19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

V TR NDEK LER ¥ ntihar Notlarım/ Michael Thomas Ford/ Çeviren: Nazlı Tancı/ ON8 Kitap/ 252 s. Bir yılbaşı gecesi bileklerini keserek intihar eden 16 yaşındaki Jeff’in, kaldırıldığı psikiyatri kliniğinde yaşadıklarını anlatan kitap, buradaki 45 günlük terapi programı boyunca Jeff’in yazdığı günlüklerden oluşuyor. Önceleri, intihar ettiği gerçeğini göz ardı eden ve oradan bir an önce çıkmak için terapistini iknaya çalışan Jeff, bunda başarısız olunca dikkatini klinikte tedavi gören diğer hastalara yöneltir. Kurduğu arkadaşlıklar sayesinde onları ve yaşadıkları sorunları daha yakından tanıdıkça, kendini hem keşfetmeye hem ifade edebilmeye başlar. Günümüzün en önemli sorunlarından birini merkez alan “İntihar Notlarım”, Michael Thomas Ford’un kaleminden okuyucuların karşısına çıkıyor. Mavi Köpeğin Gözleri/ Gabriel Garcia Marquez / Çeviren: Emrah mre/ Can Yayınları/124 s. “Mavi Köpeğin Gözleri”, Gabriel Garcia Márquez’in 19471955 yılları arasında yazdığı on üç öyküden oluşuyor. Büyülü gerçekçilik akımının öncülerinden Marquez’in kült yapıtlarına öncülük eden bu öyküler, yazarın tüm dünyada nasıl bu kadar tanındığını açıklayan ve yükselişi adım adım gösteren kıymetli bir kronoloji niteliğinde aynı zamanda. Gerçekle hayalin ustalıkla bütünleştirildiği bu öykülerde yazar; yatalak bir genç adam, kedisinin bedenine giren bir kadın, evladının ölümüyle yaralanan bir anne, ölen ikiz kardeşler, gözleri çulluklar tarafından oyulan üç kör adam, kurbanını sabırla bekleyen ölüm meleği gibi birbirinden farklı kurgusal ve mitolojik kişiliklerin bedensel ve düşünsel hassasiyet anlarını gözler önüne seriyor. Márquez’in bu öykülerini Emrah İmre Türkçeye kazandırmış. Demir Köprü/ Kâmuran Şipal/ Yapı Kredi Yayınları/ 106 s. “Sırrımsın Sırdaşımsın” ile 2011 Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazanan Kâmuran Şipal’in ilk romanı “Demir Köprü”, bundan yıllar önce okuyucuyla buluşmuş ve beğeni toplamıştı. “Demir Köprü” şimdi yeni baskısıyla tekrar okuyucuların karşısında. Roman, doğup büyüdüğü kente yıllar sonra dönen bir adamın uçak yolculuğu süresince çocukluk yıllarını belleğinde canlandırması üzerine kurulu. 1930’lu yılların Adanası’nda babasız bir çocuğun annesi ve çevresiyle yaşadığı duygu dolu ilişkiler, iç yakan bir anaoğul ilişkisi tutkuyla, Şipal’in kendine özgü anlatımıyla dile gelirken “Demir Köprü” de çocukluğa bağlanan güçlü bir simgeye dönüşüyor. Kendileriyle Savaşanlar/ Stefan Zweig/ Çeviren: Nafer Ermiş/ Türkiye ş Bankası Kültür Yayınları/ 352 s. Stefan Zweig, “Kendileriyle Savaşanlar”da Hölderlin, Kleist ve Nietzsche’nin yaşamöykülerini anlatıyor. Bu üç yazarın yaşamlarının ortak yanı ise mizaçlarını belirleyen neredeyse tabiatüstü bir güçle bitmek bilmeyen bir iç mücadeleyi sürdürmeleri. İçleSAYFA 28 29 EYLÜL 2011 rindeki bu güç, yaşamlarının birer tragedya olarak sürüp, öyle sona ermesine de neden olmuş. Yazar, Hölderlin, Kleist ve Nietzsche’nin yaşamöykülerini çağdaşları Goethe’nin hayatından kesitlerle birlikte ele almış. Goethe’nin karşı kutbu oluşturan hayatı algılayışı, biçimleyişi ve hayatla yaratıcılık arasında kurduğu bağ, sergilenen yaşamların farklılıklarını daha belirgin hale getiriyor. Zweig kitapta yaratıcılık serüveni, anlaşılma sorunu ve sanatçının çevresine karşı tutumunu gerçeğe bağlılıktan ayrılmadan, derin bir duyarlılıkla işliyor. Kış Kitabı/ Perihan Mağden/ Everest Yayınları/ 284 s. Perihan Mağden, “Kış Kitabı” ile Türkiye’nin siyasi haritasını çiziyor. Yıllar önce yazılmış olsalar da bugün kaleme alınmış gibi tazeliğini koruyan bu yazılar, hareketin hiç eksik olmadığı ‘sanılan’ Türkiye gündeminin aslında ne kadar dar sorunların içine sıkışıp kaldığının en iyi belgeleri. Bu yazılarda okuyucular, on yılı aşkın bir süre önce tartışılanların hâlâ aynı nokta üzerinde tartışıldıklarını fark edecek. Mağden, gazete yazılarını derlediği “Yaz Kitabı”ndan sonra bu kez de “Kış Kitabı”yla tekrar okuyucuların karşısında. Melekler Evi/ Göksel Yılmaz/ Ayrıntı Yayınları/ 316 s. Göksel Yılmaz 2004 yılında yayımlanan ilk romanı “Tanrının Zamanı” ile hem yazarlık becerisini hem farklı arayışların peşinde olduğunu kanıtlamıştı. Uzun bir aradan sonra tamamladığı ikinci romanı “Melekler Evi”nde insanı kötülüğe sürükleyen tutkuların, karanlık duyguların izini sürerken çağdaş bir ‘Faust hikâyesi’ anlatıyor. Aslında Faust’u tersyüz eden bu yorum bir modernizm eleştirisi olarak da dikkat çekiyor. Yılmaz’ın mimari tasarımlarıyla gotik bir atmosfere bürünen “Melekler Evi”, toplumun ahlak, moral ve değer yargılarıyla kuşatılmış bireyin çarpıtılmış arzularını sergiliyor. Bu kitapta okuyucular, dehşetin verdiği yaratıcılığın, yaratarak erişilecek ölümsüzlüğün peşinde koşan roman kahramanlarının çırpınışlarını polisiye bir kurguyla işleyen çok katmanlı bir metin bulacak. Darbenin Şahitleri/ dris Gürsoy/ Kaynak Yayınları/ 236 s. İdris Gürsoy tarafından kaleme alınan “Darbenin Şahitleri”, darbelerin hafızalardaki izini sürüp canlı şahitlerin hatıralarından hareketle okuruna geçmişte yaşananları değerlendirme ve yorumlama imkânı sunan söyleşilerden meydana geliyor. Kitap bu söyleşiler paralelinde birçok ilk ve gerçekle tanıştırıyor okuyucusunu. Kitap; Türkiye’nin elli yılına damgasını vuran derin bir yapının bugüne yansıyan izlerini ortaya çıkardığı iddiasında. Michael Ende ve Bitmeyecek Öykü – Fantazya Sözlüğü/ Roman Hocke, Patrick Hocke/ Çeviren: Saadet Özkal/ Kabalcı Yayınları/ 230 s. “Hangisini seçeceğiz, iyiyi mi kötüyü mü? Çocuklar ya da yetişkinler, böyle bir soru ile karşılaştıklarında, çoklukla tercihlerini iyiden yana yaparlar. Michael Ende ise hikâyele rinde iyi ve kötü arasında açıkça ağırlığını koymaz, daha doğrusu bir ayrım yapmaz. Ona göre bütün yaratıklar eşit önemdedir. Oradadırlar ve mutlaka bir işlevleri vardır. O yüzden capcanlı ve renkli