23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EYLÜL CUMA bilim/vaziyet Yağmur Ekim GEN HARİTANIZ MERAK ETTİĞİNİZ BİRÇOK KONUYA IŞIK TUTAR C Bir Ulus kalmadığını göremeyen uluslar, kuyularını kendi elleriyle kazmış olurlar. Yabancı bir devletin başkanına gönderdiği özel temsilcisi ile ‘beni pis su kanalına atmayın, kullanın’ diye yalvaran bir kişinin manevi meşruluğu kalmamış sayılmalıdır. Tıpkı geçen yüzyılın başında İstanbul’da yaşamını tehlikede gördüğünü söyleyerek İngiltere devletine sığınan Vahdettin için Atatürk’ün yaptığı niteleme gibi: ‘Özgürlüğünü ve canını kendi ulusu içinde tehlikede görebilecek kadar düşkün bir yaratığın, bir dakika bile olsa, bir ulusun başında bulunduğunu düşünmek ne acıdır!’ Bu durumu ulusal gündemin en baş maddesi yapmayan ve o hükümeti her türlü anayasal Orada bir koy var uzakta, gidemesek de denize giremesek de o koy bizim koyumuzdur! 17 Genlerinizi diziletin REYHAN OKSAY "Bildiğim kadarı ile dünyada genomu çözülmüş tek kişi benim" diye konuşan Craig Venter, böyle önemli bir bilimsel olayda tek ve ilk olmanın tadını çıkartıyor. İnsan genomunun çözümünde öncü bir rol oynayan Venter, kendini pek çok konuda en iyi tanıyan insan olarak bilim tarihine geçmiş durumda. Uzun süre bu konuda tek kalmayacağını uman Craig Venter, kurduğu Craig Venter Bilim Vakfı üzerinden, tek bir genom taramasının maliyetini 1.000 doların altına çekmeyi başaran kişiyi 10 milyon dolar ile ödüllendirmeyi planlıyor. Venter bunun önümüzdeki 10 yıl içinde gerçekleştirileceğini umuyor. Çok sayıda insan bu fiyata kişisel gen öyküsünü öğrenmek isteyebilir. Venter bu konuda şöyle konuşuyor: "Ancak o zaman, insan genetik çeşitliliği ve kendi özel genetik yapımız ile ilgili çalışmalarda köklü bir değişiklik yaşanabilir." Genetik determinizme –insan doğasının genlerinde kayıtlı olduğunu savunan görüş inanmamakla birzi değiştirerek hastalığın gelişimini geciktirebilirsiniz. Sağlıkla ilgili böyle bir öngörü cazip görünebilir, ancak aynı zamanda gelecekteki sağlığınız ile ilgili bazı tahminlerle nasıl başa çıkacağınızı bilememenin sıkıntısı başınızı ağrıtabilir. Özellikle tıbbi bilgi alma konusunda zorluk yaşayanların başı daha fazla ağrıyabilir. Bazı vakalarda spesifik bir mutasyonun bulunması, hastalığın varlığını kesin olarak işaret eder. Sözgelimi bir insanın 4. kromozomun belirli bir bölgesi kopyalanmış ise o insanda her zaman Huntington Hastalığı gelişir. OLASILIK HESAPLARININ YARATTIĞI SORUNLAR Kişisel genom bilgilerinin temelinde yatan sorun, DNA diziliminin hastalıkların yalnızca olasılıklarını göstermesidir. Venter, "Bütün bu çalışmalar, sonunda olasılık hesaplarına gelip dayanıyor. Bu olasılıkların da yorumlamak gayet zor" diyerek ne denli önemli bir sorunla karşı karşıya olduklarını itiraf ediyor. Olasılık hesapları, kişilik, huy, zekâ gibi özelliklerin genetik temelinin anlaşılması sürecinde hastalık özelliklerine göre daha büyük sorunlar yaratabiliyor. İnsan davranışının ayrıntıları insan genomundan izlenemez. Çünkü sosyal ve kültürel faktörler nasıl düşündüğümüzü ve davrandığımızı çok derinden etkiler. Ancak bu öngörü, genlerin konuyla ilgisinin olmadığı anlamına gelmez. Genler, zihnin, kişiliğin ve davranışların gelişiminde çok kritik bir rol oynar. "Genler, tek tek her nörona gideceği yeri tarif eder" diye konuşan New York Üniversitesi’nden gelişim psikoloğu Gary Marcus, "Dolayısıyla genler bilişsel işlemlerin bazılarında oldukça önemli bir rol oynar. Bunlara örnek, ne tür bir belleği sahip olduğumuz ve temel muhakeme yeteneğimizdir" diyor. Kişinin doğal yeteneklerine ilişkin herhangi bir bilginin bulunmaması durumunda, kusursuz olmasa da genetik analizler faydalı olabilir. Marcus bu konuda şöyle konuşuyor: "İyi öğretmenler, öğrencilerinin üstün yönlerini ve zayıflıklarını göz önünde bulundururlar. Bunların ne olduğu hakkında genom yol gösterebilir. Ayrıca erken yaşta çocuğun yeteneklerinin ölçülmesi çok zor olduğu için genetik analizler bu konuda da yarar sağlayabilir. "İnsanların keşfedilmeyi bekleyen yeteneklerini ortaya çıkartmak için başka yollar da vardır" diye konuşan New Jersey’de bağımsız psikolog olarak çalışan Judith Rich Harris, "Çocukken matematik dersinden hoşlanmazdım; hatta fırsat buldukça kaçardım. Ancak üniversitede yetenek sınavında matematikten çok iyi puanlar aldım. Öyle ki üniversitede kendi isteğim ile matematik derslerini izledim ve bu derslerden çok iyi notlar aldım. Daha sonra hastalık nedeniyle yatağa bağlı kalınca, bir matematik kuramı üzerinde çalıştım ve bu çalışmam yayımlandı. 20 yaşındayken aldığım bir yetenek testinde matematikten iyi puan almam, küçükken matematikten kaçmanın ne kadar büyük bir hata olduğunu gösterdi." Venter’in biyografisi de benzer bir örnek içeriyor. ABD ordusuna katılmak için başvuruda bulunan Venter aralarında IQ testlerinin de olduğu bir dizi sınavdan geçer. Sonuçları aldığı zaman 35.000 kişinin içinde en üst sırada olduğunu öğrenir. Bu sonuçlar üzerine akademik potansiyelini daha iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünür ve yolunu çizer. Bugün genom konusunda dünyanın en tanınmış kişilerinden biridir. Almanya, Lübnan’a asker göndermeyi ertelemiş... Onlar AKP kadar cesur değil! U yazı asla Türkiye ile ‘‘B ilgili değildir’’ diyor Prof. Dr. Özer Ozankaya ve Türkiye ile ilişkisinin ancak Türk tarihinden biriki örnek verilmesiyle sınırlı olduğunu söylüyor. Ne mi diyor? ‘‘Bir ulus, ülke yararı açısından sürekli yanlış yapan siyasetçilerini iktidar veya muhalefette olsun, bulundukları mevkiden ve aktif siyasetten uzaklaştıramadığı sürece, içinden çıkılması güç bataklıklara sürüklenmekten kurtulamaz. Örneğin yıllarca demokrasiyi ‘kâfir düzeni’ sayıp, araç olarak kullanmak istediklerini söyleyen, yargı kararıyla aktif siyaset yapmaktan yasaklanan insanların, demokratik meşruluklarını yitirmiş olduklarını, ‘Ben değiştim, artık demokrasiyi benimsiyorum’ demelerine kanıp ülke yönetimine gelmeğe hakları yola başvurarak düşürmeye girişmeyen muhalefet partileri yöneticilerinin bu tutumu da, o mevkilerde bulunmanın manevi meşruluğunu yitirmeleri anlamına gelir. Zaten böyle bir hükümeti bile düşürememeleri, manevi meşrulukları kalmamış olduğundan dolayıdır! Böyle sözde muhalefet önderleri de öyle hükümet başkanlarına ülkeyi mahkum ederler. Çünkü kendileri de gözlerini karartan hırsları ile, yabancılar tarafından kullanılmaya son derece elverişli insanlardır. Bu durumda inisiyatif, tümden sömürgeci efendilerinin eline geçmiş demektir. Her türlü yanılma olasılığını önlemek için bir kez daha vurgulayalım: Bu yazı asla Türk siyaset adamlarıyla ilgili değildir!” erdincutku?yahoo.com Seçmece M. Kemal Teke: ‘‘ABD, iki seçenek sunmuş; ya Lübnan’a asker göndereceksin ya da delikten aşağıya süpürüleceksin!’’ Şehidi al da git ‘‘ASKERLİK herhalde yan gelip yatma yeri değildir.’’ Başbakan Recep Tayyip bu lafı ettikten sonra çevir kazı yanmasın hesabı, öyle demek istememiştim de şöyle demek istemiştim de diyerek konuyu toparlamaya çabaladı ama nafile. Ancak Başbakan’ın kazı çevirmesinden de anladık ki, bu lafı komutanlar için söylememiş. Zaten daha dün emekli olan eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e verdiği devlete üstün hizmet madalyasının anlamı kalmazdı. Başbakan bu lafı ayrılıkçı teröristlerin şehit ettiği ve rütbeleri genellikte er ve erbaş olan askerler için söylemiş. Vatandaşın biri, artık şehit cenazesi görmek istemediğini dile getirince, Başbakan ‘‘Askerlik herhalde yan gelip yatma yeri değildir’’ demiş. ‘‘Şehidini al da git’’ de diyebilirdi. Askerlik, tabii ki yan gelip yatma işi değildir. Peki Başbakan, yanmasın diye kazı niye çevirdi? Çünkü artık yurttaşına hesap veremeyecek duruma düştü. Çünkü askerinin başına çuval geçirilmekle kalmadı, eli kolu da bağlandı. Başbakan’ın Ortadoğu’daki ‘‘stratejik ortağı’’ G enomik bilginin en belirgin yararı, kalp hastalıkları, Parkinson, diyabet veya inme gibi hastalıklara yakalanma riski taşıyıp taşımadığınız hakkında tahminlerde bulunmanıza yardımcı olmasıdır. likte, genlerin ne denli önemli olduğunun bilincinde olan Venter, "Boş bir sayfa gibi doğmadık. Ancak genetiğin etkisi pek çok insanın düşündüğünden daha fazla" diyor. Venter, kişisel genom analizi ile insanların yaşamöyküsünün ayrıntılarının bir araya getirilmesiyle, çevre ve genler arasındaki etkileşimde yepyeni bir pencerenin açılacağına inanıyor. Bu genomik bilgi sağanağı, Freud’un psikanaliz devriminin önemine gölge düşürebilir ve psikanalizden farklı olarak, çocuklarınızın potansiyel yeteneklerini bütünüyle kullanmalarını sağlamak için neler yapmanız gerektiği konusunda bilgi verebilecek. Bazı insanlar gelecekle ilgili bu görüşü heyecanla karşılarken, bazıları bu görüntüden kaygı duyabilir. Aslında Venter’in düşlerinin gerçekleşmesi durumunda pek çok insan DNA dizilimlerini inceletecek. GERÇEKTEN KENDİNİZİ TANIMAK İSTİYOR MUSUNUZ? Genomik bilginin en belirgin yararı, kalp hastalıkları, Parkinson, diyabet veya inme gibi hastalıklara yakalanma riski taşıyıp taşımadığınız hakkında tahminlerde bulunmanıza yardımcı olmasıdır. Bu bilgilerle donanmış olarak önleyici ilaçlar alıp almamaya karar verebilirsiniz veya yaşam şeklini Genler neyi söyler neyi söylemez? Genom tuzaklarla dolu bir yol gibidir. İlk yanlış adım, genlerin gücünü abartmaktır. "Genetik etkileri ölçüyoruz, çünkü bunları ölçebilecek olanağa sahibiz" diye konuşan Venter, " Oysa çevresel etkileri nasıl ölçeceğimizi bilmiyoruz. Yalnızca ölçebildiğiniz için bazı unsurları çok fazla önemsememelisiniz" diyor. İkinci hata, bireylerin söz konusu olduğu durumlarda olasılık hesaplarının işi iyice içinden çıkılmaz hale getirmesidir. "Olasılıklar, geniş bir örnekleme içinde çok sayıda olayın veya bireyin eğilimlerinin bir özeti olarak ele alındığında anlamlıdır" diye konuşan Harvard Üniversitesi’nden bilişsel psikolog Steven Pinker, "Ancak olasılıklar tek bir olaya veya tek bir kişiye uygulandığı zaman şaşırtıcıdır, hatta bazen anlamsızdır" diyor. Öyle ki olaydan sonra olasılıkların uygunluğu daha fazla sorgulanır. Bütün bunlar her şey olup bittikten sonra bugünkü durumunuzu açıklamaya yönelik çabalardır. UZUN ZAMAN ÖNCE YİTİRDİĞİNİZ İKİZİNİZ! Genomik bilgileri, kim olduğunuzu öğrenmenize yarayan bir olanak olarak düşünebilirsiniz. "Genomunuzun çözümlenmesi, sizden uzakta büyümüş bir ikiziniz olduğunu keşfetmeye benzer" diye konuşan Harris, "Genlerinizin size tanıdığı özellikleri bu şekilde keşfetme şansını elde edebilirsiniz" diyor. "Genomik ikiz" fikri, soğuk ve soyut DNA dizilimlerine biraz canlılık katmak için ortaya atılmış bir yaklaşımdır. Harris buna örnek olarak doğuştan birbirinden ayrılmış ikizlerin gerçek yaşamlarını gösteriyor. Bunlardan biri konser piyanisti olurken, bir diğeri çocuklukta müzik dersleri almakla birlikte sonradan müziğe sırtını dönmüş. "Müziği terk etmiş olan kardeşin, konser piyanisti kardeşi ile karşılaştığında neler hissettiğini merak ediyorum" diye konuşan Harris, "Kendisine verilen müzik derslerini gerektiği gibi değerlendirmiş olması durumunda, kendinin de ünlü bir piyanist olabileceğini fark etmiş olabilir mi? Ancak bunlar yanıtlanmayan sorulardır" diyor. Pek çok vakada, spesifik bir yetenek veya zayıflıkla ilgili bir gen varyantına sahip olduğunuzu öğrenmeniz, kendiniz ile ilgili edinmiş olduğunuz bilgilere çok fazla katkıda bulunmaz. Kendisi ile bilgi sahibi olmak isteyenler için genlerin en ideal analiz şekli olduğunu düşünmeyen Venter şöyle konuşuyor: "Genom içindeki bilginin en büyük tehlikesi toplum tarafından abartılı bir şekilde yorumlanmasıdır. Genler en iyi koşullarda, kesinlik değil olasılıklar sunar. Bir grup gen zeka veya risk alma yeteneği ile ilgili olabilir fakat bu özellikler için garanti söz konusu değildir. Müzik yeteneği ile ilgili genetik yapıya sahip olmadığınızı bilirseniz müzikaliteden yoksun olarak doğduğunuza kendinizi inandırabilirsiniz. Eğer insanlar bir konuda iyi olmayacakları beklentisi içine girerlerse o konuda iyi olmazlar." Bu tür tartışmaları bir yana bırakan bazı bilim adamları, genom taramalarının yararlı tıbbi tahminlerin ve benzeri pratik yararların yolunu açtığını savunuyor. "Bir yetişkin olarak genetik yapımı öğrenmek bana çok fazla yarar sağlamayabilir. ÇOCUKLARINIZIN GENOMUNU TARATIN! Genomun bana sağladıkları şimdiye kadar çevresel koşullar tarafından şekillenmiştir. Dolayısıyla o kişiyi doğrudan muayene ettiğiniz zaman genomunun sunacağından daha fazla bilgi edinirsiniz" diye konuşan Marcus, "Ancak yeni ebeveynler çocuklarının yetenekleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için bu testlerden satın alabilirler. Kaldı ki genom hakkında konuşmaya başlamadan önce de genomumuz vardı" diyor. Fizikçi Niels Bohr’un şu sözleri ünlüdür: "Öngörü çok zordur; özellikle gelecek ile ilgiliyse." Yalnızca bir şeyden emin olabiliyoruz: İnsanların genetik çeşitliliğini araştırdıkça, insanların öngörüleri, potansiyeli, eğilimleri ve tercihlerinin genetik temeli hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Bu bilgilerin bir kısmını kompozit insan genomunun karşılaştırmalı incelemelerinden ve şempanzelerin ve diğer primatların genomlarından öğreniriz. Daha fazla bilgiyi spesifik hastalıkları ve durumları hedef alan çalışmalardan elde edebiliriz. Eğer çok sayıda insan genomlarının taranması için başvuruda bulunursa genlerin ve çevrenin birbirini nasıl etkilediği konusunda çok değerli bilgiler de elde edilebilir. Ancak genom size her şeyi söylemez. Hangi genin neye etkili olduğu, niçin etkili olduğu bilinse dahi genler bir kaderimizi belirlemez. Venter bunun yaşayan bir kanıtıdır. Hangi açıdan bakarsanız bakın Venter risk almaya eğilimli bir kişiliğe sahiptir. Ancak genomunun analizinde risk alma eğilimiyle ilgili herhangi bir varyant bulunamadı. Bu da, Venter’ın risk alma eğiliminde herhangi bir düşüşe yol açmadı. Genleri tam tersini söylemesine karşın, Venter’ın kişiliği öyle gelişmişti. Kaynak: New Scientist, 19 Ağustos 2006 George W. Bush’un ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün ‘‘vizyon ortağı’’ Condi’nin Kuzey Irak’tan beslediği PKK’liler Türk askerini pusu kurarak, mayın döşeyerek şehit ediyor. Başbakan’ın çuvalcı ortakları, Türk askerinin uluslararası anlaşmalardan doğan sıcak takip hakkını kullanarak Kuzey Irak’a geçmesine ve PKK inlerini temizlemesine izin vermiyor. Evet bir bakıma Türk askeri, yan gelip yatırılıyor! Başbakan aslında bilinçaltından konuşuyor: ‘‘Askerlik herhalde yan gelip yatma yeri değildir.’’ Bu durumda askerin görevi nedir? Askerin görevi, Kuzey Irak’tan beslenen teröristler tarafından Güneydoğu’da öldürülmektir. Bunda üzülecek bir durum yoktur çünkü şehit olanlar cennete gitmektedir. Bu bakımdan askerlik yan gelip yatma yeri olmadığı gibi Türk askerinin görevi de teröristler tarafından cehenneme çevrilmek istenen yurdunu korumak için Kuzey Irak’a gitmek ve gerekirse orada ölmek değildir. Askerin illa bir yere gitmesi gerekiyorsa o yer Amerika’nın ve İsrail’in çıkarlarını korumak için Lübnan’dır. Beğenmeyen şehidini de alıp parçalanmakta olan bu ülkeden gidebilir! Biçare Ahmet Mete Apak: ‘‘Boşbakan, Hizbullah’ı silahsızlandırma görevi verilirse askerimizi geri çekermiş. Asker gönderiyor ama niye gönderdiğini bile bilmiyor!’’ Malzeme Gülhan Elmas: ‘‘Başbakan ‘Asker gönderme iç politika malzemesi olarak kullanılmasın’ diyor. Tabii; asker gönderme ABD’ye yönelik dış politika malzemesidir!’’ Sırayla Akif Kökçe: ‘‘IMF ile ekonominin, AB ile yasaların canına okundu. BM ile de askerin!’’ Telsiz Neşriyatı H ükümetçe telsiz telefon neşriyatı müsaadesi bir Türk şirketine verilmiştir. Hükümet hesabına Ankara ve İstanbul'da iki büyük telsiz telefon postası vücuda getirmekte olan şirket, aynı zamanda bu iki şehirde, iki kuvvetli telsiz telefon postası kurmakla yükümlüdür. Bu postalardan beherinin neşir kuvveti 15 kilovattır ki, Avrupa ve Amerika'daki emsaline nazaran en kuvvetli posta olacaktır. Filhakika, Avrupa'da mevcut yüzlerce telsiz telefon istasyonlarının ekserisi bizim postalarımızın onda biri nisbetinde bir kuvvettedirler. Yalnız İngiltere ve Rusya'da bizimkiler kuvvetinde birer posta ve Almanya'da bizimkine yakın aynı şekilde bir posta işlemektedir. Bu da gösteriyor ki, yeni idaremiz memleketimizin asrileşmesi için hiçbir fedakârlıktan çekinmemektedir. Bunun neticesi olarak, Ankara veya İstanbul'da söylenecek bir söz veya çalınacak bir musiki parçası, yalnız memleketimizin en uzak köşesine kadar gitmekle iktifa etmeyecek (yetinmeyecek), ecnebi diyarına kadar dağılarak Türklüğü her gün yar ve ağyara (dosta va yabancılara) derhatır ettirecektir. Her Türkün bunun ne kadar faydalı olduğunu anlamaması mümkün değildir. Ankara'daki telsiz telefon postası, telsiz telefon postasının bulunduğu aynı mahalde ve aynı bina içinde vücuda getirilecektir. Fakat makineleri ve elektrik kuvveti, telsiz telgraf makinelerinden kamilen müstakildir. Bu postanın anteni, yani havai teli, demir sütunların en garba tesadüf eden ikisinin arasına ve 160 metro irtifada (yükseklikte) gerilmiştir. Bu postanın "stüdyo" denilen kısmı yani söyleme mahalli, şehir içindeki postahane binasının en alt katında tanzim edilmektedir. Telsiz istasyonu stüdyoya bir telefon teli ile bağlıdır. Binaenaleyh söylenecek sözler ve çalınacak havalar için istasyona kadar gelmeye hacet yoktur. Hususi bir mikrofon aleti karşısında söylenecek sözler ve çalınacak havalar, bir anda tel ile telsiz telefon istasyonuna ve oradan da binlerce kilometroluk sahalara dağılarak sadayı yüzbinlerce kimselere işittirebilecektir. İstanbul telsiz telefon postası Ankara'nınkinin aynı olup "stüdyo"su Büyük Postahane binasının üst katında tanzim edilmektedir. Asıl istasyon, Kâğıthane şimalindeki (kuzeyindeki) Osmaniye telsiz telgraf mevkiindedir. İşte, Türk telsiz telefon şirketine verilen müsaade, bu iki postanın, Avrupa ve Amerika'da olduğu gibi neşriyat için işletilmesidir. Şirket, gündüz ve gece muayyen saatlerde dahili ve harici en taze havadisleri, borsa haberlerini, her fenne ve sanata ait faydalı malumatı, ahvali havaiyeyi (hava durumunu), bilhassa alaturka ve alafranga musikinin müntahab (seçkin) parçalarını en ehliyetli zevat marifetiyle ve telsizin harika çoğaltıcı kuvvetinden istifade ederek memleketimizin en hücra köşelerine kadar işittirecektir. 6 Eylül 1926 Pazartesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle