Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 Karadeniz’in geleceğinde oynayacağı kilit rolle ittifak içindeki önemi arttı C dizi AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK 2 MAYIS 2008 CUMA Türkiye merkez ülke ürkiye NATO’nun önümüzdeki dönem politikaları, topraklarında barındırdığı üsler, İran’a yakınlığı, enerji yolları üzerinde yer alması ve askeri başarıları nedeniyle paktın kenar ülkesinden merkez ülkesi haline geldi. Özellikle ilerleyen süreçte Karadeniz’de bir NATO gücü barındırılmak istenmesi durumunda Türkiye’nin tutumu kilit önem taşıyacak. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından, NATO’daki etkinliğinin azalması öngörülen Türkiye, özellikle bölgesel krizler ve NATO’nun ileri ucu olması nedeniyle bir anda merkeze oturdu. NATO’nun Bükreş Zirvesi’nde ele aldığı konular da bu süreci ciddi biçimde perçinledi. Türkiye’nin NATO orduları arasında muhabere gücü ve aktif olma bakımından da ABD ve İngiltere’nin ardından 3. sırada yer alması da ilerleyen süreçte merkez ülke konumunun güçlenmesi olasılığını arttırıyor. Özellikle Anadolu’da üzerinde bulunan NATO üsleri ve radarlarının çokluğu Ortadoğu ve enerji yollarında etkin olmak isteyen NATO için Türkiye’yi çok cazip bir noktaya getiriyor. Türkiye’de bulunan NATO üsleri şöyle: ? İzmir’de Güneydoğu MAB Komutanlığı, Çekiç Güç’e destek vermek amacıyla 1991’de NATO Savunma Plan Komitesi tarafından kurulan Güneydoğu Müttefik Mobil Gücü. Buradaki birlikte 42 uçak ve 300 askerpersonel bulunuyor. Ayrıca aynı birlikte IHAWK ve Roland füze sistemleri konuşlandırıldı. ? Şile’de Stinger füzelerinin fırlatılması için uluslararası standartlarda bir atış alanı. Yandı Gülüm Keten Helva gelenmesi gerek. Ha çocuklar beslenemiyormuş, verem hortlamış, özürlü oranı artmış kime ne? IMF’ye karasevdalı iktidarımızı ve muhalefetimizi bu çok basit sorunlar hiç ilgilendirmez. Ancak iktidar yeni karasevdalara doğru hızla adım almaya başladı, Katar’a boşuna gidilmedi. Büyüklerin aşkında her şey mubahtır. Yeter ki, bir yerlerden para gelsin. Peki muhalefetimizin yeni hamlesi ne olacak? Vallahi bunu bilene aşkolsun. Oysa yapılacak ne çok iş var, bakın “Baba Beni Okula Gönder” kampanyası çerçevesinde bu yıl düzenlenen “Okul Hayatım” adlı şiir, resim ve kompozisyon yarışmasında birinci olan bir kız çocuğu şunları yazmış: “Öğretmenlerimiz projeden bahsedince hayatımı anlattım. Okulda altı kardeş okuyoruz ve hafta sonları annebabamızın yanına fazla masraflı olduğu için sırayla gidiyoruz. Bana ayda bir defa sıra geliyor.” Daha da acısı var, bir başkası şöyle demiş: “İlkokula başladığımda ailemin maddi durumu iyi değildi. Tavuklarımızın yumurtalarını gizlice götürüp köydeki bakkala satar karşılığında defter alırdım. Defterim hemen bitmesin diye harfleri çok küçük yazardım. Çünkü babama ‘defterim bitti’ dersem beni okula göndermeyebilirdi.” Hiçbir zaman acilen bir muhalefete bu denli ihtiyacımız olmamıştı. Ve bir not: Kurumların yaptıkları gösterileri haber vermek ve bizleri davet etmek için gönderdikleri davetiyelere takmış durumdayım. Nasıl bir lüks bu? Böyle görkemli, çok masraflı ve kâğıdın su gibi harcandığı bu davetiyeler yerine kurumlar neden sıradan geri dönüşümlü kâğıtlara başvurup daha mütevazı davetiyeler seçmiyorlar, altına küçücük bir not düşebilirler, “size altın varaklı bir davetiye göndermedik, çünkü Hâkkari’nin bir dağ köyünde çocukların defterleri bitecek diye, endişe duymamalarını istiyoruz”. Vallahi çok iyi bir iş yapmış olurlar ayrıca burası Müslüman bir ülke, hadi işe buradan başlayalım. Bu Müslüman ahlakı sorunu bugünlerde beni çok ilgilendiriyor. Yakında en açık biçimde bu konuyu irdelemeye çalışacağım... Müslümanlık nedir? Benim de bu konuda epey bir birikimim var, bakalım genel ahlakla çakışacak mı? isilozgenturk@gmail.com T NATO’ya girmek için Kore’ye yüzlerce asker yollayan Türkiye, NATO’nun merkez ülkesi konumuna geldi. Özellikle topraklarında barındırdığı üsler ve NATO’nun en büyük 3. ordusuna sahip olması Ankara’nın önümüzdeki süreçte gündeme oturacağını gösteriyor. ? Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı. Irak savaşı sürecinde NATO tarafından getirilen AWACS’lar burada üslendi. ? Balıkesir 9. Hava Jet Üssü. Burada 6 adet “vault” denilen füze rampası var. ? AksazKaraağaç Deniz Üssü. ? Adana’da bulunan İncirlik Üssü Yine Türkiye’de NATO kapsamında konuşlu çok sayıda radar sistemi de bulunuyor. Bunlar, “Lüleburgaz, Çanakkale, İzmirBornova, İzmit, Kütahya, Eskişehir, Bartın, AnkaraAhlatlıbel, Amas yaMerzifon, SıvasŞarkışla, İskenderun, OrduPerşembe, RizePazar, Erzurum, Diyarbakır” ve “Mardin’de NATO’ya bağlı Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi (CAOC6)” olarak sıralanıyor. ENERJİ ÖNEMLİ UNSUR Bunun yanı sıra başta enerji hatlarının güvenliği olmak üzere Türkiye’nin konumu Vladimir Putin’in politikalarıyla adeta NATO’ya yeniden rakip olan Rusya’nın karşısında bir denge unsuru ola rak gündeme gelecek. Rusya’nın enerjiyi bir yumuşak silah olarak kullanmaya başlaması ve rakip projelerin tamamının Anadolu toprakları üzerinden geçiyor olması da bu durumu güçlendiriyor. Rusya’nın Batı Akım ve Güney Akım projelerine karşı NATO uzun soluklu olarak TürkiyeAB Doğalgaz Boru Hattı Projesi olan ve aynı zamanda birçok NATO ülkesine de doğalgaz taşıyacak NABUCCO projesini desteklediğine ilişkin ifadelere en son düzenlenen Bükreş Zirvesi’nde de yer verdi. Füze savunma sistemleri usya’nın Ortaklık Konseyi’nde kabul etmemesi nedeniyle Bükreş Zirvesi’nde netleştirilemeyen Füze Savunma Sistemleri’nin bir kısmının da Türkiye’de yer alması öngörülüyor. Bu durum yine Türkiye’nin NATO içerisindeki konumunu önemli hale getiriyor. Türk askerinin maliyeti düşük ABD’nin ve dolaylı olarak NATO’nun Afganistan’a asker gönderilmesi konusunda Türkiye’ye böylesine baskı yapmasının nedenini Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sadece operasyonel yapısı ve tecrübesi oluşturmuyor. Türk askerinin NATO’ya maliyeti diğer ülke askerlerine göre oldukça az. Bir ABD askerinin NATO’ya yıllık maliyeti yaklaşık 81 bin dolar olurken, Türk askerinin maliyeti ise çok düşük. Ülke askerlerinin NATO’ya maliyeti şöyle sıralanıyor: R KARADENİZ SIKINTISI Bunun yanı sıra Türkiye’nin yakın bir süreçte NATO ile Karadeniz konusunda ciddi sıkıntılar yaşaması söz konusu. NATO Bükreş Zirvesi Sonuç Bildirisi’nde de yer verdiği gibi Karadeniz’in önümüzdeki süreçte pakt için oldukça büyük bir stratejik öneme sahip olacağını düşünüyor. Bu durum 2004 yılında ABDNATO ortak çalışması ile hazırlanan “ABDNATO Bir Amaç İttifakı’’ adlı raporda da açıkça ortaya koyuluyor. NATO’nun Karadeniz’de mutlaka bir güç olarak bulunması, Barış İçin Ortaklık (BİO) ve BlackSeaFor (Karadeniz Gücü) projelerinin NATO’yu da içine alacak şekilde genişletilmesi gerektiği vurgulanıyor. Raporda özetle şunlar yer alıyor. ? Bulgaristan ve Romanya’da başlayabileceği anlaşılan yeni ABD varlığı, ortak eğitim ve lojistik tesisleri aracılığı ile ve keşif amaçlı bir “Karadeniz Görev Gücü’’ kurularak içsel işlerlikler düzeyine yükseltilebilir. Romanya, Bulgaristan ve Türkiye ile birlikte ABD’nin varlığı da Karadeniz’de, yeniden canlandırılmış bir BİO programı çerçevesinde daha geniş bir güvenlik ve işbirliği oluşturulması için yararlı olabilir. ? ABD, yeni bir İstanbul Girişimi oluşturmak ve günümüzdeki Varşova Girişimi’ne sağladığı ölçüde fon sağlamak zorundadır. Böylelikle Büyük Karadeniz Savunma, İçişleri ve İstihbarat Bakanlar Kurumu’nun oluşumu teşvik edilmiş ve sivil acil durum olasılıkları ve yasaklama operasyonları için bir Büyük Karadeniz Görev Gücü desteklenmiş olur. ? BİO, uygunluğunu ve etkinliğini yeniden elde edebilmesi için dönüşüm geçirmeli ve yeni güvenlik tehditleriyle başa çıkacak iki taraflı ya da bölgesel çalışmalar için bütünleştirilmelidir. ? Karadeniz, NATO’nun 2003 Ağustos’unda Afganistan’da ISAF’ın görevini üstlenmesinden ve Irak’ta da Polonya komutasındaki güçlere yardımcı olmaya başlamasından sonra, giderek artan bir önem kazanmıştır. NATO’nun Balkanlar’ın ötesine geçip Karadeniz’de daha geniş bir bölgede faaliyet gösterdiği ve bu ülke savunma bakanlarının da bugüne kadar hiçbir araya gelmemiş olduğu göz önünde tutulursa, artık Orta Avrupa ve Balkanlar’dan çıkarılan derslerin bu bölgeye uyarlanmasının zamanı gelmiştir. İstikrara doğru atılacak ilk adım, güvenlik riskleri konusundaki görüşmelerle bir anlayış yaratmak ve sonra da saydam bir gündem oluşturmaları için askeri faaliyetleri yürürlüğe sokarak daha geniş bölgesel işbirliğini sağlamaktır. ?Balkanlar’daki SEDM, SECI ve SEEBRIG Karadeniz kıyı şeridinin, Nisan 2001’de; aramakurtarma ve insani operasyonlar, deniz mayınlarının temizlenmesi, çevre korumacılık ve iyi niyet ziyaretleri çerçevesinde 6 Karadeniz devleti arasında kurulmuş olan Karadeniz Gücü’nün de ötesinde genişletilmesi için birer model olabilir. ABD askeri Kanada askeri Yunan askeri Portekiz askeri Türk askeri Polonya askeri 81.235 dolar 62.903 dolar 10.803 dolar 7.692 dolar 3.418 dolar 2.700 dolar ani bazı durumlar vardır, işin olmayacağını hissedersin, hatta düpedüz bilirsin ama gene de içinde bir umut kıpırtısı, “çıkmayan candan umut kesilmez” duygusuyla beklersin ya, benim de içimde, büyük çoğunluk için FenerbahçeGalatasaray derbisi kadar bile ilgi çekmeyen CHP’nin 32. Olağan Kurultayı sonuçlarıyla ilgili böyle bir his vardı. Ama gene “yandı gülüm keten helva” yani “eski hamam eski tas” durumu. Bir çırpı da amma çok özlü sözü arka arkaya sıraladım. Anlaşılan daha küçük bir çocukken öğrendiğim, “değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” ilkesi CHP’nin durumuna hiçbir biçimde uymadığı için bendeniz naçiz kulunuz da eski özlü sözlere sığınıyor. Oysa pirincin kilosunun 5 Yeni Türk Lirası’nın üstüne çıktığı, bulgur ve özellikle mercimek fiyatlarında çok yüksek bir fiyat artışının beklendiği, süt üreticilerinin hayvanlarımızı otlatacak meralar kalmadı diye feryat ettikleri, Trakya’daki binlerce dönümlük çok verimli tarım alanının çok yakında inşaat şirketleri tarafından talan edileceği Türkiye’yi düpedüz açlık bekliyor. Öte yandan IMF güdümlü hayatımız yeni Sosyal Güvenlik Yasası’yla altüst oluyor, işsizlik katlanarak büyüyor ne yazık ki, büyük operasyona rağmen PKK belası “ben ölmedim” dercesine kendini yeniden gösteriyor. Ve Türkiye hiçbir zaman olmadığı kadar başına buyruk bir iktidar ve yeni projelere uzak bir muhalefetle adeta yerlerde sürünüyor. Oysa tam da muhalefet zamanı! Ama dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir şey biz de oluyor. Hem iktidar hem muhalefet IMF’ye karasevdalı. Hem iktidar hem muhalefet ne olursa olsun zenginler kulübünün sözünü, Başbakan’ın düpedüz “ayaktakımı” dediği kesimden daha çok önemsiyor. Yoksulların işi Allah’a havale edilmiş. Bu ara hem kendim için hem çevremdeki pek çok kişinin sağlık sorunları nedeniyle hastanelerde pek sık dolaştım; kimse kimseyi kandırmasın, öyle sağlık reformu filan söz konusu değil. Teknolojinin çok ileriye götürdüğü sağlık hizmetlerinden yararlanmak için cebinizde paranız ya da özel bir sigorta kartınız olması gerekiyor. Bunlardan yoksun musunuz, hadi öbür tarafa, “hem dünyada pek bir yoksulluk çektiniz, yukarda huriler sizi bekliyor”. Başbakan boşuna en az üç çocuk yapın demiyor, durumun den H Anahtar Gürcistan ve Ukrayna K aradeniz konusunda Türkiye için en önemli unsuru ise Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği oluşturuyor. Bu ülkelerin pakta üye olmaları durumunda NATO’nun bu ülkelerde birer deniz üssü kurması NATO’nun gelecek planlamaları arasında yer alıyor. TO gücünün bölge halkı tarafından benimsenmesini sağlaması örgütün“Afganistan’a muharip asker gönder” baskısı yapmasına neden oluyor. Türkiye şimdilik ise bunu reddediyor. OPLAM 2 BİN YENİ ASKER NATO kapsamında Afganistan’a muharip güç gönderecek ülkeler ise Bükreş toplantısında gönderecekleri sayı ve araçları açıkladılar. Buna göre, 700 askerle Afganistan’a en 12 yıl sonra kongre düzenliyor Dış Haberler Servisi Küba Devlet Başkanı Raul Castro (76), Küba Komünist Partisi’nin 12 yıl aradan sonra gelecek yıl sonunda kongre düzenleyeceğini açıkladı. Fidel Castro’dan (81) görevi devralmasının ardından ülkede yaptığı değişimlerle “Küba değişiyor mu” sorularına yol açan Raul Castro, “Son birkaç ayda çok yoğun çalıştık, ama daha fazlasını yapmalıyız. Ülkede yönetimi, devrimi yapan kuşakların olmadığı bir döneme hazırlamalıyız” şeklinde konuştu. Ülkede son Komünist Parti kongresi 1997’de düzenlenmiş, 2002’deki kongre bir resmi açıklama yapılmadan ertelenmişti. Küba önderliğinin, kongre için ABD’deki başkanlık seçimlerinin sona ermesini beklediği sanılıyor. Partinin en üst karar organı olan kongrede merkez komite, sekretarya ve siyasi büronun yeni üyeleri belirlenecek. Kongre’de parti kadrosunun gençleştirilmesi beklenirken hâlâ Komünist Parti Genel Sekreterliği’ni yürüten Fidel Castro’nun yerine de yeni bir ismin atanabileceği belirtiliyor. LÜM CEZALARI YERİNE HAPİS Raul Castro ayrıca, ülkede idama mâhkum edilen tüm suçluların cezalarının hapse çevrildiğini açıkladı. 1990’larda bir otelin bombalanması ve bir İtalyan turistin ölmesi olayına karışan 2 Amerikalıyla ülkeye silah sokmak ve cinayetten yargılanan diğer bir sanığın durumlarınınsa gözden geçirildiğini belirten Raul Castro, bunun idam cezasının sistemden tamamen çıkarıldığı anlamına gelmediğini söyledi. T KIBRIS SORUNU Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin sıkıntı yaşayacağı konular arasında ise Kıbrıs Rum Kesimi’nin NATO’ya üyelik istemi yer alıyor. Özellikle aralarında ABD’nin de bulunduğu Fransa ve İngiltere gibi bazı birlik ülkelerinin oybirliği sisteminden oyçokluğu sistemine geçilmesini istemesi, Ankara’nın başını oldukça ağrıtacak. Kıbrıs Rum Kesimi’nin başvurusunu sürekli veto eden Türkiye eğer yeni sisteme geçilirse, bu hakkını yeterince kullanamayacak. Rum Kesimi’nin üyeliği konusunda ise başta Fransa olmak üzere çok sayıda NATOAB ortak ülkesi Türkiye’ye baskı yapıyor. Afganistan’a muharip asker gönderilmesi Bükreş Zirvesi’nin ana gündem maddesini oluşturan Afganistan ve ISAF konusunda, NATO Türkiye’den önemli roller üslenmesini bekliyor. Türkiye’nin ISAF komutanlığını üstlendiği dönemlerde, ülkede NATO’ya yönelik saldırıların azalması, Türk askerinin halk ile yakın ilişki kurması ve Kâbil’deki NA büyük katkıyı yapan Fransa, yeni birliklerini ülkenin doğusuna konuşlandırarak bölgedeki Amerikan askerlerinin çatışmaların yoğun olduğu güneye gönderilmesine olanak sağlayacak. Gürcistan ise yılın ikinci yarısında mevcut 2 bin askerinin yanına 500 asker daha gönderecek. Afganistan’da 1600 askeri bulunan Polonya ise yeni 400 asker ve 6 helikopter taahhüdünde bulundu. Bunun yanı sıra NATO’ya aday üye olan Azerbaycan ise 45 askerle Koalisyon Güçleri’ne yardımcı olacak. Ö FRANSA’NIN ASKERİ KANAT ÜYELİĞİ F ransa Nicholas Sarkozy’nin ABD’ye yaklaşan diplomatik çizgisi nedeniyle De Gaulle döneminde ayrıldığı NATO’nun askeri kanadına dönmek istiyor. Ancak Ankara bunu Fransa Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki tutumunu değiştirene kadar veto etmeyi planlıyor. Ancak Fransa’nın son zirve toplantısında Afganistan’a asker gönderme konusunda son derece bonkör davranması ve koalisyon güçlerine destek için 800 muharip gücü bölgeye göndereceğini açıklaması Türkiye’nin bu konudaki veto şansını oldukça azaltıyor. Sarkozy Hayal için bildirim yok İstanbul Haber Servisi Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin yargılanan Yasin Hayal’in, 2005 yılında Trabzon’daki bombalama olayıyla ilgili cezasını çekmek üzere gönderildiği Bayrampaşa Cezaevi’nden tahliyesinin ardından takip edilmesi amacıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne herhangi bir bildirim yapılmadığı belirtildi. Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, bir gazetede yayımlanan “İstanbul polisi Hayal’i es geçti’’ başlıklı haberde, “İstanbul polisinin Yasin Hayal’i takip etmeye gerek görmediğinin belirlendiği’’ şeklinde bir iddiaya yer verildiği dile getirildi. BİTTİ