kişiliklere sahiptirler.” Roman Hocke ve Patrick Hocke, Michael Ende öykülerinin arkasında yatan bu renkli dünyayı fantazya sevenler için tarayıp daha görünür hale getiriyor çalışmalarında. Bu sadece küçük çocuklar için değil yetişkinler için de Ende hikâyeleri arasında bir heyecanlı keşif niteliğinde... Yazın Sanatı/ Asuman KafaoğluBüke/ Can Yayınları/ 230 s. Asuman KafaoğluBüke yıllardır kitap ekleri ve dergilerde edebiyat üstüne yazılar yazıyor. Daha çok da romana odaklanan çalışmalar bunlar. “Yazın Sanatı”, Büke’nin işte bu on yıl içinde yazdıklarından bir seçme sunuyor okuyucuya. Anlam, içerik ve üsluba göre düzenlenen kitaptaki yazılar, açıklayıcı bir deneme örneği yaratırken esaslı bir kaynakça olma özelliğini de taşıyor. “Yazın Sanatı”, geçen on yıl içinde konuşulan romanlara ait yazıları gözden geçirirken hem edebi kavramlara ulaşmak hem de bilgi almak isteyen okuyucular için önemli bir yol gösterici. Edebiyattan Pek Anlamam/ Kenneth C. Davis, Jenny Davis/ Çeviren: Taciser Ulaş Belge/ NTV Yayınları/ 208 s. “Edebiyattan Pek Anlamam”, okumayı sevenleri ya ne çok şey bildikleri için gururlandıracak ya da edebi eğitimlerini tamamlamak üzere usulca kütüphane raflarına götürecek bir kitap. Teşvik edici, bilgilendirici, eğlenceli, ilginç küçük testler derlemesi olan “Edebiyattan Pek Anlamam”, okuyucuları bazı önemli yazar ve yapıtlarla yeniden tanıştırmayı amaçlıyor; yüzlerce büyük yapıt, roman, şiir, oyun hakkında bilme gerekenleri açıklıyor; daha az duyulmuş ama herkesin bilinmesi gereken yazarların keşfedilmesini sağlıyor ve okumaya hevesi olup bunu eğlenerek yapmak isteyenlere edebiyat eğitiminin genel bir özetini sunuyor. “Edebiyattan Pek Anlamam”; “Homeros”tan “Harry Potter”a, “Chaucer”dan “İlahi Komedya”ya tarihin en etkili edebiyat eserleri ve yazarlarına dair merak uyandırıcı bir kaynak... Platon Neden Yazdı?/ Danielle S. Allen/ Çeviren: Ayşe Batur/ letişim Yayınları/ 312 s. Danielle S. Allen, felsefeyi yazıda var etme tasarısından yola çıkarak, Platon’un bir politikacı, hatta bir politik lider olduğunu ortaya koyuyor ve Platon’un savunduğu fikirlerin Atina politikasındaki tartışmalara etkilerini izleyerek, Platon’un yazdıklarının politikayı nasıl dönüştürdüğünü inceliyor kitabında. Özellikle MÖ 330’larda politikacılar arasındaki Kültür Savaşı’nda safların, Platon’un fikirlerini sahiplenme ya da sahiplenmeme üzerinden çizildiğini ileri sürerek Sokrates’ten sonra felsefe ile politikanın yollarının ayrıldığı görüşüne karşı çıkan Allen, felsefe, politika, sanat tarihi, düşünce tarihi gibi alanlarda Platon’un fikirleri üzerine yürütülen tartışmaların şimdiye kadar görmezden geldiği ‘O halde Platon neden yazdı?’ sorusunu gündeme getiriyor ve fikirler ile olaylar, dil ile iktidar arasındaki ilişkilerin izini sürmek için yeni bir model sunuyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 1128 FA 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle