuldu. Paket, daha önce kamuoyuna açıklanan "Türkiye'de Demokratildeşme Perspektifleri" raporunun yanı sıra "Memur Yargılaması Hakkuida", "Ombudsman Kurumu tnceiemesi: Devlette Bir Toplam Kalite Mekanizması Örneği'', "Yerel Yönetimler Yasa Taslağı* ve "Dernekler Kanunu TaslağT başlıkJı raporlan kapsıyor. Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk tarafından hazırlanan "Memur Yargılaması Hakkında" başlıklı raporda, Memur Yargılaması Yasası'nın (MYY), memuru değil devlet yönetimini korumak amacıyla çıkanldığı, ancak devletten çok memurun korunmasına yol açtığı vurgulanıyor. Hakkında kuşkular bulunan memurun yargı önüne çıkanlmamasınuı devletin saygınlığını ve güvenilirliğini zedelediğine dikkat çekilen raporda, özetle şöyle deniliyor. "- Memur hakkında dava açdması gerekirken açılmazsa. memurun kayırüdığı izlenimi uyanmaktadır. - MYY' uygulaması. yasa önünde eşitsizlik ve ayncahku bir suııf yaratmaktadır. Devlet memurunun 'memur' olması, onu diğer yurttaşlardan daha çok korumak için bir gerekçe olmamalıdır. Adalette eylem ve Idşi a\ ncalığı tanınamaz. - Suçlanan memurun bağımsız yargı önüne çıkarılmadan önce yönetimin önsoruştunna süzgecinden geçirümesi, soruştunnalann sürüncemede kalmasına sebep olmaktadır. - Memurların özel olarak yargılanmalan erkJer aynhğı ilkesine aykındır. Memurun eylemi suç ise yönetim bahanesiyle onu yargının önüne çıkarmaktan kaçınmak yanhşbr. - Anayasasında demokratik hukuk devleti ilkesini vurgulayan ülkemize bu yasa yakışınamaktadır, kakurumabdır." Dernekler yasası önerisi "Dernekler kanunu taslağın nda ise genelde kamuda ifade bulan hemerı hemen tüm görüşlerin, yürürlükteki Dernekler Kanunu'nun antidemokratik hükümler içerdiği belirtildi. Taslakta bugûnkü haliyle yasamn, fıkirlerin gelişip dengelenmesine olanak vermediği, sivil toplum girişimcilerini gerçekten engelleyici ve bıktıncı hükümler taşıdığı, demokratik yapılanmayı kösteklediğinin açıkça görüldüğü kaydedildi. Dernekler hukukunun süratle değiştirilip toplumun ve çağın gereksinimlerine ayak uydurmasının şart olduğu belirtilen taslakta, "ülkemizde olabildiğince hiir bir dernekleşme sistemi kurulabUmeti ama köriiye kullanma hali başıboş bırakılmamalıdır" denildi. "Yerel yönetimler yasa taslağTnda ise toplumun bektentilerine paralel olarak yönetim sisteminin yerel topluluklara hizmet üreten kesiminin, cesur ve köktenci bir biçimde yeniden yapılandınlması gerektiği vurgulanıyor. Eğitim-Sen den tepki 'Amaç aydınlanmayı frenlemek' • llter Sayın, kendilerinin 11 yılhk kesintisiz bilimsel ve demokratik eğitimi, MGK'nin dayatmalan ya da şeriat yanlılannın savunduklannın aksine, bilimsel bir olgu ve evrensel zorunluluk olarak algılayıp savunduklanru dile getirdi. tstanbui Haber Servisi - ayyen seviyede ele alan, di- Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nca haziTİanan ilköğre- timde seçmeli Kuran ve Arapçadersleri okutulma- sı önerisinin, Türk-tslam sentezcilerinin görüşü ol- duğu. bu görüşün "Türk- tslam Sentezi Milli Kültür Raponı" nda milli eğiti- min hedefleri arasında gösterildiği belirtildi. Eğitim-Sen tstanbui Şu- beleri adına llter Sayın, Eğitim-Sen olarak kendi- lerinin 11 yılhk kesintisiz ve bilimsel ve demokratik eğitim istedüderini vurgu- ladi. EğitTnTSen lstanbul l,2,3,4,5,6,7,8>îo'luşu- beleri adına dün 3 No'lu Şube'de bir basın toplantı- sı düzenlendi. Toplantıda konuşan Eğitim-Sen 3 No'lu Şube Sekreteri Üter Sayın. özellikle 12 Eylül sonrasında belirginleşen din derslerinin ilk ve orta- öğretimde zorunlu ders olarak okutulması düşün- cesinin, Türk-lslam sente- zi görüşünü savunanlara ait olduğunu savundu. Sayın. bu "gerid ideolo- jinin", 12 Eylül dönemin- de ülkede gelişecek ileri- ci-aydınlanmacı hareketle- re karşı frenleyici bir unsur olarak düşünüldüğünü be- lirterek, o dönemde çıkan- lan "Türk-lslam Sentezi Milli Kültür Raporu" nda yer alan ıfadelerden ömek verdi. Sayın açıklamasın- da söz konusu raporda ye- ralan görüşleri şöyle sırala- dı: "Türk milli egitiminin hedefu hür mesuliyet ide- aline sahip mesut olabile- cek insan yapısını. yani Müslüman Türkü ifşa et- mek olmalıdır. Bu amaçla ilköğretim programlan ye- niden ele alinmah: milli, di- ni, örfî değerlerimizi mu- Çelik'in arabasma saldırı tstanbui Haber Servisi - Gazeteci Kadir Çelik'in park halindeki otomobili. kimliği henüz belirsiz kişi ya da kişilerce kurşunlandı. Kadıköy Acıbadem Faik Bey Sokağı Basın Sitesi önünde park halinde duran Çelik"eait34AET16pla- kalı Mercedes marka oto- mobil, önceki gece saat 03.30 sıralannda kurşun- landı. Silahlı saldın sonucu otomobile iki kurşun isabet etti. Kurşunlama olayıyla ilgilı olarak Hasanpaşa Ka- rakolu'na giderek ifade ve- ren Çelik, "saldınmn ki- min tarafindan, ne amaçla düzealendiğini bilmediği- ni" ifade etti. Bastn Konseyi Genel Sekreten Nilüfer Yalçm ve Televizyon Muhabirleri Demeği Başkanı Kemal Asbn dün yaptıklan açık- lamalarda, Kadir Çelik'in arabasma yapılan saldınyı kınadılar. nıne, bayrağına, tarihine bağlı, tarafsu Türk vatan- daşı olarak çocuklanmıza verecek programlargelişti- rilmelidir. Milli ve dini bün- yemize uymayan bilgiler programdan çıkanlmalı- dır." llter Sayın, bu görüşü sa- vunanlann yaptıklan top- lantılarda, din egitiminin anaokullanndan başlaya- rak ilkokul, ortaokul ve li- selerin bütün sınıflannda ders saatleri arttınlarak ve- rilmesinin önerildiğini söyledi. llter Sayın, Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağ- lam'ın, Kuran ve Arapça derslerinin ilkokullann bü- tün sınıflannda seçmeli ders olarak okutulması önerisinin Türk-lslam sen- tezi düşüncesine uygun ol- duğunu söyledi. Sayın, Kuran ve Arapça derslerinin bütün eğitim kurumlannda yaygmlaştı- nlması ile yüzde 80'i bu görüşe sahip olan Milli Eğitim'in tamamen gerici- leştirilmesi sürecinin ta- mamlanacağun savundu. MinUderöğretmenleriiçin adaletistedi Şişli 19 Mayıs İlköğretim Okulu'ndan bir grup veli ve öğrenci, dört öğretmeni siyasi görüşü nedeniyle okuldan uzaklaşrırdığını iddia ettikkri okul müdürünü protesto etti. tl ve Uçe milli eğitim müdürleri ile yaptıkları görüşmelerde kendilerine müdürün görevden ahnacağuun söylendigini belirten veliler, "Ancak müdür sadece yılhk iznini kullanmış. Yeniden çauşmay a başladı" dediler. Şişli 19 Mayıs Üköğretim Okulu velikri ve öğrencileri dün okul önünde bir protesto gösterisi düzenlediler. Okul müdürü Yunus Demir'in kesinlikle görevden aunmasını isteyen veliler, yaklaşık bir ay önce U ve ilçe milli eğitim müdürü ile valüiğe okuldan uzaklaşnnlan öğretmenlerin geri getirilmesi için başvurularda bulunduklannı belirttüer. Yetküilerin kendilerine, "Soruşturmanın hızlandınldığını ve olaylara neden olan müdürün görevden alınacağınr söytediğini vurgulayan veliler şöyle devam ettilen "Biz okul müdürünün görevden almdığını sanmıstık. Oysa müdür geri döndü. Görevden aünmamış, sadece 20 gün izin almış. Müdürün kesinlikle görevden alınmasını istiyoruz. Bu müdür yüzünden çocuklarunız derslerinde geri kaldılar. Cerekirse Cumhurbaşkanı'na gideceğiz.'' (Fotoğraf: SAADET USLU) MİERLO'YLA GÖRÜŞEN ÇİLLER MALTA KONFERANSI KONUSUNDA YUMUŞADI Fransa'dan Ankara'ya AB desteği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye' nin isteği üzerine Suriye'nin PKK'ye verdiği deste- ğe karşı Şam nezdinde dolaylı olarak arabulucu- luk yapmaya hazırlanan Fransa, Avrupa Birliği' ne (AB) tam üyelik konusunda da Ankara'ya moral verdi. AB Dönem Başkanı Hollanda'nın Dışişle- ri Bakanı Hans Van Mierio, 6 saatlik resmi bir zi- yaret için Ankara'ya gelerek Dışişleri Bakanı Tansu ÇiBer'i. 15 nisanda Malta'da yapılacak Av- rupa-Akdenizlşbirliğı/Euro-Medtoplantısınaka- tılması yönünde yumuşattı. Fransa Dışişleri Bakanı Herve de Charette, Fransa'nın Türkiye Büyükelçiliği'nde bir basın toplantısı düzenledi. Charette. ülkesinin PKKte- rörüne destek veren Suriye nezdinde Türkiye adı- na bir arabuluculuk misyonu olup olmadığı soru- su üzerine, Fransa'nın Türkiye ile olduğu gibi Suriye ile de mükemmel ilişkileri bulunduğunu belirterek "Dostianmızmkendi aralanndaiyian- laşmalannı isteriz" dedi. Charette. düzenlediği basın toplantısında şu mesajlan verdi: • Türk yöneticileri ve Türk halkına, Fransa'nın, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine destek yöneli- minde olduğunu ilan etmeye geldim. • Türkiye, Fransa'nın ortaya attığı sürekli Av- rupa Konferansı'nda diğer aday 11 ülke ile bir- likte yeT almalıdır. AB'ye üyelik için tüm aday ül- kelere uygulanan kriterlere Türkiye uymak zorun- dadır. Charette'in, Genelkurmay Başkanı Orge- neral Karadayt'nın konutunda yaklaşık bir saat süren kahvaltılı buluşmasının da olumlu geçtiği öğrenildi. Fransa Dışişleri Bakanı, TBMM Baş- kanı Mustafa Kakmli TBMM Dışişleri K.omis- yonu üyeleri, ANAP lideri Mesut Yıunaz ve D- SP lideri Bülent Ecevit ile de ayn ayn göriiştü. Hans Van Mierio'nun ziyareti . ca r ^T*V^ Atina'daki temaslanndan sonra 6 saatlik o\rwh yaret için Ankara'ya gelen Mierlo, Çiller'i, 15ja*\ sanda Malta'da yapılacak Avrupa-Akdeniz Işbir-' liği/Euro-Medtoplantısınakatılması yönünde yu- muşattı. Dışişleri Bakanhğı kaynaklan, Çfller'in Malta Konferansı'na katılacağınm birkaç ğtn içinde açıklanacağını kaydettiler. Van Mierlo, Türkiye ve Yunanistan arasındaki Ege sorunu- nun aşılarak ortaklık konseyinin toplanabilmes^ amacıyla yürüttüğü arabuluculuk girişiminde ise şu aşamada başanlı olamadı. Mierio'nun iki ül- ke sorunlannın akil adamlar yoluyla çözülmesi önerisini Atına reddetti. Emekli subaylar mektup gönderdi Doğan Güreş'e protesto ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Genel Başka- nı emekli Tümgeneral Sıtkı Aydı- neT in de aralanndabulunduğu bir grup yüksek rütbeli emekli subay, eski Genelkurmay Başkanı ve DYP Kilis MiUetvekili Doğan Gfl- reş'i yazdıklan mektupla protes- to ettiler. Emekli subaylar, DYP millet- vekili Doğan Güreş'in, Atatürk ilke ve devrimlerini göz ardı ede- rek kendilerini "duş kınkhğuıa uğratnğmı" bildirdiler. Aydınel ve 13 emekli komuta- nın imzasıyla Güreş'e gönderilen mektupta, "Ydlarea Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) en büyük rütbeve makamlanndabulunma- nızarağmen ulkeninher gün biraz daha Atatürk'ün kurduğu cum- huriyetin temel niteliklerinden uzaklaşarak, dinsel yönetime ve ortaçağkaranhğmasürüklendiği- ni görmemeniz ihtimalinidüşüne- nüyonız" denildi. Eski Genelkurmay Başkanı Do- ğan Güreş'in, bu durumda niçin hâlâ "bu düşünceyi benünseyen bir grubtın içinde kalmakta ısrar ettiğini anlamakta güçlük çektik- lerini" vurgulayan emekli subay- lar, "Sayın Orgeneralim, emekli olduktan sonrave özellikle siyase- teaüldıktan sonrakitutumve dav- ranışlannız ve çeşitli vesilelerle yapnğuiK konuşmalar ile bizleri hayal kınklığına uğratıyorsunuz" görüşünü kaydettiler. Emekli subaylar, mektupta şöy- le dediler. "Sizi içtenlikle seven ve kucak- layan bir zinde gücün varhğuıı unutarak, Atatürk'ün ilke ve dev- rimleri ile yetişmiş olduğumuzu göz ardı ederek, etrafinıza çörek- lenen bü-kaç kişinin size gösterdi- ğj sahte vaat ve saygıya inanmaya- cağuuzı ümit etnıekistiyoruz. Sizi, TSK emeklikriolarakTBMM'de Atatürkçü hasleüerimizi yansrta- cak bir konumda görmek istiyo- ruz." 'Bu hükümet gidecek' dediği savlanmıştı Karadayı haberi yalaııladı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yunanistan"da yayımlanan Elefteros Tipos gazetesinde yer alan ve Genelkurmay Başkanı Or- general tsmail Hakkı Karada- yı'nın. Fransa'nın Ankara Büyü- kelçisi Daniel Lequerter'a "Bu hükümet gidecek" dediğini öne süren haberin yankıları sürüyor. Karadayı ve Fransız Büyükelçi- si'nin, Dışişleri'ne "Benböylebir şey sövtemedim" dediği. Dışişleri Bakanlığı'nagidenYunanistan'ın Ankara Büyükelçisi DinütriosNe- zeritis'in ise "Bu bir aktarmadır, benim sorumluluğum yok" mesa- jı verdiği öğrenildi. Elefteros Tipos'un haberinin Yunanistan ve Türkiye'de geniş yankı bulması üzerine, Dimitrios Nezeritis, dün saat 10.30'da Dı- şişleri Bakanhğı'na gitti. Cumhu- riyet in aldığı bilgıye göre, Neze- ritis' in Türk yetkililerle görüşme- sinde, konu gündeme geldi ve Ne- zeritis, "Bu bir aktarmadır. Ben, FransızBüyükelçi'den aldığım bü- gry i aktardım. Benim bir sorum- luluğum yok*" mesajı verdi. Diplomatik kaynaklar, Fransız Büyükelçi'nin ise Dışişleri Ba- kanhğı'na sözlü olarak, "Ben,Ne- zeritis'eböyle bir şey söylemedinr görüşünü aktardıgını bildirdiler. Diplomatik kaynaklar, Nezeri- tis'in, kripto olarak gönderdiği bilginin Yunanistan Dışişleri Ba- kanlığı'nca basına sızdınknası- nın. "Büyükelçi'nin ayağuun kay- dınlmasınadönükbirgüişun" ol- duğu değerlendirmesini yaptılar. Bazı çevreler ise Nezeritis'in, ha- bere konu olan sözlerin kendi yo- rumu olduğunu savundular. Ankara'da tartışma yaratan ha- berde, AB büyükelçilerinin An- kara'da 19 martta yaptıklan top- lantı sırasında, Fransız Büyükel- çisi'nin, Nezeritis'e, Karadayı'nın kendısine. "hükümetin birkaç hafta içindedüşeceginiümitettiği- ni" aktardıgını. Yunan Büyükelçi- si'nin de bunu Atina'ya rapOT et- tiği öne sürüldü. Operasyon Yirmi tüp zehirli gaz ele geçirildi tstanbui HaberServisi -ls- tanbul'dadüzenlenen operas- yonda bir miligramı 70 mil- yon fareyi öldürebilecek güç- te 20 tüp savaş gazı ele geçi- rildi. Yetkililer, bir tüpün kı- nlması halinde çevredeki iki, üç ilçede yaşayan insanlann ölebileceğini bildirdiler. lstanbul Mali Şube Müdür- lüğü'nden yapılan açıklama- ya göre Mahmut Ozkan adlı kişinin, cam tüpler içinde har- dal, sarin gözyaşartıcı, hidro- jen, siyanür, boğucu, kustu- rucu, uyuşturucu ve benzeri gazlan Azerbaycan'dan Tür- kiye'ye getirerek çok yüksek fıyatlarla müşteri aradığı öğ- renildi. Polis, takip ettikleri Öz- kan'ı Gaziosmanpaşa'da gö- zaltına aldı. Bu kişinin gös- terdiği yerde ise kasa içinde 20 tüp çeşitli savaş gazı ele geçirildi. Rusya'da savaş ga- zı imal eden bir fabrikada üretilen ve "Canta 100" ola- raknitelendirilen savaş gazla- nnın bir miligramının bile 70 milyon fareyi öldürebileceği bildirildi. lstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Yaşar Kesin, PKK'nin Ermenistan'da bu gazlan satın almak istediğini ancak verdiği 20 milyar lira- yı azbulan sanığın daha yük- sek fiyata müşteri bulabilmek için gazlan lstanbul'a getirdi- ğini söyledi. Kesin, ele geçı- rilen gazlann Kara Kuvvetle- ri Komutanhğı'nabağlı NBC Okulu Komutanlığı'na teslim edileceğini belirtti. HAFTAYA B AKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Kumları Geriye Toplamak... Bazı romanlar vardır, gerçekçidir. Belgesel gibidir. Okurken bir dönemi, bir dönemin toplumsal tarihini de öğrenmiş gibi olursunuz. Ama bazı gerçekler de vardır ki, roman gibidir. Gerçek olduklannı bilmek, o romanımsı akışı da- ha da çekici kılar... Romanda atlayabileceğiniz bazı betimlemeleri, orada okumadan geçemezsiniz. • • • On yıl kadar önce bir eski hocamın SBF'deki ve- da derainin sürpriz konuklan arasındaydım. O dersin öğrencileriydi bu gizli hazırlığı yapan... Hocamızın eski bazı öğrencilerini de çağırmışlardı. Hocamız bızi görünce duygulandı. Dersin bitimin- de bize, bir genç kızın öyküsünü anlattı. Babası Boşnak kökenli Izmirli işadamı Mustafa Süleymanoviç... Annesi Avusturya-Macaristan Im- paratorluğu'nun soylusu bir barones... Viyana'da doğmuş, Macaristan'da büyümüş ve 14 yaşına ka- dar tek kelime Türkçe öğrenmemiş... Bir "Türk kı- z/'nın yaşamöyküsüydü bu. Dilini, ülkesini ve ulusunu kendisi "tek başına" se- çen bir genç kız... Atatürk'ün yoksul ama onurlu ve tüm dünyada saygın Türkiyesi'ni benimseyen, onun- labütünleşen "MacarNermin". Niçin Türkiye? Çünkü Atatürk'ün ülkesinde öğretim parasızdı... Kadın-erkek eşrrti... Ve babasının ölümünden sonra giderek tükenen servet, küçük Nermin'in öğretimini, anasının vatanında sürdürmesine olanak vermiyor- du... Nefes bile almadan, duygulanarak, gözlerimiz ya- şararak dinlediğimiz öykü, nocamızın kendi özyaşa- möyküsü idi... Sözlerini şöyle noktaladı: - Şimdi anlıyor musunuz, ben niçin Kemalistim? • • • O olayın etkisiyle yazdığım yazıyı, yıllar sonra kita- bıma da aldım. "Atatürk'e Sa/dırmanın Dayanılmaz Hafifliği" onuncu baskısını yaptığında, Hıncal Uluç o yazıyı kö- şesinde yayımladı... Uzun uzun düşündükten sonra, o yazıda karar kılmış. Anlamından ve okuyanlar üzerindeki etkisinden dolayı... Prof. Nermin Abadan-Unat a her zaman saygı duymuşumdur. Ama o "veda ders/"nden sonra bu saygım daha da artmıştı. Üzerine de derin bir sevgi ve hayranlık eklenmişti... "Kum Saat/n( /z/erken"i (lle- tişim Yayınlan) okurken, bu duygulanmın katlandığı- nı fark ettim. Hocam sadece yaşamöyküsünü kaleme almamış- t. Kendi yaşamı ile, bir dönemin tarihini bütünleştir- mişti. Zaman zaman duygulanarak, zaman zaman heye- canlanarak, zaman zaman da bilgi dağarcığımı ge- liştirerek okudum... Bir roman gibi. • • • "Evet, hayat sayısız beklenmeyen gizlerie dolu- dur. Bana da ülkemi, dilimi, yurttaşlık kimliğimi se- çebilme olanağını tanıdı." Yazar, krtabının girişinde böyle diyor. Ve ekliyor: "Hayalimde canlandırdığım Türkiye'nin beliheyici niteliklerini, yabancı basında 'Yeni Türkiye', 'Dirilen Türkiye', 'Atatürk'ün yarattığı Türkiye' oluşturmaktay- dı... Türkiye o dönemde zoria kabul effirilen ulusla- rarası anlaşmalan reddederek ulusal bağımselığı uğ- runda direnip savaşmayı yeğleyen, karanlık bir orta- çağ perdesini aralayarak, köklü toplumsal değişik- likleri başan ile gerçekleştiren tek ülke görünümün- deydi..." Küçük Nermin'in "gitmesi gereken yolda tek pu- su/ası"vardı: *'Atatürk'ün ülkesinde, kız erkek farkına bakılmak- sızın her gencin dilediği okula ücretsiz devam ede- bildiği gerçeği..." Hocamın eski bir öğrencisı, tum "numarac» cum- huriyetçi" eğilimlerine karşın, kitapla ilgili yazısını şöy- le noktalamaktan kendini alamamış: "Nermin Süleymanoviç'in öyküsü bütün kendine özgüiüklerine rağmen, bir bakıma, kadınlanna hiç değilse hukukta ve fırsatta erkeklerle eşitlik sağlayan Kemalist Türkiye'nin öyküsü..." Herkesin okuması gereken bir öykü. Türkiye-ABilişkileriTESEV'in toplantsmda ele ahndı. (Fotoğraf: SAADET USLU) Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci değerlendirildi w Kaçınlmış firsaüar tarihT lstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecinin bugüne dek yaşanan bölümü, "Kaçuıhnış firsadar tsuThi" olarak değerlendirildi. Büyükelçi Cem Duna. Avrupa Birliği serüveninin olumsuz sonuçlanması durumunda Avrupa ile bugün paylaştığımız alanlan da kaybedeceğimize dikkat çekti. ANAP Bursa MiUetvekili îlhan Kesici ise 21 trilyon dolarlık dünya ekonomik hasılasının 19.5 trilyonunun ABD, Almanya ve Japonya'nın başını çektigi 3 blok tarafından gerçekleştirildiğini vurgulayarak, bu bloklann dışında kalan hiçbir ülkenin refah devletini yakalama şansının bulunmadığını söyledi. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından düzenlenen "Türkiye- AB tnşldlerinde Son Gelişmekr" konulu toplantıda konuşan Büyükelçi Cem Duna, AB'ye tam üyelik yolunda Türkiye'nin bu aşamada "Afle Resmi"ne girebihneyi hedef almasını, NATO kozu gibi inandıncı ohnayan kavramlar kullanmak yerine "kendi evini toparlaması"nı ve bu yönde mesajlar vermesi gerektiğini ifade etti. Önemli ülke olmakla, partner (ortak) olmanın farklı şeyler olduğunun anlaşılması gerektiğini anlatan Duna, gazetemizin sorusunu yanıtlarken de, 10 yıl içinde son şeklini alması beklenen Avrupa aüesinin dışında kalmamız durumunda. NATO, Avrupa Konseyi gibi alanlardaki ortaklığımızın da gerileyeceğinin göz önüne alınmasını istedi. İlhan Kesici ise konuşmasında 1997 yılmın dünyada "karar yıh" olarak tanımlandığını, bu yıl içinde yapılacak 5 önemli zirvede dünyanm önümüzdeki yıllara ılişkin yapılanmasının belirleneceğini söyledi. Yaşanan küreselleşme sürecine koşut olarak bir bloklaşma sürecinin de yaşandığını kaydeden Kesici. ABD'nm liderliğinde gerçeldeşen NAFTA, AB ve Japonya'nın başını çektigi Pasıfik kaplanlan olarak tanımlanan 3 ayn ekonomik blokun, 21 trilyon dolarlık dünya ekonomik hasılasının 19.5 trilyonunu gerçekleştirdigıne dikkat çekerek şöyle devam etti: "Bloklaşmanın dışında kalarak refah devleti olahilmek mümkün değildir. Biz dünya borsalannda dolaşan toplam bir trilyon dolardan sadece lSOO'de birini, doğrudan sermaye yatınmlannın ise binde birini alabiliyoruz. Bu durumdaki bir ülke ismi ne olursa olsun. ister Türkij'e olsun ister Malezva va da bir başkası. gelişemez, refahı yakalayamaz."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear