Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Tarım Gıda Hayvancılık 47 / 8 Temmuz 2008 Enerji içecekleri kanatlandırır mı? ıda maddelerinin büyük çoğunluğu insanoğlunun beslenme profilinde temel işlevi olan protein, yağ, karbonhidrat, vitamin gibi öğeleri içerirken; bir grup gıda maddesi vardır ki böylesi bir özellik göstermezler. Bu gıda maddelerinin tüketimleri daha çok hoşa giden tatkoku özellikleri veya ferahlatıcı etkileri nedeniyledir. Kolalı içecek, gazoz gibi ürünlerden oluşan meşrubatlar da bu gruba dahildirler. Meşrubatı temelde yarattığı serinlik ve ferahlık hissi için tüketiriz. İster temel amacı beslenme olsun, ister serinlemek olsun; tüm sektörlerde olduğu gibi gıda sektöründe de üreticinin temel hedeflerinin başında ürün çeşitliliğini arttırmak ve fark yaratmak gelmektedir. Ancak bu şekilde yapılan üretim ekonomik açıdan bir anlam ifade eder hale gelmektedir. Bu yazımda irdeleyeceğim enerji içecekleri de meşrubat sektöründeki yenilik arayışları sonucunda yaratılmış ürünlerdir. Ülkemizde yaklaşık 10 yıldır gündemde olup, enerji içecekleriyle ilk tanışmamız ithal ürünler aracılığıyla olmuştur. Pazarda gördüğü ilgi karşısında, kısa sürede üretimine de başlanmıştır. Ancak enerji içecekleri sadece tüketiciden gördüğü ilgi ile değil; yarattıkları düşünülen risklerle de ülkelerin gündemini işgal etmiştir. Birçok ani ölüm olayının zanlısı olarak görülmüş, bu nedenle uluslararası düzeyde de net bir yaklaşım sağlanamamıştır. Ülkemizde halen yürürlükte olan Enerji İçecekleri Tebliği; enerji içeceğini, “bileşimindeki yararlanılabilir karbonhidrat içeriği nedeniyle insan vücuduna enerji sağlayan ve limitleri belirlenen fonksiyonel maddeleri, vitamin ve mineralleri de içerebilen içecekleri ifade eder.” şeklinde tanımlamaktadır. İnsan vücuduna enerji sağlamasının kriteri olarak ise “Enerji içeceklerinin karbonhidratlardan sağlanan enerji değeri 100 ml’de 45 kcal’den az olmamalıdır.” hükmü oluşturulmuştur. Basit birkaç karşılaştırma yapalım: 100 ml meyve suyu yaklaşık 47 kcal enerji içermektedir. 100 gr yarım yağlı süt 55 kcal enerji içermektedir. Karşılaştırmadan görüleceği üzere; her ne kadar ürünün adı enerji içeceği ise de, enerji içecekleri bileşiminden dolayı süt veya meyve suyundan daha fazla enerji sağlamamaktadır. Enerji içeceklerinin belirli limitler dahilinde fonksiyonel maddeler içerdiği belirtilmektedir. Bunlar; kafein, inositol, glukoronolakton, taurin gibi bileşiklerdir. Bu bileşiklerin üründe birarada G Petek ATAMAN Gıda Mühendisi bulunması ile ürünü tüketenler kendilerini daha dinç ve enerjik hissetmektedirler. Bu ürünlere enerji içeceği denmesinin nedeni de, ağırlıkla içerdiği enerji değil, tüketici üzerinde oluşturduğu etkidir. Enerji içecekleri, bir yandan fiili bir gerçeklik olarak dünyada pek çok ülkede pazarlanırken; diğer yandan gerek Avrupa Birliği düzeyinde, gerekse Codeks Alimentarius Komisyonu düzeyinde uluslararası bağlayıcılığı olan bir mevzuatla disipline edilememiştir. Bu durumu etkileyen en önemli etmen ürün bileşenlerinin güvenli limitlerinin, birbirleriyle ve alkol gibi kimi ürünlerle olan etkileşimlerinin bilimsel anlamda yeterince araştırılmamış olması, diğer bir deyişle risk değerlendirmesinin tamamlanmamış olmasıdır. Diğer bir etmen ise; ürün isminin yanıltıcılığı üzerinde süren tartışmalardır. Ülkemizde de enerji içeceklerinin uyması gereken kriterler mevzuat kapsamında belirlenmeye çalışılırken oldukça tartışmalı ve sıkıntılı bir süreç yaşanmıştır. Sürece salt bilimsel tartışmalar değil, açılan davalar ve bu davalar sonucunda sıkça Enerji içecekleri; çocuklar, 18 yaş altı kişiler, yaşlılar, diabetikler, yüksek tansiyonu olanlar, gebe ve emzikli kadınlar, metabolik hastalığı olanlar, böbrek yetmezliği olanlar ile kafeine hassas kişiler tarafından tüketilmemeli değiştirilmek zorunda kalınan tebliğler de damgasını vurmuştur. Gelinen noktada; ürün ismine bir değişiklik yaşanmamış ancak ürün bileşiminde izin verilen fonksiyonel bileşen miktarları birçok ülkedeki uygulamaya göre daha korumacı düzeylere çekilmiştir. Örneğin: içerdiği kafein miktarı 150 mg/l ile sınırlandırılmıştır. Bu miktar kafein içeren diğer meşrubatlardan daha fazla değildir. Böylece muhtemel risklerin en aza indirilmesi hedeflenmiştir. Buna rağmen tüketiciyi bilgilendirmeye yönelik de birçok önlem alınmış, etikette uyarı hükümleri düzenlenmiştir. Enerji içeceklerinin tüketiminde, ancak etiketteki uyarılara dikkat edilmesi halinde, sağlık riski ile karşılaşılması olasılığı minimize edilebilecektir. Uyulması gereken koşullar ve uyarı hükümlerine bakarsak; Enerji içecekleri alkol ile karıştırılarak veya alkolle beraber tüketilmemelidir. Ne yazık ki, birçok turistik beldede enerji içecekleri ile alkollü içkiler birlikte, zaman zaman karıştırılarak tüketiciye sunulmaktadır. Üstelik bu sunum biçimi, açıkça reklam yoluyla duyurulmaktadır. Denetimlerin bu yönde sıkılaştırılması şarttır. Ancak bir o kadar önemli konu ise tüketicinin bilinçli olmasıdır. Enerji içecekleri çocuklar, 18 yaş altı kişiler, yaşlılar, diabetikler, yüksek tansiyonu olanlar, gebe ve emzikli kadınlar, metabolik hastalığı olanlar, böbrek yetmezliği olanlar ile kafeine hassas kişiler tarafından tüketilmemelidir. Bu uyarı etikette açıkça yer almalıdır. Uluslararası düzeyde yapılan risk değerlendirme çalışmalarında, ürünün bu gruplar için güvenli olup olmadığının belirsiz olduğu açıkça ifade edilmektedir. Bu koşulların herhangi birini sağlayan tüketiciler, enerji içeceği tüketmemelidirler. Bu içecekler sporcu içeceği değildir. Bu nedenle etikelterinde, yoğun fiziksel aktivite sırasında veya sonrasında tüketilmemesi gerektiği yönünde uyarı bulunması zorunluluğu vardır. Enerji içecekleri tüketicilerin kendilerini “enerjikmiş gibi” hissetmelerine yol açtığından ve gerçekte ürün tüketimi ile sağlanmayan ancak var olan enerjinin tüketilmesini sağladığından; bir süre sonra yorgun ve bitkin olunmaktadır. İçerisindeki etken maddeler, doping etkisi yapabilmektedir. Sporcu içecekleri ise; karbonhidrat, sıvı ve elektrolitlerin hızlı bir şekilde yerine konmasını sağlamak amacıyla formüle edilmiş karbonhidrat ve elektrolit içeren ürünlerdir. Kafein dahil olmak üzere hiçbir uyarıcı madde içermezler. Tüm tüketici gruplarınca tüketilebilecek özelliklere sahip ürünlerdir. Gerek formülleri ve gerekse işlevleri açısında enerji içecekleri ile en ufak bir benzerlikleri yoktur. Enerji içeceklerinin günde 500 ml’den fazla tüketilmemesi önerilmektedir. Etiketlerinde bu yönde de uyarı bulundurmaları zorunludur. Tüm bu değerlendirmelerden ve açıklamalardan anlaşılacağı gibi; enerji içecekleri bilinçle yaklaşılması ve etiketteki bilgilere uyularak tüketilmesi gereken bir ürün grubudur. Uyarılara rağmen alkolle birlikte veya spor yaparken tüketilmeleri üzücü sonuçlara yol açabilmektedir. 10