Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
bir süreç izliyor. Yaşa-
dığımız ikilem / çatış-
ma / ayrışmalar da bu-
nun bir göstergesi. Ey-
lemden kurama gider-
ken göz ardı edilme-
mesi gereken de şu-
dur: Kültürel anlamda
ortaya konulan her şey
yaşanan toplumsal di-
namiğin /enerjinin bir
sonucudur.
Yazarın çağının çağ-
daşı olma bilinci bu di-
namikten kaynaklanır.
nin iki örnek yapıtıdır. Estetik anlayış, toplumsal ba- ikisinde de (burada) ironi rastlantısal bir öge değil;
Neyi / niçin / nasıl anlatıyor? Onun yansıtma / anlat-
ma biçimi, bakışı burada önem kazanır. Çağdaşlık bi- kış, bireyi / toplumu anlatmada kavrayış bilinci; “ye- eleştirellik ise tamamen “huzursuzluk”tan doğan bir
bakışın tepkisidir.
linci yazarı sıradanlıktan öte bir çizgiye taşıdığı gibi ni söz” ve “yeni biçim”deki tutumları her iki çağdaş
yazarı kuruculuk bağlamında buluşturur.
yeni yaratısal tutumuyla modernleşmeye kapı aralar.
NEREYE, NASIL GİDİYORUZ?
Toplumdaki yabancılaşma (praksis), uyum / uyum-
Belki de çağdaşlık dediğimiz olgu da hep bu soru-
İKİ KURUCU ANLATICI
suzluk. Batılılaşma açmazı ve modernlik sıkıntısı iki
nun minvalinde olmaktır. Eğer çağının çağdaşı yazar-
Bu bağlamda Sait Faik Abasıyanık (1906-1954)
anlatıcının da el verdikleri / yansıttıkları olgulardır.
örneğinde odaklanarak, tutumu / yazarlık bakışı/ ları okumak / okutmak istiyorsak buradan başlamalıyız.
Toplumun kopuş ve bağlanışlarının aidiyetine de
Kuşkusuz Sait Faik Abasıyanık / Ahmet Ham-
nı ve yaratımını edebiyatımızda “modern anlatı”nın
bakarız bu sayede. Oradan değişen dönüşenle sü-
di Tanpınar önerme örneklemesidir. Siz pekâlâ Sa-
kurucu yazarı olarak tanımlayabiliriz. Ahmet Ham-
rüklenen “yeni insan”ın neredeyse bütün halleri
bahattin Ali ile Osman Şahin’i, Yakup Kadri ile Ferit
di Tanpınar’da (1901-1962) “düşünsel sorun” olan,
yansımaktadır bu anlatılara.
Edgü’yü (özellikle Yaban ve Hakkâri’de Bir Mevsim
Sait Faik’te “yaşamsal sorun / sanrı”dır aslında.
Edebi söylemi bir “ülkü” değil; toplumu / insanı
romanlarını karşılaştırarak) ele alabilirsiniz.
Toplumun çağdaşlaşma serüveninde yaşananlar
anlamak için bir fırsat / bir anlatım yolu / biçimi ola-
ister istemez her ikisinin de anlatı ve düşünce dün-
rak alırlar. Bu nedenledir ki; saydamdırlar, gözlemci
YAZILANLA ANLATILAN…
yasına yansır. Tanpınar’da “iç sıkıntısı”nı, Doğu-Batı
ve eleştireldirler ve bilince yansıyan sözlerinin dü-
Edebiyatçı “tarih” yazmaz. Tarihsel olandan ya-
arasında sıkışıp kalmışlığı yaşayan “yeni insan”; Sa-
şünsel arka planları vardır.
rarlanır, etkilenir, içinden geçtiği zamana kayıt dü-
it Faik’te “lüzumsuz adam”dır, aylaktır, kentin bilin-
“Neden”, “niçin” sorularını sordukları kadar bize
şer. Bunu da toplumsal dönüşümleri gözleyerek
cinde yaşayan, varoluş sanrısını çeken, “flanör” dü-
bir “anlatı”yı kurma / yansıtma (neden / niçinleriyle)
yapar. Ve elbette “gerçek ve yaşayan insan”dan yo-
şüncelerde gezinendir.
biçimlerini de bize taşırlar. “Yenilikçi” bir tutum da
la çıkarak anlatır.
Aslında, edebiyatımızda(ki) bu iki uç; anlatı sanatı-
diyebiliriz bu yaklaşımlarına.
Bu bağlamda tanıklığıyla gerçekçidir, eleştirel-
nın ontolojik (varlıkbilim) sorunlarını da gündeme taşı-
Anlatıcı-ben, yazarın bireysel özgürlüğünün uç-
dir, uyarıcıdır ve yeni bir yazınsal söylem getiren-
maktadır. Çünkü, burada da Batılılaşma etkisinde bir
landığı yerleri de görmemizi sağlar. Toplumda de-
dir. Çünkü edebiyatçı yazarak bir değer üretir. İnsa-
edebiyattan söz etmekteyiz. İki yazarımızın da arala-
rinleşen sorunlara bakışta içselleştirici anlatım tutu-
nın varoluşuna dair edeceği her bir söz yeni anlam-
dığı kapı; edebiyatımızın çağdaşlaşma serüvenini/so-
mu “ince alay”la, “kara mizah”ı ve gerçeküstücü bir
lar içermelidir.
runlarını ve bununla gelenleri içermektedir.
bakışı da getirir üstelik.
“Yeni söz”ü olamayan bir edebiyatçının bugüne ya
“Öznelcilik” diyebileceğimiz bir tutumu edebiyat-
DİL ÇAĞDAŞLAŞMASI
da yarına iletebileceği hiçbir şey(i) yoktur.
ta öne alan Sait Faik ile Tanpınar taşıyıcıdırlar aynı
Ülkenin sorunlarına / insanına bakışta “yeni
Bu nedenledir ki; yazarın / edebiyatçının tarihe, fel-
zamanda. Yığınlaşan toplumdan bireyleşen, kentli-
söz”le birlikte, anlatımda “yeni biçim” esastır. İş-
sefeye, toplum bilime, iktisada ve diğer sanat disip-
leşen topluma geçişin aynasıdır Alemdağ’da Var Bir
te bu nedenle dil çağdaşlaşması bir adım, atılımdır.
linlerine ilgi duyması kaçınılmaz.
Yılan ile Saatleri Ayarlama Enstitüsü.
İnşa edilen “yeni toplum”u yansıtabilme de bu yüz-
Kendi özsel değerini yaratabilmek için toplumu /
den kaçınılmazdır.
insanı okumada anlamada bu bilinçle donanımlı ol-
KÖKENSEL BAKIŞLA
Yüzünü Batı’ya, moderniteye dönmesi olağandır. mak zorundadır. Bugün Sait Faik’i, Tanpınar’ı önem-
Dil, düşün, düş, kültür kökenleri aynı olan ve çağdaş-
Çünkü, yavaş yavaş toplumda moderniteyi var ede-
seten / okutan da budur. Onlar üzerine düşünmemi-
lık düşüncelerinde de farklı ırmaklarda akan iki yaza-
bilecek nüveler de oluşmaktadır. Orada keşfedilen zi sağlayan da…
rın çağdaş dünyaya bakışı / algısı bizdeki çağdaşlaş-
bir başka şey de felsefe ve diğer sanat disiplinleridir.
Yazdıklarını okuyunca konularını yığınsallaştırma-
ma serüvenine de temel bakışı içermektedir, bence!
Örneğin; resim, müzik, giderek fotoğraf ve sinema… dan, nasıl özlüce / saydam anlattıklarını gözleriz.
Bir yanıyla günceldirler; öte yanıyla toplumu kav-
Her biri alınan / taşınan yeni duyarlılık alanları da ya- Unutmayalım ki her yazar, “kendi olma bilinci”ni ta-
ramaya çalışırken, insan gerçekliğinin dolanımdaki
ratmaktadır. Edebiyatımızda “1950 Kuşağı”nın oluşu- şır yapıtlarına. Oradaki birikimi / bakışı, ne söylediği-
“sahih” duruşunu yansıtmayı amaçlamaktadırlar.
munda bunların izlerini görmek pekâlâ mümkündür. ni okur katında anlamlı / değerli kılar.
n
Her ikisinin de (Fransızca) okumuşluğu, eğitmen-
liği; aynı zamanda “tutunamama” halleri de ister is-
ÇAĞDAŞ EDEBİYATIN YANSILARI (*) Türkiye’de Çağdaşlaşma, Niyazi Berkes,
temez çağının çağdaşı olma bilinçlerine yansır.
Bu anlamda 1954’te yayımlanan Alemdağ’da Var YKY, 598 s., 2002.
Bir Yılan ile 1961’de yayımlanan Saatleri Ayarla- Topluma / insana bakış, anlatışlarında o sezgi- (**) Modernleşme, Kemalizm ve Demokrasi,
ma Enstitüsü edebiyatımızda modernleşme çizgisi- sel yolculuklarının da etkisi / payı vardır. Öyle ki her Levent Köker, İletişim Yay., 154 s., 1990.
U¨ MİT HASSAN’DAN ‘ESKİ TU¨ RK TOPLUMU U¨ ZERİNE İNCELEMELER’
ski Tu¨rk Toplumu U¨zerine I·ncelemeler, eski Tu¨rklerin ta-
rihine, milliyetc¸i hamasetin dıs¸ında, bununla beraber
“Kandas¸ toplumun es¸itlikc¸i hayat tarzını meydana getiren
E alabildigˆine tutkuyla, canlı bir merakla yaklas¸masıyla, yol
unsurların, katmanlas¸mayı hızlandıracak ‘teknik’lerin ham-
ac¸ıcı bir yapıt. U¨mit Hassan, Ayhan Yal c¸ ınkaya’nın sunus¸ yazısıy-
maddesi haline getirilmesi, ‘gens’den/‘klan’dan ‘devlet’e,
la I· letis¸ im Yayınları tarafından yayımlanan bu anıtsal c¸alıs¸masında
‘o¨rgu¨tlenme’den siyasete giden yolun as¸ılmasındaki bas¸lıca
Tu¨rkoloji literatu¨ru¨nu¨ eles¸tirel bir su¨zgec¸ten gec¸irir.
arac¸ları olus¸turur. Bu su¨rec¸ Asya go¨c¸ebeligˆinde c¸ok net
Tu¨rk mitolojisinin motiflerini tarihsel bir kanavaya is¸ler. Han,
go¨ru¨lu¨r.” Kitaptan...
Tengri, To¨re, Kut gibi kavramların arkeolojisini yapar. Anahanlıgˆın,
s¸amanlıgˆın, “kolektif aksiyon” dinamigˆinin do¨nu¨s¸u¨mu¨nu¨ ve kadim-
“U¨mit Hassan, daha sonra Marc Abe´le`s’in ‘devlet takıntı-
ilksel devlet gelenegˆinin olus¸umunu inceler. U¨ mit Hassan’ın 1985’te
sı’ olarak adlandıracagˆı olguya kars¸ı bir uyarıyla ya da mey -
Sedat Simavi Sosyal Bilimler O¨du¨lu¨’nu¨ kazanan yapıtı c¸ok yo¨nlu¨
dan okumayla so¨ze girer. (...) Tu¨rk tarihini su¨rekli olarak ‘hep
go¨ndermeleriyle bir tu¨r analitik ic¸go¨ru¨ o¨rnegˆi.
n
devlet kuran/asla devletsiz olmamıs¸ bir toplulugˆun tarihi’
olarak okuma giris¸imine dikkat c¸eker.” Ayhan Yalc¸ ınkaya
Eski Tu¨ rk Toplumu U¨ zerine İncelemeler / U¨ mit Hassan /
İletis¸ im Yayınları / 352 s. / 2023.
28 26 Ekim 2023