Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
dönemin çocuk edebiyatı anlayışını belirlemeye çalışır. lerini özne gibi hissetmeleri için seslenilen varlıklar rak çocuklara ulaşmaya başlamıştır. Bu yıllarda
Ancak bütün bu çabalar farklı anlayış çatışmala- olarak ele alınmasına neden olmuştur. muhafazakâr yayınevleri kamusal alana çıkmış ve
rının olduğu bir ortamda tutarlı bir süreklilik sağla- Çocuk edebiyatı o dönemde tüketimi teşvik eden gelişerek varlıklarını sürdürmüşlerdir.
maz. Hükümetlerin ardı ardına değişmesi bu alan- metinlerle kendini ayakta tutmaya çalışmıştır. Özel-
21. YÜZYILIN BAŞLANGICI VE SONRASI
daki paradigmayı ve çocuğa bakışı da değiştirir.
likle Disney kitaplarının gelişi tüketim toplumu ya-
Başlangıçta 90’larda başlayan çocuk gerçek-
1975 Nisan’ında alana ilgi duyan uzmanların katıl- ratma da oldukça işlevsel olmuştur; çünkü kitapla-
liğine ve çocuğu bir özne olarak ele almaya da-
dığı bir seminer yapılır ve ilk kez bu konuda bir ça-
rın peşinden filmleri gelmiş bu süreci hızlandırmıştır.
yanan görüş ortak bir anlayış gibi görünmüş an-
lışma yayımlanır. Robert Anheger ve Meral Alpay’ın 80’li yıllarda bazı çocuk kitapları muzır neşriyat
cak 100 Temel Eser projesi bu sürece büyük dar-
birlikte hazırladıkları bu çalışma uzun yıllar başvuru
yasası kapsamında poşete konmuştur. En ilginç
be vurmuştur. İlginç olan bu sürece modernistle-
kitabı olarak durur; çünkü çocuk edebiyatı çok faz- kitap Astrid Lindggren’in Pippi Uzunçorap’ıdır.
rin gösterdiği destektir. Tarih gelecekte bu konuda
la değer verilen bir alan olmamış, çoğu yazar ve dü- 12 Eylül aynı zamanda yayın dünyasına, okuma
önemli tanıklıklar paylaşacaktır.
şünür çocuk edebiyatının olmadığını bu çalışmala-
kültürüne ciddi darbe vurmuş, o dönem geriye ya-
2008 Frankfurt Kitap Fuarı’na Türkiye, “Konuk
rın anlamsız olduğunu iddia etmişlerdir. kılan ve gömülen kitapların anılarını bırakmıştır.
Ülke” olarak çağırılmış ve tarihimizde ilk kez çocuk
Bunların arasında dönemin ünlü yetişkin edebiya-
90’LARDA ÇOCUK EDEBİYATI kitapları ayrı bir stantta sergilenmiş ve dış dünya-
tı yazarlarının olduğunu söyleyebiliriz. Bu karşı çıkış
nın ilgisine sunulmuştur. 700 civarı kitap IJB Mü-
Çocuk edebiyatının, dahası edebiyatın ve yayın-
çocuk edebiyatının varlığının uzun yıllar reddedilme-
nih Uluslararası Gençlik Kütüphanesi’ne bağışlan-
cılığın yeniden toparlandığı bir dönemdir. İlk olarak
sine neden olmuştur. Tüm bu engellemelere karşın
mış ve dünyadaki çocuk edebiyatı araştırmacıla-
bir otel lobisinde başlayan fuarcılık Tepebaşı Kitap
yine de çocuk edebiyatı üzerine tartışmalar devam
rının ilgisine sunulmuştur. Ayrıca fuarın ardından
Fuarı’yla canlanmış ve Beylikdüzü’ne uzanmış so-
etmiş ve yeni ürünler ortaya konmuştur.
çok değerli bir proje olan TEDA (Türk Edebiyatının
nuçta büyük bir pazarı yaratmıştır.
Yaşar Kemal, Nezihe Meriç, Bekir Yıldız, Erol
Dışa Açılması) projesiyle çocuk edebiyatı ürünle-
Bu döneme çocuk edebiyatında en önemli geliş-
Toy, Fakir Baykurt, Adnan Özyalçıner, Fazıl Hüs-
ri çevrilmeye başlanmış ancak sürecin iyi yönetile-
me çocuğun biçimlendirilecek bir nesne değil eşit
nü Dağlarca, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin de yerli çocuk
memesi duraklamaya neden olmuştur.
bir özne olarak ele alınmasını, çocuk gerçekliğini,
edebiyatı oluşturmaya yönelik girişilen bu ortak
Çocuk edebiyatına genel görünüşüyle baktığımızda
cinsiyet eşitliğini savunan görüştür.
çabaya katkıda bulunurlar.
okul öncesi kitap başlığının 25 bini geçtiğini, çocuk
Bu bağlamda çeviri kitaplar yayımlanırken uzun tar-
FARKLI BAKIŞ AÇILARI edebiyatının 15 bin başlığın üstünde olduğunu söy-
tışmalar sonucu anlayış “Çocuk Hakları Sözleşmesi”ne
Aynı dönemde çocuk edebiyatı ve dolayısıyla leyebiliriz. Bu sonucun niceliksel açıdan iyi bir sayıya
dayandığı gerçeğini de göz önüne alınarak önem-
kültür kavramı üzerine farklı düşünceler kamusal ulaştığımızı gösterdiğini söyleyebiliriz; ancak bu nite-
senmiş yerli edebiyat yazarlarının da katıldığı bir sü-
alanda tartışılmış ve modern edebiyat, Batılılaşma lik olarak iyi bir yerde olduğumuz anlamına gelmez.
rece dönüşmüştür. Bu dönemde okulöncesi kitaplar
kavramları reddedilerek yeni bir anlayış arayışını Çocuk edebiyatını oransal olarak yüzde 60 telif-
uzmanlık alanı olarak ele alınmış ve yayın anlayışları
öne çıkarmışlardır. Bunu söylerken Osmanlı’nın da yüzde 40 çeviri olarak tanımlamak hiç de yanlış ol-
buna göre düzenlenmeye çalışılmıştır.
modernleşme çabaları eleştirilmiş ve özünde red- maz. Bu sayı zaman zaman çeviri lehine değişmek-
90’larda kitap baskı kaliteleri gelişmiş ve daha
dedilen modernite olmuştur. tedir. Bu, şu anlama gelmektedir. Yerli edebiyat ha-
nitelikli kitaplar basılmaya başlanmış ancak çocu-
la kendini güçlü bir aşamaya taşıyamamıştır. Bu ne-
ğa yönelik didaktik bakış her iki anlayışta devam
80’Lİ YILLARDA ÇOCUK EDEBİYATI,
denle çeviri baskın konumdadır.
etmiştir. Yine de 8 yıllık temel eğitime geçilmesiy-
ÇOCUĞUN VE KADININ TÜKETİM
le çocuk edebiyatının hedef kitlesi genişlemiş ve
NESNESİ OLARAK KEŞFİ SONUÇ:
yazınsal nitelikli kitaplar çeviri ve telif ola-
12 Eylül darbesi, edebiyat alanına da Masallar “az gittik, uz gittik, dön-
etkilemiş ve çocuk edebiyatı, eğitim sis- dük baktık bir arpa boyu yol gitmi-
temi ve temel paradigma Türk İslam Sen- şiz” der. Ama Türkiye’deki çocuk
tezi bakış açısıyla ele alınırken, bunun so- edebiyatı 100 yılda çok dağ-
nucunda yeni bir toplum yapısı oluştu- ları aşmış, çöllerde susuz kal-
rulmaya başlanmıştır. mış ama ayakta varlığını sür-
Tüketim toplumuna ge- dürmüştür. Gelecek yüzyılda
çiş diyebileceğimiz bu sü-
zorlukları aşmış bir alan olarak
reç, tüketme dediğiniz- gelecek kuşakların çok
de kadın ve çocuğu he- daha öteye taşıyacağı
def kitlesi olarak belirle- bir alan olacaktır. Buna
miş bu da onların, kendi- inancım tamdır.
n
ÖMÜR UZEL’DEN ‘MARIE CURIE - PATENT, BİLİMİN RUHUNA AYKIRIDIR’
“Hayatımı imkânsızı anlamaya adadım.” Marie Curie için feda eden bilim insanı Marie Curie’yi, kaleme aldığı
Marie Curie - Patent, Bilimin Ruhuna Aykırıdır (Kara Kar-
izce bilim tarihinde çığır açan dâhi biri nasıl anlatıl-
ga Yayınları) kitabında anlatıyor.
S malı? Onu, aldığı Nobel ödüllerinin içine mi sıkıştır-
Uzel, kadın ve bilim sözcüklerini yan yana getiremeyen
malı? Yoksa keşfettiği elementleri ve cinsiyetini, ismi-
komitelerin Curie’yi hep oyun dışı bırakmaya çalışmasını,
nin önüne ekleyerek konuyu kapatmalı mı?
ne kadar başarılı olursa olsun her zaman her yerde cin-
Ya da topluma bilim yoluyla seslenmeyi tercih eden,
siyet ayrımı duvarı karşısına çıkmasını, sade ve net ya-
kendi hayalleriyle insanlığın ortak çıkarlarını aynı pay-
şamını; şöhretten, unvandan, ödülden arındırılmış bilime
dada buluşturmayı amaç edinen, her şeyden önce in-
adanmış bir hayatı duru bir dille buluşturuyor.
n
san odaklı olduğunu anlatmaya çalışan birinin toplum-
sal bakış açısını ön planda mı tutmalı? Marie Curie - Patent, Bilimin Ruhuna Aykırıdır /
Bu sorulara yanıt arayan Ömür Uzel, yaşamını insanlık Ömür Uzel / Karakarga Yayınları / 112 s.
32 26 Ekim 2023