Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A N N E L E R varlığı bilc fazla gUven vermez kendisinc... Bahriyeti Çocuk. üvey babasını. hayatt tanıdıkça daha bir anlayıjla karjılayaeaktır. Ba^ianKiçıa, üvey baba ik çocugu birbirlerine baglayan A»e annenin varlığıdır helki; aıııa ya$ kcmalc ertlikçe, adamı, insatı kimliğiyle lanıyıp sevecckıir... Oysa imııf, ikiııci ejine sürckli kızgındır, ona kar>ı ofkelidir. Annenin hıı sürekli kızgınlıgı bilc, çocuğun, üvey babasına karşı duydugu iyi duyguları etkilemez. O, anne ile baba arasında "nöir" kalmayı yejler. "(...) Ne zamau bir araya gelscler, annraı hep kırardı Muzaffer babama. Söylenlr. inrir rekîrdcKİndcn kav|{a komısu çıkanr, habire ha$lardı onu. Çok e*ki. çok birikmiş, bir liiriii karylanmmntş bir kini vardı saaki. Mıuaffer babaıtı uysal bir kifiydi, hiç kızma/dı, hic kuvga ctmczdl. Otarur,tfinlerdiyalnızca. hep susardı. Annem, kavgalannda haklıydı da ondan mı? Kim bllsln." (Sayfa. 96.) "Bahriyeli Çocuk" duygu dolu. yer yer acıklı, yer yer çocukluk gunlerinin. B A B A L A R Y A Z A R L A R nesinln arkasmda duran anneüine) sevecenliklr bakıyor. Bir bayram giiniiydU o giin. Aradan kırk yılu ynkın bir siir» geçmiş, yine de halırlıyor. lialıriyeli rlhiscslndrn. Günkrif eidildi, bakıldı htslane Pıı/arı'ııu. Kllılürci Mııral Hcy, babasınııı urkada^ı. Aydan ayu parası vcrilecek. fuııtulonun boyıı kısallıldı, cckeltn kolları da uzıındıı uııııı uıinısi, akrabadan Mesaadet Haıııın'n rica elli, kollu dikiımakinesinde (...) bir çırpıda kualtıverdl." (Sayfa, 89.) Elinden tutıugu ojjluna yeryüzündeki lUm iyilikleri, lünı gü/ellikleri layık gören Ay$c annenin kimliğinde, çocuğumuzun anııcsindcn bir şeyler vardır. lki kocasından da gtln görmeyeıı, mutluluğu doyasıya (aımayan genç kaüıııın önce de dediğîmi* gibi ıck umudu oğutlarıdır. Onlar için Jıer lürlü mihncte kaclannıaya razıdır; iaı;ım süptirgc eimeyi bir aııalık görevi diye bcııiıı^cmisiir. Annenin bütttn hayali, ugullannın sırtından bir gün varsıllıja ehşcbilmektir... Nc var ki, gcviın dcrdi, işsizlik, kısacası dünya gailesi Bahriyeli Çocuk"un yolunu güzlemektedir! D i ı n k DaruM K. "Bahriyeli Çocuk" adlı kitabı. duygu dolu. yer yer acıklı ve çocukluk ounlerlnin. eski Izınir'ın ruzgârıyla çalkalanaıı 8 hikâyeden oluşuyor. g i v /annının, cski tzmir'in rü/gârıyrilen o çocukluk günicrinc ttzlem dııyar! la valkalujıatı svkiz hikâycdir, HU/Un, inBir fotoftraf stüdyosunda dakikalarca cc bir sis gibi duyumsatır kcndini silrekpoz verdirilir çocuğa. Çocuk, objcklife li. Hüznün o lül pcrd«si, anlatılanların degil de, fotoğrafçının arkasında duran uzerindc bir aı;ılır bir kapanır. Yazar, anııesiru1 bakmakıadır hep. olonca yoksulluğuna, Vıılığina, acılarma "Çocuğun dcftifmeyen tek yanı, gözkarşm bahriyeli kıyafetiyle rcsim çektîleri. Fotografçıya, (belki fotogrmf mmkl *Blr Kış Günü Öğleden Sonra' Marguerite Duras'nm dilimizde yenl yayımlanan kttabı. Özgün adı 'Emlly L.' olan bu romanda bir bar atmosferiyle, kişilerin bardaki konumlan ile geçmişlerinln şimdiki izleriyle karşılaşıyoruz. CELAL KIRCI BİR K/Ş GÜNÛ ÖĞLEDEN SONRA/Marguerite Duras/Çevlren: Adnan Benk/Can Yavinlan/110 s. Kendiliklvrindcn gidip bann öbiir ucuna ilifmişfcrdi, URrakv'i mîiflerilere a>nlan kö$eye. Gedikli muşiiTİIiT ohur yandaydı, salona doğru. Vulnulurdı. Yilik. Yazda yalmz voldc, Nehrin. meydana, duvarlara, Irbofir yalıyarianna. dt^an>u açdan iki kanailı bar kapısnisı vatısımuı ı>ıgın (ıriasında )itik eibiydilrr. lliçnlr^yi, lıiv kimseyi eorımı>orlar<lı. Ne bu ya/ ı^ıgıtıı. Ne bu nehri." Önce lıer birini ayrı ayrı, sonra birlikte bir renkte vc bir bicinıdc kayna$mı$, aym ya^ia dU^üııınck. üö/lenılcım.k ve kâgıda dokrnck. OzgUn adı Kmily 1.. olan bu runıanda, bir bar aimosferiyle, kişilerin bardaki konumları ile geçmi$lcrinîn ^imdiki izleriyle karştla$ıyoru/, Bir ortamdasını/.. Helki de hiç (anımıyorMinu/. Oncclcri hiç gelıııcmi>siııi/ butulıua. Şiındiki insantar hep cskidııı kiilıııa. U insanlar oranın sürekli yaşayanları, hissediyorsıınıı/. Bakıyorsunuz. Yetinmeyip.gözlenıliyorsunuz, "Hoşunuza şldlyor burası", diyürsunuz, "Ciüıum birinde bııiiin bunlar, mcydan, sıcaklık, nehiı, bir kiiapla toplamr." Dilimizde yıllardır tanıdıgımız Duras'ın "incc yalnı/lıkların" yazarı olduğtından kimsenin kuşkusu yok. Kişiden kisiye uzanan kırılpan kftprıllerdf ikili yalnı/hklar... Bir Ku> C.unii. Ögleden Snnrtı, ıısıelik Adnan Btnk gibi birdil ve çeviri uMasınılaıı akuırılıııı> bir ba*ka yalııızlıkliiı lutaııagı. le baktıgınızda onlara yaklaşiyorsunuz, sorular soruyorsıınu?, aına dosisunuz, unutmayın. Bclli eınıemelisiııiz. Hiç belli etmcmeluiniz. Gcçmiflerini kcndiicrinden ve yanlanndakilerdetı öjreniyorsunuz. Bilgiler çok sağlam utmalı ya da siz, çok iyi bir çü/limlomeci olmalısınız. "I>alıa«. diizcllmeden yazmak gerrklîgini sııykdiııt size, illr de hızlı, calııkıılem dcgil, hayır, anıa keııdi hildİRiıuı ve o sıradaki yuşanlınıza gorc yazınak, ya«yı Içimlzden dı^anya atınuk, lıor kullanmak, evei, iiMuıu düşnunıck va/ırnrı, hir, ama hiçbir fcyi uyıkluınadan, olılıı(>ıı gibi lıiıtüııuylv btrakınak, hiçbir jcviııi, ne lıızını nv df ıuva^Iığinı hiçhir ştyv ındıırtnnju kalkı^ıııumak ve her ^eyi keıııli ıılufumunda, olduftu «ibi, olduguıtcu bırakmak.' Üykü, hâla yerli yerinde duranlann vc ölıneyi bir lurlü becereıncyenlerin OyküsU. Anlatılan, şimıliye kaluııdatı yıllar Ance, birlikte bir şcylcr kurnıu; iki ki.finin bugünc, bu yazn nclcriıı kulmı; oldıığunun, barın rtteki ucundaki yalnı/lıkların sigarn dıım.nıhtıı aıasıııdaki yöniııınsıı "Dcdigi nıuiık du.vuldu. (îeııv yere dikfi gö/lt'rini. St^iııdf lıclli hdirsir Itir u/urlamıı dıı vardı. BniMnic'yi a/arlar gibi. Ve lekmr kvııdîni hınıkıvernıi^li o scvniye, IHT >ı\vi kııtakliiyun, yulsın ıt üevgiye. hcr $eyi, ülmuş kopeklerin w çocukluk giinkTiııin n/iemlni, aııa habu o/lcıniııi vc lıüliin (utkıılan, her şeyi... (izrllikle de lerlemiz lutkıılitrı..." Vc bu kınlgan yalnızlıklarda, kar$ı kıyıya vuran, batan gün ve yansıyan kızılİık... "Marfne kalıvrsinin salonuııa girdi. Uuvarian, aynaları, bu kıııııtduınayan lıısanlan, ar sizc, ne ttunvyc. lıiçbir ı^eye Imkmayan bu insanları yulıyor." ı i Barın öteki ucundaki iki kişi iK Kişc;r\r. O(,I.İ;DI;N MARGUERITA DURAS VE 'İNCE YALNtZUKLAR' M S( >NR\ jıyurrii» 1 )ıınis Margueritc Duras Yaşanulan, o an girdigini/, bu kesittc gttrdüklerini/i kâğıda geçirıneniz, iyi ya da kfltü ya/manı/, ya/dıkutrınızııı gü/cl ya da çok gu/.el olnıası, yazılanlaruı orlak de£il, ki>isLl bir doyuın gctirmesinc yelıneyebilir. Aynca, öylc gclışig(l/cl ya/nıakla. kcndini koyuverip lıivbir şey diiSünmedfiı yu/,dığma kcndini inandıımaKımıltısız duruşlanyla vaıolnıaya çalı ya kalkışmakla i$ biınu>eceği gibi, cılgın$an bu iki kı$tde her >eyin biııigi bclirgin; lıgı hcr an dcneılcyebitecek guddcil bir yinedc kadın kalıııış. l:rkck kalıııasa, ka düşünccylc yazmak da w i bir yerc golürdının bırakıldıgı ycrde Oleceği kesin gibi. meyecektir Margncrifc Duras'yu gurc. As"Bİr de o nehir, her şeyl sarmahıyan o linda yapngınır, jıimdiye kalaııdun, yıllar ı$ık, ak yaiıyarlıınn her >ere saçılan be önce kurulan, bugüııe, bu anu kalabilmi*ynzlıgı. Irbe^irin he>u/lı(>ı. Yalıyarlann ve ten sö7 eimck olncakıır. Aslında ortamkopukkrin beya/Jıgı. Dıııi/ ku^larının dakikr, ycryiizündcki cn uzıın mcsatclemaviye calan be>azlıüı. Bir dc rü/gSnn riıı yolculan, bclki dc dünyanın en uzun yokuluğutıda ya^ayan insanlar. Bu gö/Id." ucuna ilişfiıi* iki kişi. yiıirilmif ya da yakıluıı bir jiiriıı aydınlatılama? cinaycder LÜ/isiııu cklcdigi yeni bir halka. Geçıni^lcriııdcn uıınmak, kaçmak i&tercesine ıjıkUıtı, Iıınandarı, gcrçeklerdcn, baıların o bitdik gcdıkliler koşesine »ıgıııan insaıılar... Kcndiliklerinden gidip bir barın AbUr Eyiul 1989 Ç t R Ç E V E 27