Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tarım için yeni bir şey yok Prof. Dr. Osman GÖKÇE eçim (22 Temmuz 2007) öncesi kendimce iktidar olma olasılığı gördüğüm AKP, CHP ve MHP olmak üzere üç partinin tarımımızla ilgili öngörülerini ve vatandaşa sözverilerini inceledim. İktidara geldiklerinde nasıl bir tarım politikası izleyeceklerini saptamaya çalıştım. Seçimden sonra AKP tarafından kurulan 60. Hükümetin tarım programını ve bu partinin geçmiş uygulamalarını da bir kere daha özenle inceledim, irdeledim. CHP, ilgili hemen herkesin bildiği köylünün ve tarımın bugünkü durumunu, anlaşılabilir nedenlerle, sıkça dile getiriyor ve son 5 yılda tarımın çökertildiğini öne sürerek tarıma ve hayvancılığa güçlü destek verileceğini ve çiftçinin ezdirilmeyeceğini vaat ediyor. Destek iki katına çıkacak, mazot yarı yarıya ucuzlayacak diyor. Tarımda yeniden yapılanmayı nasıl gerçekleştireceklerini açıklarken de ikame ürünleri desteği, ürün planlaması, arazi toplulaştırması, sulanan alanların artırılması, kredilerde enflasyonun altında faiz uygulaması vb çözüm önerileri dile getiriliyor. Tarımsal yapının ekonomik nitelikli tarım işletmeciliğine dönüştürüleceği başlığı altında ise tarım sigortasından tutun da fındık fiyatları, hal yasası, ekolojik tarım, tavukçulukta sözleşmeli üretim gibi bir dizi konular üzerinde duruluyor. MHP’nin tarım konusundaki öngörü ve sözverileri incelendiğinde de özde CHP’ninkinden çok da farklı olmadığı görülüyor. MHP de tarımda yeniden yapılanma ve destekleme ekseninde görüşler dile getiriyor. Bu bağlamda üretici birliklerinin güçlendirilmesi, doğrudan gelir desteği ödemelerinin gecikmeden yapılması, çiftçi borçlarının ödenmesinde kolaylık sağlanması, bazı tarımsal vergilerin kaldırılması, organik tarımın geliştirilmesi, hayvan kaçakçılığının önlenmesi gibi konular öne çıkarılıyor. Bir de AP’nin Merkez Köy ve CHP’nin Köykent’i projeleri benzeri projesi olan MHP’nin Tarım Kentleri projesi de anılmadan geçilmiyor. AKP ve Hükümet kanadı, kendi dönemlerinde yapılanları, olağan olarak, övgü ile dile getiriyor ve önümüzdeki dönemde yapılmak istenenleri de özetle S şöylece sıralıyor : Desteklemeler devam edecek, Kredi faizleri düşürülecek, Yağmurlama sulamaları geliştirilecek, Yağlı tohumların üretimi özendirilecek, Hayvancılığımızın rekabet gücü artırılacak, Sözleşmeli üretim yaygınlaştırılacak vb. Ayrıca, "Her Köye Bir Ziraat Mühendisi" kalıpsözü (slogan) ile AKP’den yıllarca önce ortaya atıp savunduğum bir projeyi, yarım yamalak da olsa uygulamaya geçiren 59. Hükümetin bu uygulamasının 60. hükümet döneminde de artan bir ivme ile devam edeceği de bildirilmektedir. Biri tek başına iktidar olmuş bu üç partinin, tarımla ilgili olarak, dile getirdikleri konular önemli konulardır. Çözülmesini istedikleri sorunlar da önemli sorunlardır. Ancak, bu konular ve bu sorunlar çok uzun yıllardan beri benzer biçimde dile getirilen ve benzer biçimde çözüm önerileri sunulan ve fakat bir türlü çözümlenemeyen kanserleşmiş konular ve sorunlardır. Örneğin, bugün ancak %9’u tamamlanabilmiş arazi toplulaştırması macerasının 50 yıllık bir geçmişi vardır. Çözümlenememiştir. Bu tür yaklaşımlarla çözümlenmesi de beklenemez. Çünkü bu konular ve bu sorunlar temel konu ve temel sorunlar değildir. Bunlar daha derinlerdeki temel konu ve sorunlardan kaynaklanan yüzeydeki türev konu ve sorunlardır. Alttaki temel yapı, olması gerektiği bir biçimde, yeniden yapılandırılmadıkça yüzeydeki görünümler hangi renge boyanırsa boyansın istenilen güzellikler elde edilemeyecektir. Bu üç partinin üçünün de tarımımızla ilgili yaklaşımları ile tarım sektörünün dile getirilen diğer sorunları da bugünkünden daha ileri bir biçimde çözümlenemez. Örneğin, bu yaklaşımlarla tarım işletmeciliğimize rekabet gücü asla kazandırılamaz. Toplam 3 milyon 22 bin işletmenin içinde, büyüklüğü 5 dekarın altındaki 178 bin işletme, büyüklüğü 20 dekarın altındaki 1 milyon işletme, büyüklüğü 50 dekarın altındaki 2 milyon işletme yerinde durdukça yapılması düşünülen iyi ya da kötü niyetli tüm çabalar boşa çıkmaya mahkumdur. Her üç partinin de getirdiği öneriler içinde bu sorunu çözecek köktenci bir reform projesi olmadığına göre, gerisi günü geçiştirmeye dönük oyalamalardan ileri bir değer taşımayacaktır. Tarım politikaları konusunda partiler arasında varmış gibi gözüken farklılıklar da ha Ali Yülük ha Yülük Ali niteliğindeki farklılıklardır. İtibara değmez. Hiç değilse şimdilik, bu üç partinin dışında iktidar şansı olan ve tarımın temel sorunları konusunda gerçek reformcu bir projeye sahip bulunan başka bir siyasi parti de olmadığına göre, önümüzdeki dönemde tarım için yeni bir şey yoktur. Tarım adına her şey eski tas eski hamam örneğinde olduğu gibi kör topal gidecektir. Bizler de kötünün iyisini nasıl buluruz diye iğne ile kuyu kazmaya devam edeceğiz. Trabzon hurmasına özel ilgi SAMSUN (A.A) Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Özcan, Türkiye'de 42 ilde Trabzon hurması üretimi yapıldığını söyledi. Özcan, üniversite olarak Karadeniz Bölgesi'nde Trabzon hurması yetiştiriciliğini artırmayı amaçladıklarını kaydetti.Bu alanda üniversite olarak çeşitli çalışmalar yaptıklarını anlatan Özcan, Türkiye'de Trabzon hurması yetiştiriciliğinin çok eski yıllara dayandığını belirterek, şu bilgileri verdi: ''Ülkemizde, 42 ilde Trabzon hurması yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yıllık üretim 18 bin tona civarındadır. Hatay, İçel ve Adana'dan oluşan üç il toplam üretimin yaklaşık yüzde 70'ini karşılamaktadır. Geri kalanı ise Kahramanmaraş, Ordu, Samsun, Artvin ve Sakarya illerinde yetiştirilmektedir'' dedi.Karadeniz Bölgesi'nin Trabzon hurması üretiminde önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Özcan, meyvenin insan beslenmesindeki öneminin bilinmesi nedeniyle önemli üretim artışları görüldüğünü belirtti.Trabzon hurmasının bir çok ülkede şifa meyvesi olarak adlandırıldığını da ifade eden Özcan, şunları kaydetti:''Trabzon hurması A ve E vitaminleri ile karbonhidratlar başta olmak üzere besin öğelerince zengin bir meyve türüdür. Vitamin ve mineral madde içerikleri yanında, düşük kalorili olması sağlıklı yaşam için tüketiminin önemini artırmaktadır. Antioksidanlarca zengin bir meyvedir. Ayrıca, kalpdamar ve sindirim sistemi hastalıklarının tedavisinde, yüksek tanen içeriği nedeniyle bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesinde, ishali önlemede, iştah açmada, mide gastridini önlemede, bağırsak iltihabını iyileştirmede, kansızlık ve vitamin eksikliğinin giderilmesinde olumlu etkilere sahiptir.'' 29