05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

deyişi boşuna söylenmiş değil zaten. Bu, İlhan olduklarını kavramaya çalışmışlardır; Türkçü anlayış farklı ışıldaklarla aydınlatıp bizi sarsması, kıyıda Selçuk’un yapıta kazandırdığı yazınsal dönüştürüm sergileyip, bundan beslenip Turancılığın peşine köşede kalmış küflü, yosunlu taşların altına, değeriyle belirgin olarak ortaya çıkıyor. takılmışlar ama yıllarca süren savaşta bu özlemi sağına soluna bakmamızı sağlaması da onun de tarihe gömerek, ötesinde hilafeti, İslamcılığı da “deneme kurucusu” yanını ele veriyor. Kuvayı Milliyeciler hasta, yorgun, aç, uykusuz, acılı insanlar olarak vatan için cepheden cepheye bir kıyıya bırakıp milliyetçiliği Cumhuriyetin ulusalcı İlhan Selçuk, hiç kuşku yok ki on yıllar içinde kimliğiyle bütünlemeyi başarmışlardır. koşup yetişmişler ama sonunda avuç içi o daracık çakıl taşı benzeri yuna arına deneme yazınımızın yetkin kalemlerinden biri olup çıktı. Anadolu koridoruna çekilmiş, toplanıp bir araya KURMACADAN DENEMEYE, gelmişlerdir. Bütün olumsuzluklara karşın onurları, Onun denemeleri dil, anlatı, biçem bağlamında SORGULAYAN DİLİN GÜCÜNE… yurt sevgileri onları dimdik ayakta tutar hep. bunlara nasıl emek verdiğini, sonuçta bunların nasıl Yüzbaşı Selâhattin’in Romanı’nda, kurmaca yazarı bir gelişim sonucunda parladığını ortaya koyuyor. Dayanamadıkları tek şey onursuzluktur sanki. İlhan Selçuk, bir deneme yazarı bağlamında nasıl Her sıkıntıya göğüs gerebilirler ama onursuz Denemenin, bilgelikle filozofluk arasında köprü önemli bir kalem olduğunu da yansıtıyor. kuran çelebilik gerektirdiği kestirilebilir. yaşayamazlar asla! Cumhuriyet Kitapları yayını bir dizi deneme İlhan Selçuk, bu ikisini de karşılayan, bunları Kurtuluş Savaşı’nın parolası “Ya İstiklal Ya yapıtıyla alalım onu şimdi de: Ağlamak ve Gülmek Ölüm!”dür, bunun altında Kuvayı Milliyecilerin bu kendi kişiliğinde eritmiş insanlardan biri. (1982), Düşünüyorum Öyleyse Vurun (1984), Nitekim deneme yazarının, alçakgönüllü duruşla onur anlayışı yatar biraz da. Görülmüştür (1986), Japon Gülü (1989), Duvarın nasıl yetkinlik taşıması gerektiğinin de başarılı örneği Onursuz yaşamaktansa elleri tabancalarına gider Üstündeki Tilki (1994), İskele Sancak / Sol-Sağ- hemen. Bu tutumları, onlara, her an kendilerini de aynı zamanda andığım bu yapıtlarında. Şeriat (1996), Enel Hakk’ın Hakkı (1998). yok edebilme gücü kazandırmıştır açıkça. 1982’den 98’e on yedi yılda verimlenen yedi deneme ‘CUMHURİYET’: OLMAK YA DA Nitekim İlhan Selçuk, babası Kasım Selçuk’un yapıtı. Üstelik tarihimizin en kırılgan dilimlerinden OLMAMAK SORUNU! bıraktığı dört Kuran’dan birinin iç kapağına biri sayabileceğimiz 1980 sonrası evrede. Gelin bir kez daha Yüzbaşı Selâhattin’e dönüp “eski yazıyla” şöyle yazdığını aktarır bir Yedi kitapta toplam 613 denemeye yer vermiş şu aktarımını okuyalım: “Pencere”sinde: görünüyor İlhan Selçuk. “(Asiler tarafından) Şehit edilen Yarbay Rahmi “…1333 (1917) senesi Arabistan ricatında (…) Kaba bir hesaplamayla yirmi bin dolayında yazı Bey, çevresinde çok sevilen bir subaydı, henüz benimle helallaştıktan sonra şakağına dayadığı kaleme aldığı öngörülürse onun, bunların yüzde 41 yaşındaydı, evli, üç çocuk babasıydı. O tabancasıyla intihar eden merhum Bahaettin Efendi’ye üç gibi küçük bir oranına yer açtığı anlaşılacaktır sırada ortalıkta ne hükümet ne devlet kalmıştı. ait olup tarafımdan muhafaza edilmiştir.” kitaplarında. Aile sürünecekti. Hemen çeşitli kaynaklardan 5 İlhan Selçuk, babasının bu notu üzerine bir kez Ne ki denemelerin hiçbirinde İlhan Selçuk’un, bin lira toplanarak aileye verildi. Rahmi Bey’in daha vurgular: “Ricatın kahrına mı dayanamamıştı karşımıza kendini yineleyen yazılar çıkardığı arkadaşlarından Topçu Yarbayı Emin Bey bir gün Erkân-ı Harp Yüzbaşısı Bahaettin Efendi?..” söylenemez bana göre. bize geldi: ‘Bursa’da Rahmi Bey’in dul ailesine (Cumhuriyet, 02.01.2003) Denemelerin yazınsal değerine göz atalım kuş münasip bir ev bulduklarını, bunun altı bin Kuvayı Milliyeciler, kadına bakışlarıyla da bakışı. Metnini yazınsal dille örüntülemeyi aksatmayan liraya satın alınabileceğini, eğer beş bin liranın farklıdırlar. Eşitlikçi tutumla yaklaşıp kadını bir kalem İlhan Selçuk. üstünü sağlayabilirsek iyi bir yardım olacağını’ yücelten, erkeğin yanında ona yer açıp değer Bunlarda göze ilişen yazınsal evriliş, estetik kaygıya söyledi. / Bekir Sami emretti, para verildi. Ne veren Cumhuriyetin genel anlamda ilk erkek dönük karınca sabrı didişme, biçemde, biçimde var ki kumandan bu emri verirken: / - Şu Rahmi topluluğu da denebilir onlar için. güzele ulaşma, bir öncekinin üzerine çıkma çabası, ne kıymetli adammış, öldükten sonra ailesini Üstelik aşklarını bile yaşayamadan cephede İlhan Selçuk’un düşünsel dünyası kadar yazınsal düşünen dostlara sahipmiş; acaba biz öldüğümüz öne atılmış gençlerdir onlar. Aşklarını neredeyse yönelişindeki zor beğenirliğin de ipuçlarını veriyor. zaman ne olacağız? / Ben o sırada kumandanı yüreklerine gömüp, yurtlarının kurtuluşu, halkın Bu bakımdan düşünsel bağlamda zehir çok büyük ve kuvvetli görüyordum. / - Beyefendi özgürlüğü için çalışırlar hep. Örneğin şu satırlar, zemberek yazılar olmakla kalmıyor, estetik albeni siz öldükten sonra yalnız arkadaşlarınız değil, bize böyle bir kahramanı tanıtır: de getiriyor bunlara. tarih de görevini yapacak. / Kumandan güldü: / - “Muzaffer hareket tarihinden bir hafta önce Öte yandan denemelerin dilsel-anlatısal Görürüz, demekle yetindi.” (II, s.157) evlenmiş… Alay hareket emrini alınca kendisini şölen niteliği sergilemesi bir yana anlamca Nitekim, “9 Eylül 1934’te Bekir Sami öldüğü İstanbul’da bırakmak istemişler. Yirmi dört yaşındaki yoğunlukları, içkinlikleri üzerinde de sıkı sıkıya zaman cebinde 9 lirası vardı(r).” (II, s. 157) delikanlı arkadaşları harbe giderken evinde karısıyla durmak gerekiyor ayrıca. Şimdi görev sırası hepimizde… Yıllar önce kalmayı aldığı terbiyeye sığdıramamış, alayıyla birlikte Sorular dizmekte, bu sorularla okuru İlhan Selçuk, yine bir “pencere”sinde, “İki varlık: hareket etmiş… Muharebenin yoğun bir anında kuşatmakta üzerine yok çünkü İlhan Selçuk’un. / İnsan.. / Ve doğa. // İnsan hem kendisini hem Muzaffer gırtlağına rastlayan bir kurşunla vurulup Bu yönde öne sürülen bireşim, sav, tanı, kanıt, doğayı kurtaracak bir hakça düzen kurmak düşüyor.” (I, 212, 213) yanıt kadar bunların tümü, onun yazı bütünlüğü zorunda…. / Olmak ya da olmamak sorunu Kuvayı Milliyeciler, gönül zengini insanlar. içinde hem kendileri olarak hem de biçimsel bu!…” (Cumhuriyet, 26.11.1999) demişti. Yüzbaşı Selâhattin de Nimet’le evlenmeye karar yerleştiriliş bağlamında çok önemli. “Cumhuriyet” bizim için, “Olmak ya da olmamak verirken düşünür: “Bir subayın banka defteri Ayrıca çelişkilerle çatışkıları sanki bir örgünün sorunu!” Yüzüncü Yılı bu sorunun eşiğinde karşılıyoruz. hizmet cetvelidir.” (II, 137) ipini çekercesine kolayca ortaya çıkarıp sergilemesi Ricattaki Kuvvacı benzeri intihar etmeyeceksek, Bu veriler, onların, yoksul bir derviş gibi onurlu de dikkat çekici. Cumhuriyeti, Cumhuriyetin onurunu koruyup kollamak, yaşamayı yeğlediklerini ele veriyor. Yoksulluk, Örneğin soytarı-dalkavuk, kabadayı-külhanbeyi vb. onu yaşatmak görevimiz. n ölümlerinde bile kendini gösteriyor. Kaldı ki hep sözcük, deyiş arasındaki farkı koyarken, çelişkileri, ölüme karşı karşıyalar. Bir varoluş savaşı değil mi çatışkıları da kılçıksız biçimde göz önüne sermesi www.sadikaslankara.com, her perşembe öy- zaten onların kavgası? yazınsal hüner. kü-roman, tiyatro, belgesel alanlarında güncel- Bu doğrultuda önce kimdirler, necidirler, ne Zaten getirdiği bu açılımlar kadar sözcükleri lenerek sürüyor. OSMAN SELİM KOCAHANOĞLU VE HÜSEYİN CAHİT YALÇIN’DAN ‘İTTİHATÇI LİDERLERİN GİZLİ MEKTUPLARI’ 920-1921 yıllarında, yurtdışına kaçan İttihatçı önderlerin ken- Osman Selim Kocahanoğlu, Hüseyin Cahit Yalçın’ın kaleme aldık- di aralarında ve Mustafa Kemal Paşa ile mektuplaşmaları... İhti- ları İttihatçı Liderlerin Gizli Mektupları (Pankuş Yayınları) adlı kitap- 1 ras, kıskançlık, pişmanlık, riyakârlık ve acı itiraflarla dolu satır- ta mektubu bulunan veya kendine mektup yazılan kişiler: Mustafa Ke- lar... Milli Mücadele’nin toz dumanı içinde yazılmış kurşun gibi ağır mal Paşa, Talat Paşa, Enver Paşa, Cemal Paşa, Dr. Nazım, Cavid Bey, mektuplar... İsmail Canbulat... Talat Paşa’dan Mustafa Kemal Paşa’ya, Mustafa Kemal Paşa’dan Ahmet Rıza Bey, Rauf Orbay, Galip Kemâli, Falih Rıfkı, Dr. Baha- Talat Paşa’ya, Enver Paşa’dan Mustafa Kemal Paşa’ya, Musta- ettin Şakir, Halil Paşa, Fethi Okyar, Cevat Abbas, Kara Kemal, Câmi fa Kemal Paşa’dan Enver Paşa’ya, Cemal Paşa’dan Mustafa Kemal Bey, Memduh Şevket, Dr. Rusuhi, Edip Servet, Erzurumlu Cafer, Paşa’ya, Mustafa Kemal Paşa’dan Cemal Paşa’ya... Hakkı Behiç, Hacı Adil Bey, Eyüp Sabri, Emanullah Han... n Meşrutiyet’in sönen, Cumhuriyet’in parlayan yıldızları son kozları- nı bu mektuplarla oynamışlar ama tarihin ve kaderin hükmünü değiş- İttihatçı Liderlerin Gizli Mektupları / Osman Selim Kocahanoğ- tirememişlerdir. lu, Hüseyin Cahit Yalçın / Pankuş Yayınları / 560 s. / 2023. 24 26 Ekim 2023
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle