15 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık 47 / 8 Temmuz 2008 CHP lideri Deniz Baykal, Şanlıurfa’da gerçekleştirilen Tarım Kurultayı’nda çiftçilerin sorunlarını dinledi. Güneydoğu Anadolu, afet bölgesi ilan edilmeli Prof. Dr. Gürol ERGİN CHP Muğla Milletvekili CHP Tarım ve Çiftçi Kurultayı’nın ardından… u yazıda Cumhuriyet Halk Partisi olarak sorunları yerinde görmek ve yaşanan sıkıntıları halkın ağzından dinlemek amacıyla 4 Haziran 2008 tarihinde Şanlıurfa’da düzenlediğimiz “Tarım ve Çiftçi Kurultayı”ndaki gözlemlerimi, bölge halkının sıkıntılarını ve bu sıkıntıların giderilmesi için neler düşündüğümüzü açıklayacağım. Gerek bizzat yaptığımız incelemeler, gerekse tüm Güneydoğu Anadolu illerinden gelen çiftçilerimizin Şanlıurfa’daki Tarım Kurultayımızda ifade ettikleri yalın gerçekler bölgede tam bir afet hali olduğunu göstermektedir. Bugün, Güneydoğu Anadolu bir afet bölgesidir. Bölge halkı 1973 yılından bu yana böyle bir kuraklıkla hiç karşılaşmadıklarını, 1973 yılında hiç olmazsa tohumluklarını elde edebildiklerini, bu yıl ise susuz üretim yapılan hiçbir tarlaya biçer sokamadıklarını ifade etmektedirler. Hükümet bu gerçeği kabul etmeli, buna göre önlem almalıdır. Kuraklık hem bitkisel üretimi, hem de hayvancılığı vurmuştur. Kuru koşullarda üretilen buğday ve arpada kayıp yüzde yüze yakın olup, Türkiye’nin kırmızı mercimek üretiminin yüzde 80’inden fazlasının üretildiği bölgede kayıp yüzde 60’lardadır. Güneydoğu çiftçisinin üretim kaybı buğdayda 2 milyon ton, arpada 1.4 milyon ton, mercimekte 250 bin ton dolayındadır. Fıstık üreticileri de büyük sıkıntı içindedir. Güneydoğu Fıstık Tarım Satış Kooperatifi 3 yıldan bu yana fıstığa taban fiyat vermemekte, ayrıca alım da yapmamaktadır. Fıstık üreticisi tüccara teslim teslim edilmiştir. Ayrıca bu yıl fıstıkta var yılı olmasına karşın, kuraklık B fıstıktaki verimi de ciddi oranlarda düşürecektir. Bölge çiftçisi tam anlamıyla bitik durumdadır. Hükümetin tohumluk yardımı yapma, Ziraat Bankası ve Tarım Krediye olan borçları 1 yıl erteleme kararı çiftçi için hiçbir anlam ifade etmemektedir. Çünki, çiftçiye yeteri miktarda ve bölgeye uygun tohum verilse bile, çiftçinin tohumu ekecek, gübre ve mazot alacak durumu yoktur. Kaldı ki, çiftçi, Tarım Bakanlığı’nın bölgeye uygun tohum çeşidi verebileceğinden de kuşku duymaktadır. Borç ertelemesine gelince, çiftçinin yalnızca yüzde 15–20’si Ziraat Bankası’na, büyük Güneydoğu çiftçisinin üretim kaybı buğdayda 2 milyon ton, arpada 1.4 milyon ton, mercimekte 250 bin ton dolayında. Fıstık üreticileri de büyük sıkıntı içinde. çoğunluğu özel bankalara borçludur ve toprakları, sahipleri artık yabancılar olan bu bankalara ipoteklidir. Ziraat Bankası’nın kredi vermek için iki memur kefil ve şehirde ev–arsa teminatı istemesi çiftçiyi özel bankalara ve tefeciye gitmeye mecbur bırakmaktadır. Çiftçinin Ziraat Bankası’na borcu 735 bin, özel bankalara borcu 300 milyon YTL kadardır. Ayrıca çiftçi yalnız bankalara değil, akaryakıtçıya, gübreciye, ilaççıya borçludur. Bunların yanında çok önemli bir konu da çiftçinin sulamalarda kullandığını elektriğin bedelini ödeyemeyişidir. Bölge çiftçisinin 2007 yılı sonunda 784 milyon YTL olan elektrik borcu bugün 1 milyar YTL’ye ulaşmıştır. Sulamalarda büyük adaletsizlik vardır. Çiftçi, devletin getirdiği su için dekar başına 10 YTL öderken, kendi olanaklarıyla kuyu açan, enerji hattı çeken, trafo kuran, trafo panosu yaptıran, motopomp alan, elektrik motoru alan, ayrıca boru hattı çeken, tüm bu masraflar için 100300 milyar lira harcayan çiftçi açtığı kuyudan 1 dekar toprağını sulayabilmesi için 70100 YTL elektrik parası ödemektedir. Bu açık bir haksızlıktır. Bu haksızlığın giderilmesi hükümetin görevi olmalıdır. Bu haksızlık çiftçilerin bir kısmını kaçak elektrik kullanmak zorunda bırakmakta, bir kısmının da elektrik parasını ödeyemeyip sürekli borçlanmasına neden olmaktadır. Meralar yeşermediği için hayvancılık yapanlar da sıkıntılıdır. Köylü, kuraklıktan ötürü bakamadığı hayvanlarını yok pahasına elden çıkarmaktadır. Saman ve yem fiyatları astronomik artmıştır. Köylünün hayvancılık yapma takati kalmamıştır. GAP yatırımları hemen tamamen durmuştur. Bölgede çoktan bitirilmesi gereken sulama yatırımları gerçekleştirilmemiş, 6 yılda yalnızca 55 bin hektar alana su götürülmüştür. Toprakla suyun buluşturulmamasında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kapatılması da etkili olmuştur. Köy Hizmetlerinin görevlerini üstlenen İl Özel İdareleri Hükümet Kararnameleri doğrultusunda yalnızca göze hoş gelen yatırımlara yönelmiş, gölet yapma, tarlaya su götürme, tarla içi hizmetler gibi konularla hiç ilgilenmemiştir. Bu nedenle, çiftçinin kuraklıktan ötürü yaşadığı sıkıntıda asıl sorumlu, kuraklıktan daha fazla, sulama yatırımlarını ihmal eden, toprağı su ile buluşturmayan bugünkü hükümettir. Esnaf da çiftçi kadar sıkıntıda olup, piyasada yaprak kıpırdamamaktadır. Güneydoğu’nun tarım ve çiftçi sorunlarının çözümü için: 1. Bölge, derhal afet bölgesi ilan edilmeli; gerçek zarar tespitine dayalı olarak, çiftçinin tüm zararı acilen karşılanmalıdır. 2. Çiftçinin, özel bankalara, gübreciye, akaryakıtçıya, piyasaya olan borcunu ödeyebilmesi için, Ziraat Bankası, borcunu ertelediği çiftçiye yeni kredi açmalıdır. 3. Dekara 7 YTL’ye indirilen ve 3.5 YTL’lik kısmı ödenen DGD’nin kalan kısmı, bölge çiftçisine hemen ödenmelidir. 4. Özellikle sulamada kullanılan elektrik ucuzlatılmalı, elektrik borçlarının faizleri silinip, ana borç 3 yılı ödemesiz olarak yeniden taksitlendirilmelidir. 5. Çiftçinin Tarım Kredi ve Ziraat Bankası’na olan borcu da, faizleri silinerek yeniden yapılandırılmalıdır. 6. Nakliyecilerden istenen gereksiz belgeler kaldırılmalı; nakliyeci bir kamyon için yılda 6 bin YTL’yi bulan yükten ve gereksiz bürokrasiden kurtarılmalıdır. Nakliyecilerden ne için akıllı olup olmadıklarına dair belge istendiği bu kürsüden yanıtlanmalıdır. 7. GAP sulamalarına gerekli kaynak ayrılarak, 1.5 milyon hektar toprak hızla suya kavuşturulmalıdır. GAP, bir refah ve barış projesi olarak değerlendirilmelidir. 8. Mayınlı araziler, temizlendikten sonra yerli– yabancı şirketlere değil, bölgenin topraksız köylülerine, devletin tüm kaynaklarından yararlandırılarak organik tarım yapmak üzere verilmelidir. 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle