Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbt Cumhuriyet Malbaactltk ve Gazeteohk Turk Anonım Şırketı adına
Nadir Nadı 0 Gcnes >ayın Mudurj Hasaa Cemal, Muessese Muduru
Emınc LşaklıgiL, Yazı lşlen Müduru Okay Goaeıu», 0 Haber Merlcezı
Muduru ^alçın &My*r, Sa\fa Duzem Yönetmenı Ali Acar 0 Temsıtcıter
ANK.ARA AarottTın. IZMIR Hikıntl ÇMınkaj». \DAN-\ ÇMta Yignoglu
U PolmU Cctal ti^rıçır &s Haberler
Isunbul Habenen Keaal Karvk, EJıiım
Dii Yuılar Kcran Çalı>k*a. Vasıırma
l:!r- Erol Lrkal 0 Muhasebc B«*nı V
H«(y« Akyol A Idart Hmesın C ı m
Eıx>n B*icı Ekonomı Ccagu T«rto« 1} S«r.dika ŞmkiM KMnKi, ku'Eur Cetal Lsttr
Gncsy Ş*ytuı. ^un HabeHetı Necttet t>>ta>, Spor Danışmanı AbdattLjdır \Ltcr.n*>
^ U a U M , ChızcUme AbdaUab Ymacı 0 Koordına'or Ahac. Kontlsaa 0 Malı
•v # BuLçe Piantamı. Srrfj Owukeşco|lıı 0 Reklam Ayfc Torn* 0 Ek YaytnLar
0 Işlnme- Ö^cr Ç«*k 0 Bılgı Isiem Ntfl Ual 0 Pmonel V«ıi I
n Auru/u Bassan Nadır Nadj
C«««l. Hlta«ı Çıuakna. Ob«
GofteadB. LfBr MlKt. llaan
Sdçak.
âason ve Yayan. Cumhun>«t Matbucıltk ve Gazctccıjık T V Ş Tirkocagı Cad 39/41
34334 ls< PK 246 lsunbu! Td ÎI2 05 05 (20 hat} Tet« 12246 F*x (1) 516 60 72 £
Burojar- U ı n : Zıva GOkılp Bh l»kıtap S No 19/4, Td. 133 II 41-41 T e l c [
43344 pj, _,, ,35
0! 65 9 l ™
i r
H Zrya Btv 1352 S. 2,3 Td 13 12 30, T«ta 52359 FUL (51) 19 53 60
: luûnu Cad 119 S, No 1 Ku 1, Td. 19 3^ 52 (4 tut). Tdex 62155. Fax (71) İ9 25 71
TAKVİM: 19 NISAN 1991 îmsak: 4.39 Guneş: 6.13 öğle: 13.08 Ikindi: 16.53 Akşam: 19.54 Yatsı: 21.21
1986yılında Prof. Semih Tezcariın "Atatürk'ün özelyaşamına aitfılmprojesi"cumhurbaşkanınca desteklendi
Atatürk filmini Evren istediBeş yıl içinde yapılan hazırlık çahşmalannda,
Atatürk'ün özel yaşamının tüm yönleriyle
film yapılmasına "aşınlıktan uzak olması"
koşuluyla "evet" denildi. 1989'da 7 maddelik
bir senaryo şartnamesi hazırlandı.
Bu şartnameye uymaları koşuluyla her birine
15 milyon lira ödenerek 10 kişiye senaryo
ısmarlandı: Halit Refiğ, Refik Erduran,
Orhan Asena, Necati Cumalı, Güngör
Dilmen, Recep Bilginer, Turan Oflazoğlu,
Nezihe Araz, Ziya Öztan, Tarık Buğra.
Senaryo Değerlendirme Kurulu, ilk olarak
1991 yılı programına, Halit Refiğ'in "Gazi ile
Latife" ve Refik Erduran'ın "Metamorfoz"
senaryolarının filme çekilmesini aldı. Refiğ'in
filmi iki saatlik sinema ve 45'er dakikadan 4
bölümlük ÎV dizisi olacak. Yapımına 4.5
milyar ödenecek.
SSCB
GÜNSELİ ÖNAL
ANKARA — Atatürk'ün ya-
şamını, ulusal mücadeleyi, Ata-
türk devrimlerini ve Türkiye'yi
modemleştirme çalışmalannı
konu alan uzun metrajlı bir Ata-
türk filmi çekilmesini öngören
"Atatürk FUmi Projesi" beş ya-
şında.
tlk ürününü Halit Refiğ'in çe-
keceği "Gari üe Latife" üe ve-
recek proje, Yüksek öğretim,
Eğitim ve Araştırma Vakfı Baş-
kanı Prof. Semih Tezcan'ın, 26
Kasım 1986'da, Cumhurbaşka-
m Kenan Evren'e başvurmasıy-
la gündeme gelmiş, Evren, Ata-
türk filmi çekilmesi için bakan-
üklan ve ilgili kuruluşlan görev-
lendirmişti.
Beş yıl içinde yapılan hazırlık
çahşmalannda, Atatürk'ün özel
yaşamının tüm yönleriyle film
yapılmasına, "aşınlıktan uzak
olunması" koşuluyla "evet" de-
nildi.
Evren'in talimatıyla çalışma-
ları hemen başlatan Kultur Ba-
kanı Mesut Yılmaz başkanlığm-
da, 3 Şubat 1987'de bir toplantı
yapılarak Yüksek Kurul ve Yü-
rütme Kurulu oluşturuldu.
3 Kasım 1988'de, Evren'in de
katıbmıyla, Nfilli Kütüphane'de
bir panel duzenlendi. Panele ka-
tılan ilgili kuruluş temsilcilerinin
çoğu, Atatürk'ün bir tabu ola-
rak kalmasına karşı çıkarak, ge-
rekirse içki sofrasında rakısım
içerken perdeye yansmlacak
"insan" Atatürk'ün özel yaşan-
tısının da film yapılabümesi yö-
nünde görüş bildirdiler.
Atatürk Filmi Projesi, 31 Ma-
yıs 1989'da Yüksek Kurul'da gö-
rüşüldü. Aynı tarihlerde yapılan
yürütme kurulu toplantısmda,
10 tamnmış yazara, senaryo si-
pariş edilmesi kararlaştınldı.
Kültür Bakanlığı, Atatürk'ün
yaşamı, ulusal mücadele yıllan
ve Atatürk devrimlerini konu
alacak bir film yapımı için tem-
muz 1989'da bir senaryo şartna-
mesi hazırladı. Şartnamede,
90-120 dakikahk bir Atatürk fü-
minin senaryosunda aranılan
özellikler şöyle sıralandı:
Kadın haklanna özel
önem
"1. Senaryoda Atatürk'ün ha-
yatı bütünüyle ele alınabileceği
gibi hayatından kesitler de se-
naryolaştırılabilecektir. Milli
mücadelenin haldûığı, Atatürk-
ün banşçı yönü, Türkiye'yi mo-
dernleştirici kişiliği iyi vurgula-
nacaktır,
2. 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh'
ilkesi, demokrasiye bağlüık, mil-
letine sonsuz güven, kadın hak-
ları gibi bütün insanlığa hitap
eden yönlerine özel önem veri-
lecektir,
3. Atatürk'ün özel hayatı, aşı-
nlıktan uzak, bütün yönleriyle
senaryoda yer alabilecektir,
4. Türk milletinin Atatürk'e
sevgi, saygı ve güvenini sarsacak,
hatırasıru zedeleyecek unsurlar
bulunmayacaktır,
5. Tarihi olaylann, kişi ve yer
adlarının doğruluğuna özen
gösterilecektir,
6. Eski belgesel filmlerden,
arşiv belgelerinden, yaymlardan
geniş ölçüde yararlamlacaktır,
7. Senaryolann yazunı ve
kontrolü sırasında BaşbakanLk
Polisin
ağırlığı
artıyor
Suç işleme oranının
giderek arttığı
Sovyetler'de güvenlik
güçlerinin sayısı da
milyonu aştı. 'The
Economist'e göre KGB,
hem polis teşkilatını hem
de özel birlikleri
yönetiyor.
Dış Haberler Senisi —
SSCB'de güvenlik kuvvetleri-
nin politik yaşama giderek
daha fazla mudahale etmeye
başladığı, SSCB'deki poüs sa-
yısının 700 bin, milis sayısının
300 bin olduğıı, Içişleri Ba-
kanlığı'na bağlı birlik men-
suplarının da 90 bine ulaştığı
bildiriliyor.
Ingiliz "The Economist"
dergisinin bir haberine göre
SSCB'de güvenlik kuvvetleri
Ulkenin politik yaşamına ar-
tan ölçüde kanşmaya başladı.
Sovyet yetkililerinin resmi ve-
rüerine göre suç işleme oram-
nın yalnızca geçen yıl yüzde
13 arttığını belirten dergi, şu
anda bir Sovyet yurttaşının
öldürülme olasıhgının, bir tn-
giliz ya da Fransıza oranla beş
kat daha fazla olduğunu ya-
zıyor.
Sovyet hükümetinın sivil
huzursuzluğa karşı savunma
hattının başında lçişleri Ba-
kanlığı'run geldiğini belirten
"The Economist", bu ulkede-
ki sıradan polis sayısının 700
bin olduğunu bildiriyor. Iç
güvenlikten sorumlu birlikler-
de görev yapanların sayısını
300 bin olarak aktaran dergi,
son dönemlerde giderek daha
da güçlendirilen içişlerine
bağlı özel birliklerin yalnızca
1989 ortalanndan bu yana 13
kez degişik "görev bölgesi"ne
gönderildiklerini aktanyor.
Muhafızlar ve Kara
Bereliler
Butün bunlardan a>Ti ola-
rak lçişleri BakanüğYnın birisi
"Muhafızlar" (Okhrana), di-
ğeri de unlu Kara Bereüler ol-
mak uzere ıki ayrı birliği da-
ha bulunuyor.
"The Economist"in bildir-
diğine göre Okhranalar, yani
"Muhafızlar" 200 bin kişi ve
yerel yönetimlerin, hükümet-
İerin ve Komünist Partisi'nin
binalanm korumakla görevli.
Kara Bereliler ise 1987 yüm-
da kentlerdeki ayaklanmala-
n bastırmak üzere kuruldu.
Çoğunluğunu Afganistan'da
çarpışmış askerlerin oluştur-
duğu bu birliklere "Özel
amaçh milis birlikleri" de de-
niyor. Vilnius televizyon ku-
lesindeki olaylara karıştıklan
video kasetleriyle belgelenmiş
bulunan bu birlikler, bu yüın
ocak ayında Litvanya'da dört
kişinin ölümünden de sorum-
lu tutuluyorlar.
ZekiAlasya ile Metin Akpınar, tiyatro seyircisi ile daha iyi iletişim kurduklannı söylüyorlar
'Kabarede meze oldıık'Akpınar: Saat 3 olmuş,
milletin kafası kıyak.
Onların şekerini tuketecek,
rafıne, güncel, politik espri
yapamıyorsun. Yani
övünülecek bir iş değil.
Alasya: Oyun
seyrederken içki içecek
insanlar yerine sarhoş
olmuş, bir de üstune ikinci
kez içki içecek müşteri
geliyor ki onlara hiçbir şey
anlatamıyorsun. Özellikle
algılamada sonuç sıfır
oluyor.
MERT ALİ BAŞARIR
Tiyatro sanatçılan Zeld Alas-
ya ve Metin Akpınar salon yok-
luğu nedeniyle 3.5 yıl ara ver-
dikleri tiyatroya Kandemir Kon-
dnk'un "Şnna Buna
Dokondnk" adlı oyunuyla geri
döndüler.
BİT yılhğına kiraladıklan ye-
ni salonları da kapanma tehli-
kesi atlatmış, basında da sanat-
çılann "Tiyatrofaui yıkılacak gi-
bi yapıkü" şeklinde haberler yer
almıştı.
Bu konuda Zeki Alasya şun-
ları söylüyor: "Binanın içinde
çalısmalar için önceden izin
alınması gerektiğini gerçekten
bilmiyordum. Bize gelip 'Niye
proje yapmadmız?' dedikleri
zaman hatamu vardı. Bu ak-
sakuk yflzunden tiyatro kapatı-
Ubuinli, lütfedip kapatmadılar.
Fatma Hanun'ın (Girik) büyttk
yardımını gördttk bn konuda.
Yanlış yapü|ımız olaylan dii-
zenletip eksikleri tamamhyomz.
Basının yazdığı gibi salonun
oraa burası yıkılacak degil."
"Şuna Buna Dokunduk" adlı
oyunda savaşa, silahlanmaya,
işkenceye, televizyona, ihtilaJe,
Istanbuî'u bozanlara, ekonomi-
ye dokunuluyor. Metin Akpı-
nar'ın Yaser Arafat ve Yılduim
Akbulut, Zeki Alasya"run Sû-
leyman Demirel tiplemeleri ise
oyunun en ilginç sahneleri.
— Salonu olmayan bir tiyat-
rocn, köhne bir devlet dairesin-
den içeri girip masalan bir tara-
fa, dolaplan bir başka tarafa
itip oyuna başlasa berhalde ya-
sadışı bir şey yapmantış olsa ge-
rek.
ALASYA: Biliyorsun salon
sadece bizim değil, Türk tiyat-
rosunun bir sorunu... Devlet
yardımı diye tiyatrolara hibe gi-
bi dağıtılan para, efendi gibi üç-
yüz, beş yüz, altı yüz koltukla
"baraka tiyatro" dedikleri sa-
lonlara harcansa ve bunlar özel
tiyatrolara makul fiyatlarla ve-
rilse önemli bir sonın çözülür.
Tavam yüksek, yerleri mer-
mer lüks tiyatrolara gerek yok.
tşte bizde kannca karannca
kendi cebimizi kurtarmak için
böyle bir çabaya gîrdik. Olabi-
leceğin iyisini yapmaya çahşıyo-
ruz. Henüz bitiremedik. Bu mü-
cadelede bir salon daha kazan-
mışür Türk tiyatrosu. Yann biz
Zeki Alasya ve Metin Akpınar, 3.5 yıl ara verdikleri tiyatroya'Şuna Buna Dokunduk'la geri döndüler.(Jotograt:İbrahim Giinel)
burada oynamayız, başka tiyat-
ro gelir oynar.
AKPINAR: Bu konuda
olumlu gelişmeler de yok değil.
Sayın Adnan Kahveci'nin Kül-
tür Merkezi'nin yanındaki oto-
parkın üstüne tiyatro inşa etme
projesi var. Üç bin kişilik ve bi^
kişilik salon çok amaçh olarak
yapılacak. Fakat rakam büyük
çıktı. Buna özel sektör de talip
olabüir. Bu gerçekleşirse salon
türbe gibi olacak. Bunu kim ba-
şarırsa onu "evliya" diye nite-
— Uç buçuk yıl aradan son-
ra alkolsüz seyirci sizi hayli öz-
lemiş...
ALASYA: Biliyorduk özle-
diklerini, biz de onları özlemiş-
tik. Karşılıkh bu duygu. Oyu-
nun başında Metin'in söylediği
gibi kelle başına yüksek parala-
nn alındığı kabarelerde, bu se-
yircinin çok az bir bölümünü
görebih'yorduk. Bu ödeme gü-
cüne sahip değildi seyircimizin
büyuk kısmı. Tiyatroya ara ver-
diğimiz zaman tstanbul'da yak-
laşık 250 bin seyircimiz vardı.
Sezonun gecikmiş bir dönemin-
de başlamış ohnamıza rağmen
bu 250 bin seyirciyi tekrar kar-
şımızda görürsek, o senin dedi-
ğinin çok gerçek olduğunu an-
layacağız.
AKPINAR: Biz kendimizi er-
ken emekliye ayırdık esasında.
Otuz sene calıştık. Bize yeter de-
dik. "En yüksek noktarnızda bı-
rakalun. Ondan sonra daha bü-
yük kitlelere başka iletişim araç-
lanyla ulaşalım" diye düşünü-
yorduk. Ordaki başan ve başa-
nsızhk tartışıhr. Tabii para ka-
zanmamız da gerekliydi. Bu
gece yansı kabareleri dediğimiz
ucubelere girdik. Night Club
mı, işkembeci dükkânı mı, nö-
betçi restoran mı, kabare mi,
tiyatro mu? Ne olduğu belli ol-
mayan bir yerde calıştık. Ama
para kazandık. Allah bereket
versin.
— Tiyatro üe gece yansı ka-
bareyi karşüastırır mısınız?
AKPINAR — Aşağı yukan
olay bu oluyor. Şunu çok iyi bi-
liyor ve anlıyonız. Tiyatroda biz
seyircimizle daha iyi iletişim ku-
ruyoruz ve saygın oluyoruz. O
içkili yerde ise meze oluyoruz.
O koşullar bizd zaten istediğimi-
zi söylemekten de ahkoyuyor.
Saat üç olmuş milletin kafası kı-
yak... Onların şekerini tükete-
cek rafıne, güncel, politik espri
yapamıyorsun. Yani övünüle-
cek bir iş değil. O yüzden kendi
işimize döndük.
ALASYA: Karşımıza gelen
insanlar bizim eskiden kabare
tiyatrosunda yaptığımız gibi
oyun sürecinde içki icebilirler.
Çünkü Fransa ve Almanya'da
kabare tiyatrolan bu sekilde de-
vam ediyorlar. Kabarede sade-
ce sarhoş olmak için ara verme-
den içmeyeceklerine göre oyunu
izlemekte zorluk çekmiyorlar.
Ama gece kabarelerinde terslik
var. Oyunu seyrederken içki içe-
cek insanlar yerine sarhoş ol-
muş, bir de üstüne ikinci bir de-
fa içki içecek muşteri geliyor ki
onlara hiçbir şey anlatamıyor-
sun. Özellikle algılamada sonuç
sıfır oluyor.
— Siz oyuna nasıl buldunuz?
AKPINAR — Tam düşundü-
ğüm gibi olmadı. Salonun inşa
halinde olması provalanmızj en-
gelledi. Şimdi yeni yeni ısmıyor.
Sorgulama yeteneğine sahip
toplum olma mesajuıı veriyor
bu oyun.
ALASYA: Üç buçuk yülık
bir ara, futbolcunun verdiği bir
ara gibi. Bir miktar kabih'yetini
kaybediyorsun. Akün ne kadar
dolu olursa olsun, bunu yeniden
seyirci karşısında kazanıyorsun.
Seyirciyle olan ahşverişinin ge-
tirdiği prova lazımdı bize. Ama
birinci günle sekizinci gün ara-
smda bile büyük fark var. Da-
ha iyi olacak.
Atatürk Kültür Dil ve larih
Yüksek Kurumu Atatürk Araş-
tırma Merkezi danışmanlık gö-
revini üstlenecektir;'
Senaryolar
Bu şartnameye uymalan ko-
şuluyla Haht Refig, Refik Erdu-
ran, Orhan Asena, Necati Cu-
malı, Güngör Dilmen, Recep
Bilginer, Tnran Oflazoğlu, Ne-
zihe Araz, Ziya Öztan ve Tank
Bugra'ya sipariş verildi.
Her senaryo için 15 milyon li-
ra ödendi. Senaryolar, Atatürk
Araştınna Merkezi'nde, gerçek-
lere uyup uymadığı yönünden
incelendi. Her senaryo Atatürk
Araştırma Merkezi'nin hazırla-
dığı raporlarla birlikte Kültür
BakanlığYnca geri alındı.
Senaryo Değerlendirme Ku-
rulu, çeİcim sırasıru belirlemek
üzere bir seçim yapü ve ilk ola-
rak 1991 yılı programına, Halit
Refiğ'in "Gazi Ue Latife" ve
Refik Erduran'ın "Metamor-
foz" adü senaryolarınınfilmya-
pılmasını aldı.
Bakanhğın yapımına 4.5 mil-
yar lira ödeyeceği "Gazi Ue La-
tife", Refiğ tarafından, 45'er da-
kikalık dört bölümden olusan
bir TV dizisi ve iki saatlik bir si-
nema filmi olarak çekilecek.
2.5 milyar lira bütçeli
"Metamorfoz" ise, Mehmet Ege
tarafından, iki saatlik sinema
filmi ve dört bölümlük TV di-
zisi olarak gerçekleştirilecek.
Ulusal mücadele yıllannı konu
alan filmin yüzde 30*u belgesel,
yüzde 70'i drama olarak çe-
kilecek.
Çekim için sıra bekleyen diğer
senaryolar ve yazarlannın adları
şöyle:
"Candan Can Koparmak (Or-
han Asena), Bagımw7İık Ya da
ölüm (Necati Cumalı), Sam-
sun'a Dogru (Gungör Dilmen),
Zaferden Sonra (Recep Bilgi-
ner), Mütarekeden Buyük Taar-
ruza (Turan Oflazoğlu), Kırau-
zı Gül (Nezihe Araz), Atatürk
(Ziya Öztan), Zafer Gaye Degil-
dir (Tarık Buğra):'
Kültür Bakanlığı, yönetmen-
lefden senaryolannı kimin çeke-
ceği konusunda tercihlerini bil-
dirmelerini de istedi.
Atatürk'ün yaşamı, dünyaca
ünlü lngiliz film yapımcısı Tar-
quin Oliver tarafından da uzun
metrajh bir fılm yapılacak.
John Briley'in, Lord Kinros'-
un yapıtından yola çıkarak ya-
zacağı "Atatürk Filmi
Senaryosn" ile Oliver'm "AU-
türk FUmi Projesi", Kültür Ba-
kanlığı tarafından olumlu bu-
lundu.
Oliver'm, bir Türk yapuncı
ortak aradığı fılm, Türk-lngüiz-
Amerikan ortak yapımı olarak
çekilecek. Ancak Kültür Bakan-
lığı, filmin çekimi su^sında de-
netimi elden bırakmayacak. Se-
naryo yazımı sırasında Türk ta-
rihçiler de görev yapacak. Çe-
kim sıras;nda bu tarihçiler da-
nışman olacak.
Çocuk
Oliıııpiyatları
30nisanda
KONYA (AA) — Konya'da
Gençlik ve Spor ll Müdürlüğü-
nce bu yıl beşincisi düzenlenen
çocuk oümpiyatlan 30 nisan - 5
mayıs tarihleri arasında ya-
pılacak.
Verilen bilgiye göre, bu yıl at-
letizm, cimnastik, basketbol,
bentbol, voleybol, masa tenisi ve
yüzme dallannda Turkiye birin-
ciliği düzeyinde müsabakalar
yapılacak. Oyunlara 1979 -1980
-1981 doğumlular katılabilecek.
II Müdüril Vezir Balcıoğlu,
çocuk onmpiyatlanrun önümüz-
deki yıllarda uluslararası düze-
ye çıkanlması için girişimlerin
sürdürüldüğünü bildirerek, bu
yılki müsabakalara yurdun çe-
şitli bölgelerinden 1300 dolayın-
da sporcunun katılacağını
söyledi.
David Lean
öldü
• LONDRA (AA) — Ünlü
fılm yönetmeni David Lean
(83) öldü. "Kwai Köprüsü",
"Dr. Jivago", "Hindistan'a
Bir Geçit", "Lawrence of
Arabia" gibi klasikleşmiş
filmlere imza atan Lean'ın
uzun bir hastahk
döneminden sonra
Londra'da öldüğü bildirildi.
Sinema dünyasına 1926
yılında set işçisi olarak
başlayan Lean, bu alandaki
uzun soluklu çabasını 1990
yılında Amerikan film
enstitüsünün ömür boyu
başan ödülü ile doruğa :
ulaştırdı. Lean'ın üstün
oyuncular ve kaliteli
göruntü ile tanınan fılmleri
toplam 28 Oscar topladı.
Tıırizııı Haftası
• ANKARA (ANKA) —
Turizmin gelişmesi, çevrenin
korunması için
kampanyalann
düzenleneceği Turizm ;
Haftası 22 nisan günü
:
başhyor. Hafta boyunca
turizm konulu panel,
konferans ve sergiler
düzenlenerek sezona
hazırhk yapılacak. 22-29
nisan tarihleri arasında
kutlanacak olan Turizm '.
Haftası'nın Ankara
etkinlikleri beürlendi. Hafta
kutlamalan 22 nisan günü
Devlet Resim ve Heykel
Müzesi Konferans
Salonu'nda yapılacak tören '
konuşmalarıyla başlayacak.
Otonıatik
alolar
• ANKARA (AA) — 11
yerleşim merkezi daha
şehirler ve uluslararası tam
otomatik telefon
görüşmesine açıldı. PTT
Genel Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamaya göre
otomatik telefon
görüşmesine açılan merkez,
telefon kod numaralan ve
mevcut telefon
numaralannın başına gelen
rakamlar şöyle: Selime
(Aksaray) 5/4823,
Büyükçiftlik (Rize) 1/0547,
Yağmurlu Büyükoba
(Kırşehir) 2/4887, Ekinhisar
(Afyon) 5/4989, Evrese
(Çanakkale) 4/1897,
Köseler (Antalya) 1/3166,
Gundoğdu (Antalya)
7/3174, Gökçedam (Adana)
7/7316, Kıalca (Niğde)
5/4842, Yakaören
(Kastamonu) 5/4665,
Ortapazar (Rize) 1/0569
Menıe kanseri
tedavisi
• ADANA (AA) —
Kadınlarda görulen kanser
hastahklanmn yüzde 25'ini
oluşturan meme kanserinin
erken teşhis edilmesi
durumunda meme
alınmadan tedavi
edilebileceği bildirildi.
İstanbul Üniversitesi
Onkoloji Enstitüsü Müdürü
ve Türk Onkoloji Vakfı
Başkanı Prof. Nijad Bilge
yaptığı açıklamada,
memedeki tümörü 2 veya 3
santimetreyi geçmeyen ve
koltuk altında lenf bezine
ulaşmayan hastalarda
tümörün bir emniyet sının
içinde memeye zarar
vermeden alınabileceğini
söyledi.
Yavaş ilerleyen mfornüan fakirfik ve işsizlik, ülkedekiyaşam koşullanm zorluyor
Macarhalkı değişimden huzursuz
YONCA ÖZKAYA
BUDAPEŞTE — Doğu Avrupa ülkeleri ara-
sında demokratik siyasi düzene ve piyasa ekono-
misine geciş bayrağını en önde eünde taşıyan Ma-
caristan'da üst düzeyde hükümet poütikalan ateş-
li bir biçimde tartışüırken, halk günden güne fa-
kirleşen yaşam koşullanna nasıl ayak uyduraca-
ğmı düşünüyor. Geçen yıl mart ayında yapılan
ilk çok partili seçimlerle işbaşına gelen merkez
sağ koalisyon hükümeti, geçen haftalarda 3 yıl-
lık ekonomiyi değiştirme programını onayladı.
Macaristan'da yeni dönemde özelleştirüen ilk ku-
ruluş Magyar Hiriap gazetesi de bu ay başında
yüzde 51 hissesini dunya çapında ünlü basın kraü
Robert Maxiveel'e sattı.
Başbakanlık Basm, Yayın ve Enformasyon Ge-
nel Müdurlüğü'nce düzenlenen gezi sırasında var-
dığımız başkent Budapeşte, Bulgaristan ve özel-
likle Romanya duraklanndan sonra "oldukça Ba-
tılı bir göriinüm" veriyor. Ancak Macar halkı-
na, içinde bulunulan ekonomik zorluklar nede-
ni ile bu görüntuler gölgeli yansıyor. Diğer eski
Doğu Bloku ülkelerindeki şartlann iyisine sahip
olmalan Macarlaruı umurlannda bile değil.
Kimi Macar için satın alacak maddi olanağa
sahip olmadıkça dükkânların dolu olması bir
önem taşımıyor. Kimisine göre, Macar halkı de-
ğişimle birlikte düzeleceğini sandığı sorunlann
artarak sünnesinden ha>ul kınklığma uğradı. So-
ğuk savaş dönemini öncesinden başlayarak ya-
şayanlar ise, biraz daha olumlu duşünerek "Her
şe> daha iyi olacak. Geciş dönemi yaşıyoruz.
Bunlar çok normal" diyorlar.
Josef AntaD liderliğindeki koaUsyon hükümeti
attığı adımlarla surekli eleştiri yağmuruna tutu-
luyor. Antall'ın iktidara gelişi ertesinde kendini
"tüm Macariann başbakam" olarak tanıtması sa-
dece Macar aydınlannı değil, komşu ulke yöne-
ticilerini de rahatsız etmiş.
Nebzabadsag gazetesi yazı işleri müdür yar-
dımcısı Dr. Laszlo Karcagı'ya göre 10 milyonluk
Macaristan'ın sınırları dışmda milyonlarca Ma-
car yaşarken, bu tür açıklamalarda bulunmak
büyük hata. Birinci Dünj-a Savaşı sonrasında top-
raklarının üçte ikisini kaybeden Macaristan'ın sı-
nırları dışmda bugun, Romanya'nın Transilvan-
ya bölgesinde 2, Çekoslovakya ve Yugoslavya-
da l'er milyon olmak ••Tere 5 milyon Macar kö-
kenlikişiyaşıyor.Dr.Karcagı, yeni yönetimin tüm
kadroları yenileme anlayışını da hatalı buluyor.
Koalisyon hükümetine yöneltılen diğer bir eleş-
tiri, Macaristan'da geleneksel 'Tnilliyetçi kırsal
kesim-liberal kentli" anlayışlannın çatışması so-
nucu ortaya çıkıyor. Hükumet, 1948 yıhnda dev-
letleştirilen toprakları sahiplerine geri verme
programım başlattı. Bu kadar mali sıkıntı yaşa-
nırken kime ne kadar toprak iade edihnesiyle uğ-
raşılması muhalefet içinde "gereksiz" görulüyor.
Hükümet ise, karannı "Macaristan'dan miilki-
yet ilişkilerinin yeniden düzenlenmesinde önem-
li adım" olarak açıklıyor.
Bu toprak tazminat yasasına göre, eski toprak
sahipleri 50 hektara kadar toprak sahibi olabi-
lecekler. Eski mülkiyetleri bu oranı aşanlar ise,
toplam miktarın yüzde 80'ini geri alabilecekler.
Toprak yerine para isteyenler en çok 5 milyon fo-
rint alabilecek. Üzerinde yatınmlara girişilmiş
topraklann sahipleri ilgili şirketlere hissedar ola-
biîecekler.
"İşsizlik ve artan yoksulluk" Macaristan'da en
çok altı çizilen sorun. Ortalama kiramn şimdi-
lik 2 bin-3 bin forint, ortalama gelirin 14 bin-16
bin olduğu Macaristan'da enflasyon da yüzde
35'lerde gezerken, işini kaybedenlerin sayısının
da bu yıl sonuna kadar 400 bine ulaşabileceğine
dikkat çekiliyor. Magyar Hiriap gazetesi yazı iş-
leri müdürü Peter Memeth orta sınıfın giderek
fakirleştiğini ve yaşam koşullarının alt sınırları-
na yaklaştığını belirtiyor.