18 Mayıs 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 KASIM 1997 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 istanbul Edirne _Y_ 20 Sınop PB 20 Adana PB 26 Y 22 Samsun PB 23 Mersın PB 23 Kocaelı Y 24 Trabzon PB 17 Dıyarbakır A 20 Çanakkale Y 20 Giresun PB 18 Şanliurfa A 23 Izmır Y 23 Ankara PB 17 Mardın 20 Manısa Y 24 Eskışehir Y 17 Siırt 20 Aydın Y 24 Konya 18 Hakkâri 17 Denizli 22 Sıvas PB 17 Van 14 Zonguldak Y 22 Antalya Y 22 Kars 12 Yurdun batı kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdenız, Iç Anado- lu'nun batısı ile batı Helsınki Karadenız K 2 K 5 . y 9 . Stockholm yer yer sağanak ya- :—-5— gışlı, öteki yerier az L o n a r a Y 17 Y 17 Bulutlu ve açık çjeçe- Amsterdam Y 14 cek. Yurdun dogu ke- Brüksel Y 15 sımlerinde yer yer sis 5 — w—TTJ görülecek. Hava sı- r a n s 1—1£ caklığında önemlı bır Bonn Y 11 değişiklik olmayacak. Münih Y 10 Milano Bertin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB ÇB PB PB Y Y A Y 7 7 14 7 6 8 15 18 A 15 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Baku Bişkek Trflis Kahire A PB Y PB PB PB A 17 3 11 18 4 19 27 Şam 23 0Aç,k Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu Yağmurlu Karlı ı Gök gürültulu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada aşacağa benzeyen ünlü birtablosu var: "Hamam- da Kızlar". Kasım ayının başında Evren'in eski düşman, yeni dost ve de üstelik artık "meslektaşı" Demirel'e açtır- dığı sergisinde yer alan "Hamamda Kızlar" tablosu diğerlerinın yanında dikkatleri çekiyor, göze çarpı- yordu. Ne kı bir hafta geçti geçmedi, tablonun, genç bir gazetecinin şubat ayında Hürnyet'te yayımlanan bir fotoğrafının renkleriyle, çizgileriyle, ama tıpkısı, ama aynısı olduğu ortaya çıktı. Tablo 0 kadar çarpıcıydı ki, izleyicıler "Evren'in ha- yal gücüne" bır kez daha hayran kaldılar. Ne var ki, tablonun foto Enis Umuler'in 10 ay ön- ce Hürnyet'te yayımlanan fotoğrafından aşırma yo- luyla kopya edıldiği ortaya çıktı. Hamam fotoğrafının, kasım ayında Evren'in tualin- de aynen resmedildiğini gören genç meslektaşımız "Ben bu fotoğrafı nıye çektım netekim" başlığı attın- da kısa, ama Evren'in davranışıyla alay eden bir ya- zı yayımladı. (9 Kasım 1997-Hürriyet) Umuler, "Ne yalan söyleyeyim, çekmişolduğumbir fotoğrafın resmedılmiş olması beni önce gururian- dırmadı değil" dıyor ve eklıyor: "Ancak ne kadar guruhansam da altında imzam olan bir fotoğraf ıçın benden nıçin izin alınmadığını bır tühü anlayamadım." Evren'le dalga geçen mazeret de üretiyordu genç arkadaşımız: "Sonuçta o koskoca bir paşaydı... Ve vatanın bölünmez bütünlüğü ıçin birbirimızi konjyup kollamalıydık." Doğrusu medyamız da bir âlem. Olay Kenan Ev- ren gibi bır darbeci ile bağlantılı olmasa, yeri göğü kal- dınrlardı. Ömeğin Özer Çiller'in yazdığını iddia etti- ği tek kitabın büyük bölümünün bir yabancıdan aşır- ma olduğunu durup durup kafasına vuruyoıiar da, aşırma metotla kopyacılığa geldi mi sıra, nedense, fazla ses çıkarmıyoriar! Savunmaya gel Kenan Evren, eski düşman yeni dostlanndan MSB Ismet Sezgin'ı ziyaret ediyor. Genç bir gazetecinin "Efendım sizin şu 'Hamamda Kızlar' resminizle ilgi- li" diye başlayan sorusuna günlerdir kafasında hazır beklettiği yanıtı veriyor. Bir mantık şaheseri! Yakın durduğu gazetelerden Türkiye, yanrtları "Ev- ren'den 'hamam' savunması" başlıgıyla duyuruyor. Uyalım bu başlığa, "hamam savunması"r\\ cümle cümle irdeleyelim. Evren: "Saz; eleştırmenler bu resimlerimi eleştiri- yortar. Tabiihaklan, eleştirsinler.Amahaklıeleştiriol- malı." Eleştiriler haklı. Bir ressam bir başkasına art fotoğ- rafı sahibinden izin almadan, hatta bir ölçüde telif ödemeyi aklının ucundan bıle geçirmeden aşırma üs- îtıpla kopya ederek resmeder... 600 milyorta satışa arz eder... Ve, ne çare gerçek ortaya çıkarsa; lütfen söy- ler misiniz haksız eleştiri bu gerçeğin neresinde? Evren: "Resımlerden yaptı dıyoriar. Ee.. Peki me- sela ben hamamda kızlar vardı, kızlan getireceğim de hamama gıreceğim, ondan sonra mı resım yapacak- tım. Fotoğrafı gördüm ondan yaptım." Evren pekâlâ bilir ki fotoğraftan aşırma resim ola- yının ortaya çıkması insanı hamama gırmiş kadar ter- letir. Tabii bu söylediğimiz gerçeği kabul edenler için geçerii. Yaşını başını aldığına göre kızlarla hamama girip resim yapmak elbette zor. Ama 0 ne, içten bir itiraf işte: "Fotoğrafı gördüm yaptım" dıyor. İzin almak ya da tabloyu bir fotoğraftan esinlene- rek yaptığını sergide duyurmak aklının ucundan bile geçmiyor. Ama başkasına ait bir fotoğrafı önüne ko- yup resmederek 600 milyona satmayı pekâlâ biliyor. Evren: "Şimdi bütün ressamlar güzel bır şeyin fo- toğrafını çekip otumyor tualin karşısına. Ben de onu yaptım, tavsiye ederim." Bu tavsiyeye sanatçıların uyacağını sanmak zor. Ancak gerçek ressamlar, güzel bir şeyin fotoğrafını bizzat çekiyor, kendilerine özgü bu fotoğrafı karşıla- nna alıp tuale aktanyorlar. 1990 da anılarınızı yayımladığınız zaman, eski düş- man yeni dostunuz Demirel'in bir sözünü anımsıyor musunuz? Diyor ki: "Sayın Evren'in bize hücum et- mesi doğaldır. Zira kendısınin 'hünerlerini halkın önü- ne sereceğimızden' hep korkmuştur." Ne dersiniz, doğru mu Sayın Evren? Ama bizim tav- siyemiz şu: Lütfen kendi portrenizi yapınız ve altına tek bir sözcuk yazınız: "Hamamzede" ARADABtR • Baştarafi 2. Sayfada -19.yüz\Ttailk>Tİlanndabaşlayan,'Sened-ıIttifak\ 'Tanzimat Fermanlan". 1. Meşrutiyet ve 2. Meşnıtiyet asamalanyla 'Halıfe- Sultan'ın yetkikrini giderek sınırlayan; - 'K.u\a-\ı Millıveyı amıl \e irade-yi millıyeyı hâkım kılmak esastır' şianvlaKurtıiluşMiicadeJesini başlatan vebaşanya ulaso- ran; - "kayıtsız şartsız ulus egemenliği' ilkesini temd alan; - ulusal bbiiğL laikleşmeyi \e avdınlanmayı sağbyan ve cumhu- riyeti kuran ve bö>tecedemokrasinin temellerini atan; - 1945'te çok partili >-aşama geçen; -1961 Anayasası ile insan haklanna dayalı, derookratik bir sos- yal hukuk devieti ile çoğuku demokrasne geçiş dönüşümünü baş- latan aşamalaıia yöneldiği tarihsel bir çizgi üzerinde ileriemekte- dir. Bu tarihsel doğnıltu geri çeMİIemez. Zaman zaman gerhe dö- nüş izlenimi bırakan sapmalar \aşanabilir. Ama bunlar Türk top- lumunun ilerleme yönünü gerhe döndüremez. Nitekim 1982 Ana- yasası, 1961 Anavasası'na \öneliktepkilerin bir ürünü olmasına kar- şın, 1%1 Anayasası'nm temel değerlerinden tam anlamıyla kopa- madığı gibi, onu yozlaşöran hükümkrh le de bir bakınıa onun de- ğerinin daha da hi anlaşılmasını sağlamıştır. Toplumumuzun >öneldigi tarihsel çizghi doğru değerlendirirsek. içinde>'aşadığumz dönemin toplumdayaratoğı karamsarbğı koiay- ca aşabiliriz." İşte Bahn Hoca'nın hepımıze ıvımserlıkaşılayan vaklaşımı, bu çözümlemeden kaynaklanıyor ve bızlen butarihsel çızgının erdem- lenni korumava çağınyor. "Bahri Savcı" adı bende hep şu çağn- şımlan uyandırmıştır: Engın bır hoşgörii; yapıcı ama keskın bir eleş- tın gücü. ödün vermez, ama sabırlı bir insan haklan savunucusu: Cumhuriyet Türkiyesı'nın şımdı neredeyse, unutulmaya yûz tutan tüm erdemleriru kişılığınde toplayan bır bilim adamı; dürüst, in- sancıl, özverili. sevecen, mütevazı, maddi hırstan uzak, ama düşün- cesinde dirençb nesnel (objektif) ve bilimsel. Sevgıli Bahn Hoca, seni hep böyie anımsayacağız. Türkiye bü- yük bır hocasını yitirdi, ama anısı bize hq) ışık tutacak. (*) "Akaiemikmücamele". BahnHoca'mnakademıkılışhlerdeöğretıcı amaçla kullandıp bır tenmdır. "Mücamele"mn sozlük karşılığı "iyigeçin- me, iyi davraıuş." Bahrı Hoca bu terımı, akademık Hışhlerde uygarca bır dü- zeyın korunması anlammda kullamyor 19 Mayıs SporAkademtsi nde Devnm Tarthı Dersı vervken, kendısmı 12 Eylül üslubuyla görevden alan. şimdı adh m bıle hatırla\amadığım bır npprofesönine bu terim eksemnde bırmektupya- zarak lerdığı dersı oprofesörherhalde hıç unutamamiftır. Başbakatı havada 3. tehlikeyi atlattı I Baştarafi 1. Sayfada rak 10.30'da yenıden Trabzon'a doğru hareket etti. ANAP İstanbul Milletvekili Şadan Tuzcu, "Yalova üzerinde kulaklannuz bkandı. Pi- lot, kabin basıncının düştüğünü anons etti. Başbakan soğukkanlıy- dı" dedi. Hava-lş Sendikası Teşkilatlan- ma Sekreten. hava teknisyeni K^a Sayın, kabin basıncını otomatik ola- rak kontrol eden cihazdaki anzanın yolcu uçaklannda da zaman zaman olabıldiğını. yolculann küçük şika- yetlerine neden olduğunu, ancak bu durumun çok ciddi bir tehlike arzet- medigini söyledi. Sayın, uçaktaki kişinin başbakan olması nedenıyle paniğe kapılınmış olabileceğini kaydetti. Başbakan Yılmaz'ın havada ge- çırdiği tehlikelerden ilkı. Trakya'da açılışlar yapmak üzere 19 ekımde Içişleri Bakanlığı'na ait Puma tipı polis helikopterine bindikten sonra meydana gelmışti. Başbakan Yıl- maz ve berabenndeki bazı bakanlar havada büyük bir tehlike atlatarak Lüleburgaz'a zorunlu mış yapmış- lardı. Yılmaz. 12 kasımda gıderken de ciddi bir tehlike atlatmıştı. Havadakı yolcu- luğun bitimine 40 dakika kala, yi- ne ATA adlı uçağın sağ ön camı çat- lamış, yolculuk alçaktan uçarak ta- mamlanabihnişti. Trabzon'un Araklı ilçesinde ay- ru saatlerde başka bir heyecan ya- şandı. Yılmaz'ın Samsun-Sarp sa- hil yolunun Arakh-Çayeli kesimı ıçin temel atacağı alanda bomba ol- duğu ihbaredildi. Araklı Emniyet Müdürlüğü'ne başvurarak ihbarda bulunan Şöhret Hamzaçefoi adlı bır yurttaş, ifade- sinde. "30-35 yaşlannda, esmer, kı- sa boylu bir erkek kürsünün arka- sına sabah saat 0730 sıralannda bir paket yerleştirdi. Görûldüğünün İarkına vannca da kaçmaya başla- dı. Bu şahsı iki kişi daha izledi" de- dı. Bunun üzerine harekete geçen Araklı Emniyet Müdürlüğü yetkili- leri, Trabzon'dan bomba imha eki- bi çağırdılar. Araklı'ya ulaşan uz- manlar, araştırmalan sonunda kür- U S U * * * v*f** * ' M C : ' * «3»*f MJ/Ur tanelerini ziyaret eden Çalışma ve Sos\ al Gü- venlik Bakanı Nami Çağan dün SSK Okmeydanı Hastanesi'nde\di. Hastanelerin eksikliklerini sap- tamaya çalışüklannı belirten Çağan, özellikle personel, araç gereç ve Obbi malzemede eksiklikler bu- lunduğunu söyledi. Nami Çağan, SSK Okmeydanı Hastanesi'nde onarunı tamamlanan 300 yatakJı 1. genel cerrahi kliniğinin açıuşuu yapö. Başhekim Prof. Dr. Dursun Akdemir. kJiniğin onanmının 1996 yıhnda tamamlanmasına karşın personel ve altyapı eksikliği nedeniyle bugüne kadar hizmete gi- remediğini söyledi. Bölömün açılmasr içifrSS yeni personel alındığım belirten Akdemir, hâiâ 200 ka- dar yeni personel alımımn gerektjğine dikkat çekti. (Fotoğraf: SAADET USLU) sünün arkasındaki bahçede, Temel Zorba'ya ait inşaat ile Abdullah Kahveci'ye ait bina arasında yere serili 25 metre uzunluğunda bir kablo buldular. Araştırma sonunda kürsünün tam arkasına düşen bö- lümde görülen kuşkulu birçanta da ımha edildi. ANAP Trabzon Milletvekili tb- rabim Çebi, kablolann ikı ucunda fünye bulunduğunu belırtirken Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada fünyeden söz edilmedi. Açıklamada, çantanın içinde beze sanlmış maytaplar ile cam parçalannın bulunduğu ve ola- yın fazla büyütülmemesi gerektiği belirtildi. Devlet Bakanı Eyüp Aşık ise çantada bomba olduğunu öne süre- rek "Maçka'dan helikopterle Çaye- B'ne hareket etmeden bize ulaşön- lan notta. tören alanına yakın bir \erde bulunan. içinde bomba oldu- ğu belirtilen paketin emniyet kuv- vederi taranndan imha edildiği bil- dirildi'- dedi. Araklı'ya akşam karanlığında gelen Yılmaz'ın olaydan hiç etki- lcnmcdiği gözlendi. İmha edilen kuşkulu çanta ile ılgili sorulan ya- nıtlayan Yılmaz, "Onlar havai fi- şekti" dedi. Sorunun "Bombayla havaifişeği ayırt edebUiriz. Ama bu- rada bir patiama olmuştur" biçi- minde yinelenmesi üzerine Yılmaz, "Onu da becerememişler" yanıtını verdi. Bayındırlık ve Iskân Bakanı Ya- şar Topçu da basının olayı abarttı- ğını ifade ederek. "Bir havai fişeği bomba gibi göstermenin ne anlamı var" dedi. Güvenlık görevlileri ola- yın meydana geldıği Yolgören Ma- hallesi'nde yoğun güvenlik önlem- leri aldılar, bölge sakınlerini de kimlık taramasından geçirdiler. Başka bir heyecan da Trab- zon'un Maçka ilçesinde yaşandı. Yılmaz'ın ilk durağı olan Maçka'da temel atılacak alandakı kürsünün yanında birçanta olduğu tespit cdıl- di. Aneak-panik yaratan bu çanta- nın daha sonra TRT'ye ait olduğu anlaşıldı. BUGÜNLERDE OTOMOBİL SAHİBİ OLMAK İÇİN ÇUKUROVAU'YA GELİN CEBİNİZİ DOLDURUN. Bu fırsat kaçmaz. Kısa bir süre için (15-30 Kasım 1997 tarihleri arasında) otomobil sahibi olmak için Çukurovalı'yla sözleşme imzalayanlar bedava bir cep telefonu - Philips Fizz veya bir cep televizyonu,- Casio TV-600 kazanıyor. Unutmayın bu eşsiz hediyelerin yanı sıra otomobil sahibi olabilmeniz için en avantajlı seçenekleri yine Çukurovalı sunuyor. SEÇİM SİZİN. BİR CEP TELEFONUYLA VEYA BİR CEP TELEVİZYONUYLA. P E Ş İ N A T 286.195.000 TL 368.186.000 TL 451.724.000 TL 535.262.000 TL +131.495.OOOTL a 38 3 8 3 8 3 8 D X X X X EMELER 33.105.80OTL 29.7O2.4OO TL 26.453.7OOTL 23.205.000 TL Tamamı peşin, anahtar teslimi satışımız vardır Sabıt taksitlerle, tüm vergiler dahtl 1 1 1 1 TOPLAM 544.215.400 .496.877.200 .456.964.600 .417.052.000 (anahtar teslim flyatı) T L T L T L T L T E S L İ M 9 ayda j 9 9 8 5 - 6 ayda { ayda { ayda j ayda | | 1.AVANTAJ Yalmzca %18.5peşınata anahtar teslim fıyatına otomobil 2. AVANTAJ Otomcbıhn anahtar teslim fıyatından %8.S mûmm'ı seçenek 3. AVANTAJ Otomobil teslim alıncaya kaüat oto anahtar teslımfiyatartış!annın%50sını smnyenmze Çukurovalı ööüyor 4. AVANTAJ Ototesl"n ay<ndan sonra kalan borcunuza taız ıştemıycr, vade tarkı cdenmiyor Peşin fiyatmapeşinatlısabrttaksitliorganizasyon. 1) ŞAHIN 14 Örnek oöra* venlmştK Otomobılm anahtar teslm fğafrT 547000000 TL 'dır 2) Testmttar başivnj smım göre yaptücakOr 3) Oto yansn, ato 21 giın önce ödemekle yOkûmlûdOr 1995 Mayıs - 1997Nısan aytanarmnda Şatm S moöel otomobıller ortalaına syhk % 4.51 fryat fario görmüştür 5) PuMiaozve Kasko ücreb abcıya aftOr 6) Organızasyonumuz 17 Kasm 1997tartimebdardır 7) Kontenıarma sımMır 8) Aynntlı Mgı çrn 0212 -613404000% tdefonhn tefnırairtrsne. • W.49S.ÛU TLtozl»ptşiıM idtdlğınU takdirde otomobil teslim briMnden 3 ıy öıtce alıcıyt teslim eilUr. Ytlaa hv isnmâa alıcı, teslim tarihmâe liyal tattmm tamamım ödemekle yükümlüdir TÜM YURTÇAPINDA BAYİLİKLER VERİLECEKTİR. Pazar günleri açığız. ACENTELER Kartal-Maltepe (İstanbul) (0216) 352 88 53 - Adana (0322) 3515793- Ankara (0312) 2316791 - Çanakkale (0286) 212 78 09 - inegöl (0224) 715 52 64 - Lüleburgaz (0288) 412 46 71 - Mardln (0482) 226 62 48 - Osmanlye (0322) 813 71 65 - Sarıkaya(Yozgat) (0354/ 778 31 44 - Şanhurfa (0414) 216 67 05 Organizasyonumuzladledığifiîztüm 98model0km otomobıllerevade farkı ödemeden sahıp olabilırsırız Çukurovah Otomotıv yatıracağınız peşınat ve taksıtlerınız ıçın dılersenız ' Banka Temır.at Mektucu ' dılersen.z ' Noter Tasdıklı Temınal Senedı ' guvencesı sunjyor ÇUKUROVALI — 0T0M0TİV Numunebağ Yolu, Bayrampaşa Tıcaret Merkezı Kat:1 No:71-72 (Jumbo karşısı) Bayrampaşa İST. Tel (212) 613 40 40pbx Faks- (212) 612 66 12 G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada biraz kelime oyunlan yapsan..." Tamam dedim. Varsa oyun, beni de koyun... Güzel bir akşamdı. Yanımıza oyunun metnini alıp sofraya oturduk. Sabah erkenden kalktık. Oyun Türkiye'nin doğusundan batısına her yerin- de yaşananları sahrteye koyuyordu. Birkaç yerine di- limi soktum. Biri şöyle oldu: Yazar evinde oyunu yazıyor. İki polis geiir. Niyetle- ri yazan alıp götürmektir. Ama önce suçun oluşması gerekir. Yazdıklanna bakarlar, daha işin başında. O za- man derter, "Hadi bir marş, türkü falan söyle. 0nun- la halkı isyana teşvik etmiş olursun..." Yazar bilmediğini söyier. Polisler doğal olarak yar- dımcı olurlar. Bir türkü tuttururlar "Dam üstünde un eler, tombul tombul memeler..." Polis yanda keser: "Ulan bundan suç unsuru çıkaramayız..." Araya girdim: "Yapmayın. Bu tûrküden çok iyi suç unsuru çıka- nlır. Devamı, 'Memeler baş kaldırmış, kavuşmuyor düğmeler' değil mi? Tam o baş kaldırmışta durvma müdahale edilir. Var mı bu memlekette baş kaldır- mak... Çıkarsa böyle alçak, duvara al çak..." Oyun, Anadolu turuna çıktı... Yer Diyarbakır... Emniyet Müdürlüğü yetkilisi oy- nanmadan önce metni inceliyor. Kimi yerlerin üzeri- ni fosforlu kalemle çizmiş. Biri de bu türkünün oldu- ğu yer. Faruk Güvenç'e aynen şunu söylemiş: "Bu türküdeki baş kaldırmak sözünün anlamının ne olduğunu bilmediğimizi mi sanıyorsunuz? Bu oyun düpedüz terör propagandası yapıyor..." Ve oyun yasaklanıyor. Memleket Hikâyeleri, yasaklana yasaklana mem- leketi geziyor. Oyun, ülkenin gerçeği olup çıktı. Kasım başına kadar tam 43 il ve ilçede yasaklan- dı. En büyük başan Afyon Valilıği'nde. Ekin Tiyatro- su'nu yasakladığı gibi ardından kente gelen AST'ın Inadına Yaşamak oyununu da yasakladı. Ardından Kocaeli Birikim Tiyatrosu'nu kent dışan ettiler. 22 Mayıs'ta Kocaeli'de cynandı. llgi büyük olunca 21 Ekim'de yeniden oynanacaktı. Ikincisi yasaklan- dı. Oyunda suç varsa, birincisinde neden oynandı? Yoksa, ıkincisi niçin yasaklandı? Kimı illerde de aynen şöyle oldu: Valilik ya da kaymakamlık yasakladı. Mahkemeye başvuaıldu. Mahkeme, oyunun yasaklanmasını ge- rektirecek durum olmadığına karar verdi. Karar, yö- neticilere götürüldü. Kabul edilmedi. Bunun üzerine Ankara arandı. Kimi bakanlar ya da TBMM yönetici- leri devreye girdi. Oyuna izin verildi... Bir başka deyimle, mahkemelerin kararıyla değil, siyasilerin bastırmasıyia oynandı. Karadeniz'den bir örnek verelim. Oyun, Zongul- dak'ta yasak, Karabük'te serbest. Zonguldak-Kara- bük- arası 60 kilometre. Ülkemizin yasalan her kito- metrede ayn yorumlanıyor. Sanattan korkmayın... Kimı yöneticiler de mahkemelerde oyunun yasak- lanacak yerini bulamayınca, sorumlulann sabıka kay- dını istemiş. Birkaç yerden, "Rüştü Asyalı'nın sabıka kaydı gerekli" demişler. Asyalı, Devlet Tıyatrolan sanatçısı. Bu bir yana, ki- şinin sanatla ilgilenmesi için sabıkasız olması mı ge- rekiyor? Sözün kısası, memlekette sadece sanatın içinetü- kürenler yok, tüm kapılannı kapatanlar da var. Bir oyun düşünün ki, hiçbir mahkeme suç unsuaı bulamasın, 43 vali-kaymakam yasaklasın. Bakalım Memleket Hikâyeleri'nin başına daha ne- ler gelecek. Faruk Güvenç Anadolu'da yaşadıklarını kaleme dökmüş. Altına da kamu yöneticilerimiz için şu notu düşmüş: "Sanattan ve sanatçıdan korkmayın. Kimseye za- rar vermez, kendinden başka..." Hami çıktı Trabzon sustu • Baştarafi Spor 'da Haım'nın sakatlanarak oyundan çiktığı dakıkaya ka- dar rakibını dağıtan, ıkıİı mü- cadelelerden galıp çıkan Trab- zonspor. ilerleyen dakikalarda bocalamaya başladı. Serbest atışlarda Hami arandı; kısaca, ortaya ısteksizbır Trabzonspor çıktı. İlk yandaki silik görüntü- sünden kurtulmaya çalışan Kaysenspor. ikınci yanda gol bölgelerinde daha çok görün- dû. Ancak, Bordo-Mavılı sa- «mmanm iyi kapanması. ka- lecı Nihat'ın güven veren kur- tanşlan. Kaysenspor'un gol beklentısıni kırdı. tkinci yanda Kaysenspor etkılıydi. Trabzonspor'un 3. golü aradığı dakikalarda konuk ekip de pozisyon buldu. 69. da- kikada Erol'un şutunda top Nı- hat'ı geçerek direkten döndü. 70. dakıkada Trabzons- por'un kazandığı korner atışm- da Ogün'ün kafa vuruşu üst di- rekten gen geldı. Taraflar pozısyonlan deger- lendiremeyinceTrabzonspor. ilk yanda bulduğu gollerle ra- kibını 2-0 raağlup etti.Başba- kan Mesut Yıfanaz, Trabzons- por-Kaysenspor maçıran 8. da- kıkasında şeref tribünündeki vennı aldı. Trabzonspor'da geçiş • Baştarafi Spor'da Savunmada kaleci Ni- hat, Ogün ve Rada'nın za- manında müdahaleleriyle rahatlayan Karadeniz ekibi orta sahada Hüseyin'in di- ri futbolu ile ayakta kalma- ya çalışırken forvette topu saklayacak oyuncunun bulunmaması nedeniyle orta saha üstünlüğünü za- man zaman Sarı-Kırmızılı takıma kaptırdı. Kayseris- porlu ileri uç oyunculannın yanı sıra Bordo-Mavili fut- bolculann hırsı ve arzusu 3 puanın kazanılmasını sağ- iadı. Trabzonspor'un oyun anlayışında yaşanan deği- şikliğin başanya ulaşması sadece yönetim, futbolcu ve teknik kadronun gayre- tiyle değil, taraftann vere- ceği destekle de sağlana- cağı bilinmelidir. Trabzonspor taraftan, geçiş döneminde sabırlı ol- malı. Talay yeniden başkan • Baştarafi Spor'da 360 delegenın katıldığı ge- nel kurulda. tek lısteyle seçı- me gıdıldı. TASKK Genel Başkanlığı'na, Hüdaverdi Ta- lay yeniden seçilirken genel sekreterlige Omer Remzi An- kan getinldı. Yönetim kurulu ıse şu isımlerden oluştu: Er- tuğnıl Aşanel, Seyfettin Ayak- vav. Mehmtt Bağnaçık,Ay han Banşcı. Halit Bozba>, Selâhat- tin Codur, Hatip Çopur, Fıruz Erdil, Adnan Ersan. Ismet Er- tuğruL Fahrettin Eserdi. Cen- giz Garipoğlu, Ali GüUeri, Ne\-zat Gürer, Aydın Gözaçık, Asım Kaludra,Ğüra\ Kalkân, Mehmet Kaya, Rafet Kırgız, İsmail Vlirza.Tank Ozdal, Şe- lami Özdemir, Mehmet Öz- tûrk, Ömer Rakanoğlu. Yaşar Saçalan. Orhan Saka. Haşini Seyitoghı, HalB Se\ercan, []g»r Sümertaş,Semih Taş, Mehmet Top, Vedat L zunbağ, İS uri Yü- dınm. Hakan V ılgör, Mustafa Yıtmaz,TurgutYoidaşve Birol tnan.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear