16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 Dr. Hicran KAZANCI TUSAM Orta Doğu Araştırmaları Masası erkük şehri, jeostratejik ve jeoekonomik öneminden dolayı hep tartışma konusu oldu ve Batılı devletler tarafından göz dikilen bir kent haline geldi. Türkiye, 1926 yılında yapılan Ankara Anlaşması ile Misakı Milli sınırları içindeki Kerkük ve Musul vilayetlerini İngiliz mandası altındaki Irak hükümetine bırakmak zorunda kalmıştı. 1926 yılından Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesine kadar olan dönemde, Türkiye ile Irak’taki tüm iktidarlar arasında, Irak'ın diğer komşularıyla yaşadığı gerginlikler kadar anlaşmazlık yaşanmadı. TürkiyeIrak anlaşmazlıklarının da pek azında konu Kerkük oldu. Çünkü Türkiye’nin Kerkük şehrini Irak’a bırakmasından bugüne değin bir ilhak politikası olmadı. Fakat Irak’ta yaşayan ve ülkenin üçüncü toplumu olan Türkmenlerin siyasi ve kültürel haklarının alınması ve alınan hakların korunması konusuna destek verdi. Türkiye’nin desteği, Türkmenlerin yanı sıra Kürtlere de özellikle 1991’den sonra büyük çapta verildi. Irak devletinin oluşumundan Saddam Hüseyin’in devrilmesine kadar olan süreçte Türkiye’nin Türkmen politikası, Irak ulusal kimliklerine bağlılıklarını ön planda tutma şartıyla Irak toprakları içerisinde siyasi ve kültürel haklarını elde etmek için barışçıl yöntemlerle mücadele etmelerine destek verilmesi şeklinde oldu. Türkiye’nin Saddam Hüseyin’in devrilmesinden sonraki süreçteki Türkmen politikası ise, Irak topraklarının korunması ve parçalanmaması suretiyle güçlü bir merkezi hükümet içerisinde eşit temsil hakkı elde etmeleridir. Eğer Irak halkı bir federasyon istiyorsa da federasyonun Irak’ı bölünmeye sürükleyecek şekilde ırka dayalı olarak değil, coğrafi bölgelere göre yapılmasını istiyor. Irak konusunda bu tezi baştan beri savunan Türkiye, her fırsatta ABD’yi ikna etmeye çalıştı. Ancak ABD Irak politikasını, bazı Iraklı işbirlikçilerin verdiği bilgiler doğrultusunda izledi. Bunun sonucu olarak da, ABD’ye, büyük bir ekonomik kayıp, giderek artan asker kaybı ve kötüleşen devlet imajına mal oldu. Irak meselesinde, işbirlikçi grupları, Türk devletine tercih etme pişmanlığını yaşayan ABD, Kerkük’ün kontrolünde önüne çıkan "Türkmen engelini" ortadan kaldırmak maksadıyla, Türkmenlerin nüfusunu her zaman az göstermeye çalıştı. Irak’ta Türkmenlerin yok sayılması politikası… C S TRATEJİ Çünkü gizlenmek istenen şey, gözler önünde bulunan, yaşayan, canlı bir varlıktır. Bu nedenle Irak Planlama Bakanlığı'nın yayınlamış olduğu bilgilerin ışığında, yönetimin iddialarını basit bir matematiksel hesapla çürütmek mümkündür. 1981 yılındaki istatistikî tahminlere göre 1.227.215 nüfuslu Musul, 402.067 nüfuslu Selahattin, 567.957 nüfuslu Kerkük, 637.778 nüfuslu Diyala ve 632.252 nüfuslu Erbil gibi Türkmenlerin yaşadığı vilayetlerdeki nüfus toplamı 3.467.269'dur. Aynı tarihli tahminlere göre Irak'ın toplam nüfusu ise 13.669.689 dur. Irak'ta yayımlanan kaynaklarda Türkmen nüfusun yüzde 2'lik bir oran teşkil ettiği iddia edildiğine göre, bölgede bulunan yaklaşık 3.5 milyon nüfusun sadece 274.000'i Türkmen olmalıdır. Bu da bölgeye göre yüzde 8'lik bir oran demektir. Yani Irak'ın Türkmenlerle meskun vilayetlerinde, her 100 kişiden 8'inin Türkmen olduğu anlamı çıkıyor. 1947 yılından 1987 yılına kadar geçen 40 yıllık süre içindeki sayımlarda, Kerkük nüfusunun Irak'ın toplam nüfusuna olan oranlarının ortalamasını alırsak yüzde 5.19 oranına ulaşırız. Bu da 1987 yılı sayımlarındaki toplam nüfus ile karşılaştırıldığında Kerkük'ün toplam nüfusunun 830.400 olması gerektiğini ortaya koyar. Türkmenlerin nüfusu yüzde 75'lik orana göre hesaplanacak olursa 622.800 rakamı elde edilir. Irak'ın 1981 yılı istatistiklerinde, elde edilen yüzde 4.15'lik orana göre hesaplanırsa 664.000; yüzde 75'lik orana göre ise 498.000 rakamı elde edilir ki, böylece Irak'ın yüzde 2'lik iddiası, bırakın bütün bölgeyi, sadece Kerkük vilayeti örneği ile dahi çürütülmüş olur. Bu iddiamızı ayrıca bir başka istatistiksel hesapla da desteklemek mümkündür. 1957 Krallık Dönemi'nde yapılan sayımda Irak'ta 500.000 Türkmen’in yaşadığı belirlenmiş ve 1959'da yayımlanan sayım sonuçlarında, Türkmenlerin sayısının 567.000 olduğu gösterilmiştir. Daha sonra bu bilgiler derhal gizlenmiştir. Irak'taki yıllık nüfus artış hızı, yapılan hesaplamalara göre yüzde 3.5'tir. Buna göre 1997 yılında Irak'ta yaşayan Türkmen sayısı ise 2.5 milyonu aşar ki, bu da Irak'ın iddialarını başka bir yöntemle çürütmektedir. Ayrıca, 1960'a kadar Kerkük nüfusunun yüzde 95'inin Türkmen olduğu biliniyor. Ancak güdülen Araplaştırma politikası nedeniyle 1960 sonrasında binlerce Arap ailesi Kerkük'e yerleştirildi. Nitekim Saddam sonrası da Kürtleştirme siyasetinin uygulanması sonucu yaşadıkları yerlerden çıkarılan Arapların yerine binlerce Kürt yerleştirildi. Dolayısıyla Kerkük'teki ezici Türkmen yoğunluğu, Saddam sonrası dönemde aşındırıldı ve yüzde 95'lik Türkmen nüfusu oranı yüzde 65'e düşürüldü. Bugün ise, ABD’nin desteğiyle, Kerkük’e illegal kaydırılan 600 000 Kürt sayesinde Türkmenlerin şehirdeki oranı yüzde 40 civarına düşürüldü. Dolayısıyla, Irak'ta gelmişgeçmiş iktidarların tamamı her ne kadar Türkmenlerin nüfusunu gizlemiş ve az göstermiş olsa da; Kerkük, Erbil, Musul vilayetleri, Selahattin ile Diyala'nın ilçe ve köyleri ile Bağdat'ta yaşayan Türkmenlerin nüfusunun toplamı, bize Irak'taki Türkmen nüfusunun en düşük ihtimalle 3 milyona yakın olduğunu ispatlıyor. K Kerkük sorunu ısınıyor Irak’taki Türkmen nüfusu ülke tarihinin her döneminde bilinçli olarak az gösterildi. Türkmen nüfusuna ilişkin bilgileri değişik birçok yöntemle ve verilere dayanarak çürütmek olanaklı. Türkmen kenti Kerkük’ün konumu tüm bölgeyi yakından ilgilendiriyor. çeşitli sebeplerden dolayı Irak yönetimi tarafından gizli tutuldu. Başka bir deyişle, devletin asimilasyon politikalarının bir sonucu olarak, Irak Türkmenlerinin nüfusu, hiçbir zaman gerçek ve tarafsız bir sayımla ortaya konmadı. Nitekim bugüne kadar Irak'ta yayımlanan bütün istatistiki çalışmalar, Irak yetkililerinin tutumu gereğince, gerçek dışı rakamlardan meydana geldi, söz konusu çalışmalarda Irak'ta yaşayan Türkmenler, genel nüfus içinde yüzde 2'lik bir oranla gösterildi. Dolayısıyla yabancı araştırmacılar yayımladıkları eserlerinde ve özellikle ansiklopedilerinde hep bu yanıltıcı kaynaklara dayandılar. İşin en ilginç yanı Türkmen nüfusu üzerindeki hesapların ustaca yapılmamış olmasıdır. TÜRKMENLERİN NÜFUSU Türkmenlerin Irak’ın genel nüfusu içerisindeki sayısı SAVAŞLAR VE TÜRKMENLER Bush, seçim öncesi ekibiyle... 1991 sonrasında uluslararası sistemde yaşanan değişim ve Irak’ın Kuveyt’i işgali ile başlayan bölgesel gelişmeler neticesinde Irak, dış müdahalelere maruz kaldı ve I. ABDIrak Savaşı başladı. Savaşı izleyen günlerde, Irak’ın kuzeyinde bir Kürt ve güneyinde de bir Şii ayaklanması ABD tarafından başlatıldı. Mart 1991’de ABD’nin yeşil ışık yakmasıyla Saddam Hüseyin güçleri bu ayaklanmayı acımasız bir şekilde bastırdı ve yüz binlerce peşmerge Türkiye’ye ve bir o kadar Şii de İran’a sığındı. Daha sonra Şiiler tamamen kendi kaderlerine terk edilirken, Irak’ın kuzeyinde Kürt şehirlerini kapsayacak şekilde güvenlik bölgesi oluşturuldu. Güvenlik bölgesinin kapsamında olan şehirleri Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtsever Partisi (KYB) arasında bölüştüren Batılı devletler, ekonomik, idari ve askeri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle