27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAFTA C Ahmet YAZICI Redaksiyon/Redaktion: Starkenburg Str. 5, 64546 MörfeldenWalldorf. email:[email protected] Tel: 0610598174446 İmtiyaz Sahibi/Inhaber: İlhan Selçuk (Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.’yi temsilen, Cumhuriyet Vakfı adına) Genel Yayın Yönetmeni/ Chefredakteur: İbrahim Yıldız Yazı İşleri Müdürü/ Redaktionsleiter: Osman Çutsay Editör/ Redakteur: Gonca Kanber Yayın Koordinatörü/ Koordinator: Hayri Arslan Reklam/Anzeigen: Ömer Aktaş Yayın Kurulu/Redaktionsbeirat: İlhan Selçuk (Başkan/ Vorsitzender), Prof. Dr. Emre Kongar (Berater), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara Baskı/Druck: Hürriyet A.Ş Zweigniederlassung Deutschland, An der Brücke 2022 D64546 MörfeldenWalldorf. Dağıtım/ Vertrieb: ASV Vertriebs GmbH (Der Verlag übernimmt keine Haftung für den Inhalt der erscheinenden Anzeigen) Kalbinden rahatsız olan hakem Ayar’a sağlam raporu verilmiş İhmal ölüm getirdi Antrenman sırasında ani kalp durması sonucu yaşamını yitiren Sakarya Bölgesi hakemi Kadir Ayar’ın ölümü sezon öncesi alınan sağlık raporlarını gündeme getirdi. Sakarya Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu 3. sınıf öğrencisi Ayar’ın, hakemlik lisansının yenilenmesi için sağlık raporunu Adapazarı’nda özel bir sağlık kuruluşundan hiçbir kontrolden geçmeden aldığı öne sürüldü. Ayar’ın yakın arkadaşı olan ve adının açıklanmasını istemeyen bir Sakarya bölgesi hakemi, “Kadir’in ve benim raporumu beraber aldık. Hiçbir ciddi kontrole girmedik. Zaten sezon başı raporları formalitedir” diyerek olayın al H A S TA N E L E R İ L G İ S İ Z Eski hakem Ertuğrul Dilek ise konuyla ilgili olarak hastanelerin bu konuda ilgisiz kaldığını belirterek federasyonun kendi sağlık hizmetlerini açması gerektiğini vurguladı. Dilek, ‘’Eğer bu yapılamıyorsa federasyonun doktor kadrosu iyi bir hastaneyle anlaşmalı. Sadece o hastaneden alınan rapor geçerli olmalı. Bizim zamanımızda da böyle şeyler oluyordu. Gözleri bozuk olan kişiler tanıdık doktorlardan rapor alıp hakemlik yapıyorlardı. Federasyon o zamanlar çözüm olarak seminere göz doktoru getirmişti’’ dedi. tında ciddi bir sorumsuzluğun olduğunu öne sürdü. Bu tip raporların, ne rapora gereksinimi olan kişilerce ne de sağlık kurumlarınca çok fazla önemsendiğine dikkat çeken genç hakem, şunları söyledi: “Aslında Kadir’in antrenman seviyesi hepimizden daha iyiydi. O günkü antrenmanın şiddeti ise çok düşüktü. Özel bir sağlık problemi yüzünden 22 yaşında yaşamına veda etti. Şimdi ‘keşke’ diyoruz. Ama böyle bir acı yaşadıktan sonra aklımız başımıza geliyor”. Kadir Ayar’ın antrenman sırasında ölümü ve sezon başı verilen “ucuz” sağlık raporları Futbol Federasyonu’nu da harekete geçirdi. Federasyonun, tüm birimleriyle temasa geçip rapor konusunun çok daha fazla önemsenmesini istediği öğrelindi. Yaşamını yitiren genç hakem Kadir Ayar’a sağlık raporunu verdiği öne sürülen Sakarya Özel Ada Tıp Merkezi’nin Başhekimi Dr. Sadık Akbıyıklı ise söz konusu hakeme verilen rapor sırasında önemli bir bulguya rastlanmadığını ifade etti. Akbıyıklı, “Biz sağlık raporunu dahiliye, genel cerahi, göz, kulakburunboğaz tetkiklerinin sonucu veriyoruz. Kadir Ayar’da da o günkü tetkitler çerçevesinde herhangi bir sorunu görülmemiştir ki spor yapabilir raporu verilmiştir” dedi . Ulusal judocu Feyyaz Yazıcı hedefinin 2012 Londra Olimpiyatları’nda altın madalya kazanmak olduğunu belirtiyor Ligi bırak, Avrupa’ya bak Mehmet GÜÇLÜ Türkiye’yi bu sezon Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası’nda temsil edecek takımlarımızın 3. ön eleme turundaki şanslı eşleşmeleri, son yıllarda ülke puanı olarak gerileyen ve şu an itibarıyla İskoçya’nın hemen ardından 12. sıraya yerleşen Türkiye için avantaj yarattı. Galatasaray’ın UEFA ve Süper Kupa zaferlerinin ardından her geçen yıl puan ortalaması düşen ve 2 kupada tüm temsilcileri ön eleme oynamak durumunda kalan ülke futbolumuz adına bir hamle bir sıçrama için uygun şartlar oluştu. Türkiye’nin kendisini yakından takip eden Belçika, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti’yle arasını açması, önündeki İskoçya ve Ukrayna’yı sollayarak 10. sıraya yerleşebilmesi takımlarımızın başarı grafiğiyle ilintili bir durum. Yıllar sonra Şampiyonlar Ligi’nde 2 takımla birlikte yer alma şansına ilk kez bu denli yaklaşan Türkiye, fırsatı iyi değerlendirmeli… Şampiyonlar Ligi için Belçika’nın Anderlecht takımıyla kapışacak Fenerbahçe, geçen yıl rakibinin gerisinde yer aldığı klasmanda şimdi önüne geçmiş durumda. Sarı Lacivertliler 200304 döneminden bu yeni sezon dahil 5 yıllık toplamda 31.416 puanla 62. sırada yer alırken, Anderlecht 28.408 puanla 75. basamakta bulunuyor. Fenerbahçe’nin özellikle son 3 yıldır Avrupa puanı yükseliyor. Beşiktaş da yıllık 78 binler seviyesinde olan puan ortalamasını bu sezon daha yukarılara taşıyabilmenin hesaplarını yapıyor. Bunu kolaylıkla başarabilecek potansiyele sahip Siyah Beyazlılılar için Zurich engelini geçerek artık beklenen patlamayı yapma zamanı… Bir zamanlar ismi ‘Avrupa fatihi’ olarak anılan ama son yıllarda eski başarılarının çok uzağında kalan Galatasaray ise yıldızlarla süslediği kadrosuyla eski kimliğini arıyor. UEFA Kupası’nda yolu açık gözüken Sarı Kırmızılılar, bu sezon yüksek puan toplayarak üst turlara ilerleyebilecek güçte… UEFA Kupası’ndaki diğer temsilcimiz Kayseri Erciyesspor için bir yorum yapmak zor. Fortis Türkiye Kupası’ndaki başarısının aksine Süper Lig’de yaşadığı talihsizlikle küme düşen Erciyes’in UEFA’da gruplara kalması ve orada alacağı her puan Türkiye’nin ortalamasına en önemli katkı sağlar. Sonuçta, bu sezon Avrupa’da daha güçlü, daha inançlıyız. Kabul etmek gerekir ki her zamankinden daha da şanslıyız. Her şey kendi elimizde. Bu şansı değerlendirelim lütfen… Judonun altın çocuğu Spor Servisi Herkes ister uluslararası arenada ülkesini en iyi şekilde temsil etmek... Ancak o farklı bir mücadele örneği gösterdi. Yarı final maçında rakibi Yunan sporcuydu. Mücadelenin en zor anında ayağına aldığı darbe sonucu dizinden sakatlandı. Buna karşın güçlü rakibini yenip ismini finale yazdırdı. Finalde şampiyon olabilmek için Bulgar rakibinin karşısında üstünlük kurup zirveye ulaştı. Kimden mi bahsediyoruz?... Kısa zamanda birçok başarıya imza atan 15 yaşındaki Feyyaz Yazıcı... 