18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Imtiva* Sahibi: Berin Nadi Genel Yavın Yönetmem: Orhan Erinç 0 Genel Yayın ICoordınatârü Hikmet Çetinkaya # Yazuslen Mûdıirien İbraJıim Yüdız - Dinç Tayaırç • Sonıralu Müdür Fikret Ilkiz • Haber Merkezı Müdüni: HaJuuı Kara•Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Damşoğhj • Isahbaral Cengiz Yıjdınm # Ekonomı Mehmel Saraç • Kühür Handa/ı ŞenJiöken • Spor Abdülkadir \ ûceJman • Matakter Sami Kürnönen • Dûzehme AMıdbb YazM#Foıograf Enloğıa Köseağhı •Bılg-Belge Edib« Bugra • Yurt Haberlen Mehmet Fıraç Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Hikmel (, etinkaya, Şâkruı Soncr. Vıldı/. Orh«n Bursalı, Mnsttfa 8»/b«.v. Hakan Kara. Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbay Atatürk BuJvan No: 125, Kat:4, Bakanlık)aı--Ankara Tel- 4195020 (7 hat), Faks: 4195027• IzmırTemsiJcısi SerdarKıak, H. Zıya Blv. 1352S 2'3Tel 4411220, Faks:4419117»Adana TemsıJası: Çetin Yiğenoğhı, InânüCd 119 S. No: I Kat 1. Tel: 363 12 11, Faks. 363 12 15 Müessese Müdûrir Üstün Akmen 0 Koordınatör AJımet Korulsan • Muhaürie Bâkst Yener^tdKe Hûsom C«rer#I,]>.tmo Önder Çeük • BıJgı- îşletn N»i) İnal • Bıigısavar Sıstem: Mörâvet Çüer«SaOş Faafetkıız» MEDYA C: • Yönetim K Ba$kanı - Genel Müdûr G Erduran • Koordınatör: IfHnnn • Genel Mûdûr Yaıdn Miat AJıda| Tei 514 07 51395 80-5138460-61,Faks.513 Yayımlayia ve Basao: Yem Gun Haber Ajaflsı, Rasm ve Yayıncılık A Ş Türkocagı Cad 39'41 Cagaloğlu 34334 Ist PK246 Istanbul Tel 10212)512 05 05 (20 hat) Faks (0212) 513 8595 16KASİM1997 Jmsak:5.16 Güneş: 6.46 ÖgJe: 11.56 îkindi: 14.29 Akşam: J6.52 Yatsı: 18.17 Gillette'ten ödiüfü frlkjk • İstanbuJ Haber Servisi - 1998yıIındaFransa'da diizenlenecek olan Dünya Kupası'nın resmi sponsorianndan Gillette ve Paper'ın etkinükleri süriiyor. Akmerkez Makro önünde dün gerçekleştırilen Serbest Vuruş'un başlangıç anşını ünlii mankenlerden Didem Taslan, Janset, Yeşim fsenlik ve Yavuz Onaran yaptı. Türkiye'nin çeşitli kenrierinde yapılacak bu aktivitelere katılacak tüketıciler degişik armağanlar kazanacak. Atatürk Küftür ve Sanat Trenî • ANKARA (Cumhurfytf Bûrosu) - Atatürk'ü öliimünün 59'uncu yıldönumünde anmak amacıyla düzenlenen hafta çerçevesinde 10 Kasım'da Samsun'a hareket eden Atatûrk Kiiltür ve Sanat Treni. turunu tamamlayarak dün sabah Ankara'ya döndü. • AJLİAĞA(AA)- Anzalandığı için Bodrum'un GüIIük Körfezı'nde 2yıl bekletildikten sonra Çevre Bakanı ftnren Aykut'un talımatı iizenne Izmir- Aliağa'ya çektirilen "Duressi" adlı gemideki "perlit" ağırlıklı kimyasal maddeler boş bir araziye boşaltılmaya başlandı. Gemideki kimyasallann boşaltılması sirasında Çevre Jl Müdürlüğü, Aliağa Kaymakaınlığı ve gemi acentesi de hazır bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı, reform niteliğindeki düzenlemeler için çalışma başlattı Hedef: Yaşam boyu eğitnnAIVKARA (Cumburiyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlığı, 8 yıllık kesin- tisiz temel eğitimden sonra okulönce- si eğitim, ortaöğretim ve yükseköğre- timegeçiş siireciyle ilgiii düzenleme- leriçin hazırlık başlattı. Bakanlık, yurt- taşlann okul öncesınden itibaren yaşam boyu egitilmesine ilişkin birproje üze- rinde çalışmalar yürütüyor. Milîi Eğitim Bakanlığı, 1998'den itibaren yaşama geçıreceği projeleri beliriedi. Bakarüıgın öncelikleri arasın- da okulöncesi eğitim yasasını çıkar- mak, ortaöğretim başan puanını yeni- den belirlemek, özürlüleriçin özel eği- tim kurumlanmn desteklenmesi bulu- nuyor. Bakanlığm bu amaçla yürüttü- ğü çalışmalar şöyle: - Oku) öncesi eğitim yasası: Araş- • Bakanlığın Î998'den itibaren yaşama geçireceği projeler şöyle: Okul öncesi eğitinı yasası çıkanlacak, ortaöğretim başan puanı yeniden düzenlenecek, yükseköğretimde fen bölümünü seçen öğrencilere ek puan verilecek, meslek lisesi mezunJan kendi bölgelerindeki meslek yüksekokullanna sınavsız girecek, özel okullar destekJenecek. tırma. gelışrinne ve TV ile program yapma projesi kapsammda okul önce- si çocuklann Türkçeyi en dogru ve gü- zel biçimde kullanmalan sağlanarak sözcük dağarcıklan geliştirilecek. - Ortaöğretim başan puanı yeniden düzenlenecek: Boyleceyüzde59'u 10. sırufta iken başka okulİara geçen fen ve Anadolu lısesı öğrencileri, bulun- duklan yerde öğrenime devam edecek. Ortaöğretim başan puanmın hesaplan- masında okul yerine il esas alınacak. Öğrenciterin fen aJanı ile ilgıli biryûk- seköğretim programını seçmesi halin- de, meslek liseleri ve Anadolu öğret- men liselerinde olduğu gibi ek puanla desteklenmesi sağlanacak. - Yükseköğretimdeki okullaşma oranı yüzde 31 'e çıkanlacak: Meslek lisesi mezunlannın kendi bölgelerinde- ki meslek yüksekokullanna sınavsız girmesi sağlanacak. Bu amaçla meslek eğitim bölgeleri oluşturulacak. Bu eği- timleri alan gençler, kendi işlerini kur- malan için özendirilecek ve kendile- rine işyeri kurma kredisi verilecek. - Yükseköğrettm, bürokrarik ve rner- keziyetçi yapıdan kurtanlacak. Oni- versite ve fakülte yönetim kurullannın yetkileri arttınlacak, kaynak yaratma ve harcama konusunda hareket ser- bestliğj getirilecek. 1998 yılmda 5 üni- versiteye torba bütçe verilecek. - llkögretim kurumlannda uygula- nan öğretim programlan ile ders ki- taplan günümüz koşuJlanna uygula- nacak. - özeJ okuilann genel eğitim için- deki payı kısa vadede yüzde 1.5'tan yüzde 6'ya, uzun vadede yüzde 15'e çıkanlacak. - Özel okul ücretlerinden ahnan KDV oranı en aza indirilecek. - Derslik ihtiyacının bulundugu yer- lerde smavla seçilecek ögrencilerin egititm, özel sektörden hizmet satın alınarak yapılacak. - Özel okullarda öğrenim gören öğ- rencilerce yapılan eğitim harcamalan vergi iadesi kapsamına aJınacak. -1998 yılında 100 bin ortaöğretim öğrencisine burs verilecek. -1997-1998 öğretimyılı başında çı- rak sayısı 300 bine çıkanlacak. 2000 yılında da çalışan gençlerin tamam] çı- raklık egitimine alınacak. - Özel eğitim, (özürlülere yönelik egirim)özel eğitim gerektiren hiçbir ço- cuk ve yetişkini eğitim hizmetlerinden yoksun bırakmayacak şekilde planla- nacaktır. 'PoMkamodayaengel'Tarihi motifleri stilize ederek günümüze taşıyan modacı Vural Gökçaylı devletin modaya yakiaşımından şikâyetçi: 'Modacı esnaf değil sanatkârdır.' AYŞE YTLDIRIM llk koleksiyonu geometrik desenler ta- şıyordu. îkinci koleksiyonu Bedri Rab- mi'den etkilenerek kilim desenlerinden oluştu. Sonra Hitit, Helenistik. Grek ve Romen üzerine çalıştı. Hollywood starla- n, çağdaş yorumuyla Osmanlı- Türk sen- tezi, Rönesans etkileri ve derken "tarihİD işlemeleri'' geldi. Bizans ve Osmanh gibi ikı büyük me- deniyerten sonra cumhuriyette modanın yerini gösteren koleksıyonunda kendisini de aşarak "sürrealist, çılgmca" bir şey yaptığını söylüyor ülkemızdeki Haute Co- uture'un önde gelen isimlennden Xar?A Gdkçaylı. Çırağan Sarayı 'nda 3 bin kişi- nin izlediği koleksiyonunda Gökçaylı, Os- manlı ve Bizansı stilize ederek günümü- ze getirdi. Rüstem Paşa Camıi'nin çinile- rini. Ayasofya ve Karya'nın freskJerini de- sen ve renkleriyle kumaşa aktarmıştı. Daha önce çeşitli Türk günlerinde dü- zenlediği defilelerle ülkemizi yurtdışında tanıtan Vural Gökçaylı, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet'in çizgilerini taşıyan bu son koleksiyonuyla da dünyaya açılmak is- tiyor. Ancak, politikanın, giyimi ve dola- yısıyla modayı her zaman engellediğin- den yakınıyor. "2. Mahmut, şatvan ve ke- piaradiye 'gâvur padışah' oldu. 3. Selım "2. Mahmut,sahan ve kepi attı drye 'gâ- vur padişah'oldu" diyen modacı Vural CiökçaylıŞagörv politikanın modayıen- gellemesi tarihten geliyor. askeri Baulıgibigiydirtfi di>etahündan oJ- du, Sultan Mecit avnı şeküdt. Politikanu) gi>inıiengeüemesi(arihtengeijyor" diyen Gökçavlı. bugün de a,vnı şeyleri yaşadık- lannı söylüyor. "Dişan açUmak için örgütiennıek gere- kir. Devletin modacıya ticaret >apan esnaf gibi değil de sanatkir olarak bakması la- zun. Oysa bugün Ehşişleri Bakanlığı KüJ- tür Dairpsinin başında aydın birisi varsa 'Gidin şurada Türk günleri çerçevesinde defile yapın' diyor. Bu yeteıîi değü." Türkiye'nin Fransa, Italya ve Ispan- ya'dan sonra dünya rnodasını belirleyen ülke olduğunun altım çizen Gökçaylı, bu ülkelerdeki devlet desteğini anJatıyor. Bu ülkelerde Houte Couture'un artık kendi- sini yan ürünlerle beslediğini, dikiş ve fi- kir olarak yenilikte geri kâlmaya başladı- ğını söyleyen Gökçaylı, buna rağmen Fran- sa'da Christian Dior'da olduğu gibi insan- lann bir mabedi gezercesine gezdirildigi- ni söylüyor. Gökçaylı, "Çünkii hem dev- letbem de sanayki modavi sanat, modaa- >ı da sanatçı olarak görüyor" diyor. Briiksel'dekı defilesinden sonra Belçi- ka televizyonunun kendisiyle yaptığı rö- portajı anlatırken bir başka noktaya dik- kat çekiyor Gökçaylı: - Vluhabirin bana ilk sorusu Koleksi- yonunuz çok kreatif, sız gerçekten Türk müsünüz?' oJdu. Çünkü bizi hâlâ barbar, kaba, çarşaflı dolaşan insanlar olarak tanıyortar. Bu ûnajı \ikmali.\Tz. Zaten üi- kemizde iki a>n ulus gibi yaşıyoruz. Bir yanda gi\inme>i bilen, anlayan insanJar d^er>andaçarşaflı. sankiıûısaniar.Houte Couture pahalı biüyoruz. Ama şık obnak için mutiaka pahalı gryinmek gerekmez. Temiz, pak ounak bile yeterli Biz bu kar- gaşaiçindemodayapıyoruz veülkemizi en ivi şekilde tanrtmak i$b\onız. Bunun için de kösfek değil destek bekuyoruz." Vural Gdkçavh,Çırağan Sarayı'nda sunduğu son koleksiyonunda Os- manlı ve Bizansı stilize ederek günümüze taşıdı. Sempozyum Nükleen alternatii enerjiler tartışıldı AÛ4NA (CumhuriyetGfi ney ÜJeri Bürosu) - Merke zi Almanya'da bulunan He- inrich Böll Vakfi, Doğu Ak- deniz Çevrecileri (DAÇE) ile Adana ÇevTe ve Tüketi- cı Koruma Derneği tarafin- dan düzenJenen 'TemizEner- ji Sempozyumu'nda güneş. rüzgâr ve jeotermaf enerji potansiyelleri hakkında bil- gi verildi. Sempozyumun acıhşında söz alan DAÇE Ortak Sek- reteri Okta>Demirkan, ülke- lerin gelişmişlik düzeyinin kişi başına tüketilen enerji miktanyla değerlendiri lme- sini eleştirerek, "Burada önemii olan nokta enerjiyi doğru kaynaktan üretroek, doğruüetmekvedoğru tüket- mek ounaİL Türldyeye ore- tim değü tüketim özendiriü- yor. Lretngi enerjinin tüke- titn aşamasına gelene dek yüzde MYunu kavbeden bir iilke olarak dünyada lider dunımdayız. Önce bu sonı- oa care bulmauyTz" dedi. 7. Enerji Kongresi'nde bi- Iim adamlarmın nükleersant- rallan savTinmasını şiddetle kınadıklannı da kaydeden Demirkan, bu santrallann en güvenli ve temiz enerji üre- tim kaynaklan olduğu yö- nündeki görüşlere ise şöyle yanıt verdi: "Daha bu sant- rallann aaklannuı nasılyok edileceği bilebilinmezkcn en temizenerji kaynağı diyelan- se ediJmelerini anlamak mümkiin değiL Teknoloji ne kadar i\i ohırsa oisun insan hatası kav ramını bir kenara itmemek gerekir. Bu neden- le her zaman bir risk içer- dikJeri de ortada." ÇETKO Başkanı Figen Doran ise ucuz, temiz ve doğaya dost enerji kaynaJdannın önemi- ne değindi. Açılışa katılan Vfeh Yardımcısı ArdahanT«- tuk da Türkiye'nin temiz enerjiye olan ihtiyacını dile getirirken sempozyumun ilk gününde güneş enerjisi tek- nikJeri ile rüzgârgüç santral- lan teknolojisi ele alındı. MÜGE SAKUSTUNDE Beni ağlatanlar Bugüne kadar "Beni Güldürenler" diye şartlandınız bu sütunda. Şimdi durup dururken "Beni Ağlatanlar" olunca şaşırdınız mı, kızdınız mı ya da ikisine de Kasımpaşa muamelesi mi yaptınız, bilmiyonjm?.. Ama bu hafta özellikle yazıyorum, bir daha da yazmam... Geçen hafta bir TV kanalı, benim yaşamöykümden kesitler içeren bir program yaptı. Adı: "Yasemin'in Penceresinden"... Son derece hasta ve bitkin bir durumda, verilrniş bir söz için gittim programa. Yorgun ve rahatsızdım. Yıllardır görmediğım arkadaşlanmı gördüm, mutlu oldum. Ne var ki çekimlerin bir yerinde durup dururken, telefonda kızımın sesini duydum. Benden uzaklarda yaşıyor. O'nu çok özlüyorum. Birden: "Babacığım" diye seslenişini duyunca, gözyaşlanmı tutamadım. Anlayacağınız "Komikler de Ağlar". Siz Aziz Ağabey'in benim kitabıma taktığı isme bakmayın. Hasret zor şey. Kızımı özlüyorum. Mutluluğu özlemimi hafifletiyor ama, işte aması var. Çocuklar için Aslında her şey çocuklar için... Evet sevgili çocuklar, her şeytmiz vanmız yoğumuz, bu vatan. denizler, dağlar, ovalar, kentler, köyler, ne varsa hepsi sizin için... Biz artık bir bu kadar daha yaşamayacağız. Benim kuşağımın insanlan hep sizlere güzel bir dünya hazırlamak için didinip durdular. Aziz Nesin sizler için çabaladı, Nâzım sizlere güzel bir dünya hazırfayabilmek için memleketinden o kadar uzaklarda öldü. Ben de minicik "BirBulut Oisam" adlı kitabımda sizlere küçücük şiirfer karaladım. Bu pazar, birini size armağan ediyorum. Adı: Bir Bulut Olsam. Bir bulut olsam Iyağardım I durmaksızın çorak topraklara I ekinleryeşersin I ve oradaki kardeşlenm I sıcak ekmekyiyebilsin diye... Griplyi ki grip aşısı olmuşum. On giin yatttm. Demek bu aşıyı yaptırmamış olsak, siz btı satırfan okurken, ben hâlâ yatakta olacaktım. Zaten tam da iyileşmiş değilim ya, neyse. Kendinize çok dikkat edin. Hava bir açıyor, bir soğuyor, derken insanlar grip oluyor... Bu arada telefonla "geçmiş olsun" diyen okurlanma teşekkür ediyorum. Sizlerden bir hafta ayn kaldım. Arkadaşlanm eski yazılanmdan derlediklerini size birazcık verdiler. Bundan sonra hastalanmayalım da hasretlik olmasın. 10 Kasım bir başka kutlandı bu yıl. Ben sürekli televizyon başındaydım. Başkaca bir seçeneğim de yoktu zaten. Grip tam geçsin de öyle çıkayım istiyordum. Tüm TV'leri izledim. Atatürk bir başka anıldı. Başka açıdan ise üzüldüm. Bildiğiniz gibi hâlâ Atatürk düşmanlığını sürdürenler var. İki genç asker Üzülüyorum Dolmabahçe Sarayı'ndaki odasında nöbet tutarken iki gözü iki çeşme ağladılar. Onlara kimse "ağlayın" diye emir vermedi. Bunlar Türkiye'nin herhangi iki ılinden gelmiş iki asker işte... Dığerzavallılann hep istekteri kursağında kalacak, ona üzüldüm. Bu ulusta bu sevgi varken, bunlar daha çok bekleyecekter ve hep bekleyecekler. Böyle ömürgeçer mi yahu?.. Sizi uyutan sahtekâriara nasıl kanıyorsunuz anlamıyorum. Görünen köy kılavuz ister mi?.. Olmayacak işte, ne kadar ıkınıp sıkınsanız olmayacak. Üzülüyorum sizin için. Organ bağışı Eski evraklan kanştınrken elime bir kart geçti. 1985 yılına ait. Üzerinde: Türkiye Organ Nakli ve Yantk Tedavi Vakfı Doku ve Organ Bağış Belgesi" yazıyor. AJtta adım soyadım, kimliğimin tamamı. Arkada iki tanık ve imzalan. Karikatürist Arman Salepçi ve sinema yazan Erman Şener. O sırada evimde konuklar ve tanık olmuşlar benim organlanmı bağışladığıma. Kartı eşime verdim. Ne olur ne olmaz. O daha genç. Bence siz de bağışlayın organlannızı, hepsini değil tabii canım... Bir milletvekili Fatsalı bir dostum telefon açtı ve özellikle yazmamı istedi. Bunlann bölgesinden bir milletvekili var. Adı Müjdat Koç. Önce DSP'den seçilmiş. Sonra bağımsız olmuş. Sonra DYP'ye geçmiş, sonra oradan da aynlarak bağımsız olmuş ve şimdilerde ANAP'a geçeceği söyleniyormuş. O kadar çok gezmiş ki bu milletvekili, Fatsa'da isim takmışlar Müjdat Gezen diye. Sevgili milletvekili kardeşim... Gözünü seveyim bir yerde dur. Bizim bunca yıllık soyadımızı rezil etme. Bak ben kırk yıl önce ne isem gene aynıyım. Diyeceksin ki: "Yahu birmilim ilerlemeyok sende." Doğru, ilerfeyemiyorum. Hep böyle sosyalist kaldık. Sen de bir karar ver arük. Ve soyadımı bana geri ver. Ben O'nu bugüne kadar iyi korudum, bundan sonra leke gelmesin hiç olmazsa... Pazarlık ve duvarlık sözler ERDEM, KENDf KENDİSİYLE YETİNİR. Ercan Ateşböceği Ercan'ı çok severim. Kırk yılı aşkın arkadaşlığımız var. Kolay değil. En büyük hobisini meslek haline getirdi. Bulmaca hazırlar. Arada bir sahne özel deyimleri çıktı mı, telefon açar. "Yahu tato neydi?.. Pastav neydi?" gibilerden... Geçenlerde bir Karadenizli arkadaşı ile konuşuyormuş. "Rernzi siz bu Susuriuk meselesi için ne düşünüyorsunuz?" diye sormuş Ercan. Karadenizli arkadaşı demiş ki: "Vallahi, şimdilik susuyruk." Düşünceteri uğruna onurlanndan ödün vermeyen insanlan çok severim. Portrem onlardan biridir. 1981 yılında Ankara'da "Kanlt Nigâr'ıoynarken kansıyla oyuna geldi ve beni, Münir Özkul'u, Perran Kutman'ı evine davet etti. Arkadaş olduk. Profesördü ve sakalı vardı. "Bu devirtie sakaJt olanı ûniversiteden atıyorlar, sen nasıl oluyor da sakaJlısın?" diye sorunca, yanıtı kjsa ve net ofmuştu: "Ben sakalımı kesmemek için istifa ettim." Tanıdığım gün saygım arttı Emre'ye, sonradan iyi dost olduk. Şimdilerde okulumda öğretrnenlik yapar. Ailece gider geliriz birbirimize ve ne zaman toplansak çok güleriz, çünkü Emre'de mizah duygusu çok Portre gelişmiştir. O ilk kafa tutuşunda da: "Sakalıma kanm kanşır, devlet değH" demişti. Sonradan Kültür BakanJığı Müsteşan olduğunda da kişiliğinden ödün vermedi. Hep o ilk tamdtğ:m Emre olarak yürüdü. Artık sakalı eskisi kadar koyu renk değil. Tıpkı benim saçlanm gibi aklarfa dohj. Ama bu aklar O'na bir bilgelik kazandınyor. Güzel düşünceleri ak sakalı ile bütünleşiyor. Emre Kongar sevdiklerimdendir ve ben sevdim mi iyi severim. Emre, MSM'de ücret almayan, üste yol parası veren, özverili eğitim gönüllüterincten biridir. Sağ olsun. Biz de bir gün, bir yakınının sünnetine ucretsiz gider para almadan fıkra anlatınz ofur biter. (1) Pazarın fıkrası Trafik ekibi Temel'i çevirmiş ve: - Beş kilometre önce kırmızı ışıkta geçtiniz, demiş memur. - Benim beş çilometre geride kinmızı işikta ceçtiğimi sana çim dedi? diye sormuş Temel. Memur: - Orada komserimiz vardı, bize teJsizle bildirdi, deyince Temel: - Senin komserinin de ağzında bakla ıslanmiy, demiş. Meslekler Dumdumacılık ülkemiz seçkin mesleklerinden biri olup halen ilk sıralardaki yerini başanyla korumaktadır. Bu mesleğin bir de baş eki vardır ve ona genellikie "kim kime" adı verilir. Ama bizim burada sözünü edeceğimiz dumdumacılardır. Dumdumacılık aslında "hagaragorg", "rabarba" gibi sözlerie de / zenginleştirilebilir ama bu mesleğin seçkin üyeleri, ülkede ne olursa olsun kendi aralannda "kim kime dum dumacılıklannı sürdürürier. Suratlanna tükürsen "aaaa yağmur yağıyor" diyen bir hoşluklan vardır. Çok geniş, ferah ve refahtırlar. Tarihimizde böyle padişahlar da vardı. Memlekette isyan çıksa, onlann kılı kıpırdamazdı, onlar içerde kim kime dumduma geçinir giderierdi. Dumdumacılık halen, günümüzde de saygınlığını korumaktadır çünkü korunmaktadır. OKUYUN: Inönü Atatürk'ü Anlatıyor. İZLEYİN: Uğur Uludağ-Gökhan Semiz / Bizi Bağlamaz. SEVİN: Kuşlan. Aziz Nesin llkögretim Okulu Bu nifra Bursa'dan A.V. Paşa Tiyatrosu Müdürü Emin Gümüşkaya faks yollamış. "Nesin'in 'Ciçu'adlı oyununu oynayarakokula katkıda bulunuyoruz" diyor. Sağ olsun. Vakıflar Bankası, ÇataJca Şubesi. Unutmayın. KenterAŞ. Kenter A.Ş., Kenter Tıyatrosu'nun 31 Ocak 1969 yılında kurulduğundaki adıymış. Ortaklan arasında, bana faks gönderen Nejat Girgin de var. Biraz dertli ve faksı çok uzun, bu nedenle sadece genel şikâyetini yansrtabileceğim. KenterAŞ. SermayeArmnmrna girmiş ve ortaklan Nejat Girgin'den yüzde 10 hissesi yüzünden bir milyar lira istiyoriarmış. "Kurulduğu günden bu yana ortaklanna bir kuruş bile ödemeyen birkuruluşun ortaklannın cebinden, hiçbirhakkı olmadığı halde para alması demektir bu" diyor Girgin... Benim tiyatroda bu gibi işlere aklım ermediği için bir yorum yapamıyorum. BANA GELENLER :femirtfenMehmet Soydan birçok tiyatro krtabını göndermiş. Bunlan MSM Kitaplığı'na koyacağım. Teşekkürier. • Dinçer Sümer'in 2 yeni oyunu Mitos Boyut'tan çıktı: Gecenin Kullan - Memur Öğul Memur. • Ayşegül Yüksel'in de aynı yayınevinden "Çağdaş Türk Tiyatrosu'ndan On Yazar" adlı kitabı çıkt. • Mersin'den Ülkü Ozoral'a mektubu için teşekkür ediyorum. • Tolga Özdemir mektubunda bir Aziz Nesin heykelciğı almak istiyor ve heykelci Saim Bugay'ı nerede bulabileceğini soruyor Fındıklı'da Mimar Sinan Üniversitesi'nde Heykel Bölümü'nde öğretim üyesidir. Hepiniz birer tane edinin, dünyanın en güzel heykelcikleridir bunlar. • Hûseyin Movrt bir gazete kupürü göndermiş. Nail Gûreli, "Bizim Gazete"de bir köşede "Dil Köşesi"adı altında benim Cumhuriyet'teki bu köşemde (çeyrek asn) demem gerekirken (çeyrek asın) dediğimi yazıyor ve böylece Hakkı Devrim Hocalan'nın listesine girdiğimi söylüyor. Ben ne yapacağım şimdi?.. Bir (ı) harfi için birbirimizi kırmayalım. (!) Bunu Nail Gûreli'ye de bana da gönderen Türkçe Mücahitleri olarak bir çatı altında birieşmeyiözleyen" Movrt adlı okurumuzun ta kendisi. Bu "mücahit" sözünden hazetmem. Onun için oradaki (ı) harfini fazla bulmuyorum. Bakarsın lazım olur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear