Katalog

2 MAYIS 2008 CUMA spor G.Saray, Hakan’ın 23 Nisan’ı görmezden gelip Kutlu Doğum Haftası’na yönelik açıklama yapması nedeniyle ayağa kalktı C 19 ‘Tarikatçı futbolcu istemiyoruz’ G.Saray kaptanı Hakan Şükür’ün F.Bahçe maçı öncesi yaptığı “Kutlu Doğum Haftası’na yakışan bir derbi olsun” açıklaması SarıKırmızılı camiadan tepki topladı. Spor Servisi Fetullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen Galatasaray kaptanı Hakan Şükür’ün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Haftası’nı görmezden gelip, dinci kesimce gündeme getirilen Kutlu Doğum Haftası ile ilgili olarak yaptığı dini içerikli açıklamalar, Sarı Kırmızılı camiayı öfkelendirdi. Fenerbahçe ile oynanan tarihi önem taşıyan şampiyonluk maçı öncesi Hakan Şükür’ün “Kendi işine bakıp, futbol üzerine yorumlar yapması gerekirken”, dini konularda yerli yersiz açıklamalarda bulunduğuna dikkat çeken Sarı Kırmızılı caimanın önde gelenleri, “G.Saray, tarikatların odağı olamaz. Tarikatçı futbolcu istemiyoruz. Hakan, F.Bahçe maçı beklenilmeksizin kadro dışı bırakılsın” diye görüş belirttiler. İlk planda Adnan Öztürk, Fatih Altaylı, Hayri Kozak gibi isimler, iç dinamiklerin harekete geçmesi için divan ve yönetim kurullarına başvuruda bulundular. Gazete, televizyon ve radyolar aracılığı ile seslerini duyurmaya çalışan G.Saray’ın kongre üyeleri ve eski yöneticiler, kendi aralarındaki elektronik posta bağlantısında da Hakan’a ağır eleştiriler getirdiler. Hakan’ın rejim karşıtı Fetullah Gülen’e yakınlığını dile getirmesinin bile G.Saray etiğine yakışmadığını belirten epostalarda, “G.Saray Feto’nun (F.Gülen) oyuncağı oldu. Stat için laikliğin ve Atatürkçülüğün kalesini yıktırtmayız. Yönetim G.Saraylılık duruşunu göstersin. Atatürk’ü G.Saray Lisesi’ne geldiğine pişman etmeyin, Ulu Önder’in kemiklerini sızlatmayın” türünde görüşler ağırlık kazanırken bir grup da Hakan’ın açıklamalarının fazla büyütüldüğünü dile getirdiler. Benzeri maillerde Hakan Şükür’ün Galatasaray futbol takımı içindeki tarikatçı yapılanmanın önemli ismi olduğu ve her yıl Amerika’ya gidip Gülen’den ‘icazet aldığı’ da ifade edildi. Aralarında eski başkanvekili Fatih Altaylı’nın da bulunduğu çok sayıda kulüp üyesi, Hakan Şükür’ün açıklamalarını, G.Saray Divan Başkanlığı’na şikâyet etti. Divan Başkanı İrfan Aktar’ın da konuyu mayıs ayının 2. haftasındaki ilk divan kurulunda gündeme getireceği öğrenildi. Galatasaray’ın ünlü isimleri Hakan Şükür’le ilgili olarak Radyospor’un programcısı Bülent Yüksel’e çarpıcı açıklamalar yaptılar. ‘G.SARAY’I KİRLETMESİNLER’ ? FATİH ALTAYLI (Eski G.Saray 2. Başkanı): Zaman gazetesinde Hakan Şükür’ün o abuk sabuk sözlerini görünce utanç duydum. G.Saray’da yıllardan beri söylediğim tarikat örgütlenmesine karşıyım. Küçük çocukların alınıp mahalle baskısıyla tarikatçı haline getirilmesine karşıyım. Kulüp içerisinde, takım içerisinde bir baskı oluşturulmasına karşıyım. Emre Belözoğlu, Arif Erdem, Hakan Ünsal, Sabri ve daha alttan gelen niceleri. Şimdi bu bir camia, bir takım ve kulüp içerisinde kabul edilebilir bir şey mi? Ben bunlarla yıllardan beri mücadele ediyorum. İrfan Aktar’a mektup yazdım. Galatasaray spor kulübü bunun üstüne gitmeli. Geçen gün Serdar Turgut diyor ki ben G.Saray’ı bıraktım bu nedenle. Ben bu nedenle G.Saray’ı bırakmam. O zaman bu nedenle Türkiye’yi bırakmam lazım. Bunlar Türkiye’de egemen olmaya çalışıyorlar. O zaman çekip gidelim bunların olmadığı bir yere. Gerçi onların olmadığı bir yer kaldı mı dünyada diyeceksiniz, o da ayrı bir dava. Böyle bir şey olmaz. Ama G.Saray’dan bu pisliklerin temizlenmesi için her şeyi yaparım. Şimdi bilemiyorum Adnan Polat’ın da bu camiayla, cemaatle anladığım kadarıyla bir ilişkisi var. Gerçi Adnan Polat, bu cemaatle fikir birliğinde olması mümkün olmayan bir yapıdan geliyor ama sonuç olarak herhalde diyorum ki Adnan Polat da özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına CHP’nin adayı olarak çıktığı günden bu yana belediyelerle olan sorunları çözmek için böyle bir yöntem geliştirdi. G.Saray tarikatların kulübü olmayacak. Galatasaray Lisesi’nin koridorlarında kurulmuştur bu kulüp. Ali Sami Yen tarikatlaştırmak için kurmadı bu kulübü. G.Saray çağdaşlığın temsilcisidir. G.Saray bir tarikat kulübü olmayacak. ? ADNAN ÖZTÜRK (Eski G.Saraylı Yönetici) : G.Saray batıya açılan penceredir. Hakan Şükür bu açıklamalarıyla kulübün duruşuna yakışmayan bir söylemde bulunmuştur. G.Saray’ın ilke ve prensiplerine uymayan bu davranış hemen cezalandırılmalıdır. Bu arkadaşın hayal felsefesine uygun ülkeler var. Mutlu olacaksa oraya gidebilir. 527 yıllık bir kültürü olan bu kulübün sahipsiz olmadığını herkes bilmelidir. ? HAYRİ KOZAK (G.Saray Divan üyesi): G.Saray kulübü kaptanının böylesine stratejik bir dönemde, ülkenin benzer konularda hassas olduğu ortamda durup dururken, hiç alakası yokken, hele hele F.Bahçe maçı gibi ligin finalini etkileyecek bir zamanda, nereden çıktığı belli olmayan, anlamsız, ipe sapa gelmez bir beyanatı verip tüm medyada boy boy yer almasını kabul etmek mümkün değildir. Resmen spora farklı şeyler karıştırılmaktadır. Artık Hakan bu tavrıyla tavrını, niyetini, net bir şekilde ortaya koymuştur. Çok büyük hata yapmıştır. Allah’a şükür ben de dini bütün bir Müslümanım, ne alakası ver bu lafları etmenin? Ben olsaydım derhal kadro dışı bırakırdım ve maç sonrası olayın soruşturmasını yapardım. Hakan’ın olmadığı birçok hayati maçı G.Saray kazanmıştır. Bu hareketin belli bir tavrı olması lazım. Neden? G.Saray bir spor kulübü olduğu için, bir felsefe, bir politika kulübü olmadığı için, asla da olmayacağı için!.. akan Şükür, spor, siyaset ve din ilişkisinin duyuyorum” sözü o dönemdeki Genelkurmay hep içinde oldu. Florya’yı tarikat yuvası yetkililerince hoş karşılanmamıştı. haline getiren bazı ayrıntılar... ? 12 Eylül 2007’de G.Saray TV’de yayınlanan bir ? Hakan’ın ilk nikâhındaki bir kare her şeyi net bir röportajında, “Bazı şeylerin bizim gücümüze şekilde ortaya koyuyor. Tayyip Erdoğan’ın kıydığı gitmesi önemli değil, hakkını vermiyorsanız nikahın şahitleri arasında Fethullah Gülen de vardı. Allah’ın gücüne gider” diye konuştu. ? Hakan takım üzerindeki etkisiyle de gündemden ? Feldkamp’ın gönderilmesinde başroldeydi. düşmedi. Okan, Arif, Hakan Ünsal, Emre ? F.Bahçe maçı öncesi cemaat gazetesine Belözoğlu ve Sabri gibi isimler de konuşan Hakan Şükür, “Biz öyle güzel bir G.Saray’daki dinci yapılaşmanın diğer haftanın içinde bulunuyoruz ki bunun halkaları olarak dikkat çekiyor. HAKAN’IN kıymetini bilmek durumundayız. ‘Kutlu ? Hakan Şükür’ün arkasındaki cemaat Doğum Haftası’ içindeyiz ve ona layık KARNESİ! olmalıyız. gücü yeri geldi, Ersun Yanal’ı ulusal Peygamberimize layık takımdan gönderdi. 2002’deki Dünya olmalıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi de Kupası’nda Uzakdoğu’da yaşanan imam krizi de Peygamberimizin hoşgörüsü etrafında hayata akıllarda kalan ayrıntılardan. hazırlamalı, yaşantılarımızı ona göre ? Feldkamp’ın kadro dışı bıraktığı Sabri’nin tekrar şekillendirmeliyiz” dedi. takıma kazandırılmasında en büyük pay Hakan’a ? İmam hatip kökenli eski spordan sorumlu Devlet aitti. Bakanı Mehmet Ali Şahin, Hakan Şükür’ü Bir TV programında “Fetullah Gülen’e yakınlık geleceğin spor bakanı olarak göstermişti. H 'CUMHURİYETÇİYİZ’ ? İRFAN AKTAR (Divan Başkanı): G.Saray Kulübü adına açıklama yapacak kişiler bellidir. Açıklama Hakan Şükür’ün kendisini bağlar, gösterdiği hassasiyet kişisel bir hassasiyettir, serbesttir. Ama kulüp içinde bunu yayma, başka insanları etkileme yoluna gidilirse olmaz. Bu hoş görebileceğimiz bir durum değil, müdahale ederiz. Bizim G.Saray Spor Kulübü olarak Cumhuriyet ilkelerine, laikliğe bağlılığımızı gölgeleyecek bir beyan olmaması gerekir… Hidayet’e büyük onur Spor Servisi NBA Ligi takımlarından Orlando Magic’te gösterdiği başarılı performansla ülkemizin gurur kaynağı olan Hidayet Türkoğlu “sezonun en çok gelişme gösteren oyuncusu” ödülüne layık görüldü. AllStar’a seçilmemesi şaşkınlıkla karşılanan Hidayet’e verilecek olan ödülün önemi gerçekten büyük... “Sezonun en çok gelişme gösteren oyuncusu” seçilen ulusal oyuncu böylece ligin en değerli isimleri arasına da girmiş oldu. Hidayet böylece Orlando tarihinde bu ödülü alan 4. oyuncu olarak adını tarihe yazdırdı. Daha önce Scott Skiles (199091), Darrell Armstrong (199899) ve Tracy McGrady (200001) aynı ödülü havaya kaldırmıştı. Hido bu sezon 19.5 sayı, 5.7 ribaunt ve 5 asist ortalamalarıyla oynuyor. Bu arada NBA playoff karşılaşmaları ilk tur dördüncü maçlarına, sabaha karşı yapılan 4 karşılaşmayla devam edildi. Doğu Konferansı’nda Detroit Pistons’ın deplasmanda Philadelphia 76ers’ı 9384 yenerek, durumunu 22 eşitlediği maçta Tayshaun Prince, 23 sayıyla karşılaşmanın en skorer ismi oldu. Batı Konferansı’nda ise Phoenix Suns, sahasında San Antonio Spurs’ü 10586 mağlup ederek, seriyi 31’e getirdi. Doğu’da Washington Wizards’ı 10097’le geçen Cleveland Cavaliers, Batı’da da Dallas Mavericks’i 9784 yenen New Orleans Hornets seride 31 öne geçtiler. ZICO’dan yeşil ışık Spor Servisi Fenerbahçe’de sezon sonu sözleşmesi sona erecek olan teknik direktör Zico, Galatasaray derbisi öncesi avukatı Antonio Simoes Da Costa ile beraber Başkan Aziz Yıldırım ile bir araya geldi. Brezilyalı çalıştırıcının sözleşmesinin uzatılması konusunu görüşen Yıldırım ve Da Costa’nın buluşmasının ilk etapta olumlu geçtiği ve Brezilyalı avukatın gelecek hafta tekrar İstanbul’da olacağı belirtildi. Görüşmeyi doğrulayan Da Costa ayrıca ilerleyen günlerde tekrar İstanbul’a geleceğini ve tekrar F.Bahçe ile görüşeceklerini ifade etti. Sarı Lacivertli yönetimin 2006 Dünya Kupası’nın ardından takımın başına Zico ile yönetimin devam etmeyi düşündüğü ancak kesin kararın ligin bitiminde alınacağı öğrenildi. Bu arada Başkan Aziz Yıldırım ve yöneticiler teknik heyetle bir toplantı yaptı. Taraftarlar Kezman’a sevgi gösterisinde bulundu. Türk Kalp Vakfı’nın sponsorluğunda yapılan “11 Altın Adam” yarışmasında mart ayının yöneticisi seçilen F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, PFDK’dan 21 gün hak mahrumiyeti cezası alınca, ödülünü kaybetti. Bu arada MR’ı çekilen Volkan’ın durumunun önceki sakatlığıyla ilgili olmadığı ve tedavisinin başladığı açıklandı. TSYD, tören öncesi Süleyman Seba, Özhan Canaydın, Haluk Ulusoy, Fatih Terim ve Levent Bıçakcı’ya özel ödül verdi. CUMHURİYET’e 2 ÖDÜL Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD), spor basınının başarılı kalemlerini ödüllendirdiği ‘TSYDÜlker Spor Yazarları Armağanı Yarışması’nın ödül töreni Esma Sultan Yalısı’nda yapıldı. Gazeteciler ve spor dünyasının ünlü isimlerinin katıldığı gecede; yarışmada bir birincilik bir de ikincilik kazanan gazetemiz Spor Servisi Sorumlusu Arif Kızılyalın da ödülünü aldı. Kızılyalın müsabaka yazısı dalında birinci, müsabaka tenkit yazısı kategorisinde ise ikinci oldu. Arif Kızılyalın’a ödüllerini Gençlik Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin verdi. ıl 1936... Berlin Olimpiyatları... Güreşte tek altın madalya Yaşar Erkan’ın. 12 yıl sonra Londra Olimpiyatları... İki kafile halinde gidiyoruz. Ben ikinci kafiledeyim. Tüm güreşçilerle beraber. Hepsi de Anadolu çocukları. O zaman büyük havada değildiler. Birbirleriyle çok samimi şakalar yapıyorlardı. Ama içlerinde ilgi odağı olanlar da vardı. Gazanfer Bilge hiç yerinde durmuyor, fıkır fıkır bir insan. Etrafta dolanıyor, arkadaşlarına takılıyor... Mersinli Ahmet de çok ilginç. Kafasını kazıtmış, gelen giden kafasını okşuyor. Olimpiyat köyünde dünya milletleri de onu çok sempatik buldular ve ilgilendiler. Kısa zamanda da köyün bir numaralı adamı oldu. “Uxbridge” denilen Londra’nın bir banliyösünde kamp yapıldı. İsmi Empress Hall olan güreş salonu da buraya çok yakın. Müsabakaları burada izledik. O Y GÖRÜŞ HALİT DERİNGÖR ‘Terrible Türk’ yıllarda Ruslar olimpiyatlara katılmadılar. Bizim için en büyük rakip İsveç’ti. Güreşler başlıyor, bizimkiler rakiplerini silindir gibi eziyorlar, bir keresinde sağ minderde Gazanfer Bilge, ortada Yaşar Doğu, solda da Celal Atik güreşiyor. Hangisini izleyeceğimizi şaşırıyoruz. Bir ara Gazanfer’e gözümüz takılıyor ve rakibini bir kafa kolla yere yatırıp sarmayla köprüye getiriyor. Onu izleyen Yaşar Doğu ve Celal Atik de aynı saniyelerde aynı işi yapıyorlar. Bazı kimseler bu hususta anlaştıklarını söylediler, ama ben inanmadım. Böyle şey olmaz. Birbirlerini provoke etmiş olabilirler. Sıra finallere geldi. Gazanfer Bilge, dünyanın en iyi güreşçilerinden olan İsveç’in 62 kilo güreşçisiyle karşılaşacak, ama maç gecesi Gazanfer Bilge büyük ateşle kıvranıyor. Ama Nuri hoca onu saklıyor, biz kulaktan kulağa duyuyoruz. Gazanfer’in ateşi filan dinlediği yok. Ölürüm de bu maça çıkarım diyor. Ama maç başlıyor, birkaç dakika sonra ayakta bir tırpan yiyiyor ve yere düşüyor, İsveçli arkasına dola nıyor ve bu büyük güreşçiyi köprüye getiriyor. Hiç görülmemiş bir şey. Yüreğimiz ağzımıza geliyor. Gazanfer ha gitti, ha gidecek. Ne var ki bilinmeyen bir güç Gazanfer’e destek çıkıyor. Bir anda ayağa kalkıyor, İsveçlinin kendine uyguladığı bütün taktikleri yapıyor, sonuçta İsveçli köprüde, ama neye yarar. Gazanfer’in gücüne köprü felan dayanmıyor, adam gazete kâğıdı gibi yere seriliyor. Gazanfer de dünya şampiyonu oluyor. Ertesi gün gazeteler kendisinden “Terrible Turk” (Dehşet Türk) diye bahsediyor ve manşet atıyorlar. Ne var ki dünyanın sırtını yere getiremediği şampiyonlar şampiyonu Gazanfer’in ecel sırtını yere getiriyor. Ama bizler ve tüm dünya Gazanfer’i unutmayacağız. Mekânın aydınlık olsun, KOCA GAZANFER. hderingor?hotmail.com Kızılyalın, ödülünü Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’den aldı. DERECEYE GİREN ESERLER ? HABER: 1. Soner Sayımlar (Anadolu Ajansı), 2. Atilla Türker (Hürriyet), 3. Bilal Meşe (Milliyet) ? SERBEST YAZI: 1. Ercan Güven (Milliyet), 2. Mehmet Demirkol (Milliyet), 3. Hamit Turhan (Fanatik) ? İNCELEMEARAŞTIRMA: 1. Meriç Müldür (Akşam), 2. Ömer Altay (Spor Meydanı), 3. Tahir Kum (Futbol Ekstra) ? FOTOĞRAF: 1. Halit Kayacan (Vatan), 2. Erol Demirkol (Fanatik), 2. Fehim Kayacan (Türkiye), Jüri Özel Ödülü: Haydar Tanışan (Vatan) ? MÜSABAKA YAZISI: 1. Arif Kızılyalın (Cumhuriyet) ? MÜSABAKA TENKİT YAZISI: 1. Uğur Meleke (Milliyet), 2. Arif Kızılyalın (Cumhuriyet), 3. Ercan Güven (Milliyet) ? SAYFA DÜZENİ: 1. İbrahim Sarıdağ (Fanatik), 2. Salih Erkan (Milliyet) ? RÖPORTAJ: 1. Mazlum Uluç (Tam Saha), 2. Atilla Türker (Hürriyet), 3. Gökhan Türe (Milliyet)