45 Ağustos’ta Edirne’de düzenlenen Ümitler Judo Balkan Şampiyonasında 90 kiloda kazandığı altın madalya kazanmasının ardından Yazıcı, “Judonun Hamza Yerlikayası olacağım’ dedi. Judoyla yolunuz nasıl kesişti? Judoyla 2004’ün Ekim ayında tanıştım. İlk gün babamla antrenmana gittiğimde biraz gözüm korktu. İdmana girip girmemek arasında kaldım. Çünkü gittiğimde küçük çocuklar için yapılması zor görünen hareketleri yapıyordu. Babam “Sen yaparsın oğlum” dedi. Eğer bu başarıları elde ediyorsam babam Hasan Yazıcı sayesinde. Ona bana güvendiği için çok teşekkür ediyorum. Kısa zamanda ne gibi başarılar yaşadınız? 2005’te yıldızlarda Türkiye ikincisi, 2006’da Balkan ve ümitlerde Türkiye üçüncüsü, ortaokullararası ve yıldızlar Türkiye şampiyonu oldum. 2007’de ise liselerarası ve ümitlerde Türkiye şampiyonluğu, 14. Uluslararası Nazım Canca Turnuvası’nda şampiyonluk, 17 yaş altı Avrupa Şampiyonası’nda 2.’lik ve son olarak da Ümitler Balkan şampiyonluğu başarılarımın arasındaydı. Avrupa Şampiyonası hazırlık dönemi nasıl geçti? Federasyon başkanımız Yusuf Yıldırım ve asbaşkan Tacettin Özerler, bizim için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadı. Almanya’da Bremen Turnuvası sonrası Hannover, Rusya ve Romanya’da ortak çalışma kampı yaptık. Buralara bir çok ülke gelemiyordu ama biz Türkiye olarak bütün önemli turnuvalara gittik. Rakiplerimizi de tanıma fırsatı bulduk. Geleceğe yönelik düşünceleriniz neler? Açık söylemek gerekirse ikincilik geçmişte kaldı. Önümde beyaz bir sayfa var. Bu madalya duvarımda asılı kalacak. Ancak beynimde gelecek için başarılar bulunuyor. 2008 Avrupa Ümitler Şampiyonluğu şu anki hedefim. Zirveyi çok seviyorum. İkincilik bana göre değil. İleriki yıllarda gençlerde dünya şampiyonluğu, büyüklerde ise olimpiyat şampiyonu olmak asıl hedeflerim. KOPRVNICA MACCABI TEL AVIV S adece 3 bin kişilik bir stadı olan NK Slaven, Hırvatistan’ın kuzeyundeki Koprivnica kentinin 2000’li yıllarla birlikte çıkışa geçen takımı. Mavi Beyazlılar geçen sezon ligi 5. sırada bitirirken kupada finale yükseldi. Finalde Dinamo Zagreb’e yenilmesine karşın UEFA Kupası vizesi aldı. İlk ön eleme turunda Teuta Durres’i eleyen NK Slaven, G.Saray’ın rakibi oldu. 90’lı yıllarda İtalya’da forma giyen Krunoslav Jurcic’in çalıştırdığı Slaven, genelde genç oyunculardan oluşan bir kadroya sahip. B asketbolda son yıllarda yaşadığı başarıları futbolda da yakalamak isteyen Maccabi Tel Aviv, henüz bu amacının çok uzağında. Son yıllarda İsrail Ligi’ndeki üstünlüğünü de kaybeden Sarı Mavililer geçen yıl 3. olarak UEFA Kupası’na katılma hakkını kazandı. 18 kez lig, 22 kez de İsrail Kupası’nı müzesine götüren Maccabi, ülkesindeki en çok taraftara sahip takım. Kadrosunda İsrail futbolunun gelmiş geçmiş en büyük ismi Avi Nimni’yi bulunduran Sarı Mavililer, ilk maçta sıcak havaya da güveniyor. Halil altına doymuyor BANGKOK Atletizmin altın çocuğu Halil Akkaş madalyaya doymuyor... Tayland’ın başkenti Bangkok’ta devam eden 24. Dünya Üniversiteler Yaz Spor Oyunları’nda, atletizmde Halil Akkaş bir altın madalya daha kazandı. Erkekler 3 bin metre engelli finali için piste çıkan Akkaş, oyunlardaki ikinci altın madalyasını kazanırken, aynı zamanda 1981 yılından bu yana kırılmayan UNIVERSIADE rekorunun da yeni sahibi oldu. Halil Akkaş, 3 bin metre engelli finalinde 8.20.83’lük derece elde ederek ilk sırayı aldı ve altın madalyaya uzandı. Akkaş, bu derecesiyle 1981 yılında Romanya’nın başkenti Bükreş’te yapılan oyunlarda ABD’li atlet John Gregorek’e ait olan 8.21.26’lık rekoru da kırarak adını tarihe yazdırdı. Akkaş, koşulan erkekler 5 bin metre finalinde 14.08.47 derece elde ederek Türkiye’ye ilk altın madalyasını kazandırmıştı. Oyunlarda diğer branşlarda da sporcularımız madalya kazanmayı sürdürüyor. Tekvandoda erkekler 54 kiloda mücadele eden Ayhan ANDERLECHT Z U R I C H 2 kez Kupa Galipleri Kupası’nı, 1 kez de UEFA Kupası’nı kazanan Anderlecht, Belçika’nın önde gelen takımlarından... Son yıllarda düşüş içindeki ülke futbolunu sık sık Şampiyonlar Ligi’nde temsil etse de Anderlecht bir türlü başarılı olamıyor. Her zaman genç ve yetenekli oyuncuları bulup çıkaran Mor Beyazlıların bu sezon sahaya sürmeye hazırladığı isimler Mohammed Tchité, Mbark Boussoufa ve Cyril Théréau... Belçika temsilcisinin yetkilileri, ilk maç öncesi Kadıköy’deki atmosferin kendilerini fazlasıyla korkuttuğunu açıkça belirtti. K adrosundaki önemli isimleri kaybeden FC Zurich, İsviçre’de son 2 yılın şampiyonu. Bu sezon hedefleri Şamipyonlar Ligi’ne kalmak ama yeni transferlerin takıma ne kadar katkı yapabileceği soru işareti. Yine de oturmuş sistemiyle Zurich, yeni isimlerin kolay adapte olabileceği bir takım. Stadındaki yenileme çalışmaları sürdüğü için maçlarını ezeli rakibi Grasshoppers’ın stadı Hartdrum’da oynayan Mavi Beyazlılar, “Südkurve” olarak bilinen renkli ve ateşli taraftarlarıyla da tanınıyor. enerbahçe, ligin ilk maçında İstanbul Büyükşehir Bld. takımına 20 yenildi. Böyle kazalar olur. Eskiden de olurdu. Fenerbahçe Lüleburgaz’a, sonra da Pendik’e yenilmiş ve kupa dışı kalmıştı. Hem de bu takımlar ikinci kümede oynuyorlardı. O zaman da taraftarlar galeyana gelerek Rüştü’nün otomobiline saldırmışlardı. Bu olay hepimizin belleğindedir. Fenerbahçe, geçen yıl da bizim küçük dediğimiz takımlara yenilmişti. Şimdi o takımlar da ikinci kümede oynuyorlar. Böyle düşünürsek, İstanbul Büyükşehir Bld. yenilgisini pek de yadırgamamak gerekiyor. Önemli olan, geçmişe bakıp ders almak. Ne var ki böyle bir yetimiz olduğu söylenemez. Olaylara, güncel olarak bakıyoruz. Bu nedenle de değer yargılarımız sık sık değişiyor. Daha hazırlık maçlarında, Fenerbahçe’yi havaya erken sokan medya, görüldüğü üzere “ofsayt”a düştü. Şimdi sonucu gevelemeye çalışıyor. Okuyucularımız anımsarlar, temcit pilavı gibi sık sık dile getiririm; özellikle son yıllarda, büyük takım F GÖRÜŞ HALİT DERİNGÖR Ders Alma Alışkanlığımız Yok umutlarını değiştirebilir. Bunu göz ardı etmemek gerekir. Ne var ki Fenerbahçe’nin 20’lık yenilgisi bir rastlantı değil, ortaya konulan futbol oyununun kötü olmasıdır. Maç sonrası Zico’nun olumsuz eleştirilerini okudum. Takımdan şikâyetçi! Oysa ilk günler böyle değildi. Takımla birlikte bir büyük havalarda idi. Peki, bu güllük gülistanlık durum, bir maçta nasıl değişti? “Koşmadan futbol oynanmaz”, “Ayağınızı yere sağlam basmıyorsunuz”, “Ruh’la oynamıyorsunuz”, “İşi ciddiye almıyorsunuz”, “Konsantrasyonunuz yok”. Bütün bunlar doğru olabilir, ama bunu sağlayacak olan kişi kendisi değil mi? Kimi kime şikâyet ediyor? Yıllık 2.53 milyon Avro ne için kendisine veriliyor ki? lar ile küçük takımlar arasında pek fark kalmamıştır. Farklılık, bizim olaylara önyargı ile bakmamızdan kaynaklanmaktadır. Çoğumuz, çok yüklü transfer ücretleri ödeyerek alınan yabancı oyunculardan büyük oyun bekliyor ve dolayısıyla maçın kazanılmasını kendimizde hak görüyoruz! Aksi olduğunda ise bu karşılaşmada olduğu gibi dünyamız kararıyor. Bir başka yanlışımız da şu: Futbolu matematiksel bir olay gibi düşünüyoruz. Oysa pek de öyle değil. Futbolda, rastlantıların da büyük rolü vardır ve hatta futbol, bir rastlantılar oyunudur diyebiliriz. Ne kadar büyük oyuncularımız olursa olsun, ne kadar iyi oynarlarsa oynasınlar, bazen bir saniye bile takımların Bu yakınmaları, İstanbul Büyükşehir Bld. takımının Teknik Direktörü söylese haklı. Çünkü çalıştırdığı takım için harcanan para, Fenerbahçe’ye harcanan paraların ancak KDV’si kadar. Ve de takımı, Fenerbahçe’den iyi oynayıp 20 gibi bir skor elde ediyor. Oysa Zico, gazetelerde açıkladığı saçma sapan sözler ile savunmada bulunacağına, “Ne yapalım; bu, gün meselesi. Dünyanın en büyük takımlarının bile bazen böyle günleri olabilir. Bu, yaşamın sonu değildir” gibi bir yaklaşımda bulunması gerekirdi. Anderlecht maçında, Fenerbahçe gerçek kişiliği ile futbol oynayabilir mi? Bilemiyoruz. Anderlecht ne de olsa bir ekolün takımı. Aldığı sonuçlara bakmamak gerekir. Fenerbahçe, gerçek Fenerbahçe gibi oynarsa seyircisi önünde maçı kazanır. Ama bir veya iki fark yetmez. Çünkü ikinci maç deplasmanda. Dileriz, Fenerbahçe her şeye karşın başarılı olsun ve bu turu geçsin. Maddi ve manevi açıdan buna ihtiyacı var. hderingor?hotmail.com Kurt ile bayanlar 51 kiloda tatamiye çıkan Özge Gök bronz madalya kazanmayı başardı. Ayrıca judo müsabakalarının ilk gününde artı 78 kiloda mücadele eden Belkıs Zehra Kaya, gümüş madalya kazandı. Erkek basketbol ulusal takımı ise Litvanya’yı 10089 yenerek (J) Grubu’nu üçüncü sırada tamamladı. Erkek Voleybol Ulusal Takımı ise Çek Cumhuriyeti’ne 32 yenilmesine karşın çeyrek finale yükseldi. Filede tarihi başarı Spor Servisi Yıldız Kız Voleybol Ulusal Takımı, 49 yıllık bir rüyayı gerçekleştirdi. Meksika’da yapılan 10. Dünya Yıldız Kızlar Voleybol Şampiyonası’nın finalinde, son 4 yılda üçüncü kez şampiyon olan Çin’e 31 yenilen Ay Yıldızlılar dünya ikincisi olarak isimlerini Türk voleybol tarihine altın harflerle yazdırdı. Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık bu başarıdan dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, “Geçmişte Çin, Japonya, Rusya gibi rakiplerden söz edildiğinde turnuvalara ürkeklikle başlardık. Bugün öyle bir noktadayız ki, Çin ile oynadığımız final maçından sonra çocuklarımız bu takımı nasıl yenemedik diye kendilerini paralarcasına ağladılar. Moral anlamda Türk voleybolunun bu noktaya gelmiş olması bence çok önemli’’ diye konuştu. Yıldız Kız Ulusal Voleybol Takımı Antrenörü Mehmet Bedestenlioğlu da “Türk insanına güvenildiği zaman, doğru hedefler konulduğu zaman yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Ülkemiz adına ve voleybol adına çok gururluyuz. Bu başarı bir ilk oldu” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle